18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 16 Aralık 2018 16 yorum/haber Türkiye’deki muktedirlerin, iktidar uydularının ve beslemelerinin Fransa’daki Sarı Yelekliler kalkışmasına bakıp “ya bize de sıçrarsa” korkusuyla titrediklerini görmek için ne medyum olmaya gerek var, ne de müneccim... Ortalık süt liman, ama havada tehditler uçuşuyor. Yedek iktidar şefi, fol yok yumurta yok demedi, “Sarı yelek giyen çıplak yatmayı göze almalı” dedi. Zatın sözlerine önce Fransız kaldım. Sarı yelek giyenin dövüleceği, sövüleceği, tutuklanacağı elbette açıktı. Ama niye çıplak yatırılacağını doğrusu anlamadım! Ankara’nın müstafi belediye başkanı, yedek iktidar şefinin çıplaklık tehdidine, sosyal medyada yaptığı bir yayınla açıklık getirdi: “Türkiye’de SARI YELEK alanlar SARI ETEK almayı ihmal etmesinler... Bilmem anlatabildim mi?” Evet, anlatabilmişti. Muktedirlerin ödleri kopuyordu ve her korku ya da öfke nöbeti sırasında olduğu gibi suratlarında zaten eğreti duran terbiye maskesi düşüyor; ortaya nedense daima cinsel zorbalığa gönderme yapan galiz ilkellikleri çıkıyordu. Türkiye’yi çağdaş anlamda saygın bir devlet olmaktan çıkaran, hatta hızla barbarlaştıran sürecin; devlet insanlarında nezaket, zarafet ve ahlak eksikliğiyle başladığını düşünüyorum. Devleti yönetenler mi seçmenlerine örnek oldu, yoksa seçmen özdeşleştiği kişileri seçtiği için mi böyle oldu, tartışılır. Ama sonuçta, Türkiye’de devletliler eğer nazik, zarif ve ahlaklı olup öyle davransalardı, zaman içinde kendilerine oy verenlere de yansırdı. Oysa şimdi, tepeden tırnağa ya da tırnaktan tepeye bir edepsizlik ve küfürbazlık yarışı içinde topluca çirkinleşiyorlar... HHH Eski AKP’li bakan Egemen Bağış da Sarı Yelek sendromundan mustarip. Korkmakla kalmıyor, ikti Tunceli’de operasyon: 2 terörist öldürüldü Tunceli ile Ovacık ilçesi arasındaki Munzur Vadisi Milli Parkı içerisinde yer alan sarp ve kayalık alanda operasyonlarını sürdüren güvenlik güçleri, önceki gün bir mağarada 6 ki şi oldukları değerlendirilen PKK’li terörist grubunun saklandığını belirledi. Güvenlik güçlerinin “Teslim ol” çağrısında bulunduğu teröristler ateşle karşılık verince çatışma çıktı. Çatışmada 2 terörist öldürüldü. Çevresi takviye gönderilen birliklerle karadan ve havadan kuşatılan mağarada gece saatlerine kadar süren ve dün sabah yeniden başlayan çatışmanın aralıklarla devam ettiği öğrenildi. Mağaradaki diğer teröristlerin de etkisiz hale getirilmesi için operasyonun sürdürüldüğü belirtildi. l Haber Merkezi 1.5 milyon lira ödülle aranan IŞİD’li teslim oldu 1.5 milyon lira ödülle mavi listede aranan IŞİD’li Ayşenur İnci Şırnak’ta gözaltına alındı. Şırnak Valiliği’nden yapılan açıklamada, “DEAŞ saflarında silahlı faaliyet yürütmek için Suriye ülkesine giden ve Terör Ara nanlar Listesi’nde 1.500.000 TL ödülle mavi listede bulunan Ayşenur İnci isimli şahıs yapılan çalışmalar neticesinde 15.12.2018 tarihi saat 13.40 sıralarında ilimiz Habur Kara Hudut Kapısı’na gelerek teslim olmuştur” denildi. l Haber Merkezi Romanya, Demirkaya’nın iade talebini reddetti Türkiye’nin kapatılan Zaman gazetesi Romanya bürosu çalışanı Kamil Demirkaya için iade talebi Bükreş mahkemesince reddedildi. Başkent Bükreş’teki temyiz mahkemesi, Türk hükümetinin FETÖ’ye üye olduğu gerekçesiyle iadesini talep ettiği Kamil Demirkaya’nın iadesini gerektirecek hukuki gerekçeler olmadığı sonucuna vardı. Türkiye’nin talebinin iade sözleşmesine uymadığına dikkat çeken savcılık da “iade talebi ideolojik ve siyasi nedenlere dayanmaktadır” şeklinde görüş bildirdi. l Haber Merkezi 16 aralık 2018 SAYI: 34038 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım [email protected] l Mali ve İdari İşler Müdürü: Hasan Talay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:43 06:26 06:47 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:15 13:05 15:23 07:56 12:50 15:11 08:15 13:13 15:38 Akşam 17:44 17:32 17:59 Yatsı 19:10 18:57 19:22 24. dönem milletvekili... Halen Stratejik Danışman olan Egemen Bağış’ı bilgilendirmek haşa, ne haddi me amma... HHH Gel gelelim, Fransa’daki Sarı Yeleklerin de tek ve bölünmez bir tarihçesi var! Fransız bakanlar kurulu, 13 Şubat 2008’de aldığı kararla 1 Ekim 2008’den öteye iki tekerli olanlar hariç tüm taşıtlarda, sarı yelek ve fosforlu arıza sinyali üç Sarı, çirkin, uyumsuz, ama hayatınızı kurtarabilir! darın yedek değil, asli kadrosunda yer alan bir oyuncu olarak Fransa’daki Sarı Yelek hareketini analiz ediyor. Gerçi analizi biraz diyalize benziyor, ama Google’a sormadan ancak bu kadarını yapabiliyor, belli. Egemen Bağış, İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde “Türkiye ve Gelecek Vizyonu” konulu bir konferans verirken; Fransa’daki Sarı Yelek eylemlerini 2013 Gezi Direnişi’ne benzetti ve “Gezi’de bize yaşatılanları şimdi Fransa ve tüm Avrupa yaşıyor, yaşayacak!” analizini yaptı. Tüm AKP’nin paylaştığı analizde, şaşılacak bir şey yoktu. Ama Egemen Bağış, ansızın diyalize geçti: “Ne oldu, nasıl oldu bir anda bir kıvılcımla bu kadar sarı yelek nereden çıktı? Bu kadar insanın kumanyası, yeme içme ihtiyacı, doğal ihtiyaçları hepsi bir şekilde hallediliyor. Demek ki burada bir organizasyon var!” Eski meski, AKP iktidarının Avrupa Birliği Bakanı... Baş Müzakereci... Devlet İşleri Bakanı... 22, 23 ve gen bulundurulmasını zorunlu kıldı. Sürücüleri, arızalanan arabadan çıktıklarında sarı yelek giymeye alıştırmak için de 18 Haziran’da kamusal afiş kampanyası başlatıldı. Kampanyada, sarı yelek giydirilmiş ünlü kişiler karşılıksız rol aldılar. Sanat ve spor dünyasından bu isimlerin arasında en akılda kalan afiş ise halen dünya modasının en büyük ismi Karl Lagerfeld’inki oldu. Siyah gözlüklerini zaten hiç çıkarma yan Lagerfeld, siyah papyon ve beyaz gömleği üzerine giydiği sarı yelekle poz verdiği spotta: “Sarı, çirkin ve hiçbir giysiyle uyumlu değil, ama hayatınızı kurtarabilir” diyordu. Aslında Karl Lagerfeld’e, çok çirkin bulduğu sarı yeleği tabii ki giydirememiş, ama fotomontaj yapmak için iznini almışlardı. Spot tümcesi ise birebir kendi sözleriydi. Taşıtlarda sarı yelek bulundurmak, çoğu Avrupa ülkesi için zorunlu. AB’nin tavsiye kararı var. Yani bu işler, sarı yelek bolluğundan işkillenen eski AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’ı epeyce aşan, çoook daha organize işler! Y.N. Bugün Eskişehir Kitap Fuarı’ndayım. Sevgili okurlarımı saat 13’ten öteye Kırmızı Kedi standına beklerim. Dünyanın bütün yün yeleklileri birleşin! Fransa’da başlayan sarı yelekliler isyanına o kadar özenmiş olmalıyım ki, rüyamda resmen ülkemde “yün yeleklilerin isyanını” gördüm. Öyle bir mutlu uyandım ki, hadi dedim rüyamı anlatayım, rüya olsa da gönlünüz şenlensin! Bizim kadınlarımız, ister Sur bölgesinde olsun, ister Karadeniz’in yaylalarında olsun, ister kentlerin varoşlarında yaşasınlar, her yaz kendilerine ve çocuklarına, torunlarına mutlaka bir yün yelek örerler. Kapı önünde dedikodu yaparken,ekmek yapımına ara verdiklerinde, televizyon karşısında saçma sapan kadın programlarını izlerken elleri hiç boş durmaz, mutlaka ama mutlaka yelek örerler, illa ki de yelek örerler. Çünkü yelek pratik bir giysidir ve insanı sıcak tutar. İşte rüyamda yüzlerce kadının haldır haldır yelek ördüğüne tanık oldum. Hiç kimse konuşmuyordu ama şişlerin sesi tüm meydanı dolduruyordu. Tik tik, tik tik... Bu kadar çok yelek neden örüyorlardı, şaşkınlık içinde sordum. Meğerse isyana hazırlık yapıyorlarmış ayrıca tüm gökkuşa ğının renklerini de özellikle kullanıyorlarmış. İkinci “Cahit Vakası” ile karşı karşıyayız. Birinci Cahit (Aral) Çünkü sadece tek renk olduklarında işin DtışeÇmgoiişkreyÜsoinllvalüarır’Şdnaııtwn.ahwnıbawş[email protected] rengi bozuluyormuş, gökkuşağı bu ülkedeki herkesi temsil etsin istiyorlarmış. Yeleğini bitiren onu köşedeki duvarın ANAP’ın Sanayi Bakanı (ÇÜŞ) uçağı sadece dibine sıralıyor ve hemen yeni yün ipliği idi. tercih ederler, diye mi alıp yeni bir yeleğe başlıyordu. Duvar di Çernobil’de nükleer nedir, DDY gişesi kal binde yazılar vardı, yeleklerin kaç beden santral felekati sonrası dırıldı. olduğunu gösteriyordu. Yeleklerin başında “Karadeniz çaylarında Oysa hızlı tren sayım yapan kişiye sordum, kaç beden radyasyon var” iddialarını güzergâhı Türkiye nü var? Yanıt verdi: “Çocuk bedeninden en yalanlamak için TV’lerin fusunun yüzde 40’ının büyük bedene kadar hepsinden var. Kimse karşısına geçip bardak yaşadığı kentlere ulaş yeleksiz kalsın istemiyoruz.” Ben de bu bardak çay içmişti. Bu Cahit (Turhan) o kadar cesur değilmiş. Ciddi bir vaka mış durumda. Yani milletvekillerinin yüzde 40’ı (İstanbul 98, Eskişehir sözleri duyunca hemen kendime bir yelek seçtim. Mor rengi pek bir severim, en güzel moru seçtim, afili afili dolaşmaya başladım. “Sinyalizasyon trenler 7, Adapazarı 13, Sakar Birden birisi beni uyardı: “Madem yelek için olmazsa olmaz bir Göster hükmettiğini mesafeye/ ya 7) her hafta seçim örmüyorsun, başka işlere yara!” Emriniz sistem değil” demekle yetindi. Ve zamana./ Katıp tozu dumana,/ bölgelerine gitmek durumunda olur, ne iş verilirse yaparım, bana isyan Oysa sinyalsiz hatların birinde Var git,/ Böyle ferman etti Cahit.” olduğuna göre bu seyahati hızlı başlayınca gerekli olan malzemeleri dü hızlı tren seyahatine çıksaydı, Ölen 3 makinist ile 6 yolcunun tren ile yaparlarsa, vatandaşta zenleme işi verildi. İşim biber gazı yiyecek rahmetli adaşı kadar hayırla anı aileleri için tozu dumana katma oluşan endişe de hızla dağıla olanlar için bez maske yapma işiydi. Bu labilirdi. ve eski Ulaştırma Bakanı Binali caktır. konuda deneyimli olduğum için başladım Kendisi Cumhurbaşkanlığı Hü Bey’e sorma vaktidir: Elbette önce “Sinyalizasyon yığın halindeki türbentleri kesip iki ucunu kümet Sistemi’nin armağanı. “Madem halefiniz Cahit Bey, trenlerin olmazsa olmazı değil birleştirmeye. Bir yandan da bu yelek işi ne Eski Karayolları Genel Müdürü ‘tren hatlarında sinyalizasyon dir!” yavesine de inanmaları şart! zaman sona erecek, ne zaman nasıl bir is imiş. Şimdi, Ulaştırma yetmez olmazsa olmaz değildir’ diyor, HHH yan başlayacak merak ediyordum. Hemen miş gibi bir de Altyapı Bakanı. öyleyse neden dönemizin resmi Uçaklardaki “hazine riski” yanı başımda da benim gibi yün örmeyi İktidarın altyapısı bunlarla dolu. belgelerinde ‘sinyalizasyonlu hat trende yok. Bakan Cahit geçenki bilmeyen pek çok insan vardı, onların kimi Reis seçip seçip deniyor. uzunluğu 5 bin 462 km’ye ulaştı’ demeciyle de bunu şöyle kanıt maske yapıyor, kimi plastik şişelere limonlu Kelek çıkınca da kulağından diye övünüyorsunuz? Yazık değil ladı: su dolduruyordu. tutup kenara koyuyor. Kullan at mi onca masrafa?!” “Kütahya Zafer Havaalanı için Ben böyle düşünürken iri yarı, kapkara bakan sayısı 17. yılında 170’e HHH yılda 1 milyon yolcu garantisi saçlarını iki örgü yapmış, orta yaşlı, kırmızı ulaşmak üzere diyorlar. Saymaya Hızlı tren işletmeciliğindeki la verildiği ve bu sayı da 40 bin yelekli bir kadın yanıma yaklaşıp seslendi: değmez. Zaten de çok sayılmaz. ubalilik acaba sadece vatandaş yolcuda kaldığı için, müteahhite “Sen o işi bırak, seni pankart yazma işine Her yıla 10 kelek bile etmiyor. taşıdığı için olabilir mi? 26 milyon Avro ödenmiştir.” (5 aldık, ben komitenin karar verdiği sloganları HHH Hayatı yollarda geçen Tayyip Aralık 2018, Sözcü) söyleyeceğim, sen yazacaksın!” “Tamam” “Hırs” ve “hız”, bu iktidarın ala Bey’in hiç trenle seyahat ettiğini Reis, artık yeterince ileri gi dedim. O söyledi ben yazdım: meti farikası. duymadık. Sadece hızlı hatların dildiği için “ileri demokrasi” lafı “Bebeler hasta oldu doğalgaza yaptığınız Dünyanın en büyük havaalanı ilk açılışında makinist mahallinde etmiyor. “İleri demokrasi” gelip zammı geri alın!” nın 10’da 1’lik bölümünü erken birkaç pozluk resmi var bellekle “ileri garanti”ye dayandı demek. “Tükettiğimiz kadar elektrik parasını ödemek açmak uğruna ölen işçi sayısı rimizde. Müteahhitlere bol keseden “yol istiyoruz!” hâlâ tartışmalı. Bir seyahatini de yanına Emi cu garantisi”, “hasta garantisi”, “Enflasyonun düştüğü yalan! Asgari ücret Başkentteki birçok altgeçidin ne Hanım’ı, İstanbul milletve “araç garantisi” veriliyor. 2300 TL olmalı!” adı “46 Gün Altgeçidi”, “38 Gün kili Damat Bey’i, birkaç bakanı Tren yolcusu vatandaşlara da “Yeter bu Kolin, Cengiz Holding şirketle Altgeçidi”. Altgeçidi hızlı yapma alıp İstanbul’a hızlı trenle gitse. “evlerine dönme garantisi” veril rini zengin ettiğiniz, ölmek istemiyoruz!” nın bir halt olmadığı, 10 dakikalık (Pendik’te ortada kalma riski de melidir. “Çocuklarımızı şeytanla korkutan bir din bir sağanakla ortaya çıkıyor. yok onun için.) Bu garantinin ilk adımı ise istemiyoruz!” Ama iktidar hızdan ve hırstan Hızlı trene sarsılan güveni “Sinyalizasyon olmazsa olmaz “Bütçesi 10.5 milyar olan Diyanet kapa vazgeçmiyor. onarmanın en kestirme, en sağ bir sistem değildir!” diyen Ba tılsın!” “Altyapı”nın bakanlığını ku lam yolu budur. kan Cahit’i bir hızlı tren hattı “Camilere gidenler kendi imamlarına ruyor ama başına getire getire Buna cesaret etmedikçe halkın güzergâhında bir hafta makasçı baksınlar!” “Trenlerde sinyalizasyon altya yüreğindeki kuşkuyu silip atmak olarak görevlendirmektir. “Bu kadar çok milletvekili istemiyoruz! Bo pının olmazsa olmazı değildir” kolay olmayacaktır. Kazaya neden olan “makasçı” şuna para!” diyen bir Cahit getiriyor. Şairin Bir de TBMM Başkanı Binali geçici görevle gelen bir işçi imiş. “Kızlarımızın, erkek çocuklarımızın ırzına ilhamıyla şöyle bağırası geliyor Bey’den İstanbullu ve Erzincanlı Cahit “çok çalışan, gayretli” geçen imamlarınızdan hesap sorun!” insanın: “Aya haber sal çıksın bu gece;/ Bas kırbacı sihirli seccadeye,/ hemşehrileri adına bir rica: Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana TBMM’de Devlet demek. Koltuğu nasıl olsa garantili. Döner ve demeçlerine devam eder. “Ülkemizin limanlarını, ovaları sattınız, yeter durun artık!” “Her istemediğiniz kuruma kayyım atamanızdan bıktık!” KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] “Partilerden, sendikalardan bize hayır yok!” “Uyuşturucu baronlarını biliyorsunuz, yakalayın!” Yazdım da yazdım... Oh be! Nihayet isyan vakti gelmişti. Birden binlerce kadın, yaşlıgenç, sırtla rında kendi ördükleri yelekler, ellerinde pankartlar yürümeye başladılar. Ortalık bir renk cümbüşü içindeydi. Evet binlerce rengârenk yelekli insan, kadın erkek yürü yorlardı. Çocuklar vardı aralarında, mavi, kırmızı, sarı yelekli. Babalarının, annelerinin elinden tutmuş yürüyorlardı. Biliyorlardı ki, bu yürüyüş onlar için, onların daha güzel bir dünyada yaşaması için... Ama o da ne, rüyam tam da yürüyüş bü tün sokakları doldurduğunda, bütün evlerin balkonlarında yürüyüşçülere karanfil atıldı ğında, yeleğini giyip koşanların sayısı arttı ğında ansızın polisler ve askerler tarafından durduruldu. Birden sanki rüyam doldu ve gerisini göremedim. Ama sabahleyin uyan dığımda ilk işim koşarak gidip yün almak ve kendime bir yün yelek örmeye başlamak oldu. Hiç bilinmez, burası Anadolu, beklen medik, önceden görülmeyen sürprizlerin yatağı. Benden söylemesi, yün yeleklerinizi örmeye başlayın! ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Sloganımız şöyle: “DÜNYANIN BÜTÜN YÜN YELEKLİLERİ BİRLEŞİN!” ‘Çürük raporu’ alamadı doktoru dövdü Şanlıurfa’da, Mehmet Akif İnan Hastanesi’nde önceki gün, mesai bitiminin ardından işyerinden çıkan Dr. Ebru Kılıç, otomobiline binmek üzereyken saldırıya uğradı. Saldırgan A.S’nin İzmir’de askerlik yaptığı, izin alarak memleketi Şanlıurfa’ya geldiği ve “askere elverişsiz” raporu almaya çalıştığı belirlendi. A.S’nin raporu alamadığı, kurulda görevli Kılıç’a saldırdığı tespit edildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle