28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA KIPTİLER YİNE HEDEFTE Mısır’ın Minye kentinde Kıptileri taşıyan otobüse silahlı bir grup tarafından ateş açıldı. Bölgedeki manastıra doğru ilerleyen otobüse saldırıda en az 7 kişinin yaşamını yitirdiği, 14 kişinin yaralandığı belirtildi. Yaklaşık 96 milyonluk ülke nüfu sunun yüzde 10’unu oluşturan Kıpti Hıristiyanlar sık sık cihatçı örgütlerin kanlı saldırılarının hedefi oluyor. Geçen yıl da Minye yakınlarında IŞİD bağlantılı militanların saldırısında en az 28 Hıristiyan yaşamını yitirmişti. Bu saldırının ardından aynı yıl ülkede iki ayrı kiliseye yönelik peşi sıra bombalı saldırılarda 40 kişi ölmüştü. Cumartesi 3 Kasım 2018 [email protected] EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Trump’tan 13 ‘vururuz’ tehdidi ABD Başkanı, taş bile atmaları halinde göçmenlere ordu birliklerinin ateş açacağını söyledi ABD’de 6 Kasım’da yapılacak Kongre ara seçimleri öncesinde Başkan Donald Trump göçmen karşıtı söylemini giderek sertleştiriyor. Meksika ve ABD’ye doğru ilerleyen ve katılımcı sayısı binleri bulan göçmen kervanıyla ilgili açıklamalarda bulunan Trump, sınır güçlerine taş atılması durumunda ateşle karşılık verebileceklerini söyledi. Yoksulluk nedeniyle yapılan iltica başvurularının kabul edilmesinin doğru olmayacağını savundu. İktidarla muhalifler arasında silahlı çatışmalara varan gerilimin yaşandığı Honduras’ın San Pedro Sula kentinden Meksika veya ABD’ye sığınma başvurusu yapmak üzere 12 Ekim’de 160 kişiyle başlayan göçmen kervanı ABD siyasetinin ana gündemlerinden biri haline geldi. Honduraslı, Guatemalalı ve El Salvadorlu yoksulların katıldığı kervanda kimi kaynaklara göre 1500, kimi kaynaklara göreyse 3500 civarında kişi yürüyor. İki grubun Meksika’ya ulaştığı kervanla ilgili tartışmalar sürerken Trump’ın dün Beyaz Saray’da düzenlediği toplantıda iltica başvurularıyla ilgili sert önlemlerin artırılacağı mesajı dikkat çekti. 15 bin kişilik birlik İlticanın sadece zulümden kaçanları kapsayan bir hak olduğunu savunan Trump, “Dünyada milyarlarca insan yoksulluk içerisinde yaşıyor. ABD’nin bu insanların hepsine kucak açması beklenemez” ifadelerini kullandı. Geçen hafta ABD’de doğum yoluyla kazanılan vatandaşlık hakkını düzenleyen yasanın kaldırılacağını duyuran Trump, önceki günkü açıklamalarında da “göçe değil izinsiz göçe karşı olduğunu, göçü tamamen kontrol altına almaya çalıştığını” belirtti. Trump ayrıca ülkeye kaçak yollardan giren göçmenlerin iltica başvurularını reddetmek için hazırlık yaptıklarını belirterek “Göçmenlerin hukuka uygun bir şekilde sınırlardaki resmi kontrol noktalarında olmaları gerekiyor” dedi. Tüm dünyanın gözlerinin çevrildiği göçmen kervanı için daha önce kullandığı “istila hareketi” kavramını tekrarlayan Trump, yürüyüşü durdurmak üzere sınıra yollamayı düşündüğü 15 bin kişilik ordu kuvveti için de sert talimatlar verdiğini vurguladı. Meksika sınırında yaşanan ve sonucunda bir kişinin yaşamını yitirdiği arbedede göç menlerin taş atmasını örnek gösteren ABD Başkanı, “Meksika’daki gibi yaparlarsa, (birliklere) göçmenlerin ellerindekini (taş) tüfek olarak düşünmelerini söyledim. Taş atmak istiyorlarsa ordumuz da karşılık verecek” ifadelerini kullandı. ‘Zalimce...’ ABD medyasında Kongre ara seçimlerinde muhafazakâr seçmenleri etkileme hamlesi olarak değerlendirilen Trump’ın sözlerine insan hakları gruplarından tepki yükseldi. Human Rights First (Önce İnsan Hakları) adlı grup ABD Başkanı’nın sözlerini “zalimce ve absürt” şeklinde değerlendirirken Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği ise iltica başvurusu yapmak isteyenleri engelleme planının yasa dışı olduğunu” vurguladı. ABD top çeviriyor DiazCanel Moskova ziyaretinde Putin ile bir araya geldi. Küba ile Rusya ittifakı sıkılaştırıyor ABD yaptırımlarının hedefindeki Küba ve Rusya, Sovyetler Birliği döneminde kurulmuş ittifak ilişkisini sürdürme çabasında. Küba’nın, tarihi bir kararla devrimin lider kadroları Castro’lardan sonra geçen nisanda göreve gelen Devlet Başkanı Miguel DiazCanel, Karayipler dışındaki ilk yurtdışı seyahatini Rusya’ya yaptı. Üç günlük resmi temaslarına dün başlayan DiazCanel, Rus mevkidaşı Vladimir Putin’le Kremlin Sarayı’nda bir araya geldi. Putin, RusyaKüba ilişkilerinin en başından beri özel stratejik nitelik taşıdığını vurguladı. İki ülkenin birbirine dostluk, karşılıklı destek ve yardımla bağlı olduğunu ifade etti. Küba Devlet Başkanı DiazCanel ise Putin’i 2019 yılında ülkesine davet ederken iki ülke arasındaki ilişkilerin Sovyet döneminden kalan mirasını sürdüreceklerini söyledi. DiazCanel, ülkesine ABD tarafından getirilen yeni ekonomik yaptırımları eleştirdi ve ABD’nin Havana Büyükelçiliği’nde çalışanların “sonik” saldırıya maruz kaldığı yönündeki suçlamaları reddetti. Küba ile Rusya arasındaki görüşmelerde askeri konularında da ele alınabileceği yorumları gündeme yansıdı. Rus makamlar, bu gündemlerin bu ay gerçekleşmesi beklenen savunma bakanları görüşmesinde ele alınabileceğini belirtti. Rus basınında, Rusya’nın Küba’ya silah satışı için kredi verebileceği yönünde haberler çıkmıştı. ABD ambargoda ısrarcı Öte yandan, Küba’ya ambargoların kaldırılmasına ilişkin tasarı dün bir kez daha Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun gündemine geldi. 193 üye ülkenin 189’u tarafından desteklenen tasarı ABD ve İsrail tarafından veto edildi. Oylamaya Ukrayna ve Moldova ise katılmadı. Evangelistlerden Selman’a ziyaret Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayında sorumlu olduğu iddialarının merkezindeki Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, önceki gün Riyad’da ABD Hıristiyan Evangelist hareketin liderleri ile bir araya geldi. Toplantıda birlikte yaşama, hoşgörüyü teşvik etmek, aşırılık ve terörizmle mücadele gibi konularda ortak tutumun öneminin ele alındığı duyuruldu. Mısır basını geçen mayıs ayında Selman’ın, Suudi tarihinde ilk kez ülkede bir kilise inşa etmek üzere Vatikan ile işbirliği anlaşması imzaladığını öne sürmüştü. Netanyahu, Riyad’a ‘arka çıktı’ İran karşıtı cephede Suudi Arabistan’la yan yana gelen İsrail’den Suudi gazeteci Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili Riyad’ı gözeten değerlendirmeler gelmeye başladı. Bulgaristan’ın Varna kentinde Yunanistan, Romanya, Bulgaristan ve Sırbistan liderleriyle bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bir aydır cinayet hakkında yaptığı ilk açıklamada, “Bu korkunç bir olay, uygun şekilde çözülmeli. Fakat bölgenin karşısındaki daha büyük sorun İran’dır” ifadelerini kullandı. “S. Arabistan’ın istikrarının sürmesi dünya, bölge için çok önemlidir” şeklinde konuşan Netanyahu, İran’ı da Avrupa’da terör eylemleri planlamakla suçladı. İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz de kendilerini ilgilendiren meselenin “Körfez’de İran’a karşı bağları güçlendirmek olduğunu” söyledi. Washington Post ise Netanyahu’nun, cinayetle ilgili eleştirilerin hedefindeki Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la yakın ilişkilerin devam etmesi konusunda Trump’a telkinde bulunduğu öne sürdü. Gazetenin ABD yetkililerine dayandırdığı haberde, Netanyahu’nun Beyaz Saray’la yaptığı görüşmede Selman’dan “stratejik müttefik” olarak bahsettiği öne sürüldü. Katalan siyasetçilere ağır iddianame İspanya başsavcılığı, geçen yılın ekim ayında yapılan tek taraflı bağımsızlık referandumuna destek verdikleri gerekçesiyle görevden alınan Katalonya Özerk Bölgesi’nin eski yöneticileri hakkında 17 ile 25 yıl arasında değişen hapis cezaları istedi. Eski Katalonya Başkan Yardımcısı Oriol Junqueras’ın yanı sıra aralarında eski bakanların da bulunduğu 9 kişi “isyan”, “isyana teşvik” ve “kamu kaynaklarını kötüye kullanmak” ile suçlandı. İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanan referandumun 1 Ekim 2017’de düzenlenmesinin ardından Madrid, Katalan meclisini lağvetmiş, 7 siyasetçi hapse konmuştu. Pompeo, Kaşıkçı’nın katledilmesine ilişkin Riyad’a karşı olası yaptırım kararının yürürlüğe girmesinin birkaç hafta sürebileceğini söyledi Riyad muhalifi Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, İstanbul’da 2 Ekim’de öldürülmesinin ardından, son dönemde pek çok ülkeye yaptırım uygulayan ABD’den Suudi Arabistan için henüz bir adım atılmaması dikkat çekiyor. ABD Dışişleri Bakanı Michael Pompeo, önceki gün katıldığı bir radyo programında Kaşıkçı olayıyla ilgili değerlendirmelerinin sürdüğünü ve uygulanacak yaptırımların ancak “birkaç hafta” sonra yürürlüğe girebileceğini söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın, cinayetle ilgili Riyad yönetimini değil kişileri sorumlu tutma yönünde daha önce açıkladığı tavrı tekrar eden Pompeo, cinayete karıştığını tespit ettikleri şahıslar hakkında yaptırım uygulamayı değerlendirdiklerini ifade etti. Dışişleri Bakanı, henüz ellerinde yeterli kanıt bulunmasa da Trump’ın sorumluları cezalandırma konusundaki kararlılığını belirtti. Kaşıkçı’nın öldürülmeden önce yazılarına yer veren Washington Post’ta yer alan haberde ise Kaşıkçı cinayetinin ardından Veliaht Prens Selman’ın itibarının zedelendiği ve yönetimdeki pozisyonunun da tehlikeye girdiği öne sürüldü. İkili görüşmelerde Trump’ın Selman’ı açıkça eleştirdiği kaydedildi, Kral Selman’ın Londra’da yaşayan kardeşi Prens Ahmed bin Abdülaziz’in ülkeye geri döndüğüne dair çıkan haberlere değinildi. “Veliaht Prens’in krallığa karşı uluslararası güveni tekrar temin edecek daha üst düzey bir akrabasıyla paylaşmaya mecbur bırakılma 10 YILDA BİNİ AŞKIN GAZETECİ KATLEDİLDİ Fransa’nın sembollerinden Eyfel Kulesi önceki gece aralarında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın da bulunduğu, katledilen gazeteciler için 3 dakika boyunca karanlığa büründü. 2 Kasım Uluslararası Gazetecilere Karşı İşlenen Suçların Cezasız Kalmasını Sona Erdirme Günü çerçevesinde, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü eylem düzenledi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde öldürülen sı” senaryosu üzerinde duruldu. Aynı gazete için bir makale kaleme alan Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ise uluslararası topluma çağrıda bulunarak katillerin yargı önüne çıkarılmasını istedi. Buna ABD’nin öncülük yapması çağrısı yaptı. İsviçre’den yaptırım Öte yandan, cinayetin ardından Riyad’da geçen ay sonunda düzenlenen uluslararası yatırım konferansına pek çok ülke ve şirke gazeteciler anıldı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu güne ilişkin yayımladığı mesajında, “Son on yılda binden fazla gazeteci öldürüldü, bu cinayetlerin yüzde 90’ı aydınlatılmadı ve suçlular sorumlu tutulmadı” ifadesini kullandı. Hükümetlere ve uluslararası topluma gazetecileri korumaları, işlerini yapmaları için gerekli koşulları oluşturmaları çağrısını yineledi. tin boykot uygulamasının ardından Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in eş başkanlığını yaptığı Bill & Melinda Gates Vakfı’nın da suikastı gerekçe göstererek Veliaht Prens Selman’ın başkanı olduğu MiSk Vakfı ile ortak çalışmalarını sonlandırdığı bildirildi. Bu arada İsviçre, Riyad’la yapılan silah parçaları anlaşmasının cinayet gerekçesiyle bozulduğunu duyururken Norveç de ülkedeki Suudi Büyükelçi’nin Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak uyarıldığını bildirdi. Barış derken bombardıman... Yemen’de son günlerde bir kez daha barış masasına dönülmesi yönünde uluslararası çağrılar artarken dün Riyad liderliğindeki koalisyonun, İran destekli Husilerin kontrolündeki Sanaa Havaalanı ve yakınındaki üsse hava saldırısı düzenlediği haberi gündeme düştü. Husi kaynaklar, bölgeye 30 hava saldırısının gerçekleştiğini belirtti. Yine Husilerin kontrolündeki liman kenti ve uluslararası yardımların ulaştırılması açısından da kritik önemdeki Hudeyde’de de Riyad destekli Hadi yönetimi güçlerinin kuşatması sıkılaşmış durumda. Yerel kaynaklar Hudeyde civarında dün sabah taraflar arasında çatışmaların yaşandığını aktardı. Körfez’in Sünni lideri Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile Şii İran arasında “vekâlet savaşı” Yemen’de çatışmalar şiddetlendi. alanına dönen Yemen’de insani krizin boyutları her geçen gün ağırlaşıyor. Riyad liderliğindeki koalisyonun 2015’te iç savaşa müdahil olduğu ülkede bombardımanlarla birlikte kıtlık, salgın hastalıklar en az 10 bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı. Uluslararası yardım örgütleri, Yemen’de aralarında çok sayıda çocuk olmak üzere binlerce kişinin açlıkla boğuştuğuna, acil ateşkes ve uluslararası yardımların ulaştırılmasının önemine dikkat çekiyor. Birleşmiş Milletler (BM), Yemen’de Riyad liderliğindeki koalisyon destekli Hadi yönetimi ile Husi milisler arasında arabuluculuk planlarını sürdürürken hafta başında da Washington’dan başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm taraflara çatışmalara son verilmesi çağrısı yükselmişti. Buna Riyad destekli Yemen’deki Hadi yönetiminden ılımlı yaklaşım gelirken Husiler de “Savaşı durdurmak için inandırıcı, tarafsız her türlü çabaya olumlu baktıkları” yanıtı vermişti. İdlib’de gerilim dinmiyor Suriye’de Rusya ile Türkiye arasında İdlib için varılan ateşkes mutabakatının geleceğine yönelik tartışmalarla birlikte bölgedeki tansiyon da yüksek. İdlib çevresindeki Suriye ordusunun dün muhalif grupların olduğu bölgeye top atışı yaptığı savunuldu. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, ateşkes mutabakatı içinde yer alan bölge hedef olurken saldırıda beşi sivil en az sekiz kişi yaşamını yitirdi, 20 kişi yaralandı. Bölgeden, önceki gün de Nusra bağlantılı grupların Suriye ordu mevzilerine saldırdığı haberleri gelmişti. İstanbul’da geçen hafta sonu Suriye’ye ilişkin Türkiye’nin evsahipliğinde RusyaAlmanyaFransa’nın katılımıyla düzenlenen 4’lü liderler zirvesinde siyasi çözüm ve İdlib vurgusuyla ateşkes çağrıları yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen eylül ayının ortasında Soçi’de bir araya gelerek ellerin tetikte beklediği İdlib’e ilişkin “silahsızlandırılmış tampon bölge” oluşturulması konusunda uzlaşı sağlamıştı. Anlaşma gereği, cihatçı unsurların ve ağır silahlarının 15 Ekim’e kadar 1520 km’lik tampon bölgeden çekilmesi konusunda Türkiye sorumluluk almıştı. Çekilmenin henüz tam olarak tamamlanmadığı iddiaları da gündeme yansımıştı. Nauert’e BM yolları göründü ABD Başkanı Donald Trump, Nikki Haley’nin istifa kararının ardından, Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci si adayı olarak Dışişleri Bakanlığı Sözcü sü Heather Nauert’i “ciddi şekilde düşün düğünü” söyledi. Trump, Beyaz Saray’da gazetecilerin konuya ilişkin soruları üze rine Nauert için “o harika biri, uzun süre dir bizimle” ifadesini kullandı. ABD bası nına yansıyan haberlerde de Trump’ın bu hafta Nauert’e görev teklifinde bulunaca ğı iddialarına yer verildi. Nauert’in aday gösterilmesi halinde BM görevine gelmesi için senato tarafından da onaylanması gerekiyor. Nisan 2017’de Dı şişleri Bakanlığı’nda sözcü olarak göreve başlamasından önce Nauert, Cumhuriyet çi kanada yakın Fox News’ta muhabir, yo rumcu olarak görev yapmıştı. Daha önce Haley’nin yerine geçebilecek isimler arasın da ABD’nin Almanya Büyükelçi si Ric Grennell, Paris Büyükel çisi Jamie McCourt ve Kanada Büyükelçisi Kelly Craft da geç mişti. İsrail yanlısı, Rusya kar şıtı siyasetiyle bilinen Haley ge çen ay fazla bir ayrıntı ver meden kişisel ne denler gerekçe siyle görevin den istifa kararını açıklamıştı. Nauert C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle