19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ‘Sardinya’da kimyasal saldırı girişimi önlendi’ İtalyan polisi, Sardinya adasında kimyasal saldırı düzenleme girişiminde bulunduğu şüphesiyle IŞİD bağlantılı bir kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Yerel basında çıkan haberlere göre Filistin pasaportlu olduğu belirtilen ki şi, kimyasal bir saldırı veya su şebekesi borularına zehir koymayı amaçlıyordu. Antiterör timi tarafından yakalanan kişinin Lübnan’dan İtalya’ya giden Filistinli bir mülteci olduğu öne sürüldü. Rusya’dan gözdağıPerşembe29Kasım2018 [email protected] EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 Ukrayna ile Rusya arasında geçen hafta sonu Karadeniz’de patlak veren gerilimin ardından sınırda askeri önlemler artıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, “Topyekun savaş” tehdidiyle karşı karşıya olduklarını belirttiği konuşmasında, Rusya’nın Kırım’daki güçlerini artırdığını söyledi. Rusya da Kırım’a yeni bir S400 bataryası nakledileceğini duyurdu. Ulusal televizyona açıklamalarda bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko, “Kimsenin bunun bir oyun olduğunu düşünmesini istemiyorum. Ukrayna, Rusya tarafından topyekun savaş tehdidi altında. Rusya, ortak sınırdaki birliklerinin sayısını önemli ölçüde artırdı. Rus tanklarının sayısı üç misline çıktı” ifadelerini kullandı. Poroşenko’nun meclis tarafından onaylanan sınır bölgelerinde 30 günlük sıkıyönetim kararnamesini de imzaladığı bildirildi. ‘NATO gemi göndersin’ Poroşenko ayrıca NATO’nun Karadeniz ve Azak Denizi’ne gemiler göndererek Ukrayna’ya olan desteğini gösterebileceğini de belirtti. ABD Başkanı Donald Trump’tan da Arjantin’deki G20 zirvesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, “Ukrayna’yı terk edin” mesajını iletmesini istedi. Ukrayna donanmasına ait 3 geminin, Rusya tarafından ilhak edilen Kırım’da Rus ulusal sularını ihlal ettik Kerç Boğazı kriziyle birlikte Kiev’e baskıyı artıran Moskova, Kırım’a ek füze savunma sistemi, sınıra tank gönderiyor PUTİN: S400’Ü TÜRKİYE’YE DOLARLA SATMADIK GÖRÜŞME BİLMECESİ G20 zirvesinde gerçekleşme si beklenen Trump ve Putin görüşmesinin tehlikeye girdiği bildirildi. Trump, son kriz nedeniyle Putin’le görüşmeyebileceğini duyurdu. Kremlin ise görüşme için hazırlıkların sürdüğünü, programda bir değişiklik beklemediklerini açıkladı. İki lider geçen yıl Almanya’daki G20 zirvesinde bir araya gelmişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, VTBCapital bankasının düzenlediği “Rusya Çağırıyor” başlıklı yatırım forumunda ABD’nin uluslararası ticarette dolar kullanımını bir baskı unsuru olarak değerlendirmesine karşı girişimlerde bulunduklarının mesajını verdi. Dünya bankaları arasında elektronik fon transferi standardı sağlayan SWIFT sistemine alternatif üretmek üzere çeşitli ülkeler le çalışmalar yaptıklarını belirtti. Türkiye’ye satışında anlaşma sağlanan S400 savunma sistemlerini örnek gösteren Putin dün yaptığı açıklamada, “Mesela yaklaşık yarım saat önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüm. Diğer konuların yanı sıra S400’leri de görüştük. Eğer dolar üzerinden satış yapmaya kalksak bu mümkün olmayacaktı. Biz de SWIFT dışında farklı bir yöntem bulduk” dedi. leri ve Azak Denizi’ne doğru önceden bilgi vermeden ilerledikleri gerekçesiyle yükselen tansiyon askeri önlemlerin artmasını da beraberinde getiriyor. Karadeniz’le Azak Denizi’ni birbirine bağlayan stratejik Kerç Boğazı’nı kapatarak 3 Ukrayna gemisiyle, 24 denizciyi gözaltına alan Rusya’nın bölgeye bir mayın tarama gemisi gönderdiği gündeme yansıdı. Rusya Savunma Bakanlığı da halihazırda üç S400 füze savunma sistemi bataryası bulunan Kırım’a bir batarya daha gönderileceğini duyurdu. Bataryanın yıl başından önce bölgeye konuşlandırılması hedefleniyor. Arjantin’e gitmeden önce Moskova’daki finans forumunda konuşan Putin, Poroşenko’nun yaklaşan seçimler öncesinde sıkıyönetim ilan etmek üzere böyle bir gerilimi planladığını savundu. Rus donanmasının tavrını ise “askeri görevi yerine getirmek” olarak tanımladı. Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’ya destek veren ülkeleri de eleştirerek “(Kiev) ‘kahvaltıda be bek yemek istiyorum’ dese muhtemelen ‘neden olmasın, acıkmışlar’ diyerek hizmet edecekler” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın telefon trafiği Öte yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Putin ve Poroşenko ile dün telefonda görüştüğü, sorunun diyalogla çözülmesi çağrısı yaptığı kaydedildi. Erdoğan’ın Trump ile de görüştüğü, iki liderin Kerç Boğazı’nda yaşananlardan rahatsız olduğu ve G20’de buluşma konusunda mutabık kaldıkları belirtildi. Giderayak damat Jared’a Aztek nişanı ABDMeksika sınırında Orta Amerika’dan gelen göçmen kafilesinin yarattığı kriz sürerken Meksika hükümetinin ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner’a, Aztek Kartalı Nişanı vereceği haberleri ortalığı karıştırdı. Muhafazakâr Nieto hükümetinin ülkenin yabancılara sunulan en yüksek onur ödülünü Kushner’e verme adımı gelecek ay görevi solcu Obrador yönetimine devretmesi öncesinde geldi. Meksika Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kushner’ın Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) yeniden müzakere edilmesi sürecindeki çabaları nedeniyle Aztek Kartalı Nişanı’na layık görüldüğü belirtildi. Kushner’ın “Yeniden müzakere sürecine verdiği destekle kilit rol oynadığı, başarıya ulaşmasında büyük rolü olduğu” savunuldu. ‘Aşağılık davranış’ Trump’ın Meksika karşıtı söylemleri kamuoyunda sıkça tartışılıyor. Ülkenin tanınmış tarihçi ve yazarlarından Enrique Krauze, Twitter’da kararı “son derece aşağılık ve korkakça bir davranış” diye niteledi. Krauze, “Meksikalılara ‘katiller ve tecavüzcüler’ diyen bir adamın damadına devlet nişanı veriliyor” ifadelerini kullandı. NAFTA’nın güncellenmesi için yürütülen müzakereler ekim başında sonuçlanmış, anlaşma ABDMeksikaKanada Anlaşması (USMCA) adıyla yeniden yürürlüğe girmişti. ABD’ye gitme hedefiyle Orta Amerika’dan yola çıkan göçmen kafilesinin Meksika sınırında bekleyişi sürüyor. Kimya tesisinde ölümcül patlama Çin’in Zhangjiakou kentinde bir kimya fabrikasında meydana gelen patlama sonucu en az 23 kişi yaşamını yitirdi, 22 kişi yaralandı. Patlamada aralarında çok sayıda TIR ve kamyonun da bulunduğu 50 araç zarar gördü. Yetkililer patlamanın nedenine ilişkin soruşturma başlatıldığını duyurdu. Çin’de üretim tesisleri ve madenlerde gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve sık sık iş cinayetlerinin meydana gelmesi tepkilerin merkezinde. Arjantin’in başkenti Buenos Aires, zirve öncesinde kapitalizm karşıtlarının eylemlerine sahne oluyor. Veliaht G20’yi gerdi Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası çıktığı Mısır, Tunus’u da kapsayan ilk yurtdışı gezisinde protestolarla karşılanan Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın dünkü durağı ise yarın başlayacak G20 zirvesine ev sahipliği yapacak Arjantin’in başkenti Buenos Aires’ti. Gözler, Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün önceki gün Selman’ın Kaşıkçı cinayeti ve Yemen savaşındaki rolüne ilişkin Arjantin yargısınca tutuklanması talebinin nasıl sonuçlanacağına çevrilirken Veliaht Prens havalimanında, Arjantin Dışişleri Bakanı Jorge Faurie tarafından karşılandı. Dış basındaki kimi yorumda eleştirilerin merkezindeki Prens Selman’ın diğer ülke liderleriyle aynı karede yer almasının tartışmalara yol açacağı görüşleri yer aldı. ‘Ortaklık hayati’ Riyad yönetimine arka çıkan ABD Başkanı Donald Trump’ın, zirve kapsamında Veliaht Prens Selman’la ikili görüşme gerçekleştirmeyi planlamadığı açıklandı. Ankara’dan yapılan kimi açıklamada ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Selman ile görüşebileceği aktarıldı. Kremlin’den de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, G20 zirvesi sırasında Prens Selman ile Kaşıkçı cinayetini görüşeceği açıklaması geldi. ABD Senatosu’nda konuşan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise “Suudi veliaht prens ülkesini reformist bir yöne taşıdı” ifadesini kullandı. Suudi Prens ile Kaşıkçı cinayeti arasında doğrudan bağ olmadığını söyleyen Pompeo “Kaşıkçı cinayeti tam aydınlatıldığında Trump yönetimi cezai önlemler alacak” dedi. Pompeo, Wall Street Journal için yazdığı “ABDSuudi Arabistan Ortaklığı Hayati” başlıklı yazıda da ABDSuudi Arabistan bağlarının bozulmasının, ABD ve müttefiklerinin ulusal güvenliği için büyük hata olacağını belirtti. Pompeo, “Suudi Arabistan petrol üretimi ve ekonomik istikrarın, bölgesel refahın ve küresel enerji güvenliğinin anahtarıdır” değerlendirmesinde bulundu. Selman’ı havaalanında karşılayanlar arasında Arjantin Dışişleri Bakanı da vardı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ise önceki günkü Trump’ın G20 programını açıkladığı basın toplantısında, Kaşıkçı’nın son anlarına ait olduğu iddia edilen ve Türkiye’nin bazı müttefik ülkelerle paylaştığı ses kaydını dinlemediğini, ancak dinleyen kişilere göre kayıtta cinayetin doğrudan Prens Selman’dan gelen talimatla işlendiğini gösteren bir unsur olmadığını söyledi. Bolton, kaydı doğrudan dinlememesinin nedeni olarak “Arapça bilmemesini” gösterdi. Bu arada Washington Post yazarı David Ignatius, Kaşıkçı cinayetinin ardında eski Kral Abdullah ile mevcut Kral Selman’ın aileleri arasındaki anlaşmazlığın yattığı iddiasını dile getirdi. Yazıda, Kaşıkçı cinayetinin emrinin geçen temmuz ayında verildiği, ancak Amerikan istihbaratının “Onu eve getirin” emrinin ne anlama geldiğini o dönem anlayamadığı savunuldu. ‘Barak’tan yardım istedi’ İsrail basınında ise Prens Selman’ın 2015’te eski İsrail Başbakanı Ehud Barak’tan, Suudi Arabistan vatandaşlarının ve “düşmanlarının” telefon konuşmalarını dinleme amacıyla kendilerine siber güvenlik teknolojilerini satması için yardım istediği yönünde haberler gündeme düştü. Riyad tepkileri dindirme peşinde Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’na (UNRWA) 50 milyon dolar bağışta bulunacağını bildirdi. Söz konusu bağış, Riyad merkezli bir kamu kuruluşu olan Kral Selman İnsani Yardım ve Destek Merkezi aracılığıyla yapılacak. ABD, geçen eylül ayında UNRWA’ya yaptığı yardımları durdurma kararı al mıştı. Washington yönetimi UNRWA’nın operasyonlarının telafi edilemez bir şekilde bozulduğunu iddia etmişti. Filistinli mültecileri için Birleşmiş Milletler’in (BM) başlıca organı olan UNRWA, ABD’nin yardımları durdurmasının ardından bütçelerindeki açığı kapatmak için daha fazla yardıma ihtiyaç duyduklarını açıklamıştı. Washington’ın yardımla rı dondurmasının ardından UNRWA’nın Filistinli mülteciler için kurduğu okulların ve sağlık merkezlerini’nin kapanması gündemdeydi. Riyad yönetiminin Trump yönetiminin tartışmaların odağındaki “Ortadoğu Barış Planı”na destek verdiği haberleri de gündeme yansımıştı. Filistin Yönetimi’nin bu anlaşmaya karşı çıktığı belirtilmişti. Suriye’de çatışmalarla birlikte diplomatik çabalar da sürüyor. Şam heyeti de Astana’da Suriye’de ateşkesi sağlamak üzere garantör ülke konumundaki Türkiye, Rusya ve İran üst düzey heyetlerinin Kazakistan’ın başkenti Astana’daki 11. toplantısı dün başladı. Yıl sonunda görevini bırakacağını açıklayan Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın da hazır bulunduğu toplantı için Suriye’den bir heyetin kente gittiği bildirildi. İran heyetiyle önceki akşam bir araya gelen Suriye’nin BM Temsilcisi Beşar Caferi’nin başkanlık ettiği Şam heyetinin görüşmede İdlib’deki durumu ve silahsızlandırılmış bölge oluşturulması çabalarındaki sorunları gündeme getirdiği kaydedildi. ABD’nin ‘gözlem noktaları’ Öte yandan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Ankara’nın rahatsızlığını ifade ettiği ABD’nin, Kuzey Suriye’de askeri gözlem noktaları oluşturma planının hayata geçmeye başladığı bildirildi. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Tel Abyad’daki gözlem noktasının kurulduğunu duyurdu. ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Sean Ryan ise “Bu gözlem noktaları, ilave şeffaflık sağlayacak ve Türkiye’nin IŞİD unsurlarından korunmasını daha iyi hale getirecek” ifadelerini kullandı. Milli Savunma Bakanı Akar, ABD askeri güçlerinin Türkiye’nin Suriye sınırına 12 gözlem noktası kurma çalışmalarını eleştirmiş, bu hamlenin Türkiye’de Ankara’nın terör örgütü saydığı PYD/YPG’yi koruma girişimi olarak algılanacağını söylemişti. ABD, Yemen’e şart getirdi Washington yönetimi, yaklaşık 4 yıldır süren iç savaş nedeniyle ağır insani krizin yaşandığı Yemen’de yardımların girdiği en önemli liman kenti Hudeyde’de ateşkesi öngören Birleşmiş Milletler (BM) tasarısının, İsveç’teki barış görüşmeleri yapılıncaya kadar askıya alınmasını istedi. AFP’nin haberine göre ABD, geçen hafta İngiltere’nin BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu, Hudeyde’de insani erişimin önündeki tüm engellerin iki hafta içinde kaldırılmasını da içeren tasarının askıya alınma talebine gerekçe olarak, barış görüşmelerinin sonucunun dikkate alınmasının önemini gösterdi. BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths aralık ayının başında tarafları İsveç’in başkenti Stockholm’de bir araya getirmeyi hedefliyor. Öte yandan diplomatik kaynaklar Suudi Arabistan’ın Yemen tasarısına karşı lobi çalışmaları yaptığını belirtiyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da dün Senato’da Riyad’la ilişkiler konusunda yapılan oturumda, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki tutumunu savundu. “ABD Riyad’ın yanında yer almasaydı Yemen’deki durum daha da kötü olabilirdi” dedi. ‘Taliban kadınlara saygı göstermeli’ Afganistan’da barışın sağlanmasına yönelik çabalar dün İsviçre’deki uluslararası toplantıda masaya yatırıldı. Taliban ile barış sürecinin ağır aksak ilerlediği Afganistan’da Devlet Başkanı Eşref Gani, örgüt ile barış müzakerelerini yürütmek için 12 kişilik heyet kurduklarını duyurdu. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de barış sürecinin garantörü olmaya hazır olduklarını belirtti. İsviçre’nin Cenevre Ofisi’nde dün başlayan Afganistan konulu “Bakanlar Konferansı”nda konuşan Gani, “Taliban’ın kadın haklarına da saygı göstererek demokratik ve katılımcı bir topluma katılmasını sağlayacak barış anlaşmasına ulaşmak” için heyet kurduklarını belirtti. Önceliklerinin ülkeye acilen barışı getirmek olduğunu kaydederek “Birkaç ay süren yoğun istişarelerin ardından, barış süreci için bir yol haritası belirlediğimizi açıklamaktan memnuniyet duyuyorum” dedi. Ülkenin tarihi anlamda kritik bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Mogherini ise AB’nin 20172020 dönemi için Afganistan’a mali yardım taahhüdünün 13.6 milyar Avro’ya ulaştığını kaydetti. Mogherini, Gani’nin Taliban’a önemli bir barış müzakere süreci sunduğunu, AB’nin Afganistan’daki barış sürecine destek verdiğini kaydetti. Toplantıya Almanya Dışişleri Bakanı Maas ile AB Temsilcisi Mogherini de katıldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle