28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 27 Kasım 2018 4 ‘Vurun Kahpeye!’ Halide Edip Adıvar’ın önce 1923 sonunda Akşam gazetesinde tefrika edilen, sonra 1926 yılında kitap olarak yayımlanan “Vurun Kahpeye!” adlı yapıtı, aydınlanmacı, işgale direnenleri destekleyen Aliye Öğretmen’in, nişanlısı kuvvacı Tosun Bey’in, işbirlikçiler Hüseyin Efendi ile gerici köy imamı Fettah’ın çevresinde gelişen olaylar aracılığıyla, Kurtuluş Savaşı Anadolu’sunda, gericilik ile aydınlanma ve işbirlikçilerle bağımsızlıkçıların savaşımını anlatır. Romanın anafikri, aydınlığın gericiliğe üstün gelememesi halinde, “istiklal” savaşının da tam anlamıyla zafere ulaştırılamayacağıdır. Kitap, Tosun Bey’in de aralarında bulunduğu Mustafa Kemal’in kuvvacılarının işgalci düşmanı yenmesiyle sonuçlanırken, kuvvacıları destekleyen, aydınlanmacı öğretmen Aliye’nin, başını Fettah’ın çektiği gerici işbirlikçiler tarafından “Vurun kahpeye!” haykırışlarıyla öldürülmesiyle son bulur. Zafer günlerinin iyimser ortamında yazılmış olmasına rağmen roman geleceği görmüştür. HHH O günlerden bu yana, Türkiye’de çok kez gericilik, aydınlığın üzerine saldırmış ve sonunda ülkemiz, aydınlığın karanlığı yenememesi halinde bağımsızlık zaferlerinin tam olarak amaçlarına ulaşamayacağının bir kez daha kanıtlandığı diyar haline gelmiştir. Artık Türkiye’de karanlık güçlere karşı aydınlığı savunanlar, hele hele kadın iseler, “Vurun kahpeye!” avazeleriyle saldırıların baş hedefi haline gelmektedirler. Ülkemizde artık kadınlık başlı başına bir eksiklik, bir ayıp, hatta suç muamelesi görürken, kadın haline bakmadan aydınlıktan yana çıkış yapanlar, toplu linç saldırılarının baş hedefleri haline gelmişlerdir. Biat kültürünün aynı zamanda hem öznesi ve nesnesi, nedeni ve sonucu olan “göbeğini kaşıyan adam”ın, mediokrasiden hızla idiokrasiye kaymakta olan düzeninde, düşündüğünü açıkça dile getirene, hele hele “sivri dilli”ye hiç tahammül yoktur. Düşündüğünü açıklıkla ve yüreklilikle dile getirene saygı, “sivri dilli”ye tahammül demokrasilere özgüdür. Zaten o yüzden demokratik toplumlar, durağan biat toplumlarının tersine gelişmeye açıktırlar. Sivri dile tahammül de ilerlemenin bedeli olarak sineye çekilir. HHH Yakın dostum ve uzun yıllar mesai arkadaşım olan Mine Kırıkkanat, düşündüğünü eveleyip gevelemeden söyleyen, “sürüden ayrılanı kurt kapar, bana dokunmayan yılan bin yaşasın” lagar toplumunun, yadırgadığı, yadırgamanın da ötesinde tahammül edemediği bir kişidir. Mine sivri dilliliğinin bedelini çokça ödemiş, FETÖ’den Adnan Oktar’a, faşistlerden liberal tebdili kıyafetli “yetmez ama evet”çilere kadar çok çeşitli çevrelerin tepkisini çekerek “dokuz köyden kovulmuş”tur. Mine, geçenlerde katıldığı bir televizyon programında, yine kendini tutamamış, aslında çağdaş toplumlarda son derecede doğal bir hak olan düşüncelerini açıkça ifade yolunu tutmuş. Yetmiyormuş gibi, birkaç gün sonra da, Atatürk’e karşı son günlerde artan saldırılar üzerine, onu sahiplendiğini belirtmek üzere, her Türkçe bilenin ne anlama geldiğini anlayabilecekleri bir şekilde “Atatürk benim ilahımdır” demiş. Bir kadın bacağını kırıp oturacağı yerde, elinin hamuruyla erkek işine karışır, hele hele gericiler hakkında ne düşündüğünü açıkça söylerse ve de bu hatun zaten daha önce de sivri dilli olarak kabul edilmişse, ne olursa bu kez de olmuş ve Mine, yandaş medya ile troller tarafından lince yönelik saldırılara maruz kalmış, dahası hedef gösterilmiştir. Mine Kırıkkanat şimdi ülkesinde, ölüm tehditleri altında savunmasız ve çaresizken, ona Fransa’daki meslektaşları sahip çıkıyorlar. Halide Edip Adıvar’ın Vurun Kahpeye’yi kaleme almasının üzerinden 86 yıl geçtikten sonra, ülkemizde bir kez daha aynı avaze yükseliyor: Vurun kahpeye! Vurun Mine’ye!.. YSK: Yardımcılar da istifa etmek zorunda Yüksek Seçim Kurulu (YSK), yerel seçimde belediye başkan aday adayı olmak isteyen belediye başkan yardımcılarının da görevlerinden istifa etmeleri gerektiğine karar verdi. Andırın İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nca, Andırın belediye meclis üyesi, 4/A statüsünde çalışan ve ayrıca belediye başkan yardımcılığı görevini yürüten bir kişinin, Bursa İl Seçim Kurulu Başkanlığı’nca da Bursa’nın Yıldırım ilçesinde belediye başkan yardımcısı olarak görev yapan ancak kamu personeli olmayan bir kişinin, yerel seçimde aday adayı olabilmek için görevinden istifa edip etmeyeceği hakkında YSK’den görüş istendi. Konuyu inceleyen kurul yerel seçimde aday adayı olmak isteyen belediye başkan yardımcılarının da görevlerinden istifa etmeleri gerektiğine karar verildi. İstifa etme süresi 1 Aralık’ta doluyor. l ANKARA/Cumhuriyet haber EDİTÖR: alper izbul TASARIM: ilknur filiz Türkiye Barolar Birliği, Erdoğan’ın TBB’den hukuk ‘AİHMkararıbizi bağlamaz’ sözlerine karşı ‘uygulanma devleti uyarısı zorunluluğunu’hatırlattı Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına hükmeden AİHM’nin kararının kendilerini bağlamayacağı yönündeki sözlerini 8 maddelik bir açıklama ile eleştirdi. Açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını eleştirme hakkı olsa da bu kararlara uyulmayabileceğinden söz edilmesi doğru değildir” denildi. TBB’den yapılan yazılı açıklama da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Avrupa’nın bir parçası olduğu 1949’dan bu yana Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olduğuna dikkat çekildi. Türkiye’nin, kurucusu olduğu Avrupa Konseyi’nin belkemiğini oluşturan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bir tarafı olduğuna işaret edilen açıklamada şöyle denildi: “Anayasamızın 90/5 maddesi uyarınca adı geçen sözleşme ile iç hukuk kuralları arasında çatışma olur ise, tarafı olduğumuz bu sözleşmenin hükümleri uygulanır. Türkiye Cumhu riyeti Devleti, kurucusu olduğu Avrupa Konseyi’ne üye bütün devletlerin bireysel başvuru hakkını kabul ettiği yargı organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargı yetkisini de tanımaktadır. Bu çerçevede Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311/1f maddesi uyarınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararları yargılamanın yenilenmesi sebebidir. Türkiye Cumhuriyeti, anayasamızın 2. maddesi uyarınca bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin en basit tanımı hukukla bağlı olan devlettir. Şu hal de yukarıda sıraladığımız hukuk kuralları uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını eleştirme hakkı olsa da bu kararlara uyulmayabileceğinden söz edilmesi doğru değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmaması “Avrupa’ya veya bizim dışımızdaki uluslararası bir kuruluşa tepki” olarak yorumlanamaz. Böyle bir tutum ve söylem, doğrudan doğruya hukukla bağlı devlet yani hukuk devleti ilkesine tepki olacaktır.” l ANKARA/Cumhuriyet KESK ve HDP’ye operasyon Ankara, İzmir, İstanbul’un da aralarında bulunduğu illerde çok sayıda kişi gözaltına alındı YENİDEN ÇÖZÜM SÜRECİ Mİ? ‘Akil insanlar’ Oslo’da buluştu “Akil İnsanlar” heyetinde yer alan isimler, Norveç’in başkenti Oslo’da bir araya geldi. Eski Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Genel Başkanı Mesud Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Rudaw’da çalışan gazeteci Ayser Çınar, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir fotoğraf paylaştı. Paylaşımda, Kürt sorununun çözümüne yönelik oluşturulan, “Akil İnsanlar” heyetinde yer alan isimlerin, Norveç’in başkenti Oslo’da “çözüm sürecinin” artılarını ve eksilerini masaya yatırdığı ifade edildi. Çınar, “Yeni bir süreç mümkün mü peki” diye sordu. Fotoğrafta, oyuncu Kadir İnanır, eski İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, eski Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, İHD Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, eski AKP Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Kurt, eski AKP milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Vahap Çoşkun, Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur gibi isimler yer aldı. Odatv’nin haberine göre adGçeüslvıtkeenkg’eriçeivni İngiltere’de 8 yıl önce kurulan Demokratik Gelişim Enstitüsü (DPI) Başkanı Kerim Yıldız da geçen aylarda dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. Kürt sorununun çözümü için umutlu olduğunu belirten Yıldız, “Süreç başlamak zorunda. Birileri istediği için değil, Türkiye ve bölgenin içinde bulunduğu durumdan dolayı, bir süreç başlamak zorunda. Kim başlatır? Tabii ki çatışmada yer alanlar, özellikle hükümet kesimi. Mevcut durumda ise hala umudumu koruyorum çünkü bir temel var ve üzerinde gelişebilir. Yeter ki isteyelim” demişti. l Haber Merkezi CKcsgKpdb1naIibl0lüRtzahıePıiağel.ausnaüotKşag/ıTştınlvdklmçlüKbüuulaaCeaüelakeynktın’tbkkudmsçulalltduiüialmHteıaklırgcukliğöeğktünzlDtarnlhLuiıkanllaeelkaaeaePidulamüteakvlçnvnyrarçiişHrv.iblieitalr”mlınytüaDlıkıaıaadrekle,beımmdaikrİGagrlTYrttagelçkıie,ölBerunnşüAünrıâe“ktrteadklMv2raRvvlus1öiveea07tyiMBeiükçMinnırnalkAblriga’eun’neiiiulünivnt,eü İçişleri Bakanı Soylu, polisin müdahalesini görmezden gelerek eylemcileri suçladı kurtuluş arı Ankara, İzmir, Diyarbakır, İstanbul ve Bursa’da dün sabah saatlerinde KESK’e bağlı sendikalar ve HDP’ye düzenlenen operasyonlarda çok sayıda sendikacı ve siyasetçi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında HDP MYK üyesi Mahfuz Güleryüz, PM üyesi Gülay Gün Bilici, SES Eşbaşkanı Gönül Erden, TÜM BELSEN Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı ve eski HDP milletvekili Mülkiye Birtane de bulunuyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “terör örgütü PKK talimatları doğrultusunda, Ankara’da düzenlenen faaliyet ve etkinliklere katılım sağladığı” öne sürülen 16 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Soruşturma kapsamında; Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜMBELSEN) Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı, TÜMBELSEN MYK üyesi Adem Kaya, TÜMBELSEN Temsilcisi Yusuf Güler, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eşbaşkanı Gönül Erden, SES emekli üyesi Ramazan Taş, eski HDP il yöneticileri Bahadır Demircan, Emrah Öner, Haydar Üstündağ, HDP Çankaya ilçe yöneticisi Davut Çalışır, eski HDP Yenimahalle İlçe Eşbaşkanı Zeki Işıl, eski HDP Yenimahalle İlçe Eşbaşkanı Mahabat Akın, eski HDP Çankaya ilçe yöneticisi Lezgin Kutup, eski HDP Çankaya ilçe yöneticisi Aydın Keleş, HDP il yönetim kurulu eski üyesi Tansunur Şengül ve HDP’li İbrahim Onat hakkında gözaltı kararı verildiği öğrenildi. Savcılıkça şüphelilerden 14’ünün gözaltına alındığı, 2 kişinin yakalanması için çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi. İzmir’de 20 gözaltı Kadınlara şiddeti savundu! 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Ankara Hakimevi’nde düzenlenen programa katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul’daki eylemde polisin biber gazlı şiddetini görmezden gelerek kadınları suçladı. Kadına şiddetin sadece Türkiye’de değil AB üyesi ülkelerde de sorun olduğunu ileri süren Soylu’nun “Maalesef ülkemizde kadın istismarı ve çocuk istismarı konusunda bir hevesliler grubu var” sözleri dikkat çekti. Soylu şöy le konuştu: “Kadına şiddete karşı eylem gününde kanuna aykırı eylem yapıp güya kadına şiddet olduğunu hem Türkiye’ye hem bütün Dünya’ya göstermek isteyen bir istismarcılar grubu hep mevcut. Başka bir yer göstermemize rağmen Taksim Tünel’de HDP’den PKK sempatizanlarına kadar birtakım bileşenler kendilerini oraya getirdiler. Biz de ‘Açıklamanızı yapın’ dedik. Ancak illa polise hücum edecekler, ‘biz buradan yürüyeceğiz’ diyecekler, kamuoyuna da ‘kadına şiddet gününde kadına şiddet gösterdiler’ diyecekler.” Erdoğan’ın izinde... Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da konuşmasında “‘Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi ‘kadın ve erkek birbirinin rakibi değil refiki olmalılar” diyerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a katıldığını söyledi. Toplantıya Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de katıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Açık Toplum Vakfı faaliyetini sonlandırıyor ‘İddianame hazırlanınca iddiaları yanıtlayacağım’ Bir yılı aşkın süredir cezaevinde olan iş insanı Osman Kavala, yö netim kurulu başkanı olduğu Anadolu Kültür’e geçen günlerde düzenlenen operasyona ilişkin yazılı açıklama yap tı. Kavala, hakkındaki iddianamenin hazırlanmamasına tepki göstererek “Gezi olaylarının yöneticisi ve finansö Osman Kavala rü olduğum iddiasının asılsız ve dayanaktan yok sun olduklarını gösterebilmek için iddianamemin bir an önce hazırlanmasını bekliyorum. Bu dava nın, insan özgürlüğüne değer vermeyen tutuklama anlayışının değişmesine katkı sağlayacağını ümit ediyorum” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Milyarder işadamı George Soros’un kurucusu olduğu Açık Toplum Vakfı, Türkiye’deki faliyetlerini sonlandırma kararı aldı. Açık Toplum Vakfı son dönemde, tutuklu işadamı Osman Kavala’nın da kurucuları arasında yer aldığı Anadolu Kültür’e yönelik operasyon ile gündeme gelmişti. Açık Toplum Vakfı, yaptığı açıklamada şöyle denildi: “Açık Toplum Vakfı 2008 yılında kurulmuş ve bütün faaliyetlerini Türkiye Cumhuriyeti Yasaları’na uygun olarak yürütmüştür. Vakıf faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından düzenli olarak denetlenmiştir. Bugün geldiğimiz noktada, Açık Toplum Vakfı Yönetim Kurulu, Vakıf Senedi’nin 16. maddesi uyarınca, Mütevelli Heyeti’ne, Vakfın tüm faaliyetlerini sonlandırmayı teklif etmiştir. Mütevelli Heyeti ‘son günlerde vakıf hakkında medyada yer alan asılsız iddia ve ölçüsüz spekülasyonların yoğunlaşmasının, vakfın faaliyetlerini sürdürmeyi imkânsız kıldığı’ düşüncesiyle, bu teklifi onaylamıştır. Vakfın faaliyetlerine son verilmesi, ve hukuki varlığının tasfiye edilmesi için başvuru ilgili mahkemeye en kısa zamanda yapılmış olacaktır.” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son Muhtarlar Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Gezi olaylarında teröristlerin finans kaynağı olan bir kişi içeride. Onun arkasında meşhur Macar Yahudisi Soros... Bu adam dünyada milletleri parçalamakla adam görevlendiren parası bol biri” ifadelerini kullanmıştı. l Haber Merkezi İzmir’de, Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada 28 kişi hakkında yakalama kararı verildi. HDP MYK üyesi Mahfuz Güleryüz, PM üyesi Bilici ve HDP Menemen ilçe yöneticisi Mustafa Aydın ile parti üyesi Katibe Ekyüce’nin de aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı. Diyarbakır’da ise eski HDP Kars Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) divan üyesi Mülkiye Birtane, evine yapılan baskın sonrası gözaltına alındı. Birtane’nin merkez Yenişehir ilçesindeki adresine giden polisler evde arama yaptı. Ardından gözaltına alınan Birtane, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Bursa’da yapılan ev baskınlarında ise Atakan Bozkurt, Merve Yıldırım ve ismi öğrenilemeyen bir kişi gözaltına alındı. l Haber Merkezi KESK: BARIŞ TALEBİ SUÇ DEĞİLDİR Ü ye ve yöneticileri gözaltına alınan sendikalar adına KESK, SES Genel Merkezi’nde ortak basın açıklaması düzenledi. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik’in okuduğu açıklamada operasyonun nedeninin 2016’da Ankara Sakarya Caddesi’nde düzenlenen ve barış talebinin dile getirildiği “Beyaz Bayrak” eylemi olduğu vurgulanarak “Barış talebinin suç unsuru olarak görülmesi kabul edilemez. Emekçiler bedeli ne olursa olsun barış için mücadele edecektir” denildi. Bozgeyik, geçen günlerde KESK’in İzmir’de gerçekleştirdiği bölge mitingini ve Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen 25 Kasım eylemlerini anımsatarak “Miting hazırlıkları, kadınların şiddete karşı sokaklara dökülmesi iktidarı telaşa düşürmüş olmalı ki hemen hareket geçildi” dedi. SES’ten yapılan yazılı açıklamada ise “Bu gözaltı sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin onurlu mücadelesine ve halkın sağlık hakkı talebine, barışa bir saldırıdır” ifadeleri yer aldı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle