19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Salı 27 Kasım 2018 İki büyük Sansürlenen konuşma Beyoğlu Sineması’nda yapılacak Yönetmen Emin Alper’in Yıldız Teknik Üniversitesi yapılacağı açıklandı. Öte yandan okul yönetimi 30 Sinema Kulübü ile yapacağı söyleşinin okul yönetimi Kasım’da gerçekleşecek etkinliğe, aynı zamanda barış nin müdahalesiyle yasaklanmasının ardından söyleşi imzacısı olan akademisyen Alper’in katılmasını engel Emin Alper nin aynı gün, yani 30 Kasım’da Beyoğlu Sineması’nda lemekle beraber film gösterimine izin verdi. TASARIM: eMİNE BİLGET [email protected] 15 ustaya veda Sanatatak’tan Neşet Ertaş Sinemanın iki önemli ismi, İngiliz yönetmen Nicolas Roeg ve Oscar ödüllü İtalyan yönetmen Bernardo Bertolucci üç gün arayla Bernardo Bertolucci hayatlarını kaybettiler Nicolas Roeg EMRAH KOLUKISA İtalyan sinemasının dünya çapında en çok tanınan isimlerinden biri olan ve “Son İmparator”, “Paris’te Son Tango” gibi unutulmaz filmlerin yönetmeni Bernardo Bertolucci 77 yaşında kansere yenik düştü. Ondan üç gün önce ise İngiliz sinemasının usta ismi Nicolas Roeg’un ölüm haberi gelmişti. İtalyan sinemasının ustası 1941 yılında Parma’da dünyaya gelen Bernardo Bertolucci’nin sinemadaki ilk işi ünlü yönetmen Pier Paolo Pasolini’nin “Accatone” adlı filminde yönetmen asistanlığıydı. Babası gibi şair olmak istese de ve yazdığı ilk kitabıyla önemli ödüllere layık bulunduysa da Bernardo Bertolucci’nin geleceği sinemadaydı ve Pasolini’nin bir öyküsünden uyarladığı ilk filmini de 1962 yılında çekecekti: “La Commare Secca”. Bertolucci’nin adını asıl duyurduğu yapım ise iki yıl sonra tamamladığı ikinci filmi “Prima della rivoluzione” (Devrimden Önce) oldu. Bu yıllarda Fellini, Antonioni ve Pasolini ile birlikte İtalyan yeni dalga akımının önemli figürlerinden biri haline gelen Bertolucci 1970 yılında yine radikal sol bir dünya görüşünün yoğun biçimde hissedildiği “Il Conformista” (Konformist) ve hemen ardından da “Strategia del ragno” (Örümceğin Stratejisi) adlı filmlere imza attı. 9 Oscarlı film 1972 yılında başrollerini Mar lon Brando ve Maria Schneider’in pay laştığı ve o ünlü seks sahnesiy le yıllarca süre cek tartışmala ra sebep olan “Son İmparator” “Last Tango in Paris” (Paris’te Son Tango) gel di. 1976’da çekti ği ve Robert De Niro, Ge rard Depardieu, Stefania Sandrel li, Donald Sutherland, Burt Lancas ter gibi yıldız isimlerle dolu kalaba lık kadrosuyla dikkat çeken ve sine malarda iki bölüm halinde gösterilen “1900” ve hemen ardından bu kez iş İki unutulmaz sevişme sahnesi “Paris’te Son Tango” Tereyağı sahnesi Bernardo Bertolucci’nin 1972 tarihli filmi “Paris’te Son Tango”da yer alan ve yıllarca geçmeyen bir lanet gibi peşinden sürüklediği sevişme sahnesi bugün bir cinsel suç olarak kabul ediliyor. Marlon Brando’nun boş bir apartman dairesinin parkeleri üzerinde, o sıralar henüz 19 yaşındaki deneyimsiz bir oyuncu olan Maria Schneider’a tecavüz ettiği sahne o yıllarda son derece gerçekçi olduğu gerekçesiyle övgülerle karşılanmıştı gerçi ama Schneider’ın bunalıma girip uyuşturucuya başlaması ve intihara teşebbüs etmesiyle algılar da değişti elbette. Senaryoda olmadığı halde Brando’nun sahneyi oynarken kayganlaştırıcı niyetine tereyağı kullanması ve Bertolucci ile konuşarak bu konuyu Schneider’a söylememeleri skandalın bir diğer karanlık yönüydü. Roeg’un paralel kurgusu Başrollerini Donald Sutherland ve Julie Christie’nin oynadığı, büyük bölümü Venedik’te geçen korku filmi ‘Don’t Look Now’, küçük kızlarını yitiren ve hayata küsen bir karıkocanın Venedik’te karşılaştıkları kör bir medyumdan ölen kızlarına dair haber almalarıyla değişen hayatlarını anlatıyordu. Medyumun onlara kızlarının cennette mutlu olduğunu söylemesinin ardından yeniden hayata dönen karıkocanın otel odasındaki sevişme sahnesi sinema tarihinin en erotik, en duygusal ve en gerçekçi seks sahnelerinden biri olarak kabul edilir. Bu cüretkâr sahneyi iki oyuncunun sevişme sonrası giyinme sahnesiyle paralel kurgulayan Roeg, teknik olarak da benzersiz bir işe imza atmıştı. “Don’t Look Now” lediği ensest teması yüzünden tartışmalara yol açan filmi “La Luna” (Ay) ile ününe ün kattı. Nihayet 1987 yılında, tamamlanması üç yıl süren bir başka epik filmle, “Son İmparator” ile hem En İyi Yönetmen hem de En İyi Senaryo dallarında Oscar kazandı. Film toplamda 9 Oscar kazanarak tarihte en çok Oscar alan beşinci film oldu. 90’lı yıllardan itibaren kariyeri eski parlaklığını yitirmeye başlayan Bertolucci, “Sheltering Sky” (Çölde Çay), “Little Buddha” (Kü çük Buddha), “Stealing Beauty” (Çalınmış Güzellik), “The Dreamers” (Düşler, Tutkular ve Suçlar), “Me and You” (Ben ve Sen) gibi filmlere imza attı. 2007’de tüm kariyeri için Venedik Film Festivali’nde bir Altın Aslan; 2011’de de Cannes Film Festivali’nde özel bir Altın Palmiye ödülü aldı. Nicolas Roeg’un ardından Sinemanın en önemli ustalarından, “Performance”, “Don’t Look Now” (Karanlığın Gölgesi), “Walkabout” (Sonsuz Çöl), “The Man Whol Fell To Earth” (Dünyaya Düşen Adam), “Bad Timing” (Kötü Zamanlama) gibi unutulmaz art house filmlerin yaratıcısı, İngiliz yönetmen Nicolas Roeg 90 yaşında hayata veda etti. 15 Ağustos 1928’de Londra’da doğan Nicolas Roeg sinema kariyerine kameraman olarak başladı. David Lean’in sinema tarihine geçmiş görkemli filmleri ‘Lawrence of Arabia’ (Arabistanlı Lawrence ve ‘Dr. Zhivago’ gibi filmlerde ikinci takım yönetmeni ve kameramanı olarak çalışan Roeg, Fransız Yeni Dalga akımının önde gelen isimlerinden François Truffaut’nun ‘Fahrenheit 451’ adlı filminde de görüntü yönetmenliği yaptı. Yönetmen olarak ilk filmini ise 1960’ların sonunda çekecekti: ‘Per formance’. Bugün adını çok az kişinin hatırladığı Donald Cammell’ile birlik te yönettiği ve başrolünü Rolling Sto nes grubunun karizmatik solisti Mick Jagger’ın üstlendiği ‘Performance’ o denli tuhaftı ki Warner Bros. stüdyosu yetkilileri ne yapacaklarını bilemeyip filmin vizyonunu ertelediler ve ancak kendileri yeniden montajladıktan son ra 1970’de dağıtıma soktular. Henüz ilk filmiyle yapımcıları taca çıkaran Roeg böyle likle sıradı şı, cüretkar ve zorlu bir kariyerin de ilk adımları nı atmış olu yordu. Nicolas Roeg gelmiş geçmiş “The Man Who Fell to Earth” en tekinsiz kkorku filmlerinden biri olan “Don’t Look Now”ın ardından tıp kı Mick Jagger gibi büyük bir rock iko nu olan David Bowie ile çalıştı ve bel ki de en ünlü, en bilinen filmi “The Man Who Fell to Earth”ü çekti. Sine madaki ilk önemli rolünü üstlenen Da vid Bowie’nin kurak gezegeni için su arayan bir uzaylıyı oynadığı “The Man Who Fell to Earth”, “Star Wars” ve “Bla de Runner” gibi dönemin popüler bi limkurgu filmlerinin hemen öncesinde izleyiciyle buluşmuş ve türün kültleri arasına girmekte hiç zorlanmamıştı. Hiç ödül almadı Yönetmenlik kariyeri 40 yıla yaklaşsa da asıl büyük filmlerini 1968 ile 1980 arasında kalan kısa dönemde çeken Nicolas Roeg’un son başyapıtı olarak kabul edilen film, bir süre sonra evlenerek hayatını birleştireceği Theresa Russell ve yine müzik dünyasından bir yıldız olan Art Garfunkel’ın üstlendiği ‘Bad Timing’ oldu. Üç kez Cannes Film Festivali’nde yarışan ama ilginç bir şekilde Yaşamboyu Başarı Ödülleri hariç hiç önemli bir ödül kazanmayan, Oscar’a ise aday bile gösterilmeyen Nicolas Roeg, sanat sinemasının büyük vizyonerlerinden biri olsa da ana akım sinemanın ve sektörün çoğunlukla görmezden gelmeyi tercih ettiği bir yönetmen oldu. Asatryan’dan Türkiye’de ilk sergi Birçok farklı ülkede kişisel ve karma sergiler açmış Ermenistanlı ressam Tigran Asatryan’ın Türkiye’deki ilk sergisi “Köprü” 29 Kasım 18 Aralık tarihleri arasında Galeri Selvin’de ziyaretçilerini bekliyor olacak. Masal ve gerçek İki farklı üslup arasında köprü kurar nitelikteki stilizasyonuyla dikkat çeken sanatçının üslupsal özellikleri, içinde alegorilerin bulunduğu ve mitolojik figürlerin yer aldığı, masalsı bir dünya ile gerçek bir dünya arasında sanatsal bir köprü kuruyor. Piyanist Montero İş Sanat sahnesinde İş Sanat Konser Salonu’nun yıldızlarla dolu sezonu klasik müzikle devam ediyor. Sahneyi 30 Kasım’da benzersiz doğaçlama yetene ği ile adından sıkça söz ettiren Venezü ellalı piyanist Gabriela Montero devra lacak. Mozart’tan Piazzolla’ya uzanan geniş repertuvarıyla Montero’ya İngiltere’nin ilk profesyonel yay lı orkestrası olan Scottish En semble eşlik edecek. The Guar dian gazetesinin “Karşı konulmaz ritmik bir berraklık…” olarak ta nımladığı Montero ve orkestra sının 30 Kasım Cuma akşamı İş Sanat’ta vereceği konser saat 20.30’da başlayacak. Scottish Ensemble Gabriela Montero Sessiz sinema ve teknoloji Sessiz sinemanın yeni restore edilmiş seçkin örneklerini sinemaseverlerle buluşturan Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri’nin beşincisi bu yıl, 59 Aralık 2018 tarihleri arasında düzenlenecek. Akbank Sanat Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Kadıköy Sineması ve bomontiada ALT mekânlarında seyirciyle buluşacak festivalin ana teması ise ‘Teknoloji’. Festival bu yıl sinemanın erken döneminin yıldızlarından Danimarka asıllı oyuncu Asta Nielsen’a özel bir bölüm ayırıyor ve onun 5 filmini izleyiciyle buluşturuyor. Ayrıca festival programında ilk kez Rus sinemasının önemli örnekleri de yer alacak ve Dizga Vertov’un unutulmaz belgeseli “Kameralı Adam” gösterilecek. gecesi Anadolu’nun güçlü sesi ve sözü Neşet Ertaş bu kez yeraltı müzik camiasının performansları ile 15 Aralık Cumartesi akşamı Beyoğlu Anahit Sahne’de anılacak. Türkiye’nin ilk kültür ve sanat platformu Sanatatak’ın düzenlendiği gecede çok sayıda farklı müzikal tavırlardan genç sanatçı Ertaş eserlerini seslendirmek için sahne alacak. Ağaçkakan, Debdebe, Ceyda Köybaşıoğlu, Cümbüş Cemaat, Congulus ve Farazi V Kayra’nın yanı sıra konuk sanatçılar da gecede sahneye çıkacak. Sanatatak platformu Neşet Ertaş etkinliğiyle Neşet Ertaş’la yeniden ilişki kurmayı, yeni ilişkiler tesis etmeyi ve ondan ilham alacak gençleri teşvik etmeyi hedefliyor. Platform, Ustanın şarkılarından aldığı ilhamı, farklı müzik deneyimleriyle buluşturarak neşet edenlerin çoğalmasını diliyor. Onur konuğu Erkut Özkan Konserin onur konuğu olan müzisyen Erkut Özkan, sazıyla Ertaş’ın izinde, onun ozanlık geleneğinin mirasçısı olarak sahneye çıkacak. Gecede Bozkır Band sahnede ev sahipliği yaparak hiphop, caz, rock gibi farklı müzikal deneyimlerin temsilcilerine eşlik edecek. Etkinliğin konsepti Ayşegül Sönmez’e, müzik direktörlüğü Volkan İncüvez’e ait. Gaye Su Akyol, Mojo’nun listesinde İngiltere’nin en önemli müzik dergilerinden Mojo, 2018’in en iyi albümlerini derlediği ocak sayısında Gaye Su Akyol’un albümüne de yer verdi. Aylık müzik dergisi Mojo’nun 2018’in albümlerine geniş bir yer ayırdığı son sayısında Yılın En İyi 10 Dünya Müziği listesinde 7. sırada Gaye Su Akyol’un ‘İstikrarlı Hayal Hakikattir’ adlı albümünün de yer alması dikkat çekti. Derginin yazarlarından David Hutcheon’ın derlediği listede Fatoumata Diawara, Seun Kuti & Egypt 80, İmarhan ve Melissa Laveaux gibi isimler de var. Kral Lear’a Pacino yorumu William Shakespeare’in ölümsüz eseri ‘Kral Lear’ bu kez beyazperdenin en usta oyuncularından Al Pacino ile can bulacak. 2018 içinde bir başka Oscarlı oyuncu Anthony Hopkins’in ‘Kral Lear’ yorumunun ardından şimdi de Al Pacino aynı rolde ustalığını sergilemeye hazırlanıyor. En son 2004 yılında ‘Venedik Taciri’ adlı filmde Shylock karakterini canlandıran Pacino, daha önce de ‘Looking For Richard’ adlı filmde 3. Richard’ı oynamıştı. Pacino’nun oynayacağı ‘Kral Lear’i, ‘Venedik Taciri’nin de yönetmeni olan Michael Radford çekecek. Faruk Duman hep kitap’ta Öykü ve roman yazarı Faruk Duman, hem yeni romanını hem de önceki kitaplarının tekrar baskılarını hep kitap aracılığıyla edebiyatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Ödüllü yazar, 16 Kasım’da yayımlanan yeni romanı “Sus Barbatus”ta; dondurucu kışı, domuzuyla, kurduyla, kartalıyla acımasız doğayı ve yaşam döngüsünü masalsı bir dille anlatıyor. Duman’ın, diğer kitaplarının tekrar baskıları da 2019 yılında hep kitap tarafından yapılacak. Duman ve ödülleri 20032018 yılları arasında da Can Yayınları Türk Edebiyatı editörlüğü yapan Faruk Duman, ilk kitabı “Seslerde Başka Sesler”i 1997 yılında yayımladı. “Av Dönüşleri” kitabıyla 2000 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı, “Keder Atlısı” ile Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, “İncir Tarihi” ile Yunus Nadi Roman Armağanı’nı kazandı. Çocuk kitapları, denemeler yayımladı, yurtiçi ve yurtdışında pek çok seçkide eserleriyle yer aldı. Arkadaşlarıyla birlikte Sarnıç, Öykü gazetesi gibi süreli yayınlar çıkardı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle