19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 26 Kasım 2018 4 ‘Korku ittifakı’ haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ECE KURTULUŞ CHP’li Torun, AKP ile MHP’nin daha önce bittiğini söyledikleri ittifakı yeniden yapmasının yerel seçimde sonucu değiştirmeyeceğini söyledi CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, AKP ile MHP arasında yerel seçimler öncesinde “Cumhur İttifakı”nın yeniden canlan dırılmasını “korku refleksi” olarak değerlendirdi. AKP’nin makyajının döküldüğü nü, MHP’nin desteğiy le sonucun değişmeye ceğini belirten Torun, SERTAÇ EŞ “Cumhur İttifakı’nı yeniden canlandırmalarının sonucu değiştire cek bir hamle olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu. Cumhuriyet’e değerlendime yapan Torun, AKPMHP ittifakının yeniden canlandırılması konusunda şunları söyledi: “Rakamları ne kadar bir ara ya getirirlerse getirsinler, halk şu anda kararını vermiş durumda. İttifakta, önce bitmiştir diyeceksiniz, herkes kendi yoluna diyeceksiniz sonra yeniden bir araya geleceksiniz. Bu korku refleksinin dışavurumudur. Bunun için onların yapmaya çalıştığı beyhude. Her zaman iddia ettiğmiz gibi tabanın birliği, milletin birliği önemli. AKP’nin bütün makyajı döküldü. MHP ne kadar yeniden boyamaya çalışırsa çalışsın, artık ne yerliliği kalmıştır ne milliliği kalmıştır. İlk yerel seçimde mutlaka halk bu iktidara dersini verecektir. Ne ittifakı kurarlarsa kursunlar bu milleti artık kandı ramazlar, aldatamazlar.” AKP ile MHP’nin yeniden ittifak oluşturmak zorunda kalındığı dönemde kendi parti tabanında moral bozukluğu yaşayan seçmene de seslenen Torun, mücadeleye devam etme mesajı verdi. Torun, “Yeni süreçle ilgili mo ral bozukluğu olan bir seçmenimiz var. Ama artık önümüze bakmak zorundayız. Geçmişin eksiklerini tamamlayarak mücadeleye devam etmek zorundayız. En ufak bir eksiklik yarın geleceğimizi, yaşantımızı etkileyecek. Tabanımızın kesinlikle bu duyarlılıkta olduğunu düşünüyorum. Herkesin sandığa git mek bir yana var gücüyle çalışması gerekiyor. Böyle bir süreçten geçiyoruz” değerlendirmesini yaptı. İki partinin bir ay önce ittifak görüşmeleri yaptıklarını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önce “aday çıkarmayacağız” dediğini anımsatan Torun, “Şimdi de yeniden aday çıkarmayacağız diyor. Bu bir kirli pazarlık. Siyaset söylem ister, duruş gerektirir. Dün öyle, bugün böyle... Bunu seçmen takdir eder. Şöyle bir Bahçeli’nin tavırlarına baktığımız zaman önce ittifak dedi, sonra bozulmuştur dedi. Ağır ifadeler kullandı. Karşı taraftan ‘herkes kendi yoluna’ dendi. Her yerde adayımızı çıkaracağız dediler. Şimdi üç ilde aday çıkarmayacağız diyorlar. Siyasette güvenirlilik önemlidir diye düşünüyorum” diye konuştu. l ANKARA Seyit Torun Orgütü duyun çağrısı Eski CHP il başkanları, CHP’nin İstanbul’u kazanması için 1989’u hatırlaması ve önseçimle örgütün istediği bir adayı göstermesi gerektiğini belirtti CHP’de çeşitli dönemlerde il başkanlığı yapan Ali Özcan, Murat Karayalçın ve Berhan Şimşek, 1989 rüzgârının yeniden yaşandığını belirte rek, aday belirlerken örgü tün sesinin dinlemesiyle ba şarıya ulaşılacağını belirtti. İstanbul’da aday belirleme sü recini, 1989 rüzgârını ve anlatılması gereken projeleri Cumhuriyet’e değerlendiren ALİ AÇAR eski il başkanları özetle şunları söylediler: n Ali Özcan: İstanbul’un önseçim yapıl madan alınması mümkün değil. 1989’da ön seçim yaparak Nurettin Sözen’le İstanbul’u aldık. Örgütün gücünü arkasına alarak çalı şacak bir belediye başkanını örgütün kendisi belirlemeli. İstanbul seçmeni de örgütün bu belirlediği adaya güvenerek çalışmalı ve destek lemeli. Kendi içimizdeki değer lerden birini adaylaştırmamız lazım. 1989 sonrasında gerek Özcan sağdan gerekse soldan farklı adaylarla başarılı olamadık. Bu seçimde 1989 yılının rüzgârını görüyorum. Yelkenin yönünü rüzgâra göre belirlersek hem ana kenti hem de 2324 ilçeyi kazanırız. Gösterilecek adaylarımız da başta trafik, dep rem sorunu ve kentsel dönüşüme yönelik ya pacağı çalışmaları öne çıkarmalı. n Murat Karayalçın: 2015 kongre sinde CHP’nin İstanbul ve taşra yapılanması na ilişkin bir proje taslağı ortaya koymuş, İs tanbul 2019 başlığıyla proje metnini kongre de sunarak seçime kadar hangi konuların ele alınması gerektiğini tartışmıştık. Bugün ha len o çalışmamız duruyor. Bunun yanında il ke olarak ben önseçimden ya nayım. CHP kendi üyelerinden birini aday göstermeli. CHP dı şından bir aday aramak son derece yanlıştır. Bizim parti olarak söyleyecek sözümüz, çi zilecek istikametimiz var. 16 Karayalçın Nisan 2017 referandumunda İstanbul’daki yüzde 51.7’lik “hayır” oyunu önemsiyorum. Önseçim yapılmayacaksa bile hayır oyunu da önemseyerek meslek odaları ve sivil toplum örgütleri ile birlikte İstanbul luların beklentisini karşılayacak bir CHP’li aday gösterilmeli. Öte yandan 1989 rüzgârı 30 yıl sonra yeniden ortaya çıkmıştır. Yapıl ması gereken, yapılacak çalışmalar ve aday larla rüzgârın önünü kesen engelleri kaldır Başkandan babaya veda İstanbul’un Maltepe ilçesi Belediye Başkanı CHP’li Ali Kılıç’ın babası Hasan Kılıç, memleketi Tunceli’nin Pülümür ilçesinde toprağa verildi. Pülümür Cemevi’nde düzenlenen törene Ali Kılıç’ın yanı sıra CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Pülümür Belediye Başkanı Müslim Tosun, Nazimiye Belediye Başkanı Cafer Kırmızıçicek ile ailenin yakınları katıldı. Hasan Kılıç’ın cenazesi Kaymaztepe köyünde toprağa verildi. l DHA CHP’den tüm yurda broşür MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütün CHP’li vekil ve yöneticilere anlatılması talimatını verdiği 10 maddelik açıklaması broşür haline getirilirken, broşürün Türkiye’nin dört bir yanına dağıtıldığı belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun 23 Ekim 2018 tarihinde partisinin grup toplantısında bütün milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları, gençlik kolları ve kadın kollarına gittikleri her yerde, her ortamda söylemesi talimatı verdiği açıklamaları broşür haline getirildi. Broşürlerin Türkiye’nin dört bir yanındaki CHP örgütlerine dağıtıldığı belirtildi. “AKP iktidarı demek” başlıklı broşürde çizer Sefer Selvi’nin 5 farklı karikatürüne yer verilirken, Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, maddeler halinde sıralandı. Broşürde 10 madde halinde yer alan açıklamalar şöyle: Kılıçdaroğlu SP’yi bugün ziyaret edecek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bugün SP Genel Merkezi’nde saat 15.00’te bir araya gelecek. Kılıçdaroğlu 31 Mart yerel seçimlerinde gerçekleşecek olası ittifaklar için parti liderleri ile görüşmesine devam ediyor. Önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, bugün de SP lideri Karamollaoğlu’nu saat 15.00’te ziyaret edecek. Ziyarette tabanda işbirliğinin nerelerde ve nasıl yapılacağının masaya yatırılması bekleniyor. Bu hafta yurtdışına gidecek olan Kılıçdaroğlu’nun dönüşünde Akşener’le bir kez daha görüşeceği ve olası işbirliğinin ayrıntılarını netleştireceği belirtiliyor. l ANKARA/ Cumhuriyet 4 1. AK Parti iktidarı demek PAHALILIK demektir. 4 2. AK Parti iktidarı demek ENFLASYON demektir. 4 3. AK Parti iktidarı demek İŞSİZLİK demektir. 4 4. AK Parti iktidarı demek İSRAF demektir. 4 5. AK Parti iktidarı demek PAHALI GÜBRE, PAHALI MAZOT, PAHALI İLAÇ, ÇARESİZ ÇİFTÇİ demektir. 4 6. AK Parti iktidarı demek EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILMAK demektir. 4 7. AK Parti iktidarı demek NİTELİKSİZ, KALİTESİZ EĞİTİM demektir. 4 8. AK Parti iktidarı demek BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENEN ESNAF demektir. 4 9. AK Parti iktidarı demek İTİBARSIZ DIŞ POLİTİKA demektir. 4 10. AK Parti iktidarı demek LONDRA’DAKİ BİR AVUÇ TEFECİYE HİZMET EDEN İKTİDAR demektir. l ANKARA Cennet ve cehennem... Cennet ödüldür. Cehennem ceza. Bütün inanç sistemleri bu ‘ödülceza’ ikilemini insanların başına asmıştır. Ölüm korkusu da bu eşiğin üstüne yerleştirilmiştir. Ölümden sonra ya cennet ya da cehennem. Irvin Yalom (psikiyatrist ve yazar), insanın dört korkusunu şöyle tanımlar: Ölüm korkusu, Özgürlük korkusu, Yalnızlık korkusu, Yaşamın anlamı. Korkular. Ödüller ve cezalar. İnsanı bilinmeyen güçlerin elinden kurtararak bilinen güçlerin dünyasına getiren Aydınlanma ve Rönesans devrimi, cenneti ve cehennemi de yeniden tanımladı. Cennet, insan aklına dayalı bir dünya düzeni ile, insanın kendi sorumluluğunu bilerek adaletli, refahı paylaşan, herkesin yararlı olacağı, mutlu olacağı bir yaşamdı. Cehennem, insanların bir bölümünün ezen, bir bölümünün ezilen olduğu, adaletsiz, yalancıların, hırsızların refah içinde olduğu, dürüst insanların sıkıntı çektiği, mutsuz bir yaşamdı. Cennet de cehennem de bu dünyada yaşanıyordu. Cenneti yaşamak da insanların yapacağı bir şeydi. Cehennemi yaşamak da insanların birbirine zulmü idi. Kim neye inanır, nasıl düşünür bilmiyorum, ama ben ülkemde cenneti de, cehennemi de görüyorum. Cennet de burada, cehennem de. HHH Cennet gibiydi benim ülkem. Buğday tarlaları uzanırdı. Hayvanları otlaklarda beslenirdi. Tertemiz yeraltı suları toprağı besler, insanlar birbirine sevgiyle seslenir, saygıyla selamlaşırdı. Çocuklar mutluluk içinde oynar, sevgiyle büyürlerdi. Ülkem yoksuldu ama dürüstlük içindeydi. Yalan dolan bilmezdi. Okullar çocukların neşesiyle çınlardı. Bir büyük savaştan yeni çıkmıştı ülkem. Kurtuluş Savaşı’nı vermiş, yeni bir devlet kurmuştu. Başındaki Mustafa Kemal’e güveniyordu. O da bütün varlığını halkına adamıştı. Ülkem yoksul ama gururlu bir yeryüzü cennetiydi. Daha güzel bir cennet olma yolundaydı. Ama sonra başka şeyler oldu. Zaman ilerledi. O güzel insanlar güzel atlara bindiler. Gittiler. HHH Şimdi ülkem bir cehennem. Adalet isteyenin dayak yediği bir cehennem. Zorbanın haklı sayıldığı bir cehennem. Yalancının zengin olduğu bir cehennem. Emekçinin ezildiği bir cehennem. Artık ülkemi tanıyamıyorum. Korku her yanda kol geziyor. Meleklerin yerini zebaniler almış. Güçsüzün sesi duyulmaz olmuş. Haksızlığı, zulmü örtmek için, Bir yaygara, bir şamata sürüp gidiyor. Ağzını açana tokat. Doğruyu söyleyene zindan. Doğrudan yana olana ceza. Eğriden yana olana ödül verilir olmuş. Artık ülkemi tanıyamıyorum. Cennetim cehennem mi olmuş? HHH HAYIR diyorum, bin kez HAYIR. Benim ülkem bizim cennetimiz olacak gene. Ve kötülerin cehennemi olacak. Mutlaka... HHH İşte bunun için, işte bu ‘mutlaka’ için, Yerel yönetimleri kazanalım. Her türlü tartışmayı geride bırakalım. Önümüzdeki üç ayı bu amaca yöneltelim. Cumhuriyet Halk Partisi öncülük edecektir. ‘Hayır Cephesi’ ile Yerel İktidarlara yürüyelim. Güncel görevimiz budur... mak olmalı. İstanbul’da bir mühendislik yarışına girmeden temel yaklaşımlar ortaya konulmalı ve 1718 milyonluk İstanbul nüfusunun kente sahip çıkması sağlanmalı. Bürokraside kartlar tekrar karılıyor n Berhan Şimşek: Adaylar ve meclis üyeleri toplumda güçlü ve kabul görmüş kişiler olmalı. Derdini anlatabilecek, toplumda heyecan yaratacak, bu toplumun değerleri ile devrimlerini barıştıracak birisi olmalı. Bunun yanında ezana, çan sesine, semaha ortak değerler olarak bakacak. Muhakkak partinin gücünün üstüne güç katacak aday lar çıkarılmalı. İstanbulluların karşısına 1516 sene içinde kentin nerelerden nereye geldiğini gösteren bir çalışma ortaya konmalı. İstanbul’un master planına ihtiyacı var. Çevre, sağlıklı ulaşım, altyaŞimşek pı ve deprem sorununu çözecek politikalarla seçmene gitmeliyiz. Bugünkü ortam 1989’un koşullarından daha kötü. Önemli olan halkı ikna edebilmek. Hazırlıklarımızı İstanbul’un beklentisine göre yaparsak yeniden bu kenti alırız. l İSTANBUL SİNAN TARTANOĞLU Başkanlık sistemi, kamu bürokrasisindeki tüm taşları yerinden oynatmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanlığı; tüm kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyon cetvellerinin yeniden düzenlenerek oluşturulacak taslaklarını istedi. Taslaklar 9 Aralık’a kadar Cumhurbaşkanlığı’na iletilecek. Cumhurbaşkanlığı da taslaklar üzerinden tüm kamu bürokrasindeki kadro yapılanmasını yenileyebilecek. Cumhurbaşkanlığı, 9 Ocak 2019’dan itibaren tüm kamuda yeni kadrolar açabilecek, boş kadroları kapatabilecek, dolu kadroların pozisyon ve derecelerini değiştirebilecek. 24 Haziran seçimleri ile kurulan Başkanlık sisteminin 10 Temmuz tarihli ikinci Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bürokrasinin genel kadro ve usulü yeni den düzenlenmişti. Kararname ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait kadro ve pozisyonların ihdası, iptali ve kullanılması yetkisi Başbakanlık’tan alınarak Cumhurbaşkanlığı’na verilmişti. Böylece; 657 sayılı yasaya tabi memurların kadroları, hâkimlik ve savcılık mesleklerinde bulunanların kadroları, öğretim elemanı kadroları, sözleşmeli personel pozisyonları ve işçi kadrolarının 2 no’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesine eklenecek cetvellerle düzenlenmesinin önü açıldı. Kararname ile; Cumhurbaşkanlığı’na bağlı kuruluşlar veya bakanlıklarca hazırlanan kadro ihdas tekliflerinin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı’na gönderilmesi ve kararname taslağı olarak Cumhurbaşkanlığı’na sunulması usulü benimsendi. Devletteki bu yeni düzene uyum sağlanması için kararnameye bir geçici mad de eklendi. Kararnameye eklenmesi öngörülen yeni cetveller ile cetvellerde yer alacak kadro ve pozisyonların altı ay içinde hazırlanacağı belirtildi. ‘9 Ocak’ta onaya sunulmalı’ Kararname ile tanımlanan 6 aylık uyum sürecinin tamamlanmasına yakın Cumhurbaşkanlığı İdari İşleri Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü harekete geçti. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen talimatta, “kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyon cetvellerinin 9 Ocak 2019 tarihine kadar düzenlenerek Cumhurbaşkanı onayına sunulması gerekmektedir” denildi. Yazıda, “Bu kapsamda, kadro ve pozisyon cetvellerine ilişkin taslakların hazırlanarak 9 Aralık 2018 tarihine kadar gönderilmesi” istendi. Bu tarihe kadar Cumhurbaşkanlığı, kamu kurum ve kuruluşlarından gele cek cetvellerde gösterilen dolu kadrolarda derece değişikliği yapabilecek. Boş kadrolar üzerinde ihtiyaca göre sınıf, unvan ve dereceleri değiştirebilecek, boş kadroları iptal edebilecek. Söz konusu kararname ile bürokratik kadroları belirleme gücünü eline alan Cumhurbaşkanlığı, söz konusu kadrolara yapılacak atamaları ise bir sonraki kararname ile yetkisine almıştı. Bu kararname ile Diyanet İşleri Başkanı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri, Savunma Sanayii Başkanı, Bakan Yardımcıları, TRT Genel Müdürü, Merkez Bankası Başkanı, Sayıştay Başsavcısı, valiler, büyükelçiler, TMSF Başkan ve üyeleri, YÖK üyeleri gibi çok sayıda kurum ve kuruluşta atama yetkisi tek imzalı Cumhurbaşkanlığı Kararı’na bırakılmıştı. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle