28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
eğitim EPOSTA: [email protected] Pazartesi 26 Kasım 2018 12 TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Ruhunu dön güneşe’Avustralyalı öğrenciler, ülkedeki politikacıları temiz enerji konusunda harekete geçirmek amacıyla üç gün okula gitmeyecek, çeşitli eylemler yapacak. Avustralyalı öğrencilerin temiz enerji için yapacakları okul boykotuna Türk çocuklardan destek geldi Avusturalya’da çocuklar iklim değişikliği konusunda hükümetlerini uyarmak için 282930 Kasım günlerinde “okul boykotu’’ yapacak. Yürüyüşler, eylemler düzenleyecek olan çocuklar, ülkedeki politikacılara, “geleceğimizi daha ciddi düşünün ve iklim değişikliğini kriz olarak kabul edin’’ mesajı verecek. Türk çocuklar da yaşıtlarına bu konudaki duyarlılık, görüş ve taleplerini yansıtan sözleriyle destek verecek. Avustralya’nın çeşitli şehirlerinde yaşayan öğrencilerin bu amaçla kurdukları web sitesinde amaçları şöyle anlatılıyor: “Biz Avustralya’nın her yerinden yaşları 518 arasında değişen çocuklarız. Çoğumuz birbirini daha önce hiç tanımıyordu ama gezegenimizle ilgili kaygı bizi birleştirdi. Bizler politikacılarımızın geleceğimizi daha ciddi düşünmeleri için okulu boykat edeceğiz. Onlar Adani kömür madenini kapatmak gibi acil önlemler alarak ve yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçerek Avustralya’da fosil yakıtlara karşı mücadele ettiklerini bize gösterebilirler. İ?klim değişikliği dünyanın karşılaştığı en büyük sorunlardan biri ama yeterince önemle ele alınmıyor. Avustralya’da eğitime çok önem Türk öğrenciler de Avustralyalı yaşıtlarına hazırladıkları pankartlarla destek verdi. veriliyor ve eğitim dünyayı değiştirmenin anahtarı olarak kabul ediliyor. Ancak sadece okula gitmek iklim değişikliği ile ilgili bir işe yaramıyor ve politikacılarımız da yeterince çaba göstermiyor. Bu nedenle görmek istediğimiz değişiklikler için boykota gidiyoruz. Geleceğimizi kurtarmak için geçici olarak eğitimimizden fedakârlık ediyoruz.” Ömür kömür değildir! İnformel Eğitimçocukistanbul tarafından Santralistanbul Enerji Müzesi’nde ilk ve ortaokul düzeyin de enerji, yenilenebilir enerji kaynakları ve küresel ısınmaiklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmaya dönük olarak yapılan “Geleceğin karar vericileri” başlıklı eğitim programlarına katılan öğrenciler de mesajları ile Avustralyalı yaşıtları ile ortak düşüncelere sahip olduklarını gösterdi. Mesajlardan bazıları şöyle: l “Karanlığa çak bir kibrit / Ruhunu dön güneşe / Kullandığımız petrol ama / Nerede alternatif enerji nerede?” l “Lütfen duyarlı olun! Sadece fosil kaynaklar değil, alternatif enerji kaynaklarına önem verip insanlığı koruyalım. l “Fosil kaynakları bırakalım, Dünya’mızı bırakmayalım!” l “Gelecek neslin insanları, siz dünyamızı korumaya çocukken başlayın ki insanlara enerjiyi doğru kullanmayı öğretecek vaktiniz olsun!” l “Lütfen yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanalım. Bunun için çok az zamanımız kaldı. Dünya’mız elden gidiyor. Lütfen!!!’’ l “Alternatif enerji kaynaklarını kullanın, kömür, petrol ve doğalgazdan vazgeçin. Dünya’mızı koruyun. Ayrıca Nükleer Santralları da kapatın...” l “Dünyamıza güzel bakmak için onun yararına bir şeyler yapın. Yani yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanın. Çünkü iklim değişikliği oldukça Dünyamızın dengesi bozuluyor” l “Ömrümüzün kömür gibi yanarak yok olmasını kimse istemez. O zaman bilinçlenin! Ömür, kömür değildir !!!” l “Kendinizi düşünüp bencillik etmeyin, gelecek nesillere de dünyayı bırakın!” l “Dönme yüzünü karanlığa, güneş senin karşında !” l “Doğa bize muhtaç değil, biz doğaya muhtacız!” l “Dünya’ya ger kol kanat, olsun sana eğlenceli yeni bir hayat!” 20 bin sözleşmeli öğretmenlik kadrosu için 138 bin başvuru yapıldı Kontenjanın7 katı başvuru 20bin sözleşmeli öğretmenlik kadrosu için 138 bin öğretmen başvuru yaptı. Birleşik Kamuİş Genel Başkanı Mehmet Balık, “Kontenjanın neredeyse 7 katı başvuru yapılmış durumda 450 bin atama bekleyen öğretmen varken, 20 bin sözleşmeli kadrosu açılması düşündürücüdür’’ dedi. Balık, bu yıl Öğretmenlik Alan Bilgisi Testine (ÖABT) 306 bin 242 adayın başvuru yaptığını ve bunlardan 276 bininin sınava girdiğini hatırlatarak şöyle devam etti: “Her ne kadar başvuru sayısı bu olsa da ataması yapılmayan öğretmen sayısının en az 450 bin olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca 110 bin civarında öğretmen ihtiyacı bulunuyor. 110 bin öğretmen açığı ücretli öğretmenlik sistemi ile kapatılmaya çalışılıyor. En azından 110 bin öğretmen açığını kapatmak için bir defaya mahsus 110 bin öğretmen alımı yapılmalıdır. Yıllardır bu açık kadroları doldurmadığımız için eğitimden tasarruf ediyoruz. Eğitimden tasarruf olmaz’’ 3600 beklentisi Mehmet Balık, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 2023 Vizyon Belgesi açıklaması sırasında 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde 3600 ek göstergeyle ilgili bir haber vereceklerini söylediğini hatırlatarak, ‘‘Bu açıklamanın üzerinden bir aydan fazla bir zaman geçti. Tüm eğitimciler bu defa 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü umutla bekledi. Ancak Bakan Selçuk haber veremedi’’ diye konuştu. Bu konudaki beklentinin büyük olduğunu vurgulayan Balık, ‘‘Bu tür vaatleri kamuoyuna açıklarken ince eleyip sık dokumalı. Bakan beyin elinde olsa 3600 ek gösterge hakkını öğretmenlere hemen tanıyacağı hususunda kimsenin şüphesi yok. Ancak saray güdümlü bir yönetim söz konusu olduğu için saraydan haber gelmeden kimseye haber vermemek gerekiyor’’ dedi. Şişli’ye Finlandiya modeli Tampere Belediyesi’nden uzmanlar, belediyeye ait çocuk bakımevlerinde incelemelerde bulundu, çocuklarla oyunlar oynadı. Şişli Belediyesi ile Finlandiya Tampere Belediyesi Şişli’de Fin eğitimini hayata geçirmek amacıyla işbirliği yaptı. Proje kapsamında Şişli Belediyesi bünyesinde halen faaliyet gösteren 7 ve yeni açılacak 2 çocuk gündüz bakımevinde fin eğitimi uygulanacak. 9 kreşte eğitim gören yaklaşık 720 çocuk bu sistemden yararlanacak. Yakında açılacak olan 19 Mayıs Çocuk Gündüz Bakımevi projenin uygulanacağı pilot bakımevi olacak. İki yıl içerisinde de tüm çocuk gündüz bakımevlerinin Fin eğitimine geçmesi planlanıyor. Proje kapsamında şunlar yapılacak: n Şişli Belediyesi’nde görev KURTULUŞ ARI li ve okulöncesi eğitim veren öğretmenler Fin eğitim sistemini deneyimlemek üzere Tampere kentindeki okulları incelemeye gidecekler. n Finlandiya’ya giden öğretmenler Tampere Belediyesi’ne bağlı çocuk gündüz bakımevlerinde müfredat ve pedagojik strateji üzerine çalışma yürütecekler. n Öğretmenler Finlandiyalı meslektaşları ile eşleştirilerek iki yıllık süre zarfında pedagojik formasyonlarını tamamlayacaklar. n Proje kapsamında eğitimlerin ilki aralık ayında Finlandiya’da başlayacak. Öğretmenler interaktif çalışmalara ve atölyelere katılacaklar. Kutup savaşları Artık gına geldi şu klişeleşmiş, şu sahte “itidal” çağrısından: “Aman... Kutuplaşmayalım!..” Bunu kim söylüyorsa bilin ki, karşı kutbun ve Allah’ına kadar kutuplaşmanın savunucusu ve ayrımcıdışlayıcıötekileştiricidüşmanlaştırıcı zihniyetin ağababasıdır. Kutuplar elbette vardır ve olacaktır. Zaten “kutuplaşma”, dünyadaki tüm çatışmaların, tüm çelişkilerin, tüm ayrılıkların ve özellikle de siyasette farklı (ve uzlaşmaz) kamplarda duruyor olmanın bir tanımıdır. Emekle sermayenin, sömürü ile buna karşı direnişin, emperyalizm ile bağımsızlığın, şiddete karşı olanla maganda erkek egemen zihniyetin, ahlaksızlıkla dürüst ve temiz siyasetin, hırsızlıkla erdemli çalışmanın aynı “kutupta” olduklarını ya da olabileceklerini nasıl savunabilirsiniz? Bilhassa siyasette ister istemez kutuplar vardır ki, bunlar savundukları ilkelerin (bazen de var olmayan ilkelerin, yani ilkesizliğin) farklılığını simgeler. Bakın, 23 Ekim 2018 günü yani bundan yaklaşık bir ay kadar önce, Sayın MHP liderinin ve ardından da Sayın AKP liderinin grup toplantılarında yaptıkları “Sen yoluna, ben yoluma” mealindeki açıklamalarla ilgili yorumum sorulduğunda, hem sosyal medyada, hem radyodaki yayınımda hem de konuk olarak katıldığım TV programlarında şunu söylemiştim: “Hiç kimsenin kendi yoluna filan gittiğine inanmayın. Bu ittifak dağılmaz. Çünkü bu ittifak rejimi, yeni rejimi, yani Başkanlık sistemini, yani ‘RTE Rejimi’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek üzere kurulmuştur. Bir güçlü kutuptur. Bu kutup dağılmaz. RTE Rejimi’nin bekasından asla ve kat’a feragat edilemez. Göreceksiniz, bal gibi yine işbirliği yapacaklar…” Öyle de oldu. Yok efendim “Andımız” tartışmasında ters düşmüşler, yok efendim af konusunda farklı düşünüyorlarmış, McKinsey olayında değişik bir hissiyat varmış, hediye uçak konusunda ötekiler rahatsızmış, fındık fiyatları konusunda beriki hoşnutsuzmuş… filan. Bunları geçiniz. Herkesin bir şekilde ikna yolu bulunur ve sonuçta “Yeni Rejim’in muhafaza ve müdafaası konusunda uzlaşma sağlanır” demiştim. Öyle de oldu. Çünkü sözünü ettiğimiz, “koalisyon ortağı” iki parti, bu anlamda bir “Kutup” teşkil etmekteler. Yanlarına başka minik parti ve grupları da alarak, ama en önemlisi de siyaseti (ve tabii ülkeyi) bir örümcek ağı gibi, bir küf gibi, bir pas gibi, iltihap gibi ele geçirmiş “tarikatcemaatmafyahırsızlık çeteleri ittifakı” ile birlikte o “Şer kutbu”nu oluşturuyorlar. Karşılarında da, “Öteki kutup” var. Şimdi 31 Mart’ta bu iki kutbun “final hesaplaşması” yaşanacaktır. İşin özü budur. Biraz samimi ve dürüst olup, bunu herkes en azından kendi kendine itiraf etmelidir. 31 Mart yerel seçimleri, “Yeni kurulmuş ve her ne pahasına olursa olsun muhafaza ve müdafaa etmekten çekinmeyecekleri, uğruna bugüne kadar çok kan döktükleri, çok hayat söndürdükleri ve bundan böyle de dökmekten çekinmeyecekleri Yeni Rejim (RTE Rejimi)”in beka mücadelesidir. Gerisi lafı güzaftır. Gerisi cilvedir, oyalamadır. Gerisi kandırmacadır. 31 Mart, aynı zamanda, olağanüstü derecede yıpranmış, kokuşmuş, itibarını yitirmiş, kirliliği ayyuka çıkmış ve her anlamda iflas etmiş bir iktidara karşı, muhalefetin bugüne kadar (16 yıldır) yakaladığı en büyük şanstır. Baksanıza, iktidar partisi 3 büyük şehirde henüz aday bile çıkaramamaktadır. (Cumartesi günü açıklayacaklardı.. hani?) Bu şansı da kullanıp kullanamamak muhalefet blokuna (kutbuna) kalmıştır. E, artık aday listelerini de önünüze biz koymayalım kardeşim. Bizim (en azından benim gazetecilik anlayışım) işimiz değil bu. Çocuklar için bağış konseri Piyano virtüözü Şevki Karayel, Darüşşafaka Cemiyeti yararına düzenlenen bağış konserinde piyano resitali verdi. Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda sahne alan sanatçı, konserde Bach, Beethoven, Liszt, Schubert ve Gershwin’in eserlerini yorumladı. Konserden elde edilen gelirle Darüşşafaka Sanat Merkezi’nde ihtiyaç duyulan enstrümanlar alınacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle