19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 2 Kasım 2018 12 ‘Dörtlü Zirve’ 27Ekim günü İstanbul’da, Rusya, Almanya, Fransa ve Türkiye’nin katılımıyla yapılan liderler zirvesinde, “Suriye Halkı”nın “geleceği” ele alındı; sonuç olarak: “Suriye krizine siyasi çözüm için ilkin bir ‘Anayasa Komitesi’ oluşturulması üzerinde görüş birliğine varıldı.” “Anayasa Komitesi’nin, BM liderliğindeki Cenevre süreciyle yıl sonuna kadar kurulması ve toplanması çağrısında bulunuldu.” Kimin için? “Suriye Halkı” için. Peki “o” nerede? Yanıt Fransa Cumhurbaşkanı Macron’dan geldi: “Suriye halkı, geleceğe yönelik söz sahibi olmalıdır!” Erdoğan: “Devlet Başkanı Esad’ın durumunu belirleyecek irade Suriye halkıdır!” diye anımsattı (!)... Gerçi daha önce Erdoğan: “Esad’ın yönetimde olmaması gerektiğini” bildirmişti... Daha önce de Esad’a, “Esed” demişti... Demek ki barışmış... Putin de: “Suriye halkı geleceğini kendi belirlemeli!” dedi. Macron’dan farklı olarak... Erdoğan: “İran’ı da bilgilendireceklerini” açıkladı. Ne ki Putin önce Suriye yönetimi için, “rejim” ifadesinin kullanılmasına tepki gösterdi. Sonra da, “İran olmadan Suriye krizinin çözülemeyeceğini vurguladı.” Merkel: “Farklı yaklaşımlara karşın, ortak bir tutumun ortaya çıktığını söyledi; ayrıca bir bildirinin yayımlandığını da belirtti!” Sevinçliydi!.. Ve değerli dostlar, bu “Dörtlü Zirve”den, iki gün sonra da “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı”nın, 95. yılını büyük bir coşku içinde kutladık. İstanbul, Kadıköy’de artık iyice gelenekselleşen “Cumhuriyet Yürüyüşü” de, yoğun bir katılımla yapıldı; yürüyüş dönüşü, gece, yabancı TV’lerdeki haberlerde, hâlâ bu “Dörtlü Zirve”den yer yer söz ediliyor. Suriye halkının geleceği için alınan kararlardan bu denli uzak tutulmasına, toplantılarda bir temsilcisinin bulunmamasına değinilen eleştirileri duyunca insan, “Sevr Antlaşması”nı anımsıyor. “Birinci Dünya Savaşı”nın kazananı olan “İtilaf Devletleri” (İngiltere, Fransa, İtalya), yenilen “İttifak Devletleri” (Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan) arasında yer alan Osmanlı Devleti’ni, yüzyıllar boyunca yıkıma uğratmış “ahlak kötülüklerinden ve vurgunculuktan” da, “Sevr Antlaşması”nın koruyacağını dile getirmişlerdi!.. Balkanlar’daki küçük bir dinlenme kentinde toplanıp, “Türk halkını terbiye edecek” anlaşmayı hazırlamışlar, Paris yakınlarında, Sevr kasabasındaki Sevr Porselen Fabrikası’nın toplantı salonunda, Osmanlı Devleti’nin temsilcisine imzalatmışlardı. Ne var ki, Batı’nın eline fırsat geçince o terbiye edicilerin neler yapabileceklerini, “Sevr” bağlamında, Bursa’nın Yunan ordusunun işgalinden önce, kıyıma uğramamak için, Uludağ’a çıkan Bursa halkının evlerinin kapılarını kırarak, taşınabilir kıymetli eşyalar dışında, koca bir piyanoyu sürükleyip sokak kapısından çıkaramayınca, bırakmışlar, yarısı dışarda, yarısı içerde.... “Türk Ordusu” kenti kurtarınca evlerine dönen Bursalılardan olan ailemin, iki kuşak önceki büyüğünden henüz çocukken dinlemiştim... Evet, “halk sayılmalı”, dikkate alınmalı... Not: ABD, Irak’ı işgal edince, Bağdat’taki Ulusal Müze’yi soyup yüzlerce çiviyazılı taş tableti, ABD askerleri yağma edip, sınırlarda “4050” dolara satmışlardı; kuşkusuz “Mezopotamya” tarihini de.. 2 Kasım 2018 SAYI: 33994 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım [email protected] l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 06:03 Ankara 05:47 İzmir 06:09 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:29 12:54 15:40 07:11 12:38 15:27 07:31 13:01 15:52 Akşam 18:07 17:53 18:19 Yatsı 19:28 19:13 19:36 yorum/haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY AKP’den bile tepki geldiğine göre şu Ramazan Taşaltın denen zatın öveyim derken iyice ipin ucunu kaçırıp “İslami açıdan Cumhurbaşkanına itaat etmek farzı ayın, karşı gelmek de harpten kaçmak manasına gelir” sözlerine fazla takılmamak gerekir diye düşünenler vardır kuşkusuz. Böyle düşünenlere saflığı bırakıp gerçekçi olmalarını öneririm naçizane. Çünkü Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Taşaltın’ın bu tür kelamlar eden tek kişi olduğu sanılırsa ciddi bir yanılgıya düşülmüş, AKP’nin kendisine çok uygun “itaatkâr” tipini yaratmış olduğu gözden kaçırılmış olur. Daha bu “tip”in Yasin Aktay’ı, Cüppeli Ahmet’i, Hüseyin Şahin’i, Oktay Saral’ı, Fevzi Arslan’ı var. AKP’li (o da Prof.) Yasin Aktay’ın, AKP Genel Başkanı’nı överken “biz Tayyip Erdoğan dediğimizde ‘Salli âlâ Muhammet’ deriz”ini, Cüppeli Ahmet’in “Erdoğan’a itaat farzdır”ını, AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin’in “Erdoğan’a dokunmak bile ibadettir”ini, yine AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral’ın “Erdoğan için her gün 2 rekat şükür namazı kılınmalı”sını, bir başka AKP’li, Düzce Milletvekili Fevzi Teopatik Arslan’ın “Erdoğan Allah’ın tüm vasıflarını üstünde toplayan bir lider”ini unutmak ne mümkün? Yani Taşaltın denen zatı bu tür kelamlar eden tek kişi görmek doğru değil. Tüm bu adı geçenler, inandıkları dinin peygamberinin “sizi övenin yüzüne toprak atın” öğüdüne aldırış etmeyen “tipler”. AKP tarzı itaatkârlar bunlar. İmanlının ibadet, ümmet gibi kavramlarıyla adeta alay ediyorlar görüldüğü gibi. Bunlar için birinin değerli sayılması, onun kutsallaştırılmasıyla mümkün. Recep Tayyip Erdoğan’a herkeste rastlanabilecek erdemler yüklemek bu insanlar için yeterli değil anlaşılan. Adı geçen, mutlaka kutsallaştırılmalı. Bu kutsallaştırmada Genel Başkan’a duyulan sevginin din emri olduğu iması var. Sevginin kalp kaynaklı hür bir iradeden çok, ilahi “otoriteye” (dine) bağlanması demektir bu. Allah’tan korkmak kötü olmayabilir ama Erdoğan sevilecekse Allah korkusu olmadan da sevilmeli, değil mi? Sıradanlara hak etmedikleri kutsallıklar atfetmek bir teopatik dindarlık özelliğidir oysa. Hastalıklı dindarlıktan mustarip olanlarda bu tavırlara sık rastlanır. Ortaçağın en muhteşem anlatıcısı Johan Huizinga, başyapıtı Ortaçağ’ın Günbatımı’nda (kitabı çeviren Mehmet Ali Kılıçbay Hoca’nın ellerine, aklına sağlık bu arada) Hıristiyan imanlıların, ölmüş Hıristiyan azizlerinin bedenlerinden parçalar kopardıklarını, bazılarının o parçaları şifa niyetine yediklerini yazar örnekleriyle. Kralın elinin dokunmasıyla hastalığının iyileşeceğine inananlardan da söz eder. Hıristiyanlarda olur, bizde yok bu tür saçmalıklar diyenler herhalde Cüppeli Ahmet’in bir ziyaret sırasında eline tutuşturulan bir şeyhe ait protez kolu kutsal bir nes ne gibi öptüğünü unutmuş olmalılar. Övüleni de zor durumda bırakan tutumlar değil mi bunlar? Genel Başkan’ın da bir şey söyleyemeyeceği bir durum var ortada. “İslami açıdan cumhurbaşkanına itaat etmek farzı ayın, karşı gelmek de harpten kaçmak manasına gelir” cümlesini kolayca kabul edebilir mi acaba? Kişisel görüşüm, kendisine itaati kolaylaştıracak her girişimden yana olduğudur ama bu biraz ağır, Genel Başkan’ın bile “doğrudur” diyebileceği bir cümle değil bu. İslam “devletçi” bir dindir. Taşaltın’ınki belki fazla abartılı ama İslamda Reis’e, Başkan’a, adı her neyse itaat etmek gerçekten de din emriymiş gibi uyulması gereken bir kural. İslam’dan “demokrasi”, İslamcılardan “demokrat” çıkarmaya çalışan liberaller bu mantığın sadece Taşaltın’ın mantığı olmadığını hiç kavrayamadılar. Devletin aziz, kutsal olduğunu. Devletin Başı’nın sözünün üstüne söz söylenemeyeceğini daha nasıl anlatsın İslamcılar? “Batı’nın Hıristiyan demokratları varsa bizim de Müslüman demokratlarımız olacak” deyip ciddi ciddi İslami sivil toplum yaratma hayalleri kuran liberaller ile solumsular, yahu siz ne kadar hoşsunuz. Gerçekten. ‘Kaç kez baskı yapıldı’Eski bir AKP’li vekilin, uyuşturucu baronu için hâkime baskı yaptığı iddia edildi. CHP tepki gösterdi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İran uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin yakalandıktan kısa bir süre sonra salıverilmesinde eski bir AKP’li vekilin devreye girip “Devletin duyarlılığı var” diyerek hâkime baskı yaptığı iddiarıyla ilgili “Acaba bugüne kadar kaç eski milletvekili kaç eski ’hatırı sayılır’ kişi kaç hâkimi baskı altına almak için kullandı?” diye tepki gösterdi. Habertürk yazarı Fatih Altaylı, dünkü yazısında, eski bir vekilin, Zindaşti’nin tahliye edilmesi için hâkime ‘baskı’ yaptığını öne sürdü. Altaylı söz konusu vekili de “Hani her kabine değişikliği öncesi ‘Bu kez bakan olur’ denilip de bir türlü olamayan bir milletvekili var ya.. O işte. Anayasa işlerinden, bu işlere geçmiş olmalı...” diye tarif etti. Sosyal medyada bu kişinin eski AKP milletvekili Burhan Kuzu olduğunu iddia eden paylaşımlar yapıldı. CHP’li Özel, Türkiye’nin bir hukuk devleti olma noktasında AKP iktidarında ciddi aşınmalar yaşadığını, hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun söz konusu olduğunu, yasalar yerine de hatırlı telefonların kıymetinin olduğu bir rejime geçildiğini ifade etti. Özel, “İlgili eski milletvekilinin kim olduğu konusu bir an önce açıklanmalı ve ilgili soruşturmanın detayları hakkında vatandaşlar bilgilendirilmelidir. Türkiye’de devletin duyarlılığını bir uyuşturucu kaçakçısı için gösteriyor olmasını kayıtlara geçirmek gerekiyor. Biz bu hikayeleri çok duyduk, çok biliyoruz. Ama şimdi bir örnek varken, bunun kapatılmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi. Kuzu ise akşam saatlerinde twitter’dan, “Şahsı asla tanımam ve olayla da hiçbir ilgim yoktur” dedi. l ANKARA TAHLİYE EDEN HÂKİMİN GÖREV YERİ DEĞİŞTİRİLDİ Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti hakkında verdiği tahliye kararı ile tartı şılan Hâkim Cevdet Özcan’ı İstanbul 5 . Sulh Ceza Hâkimliği’nden Küçükçekmece Hâkimliği’ne atadı. Yeni görüntüler çıktı TEM Daire Başkanı Aslan ile şehit edilen koruması Gülhan’ın gözleri bağlı götürülme ve vurulma görüntüleri davaya gönderildi Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasın Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin özel kalem müdürü olarak görev ya da başından vurularak yaralanan pan Öktem’in cunta faaliyetlerini Terörle Mücadele (TEM) Daire Baş 16 Temmuz sabahına kadar yönetti kanı Turgut Aslan ile şehit edilen ği görülüyor. Aslan, 15 Temmuz’da koruması Hasan Gülhan’ın alıko Ankara’da yaşanan askeri hareketli nulmaları ve vuruldukları anın gö lik hakkında bilgi almak için geldi rüntüleri ortaya çıktı. Görüntüle ği Jandarma Genel Komutanlığı’nın re göre, darbe girişiminin başarısız Beştepe’deki Karargâhı’na koruma olduğunu anlayan sanık eski albay sı ve şoförüyle birlikte makam ara Erkan Öktem, beraberindeki darbe cıyla giriş yapıyor. Orgeneral Sü cilerle Aslan ile Gülhan’ı elleri ve kan Toplantı Salonu’na alınan As gözleri bağlı şekilde alıkoyuyor. lan, koruması ve şoförüyle birlikte Jandarma Genel Komutanlığı’nın elleri arkadan bağlı şekilde bekle Beştepe Karargâhı’nın, olay gününe tiliyor. Sabah saatlerine doğru dar ait güvenlik kamera kayıtlarına iliş be girişiminin başarısız olduğunu kin hazırlanan bilirkişi raporu ve ye anlayan Öktem’in Aslan’ı başından ni görüntüler, davanın görüldüğü vurarak ağır yaraladığının görüldü Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ğü görüntülerde, Öktem ve berabe gönderildi. Kamera kayıtlarında, olay rindekilerin karargâhtan kaçma an tarihinde dönemin Jandarma Genel ları da görülüyor. l AA Ferhat Sarıkaya ikinci kez ihraç edildi Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) 2. Dairesi, Şemdinli savcısı olarak tanınan Ferhat Sarıkaya’nın ikinci kez meslekten ihracına karar verdi. Şemdinli iddianamesi sebebiyle meslekten ihraç edilen Sarıkaya, yapılan yasal düzenleme ile mesleğe iade edilmişti. Daire ayrıca FETÖ’nün sözde “Hava Kuvvetleri imamı” Adil Öksüz’ü serbest bırakan eski hâkimler Köksal Çelik ile Çetin Sönmez’in ihraçlarına karar verdi. l Haber Merkezi Balyoz savcısı Kırbaş’a 10 yıl hapis Balyoz davası savcılarından Savaş Kırbaş’ın, 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile15 yıla kadar hapisle tutuklu yargılandığı dava karara bağlandı. Kırbaş, “Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs”, “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından beraat etti. Mahkeme heyeti, Kırbaş’ı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. l Haber Merkezi 12 ilde 59 kişiye gözaltı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, FETÖ’nün Emniyet’teki mahrem yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 88 eski polis hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara merkezli 12 ilde düzenlenen operasyonda, 59 şüpheli gözaltına alındı, diğer şüpheliler için çalışmaların sürdüğü bildirildi. l ANKARA / Cumhuriyet Patlayıcı yüklü araç Mardin’de, polisin düzenlediği operasyonda, bir araçta 32 ayrı eylemde kullanılmak üzere hazırlanmış yaklaşık 250 kilo patlayıcı ele geçirildi. Olayla ilgili araçtaki PKK’li 3 terörist ile bu kişilerle işbirliği yaptığı belirtilen 2 kişi gözaltına alındı. l DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Marmara 1 Bölgesi’ndeki Ulubat Gölü’ne 2 verilen bir baş 3 ka ad. 2/ Düzgün sarılmış 4 halat yumağı... Kap ağırlığı. 3/ İskandinav 5 6 ülkelerine özgü bir içki... Bir tür erkek 7 8 deve. 4/ Dolma yapmak için 9 hazırlanan karışım... Soyundan gelinen kimse... Nazi partisinin askeri polis örgütü. 5/ Yaylı çalgılarda 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 G İ R İ DA I RAK FR F E A R 3 RON İ N EDA tellerin parmak çekişleriyle 4 A N L A İ K F seslendirilmesi. 6/ Kurnaz, açıkgöz... Takımlar grubu, küme. 7/ Sıtma mikrobunu aşılayan sivrisinek. 8/ Yunan abecesinde bir harf... Acıklı. 9/ Yozgat ilinde 5 N İ V E LMAN 6 Y İ M AKOR 7 OTO ANEM İ 8 ZEL İ Ş TOZ 9 KAL I N SE ünlü bir höyük... Bir nota. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ege Denizi’nin, ilkçağlarda “Adalar Denizi” anlamında ki adı. 2/ İçi reçel dolu ve pudraşekerine bulanmış bir tür çörek... Yabancı. 3/ Yeniçeri kışlası... Karşılıklı alıp verme. 4/ Hayvanların bağlandığı gölgelik... “Git, defol” anlamın da argo sözcük. 5/ Dolmakalem. 6/ Ateş... Yeraltı suyunu taşıyan geçirimli katman. 7/ Hizmet hayvanlarının ayağı na çakılan demir... Arap erkeklerinin kefiyelerinin üzerine geçirdikleri kalın çember bağ. 8/ Kapitalizme özgü şirket ler birliği... Kaynağı antikçağlara dayanan kirişli bir çalgı. 9/ Bir siniri oluşturan uzun liflerin her biri... Kuzu sesi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle