28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Pazar 18 Kasım 2018 Latife Tekin’den imza günü Yazar Latife Tekin, “hoyrat ve acımasız günlere ayna tutan”, birbirine bağlanan iki romanı, “Manves City” ve “Sürüklenme”nin ilk imza gününde, bugün 15.00’te D&R Kanyon’da okurları ile bir araya geliyor. Tekin EDİTÖR: eMRAH KOLUKISA TASARIM: eCE KURTULUŞ ‘Herkesin içine Pera Müzesi’nden öğretmenlere Pera Müzesi, “Öğretmenler Günü” vesilesiyle 23 Kasım Cuma günü öğretmenlere yönelik ücretsiz tur ve atölye düzenliyor. 24 Kasım Cumartesi günü ise kapılarını tüm öğretmenlere ücretsiz açarken, “İdealler Gerçekleşirken: Suna Kıraç’ın İzinde 10 Yılın Öyküsü” kitabını armağan ediyor. [email protected] 17 otosansür işlemiş’ Mavisakal grubuyla tanınan Genç Osman Yavaş, yeni solo albümüyle 6 yıl sonra tekrar hayranlarının karşısına çıktı ORHUN ATMIŞ Mavisakal grubuyla tanınan, ancak sadece müzisyen kimliğiyle değil edebiyatçılığıyla da bilinen bir isim Genç Osman Yavaş. İlk solo albümü “Gökyüzü Masmavi”nin devamı olarak ta nımladığı ikinci solo albümü “Sensizlik An latılmaz” da Arpej Müzik etiketiyle yayım landı. Albüm, Genç Osman’a göre ilk albü mü “Gökyüzü Masmavi”ye kıyasla biraz da ha ferah, biraz daha dinamik ve melanko li dozu az da olsa hafifletilmiş. Biz de dene yimli sanatçıyla bir araya gelerek müziğini konuştuk. n Mavisakal ve solo kariyerlerinizi na sıl tanımlarsınız, müzik yaşamınızda ne reye koyuyorsunuz? İkisi benim için tamamen farklı. Donanım olarak Mavisakal’da elektro gitar çalıyorum, amfim var ve orada çok gürültülü bir müzik yapıyoruz benim solo albümüme kıyasla. O bir de tam bir rock konseri, hoplayıp zıpla dığımız, enerjik geçen ve insanların o şe kilde tepki verdiği. Diğeri ise tam tersi. Çok sakin geçen, melan kolik şarkılar çaldığım, hat ta neredeyse dinamik şar kıları çalmak isteme diğim, insanların da o hüznü tamamen yaşamak istedikleri bir ortam oluyor. da çeviri çok severek yaptığım, ama müzikte ‘Tarzıma karıştırmadım’ idealistliğimden fedakârlık yapmak zorun n 6 yıl aradan sonra çı da olmamam için de kan bir albüm. Hayranlar da bir beklenti içindeydi. Günümüzde artık arada bir tekli yayımlıyor sanatçılar. Di ‘6 sene bekletmeyeceğim’ vam ettirdiğim bir iş. n Edebiyatçılığınız dolayısıyla, şarkılarınızın daha dolu, daha jital mecraların da gelmesiy n Hayranlarınız merak edi derin ve farklı oldu le birlikte tüketim kaygısı da var. Siz neden bunu tercih etmediniz? Ticari olarak bu işi ele aldığınızda ortamı sıcak tutmak tabii ki daha mantıklı. Ama benim gibi idealist olunca... Anlatacak başka şeylerim de var ve benim için bunlar bir bütün şeklinde. O yüzden şimdiye kadar hep bitirmeyi tercih ettim. Bana hep söylediler, “Arada bir ‘single’ mı çıkarsan” gibi. Bunu benimle birlikte çalı yordur şimdi, yine uzun süre bekleyecek miyiz diye. Bir sonraki albümü tahminen ne zaman çıkarırsınız? İlk 3 şarkı tamam. Her şeyiyle bitti. Mümkünse diğer 7 için çok bekletmeyeceğim ama biraz ruh halime bağlı. Seneye yaza da bitmiş olabilir... Galiba bu aralar söyleyeceklerim arttı. İnsan galiba yaşlandıkça izlenimleri ve birikmişlikleri de artıyor. Bu kez 6 sene sürmeyecek, bana öyle geliyor. ğunu düşünüyor musunuz? Belki izleyicileriniz daha yoğun bir bağ kuruyor olabilir sizinle bu nedenle. İlk albümde yazarken bunları bilinçli olarak yapmadım. İçimden gelerek yazdığım hikâyelerdi. Sonra geri dönüşüyle birlikte bunları algılamaya başladım. Şimdi bu “Gökyüzü Masma şan müzisyenler söyledi, onlar vi” ile birlikte insanla çünkü piyasanın içinde. Ben değilim. Ben rın sözlere ne kadar dikkat ettiğini fark et bir albüm hazır olduğunda çıkarıyorum ge tim. Aslında bilinçsizce benim de ne ka nelde. Ticari kaygıdan uzak. Bunun olma dar dikkat ettiğimi fark ettim. O kadar gü ması için de zaten çeviri yapıyorum. Aslın zel şeyler anlatıyorlar ki bana aradan 6 se KURTULUŞ ARI ne de geçse duygusal geri dönüşler alıyorum... Altı yıl önce albüm çıkardım, Kocaeli konserinde herkes birlikte söyledi şarkıları. Ödülü de bu oluyor o zaman, sadık dinleyiciler. Anlamaya çalışan insanlar, bu çok başka bir şey. Yani sizi ününüz için değil, anlattığınız hikâyeler için sizi seven insanlar çıkıyor. ‘Politikacılardaki ego ölmedi’ n Albümde sistem eleştirisi diyebileceğimiz “Çirkin Krallar” şarkısı var. Sistem eleştirisi bile yapmak günümüzde tehlikeli hale mi geldi sizce? Şarkıyı yaparken hiç ikileme düştünüz mü? Albüme bu şarkıyı koymayalım diyenler oldu mu? Olmadı, hatta beğendiler. Ben de seviyorum. Maalesef şimdi, gelecek veya geçmiş, hepsine hitap ediyor bu durum. Koltuk sevdası, insanların oturdukça oraya kenetlenmesi ve ne olursa olsun orayı bırakmak istememeleri, bu hiç değişmedi. Politikacılardaki ego bir türlü ölmedi memlekette. Zaten galiba esas sorun da bu. O yüzden “Çirkin Krallar” dedim, “insanlar” değil. n Otosansür yaygınlaştı mı sizce? Otosansür herkesin içine yavaş yavaş işlemiş. Bence olabilecek en kötü şey bu. Siz içinizden gelen bir şeyi söylerken kendinizi frenliyorsanız, bunu ne zaman söyleyeceksiniz? Sonra başka bir yerde nefret kusuyorsunuz. Trafikte, evde, başka yerde... Hem banka hem galeri 117 yıldır faaliyet gösteren TurkishBank, Nişantaşı Valikonağı No 1 (VK1) adresinde yer alan merkez şubesinin yenilenen yüzünü, bu hafta içinde gerçekleşen özel bir davet eşliğinde misafirlerine tanıttı. Banka şubelerini birer deneyim alanına dönüştürme vizyonunu benimseyen TurkishBank, yeni konseptinde şubeyi ziyaret eden müşterilerine, bankacılık işlemlerini, sanat eserlerinin sergilendiği bir ortamda sunuyor. Halihazırda 12 eserin sergilendiği Merkez Şube; Abidin Dino, Nejad Melih Devrim, Elvan Alpay ve Erdağ Aksel gibi sanatçıların işlerine ev sahipliği yapıyor. Nişantaşı Valikonağı Cad. No: 1’de yer alan TurkishBank Merkez Şubesi’nde görülebilecek eserler ise şöyle: Abidin Dino – “Antibes”, Erdağ Aksel “Güzellik Nesneleri Serisi”, Kaan Küley – “Bürokrasinin Kırtasiyesi”, Selma Gürbüz “Kamiyama Aslanları”, Elvan Alpay “Düş Orman Serisi”, Emin Mete Erdoğan “Beautiful Sadness V”, Nasan Tur “Trust is Demanding”, Nejad Melih Devrim “Abstrait Vert”, Sercan Gündoğar – “Evcil Doğa” ve “Yaşayan İzler”, Mustafa Horasan – “Alacakaranlık” ve “İçimdeki Şeytanı Öldürürsen Meleği de Öldürürsün”. Sinemada dans etmek Sinema, dans ve sanatın diğer disiplinlerinin bir araya geldiği, SinemaDansAnkara2018 Uluslararası Dans Film Festivali; 2226 Kasım tarihleri arasında, 5. kez Ankara’da düzenleniyor. GoetheInstitut Ankara ve AresArt Film ve Performans Sanatları’nın işbirliği, Hollanda Büyükelçiliği’nin desteğiyle hayata geçen festivalde, Avrupa’dan ve dünyadan en güncel ve en nitelikli dans filmleri izleyici ile buluşurken; Türkiye, Kıbrıs, İtalya ve Fransa’dan 16 yeni dans filmi dünya prömiyeri yapacak. Festival kapsamında gerçekleştirilecek tüm etkinlik ve film gösterimlerine katılım ücretsiz. Sanat yönetmenliğini Mehmet Şafak Türkel’in üstlendiği etkinliğin bu yılki ana teması “Disiplinlerarası Etkileşim ve Dijitalleşme”. Festivalde SinemaDansForum adı altında, Türkiye, Almanya, Hollanda, İtalya, Yunanistan ve İspanya Dans Filmleri Festival Direktörleri ve profesyonelleri dans filminin uluslararası geleceğini tartışacaklar. ‘Kelebekler’e dans yorumu Festivalin en önemli etkinliklerinden birisi de, DansFilmAtölyesi. Hollanda, Almanya, Yunanistan ve Türkiye’den önemli sanatçıların eğitmen olarak katılacağı Atölye kapsamında, Tolga Karaçelik’in desteğiyle, sinema, dans ve müzik öğrencilerinin katılacağı “Kelebekler” filminden hareketle 4 adet dans filmi çekilip festival kapanışında gösterilecek. Ayrıntılı bilgi www.sinemadansankara.com veya www.goethe.de/ankara adreslerinden edinilebilir. Şanlı Cumartesi Anneleri TÜYAP’ta TÜYAP 28.İstanbul Sanat Fuarı’nda yer alan Karşı Sanat Galerisi, Saliha Şanlı’nın “Seni Bulmadan Vazgeçmem!” diyerek evlatlarını arayan Cumartesi Anneleri’nin direnişine destek veren “Âh Cumartesi Aşk” sergisine yer verdi. Şahin, sergi için, “Âh olduğu kadar ısrar ve inat olan bir aşkın hikâyesidir” diyor. Şanlı 652.000 ilmik atarak yaptığı 33 portreye 2017’de yılında Güzel Anne’nin (Güzel Şahin) ölümü üzerine başlamış. Aralarında Baba Ocak, Emine Ocak, Asiye Karakoç, Hanife Yıldız, Fincan Bilgin’in de olduğu goblen üzerine işlenen portrelerin sonuncusu Arjantinli Nora Anne’ye ait. Şanlı gündüz gece demeden ilmik ilmik Cumartesi Anneleri’ne ses olmaya devam ediyor. Beyoğlu’na yeni kitabevi “Mükemmellik merkezi” olma hedefiyle yola çıkan Koç Üniversitesi’nin akademik eğitimdeki öncülüğünü ilke edinen Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), ilk kitabevini Beyoğlu’nda açtı. KÜY Kitabevi, İstiklal Caddesi’ndeki Merkez Han’ın giriş katında okurlara hizmet verecek. Kitabevinde Koç Üniversitesi Yayınları’nın yanı sıra Koç Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren araştırma merkezleri VEKAM, ANAMED ve AKMED ile Sadberk Hanım Müzesi ve Pera Müzesi’ne ait kitaplar da satışa sunulacak. Kitabevinde tüm KÜY kitapları yüzde 20 indirimli olarak satışa sunuluyor, seçilmiş kitaplarda ise yüzde 50’ye varan indirimler var. (Soldan sağa) Oğulcan Kütük, M. Sadi Karademir, Fatih Baha Aydın, A. Ali Ural, Onur Caymaz, Solmaz Özilhan, Doğan Hızlan, Metin Celâl, Jale Sancak, Mehmet Can Doğan. Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri TÜYAP’ta verildi Attilâ İlhan Bilim Sanat ve Kültür Vakfı’nın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları desteğiyle düzenlediği 2018 Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri önceki gün 37. İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi, Kınalıada Salonu’nda verildi. Roman Ödülü’nü paylaşan “Uyanan Güzel”in yazarı Jale Sancak ve “Sıfır”ın yaza rı Onur Caymaz ile İlk Roman Teşvik Ödülü’nü “Bihaber” kitabıyla Fatih Baha Aydın, Seçici Kurul Onursal Başkanı Doğan Hızlan’ın elinden aldılar. Şiir Ödülü’nü ise “Camekân” kitabıyla Mehmet Can Doğan’a, İlk Şiir Kitabı Teşvik Ödülü’nü paylaşan “Ecza Kışı” kitabıyla Oğulcan Kütük ve “Ters Akıntı” kitabıyla M. Sadi Karademir’a Şiir Seçici Kurul Başkanı Metin Celâl sundu. Güneştekin Macaristan’da Ahmet Güneştekin’in Yansıma ve Yeniden Doğuş adlı tematik sergisi 15 Kasım’da Janus Pannonius Müzesi, Vasarely Müzesi ve Zsolnay Müzesi’nde eşzamanlı olarak açıldı. Janus Pannonius Müzesi direktörü Dr. Boldizsár Csornay’nın himayesinde gerçekleşen serginin 15 Kasım’daki açılışına Peç Belediye Başkanı Zsolt Páva, Macar Kültür Merkezi Direktörü Fodor Gábor ve Macar sanat dünyasının saygın aktörleri katıldı. Victor Vasarely’nin eserleri dahil olmak üzere Çağdaş Macar sanatında uzman sanat tarihçisi József Sárkány ve Güler Sanat’ın sanat direktörü Kemal Orta’nın küratörlüğünü üstlendiği serginin açılış konuşmasını sanat tarihçisi Orta yaptı. Peç’in köklü müzelerinin ev sahipliği yaptığı, sanatçının pratiğine belirli temalar üzerinden özel bir bakış sunan sergi 1 Şubat 2019 tarihine kadar sürecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle