16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 5 Ekim 2018 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN UZLAŞIYLA GEÇTİ Sağın diliyle sol siyaset yapmak L eş gibi ayak kokan popülizmin sultasındaki cehalet toplumlarında akademik ölçütler öcü olarak algılanırlar. Kifayetsiz muhterislerin egemenliğindeki mediokrasilerde elitler ve aydınlar düşman görülüp, sürekli horlanıp, vasatın yetersizlik çizgisine doğru çekilirler. Bu bataktan kurtulup, aydınlığa erişmenin yolu, popülizm ile kol kola girmiş olan vasatlığa ve cehalete savaş açmaktır. Vasatlıkla, popülizmle ve cehaletle onların dilini konuşarak savaşmak mümkün değildir. Onların yenilmesi ancak aklın dilinin egemen olmasıyla mümkündür. CHP’nin Abant kampında sunduğu “Yerel Seçimler 2019 Stratejisi Yöntem, Hedefler, Öncelikler Öneriler” raporunda yapılan “Entelektüel, akademik ve elitist bariyeri aşıp, sağ partilere oy veren büyük kesimin dilini kullanmak” önerisinin yapılması bunları bir kez daha düşündürdü. HHH Abant kampı raporuyla ilgili haberi okurken, popülizm ve vasatlık bataklığında debelenen toplumlarda hödüklük gibi, aydın ve elit düşmanlığının, bulaşıcı olduğu ve sağın tekelini kırarak, genel toplumsal bir afet olarak solu da tehdit ettiğini görmemek mümkün mü? Popülist sağın dilinde, aydınlanma, özgürlük, temel hak ve özgürlükler, laiklik gibi sol için vazgeçilmez olan kavramların karşılıkları yoktur ki sağın diliyle sol politika yapılabilsin. Türkiye’de 71 yıldır bu gerçek zamanla kendi yerinin ortanın solu olduğunu söyleyen CHP’ye anlatılmaya çabalanıyor, ama nafile! CHP’de sağın dilini kullanma hevesi 1947 Kurultayı’nda ortaya atılan, “muhalefettekiler, bizim ‘dinsiz’ olduğumuzu söylüyorlar, hatta bize din düşmanı diyorlar. Bu suçlamalardan kendimizi kurtarmalıyız, bizim de en az onlar kadar dine saygılı olduğumuzu göstermeliyiz” düşüncesiyle başladı. Ve hayrettir, İnönü dahil birçok çevrede yankı buldu. Akımın başını çeken Hamdullah Suphi Tanrıöver ile Sinan Tekelioğlu, ABD’nin Türkiye’ye dini değerlere ağırlık veren politikalar önermeye başladığı bir dönemde, önerilerinin partilerinde etkili olmasıyla yetinmediler ve bir süre sonra CHP’den ayrılıp, DP’ye geçtiler. Önerileri üzerine tutulan yol, CHP’yi, Tekelioğlu ile Tanrıöver’i DP listesinden TBMM’ye taşıyan 1950 seçimlerinde sandık bozgunundan kurtaramadı. Ama sağın dilini kullanma merakı ikide bir depreşen bir illet olarak sürdü gitti. Günümüz CHP’si ağır toplarından Gürsel Tekin’in Genel Başkanı’nı da yanında sürükleyerek, kara çarşaflar üzerine altıokundan biri de laiklik olan CHP’nin rozetini, kısa bir süre sonra sökülüp atılmak üzere iğnelemesinin fotoğrafı hâlâ gözümüzün önündedir. HHH Abant raporu gösteriyor ki Sinan Tekelioğlu, Hamdullah Suphi ve Gürsel Tekin düşüncesi hâlâ partideki egemenliğini sürdürmektedir. Bu düşüncenin ne sonuç verdiğini ise 70 yıldır, her seçimde görüyoruz. Ama durmadan sağa çeken tekeri patlak araba gibi sağ saplantısı içinde olanlar hâlâ gereken dersi almamakta direniyorlar. İçinde solun vazgeçilmez kavramlarının karşılığı bulunmayan sağın diliyle sol siyaset yapılmaz. O kıçın kıçın dalan şaşkın ördek politikası olur. Solun derdini anlatabilmek için kullanması gereken dil, vatandaşa emeğe öncelik veren, demokrasiyi, laikliği, temel hak ve özgürlükleri, kuvvetler ayrılığını, bağımsız yargıyı savunan politikalarının yaşama geçirilmesinin, ekmek kavgasını kazanabilmesinde doğrudan etken olacağını anlatmaktır. Sol politika, özgürlük için sol, emeğin kutsallığı için sol, hak ettiği ekmeğini kazanabilmesi için sol, adalet için sol, evlatlarının herkesle fırsat eşitliği içinde yarışabilmesi için solun gerekli olduğunu vatandaşa anlatabilecek bir dille yapılabilir ancak. Popülizmin dayanılmaz baskısına teslim olarak, sağın diliyle, sol politika yapmaya çalışanlar, ortanın değil, olsa olsa hamakatın solunda yer bulabilirler ancak. Abant’taki koskoca kampta bu gerçeği dile getirecek kimse yok muydu? Eren Keskin adaylığını açıkladı Avukat Eren Keskin, İstanbul Barosu Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. Seçimler 2122 Ekim 2018’de yapılacak. İstanbul Barosu’nda seçim gündemi sürüyor. Ekim ayı içerisinde Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak Genel Kurul’da başkanlık için şu ana kadar 10 isim adaylığını açıkladı. Avukat Eren Keskin de dün aday olduğunu açıkladı. Keskin, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar grubunun adayı olarak seçimlerde yarışacak. Keskin’in adaylığı Özgürlükçü Demokrat Avukatlar’ın resmi Twitter hesabından duyuruldu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Anayasa Komisyonu’nda, TBMM Başkanı Yıldırım’ın içtüzük önerisi değişiklikler yapılarak kabul edildi. Bakanlar, genel kurula yalnızca bütçe ve olağanüstü hallerde katılabilecek TBMM Anayasa Komisyonu’nda, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın içtüzük değişikli ği önerisi, iktidar ve muhalefet partile rinin uzlaşması sonucu değiştirilerek kabul edildi. Buna göre; genel kurulda yalnızca bütçe görüşmeleri, gün dem dışı ve olağanüstü hallerde cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar EMİNE söz alabilecek, yasa öne KAPLAN rilerinin görüşmelerine katılamayacak. Toplantı sürerken Anayasa Komis yonu Başkanı Bekir Bozdağ ile AKP ve muhalefet partilerinin temsilcileri gün boyu uzlaşma için sık sık bir araya gel di. Yapılan görüşmeler sonunda önce 2 madde dışında muhalefetin itirazları nın kabul edilmesi sonucu uzlaşmaya varıldı. CHP, Başkanlık Divanı üyele ri belirlenirken TBMM Başkanı’nın bu nun dışında tutulmasına ve kimin katı lacağının belli olmaması nedeniyle ko misyon ve genel kurul çalışmalarına ‘yürütme temsilcilerinin katılması’ ifadesine karşı çıktı. ‘Meclis aşağılanır’ CHP’li Murat Emir, öneride Meclis’in saygınlığını zedeleyecek çok sayıda hüküm yer aldığını vurgulayarak, bunların başında yürütme organı temsilcilerinin komisyonda ve genel kurulda bulunmasıyla ilgili madde olduğunu söyledi. Öneride yürütmenin temsilcisinin kim olduğunun belli olmadığını anlatan Emir, “Meclis’te yemin etmeyen bir kişinin genel kurula gelmesi ve konuşması kabul edilemez, bu bir aşağılamadır. Düşünün ki bir cumhurbaşkanı seçildi, ama Meclis’te çoğunluğu alamadı. Sırf Meclis’i aşağılamak için bir daire başkanını görevlendirebilir ve o daire başkanı genel kurula gelip konuşabilir” dedi. Gün boyunca yapılan görüşmeler sonucunda CHP’nin itiraz ettiği 2 madde de karşılıklı adımlarla uzlaşma sağ landı. Yapılan değişikliklere göre, komisyon topantılarında yürütme adına Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar ve bakan yardımcıları da söz alabilecek. Üst düzey bürokratlar ise komisyon toplantılarına katılabilecek ama sadece komisyonun izin vermesi halinde açıklama yapabilecek. Bütçe görüşmelerinde cumhurbaşkanı adına bütçeyi cumhurbaşkanı yardımcısı veya bir bakan sunabilecek. Bütçe görüşmelerinde cumhurbaşkanı yardımcıları, bakan ve bakan yardımcıları ile üst kademe yöneticileri de bilgilendirme yapmak üzere görüşmelere katılabilecekler. Anayasa’nın 119. maddesinde olağanüstü hal ilanına gerekçe olan durumlarda da yürütme temsilcileri Meclis Başkanı’nın daveti üzerine genel kurul oturumlarına bilgilendirme yapmak üzere katılabilecek. Kapalı oturumlarda da hazır bulunabilecek. Ayrıca Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, olağanüstü acele hallerde gündem dışı söz talep edebilecek. Bu açıklamadan sonra siyasi parti gruplarına 10’ar dakika, grubu bulunmayan milletvekillerinden birine de 5 dakikayı geçmemek üzere söz verilecek. Tüzüğün Meclis soruşturmasına ilişkin maddelerine “parlamenter dönemde görev yapmış başbakan ve bakanlar” ifadesi eklendi. Öneride, Cumhurbaşkanı’nca Meclis’e sunulan uluslararası antlaşmaların Dışişleri Komisyonu’nca yasa teklifine dönüştürülmesi öngörülüyordu. Yapılan değişiklik uyarınca Cumhurbaşkanı’nca Meclis’e sunulan uluslararası andlaşmalar TBMM Başkanlığı’nca genel kurulun bilgisine sunulacak, bu antlaşmaların uygun bulunmasına ilişkin yasa önerilerini ise milletvekilleri verecek. Yazılı soru önergelerinin en fazla 500 sözcükten oluşmasına ilişkin düzenlemeden vazgeçilirken, araştırma komisyonlarının bakanlıklardan bilgi ve belge istemesi de yeniden getirildi. l ANKARA AKP affı halka soracak Affa sıcak bakmayan AKP, tepkileri ölçmek için kamuoyu araştırması yapacak, çıkan sonuçlara göre tavrını netleştirecek EMİNE KAPLAN MHP’nin af önerisi üzerindeki değerlendirmelerini sürdüren AKP yönetimi, seçimler öncesinde partiye olumsuz etkisi olup olmayacağını görmek için anket yaparak toplumda af önerisinin nasıl karşılandığını ölçecek. Affa sıcak bakmayan AKP’nin, MHP ile ittifakın zarar görmemesi için kamu vicdanını en az yaralayacak şekilde önerinin kapsamının daraltılması ya da denetimli serbestlik süresinin 2 yıldan 34 yıla çıkarılması formülüne sıcak bakabileceği kaydediliyor. AKP yönetimi, üzerinde uzlaşılsa bile daraltılmış da olsa toplumda ‘af’ olarak nitelendirilecek bir düzenlemeyi seçimden önce çıkarmak istemiyor. Af önerisine baştan beri sıcak bakmayan, ancak MHP’nin ısrarı üzerine konuyu gündeme alarak inceleme başlatan AKP, ittifakın zarar görmemesi için hassas bir süreç yürütüyor. Öneriyi ‘hemen reddediyor’ gibi görünmek istemeyen AKP yönetimi, önceki dönemlerde çıkan af düzenlemeleriyle birlikte Anayasa Mahkemesi kararlarını da inceliyor. AKP, bunlarla sınırlı kalmayıp düzenlemenin toplumda nasıl karşılandığı, etkisi ve tepkisini de ölçmeyi planlıyor. Bu kapsamda ilerleyen günlerde kamuoyu anketleriyle halkın af düzenlemesini isteyip istemediği sorulacak, bir af düzenlemesi çıkarılması durumunda bunun partiye olumlu ve olumsuz etkileri ölçülecek. Partinin af önerisiyle ilgili MHP’ye de ileteceği görüşünün oluşmasında bu anketlerin önemli olacağı dile getiriliyor. l ANKARA Gözler İzmir’e çevrildi HAKAN DİRİK Aziz Kocaoğlu’nun “koltuğu bırakmasını bilmeli” mesajı vererek önümüzdeki yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmayacağını açıklaması, CHP kulislerini hareketlendirdi. Başta CHP’li ilçe belediye başkanları ve İzmir milletvekilleri olmak üzere pek çok isim koltuğun yeni sahibi olmak için kamuoyu oluşturma çalışmalarına başladı. Bunların başında Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar geliyor. Karşıkaya’da rekor oyla seçilen Akpınar, bir süredir projelerini bile hazırlıyor. Adı en çok dillendirilen isimse Seferi hisar Belediye Başkanı Tunç Soyer. Soyer, Kılıçdaroğlu’na yakınlığı nedeniyle şanslı gösteriliyor. Dört dönemdir Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ile görevini üç dönemdir sürdüren Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, iki dönemdir görevde olan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın büyükşehir beklentisi içinde olduğu sır değil. İlçesinde aday olmayacağını açıklayan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç de büyükşehir için aday olabileceğini dile getirenlerden. Eski Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak da aday adaylığını açıklayan isimlerden. Milletvekilleri arasında kuliste adı en çok dillendirilen isimlerin başında Kamil Ok yay Sındır, Atila Sertel ve Tacettin Bayır geliyor. Tuncay Özkan’ın da aday olabilmek için ça Aziz Kocaoğlu lışma yürüttüğü belirtiliyor. Bir başka iddia ise “kadın aday” formülü. Bu formül, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ı işaret ediyor. Öte yandan parti örgütü dışından da bir ismin aday gösterilebileceği, özellikle akademisyen bir adayın konuşulduğu dillendiriliyor. Bir başka senaryo ise Kocaoğlu’nun yeniden adaylığa dönüşü. Kocaoğlu’na yakın isimler kamuoyuna “Aziz Başkan’la bir dönem daha” mesajı vermeye başladı. l İZMİR AKP’li vekiller bakanları terletecek EMİNE KAPLAN AKP’nin Kızılcahamam kampı, bugün başlıyor. Son 5 yıldır kamplarını Afyon’da yapan AKP, Kızılcahamam’daki Bank Asya’ya ait olan otelin el değiştirmesinin ardından kampını burada yapma kararı aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın iç ve dış siyasete yönelik mesajlar vereceği konuşmasıyla başlayacak kamp, pazar günü sona erecek. Kampta Erdoğan’ın modera Yeni sistemde Meclis’e gelmedikleri için bakanları görememekten şikayetçi olan AKP’li vekiller kampı bekliyor törlüğünde ‘genel istişare ve değerlendirme’ toplantısı yapılacak. Bu bölümde vekillerden gelen soru ve eleştirileri yanıtlanıp, talep ve önerileri alacak. Anayasa değişikliğiyle geçilen yeni sistem nedeniyle bakanlar artık TBMM çalışmalarına katılmıyor. Milletvekilleri ise bu durumdan şikâyet ediyor. Eskiden Meclis’e geldikleri için talep ve önerilerini bire bir iletebilen milletvekilleri, şimdi ise bakanlara ve bürokratlara ulaşamadıkları için sıkıntı çekiyor. Parti kulislerinde, “Milletvekilleri kampı bekliyor. İlk kez tüm bakanları bir arada görecekler ve ulaşamama gibi bir sıkıntıları olmayacak. Milletvekillerinin, bakanları terleteceği bir toplantı olacak” görüşü dile getiriliyor. ELÇİLİĞE KAYIP GAZETECİ SORUSU Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na gittikten sonra kendisinden haber alınamayan Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbeti belirsizliğini koruyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, “hâlâ konsoloslukta” açıklamasına karşın, Suudi Arabistan’ın İstanbul temsilciliği Kaşıkçı’nın konsolosluk binasını terk ettiği iddiasını yineledi. Suudi Haber Ajansı aracılığıyla yapılan açıklamada, “Diplomatlarımız, Cemal Kaşıkçı’nın konsolosluk binasını terk ettikten sonra kayboluşunun koşullarını araştırmak için yerel Türk yetkililerle birlikte çalışıyor” ifadelerine yer verildi. Bu arada Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçisi Walid Bin Abdul Karim El Khereiji dün Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Suudi Büyükelçi’den kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı konusunda izahat istendi. Suudi Büyükelçi’nin ise Kıran’a konu hakkında bilgileri olmadığını, konuyu araştırdıklarını, aldıkları bilgileri Türk Dışişleri’ne aktaracaklarını söylediği öğrenildi. l Haber Merkezi Erdmann: Türkiye ile görüşler ayrı Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Martin Erdmann, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Almanya’da yaptığı görüşmelerde medya özgürlüğünün öncelikli konu olduğunu söyledi. Erdoğan’ın yaptığı bütün görüşmelere katıldığını söyleyen Erdmann, “Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda iki ülke arasında ayrı görüşler var. Medya özgürlüğü hususunda da anlayışlar taban tabana zıt, bir çatışma söz konusu ve uyum sağlanamayacak gibi görünüyor” ifadesini kullandı. Almanya Büyükelçiliği, 25 gazeteci için “Açık Kapı Günleri” adıyla bir gezi düzenledi. Gazetecilerle sohbet eden Erdmann, medyası özgür olmayan bir toplumun çürümeye mahkum olduğunu ve kendi içinde boğulacağını savundu. Erdmann, “Başarılı toplumun olmaz ise olmazı özgür medyadır. Erdoğan, önümüzde 10 yıl içinde, en güçlü 10 ülke arasında olma iddiasını taşıyor. Ancak özgür basın olmazsa bu mümkün değil” dedi. Erdmann, Fransız Büyükelçi Charles Fries ile birlikte, Türkiye’ye, Güneydoğu ile ilgili olarak güçlü bir siyasi sinyal vermek üzere 56 Kasım’da Diyarbakır ve Mardin’e bir gezi düzenleyeceklerini söyledi. l MAHMUT ORAL / ANKARA MHP ADAYLARA KİTAPÇIK DAĞITTI Yerel seçimlere 6 ay gibi bir süre kala MHP’de yerel seçim çalışmaları hızlandı. MHP’nin yayımladığı “Üretken Belediyecilik” başlıklı kitapta, “demokratik ve insan haklarına saygılı belediyecilik” vurgusu dikkat çekti. MHP’de tüm il, ilçe ve belde teşkilatlarına gönderilen “Üretken Belediyecilik” başlıklı kitapta, hem başkan adaylarına yönelik öğütler hem de partinin yerel yönetimlerdeki stratejileri anlatılıyor. Kitapta, belediye başkan adaylarına “Devletle vatandaşı buluşturun. Kent estetiğine önem verin. Kenti bilim ve sanatla buluşturun” şeklinde öneriler de bulunurken, başkan adaylarından “bölücülüğe ve ayrımcılığa karşı birlik ve beraberliği güçlendiren hizmetlerin beklendiğine” de vurgu yapılıyor. Kitapta, “yolsuzlukların olmadığı bir yönetimin sağlanması gerektiği de özellikle belirtiliyor. l SELDA GÜNEYSU / ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle