Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cuma 5 Ekim 2018 12 ‘İki Cumhuriyet lütfen!’ Geçen hafta sonu, karşıya Beşiktaş’a geçmek için, Kadıköy vapur iskelesine giden kısa yolda yürürken, gazete satan kulübe önündeki genç bir kadından duydum bu isteği: “İki Cumhuriyet lütfen!” Kendisini izleyip vapurda karşısına oturarak, ben de Cumhuriyet’i açar okurum diye düşündüm; ama ne yazık ki, iskelede bekleyen kalabalığın arasında kaybettim. Hep yaptığım gibi, vapurun girişindeki salona girip, ilk boş yere oturdum, Cumhuriyet’i açıp okumaya başladım. ABD’de olan Erdoğan, Reuters Ajansı’na verdiği röportajda, bir ara konu rahip A. Brunson ile ilgili dava sürecine gelince şu yanıtı vermiş: “Biz hukukta ‘kuvvetler ayrılığı’nı kabul ediyorsak, ‘yargının bağımsızlığı’nı dünyanın her yerinde savunuyorsak (!) o zaman yargının bu noktadaki kararlarına saygı duymamız lazım!..” (26.9.2018) Kuşkusuz pek haklı (!)... Ne ki “Kuvvetler Ayrılığı” kuralını dile getirdiğinizde, “Anayasa Mahkemesi”, “Meclis”; “Yargıtay”, mahkemelerce verilen kararları; “Danıştay” da yönetimsel (idari) uyuşmazlıkları; “Sayıştay” ise, devletin gelir ve giderlerinin denetimini yapan organlar olarak, Anayasa’da yer aldığını da, ortaya koymuş olursunuz. Dolaysiyle Erdoğan’ın, “Sayıştay”ı atlayarak, bu kurumun görevini yabancı bir şirkete, Amerikan’ın “Mc Kinsey” adlı şirketine vermesi, açıkça Anayasa’yı “kale almamak”, “hiçlemek” olmuyor mu? Bir ara, Anayasa Mahkemesi’ni tanımadığını ilan etmişti (28.2.2016). Kısacası bu konuda deneyimli(!)... Ayrıca, bu “Kuvvetler Ayrılığı” ya da “ayrımı”ndan söz edildiğinde, “1961 Anayasası” da anılmış oluyor; “Hukuk Devleti” kuralı, ilk kez bu Anayasa’da yer almıştı. Yine ayrıca, “Devletin en yüksek makamını işgal edecek kişinin, göreve başlarken, ‘Hukuk Devleti’ ilkesi ve ‘tarafsızlık’ üzerine ant içmek (yemin) zorunda olma” kuralı da, “1961 Anayasası” ile başlar. Bu Anayasa’yı, dönemin “Kurucu Meclis”inde uzun tartışmalardan sonra kabul edilen kurallar çerçevesinde kaleme alan H.V. Velidedeoğlu, bu “tarafsızlık” ilkesinin, Anayasa’da yer almasının önemine vurgu yapmıştır hep. Anımsanması gereken bir yenilik de, kişinin “sosyal ve ekonomik” haklarının saptanıp yerine getirilmesini sağlayan ve “grev” hakkını tanıyan “Sosyal Devlet”de ilk kez “1961 Anayasası”nda yer almasıdır. Emeğin, emekçinin, işçinin, sendikaların sorunlarını, çözümlerini içeren konuları, bunların ülkemiz dışındaki durumunu ayrıca “sol”un bu konulardaki tutumunu, Cumhuriyet için izleyen, araştıran Şükran Soner’in yazılarını, dizilerini Velidedeoğlu da ilgiyle okumaktadır. Ve yetmişli yılların sonunda, “Soldaki Güncel Tartışmalar” başlığıyla, Şükran (Ketenci) Soner imzalı bir yazı dizisi, Cumhuriyet’te yayımlanır (25.7.1979). Velidedeoğlu, yazıyı hemen okumaya başlar, ne ki henüz bir iki satır okur okumaz bu yazının Ş. Soner’in kaleminden çıkmadığını anlar; dayanamaz, telefon eder. Velidedeoğlu haklıdır. Yazı başkasına aittir, “Talat Turhan”ın yazı dizisinin ilkidir... Kuşkusuz, süreli basın dünyasında başta gazeteler olmak üzere yazarların adlarıyla ilgili bu gibi yanılmalar, yanlışlıklar az da olsa olagelen, bilinen bir konu. Burada ilginç olan bu yanılma dolaysiyle beliren, gazetenin yazarları arasındaki tutum, değer veriliş... Kuşkusuz bunun temelinde, “1923 Devrimi”nin gazetesi olan Cumhuriyet’in yayın ilkeleri ve bu ilkelere bağlı olması da yadsınamaz sanırım... Yıllar önce bu tutumun, günümüzün bir Cumhuriyet okurunun, “İki Cumhuriyet lütfen!” deyişiyle bir bağlantısı var mıdır? Ne dersiniz? Not: Yazının konusuyla ilgili belgeleri bana ulaştıran. “Arşiv” görevlimiz GÜLSEV Toksöz’e yürekten teşekkür ederim. 5 EKİM 2018 SAYI: 33966 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Reklam Direktörü Deniz Tufan Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım cengiz.yildirim@cumhuriyet.com.tr l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 05:33 Ankara 05:19 İzmir 05:43 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:57 12:59 16:12 06:41 12:43 15:57 07:03 13:06 16:21 Akşam 18:48 18:33 18:57 Yatsı 20:07 19:51 20:12 yorum TASARIM: İLKNUR FİLİZ Ebu Ali bin el Katib’in yaşadığı dönemin en zengin kütüphanesine sahip olduğunu söylerler. Çalışmak için gelenlere, özellikle öğrencilere hem kalacak yer hem yemek verir, kâğıt, mürekkep gibi gereksinimlerini de karşılardı. Kişisel kütüphanesini başkalarına açmaktan çekinmeyen iyi bir adamdı bu. İlerleyen yaşında bile kitaplığını ne devlete ne de bir egemene bağışlamadı. Öyle bir kayıt yok bildiğimiz. Kütüphanesi zengin olanlardan biri de hadis konusunda önde gelen otoritelerden olduğu söylenen İbni Şehabı Zühri idi. Kütüphanesindeki kitapları etrafına dizerek düşünürdü bir çalışmaya başlamadan önce. Karısı “nazarımda bu kitaplar, üç ortaktan daha çok kızgınlığımı çekiyor” dermiş. Onun da kütüphanesinin ne olduğuna dair bir bilgi yok. Bir hükümdara bağışlasaydı bilirdik. Sultan Bayezid devrinin tanınmış şahsiyetlerinden Müeyyedzade Abdurrahman Efendi de öldüğünde geride yedi bin ciltlik bir kütüphane bıraktı. Kime bıraktığını bilmiyoruz ama padişaha, vezire, kadıya bıraksaydı, yazardı birileri. Örnekler, Doğu ya da İslam dünyasından. Yaltaklanmanın, egemene yanaşmanın yaygın bir tutum olduğu bir coğrafyadan yani. Padişahlara, halifelere şairlerce mersiyeler yazılıp nemalanmanın bol olduğu Doğu’da kütüphanesini halifeye, padişaha bağışlama tutumu pek yaygın değilmiş belli ki. Varsa da ben bilmiyorum. Egemenler kütüphane severler mi? Sevenler, tutku haline getirenler var elbette. Asur Kralı Asurbanipal, Ninova’da (MÖ 626 dolayları derler) muazzam bir kütüphane yaptırmıştı. Hayatının en önemli eserinin bu olduğu söylenir. Ünlü British Library’nin temeli, İngiltere Kralı II. George’un 64 bin kitap barındıran kütüphanesi tesirli” kitapla ni bağışlama rın da bulun sıyla atıldı bili duğu kütüp yorsunuz. Yu hanesini ba nanlar arasın ğışlamamıştır da kütüpha Saray’a. Aman neyi ilk kuran ha! da Atinalı zor Kütüpha ba hükümdar ne sahibi ol Peisistratos’tu, malum. Sonucu Ben de o kitapları mak itibarlı bir iş. En azından eskiden öyley okuyabilecek miyimnu hâlâ me rakla bekledi di. Mısır’ı yöneten firavun ğim bir araştırma var. Kor hocam? lar 34 sülaleden oluşuyor kunç İvan’ın du, bilirsiniz. kütüphanesini neden saklamış oldu Altıncı sülale devrinde bir hükümet ğuna hâlâ akıl sır erdiremem. Nigel kâtibinin öldüğünde mezar taşına, if Wrench adlı bir araştırmacı gazeteci tihar ettiği en önemli şeyin, bir kü bu saklanmış kütüphaneyi bulmaya tüphane kurucusu olduğunun yazıl çalışıyor yıllardır. Araştırma yaptığı masını vasiyet ettiği de söylenir ör yer de Moskova’nın kanalizasyonla neğin. Firavun mezarlarında yapılan rı. Kütüphanenin buralarda saklan kazılardan elde edilen bilgiler ara mış olabileceği düşünülüyor. Paha sında, kütüphaneden sorumlu bir de biçilmez kitaplarla, Bizans tomarla hükümet üyesine rastlanılmıştır ki, rıyla dolu olduğu sanılan kütüpha bu Mısırlılarda kütüphaneciliğin ne neyi bulabilmek için Moskova Vali kadar ciddiye alındığını gösterir. Di liği de kesenin ağzını açmış durum odoros adlı bir Yunan tarihçisi, Os da. Eğer kütüphane ortaya çıkar mondyad adlı bir Mısır hükümdarı sa müthiş bir keşif olacak bu. Bekle nın mezarında bir kütüphane oldu medeyim. ğundan söz ediyor, meraklısı lütfen Güç sahipleri arasında onuncu Balcızade Tahir Harimi’nin yazdık yüzyılda yaşamış İranlı Vezir Abdul larına baksın. Kasım İsmail’in kitap tutkusunun Bir devlet büyüğünün sarayı örneği var mıdır bilmiyorum. 117 bin na değil, dikkat buyrun, devlete kü kitaptan oluşan koleksiyonundan ay tüphane bağışlayanlar da var ta rılmamak için yolculuk sırasında ki bii. 12. yüzyılın büyük İtalyan şa taplarını alfabetik dizine göre yürü iri Petrarca kütüphanesini Vene meye alıştırılmış dört yüz deveye ta dik Cumhuriyeti’ne bağışlamıştı. Da şıttırırdı. Tutkuya bakar mısınız? ha iyi korunacağını düşünerek. Ga Diktatör, zorba, baskıcı falan bun yet anlaşılabilir bir tutum. Lübnan lar ama belli ki hiçbiri “Öyle kitap lı tarihçi, aynı zamanda büyük ki lar vardır ki bombadan daha tesir tapsever Vikont Philippe de Tarra lidir” dememişler. Bunu biz Recep zi kendi koleksiyonunu “Beyrut Bü Tayyip Erdoğan’dan duymuştuk. yük Kütüphanesi’nin esası olma Umarım İlber Hoca iyi bir ayıklama sı” koşuluyla devlete bağışladı. Al yapmıştır da, ola ki “bombadan daha berto Manguel’den okumuşsunuz dur. İlber Hoca da mutlaka biliyordur bunu. Herkes İlber Hocamız gibi kitabını saraylara bağışlıyor değil. Harun Reşid zamanında yaşamış olan, Sari elGavani lakabıyla tanınan şair Müslim bin el Valid, şaraba tövbe ettiğini anlattığı şiirlerinin de bulunduğu çok sayıda kitabını ırmağa attı. İstemediği kitapları ayırıp o güzelim kütüphanesini bir medreseye falan bağışlasaydı keşke. Böyleleri de var. Kitapların maceraları da insanlarınkine benzer. Yunanlı bilgin Dioskorides’in De Materia Medica adlı kitabının bir nüshasının günümüze kadar gelmesi tam bir maceradır. İstanbul’un fethinden sonra Fatih’in hazinesi arasına konmuş, sonra 100 duka altın karşılığında dönemin Habsburg elçisi Baron Ogier Ghiselin de Busbecq ile hekim Musa bin Hammun tarafından Alman İmparatoru II. Maximilian adına satın alınmış. Günümüzde Viyana Ulusal Kütüphanesi’nde korunuyor. İçindeki bitki çizimlerinin bin yıldır aşılamadığı belirtilir. Özel kütüphaneler değerlidir herhalde. İlber Hoca’dan, Sophron’un kitaplarını çok sevdiği için ölüm döşeğindeyken bile onları yastığının altında saklayan Platon gibi davranmasını beklemiyordum ama hâlâ genç biri olarak (ömrü uzun olsun) kitaplığından nasıl vazgeçtiğini anlayamıyorum yine de. Kitabı severim, herhalde anlaşılmıştır. İlber Ortaylı gibi birinin kütüphanesini merak etmem de anlaşılabilir sanıyorum. Hoca, bir üniversiteye, iyi bir halk kütüphanesine bağışlamış olsaydı kitaplarını okuma şansım olurdu benim de. Soruyorum doğal olarak; İlber Hocam, Saray’a gidip kitaplarınıza dokunup, sayfalarını açıp okuma şansım olabilecek mi benim? KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Dış ticarette, iki 1 ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı 2 3 olarak malla ödenmesi. 2/ 4 Bir dernek ya da kuruluşun üyelerinin bu 5 6 luşmaları için ayrılmış yer... 7 Yapılan iş, icraat. 3/ Nazilerin politika 8 9 sında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad... Huni biçiminde çukur yer. 4/ Hint müziğine özgü telli bir çalgı... Eskimola 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 ROT ASYON 2 İ T İ NA RAN 3 SAK KEFNE rın buzdan kulübelerine verilen ad. 5/ Üstü renkli ve parlak bir maddeyle kaplanmış hap. 6/ Hitit... “İşe yaramaz, değersiz, uyduruk” anlamında argo 4 T R EMO L O M 5 US AL İ ZE 6 R İ AYET VE 7 N KAV Ç İ L 8 ÜN AB İ Y E sözcük. 7/ Çıplak vücut res 9 A S E S İ R E M mi... Gizli yer, köşe bucak... Hayvanlara vurulan damga. 8/ Fazla, artık... Telefon sözü. 9/ Balya... Ödün. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Klavyeli bir çalgı. 2/ Artvin ilinde bir yayla... Adalet. 3/ Günün bir bölümü... En kısa zaman süresi. 4/ Eski Mısır’da güneş tanrısı... Utanma, hayâ... İstem dışı yapılan hareket. 5/ Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kısa yazılışı... Şiddetli belirtilerle başlayıp kısa sürede ağırlaşan hastalıklar için kullanılan sözcük. 6/ Motorlu taşıtların tekerleklerini tuttur makta kullanılan somun. 7/ Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarayan çerçeve... Tuzağa düşürülen şey. 8/ Eşi ölmüş ya da eşinden boşanmış olan... Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez. 9/ Kimi balıkların iste kurutularak yapılan pastırması. T.C. ÇATALCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2018/519 Esas Davacı, KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ile Davalılar, RAMİZ KILINÇ arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davası nedeniyle; Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2018/519 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. KARAYOLLARI Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul ili Çatalca İlçesi, Muratbey Mahallesi 1671 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırmasına karar verilip, kamulaştırma kanunu uyarınca tüm işlemlerin tamamlandığı ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirtilerek kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talep edilmiş olup kamulaştırma ile ilgili diğer bilgiler aşağıda gösterilmiştir. 1 Kamulaştırılan taşınmaz malın tapuda kayıtlı olduğu yer mevki, pafta, ada, parsel numarası, yüz ölçümü vasfı: İstanbul ili Çatalca İlçesi Muratbey Mahallesi 1671 parsel sayılı taşınmaz 2 Taşınmaz maliki (davalı) RAMİZ KILINÇ 3 Kamulaştırmayı yapan idarenin adı: KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 4 Davalı 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesi uyarınca tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargı da iptal ve maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilirler, 5 Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği; KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 6 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesinde öngörülen 30 günlük yasal süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararını aldıklarını belgelendiremedikleri taktirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına teslim edilecektir. 7 Mahkememizce tespit edecek kamulaştırma bedeli hak sahibi adına VAKIF BANK ÇATALCA ŞUBESİ ‘ne yatırılacaktır. 8 Davaya ve taşınmazların değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir, Keyfiet 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 5. Maddesi ile değişik 10/4 maddesi uyarınca duyurulur. 01/10/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 872628) T.C. İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2018/1106 Esas Davacılar vekili tarafından Mahkememizde açılan konkordatonun tasdiki davası nedeniyle; Gayrettepe Mahallesi Semt Cemil Arslan Güder Sk. No.10/1 Beşiktaş/ İSTANBUL adresinde faaliyet gösteren, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 341263/0 sicil sırasında kayıtlı, Mecidiyeköy Vergi Dairesi’nin 3710031131 VKN ile kayıtlı ERTAN KASAP VE GIDA ÜRÜNLERİ TİCARET SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ, Esenkent Mah. Sarıkum Sk. Figen Figen Dükel Apartmanı No.43/4 Ümraniye/İSTANBUL adresinde faaliyet gösteren, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 49373/5 sicil sırasında kayıtlı, Sarıgazi Vergi Dairesi’nin 8600402926 VKN ile kayıtlı TUĞÇE ET VE GIDA ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, Tarafından talep edilen konkardatonun tasdiki davasında Mahkememizce 27/09/2018 tarihinden başlamak üzere 3 aylık geçici mühlet verilmiş olup, konkordato komiseri olarak EVREN KOÇ ve SERDAR KIYAT atanmıştır. Duruşmanın 26/12/2018 günü saat:15:50’de yapılacağı, alacaklıların mehil talebine iş bu ilanın gazetede ilan tarihinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edebilecekleri, konkordato mühleti verilmesini gerektirecek bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri İİK’nun 288. maddesi hükmünce ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 872387) T.C. KARAMÜRSEL SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN SAYI: 2017/794 Esas 2012 yılında Rıdvan Yıldız isimli şahıs tarafından Suriye’ye götürüldüğü bildirilen CEVAT ve FATMA’den olma, 03/12/1991 KARAMÜRSEL doğumlu BİLAL ÇAKIRÇALI’yı tanıyanların, bilenlerin ilan tarihinden itibaren 6 ay içinde mahkememize başvurmaları, aksi halde ilgilinin M.K’nun 33 ve müteakip maddeleri gereğince gaipliğine karar verileceği hususu İHTAR ve İLAN olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 872245) C MY B