15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 25 Ekim 2018 TASARIM: SERPİL ÜNAY Saray’da ‘ant’ fırçasıDanıştay üyelerini Beştepe’de toplayan Erdoğan, ‘Öğrenci Andı’ üzerinden sert çıktı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan; “Öğrenci Andı” kararının verildiği Danıştay’ın tüm üyelerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda topladı, idari yargıyı sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, “Yargı gelsin, idare görevini de üstlensin. ‘Karar vereyim’ diyorsa biz burada niye duruyoruz. Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini hazırlamadan önce biz kalkıp Danıştay’a soracaksak, oradan müsaade alacaksak, ben bu makamda durmayayım, çekeyim gideyim... 20132018 arasında neredeydiniz? Şimdi mi aklınıza geldi. Millet tokadı atması gerektiği zaman bana atıyor, size atmıyor, sizleri yuhalamıyor” diye konuştu. Öğrenci Andı kararının ardından gözlerin çevrildiği Danıştay’ın tüm üyeleri ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya gelen Erdoğan, “Şurayı Devlet’ten Danıştay’a Uluslararası Sempozyumu”nda Başkan Zerrin Güngör’ün de aralarında olduğu Danıştay üyelerine seslendi. Erdoğan, öğrenci andı kararı üzerinden idari yargıya yönelttiği sert eleştiriler şöyle: Danıştay’dan hesabı kim soracak?: Şurayı devlet, devletin danıştığı organ. Karar, icra kimin? Yerindelik anlamıyla idarenindir. Ben damdan düştüm. Danıştay İzmir Limanı’nın ihalesi için 2 yıl bekliyor. Burayı alacak olan kişi vazgeçiyor. 1 milyar dolar kaybediyoruz. Şimdi bunu bana Danıştay, Allah aşkına neyle izah edecek. 1 milyar doların hesabını kim verecek. Seri olarak ne düşünüyorsan, bize bildirirsin. 1 milyar doların bedelini bu millete ödetmeye kimsenin hakkı yok. İdarede böyle bir şey olduğu zaman, tüm yargı organları idarenin üzerine çullanıyor. Danıştay böyle bir kararı ağırdan aldığı zaman, hesabını kim soracak, soracak merci yok. Jüristokrasi büyük tehdit: Anayasa değişiklinde aslında “danışır” noktasında bile değişikliğe gittik. Yargının jüristokrasi tuzağına düşmesini engelleyecek unsur, yetkilerini aşmamaya göstereceği özendir. Yasayı uygulamak yerine yasa koyucu gibi hareket etmek, hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını, yerindelik denetimini de içine alacak şekilde genişletmek doğru değildir. Çekeyim gideyim: Merak ediyorum, yerindelik görevi, hakkı; idareye mi, yoksa yargıya mı ait. Bu İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Güngör: Danışabilirsiniz Sert eleştirilerin yöneltildiği Danıştay’ın başkanı Zerrin Göngör ise aynı programda Erdoğan’dan önce konuştu. Güngör’ün, Erdoğan’ın sözlerinden önce anayasanın “Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir” hükmünü anımsatması ve “İdarenin hukuki düzenlemelerini iyileştirme, üst norma aykırılıkları, tutarsızlıkları giderme, idari ilkelere uymayan yönleri dikkate sunma hususlarında da Danıştaydan istişari görüş alınabilir. Bu sayede mevzuatın iç bütünlüğü, henüz düzenleme yürürlüğe girmeden koruma altına alınabilecek, hu kuk normlarında anlam açıklığı sağlanarak düzenlemelere etkinlik sağlanacaktır” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Göngör, “Danıştay bütün bunları yaparken politik değerlendirmelerden kaçınacak ve yalnızca kendisinden görüş istenen konuyu hukuka uygunluk, iyi idare ilkeleri, hizmet gerekleri yönleriyle ele alacak ve kanunen belirlenen süre içinde idarenin takdirine sunacaktır” diye konuştu. Göngör, Erdoğan’ın eleştirilerinden önce “Özellikle yargılama süreci devam eden bir dava hakkında görüş beyan edilmesinin, yargıya olan güveni sarsacağı unutulmamalıdır” dedi. nun kavgasını 16 yıl verdik. O zaman yargı gelsin, idare görevini de üstlensin. Bir taraftan bunların ayrıldığından bahsediyoruz, diğer taraftan yerindelik yetkisini de yargı kullanıyor. Böyle bir şey olmaz. Danıştay’ı istişare organı olarak değerlendiriyorsak, istişare organı görevini ifa etmesi gerekir. Karar vereyim diyorsa biz burada niye duruyoruz. Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini hazırlamadan önce biz kal kıp Danıştay’a soracaksak, oradan müsaade alacaksak, ben bu makamda durmayayım, çekeyim gideyim. Millet tokadı size atmıyor: ‘Ant’ ile ilgili karar veriyor, Danıştay. 2013’te verseydiniz. 20132018 arasında neredeydiniz? Şimdi mi aklınıza geldi. Millet tokadı atması gerektiği zaman bana atıyor, size atmıyor, sizleri yuhalamıyor. Biz de sizlerden adil, gecikmeyen kararlar bekliyoruz. l ANKARA HUKUKÇULAR DEĞERLENDİRDİ Erdoğan’ın planı mı var ALİCAN ULUDAĞ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Saray’da düzenlenen Danıştay Sempozyumu’nda “Öğrenci Andı” kararını sert ifadelerle eleştirmesi tartışma yarattı. Eski Danıştay Başkanı Nuri Alan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saray’da düzenlenen törende “Öğrenci Andı” kararı üzerinden Danıştay’ı eleştirmesine ilişkin “Danıştay mensuplarının önünde yapılmış olan bu konuşma bir anlamda yargı üzerinde baskı yaratacaktır. Bu yargıya tavsiye, telkin ve baskıdır” dedi. ‘Baskı oluşturur’ Erdoğan’ın açıklamalarında Danıştay üzerinde bir değişiklik olabileceğine işaret eden Nuri Alan, iktidarın Danıştay’ın idari yargı organı olmaktan çıkarılıp iştişari bir kurul haline getirme hazırlığında olabileceğini kaydetti. Bunun ancak anayasa değişikliği ile olabileceğini kaydeden Alan, “Bu da idari yargının hukuktan kaldırılması anlamına gelir” dedi. Erdoğan’ın eleştirilerini Danıştay üyeleri önünde yaptığına işaret eden Nuri Alan, “Danıştay mensuplarının önünde yapılmış olan bu konuşma bir anlamda yargı üzerinde bir baskı yaratacaktır. Bu yargıya telkin, tavsiye ve baskıdır” dedi. ‘Karara uymak zorunda’ Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu da Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2010 ve 2011 yılında andın ırkçılık içermediğini, pedagojik yönden uygun olduğunu belirttiğini anımsatarak, Danıştay’ın da aynı doğrultuda karar verdiğini kaydetti. Andın, ümmet kimliği yerine yurttaş kimliği olduğunu ifade eden Eminağaoğlu, şunları kaydetti: “Bu konudaki yargı kararları da gözetildiğinde, Erdoğan hukuka uymak yerine hukuku kendine uydurmaya çalışmakta, hukukun üstünlüğünü görmezden gelerek, gücünü hukuk diye dayatmakta, adeta bir yüksek yargı organına emir vererek, yargı bağımsızlığını, erkler ayrılığını görmezden gerelerek, hiçbir işleminin denetlenemeyeceğini belirtmektedir.” l ANKARA Cemaatlerle yola devam ‘Vizyon Belgesi’ genel beklentileri karşılamadı. Eğitim İş Genel Başkanı Yıldırım, imam hatiplerin ‘model’ olarak sunulmasının belgeyi imha ettiğini söyledi l TürkJapon Üniversitesi Denetimsiz üniversiteye iptal kararı ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi, Türkiye ile Japonya hükümetlerinin anlaşması uyarınca kurulan TürkJapon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne devletten bağımsız şekilde bütçe hazırlama yetkisi veren yasa maddesini iptal etti. CHP’nin bazı maddelerin iptali istemini görüşen AYM, İstanbul’un Pendik ilçesinde Hazine’ye ait “orman vasıflı taşınmazların” üniversiteye bedelsiz devredilmesine ilişkin yasa maddesini de anayasaya aykırı buldu. Üniversite üzerinde devletin gözetim ve denetim yetkisi bulunduğu anımsatılan kararın gerekçesinde, şöyle denildi: “Milletlerarası anlaşmayla kurulan üniversitelerin mali konularda devletin gözetim ve denetimi dışına çıkarılmasına ve bütçelerine ilişkin anayasada öngörülenin dışında bir düzenleme yapılmasına olanak bulunmamaktadır.” Orman vasıflı taşınmazların üniversiteye devredilmesini de anayasaya aykırı bulan mahkeme, herhangi bir zorunluluk hali belirtilmeksizin Hazine’ye ait orman vasıflı taşınmazların üniversiteye tahsis edilmesinin anayasa aykırı olduğuna dikkat çekti. l ANKARA FİGEN ATALAY Umutla beklenen “2023 Eğitim Vizyonu’’, olumlu bazı yönlerine karşın beklentileri karşılamadı. Müfredatın yenilenmemesi, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarının kaldırılmaması, öğretmen atamalarıyla ilgili açıklama yapılmaması, cemaatlerle işbirliklerinin devam edilecek olması hayal kırıklığı yaratırken, ikili eğitimin kaldırılması, okul öncesinin zorunlu olması gibi yıllardır söylenen ama bir türlü gerçekleşmeyen hedefler de yeterince heyecan uyandırmadı. Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, vizyon belgesinde yer alan en büyük olumsuzluğun imam hatipler için ‘’örnek model tanımlaması’’ olduğuna dikkat çekerek, “Bu, Fethullah Gülen’in FETÖ okulları için yapılan sürecin benzeridir. Neden örneğin Fen liseleri diğer ülkelere rol model olarak yayılmayacak? Sadece imam hatip modelini başka ülkelere yayma düşüncesi büyük bir hatadır, vizyon belgesini imha eder’’ dedi. Cemaatler dışlanmadı Yıldırım, belgede öncelikle bulunması gereken düzenmelerle ilgili şunları söyledi: 4 Tek yanlı olarak hazırlanmış ve bilimsellikten uzak müfredatın kaldırılıp toplumsal uzlaşma ve tüm paydaşların katılımıyla hazırlanan yeni müfredat bekliyorduk. Olmadı. 4 Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasının kaldırılmasını bekliyorduk. Olmadı. MEB Bakanı Ziya Selçuk, belgeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile açıklamıştı. 4 117 bin öğretmen ihtiyacı olduğuna dair açıklama var. Ancak atama haberi gelmedi. 4 Ek göstergenin tüm öğretmenler için 3600’e çıkarılmasını bekliyorduk. Bu da olmadı. 4 Vakıfların, cemaatlerin eğitim sisteminden dışlandığını, işbirliklerinin iptalini duymak istiyorduk. Olmadı.’ Protokollerin iptali Eğitimci Alaattin Dinçer de, belgeyi, yeni ve olumlu bazı noktaların bulunmasının yanı sıra başarısızlığı kanıtlanmış 4+ 4+ 4’lük modele devam edilmesi, işsiz öğretmenlerin sorunlarının nasıl çözüleceğine ilişkin yeni açılımların olmaması, dini vakıf ve derneklerle yapılan protokollerin iptaline yönelik yeni bir şey bulunmaması, müfredat ile ilgili eleştirilen konulara yönelik ye Olumlu yanlar Belgenin olumlu yönleri şöyle: n Okul öncesi zorunlu olacak n Yöneticiler liyakatle atanacak n İkili eğitime son verilecek (17 yıldır söyleniyor. Ankara ve İstanbul’da bile devam ediyor) n Yeteneklere göre yönlendirme n Meslek liselerine yeni programlar getirilmesi n Tenefüsler uzayacak ni bir açılım olmaması, önümüzdeki üç yılda yapılacak öğretmen atama sayılarının bulunmaması yönünden eleştirdi. TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik vizyon belgesine ilişkin yaptığı açıklamada, “nitelikli ve kapsayıcı eğitim” hedefine yönelik “olumlu bir başlangıç’’ olarak niteledi. İmam hatip ihracı Vizyon belgesinde, imam hatiplerin model olmasına yönelik bölüm şöyle: “Ciddi toplumsal değişimlerin tecrübe edildiği günümüzde yaşanan değer krizlerine ve belirsizliklere ülkemiz adına çözüm sunabilecek yapılar arasında imam hatip okulları yer almaktadır. İmam hatip okullarının milli bir model olarak başka ülkelere örnek olma potansiyeli artacaktır.’’ l ANKARA haber 7 l DİYANET’E YETİŞTİ MEB’in ‘din’ bütçesi 8 milyar lira ŞEYMA PAŞAYİĞİT Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) imam hatip ortaokulları ve imam hatip liselerinden sorumlu Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün 2019 yılı bütçesi rekor kırarak 8 milyar 679 milyon liraya ulaştı. Böylece dini eğitime ayrılan bütçe; Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve 29 kurumu sollayan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesine yaklaşmış oldu. Bu bütçenin harcandığı imam hatip liselerinin sayısı 5 bin 138, imam hatipli öğrenci sayısı ise 1 milyon 358 bin 861’e çıktı. Bu yıl ilk kez Saray tarafından hazırlanan “MEB 2019 Yılı Bütçe Teklifi”nde dikkat çekici ayrıntılar yer aldı. Her geçen yıl hızla artan dini eğitimin payı, bu yılki bütçe teklifinde rekor kırdı. MEB’e bağlı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne 2019 yılı için verilen bütçe teklifi; Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve 29 kurumu geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 10.4 milyarlık bütçesine yaklaştı. 2017 yılında 3 milyar 946 milyon liralık bütçeyi aşarak 6 milyar 21 milyon harcayan Din Eğitim Müdürlüğü’ne, 2018 için 6 milyar 634 milyon ödenek ayrıldı. 2019 yılı için teklif edilen bütçe, rekor kırarak 8 milyar 679 milyon liraya çıktı. Önümüzdeki yıllar içinde tahmin edilen bütçe ise 10 milyar lirayı aştı. Hayat Boyu Genel Müdürlüğü için 2 milyar 199 milyon, Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün için 5 milyar lira ödenek ayrıldı. Geçtiğimiz yıl; 9’u uluslararası, 131’i proje, 124’ü fen ve sosyal programlı, 2 bin 899’u Anadolu imam hatip lisesi olmak üzere toplam 4 bin 340 olan imam hatip sayısı artırılarak 5 bin 138’e ulaştı. Öğrenci sayısı ise Anadolu imam hatip liselerinde 525 bin 52, imam hatip ortaokullarında 713 bin 562, açık öğretim imam hatip liselerinde 120 bin 248 olmak üzere toplamda 1 milyon 358 bin 861’e çıktı. l ANKARA ‘Ant’ kararı temyize gitti MEB, Danıştay’ın “Öğrenci Andı”na ilişkin kararını dün temyiz etti. Temyiz istemini, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek. İlköğretim okullarında 2013’e kadar her sabah öğrencilere derse girmeden okutulan “Öğrenci Andı”, 2009’dan bu yana sayısız kez dava konusu yapıldı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Danıştay’ı karşı karşıya getiren “Öğrenci Andı” dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlanarak, 10 Mayıs 1933 tarihli Milli Talim ve Terbiye Heyeti kararıyla uygulamaya konuldu. 1972, 1997 ve 2012’de değişikliğe uğrayan “Öğrenci Andı”, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 8 Ekim 2013 tarihli İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’’nde yapılan değişiklikle kaldırıldı. Kaldırılmadan önce de kaldırıldıktan sonra da birçok sivil toplum kuruluşu ve vatandaş tarafından dava konusu yapılan “Öğrenci Andı” ile ilgili MEB alınan son Danıştay kararını temyize götürürken son sözü, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu söyleyecek. Daha önce Öğrenci Andı’nı savunan MEB, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak “öğrenci andı” başlıklı 12. madde yürürlükten kaldırıldı. Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanarak 8 Ekim 2013’te yürürlüğe girdi. Danıştay 8. Dairesi, açılan davalarda yaptığı ilk incelemenin ardından esastan verdiği son karar ile andı kaldıran yönetmeliği iptal etti. l ANKARA l Cumhurbaşkanlığı kararı Umre harcaması Sayıştay’dan çıktı SİNAN TARTANOĞLU Cumhurbaşkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hac ve umre seyahatleri için yaptığı tüm harcamaları Sayıştay denetiminden çıkardı. Bu hesaplar artık zaten Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Diyanet’in müfettişleri ve Cumhurbaşkanı’nın görevlendireceği denetim elemanları tarafından denetlenecek. Dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı kararında; Diyanet’in yürüttüğü hac ve umre işlemlerinin denetiminde önemli bir değişikliği yaptı. Değişiklikle; “hac ve umreye götüreceği vatandaşlarla” yaptığı sözleşmelere uymayan, sözleşmede taahhüt ettiği hizmeti vermeyen veya eksik veren acenteye artık mali yaptırım uygulanabilecek. Hac mevsiminde çeşitli alanlarda çalıştırılmak üzere Türkiye’den Suudi Arabistan’a işçiler götürülmesi sistemine de esneklik getirildi. Yeni düzenleme ile artık bu işçiler, istenilmesi halinde Suudi Arabistan’dan da temin edilebilecek. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle