Katalog

Perşembe 25 Ekim 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL / BURAK YURTTAŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Bahçeli engelledi haber 5 Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili İYİ Parti önerisine MHP’nin destek vermesi krize neden oldu. MHP’li Usta grup başkanvekili görevinden alındı. Önerge reddedildi TBMM Genel Kurulu’nda dün MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta’nın “İYİ Parti’nin emeklilikte yaşa takı İlk oylamanın kabul edilmesini muhalefet milletvekilleri alkışlarla kutladı. lanlara (EYT) yönelik araştırma önergesi nin genel kurulda görüşülmesine dair grup önerisi ne, MHP grubu olarak kabul oyu verileceğine” da ir bilgiyi MHP Genel Mer SELDA GÜNEYSU kezi ile paylaşmaması krize yol açtı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin genel kurul daki ilk oylamadan sonra yakın kurmay larına, “Bazı partiler EYT konusunu siya si istismar aracı haline getirdi. MHP bu istismar ve polemik aracına hizmet ede mez” görüşünü paylaştığı belirtilirken İYİ Parti’nin “EYT Araştırma Komisyonu” ku rulmasına yönelik önergenin oylanmasın da MHP bu kez “ret” oyu verdi. İYİ Parti, EYT’lilerin mağduriyetinin giderilmesine dair Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasına yönelik grup CHP’li Özel: Emeklilikte yaşa takılanlar bu kez MHP’ye takıldı önerisini genel kurul gündemine getirdi. MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta konunun, “makuliyet içinde çözülmesinin” önemini anlatarak öneriye destek verirken AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ise öneriye karşı çıktıklarını belirtti. Grup önerisinin genel kurul gündemine alınmasına ilişkin görüşmelerde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla 125 CHP milletvekili de hazır bulundu. İYİ Parti’nin grup önerisi, MHP ve diğer muhalefet partilerinin oylarıyla kabul TBMM’de uzun yıllar sonra ilk kez AKP’ye rağmen muhalefetin geçirdiği araştırma önergesi büyük sevinç yarattı. Muhalefet partilerinin milletvekilleri EYT için İYİ Parti’nin verdiği önergenin kabul edilmesini genel kurul salonunda alkışlarla kutladı. CHP’li Özgür Özel, önergenin reddedilmesine sosyal medya hesabından tepki gösterdi. MHP’nin “U dönüşü” yaptığını belirten Özel, “MHP, komisyonun kurulması önergesine AKP ile beraber ret oyu kullandı. Emeklilikte yaşa takılanlar bu kez emeklilikte MHP’ye takılanlar şokunu yaşıyor. Çok üzgünüz EYT için mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi. ‘İttifak’ oyunları edildi. Ancak MHP’nin öneriye “kabul” oyu vermesi partide krize neden oldu. Genel Merkez bilgilendirmedi MHP’nin bu desteği, kulislerde, “Cumhur İttifakı da mı son buldu” sorularını da beraberinde getirirken, akşam saatlerinde MHP Genel Merkezi’nden flaş bir hamle geldi. Genel Başkan Bahçeli, MHP adına nöbetçi Grup Başkanvekili Erhan Usta’yı görevden aldı. Usta’nın, “Öneriye kabul oyu verileceği bilgisini genel başkan ve genel merkez ile paylaşmadığı, kendi başına hareket ettiği” belirtildi. Bahçeli’nin ilk oylamaya ilişkin yakın kurmaylarına “Bazı siyasi partilerin EYT konusunu siyasi istismar ve polemik aracı haline getirdiğini, MHP’nin de buna hizmet etmeyeceğini” söylediği belirtildi. Partide ayrıca “Usta’nın bu hamlesinin MHP grubunu, İYİ Parti’nin arkasından hareket eden bir grup haline getirdiği” değerlendirmesi de yapıldı. Usta’nın ise “MHP’nin de EYT ile ilgili vaadi bulunduğundan destek verilmesi yönünde hareket ettiği” savunmasını yaptığı kaydedildi. Bu gelişmelerin ardından genel kurulda, İYİ Parti’nin “EYT Araştırma Komisyonu” kurulmasına yönelik önergesine MHP bu kez “ret” oyu verdi ve önerge reddedildi. MHP’den iki önemli mesaj Görevden alınan Usta’nın yerine genel kurul çalışmalarına katılan Grup Başkanvekili Erkan Akçay, MHP’nin de EYT ile ilgili Meclis’te yasa teklifinin bulunduğunu söyledi. Akçay, “EYT sorununun çözümü için bütçenin ve ekonominin yönetiminden sorumlu olan iktidarla uzlaşma MHP’nin İYİ Parti’ye kayan oyunu geri alma hesabı yaptığını düşünen AKP’de, aday üzerinden farklı ittifaklara gidilebileceği konuşuluyor AKP ve MHP arasında yerel ittifak ta köprülerin atılma sı, MHP’nin zaman yitirmeden Cumhurbaşkanı Tayyip EMİNE KAPLAN Erdoğan’ın zorla is tifa ettirdiği eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i aday olarak düşündüğünü açıklaması ye rel seçimde hesapları tümüyle değiş tirdi. AKP kulislerinde, her partinin kendi adayıyla yerel seçime girmesiy le bağlantılı olarak şu değerlendirme ler yapılıyor: MHP getirdiğinden fazla götür dü: Her partinin kendi adayını çıkara cak olması, illerde partilerin durumu ve adayın kim olduğuna göre parti ta banlarında çok farklı ittifaklar günde me getirebilir. Genel seçimde MHP ile yapılan ittifak, partinin kendi milliyet çi seçmen kitlesini MHP’ye kaptırdığı gibi Doğu ve Güneydoğu ile İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük metropol lerde muhafazakâr Kürt seçmeni kay betmesine yol açtı. MHP, son dönemde emeklilikte yaşa takılanlar, Öğrenci Andı ve af gibi konuları ısrarla gündeme getirerek İYİ Parti’ye kayan seçmenini geri kazanma stratejisi uyguluyor. MHP ile ittifak genel seçimde oy getirmiş olabilir, ancak getirdiğinden fazla AKP’nin oyunu götürdü. AKP, MHP nedeniyle Kürt seçmeni kaybetti: MHP’nin oyları yükselirken, AKP Kürt seçmeni kaybediyor. İki parti arasında ittifak olmayacağı için yerel seçimde partilerin adaylarının etrafında seçmen bazında çok farklı ittifaklar gündeme gelebilir. Bu seçimde AKP, muhafazakâr Kürt seçmeni yeniden kazanabilirse İstanbul ve Ankara’da zorlanmayacağı gibi bölgedeki tablo da farklı olabilir. Erdoğan’ın Öğrenci Andı’yla ilgili açıklamalarındaki “Türküm ama Türkçü değilim. Buradaki mesele ne Türk kavramıdır, ne de metinde ifade edilen tavsiyelerdir. Buradaki sorun, metnin zihniyetidir, ruhuna işlemiş çarpık ve inkârcı yaklaşımdır” vurgusuna dikkat çekiliyor. Gökçek hamlesiyle AKP’yi zorluyor: MHP’nin Gökçek’i Ankara’ya aday yapmak istediğini açıklaması, AKP’yi yeniden ittifak masasına çekmeye zorlama girişimi olarak görülüyor. MHP, “Bensiz bir şey yapamazsın, ittifak yapmazsan zarar edersin” mesajı veriyor. Gökçek, 2014 seçimlerinde kıl payı kazandı. Erdoğan, kazanamayacağını gördüğü için Gökçek’i istifa ettirdi. Gökçek, kazanamayacağı yarışa girmez, ancak AKP’ye karşı MHP’yi pazarlık aracı olarak kullanabilir. Oğlu Osman Gökçek’in belediye başkan adaylığını gündeme getirebilir Partinin yükü hafifledi: MHP, ittifaka sığınarak hiçbir sorumluluğu olmamasına karşın bürokrasiye atamalardan yüksek yargı üyelerinin belirlenmesine kadar pek çok konuda hükümetin “büyük ortağı” gibi davranarak belirleyici olmak istedi. Kendilerine verilen olanakları da beğenmeyerek daha fazlasını isteme yoluna gitti. Yerelde ittifak olmayacağının açıklanmasıyla AKP’nin sırtındaki yük hafifledi. l ANKARA MHP’den Gökçek sürprizi sağlanmadan hareket ederek yürümenin doğru olmadığı kanaatindeyiz” dedi. Bahçeli’nin Usta’yı görevden alması ise kulislerde, “MHP’den hem İYİ Parti’ye hem de AKP’ye önemli mesaj” olarak değerlendirildi. Bu mesajların, İYİ Parti’ye, “MHP, İYİ Parti’nin arkasından hareket etmez”, AKP’ye de “MHP, Meclis’te AKP’ye İYİ Parti üzerinden gönderme yapmaz” olduğu dile getirildi. l ANKARA AKP ile MHP arasındaki yerelde ittifakın son bulması, belediye başkanlıklarında belirleyici olacak. MHP, İstanbul’da da sürprize hazırlanıyor ACI KAYBIMIZ Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak.. Unutma; aynı gökyüzü altında, Bir direniştir yaşamak… SELDA GÜNEYSU AKP ile yerelde ittifakı sonlandıran MHP, ikinci bir hamlede bulunarak bir dönemi AKP’de olmak üzere 23 yıl Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görevden aldığı “Melih Gökçek kozunu” ortaya sürdü. Gökçek’in adaylığının “gündemde olduğu” MHP kaynakları tarafından doğrulanırken Gökçek’in MHP adayı olması halinde, “AKP’nin Ankara’daki oylarının bölünebileceği” değerlendiriliyor. MHP’nin, kitlesinin bulunduğu” belirtilirken, MHP’nin “her ilde kazanma hesapları yaptığı” da ifade ediliyor. Bu doğrultuda da İstanbul dahil her yerde aday gösterme kararı alan MHP yönetimi, her ilde seçimi kazanmayı, “kazanamasa da en çok oyu almayı” hedefliyor. Gökçek isminin “MHP’nin aklında olan bir isim olduğu ve bu doğrultuda değerlendirmeye alındığı” belirtilirken parti yönetiminin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de “Gökçek gibi süpriz bir isim üzerinde müzakere yaptığı” öğrenildi. Aslı Ünsalan Kanbur, Ayşe ve Özgür Ünsalan’ın babası, İnan Kanbur’un kayınpederi, Can Kanbur’un dedesi, Handan Ünsalan’ın eşi AV. BEHÇET ÜNSALAN vefat etmiştir. Cenazesi 25 Ekim Perşembe günü 14:30’da Adana Kabasakal Mezarlığı’nda defnedilecektir. AİLESİ İstanbul’da da kamuoyunca tanınan sürpriz adaylarla AKP’nin karşısına çıkmaya hazırlandığı ifade ediliyor. MHP’de, Erdoğan’ın zorla görevden aldığı Gökçek’in adaylığının gündemde olduğu belirtildi. İddianın kamuoyuna yansımasının ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, “Melih Gökçek Bey ile görüştüm, ‘Bana yapılmış resmi bir teklif yok. Ben AK Partiliyim’ dedi. Melih Gökçek bir ekoldür. Kimse emeklerini inkâr edemez” açıklaması yaptı. Kulislerde ise Gökçek’in “bir konsensus olması halinde MHP’den aday olmayı düşündüğü” konuşuluyor. Gökçek’in özellikle Ankara’da büyük bir seçmen ‘AKP kaybedecek’ MHP’de, “yerel seçimlerde ittifak yapılmaması halinde kaybeden tarafın AKP olacağına” dikkat çekiliyor. MHP kulislerinde, “Bahçeli’nin ittifak çağrısında bulunmasının ardından AKP’nin pragmatist (faydacı) tutum içine girdiği ve ittifakın ruhunu anlayamadığı” belirtilirken, AKP’nin de, “MHP’nin elinde bulundurduğu Adana, Mersin ve Manisa belediye başkanlıklarıyla ilgili hesaplar yaptığı” kaydedildi. AKP’nin bu hesapları yaparken, “yerel seçim dinamiklerini bir kenara bırakarak, tamamen 24 Haziran’daki seçim sonuçlarından yola çıktığı ifade edildi. l ANKARA Bunun adı ‘Sivil Ölüm’ Son yazımda bu konuya devam edeceğim demiştim. Çünkü söylenecek söz bitmedi. KHK’lilerden ve maruz kaldıkları “infaz”dan bahsediyorum. İnsanın ya başına gelmesi lazım, Allah korusun, ya da başına gelenlerden birebir dinlemesi, araştırması lazım. Ben bildiğimi zannediyordum, buzdağının üstünü biliyormuşum. Geçen hafta Cem TV’deki televizyon programı dolayısıyla konunun içine dalınca okyanusta boğuluyorum sandım! Konuklarımızdan İştar Gözaydın, hukuk profesörü, din ve devlet işleri konusunda uzman. Alevileri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne verdikleri dosyada savunmuş, hukuk dersleri verdiği Gediz Üniversitesi, “FETÖ”cü kabul edilip kapatılınca da kendisini savcı karşısında bulmuş, hiç beklemediği bir biçimde tutuklanmış, üç ay yattıktan sonra serbest kalmış. Ama o arada da pasaport da gitmiş, herhangi bir üniversitede çalışma hakkı da. Suçu yok, ceza almamış. Ama insanca yaşama hakkı alınmış elinden. Bir hukukçu olarak bu durumu “Sivil Ölüm” olarak niteliyor, tüyler ürpertici değil mi? Hâkim kendisi hakkında “Suç işleme potansiyeli var” gibi bir cümle kullanmış! Yani niyeti kötü. Bunun da nedeni herhalde, “Barış bildirisine imza attınız mı” sorusuna “Atmadım, çünkü haberim olmadı. Olsaydı muhtemelen atardım” demiş olması! Barış istemek hep suç oldu bu ülkede. Barış Akademisyenleri, 1500 kişi, yargılanıyor. Sonra da “Niye Türk üniversiteleri ilk yüz arasında değil?” Sonuncu olmadıklarına şaşırmıyor da. Beraat etmek neye yarıyor? Duruşmalarını uzaktan da olsa izlediğim uzman çavuşlar var; 15 Temmuz gecesi, hain FETÖ’cülerin kandırmasıyla, “Valiliğe terör saldırısı var, güvenlik alınacak” emriyle araçlara binip Sakarya Vilayeti’ne gidiyorlar, ortada ne saldırı, ne terör var. Olayı anlamaya çalışırken halk geliyor, durumu kendilerine anlatan da oluyor, linç etmeye kalkan da. Onlar polis karakoluna giderek silahlarını teslim edip nasıl bir komploya kurban gittiklerini anlatıyor. Sabaha kadar bekliyorlar. Sabah TEM geliyor, sonra dayak, darp, gözaltı, tutuklama! Aileleri de ayrı bir kâbus yaşamış: Bir kısım manyak o gece askeri lojmanlara saldırmış, “kadınlar ganimetimiz, bize verin” diye. O korkular sürmüş 25 ay: Kocalar içerde, aileleri dışarda dışlanmışlık, parasızlık, mahkeme derken beraat! Mutluluk gözyaşlarına, kendileri gibi aynı durumda olan ama her nedense beraat edemeyen arkadaşlarına duydukları üzüntü ekleniyor. Bir başçavuşun “Ben FETÖ’cü değilim, beni onlarla aynı koğuşa bari koymayın” feryatları kulaklarında çınlarken. Hiçbir suçları yokken başlarına gelen bu kâbus bitti mi? Sadece özgür kaldılar. İşlerine geri dönemiyor, başka işe giremiyorlar, kararda beraat yazıyor ama sicilde KHK! Boşu boşuna yattıkları süreyi kimse tazmin etmiyor. Neydi suçları? Emre itaat mi? Onlar Güneydoğu’da, terörle mücadele için dağda bayırda canları pahasına çatışırken kimse emre itaat etmelerini sorgulamıyordu? Milletvekilleri KHK’li Bugün TBMM’de KHK’li olan 10 milletvekili var. Aday olduklarında Yüksek Seçim Kurulu sakınca görmemiş. Seçilmişler, yemin etmişler, vekil olarak görev yapıyorlar. Ama özgeçmişlerinde KHK’li olduklarını yazmış olmalarına rağmen idare bunu çıkarmış! Öyle ayıp bir şey bu yani. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İnsan Hakları İzleme Komisyonu üyesi olarak KHK’lilerle ilgileniyor. Onun sosyal medya hesaplarına gönderilen mesajları iki gün izleseniz kanser olursunuz! Meslekten ihraç edilen hâkim, doktor, mühendis, ne iş olursa yaparım diyenler, bari çocuğuna ilaç isteyenler... Ve maalesef “KHK’lilerin Oluşturduğu Hak İhlalleri Komisyonu” kurulması teklifi AKP’lilerin oylarıyla reddediliyor. Tabii ki yandaş medyada bunlar yer almadığı gibi bazı haberler de yanlış veriliyor; örneğin CHP’nin “Erken emeklilikle ilgili yaşa takılanlar” teklifine HDP’nin HAYIR dediği de doğru değil diyor Gergerlioğlu. AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiş bu teklif. Hangi birini anlatsak, sorunlar bitmiyor ki! Geçenlerde Mustafa Önsel çok güzel özetledi: Darbeciler, yanlarına alt kademeden gerçek FETÖ’cüleri almıyor. Hiçbir şeyden haberi olmayan erler, öğrenciler, çavuşlar, küçük rütbeli subaylar bu hengâmede harcanıyor. Zaten FETÖ’cü olanlar çoktan itirafçı oldu, az bir cezayla kurtuldu. Ötekilerin itiraf edecek bir bilgileri olmadığı için, kışladan dışarı çıkmamış olsa bile müebbet aldı. Bakın “Andımız”ın yeniden okunup okunmayacağı konusunu tartışmaya bayıldınız ama asıl dağ gibi sorunları kimse konuşmuyor. Türkiye, bu kadar haksızlığa uğramış insan varken asla iç barışı sağlayamaz, pislikleri halının altına süpürmek işe yaramıyor. C MY B