15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 25 Ekim 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY AKP HER ŞEYİ SATTI ekonomi 11 Türkiye tarihinde yapılan toplam 69.9 milyar dolarlık özelleştirmenin 61.7 milyar doları AKP döneminde gerçekleşti. Köprü ve otoyollar da satılacak Son 16 yılda kamu mallarının satışında rekor kırıldı. 2019 bütçesi ile birlikte şimdiye kadar satılan kamu malları nın son bilanço su da belli oldu. Türkiye tarihin de gerçekleştiri MUSTAFA ÇAKIR len toplam 69.9 milyar dolarlık özelleştirmenin 61.7 milyar doları AKP döne minde yapıldı. Bütçe gerekçesinde AKP’nin iktidarda olduğu 2003 sonra sında özelleştirme uygulama larının hızlandırıldığı belirti lirken bununla da övünüldü. AKP daha önce iptal edilen köprü ve otoyolların satışında da kararlı. Santraller, limanlar, fabrikaların ardından otoyol ve köprülerin de satılacağı belirtildi. TBMM’ye sunulan 2019 bütçe gerekçesinde özelleştirme hedeflerine de yer verildi. Gerekçede, AKP’nin iktidara geldiği 2002 sonrasında kamu mallarının satışının hızlandığı, “Özellikle 2003 yılının başından itibaren ülkemizde özelleştirme uygulamaları hızlandırılmıştır” denilerek kabul edildi. Yerli ve yabancı yatırımcıların özelleştirme projelerine artan ilgisinin Türkiye ekonomisine duyulan güvenin en önemli göstergelerinden biri haline geldiği savunulan bütçe gerekçesinde, özelleştirmelerin bundan sonra da sürdürüleceği kaydedildi. 2019 Bütçe Gerekçesi’nde dikkat çeken veriler şöyle: n 273 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış/devir işlemi yapıldı. Bu kuruluşlardan 268’inde özelleştirme kapsamında kamu payı kalmadı. n Özelleştirmelerin başladığı 1986 yılından 9 Ağustos 2018’e kadar gerçekleştirilen satış/devir uygulamalarının toplam tutarı 69.9 milyar dolar oldu. Bu özelleştirmelerin 8.2 milyar doları 1986 ile 2003 yılları arasında gerçekleştirildi. En fazla özelleştirme 12.4 milyar dolar ile 2013’te yapıldı. n Özelleştirme Fonu’ndan Hazine’ye Telekom dahil olmak üzere 1995 yılından 8 Ağustos 2018’e kadar toplam 48.9 milyar dolar transfer edildi. Ayrıca 1995’ten 8 Ağustos 2018’e kadar programdaki kuruluşlara da toplam 15.8 milyar dolar borç ve sermaye olarak aktarma yapıldı. Otoyol ve köprüler n 2018’de ihalesi tamamlanan toplam 100 megavat gücündeki 6 HES’in devrine ilişkin onay süreçleri devam ediyor. Özelleştirme programındaki toplam 598 megavat kurulu güce sahip 12 HES’e ilişkin özelleştirme hazırlık çalışmaları da sürüyor. n Alpu sahasının özelleştirilmesinin ardından Elektrik Üretim AŞ’ye ait diğer sahalar için de ihalelere çıkılması planlanıyor. n Otoyol ve köprülerin özelleştirilmesi için strateji belirleme çalışmaları devam ediyor. Gerekçede, “Bu kapsamda en uygun özelleştirme yöntemi yapılacak çalışmalar sonrasında belirlenecek olup özelleştirme stratejisinin tespiti sonrasında işlemlere başlanılacaktır” denildi. n 14 şeker fabrikasından Kastamonu hariç 13’ü satıldı. Gerekçede, “Halen alıcılar ile varlık satış sözleşmesi imzalanması süreçleri yürütülmektedir” denildi. l ANKARA İSO: En zayıf büyüme olacak İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ekonomik büyümedeki ivme kaybının belirgin şekilde hızlandığını belirterek, “Hükümetin ekonomide çarkların yeniden dönmesini sağlamak için aldığı çeşitli önlemler ve attığı adımlarla son dönemlerde finansal piyasalarda bir dengelenme süreci yaşanıyor ama reel sektörün dengeleri oturmuş değil” dedi. Bahçıvan, ekonomik büyümedeki ivme kaybının belirgin şekilde hızlandığını, İSO Türkiye İmalat PMI başta olmak üzere ekonomide tüm öncü göstergelerin üçüncü çeyrekte yüksek enflasyonla birlikte 2009 krizinden bu yana en zayıf büyümenin yaşanacağına işaret ettiğine dikkat çekti. Bahçıvan, “Türkiye, güçlü sanayi ülkesi olma yolunda üretimde niteliği artırma zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Beşeri sermaye eğitimle güçlendirilmeli” dedi. l Ekonomi Servisi Döviz kuru ilaç sektörünü vurdu Tüm Eczacı İşveren Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, Avro kurunun yılbaşına kadar güncellenmemesinden dolayı ilaç tedariklerinde sorun yaşandığını kaydetti.Saydan, eczacıların büyük bir sabırla firmaların depo kanalı ile eczanelerine gönderdiği sınırlı sayıdaki tevzi ilaçlarla hizmetlerini sürdürmeye çalıştıklarını belirterek, sağlık ve tedavide tasarruf olamayacağını söyledi. Saydan, İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre, ilaç fiyatlandırmasında Avro kuru belirlenirken bir önceki yılın Merkez Bankası günlük satış kuru gerçekleşmesinin esas alındığını, yıllık ortalama Avro değerinin yüzde 70 uyarlama katsayısı ile çarpılarak belirlendiğini aktardı. En kolay ulaşılabilen ağrı kesicilerin temininde bile sıkıntı yaşadıklarını vurgulayan Saydan, vatandaşların güvenilir olmayan sahte ürünleri alarak sağlıklarını bozmalarından endişe ettiklerini ifade etti. Grip aşılarının da depolarda yeterli sayıda bulunmadığına işaret eden Saydan, “Risk grubundaki kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımız için tehlikeli bir süreç bizi bekliyor” dedi. l ANKARA S.Arabistan’dan 1 milyar dolar çıktı Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası belirsizlik nedeniyle Suudi Arabistan borsasından 1 milyar dolarlık yabancı çıkışı oldu. Öte yahdan Suudi Arabistan’da Kaşıkçı cinayetinin gölgesinde başlayan yatırım zirvesinde, boykotlara rağmen milyar dolarlık anlaşmalar yapılıyor. Suudi petrol şirketi Aramco’nun Yönetim Kurulu Başkanı Emin Nasır, 34 milyar dolarlık anlaşma yaptıklarını, Fransa, Çin, ABD, Japonya, İngiltere, Güney Kore ve Hindistan’dan şirketlerle 15 farklı mutabakat zaptı imzaladıklarını açıkladı. Anlaşma yapılan şirketler arasında Total, Halliburton, Schlumberger, Baker Hughes, Hyundai Ağır Sanayi ve Sumitomo’nun bulunduğu duyuruldu. l Ekonomi Servisi Zeynep Erkunt Armağan Traktör pazarının yıl sonunda yüzde 50 daralması bekleniyor Üretici kontak kapatıyor Tarım Makineleri İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) Yönetim Kurulu Üyesi ve Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan, dövizde yaşanan dalgalanmaların traktör ve biçerdöver alımında ciddi durgunluğa sebep olduğunu söyledi. Türkiye traktör pazarının, yılın ilk 8 ayında yüzde 22 daraldığını, sadece ağustosta bu daralmanın yüzde 40’ı bulduğunu vurgulayarak şu tes pitlerde bulundu: 4 Beklentimiz yıl sonunda daralmanın yüzde 4050 arası bir kümülatife varması yönünde. Bu daralma, yıl başında bütçe çalışmalarını geçen yılki pazar büyüklüğüne yani 75 bin adet pazara bakarak yapan tüm firmaları ve yan sanayilerini müthiş bir durgunluk içine itti. 4 Yıllık izin kullanımlarının çok dışına çıkan duruşlarla ve stok azaltma çalışmala rı ile sadece ana sanayi değil, yan sanayi de ayakta duramaz hale geldi. Çok firma kapandı. 4 Yükselen kurlar çiftçinin işletme maliyetini olumsuz etkileyeceği için, çiftçi yıllık kazancını traktöre yatırmaktansa, piyasadaki gelişmeler olumlu seyre dönene kadar cebinde tutuyor. En büyük sıkıntısı ise yakıt, ilaç, gübre vs. gibi işletme giderlerini karşılayamayacağına dair olan endişesi. Dolayısı ile ma kine ve teçhizat yatırımı şu anda çiftçimize gereksiz geliyor ama sektör sık sık üretimi durdurarak kan kaybediyor, zor nefes alıyor. Yaşadığımız bu ekonomik darboğazdan ancak üretimin devamlılığını sağlayarak ve ihracatla çıkabiliriz. 4 Hurda teşviği hayata geçirilerek sektöre nefes aldırılmalı. Bu teşvik hem mekanizasyon üreticisine hem çiftçiye verilmeli. l Ekonomi Servisi Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman, “Çalışma nüfusunun yüzde 40’ı mobbinge uğramaktadır. Türkiye geneline baktığınızda, bu rakam 9 milyon 600 bin kişiye denk geliyor. Bu ciddi bir milli sermaye kaybı” dedi. İşman, “İş yerindeki çatışmalar, anlık öfke patlamaları ya da kaba davranışlar mobbing değildir. Mobbing bir süreçtir” diye konuştu. l Ekonomi Servisi k9işmiyileyomno6b0b0inbgin VARLIK FONU’NA İLİŞKİN DENETİM RAPORU MECLİS’E GELDİ RMAcPKOINRSDEAYN 2017’de çalışmışlar!ÇIKTI MUSTAFA ÇAKIR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının ardından çalışmaktan vazgeçilen ABD’li danışmanlık şirketi McKinsey ile 1.5 yıl önce çalışıldığı ortaya çıktı. Türkiye’nin dev kuruluşlarının devredildiği Türkiye Varlık Fonu’na ilişkin denetim belgelerinin ve raporların bu şirketle paylaşıldığı belirlendi. Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) denetim raporları TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na geldi. Cumhurbaşkanlığı tarafından belirlenen denetçilerce hazırlanan raporyine Cumhurbaşkanlığı tarafından komisyona sunuluyor. Komisyondaki dünkü gö rüşmelerde AKP kapalı, CHP ise açık oturum istedi. Tartışmalar sonunda görüşmeler bütçeden sonra aralık ayı sonuna ertelendi. CHP Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü Bülent Kuşoğlu, “AKP kapalı oturum istedi. Böyle saçmalık olamaz. Neyi, kimden gizliyorsunuz” dedi. Kuşoğlu, denetim raporlarının “gizli” damgalı olması konusunda da, “Oraya gizli yazıldı diye gizli olmaz. SPK Yasası’na göre şeffaf ve açık olması gerekir” diye konuştu. Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi HDP’li Garo Paylan da, sosyal medyadan, “Bakın, Meclis’e gelen Varlık Fonu Denetim Raporu’ndan ne çıktı! Hazine Bakanının 2 ay önce “çalış maya karar verdik”, Erdoğan’ın “çalışmayacağız” dediği McKinsey ile 1 Şubat 2017 tarihinden beri çalışıyorlarmış” diyerek TVF eski Genel Müdürü Mehmet Bostan’ın yazısını paylaştı. Metinde, Bostan’ın uluslararası denetim şirketi KPMG’nin Türkiye Genel Müdürü Murat Alsan’a gönderdiği 1 Şubat 2017 tarihli yazı yer alıyor. Yazıda Bostan, Alsan’dan şu talepte bulunuyor: “Mali denetim ve ilgili çalışmalara ilişkin elde edilen her türlü veri ve değerleme sonuçlarını içeren raporlarınızı McKinsey Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. yetkili proje takımı ile paylaşılmasına izin verir ve paylaşılmasını rica ederim.” l ANKARA ING takipteki krediyi sattı Bankalar, tahsil edemedikleri alacaklarını varlık yönetim şirketlerine satmaya devam ediyor. ING Bank, 533 milyon TL tutarındaki bireysel ve ticari takipteki alacaklarını 10.1 milyon TL’ye sattı. Bankadan KAP’a yapılan açıklamada satışın Arsan Varlık Yönetim, Armada Varlık Yönetim ve İstanbul Varlık Yönetim’e yapıldığı ifade edildi. 2017’de bankalar bu şekilde toplam 9 milyarlık alacak satışı yapmıştı. Alman yatırımcı Ankara yolunda Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier, bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın evsahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Alman şirketlerin yöneticileriyle düzenlenecek yatırım zirvesine katılacak. Mercedes, Siemens, Bosch gibi büyük şirketlerin yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 90’dan fazla Alman iş insanının katılımıyla yapılacak zirveye Ekonomi ve Hazine Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut da katılacak. l ANKARA Uğursuz diyalektik Ekonomik krizlerle faşizm arasında uğursuz bir diyalektik var. Sağ popülist olarak adlandırılan, ancak geliştikçe faşist bir töze sahip olduğu anlaşılan hareketler 2007/2008 finansal krizinin tetiklediği “uzun durgunluk” içinde, güçlendiler. Şimdi İtalya’da, koalisyon hükümetinin faşist tözü artık iyice sırıtan ortağı Liga ve lideri Matteo Salvini’nin, bir finansal krizi derinleştirecek, Avrupa Birliği’nin geleceğini tehlikeye atacak politikalardan beslenmeye çalıştığını görüyoruz. Batamayacak kadar büyük ama... AB’nin üçüncü büyük ülkesinde gençler arasında işsizlik oranı yüzde 30’un üzerinde. Cenova’daki köprünün çökmesiyle konu gündeme gelince, altyapının artık sürdürülemez biçimde yıprandığı ortaya çıktı. İtalya’nın toplam kamu borcu 2.3 triyon dolarla GSMH’sinin yüzde 131’ine ulaşıyor. Financial Times’ın İtalya Banka İndeksi, yüzde 20’si son bir ayda olmak üzere son altı ayda yüzde 35 değer kaybetti. Genel MIB indeksinin kaybı yüzde 20’nin üstünde. Salı günü, ben bu yazıyı yazarken ikisi de düşmeye devam ediyordu. Bu ortamda, seçkinleri ve Avrupa Birliği politikalarını hedef alan 5 Yıldız ve Liga partileri, mart genel seçimlerinden başarıyla çıktılar. “Sistem” karşıtlıkları farklı biçimlerde olmasına karşın, bir koalisyon hükümeti kurdular. Bu hükümet eylül ayında yeni bütçesini hazırladı. Bütçe, büyük sosyal harcamalar, altyapı yatırımları, vergi indirimleri, bunları gerçekleştirebilmek için de yüzde 2.5 açık vermeyi planlıyor. İtalya Avro bölgesinde olduğu için bu açığı kısmen de olsa para basarak karşılama olanağına sahip değil, borçlanmaya devam etmek zorunda. Yukarıdaki ekonomik manzara içinde, İtalya bütçe taslağını AB komisyonuna gönderdi. Il Giornale pazartesi günü hükümetin AB Komisyonu’ndan gelen ilk uyarılara cevap olarak, “AB’nin istikrar paktına uymadığını biliyoruz ama, başka çaremiz yok... geri adım atamayız” anlamında bir mektup gönderdiğini aktarıyordu. Salı günü, Komisyon, tarihinde ilk kez bir ülkenin bütçesini reddetti; İtalya’ya düzeltilmesi için üç hafta zaman tanıdı. Salvini “benim için bir şey değişmedi” (Il Giornale) diyor ama bütçesini Avrupa Komisyonu’na kabul ettiremezse, İtalya’nın yeniden borçlanması dolayısıyla eski borçlarını servis etmesi son derecede zorlaşacak; İtalya’nın bir borç ödeme krizine girmesi kaçınılmaz olacak. O zaman İtalya’nın kurtarılması gerekecek. Ancak 2.3 trilyon dolar borçlu, 2 trilyon dolarlık bir ekonomiyi kurtaracak para AB’de yok. AB merkezi bir kurtarma paketi üzerinde anlaşsa bile, bütün AB üyelerinin onayını alması gerekecek. İtalyan faşistleriyle yakın ideolojik akrabalığı olan partilerin temsilcileri bile bir kurtarma paketine onay verecek gibi görünmüyor. Belli ki “ulusalcı enternasyonal” zırvası da bu vesileyle gömülmüş olacak. İtalya borçlarını ödeyemezse, ülke içinde ve Avrupa düzeyinde banka sisteminin sarsılması, yalnızca İtalya’da değil, Avrupa çapında, küresel piyasalarda yeni bir finansal kriz dalgası kaçınılmaz. Kısacası İtalya “batamayacak kadar büyük” bir ülke – Akla Titanic geliyor. Titanic güvertesinde tartışma Bu ayın başında Il Manifesto üç nedenle bir “mükemmel fırtına” beklediğini yazıyordu: Birincisi, AB açıkladığı konumdan geri adım atamaz, güçlü olduğu için değil, zayıf olduğu için. İkincisi, hükümet geri adım atamaz, siyasi manevra alanı hemen hiç kalmadı. Gerçekten de geçen hafta, 5 Yıldız’ın lideri Luigi di Maio, AB’nin olası tepkisine hazırlık olarak “Bu ülkede oy vermenin bir anlamı kalmadığını kabul edelim gitsin. Öyle ya, hükümet programlarının nasıl olacağına, reyting kurumları ve finansal lobiler karar vermiyor mu?” diyordu. Faşist Liga’nın lideri Salvini’ye göre “İtalyan halkı, piyasaların ve AB’nin kurallarıyla yönetilemez, halkın çıkarları önce geliyor”. Üçüncüsü, Alman bonolarının faizi ile İtalyan bonolarının faizi arasındaki fark 300 puana ulaştı. Il Manifesto bunları, Moody’s İtalya’nın reytingini düşürmeden yazıyordu. AB Komisyonu ile İtalyan hükümeti bütçe üzerinde tartışırken pazartesi gün Coriere Della Serra’da yorumcular, 5 Yıldız hareketinin liderliğinin, Liga liderliğini hedef alan açıklamalarına bakarak, “Belki de AB’ye ters düşmenin sonuçlarını kavramaya başladı” diyorlardı. Bir yorum, koalisyonun bozulabileceğinden, erken seçim olasılıklarından söz ediyordu. Yazara göre Liga’nın oy tabanı, sanayi çevreleriyle yakınlığı onu 5 Yıldız’a göre daha avantajlı kılıyordu. Diğer bir deyişle, bütçe tasarısı üzerinden çıkacak bir anlaşmazlık koalisyonu bozarak bir siyasi krize yol açarsa, o zaman, 5 Yıldız tartışmanın AB tarafında, bütçeyi satmış parti olarak, Liga ise halk tarafında, kararlı, ilkeli parti olarak kalacak. Yapılacak bir erken seçimde de faşist hareket, krizi yaratmış, iyi değerlendirmiş, daha da güçlenmiş olarak çıkma şansı yakalayacak. Benzin satışı düştü Artan zamlarla akaryakıt satışları da geriledi. Petrol Sanayi Derneği, benzin satışlarının eylülde, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.65 azalarak 276 bin 891 metreküpten 261 bin 248 metreküpe gerilediğini açıkladı. Bu dönemde, motorin satışları yüzde 5.73 azalmayla 2.49 milyon metreküpten 2.35 milyon metreküpe geriledi. Kalorifer yakıtı satışları yüzde 29.20 düştü. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle