Katalog

Salı 2 Ekim 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Katliamcılar da çıkar’ haber 9 Emekli yargıç, YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, MHP’nin Meclis’e verdiği teklifin AYM’nin bir iptal kararıyla genişleyebileceği uyarısında bulundu Bir süre infaz hâkimi olarak da görev yapan emekli yargıç, YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, MHP’nin Meclis’e verdiği teklifin, “af teklifi olduğunu, bunun kapsamının Anayasa Mahkemesi’nin bir iptal kararıyla genişleyebileceği” uyarısında bulunarak, “Türkiye adım adım bir kaos ve her konuyu kapsamına alacak bir affa doğru sürükleniyor” dedi. Eminağaoğlu, terör suçlarından yatan FETÖ ve PKK üyelerinin de olası bir iptalle kapsama girebileceğini belirtti. Eminağaoğlu, MHP’nin af teklifini Cumhuriyet’e değerlendirdi. Eminağaoğlu, “teklifte öyle düzenlemeler yapılmış ki, Anayasa Mahkemesinin eşitlik ve hukuk devleti yönünden vereceği iptal kararları nedeniyle kapsam çok genişleyecek” değerlendirmesinde bulundu. Teklifin, AKP ve MHP’nin gerçek niyetlerinin de FETÖ ile mücadele olmadığını açıkça ortaya koyduğunu belirten Eminağaoğlu, şöyle konuştu: “Uyuşturucu ticareti suçları, çıkar amaçlı suç örgütlerine yönelik suçlar teklif kapsamına alınınca Askeri Ceza Yasası’ndaki suçlar gerekçe gösterilip gerekse bu yönden verilecek Anayasa Mahkemesi iptal kararlarıyla tüm bu suç ve cezalar bu yasanın kapsamına girecektir. Bunu teklifi hazırlayanların bilmemesi düşünülemez. Bu ‘KAPSAM İÇİNE GİRMEYEN SUÇ KALMAZ’ Teklif kapsamı nedeniyle, yasalaştığında verilecek iptal kararları karşısında, kapsam içine girmeyen suç ve cezanın neredeyse kalmayacağını belirterek bunları şöyle açtı: “TCY’nın 80’inci maddesindeki insan ticareti suçu teklif kapsamı içine alınırken, TCY’deki cinsel suçlar kapsam dışı bırakılmış. Bu durum, cinsel suçların kapsam dışı bırakılarak bu konuda nasıl duyarlı davranıldığı biçiminde de ifade ediliyor. TCY’deki düzenleme gereğince insan ticareti suçu, cinsel amaçlarla da işlenebilen bir suç. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin eşitlik yönünden vereceği bir iptal kararı ile tüm cin sel suçlar ve tecavüzcüler de kapsam içine girecek. Yurtlarda yaşanan küçük çocuklara yönelik tecavüzleri hatırlayalım. Bunların hepsi yasadan yararlanacak. Yine insan ticareti suçunun, özgürlükten yoksun bırakma yoluyla da işlenebilmesi karşısında, insan ticareti suçu teklif kapsamına alınınca Anayasa Mahkemesi iptal kararlarıyla özgürlükten yoksun bırakma, yine tehdit, şantaj gibi suçlar da yasa kapsamına alınacaktır. Tüm kasti öldürme suçları da bir iptal kararı ile kapsam içinde kalacaktır. Neden her bölümde bir suç atlanarak böyle bir sonuç yaratılıyor diye insan sormadan edemiyor.” nedenle teklifin yasalaşması durumunda kapsama, FETÖ’den ceza alanların tamamı da girecek, ayrıca PKK’den ceza alanların, her türlü İslami terör örgütlerden, İŞID’den ceza alanların tamamı girecek. Sivas katliamından, Gar katliamına kadar ceza alanların hepsi girecek...” Öcalan’ı da kapsayabilir 12 Eylül Anayasası’nda 12 Eylül anlayışını yansıtan ve o dönemden kalan bir hükme göre Anayasanın 14’üncü maddesindeki suçların affını engelleyen bir hüküm bulunduğunu anımsatan Eminağaoğlu, dikkat çeken bir uyarıda bulundu: “Af yönünden hukuka aykırı bu hüküm 2001 yılında Anayasadan çıkartıldı. Bu hüküm anayasada olduğu sürece de, Anayasa Mahkemesi de af konusunda verdiği kararlarda, doğal olarak devlet aleyhine suç ve cezaları karar kapsamına almıyordu. Bu hükmün 2001 yılında anayasadan çıkartılması karşısında, devlet aleyhine işlenen her türlü suç ve cezalar da toplu özel af kapsamı içinde olacağından, ortaya FETÖ, IŞİD, İslami terör örgütleri, PKK gibi tüm terör örgütleri yönünden böyle bir sonuç çıkıyor. Bunu teklifi hazırlayanların bilmemesi düşünülemez... Terör suçları da ve cezaları da kapsama alınınca, bu durum bir Anayasa Mahkemesi kararıyla Öcalan’ın cezasını da kapsamına alacak ve onu da etkilemiş olacak. AKP; böyle bir B planıyla kendi tabanına bu konuda siyasal bir fatura ödememeyi ve iktidarının devamını düşünüyor.” 360 oy gerekir Teklifin, ceza indirimi mi, yoksa bir af yasası mı olduğu tartışmalarına değinen Eminağaoğlu, “Böyle bir teklifin kabulü, önceki Anayasa Mahkemesi kararlarında da yerinde olarak belirtildiği gibi, toplu ve özel af yasasının kabulü demektir. TBMM’nin toplu özel af çıkartabilmesi için üye tamsayısının en az 3/5’inin oyu yani en az 360 kabul oyu gerekiyor” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Jet Fadıl’dan dayısı bile şikâyetçi SEYHAN AVŞAR “Jet Fadıl” lakaplı Fadıl Akgündüz’ün “Nitelikli dolandırıcılık” suçundan yargılandığı davada Jet Fadıl’ın öz dayısı nı da dolandırdığı ortaya çıktı. Duruşma ya bizzat katılan dayı Sait Obut, yeğenin den şikâyetçi oldu. Fadıl Akgündüz’ün şirketlerinin or takları olan ablası Avniye Obut, enişte si İbrahim Obut ve yeğeni Mehmet Salih Obut ile birlikte Caprice Gold ve Maldiv ler projelerinde devre mülk satışı yapa rak yurttaşları dolandırdığı iddiasıyla yar gılandıkları dava İstanbul 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tu tuksuz sanık Fadıl Akgündüz ve çok sayı da müşteki katıldı. Şikayetçi olan müştekilerden birinin Akgündüz’ün dayısı Sait Obut olduğu or taya çıktı. Müşteki Sait Obut, sanık Fadıl Akgündüz’ün öz dayısı olduğunu belirte rek, “Bayrampaşa Caprice Gold projesin de yaklaşık 5 yıl önce devre mülk anlaş ması yaptık. Bir dairemi 120 bin lira kar şılığında vererek ödeme yapmış oldum. Bana 67 ay bin lira kira ödemesi yapıl dı. Başka herhangi bir ödeme yapılma dı. Şikâyetçiyim” diye konuştu. Müş tekilerin dinlenil mesinin ardından ara kararını açıkla yan mahkeme, Fa Sait Obut dıl Akgündüz’ün tutuklanması yönün deki talebin reddine karar vererek du ruşmayı Şubat 2018’e erteledi. ‘Ben senin dayınım...’ Duruşma sonrası Çağlayan’da bulunan adliye binası önünde basın açıklaması yapan Sait Obut, yeğenine güvendiğini belirterek “Fatih’te 180 metrekare dairem vardı. Ona güvendik. Biraz sıkışmıştı. Notere gidip kendisine verdik. Her ay bana para yollayacaktı. 67 ay yolladı. Sonra yollamadı. Ondan sonra ne selam, ne kelam... Telefonlarımızı açmıyor. Kendisi ablamın çocuğudur” dedi. Basın mensuplarının, “Kırgın mısınız?” sorusu üzerine Sait Obut, “Kırgın değil, çok kırgınım. Cezaevinden çıktıktan sonra bir sefer görüştüm. ‘Benim de borcum var’ dedi. Ben senin dayınım böyle yapılır mı, ben geçiniyordum o parayla dedim. Şikâyetçi oldum. Sonra selamı kelamı kesti” diyerek yanıt verdi. “Aile içerisinde bu durum konuşulmuyor mu” sorusu üzerine ise dayı Obut, “Annesi ondan beter, kız kardeşi ondan da beter. Zaten beni kız kardeşi kandırdı” diye konuştu. l İSTANBUL Fenomenlere polisten gözaltı İstanbul merkezli 5 ilde internet üzerinden uyuşturucu madde kullanmayı özendirici yayınlar yaptığı iddiasıyla İstanbul’da Pucca lakaplı Pınar Karagöz, YouTuber Ali Muhsin Atam, Şam lakaplı rapçi Şamil Kürşad Oymak, Burry Soprana lakaplı rapçi Burak Aydoğduoğlu gözaltına alındı. Şüpheliler ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. l DHA Alev Coşkun Kazım Kurt Eminağaoğlu ‘Cumhuriyet’in her zaman yanındayız’ Cumhuriyet Vakıf seçimlerinin yenilenmesinin ardından gazetemizin Şişli’deki merkez binasına ziyaretler sürüyor. CHP Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, gazetemiz imtiyaz sahibi ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun’u ziyaret ederek yeni dönemde başarı dileklerinde bulundu ve Cumhuriyet’in her zaman yanında olduklarını belirtti. Eskişehir’in beyaz altını lüle taşından yapılmış pipo hediye eden Kurt, bunun belki de son olabileceğini belirterek Eskişehir’de kurulmak istenen kömürlü termik santrala dikkat çekti. l İSTANBUL/ Cumhuriyet ‘Yemeğe onlar da katıldı’ 15 Temmuz’un Askeri Yargıtay Başkanı olarak adı geçen Haluk Zeybel, firari imam Karakuş’un düzenlediği yemeğe yargının üst düzey isimlerinin de katıldığını ileri sürdü İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin başarılı olması halinde devletin üst düzeyinin yargılamalarını yapacak sözde “sıkıyönetim mahkemeleri”ne atanan eski askeri yüksek yargıçların yargılanmalarına da başlandı. Yargıtay Genel Kurul Salonu’ndaki duruşmada, sıkıyönetim direktifinde, “Askeri Yargıtay Başkanı” olarak adı geçen eski Askeri Yargıtay Üyesi Haluk Zeybel, hâkim karşısına çıktı. Zeybel, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’i örgütün yargı imamı firari Osman Karakuş’un düzenlediği Emniyet yemeğinde gördüğünü iddia etti. FETÖ yöneticisi olmakla suçlanan Zeybel, hakkındaki soruşturmanın hukuksuz ve usulsüz yürütüldüğünü, yetkisiz bir mahkeme tarafından tutuklandığını ve yargılandığını ileri sürdü. Darbe girişiminin yaşandığı gün mesaiden çıkıp evine gittiğini, hakkında suçüstü hükümlerinin uygu Eski AYİM Başkanı dinlenecek Örgüt üyeliğinden dava açılan eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) üyesi Ahmet Uçar yaptığı savunmada, AYİM’de Balyoz, Ergenekon gibi kumpas davalarda mağdur olanların açtıkları davalarda mağdurların lehine karar verdiğini, FETÖ’cü olduğu için ordudan atılan öğrencilerin yürütmeyi durdurma taleplerinin reddi yönünde oy kullandığını iddia etti. Yargıtay, duruşma sonunda eski AYİM Başkanı Abdullah Arslan tanık olarak dinlenmesine karar verdi. lanmasını gerektiren herhangi bir eylemi bulunmadığını öne süren Zeybel, yalnızca bilgisi ve haberi dışında hazırlanan listede adının bulunması nedeniyle tutuklandığını öne sürdü. Zeybel, örgütün yargı imamı firari Osman Karakuş ile görüştüğü yönündeki iddialara da yanıt verdi. Emniyetin yemeklerinde ve emniyetteki makamında Karakuş ile görüştüğünü kabul eden Zeybel, “Gazetede Karakuş ile ilgili FETÖ haberlerini okuyunca bir daha görüşmedim” iddiasında bulundu. Gözaltı sürecinde götürüldüğü Başkent Spor Salonu’nda işkence gör düğünü ileri süren Zeybel, polislerden şikâyetçi olduğunu belirtti ancak Ankara Savcılığı’nın takipsizlik kararı verdiğini söyledi. Matiz’li savunma Evinde yapılan aramalarda ele geçirilen üç adet 1 dolarla ilgili de savunma yapan sanık Haluk Zeybel, yeğeninin düğününde atılan 1 dolarları çocuklarının topladığını öne sürdü. Sanık Zeybel, “Artık 1 dolar konusunda paranoya oldu, Mabel Matiz bile soruşturma geçirdi” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Almanya: Erdoğan 136 kişilik liste vermedi Alman hükümet kaynakları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Berlin ziyareti sırasında Alman yetkililere, iadesi talep edilen ve içinde 136 kişinin ismi bulunduğu belirtilen bir liste verilmediğini söyledi. Erdoğan, Almanya ziyaretinin sonunda kendisine eşlik eden Türk gazetecilere açıklamalarda bulunmuş, gazeteler Alman hükümetine hukuki işlem yapılması için “136 kişilik bir FETÖ listesi iletildiğini” yazmıştı. Haberlerde Erdoğan’ın, “İsimlerin tamamını bilmiyorum ama külliyetli bir liste” ifadeleri ne ve Almanya’nın bu konuda “duyarlı davranması” yönündeki beklentisine yer verilmişti. DW Türkçe’ye konuşan Alman yetkililer, ne Erdoğan’ın ziyareti öncesinde ne de ziyareti sırasında, Gülen yapılanması mensupları hakkında hukuki işlem yapılması ya da iadesi talebini içeren “136 kişilik bir liste” verildiğini aktardı. Alman hükümet yetkilileri, ziyaretin planlaması ve icrasında da büyük sıkıntılar yaşandığına işaret etti. Yeni hükümet sisteminin devletin kurumsal işleyişinde yol açtığı belirsizlik ve karışıklığın Erdoğan’ın Almanya ziyaretine de yansıdığını söyleyen Alman kaynaklar, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söz ettiği listenin de bu karışıklıktan kaynaklanan yanlış veya eksik bir bilgilendirmeye dayandığını düşünmekteyiz” görüşünü aktardı. Türkiye’nin geçen hafta pazartesi günü gazeteci Can Dündar’ın tutuklanarak iade edilmesi yönünde bir talep ilettiğini ancak bunun tek başına Dündar ile ilgili bir talep olduğuna dikkat çeken Alman yetkililer, Dündar’ın tutuklanarak iade edilmesinin hiçbir şekilde söz konusu olmadığını kaydetti. l Haber Merkezi YEP değil YEM... Sıradan bir kriz ötesi sonuçlar doğurmaya başlayan ekonomik belirsizliği aşmak için yeni ekonomik plan (YEP) hazırlandığı duyuruldu. Hayır... Bunun adı yeni ekonomik plan değildir, şudur: Yeni ekonomik manda (YEM)... İşin bu noktaya geleceğini yıllar öncesinden söylemeye başlamıştık. Bunun için çok şey bilmeye, olağanüstü öngörü gücüne gerek yoktu. Ekonominin evrensel anayasası değişmez: Üretimden koptunsa, gerçeklerden koptun demektir. Nereye sürükleneceğin belli olmaz! Bunu yaşıyoruz... Nereye sürükleneceğin belli olmaz derken, ne tür bir bağımlılığa mahkum olacağın belli olmaz, demek istiyoruz. Hangi uluslararası yapı seni yönlendirecek? Hangi çok şirketli danışmanlık kuruluşu ekonomini teslim alacak? Bunların kararını bile ülkende veremeyecek noktaya gelebilirsin... Yaşadığımız bundan ibaret. HHH Yerli ve milli ekonomimizin kaderini belirleyecek yersiz ve gayri milli bir kurumun adını bize ezberletmeye çalışıyorlar: McKinsey... Bütün kıtalarda faaliyet gösteren bir danışmanlık ve yönetim şirketi. Bu tür şirketlerin iki temel işlevi vardır; bilgi toplamak ve akıl satmak. ABD merkezli şirket bilgiyi dünyanın bütün coğrafyalarından topluyor, aklı da çokuluslu şirketlere satıyor. Nerede, ne tür kazançlar var diye. Türkiye, bütün ekonomi bilgilerini, 16 bakanlığın tüm bilgi, belge ve hedeflerini McKinsey’e açacak. Onlar da uluslararası şirketlerle paylaşacak. Bunun adı ekonomik manda değildir de nedir? Devletin istatistik kurumlarını istediğiniz rakamları vermesi için kullanır, veri güvenliğini ortadan kaldırırsanız... Planlama teşkilatını adeta bir körbağırsak haline getirir, ekonomiyle bağını koparırsanız... Tüm kamu harcamalarını denetlemesi gereken Sayıştay’ı değil denetleme, rapor bile yazamayacak hale getirirseniz... Merkez Bankası’nı ikide bir partinizin merkezine çekerseniz... Bütçeyi bir devlet bütçesi olmaktan çıkarıp örtülü aile cüzdanı haline getirirseniz... TBMM ile ülke yönetiminin bağını tamamen koparıp, milletin meclisini danışma organından daha işlevsiz hale getirirseniz... Hiçbir uluslararası kurum size güvenmez. Amerikan şirketleri, “Sizin verdiğiniz rakamlar değil, bizim bulduğumuz rakamlar önemli” der.  Alman şirketleri, “Hele biraz daha açın kendinizi, her şeyi kendi gözümüzle görelim, ondan sonra karar verelim” der. HHH Yeni ekonomik mandacılığın özeti bu.  Şimdi küçük bir sorun var; bütün bunlar halka yerli ve milli adım olarak nasıl anlatılacak? Sorunun zaten küçük olduğunu söyledik... Elde bu kadar kumanda aleti olduktan sonra her türlü manda anlatılır. Halk bu gidişin gerçeğini ne zaman görür? Yaşayınca... Bu yaşadıkları yetmez mi? Görünen o ki yetmez... Yeni ekonomik mandacılığa karşı, başka bir plan yapılabilir mi? Bu soruyu güçlü ve cesurca sormaya başladığımız gün, çözüm de başlayacak. Aldatmaca iş ilanıyla ortaya çıktı Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), Alman yatırımcılara devrettiğini ileri sürdüğü Etiyopya’daki okulları yine kendisine ait oluşumlara sattığı Almanya’da verdiği bir iş ilanıyla ortaya çıktı. Etiyopya’nın geçen yıl FETÖ okullarının Türkiye’ye teslim edileceğini açıklamasının ardından okulları Alman vatandaşı olan FETÖ’cülere satan örgüt, Etiyopya hükümetini nasıl aldattığını kendi belgeledi. Örgütün Almanya’daki okullarını yöneten Eventus Bildung’un internet üzerinden yayımladığı ve dün itibarıyla halen aktif olan bir iş ilanı, örgütün okulları yine kendisine satmış olduğunu ortaya koydu. “ebaykleinanzeigen. de” internet sitesi üzerinden “Eventus Bildung” adına yayımlanan ilanda, Etiyopya’daki FETÖ okullarının Addis Ababa ve Mekelle şehri kampuslarında çalışacak öğretmenlerin arandığı belirtildi. l DHA Gülen’in kardeşine 10 yıl 6 ay hapis cezası 15Temmuz darbe girişimi iddianamelerinin 1 numaralı firari sanığı Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen’in kardeşi Kutbettin Gülen’in de yargılandığı dava İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görüldü. Mahkeme heyeti, “silahlı terör örgütü üyesi olma” suçundan 7 yıl hapis cezasına çarptırdığı Kutbettin Gülen’in bu cezasını Terörle Mücadele Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince yarı oranında artışla 10 yıl 6 aya yükselterek tutukluluk halinin devamına karar verdi. Öte yandan Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ’nün TSK’deki yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, dün sabah 8 ilde düzenlenen eşzamanlı operasyonlarda 7’si görevde 13 asker dahil 14 kişi gözaltına alındı.l DHA/AA C MY B