Katalog

Çarşamba 10 Ekim 2018 8 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / BURAK YURTTAŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 3 araçta 7 şüpheli Prof. Kien ve Prof. Ortaylı! Elias Canetti, “Körleşme” adlı romanında Prof. Kien adlı bilim adamını anlatır. Prof. Kien dünyanın sayılı sinologlarından biridir. Hayatını kütüphanesinde geçirmektedir. Kitaplardan daha önemli hiçbir değer, nesne, varlık yoktur Prof. Kien için. Sadece okumak ister, düşünmek ve yazmak! İlk bakışta cazip gibi görünse de böyle yaşamak, gerçek bir körlük halidir bu! Yanında çalışan Therese adlı kadın kitaplarına çok iyi davrandığı için ilgisini çeker, günün birinde evlenmek isteyince Therese, ‘hayır’ demez ona Prof. Kien ve o andan itibaren de hayatı altüst olur. Prof. Kien bilgi deposudur ama yaşam deneyiminden yoksundur. Açgözlü, cahil kadın hemen yönetime el koyar. Kadın bu varlıklı adamın neyi var neyi yoksa ele geçirir, kitaplara da kötü davranmaya başlar. Prof. Kien korkunç günler geçirir, kendini tuhaf olayların içinde bulur. Kabaca öykü bu! Elbet roman mutlaka okunmalı. Prof. İlber Ortaylı, tahminimce son derece zengin olan kütüphanesini saraya bağışladı geçen hafta. Ardından da Kültür Bakanlığı’na danışman oldu. İlkin bir Kien vakasıyla mı karşı karşıyayız, diye düşündüm. Sonra iyi niyetime kızdım. Kien yaşam beceriksizi olduğu için başına türlü işler açıyordu, oysa bizim İlber Hoca reklam filmlerinde oynamak dahil, hayatın tüm renklerini tatmakta pek mahir. Prof. Kien körleşmişti, Prof. Ortaylı hayli açıkgözlüydü! Demek başka bir durum söz konusu! Bilerek ve isteyerek, kendi iktidarını güçlendirmek, şöhret ve belki para için böyle bir tutum takınmaktaydı Prof. Ortaylı! Ya da tersine Prof. Ortaylı ideolojisine uygun bir yerde duruyordu, toplum onu ‘aydın’ diye tarif ederek yanılmıştı. Özel bir vaka ile karşı karşıyayız. Demek ki bilgili olan her kişiye ‘aydın’ demek doğru değil. Sıkı eleştiriler yazan Taylan Kara, İlber Hoca hakkında ilginç bir yazı kaleme aldı. Benim aldığım notlara benzer konular ayrıntılı var yazısında. Prof. Ortaylı’nın ayağı riskli bir yere basmakta, ırkçılığa yakın Türkçülük eğilimi içerisinde. Beraber program yaptığımızda gözlemledim bunu. Kürtleri eşit yurttaş sayıyor mu, yoksa tekçi bir anlayışı mı temsil ediyor, su götürür bu tartışma. Bir diğer husus sıkça dilinden taşan komünizm düşmanlığı! Stalin’e “Cahil Gürcü” dedi. Evet, eleştirmek mümkün Stalin’i, ancak Komünizmle Mücadele Dernekleri çizgisinden ses vermek nedir? Parka giyiyor diye devrimcilerle alay etmek mesela? Taylan Kara, İlber Hoca’nın FETÖ okullarını övdüğü sözlerinden örnekler veriyor, hatta “hödük” dediği Mustafa Armağan’ın (Hani şu tartışmalı Mustafa Kemal düşmanı tarih dergisinin kaptanı olan) kitabına önsöz yazmışlığı da var Hoca’nın. RTE elinden ödül almakta sakınca görmüyor Prof. Ortaylı ve geçen hafta eleştiriler yükselince de “devletle bildiklerimi paylaşmaya devam edeceğim” diyor. Belki en önemli sözcük bu: Devlet! İlber Hoca’nın derin Osmanlı hayranlığını bilmeyen yok. Cehalet bataklığında kıvranan AKP için mükemmel bir “münevver” örneği Prof. Ortaylı! (Evren’in 12 Eylül darbesini alkışlayan, dışkı yedirmesini doğal bulan Celal Şengör’le tek yumurta ikizi olduklarını düşünüyorum doğrusu. Dahası nükleer enerji reklamlarında oynayan, Saray’a ilk fırsatta koşarak giden ve ödülünü ODTÜ yerine orduya veren Aziz Sancar da bu kadronun doğal üyesi bence. Bu saydıklarım kadar fiyakalı unvanları olmasa da Murat Bardakçı da bu aileye dahil edilir kolayca. Yazı kaleme alınırken Bardakçı da Saraylı oldu gerçi!) Her bilimci ‘aydın’ olmak zorunda değil elbette. Aydın olabilmek için sorumluluk almak, eyleme geçmek, işçi sınıfının yanında durmak, iktidara, hele ki gerici olanına net karşı durmak gerekir. Peki, sorun nerede? AKP’nin yaşanmaz kıldığı memlekette, laik çevreler kendine kahraman bulmak istiyor, umudu yeşertmek için. Toplumsal muhalefeti bir türlü örgütlemeyi başaramayan siyasi partilere inancını yitiren insanlar, Prof. Ortaylı gibi figürlerle avunuyor. (Evet, bunun adı avuntudur) Ortaylı’yı; Atatürkçü, aydınlanmacı sayıyor büyük kitleler, özellikle de sosyal medya ahalisi. Bir ölçüde bu doğru olabilir. Ancak kitlenin aradığı türden bir ‘aydın’ mıdır söz konusu olan? Dahası Ortaylı’nın böyle bir kahramanlığa niyeti var mıdır acaba? Salt bilgiye adanan, bilgelikle taçlanmamış bir yaşam ne işe yarar? Bugün teknoloji bilgiye ulaşmayı öylesine kolaylaştırdı ki, zihnimizi, belleğimizi depoya döndürmeye gerek var mı? Elbet uzmanlık hayli önemli; esas olan, bilgiyi nerede, nasıl kullanacağımız. Herhangi bir konuda dünyanın en yetkin ismi olabilirsiniz ama bunu etik ölçülerle değere dönüştürmediğiniz zaman anlamı yoktur! Üstelik yaşamın da bir anlamı kalmaz. Bir başkası için mücadele verilmemiş yaşamın değeri nedir? 12 Eylül 1980’e giden sürecin taşları ustaca döşenirken, Server Tanilli de hedef oldu faşistlerce. Tanilli bu saldırıdan sonra yazık ki felç oldu ve yürüyemez hale geldi. Dünyanın en büyük üniversitelerinde ‘Uygarlık Tarihi’ dersleri vermeye devam etti. Sosyalizme olan inancını, memleket sevgisini hiç yitirmedi. Yurtdışına yerleşti ama hep bu coğrafyanın insanı oldu. 1 Mayıs’ta Taksim’e kurulan polis bariyerleri yıkılıp, işçi sınıfı meydana doğru ilerlerken, tekerlekli sandalyesiyle en önde o vardı. Gözleri ışıldıyor, haykırarak marş söylüyordu. Tanilli; devrimci kimdir, aydın nasıl olunur gösteriyordu. Demem o ki pusulayı doğru seçmek lazım. Nâzım Hikmet gazetecilik yaptığı zamanlarda, dönemin sarsılmaz, tartışılmaz kalem sahiplerine karşı açık kavga veriyordu, diyordu ki “Putları Yıkıyoruz”. Aklıma düştü. Zamanıdır! Polis, kayıp Kaşıkçı soruşturmasında yeni bilgilere ulaştı. Suudi Arabistan konsoloslukta arama için izin verdi Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdiği 2 Ekim’den bu yana haber alınamayan gazeteci Ce mal Kaşıkçı’nın akıbetini araştırmak için konsolosluk binasında arama yapılırken polis 3 araçta şüpheli 7 kişiyi tespit etti. Güvenlik birimleri Suudi Arabistan’dan gelen şüpheli 7 kişinin Türkiye’de yaklaşık Kaşıkçı 3 saat kaldığını, şüphelilerin Kaşıkçı’dan 30 dakika önce konsolosluğa girdiğini ve 150 kemara görüntüsünü de 14.00 sıralarında ayrıldığını belirledi. Kon inceleyen güvenlik solosluktan çıkan 3 aracın farklı yönlere gittiği ve bu araçlardan ikisinin plakasının tespit edildiği belirtildi. Suudi yetkililer, İstanbul Başkonsolosluğu’nun aranmasıyla ekipleri, Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıkış görüntüsünü bulamadı. ilgili olarak Türk Dışişleri Bakanlığı’na bir WP görüntüleri yayımladınota gönderdi. Notada Türk uzman ve yet Wkililer, İstanbul Başkonsolosluğu’nu ziyaret etmeleri için davet edildi. Dışişleri Sözcüsü Hami Aksoy da arama iznini doğruladı. İzin sonrası konsolosluktaki adli soruşturma için başsavcıvekili ve savcı görevlendir ashington Post gazetesi Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Konsolosluğu’na giriş anını gösteren bir fotoğraf paylaştı. Kaşıkçı’nın, kaybolduğu 2 mesi dün yapıldı. Bu arada Kaşıkçı’nın kay Ekim tarihinden 3 gün önce BBC’ye verdiği röportajda, “Suudi Arabistan’da büyük bir değişim yaşanıyor. Bu daha önce hiç görmediğimiz bir şey. Eleştiri yapan gazeteciler tutuklanıyor. Tutuklananlar muhalif bile değil. Bu bolduğu gün, Suudi Arabistan’dan Atatürk İngiltere’nin başkenti Londra’da olaylar insanları korkutuyor” gö Havalimanı’na inen 2 uçak ve yolcularının bir konferansa katıldığı ve polis tarafından arandığı ancak olumsuz bir Konsolosluk önünde eylemdurumla karşılaşılmadığı belirtildi. rüşünü aktardığı öğrenildi. l AA Türk çalışanlara izin iddiası Öte yandan başkonsolosluk binasında olağandışı hareketlilik olduğu öne sürüldü. 2 Ekim Salı günü binada çalışan 28 Türk’e, diplomat toplantısı olduğu gerekçesiyle izin verildiği, 4 Ekim’de çalışanların üzerine ses ve görüntü kaydeden kameralar takıldığı, bina içerisinde yer alan birkaç kapının kilidinin de geçen hafta değiştirildiği iddia edildi. Dün akşam saatlerinde de elinde tamir çantası olan 3 kişinin içeride yaklaşık 1 saat kalarak bazı kapıların kilitlerini değiştirdiği öne sürüldü. l Cumhuriyet, DHA Kaşıkçı’nın kaybolmasının ardından meslektaşları ve nişanlısının bekleyişlerini sürdürdüğü Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde dün toplanan İHD üyesi bir grup açıklama yaptı. Grup adına konuşan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, “Cemal Kaşıkçı’nın konsoloslukta baskı görmediğini ve sağ salim çıktığını ispatlamak zorundalar” ifadelerini kullandı. ‘Hanedan içi kavganın kurbanı olmuş olabilir’ Kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısına “Başıma bir şey gelirse ara” dediği AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay gazetemize yaptığı değerlendirmede, Kaşıkçı’nın Suudi hanedanı içindeki mücadeleye kurban gitmiş olabileceğini söyledi. Aktay, “Kendisi muhalifti tabii. Ama muhalifliği özde değildi, son dönemdeki icraatlara, Yemen’deki uygulamalara, tutuklamalara yönelikti. Bunu söylemenin, yönetim tarafından nasıl karşılandığı konusunda bir farkındalığı vardı, o yüzden tedirgin olmuş olabilir. Kaşıkçı aynı zamanda yönetimin çok yakınında yer almış, diplomatlık, danışmanlık yapmış bir kişi. Hanedan içinde şu anda tutuklanıp tasfiye edilmekte olan bazı insanlara da yakın, onların da temsilcisi gibi görülüyor ve aslında hanedan içerisindeki bir mücadelenin de konusu haline gelmiş durumda olabilir” yorumu yaptı. l HÜSEYİN HAYATSEVER/ANKARA Trump: Yönetimle görüşeceğim ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da Kaşıkçı hakkında açıklamada bulundu. Trump, “Bu konuda endişeliyim. Umarım mevzu bir an önce açıklığa kavuşur. Şu anda bu konuda kimse bir şey bilmiyor” dedi. Trump, dün Washington Post’a da kayıp gazetecinin akıbetiyle ilgili Suudi yetkililerle henüz görüşmediğini ancak görüşeceğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan yönetimine, Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasıyla ilgili soruşturmayı tamamen desteklemesi ve bu soruşturmanın sonuçları hakkında şeffaf olması çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Savunma Bakanı Jim Mattis de “Durumu yakından izliyoruz ve Dışişleri ile yakından çalışıyoruz” dedi. BM: Durum sarsıcı Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi, Kaşıkçı’nın kaybolması ile ilgili ciddi endişe duyduklarını belirterek, “Kaşıkçı’nın ölümüne dair raporlar ve sıra dışı durumlar doğruysa bu durum gerçekten sarsıcı” açıklaması yaptı. BM, hızlı bir soruşturma yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Yüksel’de 700. gün: 14 gözaltı Akademisyen Nuriye Gülmen’in Ankara’da Yüksel Caddesi’nde başlattığı “İşimi geri istiyorum” eylemi 700. gününü geride bıraktı. CHP milletvekilleri Ali Şeker ve Ali Haydar Hakverdi, HDP milletvekili Serpil Kemalbay, TİP milletvekili Barış Atay ve Erkan Baş da eyleme destek verdi. Basın açıklaması yapılmak istenen eyleme, polisin müdahalesi yine sert oldu. Basın açıklamasına katılmak isteyen 14 kişi gözaltına alındı. KHK ile ihraç edilen öğretmen Acun Karadağ, kafasından aldığı darbe dolayısıyla Acun Karadağ hastaneye kaldırıldı. fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Müdahaleyi engellemek isteyen milletvekillerinin polis tarafından tartaklanması da tepki çekti. l ANKARA/Cumhuriyet YI3L1D. ÖÖLNÜÜMMÜ Behice Boran anılıyor Eski Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve Urfa Milletvekili, Türkiye’nin ilk kadın parti genel başkanı oldu. 12 sosyolog Behice Boran, ölümünün 31. Mart 1971 muhtırasının yıldönümünde bugün saat 12.30’da ardından cunta yönetimi Zincirlikuyu’da mezarı başında anılacak. tarafından TİP kapatılır Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğ ken Behice Boran da 15 yıl rafya Fakültesi’nde “sosyoloji doçenti” hapse mahkum oldu. 12 olarak görev yaparken savunduğu Eylül 1980 askeri darbesi sosyalist dünya görüşü nedeniyle nin ardından yurtdışına 1948’de üniversiteden uzaklaştırılan çıkan Boran, 10 Ekim Behice Boran, İstanbul’da Barışseverler 1987’de, Brüksel’de Cemiyeti’ni kurdu. 1962’de TİP’e üye hayata veda olan Boran, 1965 seçimlerinde Urfa’dan etti. l Haber milletvekili, 1970’teki TİP 4. Büyük Merkezi Kurultayı’nda da genel başkan seçilerek T.C. TOKAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2018/180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 203, 204, 205 Esas sayılı dosyalar 1 Mahkememizin 2018/180 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Çakmakdere Mevkii 121 ada 110 parsel, maliklerinin Abbas Dağ, Hulusi Dağ, Gülçin Düşmez, Zeynep Süzer, Neslihan Şahin, Eyüp Dağ, Gazi Dağ, Cafer Dağ, Güler Tutgun, Sevim Elik, Emine Dağ, Sultan Dağ, Elmas Dağ, Haydar Dağ, Sultan Dağ, Fatma Dağ, Hatice Dağ, Sırma Dağ, Arslan Dağ, Solmaz Dağ, Navruz Dağ, Fahri Dağ, Ali Dağ ve Kadir Dağ olduğu, 2 Mahkememizin 2018/181 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Muratbey Mevkii 128 ada 11 parsel, maliklerinin Sultan Salman, Duran Salman, Ahmet Salman ve Hanım Salman olduğu, 3 Mahkememizin 2018/182 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Muratbey Mevkii 128 ada 13 parsel, malikinin İbo Koç olduğu, 4 Mahkememizin 2018/183 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Oğulbey Mevkii 141 ada 12 parsel, malikinin Ömer Tepesu olduğu, 5 Mahkememizin 2018/184 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hanpınar Köyü Çobankolu Mevkii 20 parsel, maliklerinin Abdurrahman Yılmaz, Rifat Yılmaz, Meliha Ataş, Emine Kaya ve Rukiye Yılmaz olduğu, 6 Mahkememizin 2018/185 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Muratbey Mevkii 128 ada 20parsel, malikinin İbo Koç olduğu, 7 Mahkememizin 2018/186 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Sevindik Köyü Aluçdere Mevkii 107 parsel, malikinin Vahdettin Öz olduğu, 8 Mahkememizin 2018/187 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez HasanbabaKöyü Oğulbey Mevkii 133 ada 48 parsel, maliklerinin Ayşe Yay, Kamil Yay, Sebahattin Yay, Dursun Yay ve Rabia Yay olduğu, 9 Mahkememizin 2018/188 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Oğulbey Mevkii 133 ada 44 parsel, maliklerinin Mahiye Çiftcier, Arif Çiftcier, Cemile Çiftcier ve Cihan Çiftcier olduğu, 10 Mahkememizin 2018/189 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Sevindik Köyü Aluçdere Mevkii 145 parsel, maliklerinin Sati Uzun, Ramazan Uzun, İbrahim Uzun, Emin Uzun, Halil Uzun, Sevim İsot, Murat Uzun, Duran Uzun ve Hakan Uzun olduğu, 11 Mahkememizin 2018/190 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Oğulbey Mevkii 141 ada 23 parsel, malikinin Medine Gül olduğu, 12 Mahkememizin 2018/191 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Sevindik Köyü Aluçdere Mevkii 108 parsel, malikinin Kadir Top olduğu, 13 Mahkememizin 2018/192 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Kepez Mevkii 123 ada 128parsel, malikinin Hayrettin Salman olduğu, 14 Mahkememizin 2018/193 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Semerci Köyü Devret Mevkii 103 ada 193 parsel, maliklerinin Mustafa Yılmaz ve Kasım Yılmaz olduğu, 15 Mahkememizin 2018/194 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Meryemana Mevkii 120 ada 13 parsel, malikinin Şaban Genç olduğu, 16 Mahkememizin 2018/195 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hanpınar Köyü Karacalar Mevkii 321 parsel, malikinin Hamza Kaçar olduğu, 17 Mahkememizin 2018/196 sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Semerci Köyü Kavakderesi Mevkii 103 ada 12 parsel, malikinin Hasan Hüseyin Yılmaz olduğu, 18 Mahkememizin 2018/197 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Sevindik Köyü Aluçdere Mevkii 112 parsel, maliklerinin Hasan Topal, Kadir Topal, Mustafa Topal, İbrahim Topal ve Niyazi Topal olduğu, 19 Mahkememizin 2018/198 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Meryemana Mevkii 120 ada 18 parsel, maliklerinin Müzeyyen Çağğan, Mehmet Taş, Havva Taş, Hülya Özbakar, Dilek Yılmaz, Şahin Taş ve Metin Taş olduğu, 20 Mahkememizin 2018/199 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Kavaklı Mevkii 126 ada 91 parsel, malikinin Yaşar Yıldırım olduğu, 21 Mahkememizin 2018/200 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Meryemana Mevkii 120 ada 15 parsel, malikinin Yaşar Yıldırım olduğu, 22 Mahkememizin 2018/201 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Muratbey Mevkii 127 ada 13 parsel, malikinin Ali Can, Şehriban Can olduğu, 23 Mahkememizin 2018/203 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hasanbaba Köyü Kilisedibi Mevkii 101 ada 39 parsel, malikinin Ali Rıza Sarıkaya olduğu, 24 Mahkememizin 2018/204 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Hanpınar Köyü Çobankolu Mevkii 7 parsel, malikinin Osman Boyraz olduğu, 25 Mahkememizin 2018/205 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın Tokat Merkez Sevindik Köyü Aluçdere Mevkii 141 parsel, malikinin Rifat Yılmaz olduğu, Kamulaştırmayı yapan idarenin Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü olduğu, Maliklerin tebliğden veya ilandan itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşıidari yargıda iptal ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası açabilecekleri, Açılacak davalarda husumetin Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğüne yöneltilmesigeretiği, 30 günlük süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırmaişleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilenkamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, Dava sonunda mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına Tokat Vakıflar Bankası Şubesine yatırılacağı, Davalıların tebliğden itibaren 10 gün içerisinde davaya ve taşınmaz malın değerineilişkin tüm savunma ve delillerini mahkemeye yazılı olarak bildirmesi gerektiği hususları, 2942 sayılı yasanın 4650 sayılı yasa ile Değişik Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 28293031. maddeleri uyarınca ilan olunur. 10/09/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 874644) C MY B