16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ‘Salisbury zanlısı askeri doktor’ İngiliz istihbaratı tarafından, eski Rus çifte ajan Sergey Skripal ve kızı Yulia’ya geçen martta Salisbury’de düzenlenen suikast girişiminin iki zanlısından biri olarak duyurulan Aleksandr Petrov’un askeri doktor olduğu öne sürüldü. The Bellingcat adlı araştırma sitesinde söz konusu kişinin gerçek isminin Aleksandr Mişkin olduğu ve Rus istihbarat örgütü GRU adına çalıştığı iddia edildi. Site daha önce, Rusya tarafından olayda rol oynadıkları kabul edilmeyen iki zanlının GRU ile bağlantılı olduklarının tespit edildiği iddiasını da gündeme getirmişti. Çarşamba 10 Ekim 2018 AB’ye BM modeliGKKMÜUOVRANUEASNLSESL:YUİKİN [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 Le Pen Salvini Le Pen’den Bannon dönüşü ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’a gelmesinin mimarlarından, eski baş stratejisti Stephen Bannon, Avrupa’daki sağcı, popülist hareketlerle flört halindeyken Fransız aşırı sağcı Ulusal Birlik’in lideri Marine Le Pen’den politika değişikliği geldi. Le Pen, İtalya’nın aşırı sağcı/popülist koalisyonun İçişleri Bakanı Matteo Salvini ile Roma’da düzenlediği basın toplantısında “Bannon Avrupalı değil. O bir Amerikalı. Bu konuda çok açık olayım, Avrupa seçimlerinin sonuçlarıyla ortaya çıkan siyasi gücü yönlendirmek bizim, sadece bizim işimizdir” diye konuştu. Fico, aşırı sağa soğuk Öte yandan, İtalya’da aşırı sağcı Lig’in koalisyon ortağı popülist 5 Yıldız Hareketi ise gelecek yıl yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde “aşırı sağcı partilerle işbirliği yapmayacaklarını” duyurdu. 5 Yıldız Hareketi’nden Roberto Fico, Brüksel’de AP’deki politik grupların temsilcileri ile yaptığı görüşmelerin ardından “Hareketimizin (Marine) Le Pen ile asla birlikte olmayacağına dair hiç şüphe yok” dedi. Le Pen’in 2015’te kurduğu aşırı sağcı “Uluslar ve Özgürlükler Avrupası” grubunda Lig de yer alıyor. ‘Poz yapmayı bırak!’ Bu arada Fransa ile İtalya arasındaki göçmen tartışması sürüyor. Fransa Başbakanı Edouard Philippe, Salvini’ye “poz yapmayı bırakması ve konuya Avrupa olarak bir çözüm bulunması için yardım etmesi” çağrısı yaptı. MACRON GREVİ Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kesintiler içeren tartışmalı ekonomik reform paketi ülke çapında bir günlük grevle protesto edildi. Eylemlere Fransa Genel İş Konfederasyonu başta olmak üzere sendikalar, öğrenciler ve emekliler katıldı. Cephanelik havaya uçtu Ukrayna’da başkent Kiev’in kuzeydoğusundaki Çernigov bölgesinde bulunan bir askeri mühimmat deposunda meydana gelen dört patlamanın ardından yangın çıktı. Olayda ölü ya da yaralı olmadığını açıklayan yetkililer yaklaşık 10 bin kişinin bölgeden tahliye edildiğini duyurdu. Sabotaj ihtimali üzerinde durulan patlamalar nedeniyle bölgenin hava sahası bir süreliğine kapatıldı, tren ve kara yolu ulaşımlarına ara verildi. Başbakan Yardımcısı ise patlamaların Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin Rus Kilisesi’nden bağımsızlık için İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ne yaptığı başvuruyla ilişkili olduğunu iddia etti. Seçim mitingi kana bulandı Afganistan’da parlamento seçimleri için geri sayımla birlikte şiddet de hız kesmiyor. Helmand vilayetine bağlı Laşgar Gah şehrinde Salih Muhammid Ahidzay adlı adayın seçim kampanyasına düzenlenen intihar saldırısında, aday da dahil en az 8 kişi yaşamını yitirdi, 11 kişi yaralandı. Normal koşullarda 2016’da yapılması gereken ancak iki kez ertelemeyle 20 Ekim’de gerçekleştirilmesi planlanan seçimlerin kampanya süreci 28 Eylül’de başlamış, 2 Ekim’de IŞİD’in üstlendiği bir saldırıda 13 kişi yaşamını yitirmişti. Ülkedeki şiddetin bir başka kaynağı olan Taliban’dan ise seçimlerle ilgili boykot çağrısı yükseldi. Almanya Dışişleri Bakanı Maas, ‘Yeni bir dünya düzeninde Avrupa’nın daha fazla sorumluluk alması gerekiyor’ dedi Trump dönemiyle birlikte ABD ile ilişkilerde inişli çıkışlı seyir izleyen Avrupa Birliği (AB) küresel siyasette etkinliğini artırma yönündeki arayışlarını sürdürüyor. AB’nin lokomotif ülkelerinden Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas, birliğin ortak dış politikası için “Avrupa Güvenlik Konseyi” kurulması önerisi yaptı. Alman Güvenlik Politikası Forumu’nda konuşan Maas, “Bizden beklentiler yüksek. Yeni bir dünya düzeninde Almanya ve Avrupa’nın daha fazla sorumluluk alması gerekiyor” vurgusu yaptı. Berlin’in bu sorumlulukların getirdiği sivil ve askeri araçları Avrupalı ortakları ile birlikte daha da geliştirmesi gerektiğini savunan Maas, “Avrupa Güvenlik Konseyi tarzı bir formatta, rotasyonla değişen üyelerden oluşan, tüm AB’yi temsil edebilecek, daha küçük çerçevede güncel krizlerin çözümü için daha hızlı ve daha yoğun çalışabiliriz” diye konuştu. Avrupa Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker daha önce AB dış politikasında oybirliği prensibinin sona ermesi gerektiğini belirtmiş ve oy çoklu BUDAPEŞTE’den paris’e: SÖMÜRGE DEĞİLİZ AB’nin otokratik yönetim eleştirilerinin merkezindeki Macaristan’la birliğin lokomotiflerinden Fransa arasında tansiyon yükseldi. Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Budapeşte hükümetini eleştirip, Avrupa’daki radikallerin durdurulması gerektiği şeklinde açıklama yapan Fransa’nın AB Bakanı Nathalie Loiseau’ya “Fransa’nın sömürge si değiliz” diyerek tepki gösterdi. Szijjarto, hükümetin göçmen karşıtı politikalarına da atıfla ülke güvenliğini korumaya devam edeceklerini, geri adım atmayacaklarını kaydetti. Halkın çoğunun son üç seçimde Viktor Orban yönetimini seçtiğine işaret eden Szijjarto, Fransız bakanın, Macarlara saygı duymadığını, verdikleri kararı kabullenemediğini öne sürdü. ğu ile karar alınabilmesini savunmuştu. Juncker’in bu önerisine destek veren Maas, Brüksel’de konuyla ilgili yapılacak tartışmayı hızlandırmak istediğini kaydederek “AB’yi nihayet dış politika yapabilir hale getirmek zorunda olduklarını” kaydetti. Maas’ın çağrısı Birleşmiş Milletler bünyesinde bulunan Güvenlik Konseyi’ni hatırlattı. Almanya’nın 20192020’de Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi geçici üyesi olarak görev yapacağını da hatırlatan Dışişleri Bakanı, “Birçok krizde etkimiz AB’nin bütünlüğüne bağlı” diye konuştu. Başta Fransa olmak üzere diğer AB ortakları ile istişare halinde bu görevi sürdüreceğini dile getirdi. ABD ile derin ayrılıklar... Almanya Başbakanı Angela Merkel geçen ay katıldığı bir etkinlikte “Avrupa Güvenlik Konseyi” önerisini gündeme getirmişti. ABD ile Avrupa arasında NATO ekseninde, özellikle askeri harcamalar başta olmak üzere, farklılaşan tehdit ve kriz algısı, serbest ticaretin korunması, Paris iklim değişikliği anlaşması, İran nükleer anlaşması ve son olarak da Kudüs’ün ABD tarafından İsrail’in başkenti olarak tanınması gibi başlıklarda ciddi bir dizi ayrışmalar gündeme yansımıştı. Marinova için adalet çağrısı Bulgaristan, Ruse şehrinde uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci Viktoria Marinova cinayetiyle sarsılırken gözler yürütülen soruşturmada. Avrupa Birliği fonları ile ilgili yolsuzluk haberleriyle tanınan Marinova’nın (30) katledilmesinin ardından yetkililer dün Ukrayna asıllı bir Romanya vatandaşının sorguladığını duyurdu. Marinova’nın katledilmesine yönelik ülkenin birçok kentinde gösteriler düzenlendi. Başkent Sofya’da Adalet Sarayı yanındaki meydanda toplanan kalabalık, genç gazetecinin anısına mumlar yaktı, olayın faille rinin bulunması çağrısını yineledi. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatoviç’ten de cinayetin araştırılmasının uluslararası denetim altında yapılması yönünde talep yükseldi. Ruse kentindeki bir parkta geçen cumartesi günü cansız bedeni bulunan Marinova’nın boğularak öldürüldüğü ve tecavüze uğradığı açıklanmıştı. AB fonları usulsüzlüğü Öte yandan Bulgaristan İçişleri Bakanlığı’nın inşaat şirketi GP Grubu hakkında AB fonlarını usulsüz kullandıkları ge rekçesiyle soruşturma başlatıldığı açıklaması da dikkat çekti. Marinova televizyonda yayımlanan son programında iki meslektaşı ile birlikte AB fonlarının yerel yöneticiler tarafından rüşvet için kullanıldığı iddialarını mercek altına almıştı. Programa katılan muhabirlerin çalıştığı Bivol.bg sitesinin kurucusu, yolsuzluk soruşturmalarıyla bilinen Bulgar gazeteci Assen Yordanov ise yaptığı açıklamada, “Bu cinayeti marjinalize etmek, Viktoria’nın adi bir suç kurbanı olduğu yönünde kamuoyunu manipule etme yolunda kasıtlı çabalar görüyorum” ifadelerini kullandı. Şam af kartını açtı Sahada büyük oranda hâkimiyeti yeniden sağlamasının ardından ülkesini terk edenlerin geri dönmesi için çalışmalara başlayan Suriye hükümeti, asker kaçakları ve firariler için af çıkardı. Devlet ajansı tarafından duyurulan habere göre, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, asker kaçakları ve firarilerin göreve dönmeleri şartıyla affedilmesine yönelik genelge yayımladı. Hükümete karşı savaşanların yararlanamayacağı affın askere alınma korkusu ile firar eden ya da asker kaçaklığı nedeniyle yurtdışında yaşayan Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmelerini hızlandıracağı belirtiliyor. Genelgede yurtiçi firarilerin 4 ay, yurtdışındakilerin ise 6 ay süre içinde teslim olmaları öngörülüyor. ABD merkezli PEW adlı araştırma şirketi, bu senenin başında yayımladığı raporda 2011’den bu yana devam eden çatışmalar nedeniyle 7 milyona yakın Suriyelinin yurtdışına çıktığını duyurmuştu. Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü bu yıl Moskova ve Şam koordineli çalışmalarla hızlandı. Lübnan, ülkeye sığınan bir milyon dolayındaki Suriyeliden 50 bin kadarının bu yıl ülkesine döndüğünü açıklamıştı. İdlib’den çıkış... Öte yandan, İdlib’de tampon bölge oluşturulması için Rusya ile Türkiye arasında geçen ay varılan uzlaşı çerçevesinde, ağır silahların tahliyesinin büyük oranda tamamlandığı bildirildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından yapılan açıklamada, Türkiye destekli güçler ve Nusra uzantılı He El Bab yakınlarındaki bölge çatışmaların etkisiyle harabeye dönmüş durumda. Bölgede muhalif güçler devriye geziyor. yet Tahrir Şam (HTŞ) militanlarının uzlaşıya fiilen uyum gösterdikleri belirtildi. AFP’ye konuşan HTŞ’ye yakın bir kaynak, uzlaşıyla ilgili sessizliğini koruyan örgütün tahliyeye katılmasında bölgedeki Türk askeri varlığının etkili olduğunu savundu. SIŞuİrDiysealodrıdrıussı una Bu arada Suriye’nin Süveyde vilayetinin Sefa bölgesinde IŞİD tarafından düzenlenen saldırıda Suriye ordusu veya milis güçlerinden en az 15 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Bölgede Suriye askeri güçlerinin ilerleme kaydetse de, dağlık arazide ordunun keskin nişancıların saldırısına açık olduğu belirtiliyor. Libya ‘yeni Suriye olabilir’ İszvrraRğrdkçgbdHLHTthdbaiıüuesniuriuiiiöiirtearüb.ğaarrkdk.tedas,mdçfH,klkRsyieaSbyteSaenvtgnmRüaüeaeaukrueçalerineganiurumbriisk3’remrsUsdnznğvşissiB’yyel0Tayneieevitiiüılinyanürasnuitvrmh0eenettğkaiadaii’rsuaeniem’rügbeaü’’küeGğseabnenrnhırslarutıtnairklıeışeu’dsdRtairvtRnkdzry,OeoııstlhüueaUeinresuiİsekı’enLalnnmşdderğ.iıazaasliinöidmaıegyaRrbednaünMlnyraitjonuhaişkaky,aeedllkgiUidWaeiesybırlpikoRanz”dfaaedyloTurıfiai’oulunmrasedoniit’aauooağntsesstrKügisiraalsrsltnbliduBrdafıadraonelsaiuokyai,yürlshaiaunğyuuelrmsenueal“Meue,tlbğeaüelkndğLruklrıarRnnuinankuiuetiödlyüuGündbeuditmrlüütreeuz.nTAz,iaaıybsşariadğseehğtuTretuenayvtiibsdiılsrıhloeriunrbeı’lranrüiyabeitikkualcHnidba’ruıeikınSrneeulheipoödgaiian‘taeıuhğüvyzlbpnalzpBlieeitdnirdlaeiz’eafi,oatyueeinillşarli Haley’den sürpriz istifa İki seneye yaklaşan görev süresi boyunca ekibinde istikrar sağlayamayan ABD Başkanı Donald Trump’ın kendisine yakın isimlerden biriyle daha yolları ayrılıyor. Trump, Ocak 2017’den bu yana ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Temsilciliği görevinde bulunan Nikki Haley’nin yıl sonundan itibaren görevi bırakacağını duyurdu. Trump, “İnanılmaz bir iş yaptığını” belirttiği Haley’nin kendisine 6 ay önce görevi bırakmak istediğini bildirdiğini, kendisiyle gelecekte başka bir görevde yeniden çalışmak istediğini söyledi. Haley’nin görevde kaldığı sürede ABD BM’nin kimi yardım ajansları ve Uluslararası Adalet Divanı’ndan çekilmişti. Beyaz Saray’da Trump’la birlikte kameralar karşısına geçen Haley, görev yaptığı süre zarfında “Dünyada ABD’nin eylemlerinden hoşlanılmasa da saygı duyulduğunu” belirtti. 2020’deki başkanlık seçİmlerine adaylığı gündeme gelen Haley, “Aday değilim” mesajı verdi. Rusya karşıtı tutumuyla bilinen eski Güney Carolina Valisi Haley geçen ay kaleme aldığı bir yazıda, Trump’la her zaman aynı düşünmediğini ancak istediği zaman kendisiyle görüşebildiğini belirtmişti. Özür ve tepki eşliğinde yemin ABD’de Yüksek Mahkeme üyeliği için Başkan Donald Trump tarafından aday gösterilen ve adaylık sürecinde cinsel sal dırı suçlamalarına hedef olan Yargıç Brett Kavanaugh dün yemin ederek göreve baş ladı. Ülke tarihindeki en tartışmalı Yüksek Mahkeme onay süreçlerinden birinin ardın dan Trump, Kavanaugh’dan “tüm ülke adı na özür diledi”. Adaylık süreci, Christine Bla sey Ford’un 1982’de Kavanaugh’un Kavanaugh kendisine cin sel saldırıda bu lunduğunu öne sürmesinin ar dından tartış malı bir hale bürünmüştü. Kavanaugh hak kında iki kadın daha cinsel taciz iddiasında bulunmuştu. Trump, Beyaz Saray’da düzenle nen törende yaptığı konuşmada, suçlamaları yine yalan kampanyası olarak nitelendirirken Kavanaugh’un masumiyetinin kanıtlandığı nı söyledi. Trump daha önce de Kavanaugh’a destek vererek yaşananların “tamamen siya si olduğu” değerlendirmesini yapmıştı. Tören sırasında Beyaz Saray’ın dışında ise protesto gösterileri vardı. Caracas’ta şüpheli ölüm Ekonomik ve siyasi krizin sürdüğü Venezüella, bu kez de bir muhalif politikacının ölümüyle sarsıldı. Venezüella Başsavcılığı, Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya suikast girişiminde rol oynadığı gerekçesiyle gözaltında olan Caracas Belediye Meclis üyesi Fernando Alban’ın istihbarat dairesine ait binada intihar ettiğini duyurdu. ‘10. kattan atladı’ Başsavcı, geçen cuma günü BM Genel Kurulu çerçevesinde görüşmeler yapmak üzere bulunduğu New York’tan dönüşte havalimanında gözaltına alınan Alban’ın önceki gün tutulduğu resmi binada tuvalete gitme talebiyle görevlilerin yanından ayrıldığını ve 10. kattan atlayarak intihar ettiğini açıkladı. Muhalefet ise Alban’ın ölümünden iktidarı sorumlu tuttu. Alban’ın partisi “Önce Adalet”in sürgünde bulunan lideri Julio Borges, “Bunun bir suikast olduğuna kuşku yok” dedi. BM İnsan Hakları Ofisi’nden yapılan açıklamada, hükümetten acil ve şeffaf bir soruşturma başlatması talep edildi. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Corker de ölümle ilgili herkesi ikna edecek bir açıklamada bulunma sorumluluğunun hükümete ait olduğunu belirtti. Venezüella’da geçen ağustos ayında başkent Caracas’ta düzenlenen askeri törende Maduro’ya insansız hava araçlarıyla suikast girişiminde bulunulmuş, olayın ardından aralarında siyasetçi ve eski ordu mensuplarının da bulunduğu yaklaşık 20 kişi gözaltına alınmıştı. İktidar, suikast girişiminden ABD ve Kolombiya’dan destek alan güçleri sorumlu tutmuştu. Maduro karşıtlarının düzenlediği eylemde Alban için adalet çağrısı yapıldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle