Katalog

Cuma 5 Ocak 2018 6 Soru kadar puan haber EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Öğrenciler Alan Yeterlilik Testi’nde tercih yapacağı puan türüne göre soru yanıtlayacak. Alan dışından soru çözmek puan getirmeyecek Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üniversiteye giriş için değişen sistemle bu yıl ilk kez uy gulanacak sınava ilişkin puan ağırlık larını açıkladı. Sınavın ilk oturumu nun adını Temel Yeterlilik Testi (TYT) olarak açıklayan YÖK, ikinci oturuma da Alan Yeterlilik Testi (AYT) adını verdi. YÖK’ün yeni sis teminde puan ağırlıkla rı soru sayısıyla orantı lı olarak belirlendi. YÖK, Cumhurbaşka OZAN ÇEPNİ nı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla değiştirilen YGS ve LYS yerine geti rilen yeni üniversiteye geçiş sistemi YKS’ye ilişkin yeni dü zenlemesini açıkladı. YÖK, martta ya yımlanacak sınav kılavuzu için testle rin puanlamaya ağırlıklarını belirle yerek üniversite sınavında tüm aday ların gireceği ilk oturum olan TYT ve ikinci oturum olan AYT’deki testle rin, adayın yerleştirme için toplam YKS puanına yapacağı etkiyi açıkla dı. YKS puanının yüzde 40’ını oluştu racak TYT oturumunda adaylar, tam puan alabilmek için Türkçe ve temel matematiğin yanı sıra sosyal bilimler ve fen bilimleri testlerindeki tüm so ruları çözmek zorunda olacak. İkinci oturum olan AYT’de ise adayların yal nızca tercih yapacakları puan türü nün gerektirdiği testleri çözmeleri ye terli olacak. Böylece daha önceki sis temde alan dışından çözülen her so ru için gelen puan katkısı, yeni sınav sisteminde TYT ile sınırlandırılmış oldu. Adaylar yalnızca TYT testin de alan dışından soru çözerse ek pu an alacak ancak sınavın yüzde 60’ını oluşturan ikinci oturumda alan dışı soru çözmek adaylara puan kazandırmayacak. Hepsi çözülecek 120 soruluk TYT bölümünde Türkçe ile temel matematik testlerinin ağırlığı yüzde 33’er; sosyal bilimler ve fen bilimleri testlerinin ağırlıkları ise yüzde 17 olarak belirlendi. Adayları Türkçe ve matematik başarısı ön planda tutulmasına karşın, sosyal ve fen bilimleri testlerinin toplam ağırlığı da bu iki temel dersten birinin ağırlığına eşit olacak. YÖK’ün puan türlerini 4’e indirmesinin ardından üniversiteye yerleşmek için sözel, eşit ağırlık ya da sayısal puan türüne göre tercih yapacak adaylar, TYT’de girdikleri dört temel dersten de çözdükleri oranda puan alacak. Yani, tüm puan türleri için matematik ve Türkçenin ağır lığı, ilk oturumun tüm puana yapacağı yüzde 40’lık etkinin yüzde 26’sını oluşturacak. Adaylar, geri kalan oranın yüzde 7’sini sosyal bilimler, yüzde 7’sini ise fen bilimleri testlerini netlerine göre alacak. Adaylar sözel tercih yapmak için yeni sistemde matematik ve fen bilgisi çözmek durumunda kalırken, sayısal alanda tercih yapacak bir aday da Türkçe ve sosyal bilimler testlerini aynı oranda çözmek zorunda kalacak. Puan türüne göre AYT’de ise adayların tercih yapacağı puan türüne göre soru çözmesi yeterli olacak. Sözel tercihi yapacak bir aday, ikinci oturumda sadece Türk dili ve edebiyatısosyal bilimler 1 testi ile, sosyal bilimler 2 testlerini çözecek. Sayısal puan türü ile tercih yapa Arapça ve Rusça’dan sınav Yabancı dil oturumuna bu sene bir ilk olarak İngilizce, Almanca ve Fransızca testlerine ek olarak Arapça ve Rusça testleri de eklendi. Böylece YÖK, ortaöğretim sisteminde yabancı dil eğitimi verilen ilk 5 dilin tamamını, üniversite sınavında “dil testi” içerisine almış oldu. Ayrıca YÖK yeni bilgilendirmesinde tıp, hukuk, mühendislik, mimarlık ve öğretmenlik programları için başarı sırası şartının değişmeyeceğini, yeni sistemde de aynen kalacağını açıkladı. cak adaylar ise ikinci oturumda yalnızca matematik ve fen bilimleri testlerini yapacak. İkinci oturumun toplam puana yüzde 60 etkisi olacak ve AYT’de sayısalcılar için matematiğin ağırlığı yüzde 30; fizik testinin ağırlığı yüzde 10, kimya testinin ağırlığı yüzde 10 ve biyoloji testinin ağırlığı yüzde 10 olacak. Eşit ağırlık tercihi yapacak adayların ise ikinci sınavda ağırlıkları eşit olmak üzere yalnızca matematik ve Türk dili ve edebiyatısosyal bilimler 1 testini yapmaları gerekecek. Bütün puan türlerinden puanlarının hesaplanmasını isteyen adaylar, AYT’de 160 sorunun tamanını çözmek zorunda olacak. ‘‘Tek bir alanda puanlama bana yeter’’ diyen adayların alan testlerinden 80 soru çözmesi yeterli olacak. Okulda heyelan Yalova’ın Çiftlikköy ilçesinde 2016 yılında hizmete giren Diriliş İmam Hatip Anadolu Lisesi’nin arka bahçesinde dün yağışların etkisiyle heyelan meydana geldi. Heyelan sonucu beton istinat duvarı çatladı. Temelle birlikte kayan toprak bahçede bulunan basketbol sahası ise adeta ortadan ikiye katlandı. Tribün ise saha ile istinat duvarı arasında sıkıştı. Olayın yaşandığı anda okulda öğrenci bulunmaması ise muhtemel bir faciayı önledi.. Okul yönetimi tehlikenin ortadan kaldırılmasına kadar arka bahçeye öğrenci geçişini yasakladı. Okul Müdürü Metin Bedir, istinat duvarı ve basketbol sahasının bir yıl önce yapıldığını söyledi. EğitimSen Yalova Şube Başkanı Kubilay Öztürk, geçen yıl da Adnan Menderes Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yapılan ek hizmet binasının hafriyatı esnasında heyelan meydana geldiğini, müteahhitlik hatasının bulunduğunu söyledi. l FARUK KIRTAY / YALOVA Dayakçı öğretmen için savcılıktan itiraz Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı, Bucak ilçesinde 11 yaşındaki engelli öğrenciye şiddet uyguladığı görüntüleri ortaya çıktıktan sonra görevden uzaklaştırılan ve gözaltına alınan öğretmen İ.B.’nin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına itiraz etti. Başsavcı Mehmet Nadir Yağcı imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, “T.K. isimli çocuğun, İ.B. tarafından şiddete maruz bırakılması olayıyla ilgili yürütülen soruşturmada şüpheli öğretmen İ.B’nin tutuklanması talebiyle sevk edildiği Bucak Sulh Ceza Hâkimliği’nce serbest bırakılmasına karar verilmiş olup, Başsavcılığımız tarafından serbest bırakma kararına itiraz edilmiştir” denildi. l DHA Öğrenci eserlerine belediye desteği Kadıköy Belediyesi ile Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi arasında “Sanat ve tasarım çalışmaları işbirliği protokolü” imzalandı. Öğrencilerin sanat ve tasarım çalışmalarını desteklemeyi amaçlayan protokol gereği Kadıköy ile ilgili çalışma yapan öğrencilerin çalışmaları belediye tarafından satın alınacak. Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ile Dekan Prof. Dr. İnci Deniz Ilgın arasında imzalanan protokole göre Güzel Sanatlar Fakültesi’nin 12 bölümünün öğrencileri Kadıköy temalı çalışmalar yapacak. İade KHK’si geliyorMEB, ‘Mor Beyin’ listesini hazırladı, öğretmenler dönebilecek OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin’in kendisiyle görüşen Eğitimİş Başkanı Orhan Yıldırım ve heyetine, “Mor Beyin” mağdurları ile ilgili listeyi hazırladıklarını, iade KHK’sinin bir iki gün içinde çıkacağını söylediği öğrenildi. MEB eğitimde artan dinselleştirme, özelleştirme uygulamaları ile öğretmenlik mesleğini kökten sarsan kararlarına gelen büyük tepkilerin ardından alanın paydaşları ile bir araya gelerek süreci görüşmeye başladı. İlk olarak Eğitim Sen yöneticileri ile bir araya gelen MEB bürokratları, önceki gün de Eğitimİş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ve beraberindeki yöneticilerle görüştü. Görüşmede Eğitimİş heyeti ihraçlar, Öğretmen Strateji Belgesi, performans uygulaması, dinci vakıflarla imzalanan protokoller, yenilenen sınav sistemi ve müfredata ilişkin hazırladığı “Eğitimde Yaşanan Sorunlar” raporunu bakanlığa sundu. Bakanlık bürokratlarının da konu konu itirazları not alarak gerekenlerin yapılacağını belirttiği ve sendika ile iletişim kanallarının bundan sonra daha açık tutulması konusunda adım atacaklarını söyledikleri öğrenildi. ‘Suçsuzları iade edin’ Eğitimİş, bakanlığa sunduğu raporda 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında açığa alınan ya da ihraç edilen öğretmenlerin görevlerine iadeleri noktasında özellikle de yargı kararları göz önüne alınarak ivedilikle gerçekleştirilmesini talep etti. Raporda, “Suçsuzluğu, bağlantısı olmadığı belirlenen öğretmenlerin iadeleri sağlanmalı. Valiliklerce açığa alınanlar, valilikler uyarılarak göreve döndürülmeli, özellikle FETÖ bağlantısı bulunmadığı halde hakaret ve benzeri gerekçelerle açıkta bekletilen öğret menlerin göreve iadelerinin sağlanması hem kamu yararı hem de adalet duygusuna katkı sunacaktır” denildi. Eğitimİş, OHAL İnceleme Komisyonu kararıyla göreve dönecek öğretmen lerin de çalıştıkları okulların değiştirilmemesini talep ederek “Aksi halde görev dönüşü uygun görülen öğretmenlerin yeniden cezalandırılması ve hak kaybına yol açacaktır” dedi. ‘OHAL var’ baskısı Sendika ayrıca görüşmede taşrada gerçekleşen baskılara da dikkat çekti. Raporda, “Birçok il ve ilçede Milli Eğitim Müdürlüğü ya da okul müdürü tarafından en küçük konuda “OHAL var, başına kötü şeyler gelebilir” baskısı söz konusu olmaktadır. Bu konuda OHAL ve içeriğini bilmeyen ya da bildiği halde bundan istifade etmek isteyen yöneticilerin uyarılması gerekir” dendi. l ANKARA Aydınlanma Hareketi ‘yeni sistem’e tepkili Aydınlanma Hareketi’nce yapılan açıklamada, liselere giriş için getirilen yeni sistemle ilgili belirsizliklerin devam ettiği belirtilerek, “Ya yeni bir sistem oluşturulmamıştır ya da planlanmış bir sistem vardır ve kamuoyundan gizlenmektedir” dendi. Aydınlanma Hareketi olarak Başbakanlık İletişim Merkezi BİMER kanalıyla sorulan sorulara kasım ayından bu yana ‘’Çalışmalar devam ediyor, kamuoyu bilgilendirilecek’’ yanıtı verildiği vurgulanan açıklama şöyle: “TEOG’un kaldırılması sonucunda ilk ortaya çıkan tablo, imam hatipleştirmenin önünün daha fazla açıldığı yönünde. Sınavsız seçenekle birlikte, birçok mahallede yalnızca imam hatip okulunun bulunması sebebiyle çocukların bu okullara yönlendirilmesi olacak. Bunu kabul etmeyenin önüne ise bir kamusal hak olan eğitimin ‘laik’ versiyonunun özel okullarca para karşılığı satılması konuluyor. TEOG’un alternatifi konusunda Bakanlık’tan çeşitli açıklamalar yapılırken kafalar da karıştırıldı. Sınav yapılıp yapılmayacağı, hangi okullara ya da kimlere nasıl yapılacağı konularında kaotik ortam sürüyor. Veli ve öğrenciler, belirsizlik içinde, maddi ve manevi sıkıntı içinde, nasıl yapılacağı belli olmayan bir sınavın hazırlığı uğraşındalar.” Siyaset Isınırken Sol Siyaset sahnesinde bilinenlerle bilinemeyenler arasındaki ilişki yakın gelecekle ilgili öngörülerimizi etkiliyor. Şimdilik yalnızca genel gidiş konusunda kabaca bir şeyler söyleyebiliyoruz. Yanıtsız sorular az değil: Seçimler zamanında yapılacak mı? Erken seçime mi gidilecek? Acaba “18 Brumaire” gibi bir trajedi ya da komedi ile karşılaşma şanssızlığı da olasılıklar içinde mi? Bütün bu karmaşık tabloda, gittikçe artan hayat pahalılığı, bozulan gelir dağılımı halk sınıflarını nasıl etkiliyor? HHH Aslında bu son soru, solun en önemli sorunu, yanıtlamakta, siyasetle bağını kurmakta en fazla güçlük çektiği sorudur. Ama sol parti ve hareketler, bu konu da dahil, toplumsal gelişmeleri değerlendirme, onlara müdahil olabilme konusunda belirsizliğe karşın, hemen her alanda kendini gösteren bağımsız hareketlenmelerle aktif olarak ilgilidirler; bu konuda bir tembellik içinde oldukları söylenemez. Yine de soldaki siyasi parti ve hareketler, şimdilik süreçlere müdahale edebilecek güçte, daha önemlisi hazırlıkta görünmüyorlar. HHH Son elli yılda teori alanında çalışmaya ilgi de büyük ölçüde arttı. Ülkenin, dünyanın somut sorunlarının, bilimsel teknik gelişmelerin teorik çerçeveye etkilerini araştırma, yanıtları cesaretle tartışma çabalarının yoğunlaştığı ortada. Bu da muhtemel bir devrimci yükselişte geçmişe göre teorik açıdan daha donanımlı olunacağı, moral bozukluğunun aşıldığı anlamına gelir. Öyleyse başlıca sorun halk sınıfları ile ilişki sorunudur. Burada da bamtelinin, yaşamsal noktaların doğru saptanması, halkla diyaloğun henüz ortaklaşamamış dilinin keşfidir dersek abartılı bir şey söylemiş sayılmamalıyız. HHH Dar anlamda siyaset ile halkın yaşamsal sorunları genellikle çakışmaz. Kurulan ilişki dolaylıdır. Bugün siyasetin temel sorunları, yazının başında sorulan sorulardır. Daha fazlası, daha inceleri eklenebilir: Örneğin “Abdullah Gül faktörü ne ölçüde siyaseti etkiler” sorusu da bunlardan birisidir. Belki de sol açısından en önemsizidir. Öyle ya; bu “uyuşmazlık”, farklı anlayışların, farklı programların çatışması değil; üslup farkları bir yana partisinin doğrultusundan milim ayrılmamış Gül, Türkiye için neden önemli olsun ki? HHH Türkiye’ye büyük zarar veren darbeci Cemaat ile iktidar partisinin hâlâ sonuçlanmamış kavgasına, yeni bir uyuşmazlığın eklenmesi muhalefet açısından kuşkusuz olumsuz bir gelişme sayılmaz. Ama bu çatışmanın siyaset sahnesini ne ölçüde, ne yönde etkileyeceğini tam olarak bilemiyoruz. Akla gelen sorulardan birisi “acaba yeni bir Ekmeleddin olayı ile mi karşı karşıyayız” sorusudur. Gerçekçi bulunmadığı ortada. Ama neresinden bakarsanız bakın Gül’ün aktif katılımı siyaset sahnesini etkileyecek bir gelişmedir. HHH Siyaset, denenmiş, olgunlaştırılmış ilkeler ışığında somut durumlarla ilgili tutum geliştirebilme sanatıysa eğer, solun da birlikte hareket etmeyi başarmak gibi bir derdi var demektir. Bu nedenle hazırlık düzeyi ne olursa olsun “muhalefet güçleri, dar, ama ufuk açıcı hedeflerde bir araya gelebilecek mi” sorusuna olumlu yanıt vermek gerekiyor. Hedeflerde birlik sorunu, yalnızca dar anlamda solu değil, sosyal demokratlarla güçbirliğini de zorlayan, daha geniş bir birlikteliği öngörmelidir. Suçlanma kaygısıyla tedirgin, adım atmakta zorlanan, yaftalanmaktan korkan siyasiler değilsek kuşkusuz. HHH Muhalif siyasi partiler, hareketler birlikteliğin zorunluluğunun farkındadırlar diye düşünüyor, söylemekten kendimi alamadığım sözlerimin “hariçten gazel okuma” sayılmamasını diliyorum. Gençlik camide buluşuyor! Kâğıthane İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden ilçedeki tüm okullara gönderilen yazıyla öğrenci ve öğretmenlerin 7 Ocak 2018 tarihinde Çeliktepe Aydınlar Camii’nde sabah namazına katılmaları istendi. Şube Müdürü Yunus Çelik imzasıyla yollanan yazı şöyle: “İlçemiz Çeliktepe Aydınlar Camii’nde 07.01.2018 pazar günü İstanbul müftümüz Dr. Hasan Kamil Yılmaz, ilçe kaymakamımız Hasan Göç ve gençlerimizin katılımıyla sabah namazı buluşması programı yapılacaktır. Söz konusu programın okulunuzda duyurularak okul idarecileri, öğretmenleri ve öğrencilerin katılımlarının sağlanması hususunu rica ederim.’’ C MY B