22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 5 Ocak 2018 2 Umut tacirliği Prof. Dr. Önder Ergönül’den Sağlık yapılıyorBakanlığı’na çağrı Uzman olmayan, hatta doktor bile olmayan bazı Umut tacirliği yapılıyor, hem gereksiz antibiyotik kişiler MS, ALS gibi bazı sinirsel hastalıkların tedavisi yapılmış oluyor, hem de hastaların nedeninin Lyme olduğunu iddia ediyor ve gerçekten almaları gereken tedaviler aksıyor, hastalara antibiyotik tedavisi öneriyorlar. Avrupa Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Derneği SİBEL BAHÇETEPE hayatı tehdit eden durumlar yaşanabiliyor. nedeni bulunamayan veya çok çaresiz hastalıklar lyme hastalığı ile bağdaştı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder rılıyor. Bundan yararlanmak isteyenler Ergönül, ‘Borrelia burgdorferi’ taşıyan birtakım kötü niyetli insanlar, hatta kenelerin ısırmasıyla ortaya çıkan hekimler var. Örneğin kişiye MS tanısı lyme hastalığına ilişkin “umut konuluyor. Biri de kalkıp “bak aslında tacirliği” yapıldığını belirterek Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Ergönül, “Ülkemizde ve dünyada bu konuda uzman olmayan, hatta doktor bile olmayan bazı kişiler multipl skleroz (MS), amyotrofik lateral skleroz Prof. Dr. Önder Ergönül, ‘Borrelia burgdorferi’ taşıyan kenelerin ısırmasıyla ortaya çıkan lyme hastalığına ilişkin bu lyme hastalığı, antibiyotikle tedavi olabilirsin” diyor. İkna edince gidip bazı testler yapılıyor ve o kişi fazladan 23 yıla varan antibiyotik tedavisi alıyor. Geçenlerde bana bir hasta geldi. ABD’ye bu tür bir tedaviye dünya para ödeyerek gitmiş ve bir sonuç da ala (ALS) gibi bazı hastalıkların ne “umut tacirliği” mamış. Lyme tanısı Western blott tes deninin Lyme olduğunu iddia et yapıldığını belirtti. tiyle yapılıyor. Bu testte beş bandın da mekte ve antibiyotik tedavisi pozitif olması gerek. Bir bandın pozi ile bu hastalıkları tedavi edile tif olması lyme olduğunuz anlamına bileceğini söylemektedirler. İnsanlar gelmez. Lyme hastalığı tedavi edilmez binlerce dolar ödeyerek ya yurtdışı se kalp, nörolojik gibi bazı hastalıkla na tedaviye gidiyorlar ya da bu işi çıkabilen ve ülkemizde de nadir gö Belirtilerin gözle görülmesi nede ra yol açabilir. Ama her sinir hastalığı yaptığını iddia eden kişilere başvuru rülen bir hastalık” dedi. Hastalığın niyle hastalığın atlanmasının çok olan kişinin lyme ile ilişkilendirilme yorlar. Hem iyileşme olmuyor, hem yüzde 8090’ının deride gözle görü mümkün olmadığını, yüzde 10 gibi si mümkün değil. Neredeyse her MS gereksiz antibiyotik tedavisi alınıyor, len kızarıklıklar ve kabarıklar, iler küçük bir hasta grubunda hastalığın hastası lyme ile ilişkilendiriliyor. İd hem de almaları gereken tedavilerin leyen aşamalarda ise kalp, sinir sis belirtilerinin çok görülmediğini an dia edildiği gibi antibiyotik sonrası iyi den geri kalıyorlar” dedi. temi ve derinin etkilenmesiyle ilgi latan Ergönül, “Yapılan araştırmalar leşen böyle hastalar bugüne kadar gö Kalbi de etkileyebilir li belirtilerle kendini gösterdiğini, te ve yayınlar, ülkemizde bu tür hasta rülmemiştir. ABD ve Avrupa İnfeksidavisinin de mümkün olduğunu kay ların sayısının 2030 kadar olduğu yon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyo Aynı zamanda Türk Klinik Mikrobi deden Ergönül, şöyle devam etti: nu ortaya koymuş” dedi. loji Dernekleri bu konularda raporlar yoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği’nin de yönetim kuru “Hastalık ilk aşamada saptandığında 23 haftalık antibiyotik tedavisi ile Yurttaşlar dikkatli olsun yayınladı. Biz de KLİMİK Derneği olarak önümüzdeki günlerde raporumuzu lu üyesi olan Prof. Ergönül, bu konu iyileşebiliyor. Eğer tedavi edilmezse Hastalığın daha çok ABD’nin doğu bitirecek ve bakanlığımıza sunacağız. da hastaları ve hasta yakınlarını uyar aylar içinde eklem ağrıları, eklem so su, Orta Avrupa gibi nemli ve ormanlık Hastalarımız dünyada ve ülkemizde bu dı. Son 20 yıldır İstanbul’da görülen runları, artit bulguları olabiliyor. Yine yerlerde daha sık görüldüğünü kayde işten sorumlu, uzmanlık eğitimi olan, lyme vaka sayısının 10’u geçmeyece tedavi edilmezse kalp bulguları ortaya den Ergönül, özetle şunları kaydetti: halen aktif çalışan uzmanları ve ilgili ğini anımsatan Ergönül “Lyme, Borre çıkabiliyor. Hâlâ tedavi edilmezse, bir “Lyme hastalığına yol açan kenele dernekleri dinlesinler, yayınlarını oku lia burgdorferi adlı bakteriyi taşıyan sonraki aşamada nörolojik ve daha ile rin varlığı ülkemizde çok az. Ancak ül sunlar. Vatandaşlarımız kandırılma kenelerin insanları ısırmasıyla ortaya ri deri bulguları oluşabiliyor.” kemizde ve de dünyada, ne yazık ki sın, umut tacirliği yapılmasın.” 17VHSOeaarcvfeatamakşsı ‘Aşı yaptırmamak sakatlığa yol açabilir’ Çocukluk çağı aşıları hayati önem taşıyor Uzmanlar uyardı: Verem, Veremin kişinin bağışıklığının en zayıf anını kolluyor ve belirtilerine o zaman ortaya dikkat çıkıyor. Tüberküloz yani halk arasında bilinen adıyla ve terium tuberculosis” ismi verilen ve solunum yoluyla bula rem, kendisini fark ettirmeden şan bir basilin (mikrop) neden ilerleyen ve dünyada hâlâ en olduğu bir enfeksiyon hastalı çok ölüme sebep olan hasta ğı olduğunu anımsatarak “Yal lıklardan biri olarak biliniyor. nızca damlacık enfeksiyonuy Dünyada, yılda 8,5 milyona la bulaşır. Hasta olan kişi nor yakın insanın bu hastalığa ya mal konuşurken, öksürürken kalandığı, 2 milyona yakınının veya hapşırdığında ortama yaşamını yitirdiği; Dünya Sağ yayılan damlacıkların, solunum lık Örgütü’nün (WHO) verem yoluyla karşı taraftaki kişi ta hastalığı için “Acil Durum” ilan rafından alınması sonucunda ettiği belirtiliyor. Ülkemizde o kişi tüberküloz mikrobuy ise 2015 Verem Savaş Birimle la karşılaşmaktadır” dedi. Soy rine kayıtlı toplam tüberküloz sal, şöyle devam etti: hastasının 13 bine yakın oldu “Eğer vücut direnci yeter ğu belirtiliyor. 1 7 Ocak Ve liyse vücut o enfeksiyonu alır, rem Savaş Haftası kapsamın kendi bağışıklık sistemiyle o da Memorial Şişli Hastane mikrobu sınırlandırmaktadır. si Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Füsun Soy Bu belirtilere Fakat kişinin vücut direnci düşükse o zaman organlara sal sal, tüberküloz hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Sosyal, tüberkülozun “Mycobac dikkat! l Uzun süren kuru öksürük l Göğüs ağrıları l İştahsızlık l Akşamları yükselen ateş l Halsizlik l Kilo kaybı l İleri vakalarda nefes darlığı l Öksürükle ağızdan kan gelmesi dırır ve hastalık ortaya çıkmaktadır. Yaşlılar ve çocuklar vücut dirençleri daha düşük olduğu için hastalığa açıktır.” Çocukluk çağı aşılarının sağlıklı toplumun temelini oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Özgül Kısa, “Aşılama hastalıkların ortaya çıkışını engellemek, ölüm ve sakatlıkları önlemek için en etkili yollardan biri” dedi. Hastalık oluştuktan sonra yapılacak aşıların vücuda yararı olmadığını anlatan Altınbaş Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Temel Eczacılık Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Özgül Kısa, aşı nın en etkili, güvenli, ekonomik ve tıbbi yaklaşım olduğunu söyledi. Dünyada her yıl 5 yaşın altında 9 mil yon çocuğun öldüğünü, bunun yaklaşık 2,5 milyonu aşı ile önlenebilir hastalıklar nedeniyle olduğunu anımsatan Kısa, “Yeni aşılarla 1,5 milyon çocuğun daha ölmesi engellenebilecek tir. Eğer insanlar aşı olmazsa, boğmaca, çocuk felci ve kızamık gibi aşılamayla engellenen ve nadir görülen hastalıklar hızla tekrar ortaya çıkar” diye konuştu. Aşıların günümüz modern teknolojisi ile üretildiğine dikkat çeken Prof. Kısa, “Lisanslı bir aşı, kullanılması onaylanmadan önce pek çok aşamada titizlikle test edilmektedir. Aşılar hastalığa neden olmazlar tam tersine, aşılanmış kişiler doğal enfeksiyonlardan sonra ortaya çıkabilecek olası komplikasyon riskini taşımazlar” dedi. Kısa şöyle devam etti: “Bu hastalık mikrobun türüne göre hafif geçebileceği gibi, çocuğunuzun hastaneye yatmasına, sakat kalmasına ya da ölmesine bile neden olabilir.” l İSTANBUL Lösemili çocukları sevindirdiler İzmir’de lösemi tedavisi gören ve ilik nakli olmayı bekleyen 107 çocuk, Kan Ordusu Derneği’nin girişimiyle, ünlü isimlerin gönderdiği yeni yıl hediyeleriyle büyük mutluluk yaşadı. Çocuklara sık sık destek veren şarkıcı Derya Uluğ ile bağlantı kuran dernek yönetimi, Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk Hastanesi ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi onkoloji servislerinde tedavi gören 107 çocuğun hangi hediyenin kendilerini mutlu edeceği sorularına verdikleri yanıtlar doğrultusunda istekleri belirlendi. Ardından aralarında Beyazıt Öztürk, Cem Belevi, Buray, Ece Seçkin, Alişan, İlyas Yalçıntaş, Ediz, Aylin Coşkun, Simge Sağın, Arda Türegün, Caner Çalışır ve Kerimcan Durmaz’ın da bulunduğu ünlüler, Play Station’dan Barbie bebek evlerine, akülü arabalardan tablet ve akıllı telefonlara kadar çeşitli hediyeleri gönderdi. Nöbetçi eczaneyi bıçakla soydu Aydın’ın Acarlar Mahallesi’ndeki bir nöbetçi eczaneden bıçaklı gasp yapan saldırgan, güvenlik kameralarından tespit edilerek yakalandı. Zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre; içeride kimsenin bulunmadığı bir anda eczaneye elinde bıçakla gelen ve yü zünü kapüşonla kapatan G.K. (26) bıçağını eczane çalışanına doğrultarak tehditte bulundu. Gaspçının tehdidi üzerine eczane çalışanı yazar kasayı açtı. G.K., yazar kasadan paraları alıp hızla olay yerinden uzaklaştı. Olayla ilgili Asayiş Şube Müdürlüğü CinayetGasp Bü ro ekiplerince başlatılan çalışma sonucu güvenlik kamerasından tespit edilen G.K. yakalandı. Basit yaralama ve mala zarar verme suçlarından da arandığı belirlenen G.K., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. l AYDIN/İHA sağlık EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: EMİNE BİLGET Umut, demokrasi için direnmekte! Her insanın yapısı, karakteri, kişiliği farklıdır... Kimi insan, haksız, hukuksuz, adaletsiz söylem ve eylemler kendisine doğrudan dokunmadığı sürece, bunlara dikkat bile etmez... Sadece zarara uğradığı zaman, örneğin, aç ya da işsiz kaldığında veya suç işlemeden hapse düştüğünde olayı fark eder veya “bağırmaya başlar” ya da “kaderine küser” susar: “Bağırmaya başlamak” ya da “kaderine küsmek” ve susmak da insandan insana değişir... Genetik özellikler, toplumsal etkiler, aile, okul, arkadaş, mahalle çevresi, yaş, cinsiyet gibi faktörler, insanların haksız, hukuksuz, adaletsiz söylem ve eylemlere verdiği tepkilerin farklı olmasına yol açar. HHH Sevgili okurlarım, Din/Tarım toplumlarında insanlar vatandaş değil, kuldur, köledir ve kadercidir: İnsanlar ancak, toplumlar endüstrileştikçe, kentleştikçe, yani bireyler özgürleşerek kulluktan vatandaşlığa dönüştükçe “kendi kaderlerine hâkim olmaya” başlarlar! Demokrasi, kentleşme ve endüstrileşme çağında ortaya çıkan, insanların kendi kaderlerine hâkim olduğu, kendilerine hizmet edecek yöneticileri seçtiği ve seçilenlerin, başta ifade ve muhalefet özgürlüğü olmak kaydıyla, temel hak ve özgürlüklere uygun davrandıkları bir rejimdir. Demokrasinin sorunları, sandıktan çıkan, halka hizmet için seçilen hizmetkâr/yöneticilerin, kendi ceplerini doldurduğu, muhalefet ve ifade özgürlüklerini sınırladığı ve kısıtladığı, özetle halka hizmet etmek yerine zulmettiği, iktidarların yozlaştığı durumlarda ortaya çıkar! Demokratik rejim, iktidar yozlaşmasını önlemek için periyodik, şeffaf ve adil bir seçim sistemi öngörmüştür. Ama ne yazık ki, yoz hizmetkâr/yöneticiler ellerindeki iktidarı kullanarak, bu seçim sistemini de bozarlar. Seçilmiş iktidarların yozlaşmalarını engellemek için, Hitler örneğini yaşamış olan insanlık, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anayasa Mahkemeleri düzenini devreye sokmuştur. Peki, Anayasa Mahkemesi de devre dışı bırakılırsa Demokrasi kendini nasıl koruyabilir? Böyle durumlarda Demokrasiyi, ancak seçmen, demokratik olarak direnerek koruyacaktır! HHH Başta da belirttim; herkesin haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik karşısındaki tutum ve davranışları farklıdır: Kimisi anayasal ifade ve muhalefet hakkını sokak ve meydan gösterileriyle kullanır... Kimisi eğitime ve örgütlenmeye önem verir... Kimisi bildiri imzalar... Kimisi tek başına pasif olarak direnir. HHH Herkesin “günlük yaşamın normal akışı içinde” yapabileceği çok basit direniş biçimleri de vardır: (Unutmayalım, George Orwell’in dediği gibi “Evrensel yalan çağında gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir!”) Her durumda ve her vesileyle, kendisinin ve ailesinin kültürünü, yaşam biçimini korumak ve savunmak... Doğruluğu, dürüstlüğü, demokratlığı, ifade ve muhalefet özgürlüğünü başta medya olmak üzere herkes için en doğal hak olarak savunmak... Çocuklarını demokrat olarak yetiştirmek... Temel insan hak ve özgürlüklerini savunan kişilere, örgütlere, partilere, maddi manevi destek olmak... İktidar tetikçisi olmayan demokrat gazeteleri, dergileri satın almak, okumak... İktidar borazanı olmayan televizyon kanallarını seyretmek, radyoları dinlemek, bunlara maddi ve manevi destek olmak... Ve elbette seçimlerin adil ve şeffaf olması ve zalim iktidarlara oy verilmemesi için çalışmak! HHH Sevgili okurlarım, sakın bu önerilerimi küçümsemeyin ve hafife almayın; iktidardan şikâyet edenlerden kaçı bunlara uygun davranıyor, düşünün! Biliyorum, rehin alınmış bir Yüksek Seçim Kurulu, ve işlevsizleştirilmiş bir Anayasa Mahkemesi ile seçmenlerin demokrasiye sahip çıkması, adil ve şeffaf seçimlerin gerçekleştirilmesi çok zordur, ama imkânsız değildir: Bu halk en imkânsız göründüğü anda bağımsızlık savaşını kazanmış ve toplumuna çağ atlatmış bir halktır... Onu tekrar karanlığa mahkum etmek kolay olmaz! DİREN, DEMOKRAT AİLE... DİREN, ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ MEDYA... DİREN, TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER... DİREN, DEMOKRASİ! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle