Katalog

Pazartesi 29 Ocak 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 5 ‘Hadi canım sen ‘Koşulsuz ve eksiksiz demokrasi’ Konuşmasının sonunda Kılıçdaroğlu, Gençlik Kolları Genel Başkanlığı’na aday olan mevcut başkan Emre Yılmaz ile eski İstanbul Gençlik Kolları İl Başkanı Kenan Otlu’yu yanına çağırdı ve her ikisinin de kollarını havaya kaldırdı. Kılıçdaroğlu, “Biz koşulsuz, eksiği olmayan bir demokrasiyi savunuyoruz. Yarışan iki arkadaşa da başarılar diliyorum” dedi. de’ Kılıçdaroğlu, ‘Milliyetçiliği ayaklar altına alanlar bize ders veriyor. Askerimizin başına çuval geçirilirken neredeydiniz’ dedi. İnönü’nün sözüyle Erdoğan’a yanıt verdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Gençlik Kurultayı’nda konuştu. Osmanlı’nın yaptığı tarihsel hatalardan örnekler veren Kılıçdaroğlu, “Geçmişini bilmeyen geleceğini sağlıklı inşa edemez. Bunlar, bu güruh geçmişini bilmediği için geleceği inşa edemiyor” dedi. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Bize kahramanlık taslıyorlar. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Düne kadar her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alan adam bize milliyetçilik dersi veriyor. İnönü’nün lafıyla, hadi canım sen de” diye seslendi. CHP lideri Kılıçdaroğlu partsinin 15. Olağan Gençlik Kurultayı’nda konuştu. Gençler; Kılıçdaroğlu’nu beklerken “İzmir Marşı”, “Güzel Günler Göreceğiz” şarkılarını söyledi. Kılıçdaroğlu kürsüye “Hak, hukuk, adalet” ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarıyla çıktı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle: n Tarih bizim namus borcumuz: Bugünlerde Osmanlı’ya övgüler düzenlerin Cumhuriyeti kınadıklarını biliyoruz. Onlara tarih dersi vermek sizin ve benim namus borcumuzdur. Gençler, Osmanlı’nın neden battığını, cumhuriyetin nasıl kurulduğunu çok iyi bilecek. Hiçbir genç Atatürk’ün iki ilkesini asla unutmamalı. Birinci ilkesi; ‘özgürlük ve bağımsızlık benim karekterimdir.’ Bir ulus kendi bayrağının altında özgürce yaşayamazsa, ulus olamaz. Millet ve ulus olmanın birinci koşulu özgürlük ve bağımsızlıktır. n Geleceği inşa edemiyorlar: İkinci ilke şu; özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı ilelebet nasıl koruyacağız? Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça bağımsızlığımızı koruyamayız. Demek ki ikinci hedef; üreten Türkiye, güçlü ekonomi. Osmanlı battığında, 1 metre mil Gençlere öğüt ve talimat verdi n Çemberin dışına çıkın: 15 yıdır yurt sorununu çözemediler. Bizim sözümüz var en geç bir yıl içinde çözeceğiz. Sizden beklentim kendi bulunduğunuz çemberin dışına çıkacaksınız. CHP’li olmak önce Atatürk gibi düşünmek, geçmişi iyi tahlil edip geleceği inşa etmek demektir. Milyonlarca işsiz var ama Ankara’daki beylerin çocuklarının hiçbiri işsiz değil. Yeni doğan bebek vergi öder ama Ankara’daki beyler vergi ödememek için Man’da şirket kurar. Boş lafa herkesin karnı tok. Konuştuğu nuzda rakibiniz dahi “Bunlar bu işi biliyor” demeli. Bizim elimizde her türlü bilgi var. Okumak, analiz etmek sizin göreviniz. Toplumun dokularına gireceksiniz. Yoksulluk sizin kaderiniz değil diyeceksiniz. li demiryolu yoktu. Osmanlı’nın parasını basacak milli bankası yoktu. Övgüler düzüyorlar. Osmanlı’nın silahı yoktu, ordularını başkaları yönetiyordu. Toplu iğne üretemiyorlardı. Okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 8, kadınlarda binde 8 idi. Atatürk’ün hangi koşullarda cumhuriyeti kurduğunu hepinizin bilmesi lazım. O zor koşullarda borcunu ödedi, Türkiye’yi demir ağlarla ördü, Merkez Bankası’nı kurarak kendi milli paramıza sahip olduk. İzmir’de İktisat Kongresi topladı, Çocuk Esirgeme Kurumu’nu kurdu, uçak fabrikasının temelini attı. 1940’larda Türkye, uçak ihraç eden bir ülkeydi. Haliç’te kendi denizaltını yapıyordu. Kırıkkale’de MakineKimya kuruldu, kendi silahlarımızı üretmeye başladık. Geçmişini bilmeyen geleceğini sağlıklı inşa edemez. Bunlar, bu güruh geçmişini bilmediği için geleceği inşa edemiyor. n Cumhuriyetle millet olduk: Cumhuriyeti kurduk, Osmanlı’da millet mi vardı? Millet kavramı cumhuriyetle birlikte oldu. Kimse Saray’ın, padişahın kulu kölesi olmadı. Cumhuriyet kurulmasaydı sizlerin hiçbiri bu salonda olmayacaktı. Anadolu’nun kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünde doğan Kılıçdaroğlu, genel başkan olamazdı. Bize kahramanlık taslıyorlar. Gerçekleri bilmeniz lazım. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Düne kadar her türlü milliyetçiliği ayaklar altı na alan adam bize milliyetçilik dersi veriyor. İnönü’nün lafıyla ‘hadi canım sen de.’ n Barışın arkasında durdular: Bu ülkenin çok ciddi sorunları var. Geldiğimiz nokta, hangi alana bakarsanız bakın iç politikaya, dış politikaya... Tarihinde ilk kez Türkiye Cumhuriyeti bu kadar yalnızlaşıyor. Tüm komşularıyla ve dünyayla kavgalı. Oysa Atatürk ve arkadaşları savaş meydanlarından gelmişti. Filistin’de, Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Maraş’ta, Antep’te onlar vardı. Onlar “Savaş, zorunlu olmadıkça cinayettir” dediler ve her şeyden önce “Yurtta ve dünyada barış” dediler. Savaşın acımasızlığına tanık olanlar barışın arkasında kapı gibi durdular. n Çuval geçirilirken nerdeydiler: Düne kadar Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçilirken bu kahramanlık edebiyatı yapanlar neredeydi? Unuttuğumuzu mu sanıyorlar. Söylenecek çok sözümüz var ama bu ülkenin geleceği için güzel şeyler söymeliyiz. Kimse unutmasın, bu topraklarda en güçlü olanlar bizleriz. Çünkü bizler insan haklarını, demokrasiyi, düşünce özgürlüğünü, eşit yurttaşlığı savunuyoruz. Doğu batı, kuzey güney, kimlik ayrımı yapmadan herkese insanca davranıyor ve herkesi kucaklıyoruz. Bu bizim temel felsefemiz. Bu Atatürk’ün de felsefesi. n Sınırlarımız kanla çizildi: Üniversite hocalarının kapının önü ne konduğu, gazetecilerin, milletvekillerinin hapse atıldığı, kadın erkek eşitliğinin tanınmadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Bugün hepimiz tek tek demokrasi mücadelesi yapmak, insan haklarını savunmak, cumhuriyete sahip çıkmak zorundayız. Bizim devletimizin sınırları pergelle çizilmedi, sınırlarımızı emperyalist güçler belirlemedi. Bizim devletimizin sınırlarını kan dökerek, mücadele ederek belirledik. n Bedeli onlara ödeteceğiz: Bü ülkenin nüfsunun yarısı 30’un altında. Gençlerin bir kesiminde geleceği yurtdışında arayanları ve umutsuzluğu görüyoruz. Sizlerden isteğim; Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni her hafta okuyacaksınız. Bursa Nutku’nu da okuyacaksınız. Cumhuriyete, demokrasiye kim ihanet ederse kapı gibi, aslanlar gibi onların önünde durmak bizim namus borcumuzdur. Dikta ve baskı yönetimlerine karşı mücadele kolay değildir. Her mücadelenin bir bedeli vardır, o bedeli onlara ödeteceğiz. n Adalet yok: Bu ülkede adalet yok. Kimse adaletten söz etmesin. Yargı siyasi otorite tarafından teslim alınmış durumda. Yargı hukukun üstünlüğü ve vicdanına göre karar vermiyor. Saray’dan talimat bekliyor. Devreye giren avukatları çok iyi biliyorum. Onların da ismini açıklayacağız. Hangi avukatların kimlerin temsilcisi olarak nereye gittiğini çok iyi biliyoruz. l ANKARA / Cumhuriyet CHP’Lİ ÇAKIRÖZER: Bireysel silahlanma kaygı verici durumda CHP’li Utku Çakırözer, 2017 yı lında yaşanan silahlı olay sayısının bir önce ki yıla göre yüzde 28, son üç yıla bakıldığın da ise yüzde 61 arttığı nı belirterek, ortaya çı kan rakamların ürkütü cü ve kaygı verici olduğunu söyledi. Konuyu Utku Çakırözer Meclis gündemine taşıyan Çakırözer, ruh satlı ve ruhsatsız bireysel silahlanmanın ya ratacağı toplumsal tehlikelerin araştırılma sı ve bireysel silahlanmanın azaltılması için Meclis araştırması istedi. Bireysel silahlanmayla ilgili artışın durdu rulamadığı, başlatılan kampanyalara karşın bireysel silahlanmayı önleyici hiçbir çalış ma yapılmadığına ilişkin açıklamaları anım satan Çakırözer, “Umut Vakfı’nın verileri ne göre, 2017 yılındaki silahlı olay sayısı nın bir önceki yıla göre yüzde 28, son üç yı la bakıldığında ise yaklaşık yüzde 61 artmış durumda. 15 Temmuz darbe girişiminin ar dından AKP hükümetine yakın isimlerden bireysel silahlanmayı teşvik edici açıklama ların ortaya çıkan silahlanmada önemli et kisi olduğu yönünde yapılan yorumlara da dikkat çeken Çakırözer, “Bu algıya dikkat çekmek lazım. Siyasetçilerin, devletin te pesindekilerin halkı silahlanmaya teşvik et memesi gerekir” ifadelerini kullandı. Çakırözer, son dönem ortaya çıkan ra kamların ürkütücü ve kaygı verici olduğu nun altını çizdi. l ANKARA / Cumhuriyet CHP’DEN ERDOĞAN’A YANIT ‘Ulusal güvenlik’ dedik, çıldırdı’ CHP Grup Başkanvekili Engin Al tay, “Ulan ahlaksız sen sıcak yatağında ya tarken o ÖSO’lar be nim Mehmedimle be raber senin kol ka nat gerdiğin teröristle ri yok ediyorlar” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Ulusal gü Engin Altay venlik’ dedik, ‘birlik’ dedik, TSK için dua et tik. Erdoğan çıldırdı” yanıtını verdi. Altay, Meclis’in önünde açıklama yaptı. Altay; kendisinin “ÖSO’nun ağırlıklı olarak El Kaide uzantılı cihatçı örgütlerden topar lanan bir birlik olduğu” yönündeki sözleri ne karşılık veren Erdoğan’a tepki gösterdi. Altay, “Cumhurbaşkanı’nın son günlerde ki söylem ve eylemleri, Türkiye’nin selame ti ve esenliği bakımından, ulusal birliğimiz açısından büyük sorunların habercisidir. Af rin operasyonu başladığı zaman, ‘ulusal gü venlik’ dedik, ‘birlik’ dedik, TSK için dua et tik, ‘Sınırlarımızı her türlü terör tehdidinden arındırın’ dedik. Erdoğan, rahatsız oldu, çıl dırdı. Devletin en tepesindeki siyasetçi ge rilimden, kutuplaşmadan, kamplaşmadan besleniyorsa o bir siyasi ahlaksızdır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Diktatörlüğü durdurabiliriz’ Dilşat Aktaş ve Nuri Günay’ın eş genel başkan seçildiği Halkevleri Genel Kurulu’nda ‘Eşitliğe, demokrasiye, barışa inananlar bu ülkeye baharı getirecek’ mesajı verildi Halkevleri Olağanüstü Genel Kurulu, “Diktatörlüğü durdurabiliriz! Bu memleket bizim!” sloganı ile toplandı. Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, “Savaşa karşı duramayan diktatörlüğü durduramaz” dedi. Yönetime aday olarak tek listenin oylamaya sunulduğu Genel Kurul’da Dilşat Aktaş ve Nuri Günay eş genel başkan seçildi. Halkevleri’nin Olağanüstü Genel Kurulu Ankara’da bir otelde düzenlendi. Halkevleri Genel Başkanı Ersoy, “En önemli gündemimiz tek adam rejimi, onun bu ülkenin başına açtığı ve açacağı daha büyük belalar. O bir diktatörlük sevdalısı. Neden savaş çıkartıldığını biliyoruz. Bu savaş 2019 sürecinin aynasıdır. Savaş değirmenine su taşımak, diktatörlük inşasına su taşımaktır. Bu savaş, tek adamın, ülkeyi kendi kişisel varlığına indirgeyip kendi iktidarını koruma kavgasını “milli dava” olarak sunmasına hizmet etmektedir. İktidarı zayıfladığı anda onu güçlendirmektedir. Savaşa karşı duramayan diktatörlüğü durduramaz, barışı inkâr eden güç, diktatörlükle mücadele edemez. Cihatçı çetelerle birlikte, Diyanet’in savaş fetvalarıyla yürütülen bir savaşın arkasında durursanız, laikliği savunamazsınız. Kurtuluş soldadır. 2019 bugündür. Gericilik, neoliberalizm, faşizm ve kadın düşmanlığı VELİ SAÇILIK: YÜKSEL CESARETTİR Veli Saçılık konuşmasında, “Nuriye ve Semih yaşayacağı, gülüşleri solmayacağı için mutluyum. Elinde bir limonla zulme karşı direnenler mi yoksa bizlere tüfeklerle, gazlarla saldıranlar mı? Ben Metin Lokumcu olmayı tercih ettim. Yüksel cesarettir. Demirtaş’ın da dediği gibi cesaret de bulaşıcıdır. İnsan Hakları Anıtı tutuklu, biz işimizi arama mücadelesine devam edeceğiz. Bu memleket bizim ve biz sizi durdurabiliriz” dedi. üzerinden yükselen diktatörlüğe karşı mücadelemiz, yeni bir ülkeyi kurma iddiamızdır. Eşitlik, özgürlük, laiklik, yurtseverlik ve barış ilkeleri ile bu memleketi yeniden kurmanın zamanıdır. Yeni bir siyaset, yeni bir örgüt, yeni bir memleket kuracağız” dedi. ‘Adalet diyenler kazanacak’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Metroda, kahvelerde laik liği anlatan; Saray’ın önüne dikilen Halkevcileri selamlıyorum. Hak, hukuk, adalet diyenler kazanacak!” dedi. Ağbaba, 16 Nisan sürecinde ve Adalet Yürüyüşü’nde yaşanan mücadelede ortaklaşma deneyimini anımsattı ve önümüzdeki süreçte de ortak mücadele etmek gerektiğini vurguladı. HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de “Siyasi soykırım operasyonuna rağmen direnmeye devam eden tu tuklu Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel ve Selahattin Demirtaş’ın selamlarını getirdim. Demokrasi söyleminin yanında duranların Kürt sözcüğünden kaçınmaması gerekir. Eşitliğe, demokrasiye, barışa inananlar bu ülkeye baharı getirecek” diye konuştu. ‘Ülkeyi yeniden kuracağız’ DİSK Genel Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu ise Rosa Luxemburg’un “Ya sosyalizm ya barbarlık” sözüyle başladığı konuşmasında “Eşitlik, özgürlük, laiklik ilkeleriyle bu ülkeyi yeniden kurma zamanıdır” dedi. Öğrenci Kolektifleri’nden Tuana Uğuz, “Saray savaş, gençlik barış istiyor” dedikleri için İzmir’de gözaltına alındıklarını ve gözaltından çıkıp geldiklerini belirterek, “Diktatörlüğü durdurabiliriz diyenlerin tarafı hiçbir zaman korkunun tarafı olmadı. Bugün Devrimci Gençlik’in ödevi üniversitede özgürlüğü, bilimi, laikliği, barışı savunmaktır” dedi. “Savaşa hayır, gençlik barış istiyor” demeye devam edeceklerini belirten Uğuz, “Ferman devletin üniversiteler bizimdir” sloganını tozlu raflardan indirmenin vaktidir. Ferman Saray’ın, üniversiteler de memleket de bizimdir” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet CHP İl Kadın Kolları seçimleri yapıldı. ‘Şeriat andı’ özel yaşammış CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş “Meclis Başkanı Kahraman, okullarda yasadışı okutulan şeriat andına ilişkin sorumuzu komik bir gerekçeyle geri gönderdi” dedi CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı seçimlerini izlemek üzere önceki gün Beşiktaş’taki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’ne giden Yarkadaş, AKP’nin kadınların kazanılmış haklarına karşı açtığı savaşın tüm alanlarda sürdüğünü söyledi. Bir süre önce medyaya yansıyan ve okullarda yasadışı bir şekilde okutulduğu ortaya çıkan “Şeriat Yemini”nin de bu uygulamalardan biri olduğunu anımsatan Yarkadaş, şöyle devam etti: “TBMM Başkanı İsmail Kahraman, okullarda okutulan bu yemini sorduğum önergeyi bu sabah (dün) ‘Bunlar özel yaşama ilişkindir, özel yaşama ilişkin soru soramazsınız’ diyerek geri gönderdi. Meclis Başkanı, kamusal bir alan olan okullardaki yasadışı uygulamaların üzerini örtmeye çalışıyor. Şeriat Andı’na her koşulda karşı çıkacağız, çocukları anti laik bir öğretim düzenine teslim etmeyeceğiz.” Yarkadaş, daha sonra da Enis Berberoğlu’nu da Maltepe Cezaevi’nde ziyaret etti. l İSTANBUL/ Cumhuriyet C MY B