18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 23 Ocak 2018 6 ‘Zeytin Dalı’ gözaltıları haber TASARIM: EMİNE BİLGET Afrin Operasyonu’nu sosyal medyada eleştirenler gözaltına alındı. Aralarında HDP’li vekillerin de olduğu onlarca kişi hakkında ise soruşturma başlatıldı TSK’nin düzenlediği Afrin harekâtının 3. gününde, gerilim yurtiçinde de kendisini FOTOĞRAFLAR: KKTC YENİ DÜZEN GAZETESİ eylem yasakları, gözaltı ve soruştur malar olarak gösterdi. Dün operasyo nu sosyal medya üzerinden eleştiren 24 kişi gözaltına alındı. Afrin nede niyle hakkında soruşturma açılan ki şi sayısı da tırmandı. HDP’li vekiller Nadir Yıldırım ve Ay han Bilgen’in ardından HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü hakkında da Afrin tweet’leri dolayısıyla soruştur ma açıldı. HDP’li vekil Önlü hakkın da TCK’nin 301. maddesi uyarınca açı lan soruşturmanın ardından Afrin ne deniyle soruşturmaya maruz kalan ki şi sayısı 57’ye yükseldi. ‘Barış talep etmek suç mu?’ Konuya ilişkin TBMM’de dün bir basın toplantısı düzenleyen HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, “Barış talep etmek, sosyal medya kullanmak ne zamandan beri ‘teröre destek’ oldu? Bugün sadece Diyarbakır’da sosyal medyada barış talep eden paylaşımlar sebebiyle onlarca kişi gözaltına alındı” diye tepki gösterdi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, 21 Ocak’ta Afrin’e yönelik harekâtı protesto etmek amacıyla düzenlenen basın açıklamasına müdahale eden polise tepki gösterdiği ve bir televizyon programında yaptığı açıklamalar nedeniyle açılan soruşturma kapsamında Diyarbakır’da gözaltına alındı. Mardin’de, HDP Nusaybin İlçe Eşbaşkanı Ferhat Kut, düzenlediği basın toplantısında Zeytin Dalı Harekâtı’na dair açıklamalarından dolayı “terör örgütü propagandası” yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı. KKTC’de gazete baskını KKTC’nin muhalif gazetelerinden Afrika gazetesi, Afrin manşeti nedeniyle saldırıya uğradı. Operasyonun ilk gününde ‘Türkiye’den bir işgal harekâtı daha’  manşeti atan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “KKTC’de bir pespaye gazete, ahlaksızca bugün bir başlık atmış. KKTC’li kardeşlerimin özellikle böyle bir duruşu sergilemek suretiyle KKTC’de gereken cevabı onlara vermeleri lazım” diye tepki gösterdiği gazete binası önünde dün sabah saatlerinde kalabalık bir grup, ellerindeki Türk ve KKTC bayraklarıyla bina önünde toplandı. Bina önünde slogan atıp, gazete yakan grup hızını alamayınca bina yı taşlamaya başladı. Göstericilerden bazıları binaya tırmanarak gazetenin tabelasını söküp aşağıya attı, yerine bayrak astı. Bazı kişiler ofise girerek gazetenin eşyalarına zarar verdi. Ofiste kimsenin bulunmaması olası can kaybını ve yaralanmaları önledi. Tekbir getiren göstericilerden bazıları binanın çatısına çıkıp bayrak açtı. AKP’li başkan bu paylaşımı savundu Yazarın evine baskın Diyarbakır’da, Afrin operasyonu ile ilgili sosyal medya paylaşımlarına ilişkin başlatılan soruşturmada yazar Nurcan Baysal gözaltına alındı. Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, eşi Nurcan Baysal’ın gözaltına alınarak Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldüğü söyledi. Yine Diyarbakır’da HDP Bismil İlçe Başkanı Refai Baran önceki gece gözaltına alındı. Hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan ve yurtdışında olduğu belirtilen gazeteci İsmail Eskin hakkında, Afrin paylaşımları nedeniyle tutuklama kararı verildi. Ankara’da Afrin harekâtı aleyhine sosyal medya paylaşımında bulundukları iddiasıyla bazı HDP’liler ve gazetecilerin evlerinde arama yapıldı. Artı Gerçek Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş ve Mezopotamya Ajansı muhabiri Hayri Demir gözaltına alındı. Öte yandan, Ankara Valiliği, kent genelinde bütün protesto, konser, basın açıklaması ve etkinliklerin protesto eylemleri düzenlenebileceği gerekçesiyle izne bağlandığını duyurdu. Bilal Erdoğan’ın fotoğrafına tepki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın önceki gün Afrin harekâtında kullanıldığı iddia edilen İnsansız Hava Araçları (İHA) Kumanda Merkezi’nde olduğunu gösteren fotoğraflarına paylaşılması, sosyal medyada tepki çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı, İHA’ları üreten firmanın sahibi Selçuk Bayraktar tarafından Twitter’da “İlk kez Zeytin Dalı Harekâtı’nda kullanılan yeni geliştirdiğimiz teknolojiler ile milli İHA’larımız Afrin’de görev başında. Tek nik ekibimizle birlikte TSK’mize destek olmak maksadıyla sahadayız” diyerek paylaştığı fotoğrafa tepki verenler arasında tiyatro sanatçısı Emre Kınay da vardı. Tepki gösterenlerin çoğunluğu Bilal Erdoğan’ın askerlik bile yapmadığını hatırlatırken, Kınay, şu yorumu yaptı: “İnanılır gibi değil! Bundan sonra kim seçilirse ailesinde yetkin olan olmayan aynı soyadı taşıyan herkes başkanla aynı haklara sahip mi olacak? Askeri kontrol merkezinde, eğitimi bilgisi ne olursa olsun, sıfatı Cumhurbaşkanı’nın oğlu olan birinin ne işi var?” Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde AKP İlçe Başkanı Recep Demirel’in, Afrin operasyonuna ‘destek olmak için’ sosyal medyada paylaştığı iki tüfekli pozu sosyal medyada büyük tepki gördü. Tepkiler üzerine Karamürsel Haber’den Ercan Buber’in “Neden böyle bir fotoğraf çektirdiniz?” sorusunu yanıtlayan Demirel, “Reisin çağrısına bakar, koşa koşa gideriz” diye cevap verdi. BİR GARİP DESTEK İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, TSK’ye yolladığı destek mektubunda, “Tıp fakültelerindeki doktorlarımız, sahip oldukları deneyimleriyle bölgede verilebilecek her türlü sağlık görevinde Türk askerinin yanında yer almaya hazırdır” ifadelerini kullandı. l İHA Dış basının gözü Afrin’de Afrin operasyonu, dünya basınının gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Genel yorum, ABDTürkiye ilişkileri açısından zor bir dönemin kapıda olduğu yönünde l Guardian gazetesi yazarı Simon Tisdall, Türkiye’nin Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı’nı değerlendirdiği yazısında, “Türkiye’nin inatçı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Rusya, ABD ve Beşar Esad rejimine rağmen Suriyeli Kürtlere karşı kesin bir zafere oynuyor. Ancak bu riskli kumar, hızla ters tepebilir” yorumunu yaptı. Yazıda “Erdoğan’ın en büyük sorununun büyük aktörlerin kendisini desteklemiyor olması” vurgusu yapıldı. l Independent’ın Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn ise “ABD hiçbir zaman Afrin’de askeri varlığı olmadığını, o bölgenin Rusya’nın denetim alanına girdiğini, Afrin’de Rus askeri danışmanların bulunduğunu söyledi. Ancak ne olursa olsun, Afrin’in düşmesi, ABD’nin Kürtleri savunmak istemediğinin ya da savunacak durumda olmadığının bir sinyali olacak algılanacaktır. Krizi yaratan da ABD’nin Suriye’nin kuzeyindeki durumu hafife alması oldu” ifadelerini kullandı. l ABD’nin Wall Street Journal gazetesindeki analizde ise “ABD’nin Afrin’de TSK ve müttefikleriyle çatışan Kürtlere direkt destek sunmasa da, Türkiye’nin operasyonunun IŞİD’le mücadelede kendilerine yardım eden Kürt güçlerini dağıtmasından endişe duyuyor ve bu nedenle YPG’ye destek gönderme konusu yeniden gündemde. Washington yönetimi, özellikle Türkiye ordusunun Mınbiç’e ilerleme Beyaz Saray Sözcüsü: Türkiye ölçülü olmalı Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, “Türkiye’yi, askeri eylemlerinde ve açıklamalarında itidal sergilemeye ve askeri operasyonlarının kapsam ve zaman bakımından sınırlı olduğundan emin olmaya çağırıyoruz” dedi. Sanders, ABD’nin sorunun çözümü için diplomatik yolları aramaya devam ettiğini söyledi. Tüm tarafları IŞİD’i yenme, gerilimi azaltma, Suriye’deki krizi çözme ve sivilleri koruma üzerinde odaklanmaya çağıran Sanders, “Türkiye’nin güvenlik alanındaki meşru endişelerini ciddiye alıyoruz ve Türkiye’yle çalışmalara bağlıyız” diye ekledi. l Haber Merkezi sinden endişe ediyor” dendi. l Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde ise “Suriye’ye yapılan müdahale nedeniyle Washington ile Ankara’nın araları açılırsa, bu Moskova’nın işine gelir. Kürtler açısından ise yüz yıldır devam eden durum değişmez. Büyük devletler aralarındaki husumet ve stratejik anlaşmazlıkların faturasını Kürtlere çıkartıyorlar. Erdoğan’ın müdahalesi IŞİD ile mücadeleye de zarar verecektir” diye yazıldı. l Dış Haberler Hatay’ın Hassa kırsalında konuşlanan ÖSO militanları, Afrin’e doğru destek için yola çıktı. l DHA Ruslar pür dikkat l Rus Kommersant gazetesi, Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi’nden Kirill Semyonov’un “Türkiye’nin Afrin’deki operasyonu için Türk Hava Kuvvetleri’nin Suriye hava sahasını kullanması sadece Türkiye’nin Rusya ile anlaşmasının sonucu olabilir. Moskova’nın Kürtlere hiçbir borcu yok” yorumuna yer verdi. l Izvestia gazetesi ise siyasi analist Vyacheslav Matuzov’un “ABD Kürtleri kullanarak Ankara’yı kışkırtmak için her şeyi yaptı” ifadelerini büyüttü. l Nezavisimaya Gazeta de aske ri uzmanı General Yuri Netkachev’un “Kürtler RusyaTürkiye gaz anlaşmasında değersiz paraya dönüştü. Türk ordusunun harekâtı ancak Rusya’nın sessiz onayıyla gerçekleşebilirdi. Rusya’nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı Türk ordusunun PYD’yi hedefleyen askeri eylemlerinden uzak durması için ikna etmiş olması dışlanamaz” ifadelerine yer verdi. ‘Suriye topraklarında gözümüz yok’, mu? Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı “Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz, topraklarında gözümüz yok” diyor. Günümüzde bir ülkeden toprak “çalmak” mümkün değil. Eğer bir ülkeye girerseniz askerinizle, anlaşmalara uygun bir çağrı yoksa, bu kesin “işgalci güç” olur. Ama burada özel durum var, uluslararası kararlara, terör örgütü PKK neden gösterilerek bir gönderme yapılıyor. Suriye’den tek karış toprak alamaz Türkiye. Böyle bir şeyi düşündüklerini hiç sanmıyorum. Ama başka bir nokta var: Suriye’de “Türkiye’ye bağlı” yönetimler kurmak. Biliyorsunuz Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adındaki Esad muhaliflerinden bir grup, iki yıl önceye kadar Şam’da yönetimi devralacak siyasiaskeri kuruluş olarak desteklenmiş, ABD ile birlikte eğitdonat programına sokulmuş, ABD bu programın iflasını ilan ederek çekilmişti. Ama Türkiye eğitimlerini sürdürdü. Fırat ve Afrin operasyonlarına bunlar da katılıyor. Art niyetli abartık sayılar İktidar yanlısı bazı konuşmacılar, TV’lerde mesela Afrin operasyonuna katılan 5 bin kişiyi aşkın ÖSO güçleri olduğunu sallıyor. Dahası, neredeyse operasyonu ÖSO’ya yaptıracak! Ama niyeti farklı, ortaya attıkları sorudan anlıyorsunuz: Peki bu operasyonlara destek verenlerin gelecekte Suriye’de durumları, rolleri ne olacak? Amaç Suriye yönetiminde bunlara pay verdirmek.. Veya bulundukları bölgede derebeylik bahşetmek: Savaştı, payını alacak!! Bu tamamen art niyettir. Utanılacak cinsten... Ülkeyi yönetenler ÖSO’yu niye besleyip ayakta tutuyor? Suriye’de müdahalelerde kullanmak için. Bu öncelikle kesin bir ülkenin içişlerine karışmaktır ve meşru yönü yoktur. ABD de benzerini yapıyor ve PKK’yi kullanıyor; kıyameti koparıyoruz. Başkası yaparsa kötü, biz yaparsak iyi, olabilir mi? Bu gücü, Suriye’nin üniter birliğini yeniden kurması, toprak bütünlüğünü sağlaması için destekliyorsan, ne âlâ! Bazılarınız, iyi niyetten öleceksin, diye söyleniyor olabilir! ÖSO’lara pay... Hayır, iktidar yanlısı, onlara hukuki vb. statü kazandırmak gerekir diyor, “Esad rejimine karşı”. Sadece ÖSO değil, özellikle İdlib’de konuşlanmış, köktendincilikten ve terör örgütü olmaktan sabıkalı pek çok örgüt de sayılıp dökülüyor bu arada. Heyet Tahrir el Şam, El Kaide’den ayrılma; Ahrar’uş Şam... Bunlar birkaç ay önce birbirlerini öldürüyordu. IŞİD’e de bir şeyler verin bari! Şam ve Rusya İdlib’de savaş ağalarını dağıtacak gibi gözüküyor. Afrin anlaşmasının ardında büyük olasılıkla bu da var. (Rusya Soçi’ye Kürtlerin de katılacağını açıkladı! Moskova’dan Afrin izninin bir maddesi daha!) Suriye topraklarında gözümüz yok, açıklamasının dürüst anlamı, ülkenin toprak bütünlüğüne, üniter birliğine saygıdır. Ama gelin görün ki Şam, IŞİD dışında da silahlı örgütlerin işgali altındaki topraklarını da kurtarmak için savaşıyor. Yarın ÖSO’nun yönetiminde olacak toprakları da ülke bütünlüğüne katacak, o zaman ne diyeceksiniz, TSK’yi mi devreye sokacaksınız? Kendi ülkene yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapamazsın. Gün gelir, devran döner, bunun hesabı önüne konur. Ülkenin zayıflıklarından yararlanma sadece bir orman kanunudur. Türkiye’nin en büyük yararı, Suriye’nin birliğidir. Suriye’nin yönetim biçimine ülke karar verir. Ama iktidar yandaşlarının “ÖSO MÖSO ne olacak” sorusunun ardında, Ankara’yı görüyoruz. Ankara’nın egemenleri geçici, bugün var yarın yoklar. Türkiye’ye ileride faturası çıkacak uluslararası yanlış politikalara sapmamalı. Fatura çok! Ama diyeceksiniz ki bu iktidarın geride bırakacağı faturalar o kadar çok ki! Mesela: Osmangazi Köprüsü’nde araç geçiş hedefleri tutmayınca, Hazine’ye sadece 1 yıllık maliyet 1.4 milyar TL oldu... Hesaplanan 6.1 milyon araç geçmedi.. Yani biz ödeyeceğiz; ülke gelirlerinden oluşan Hazine’ye bu faturayı çıkartan bu iktidar! Köprü yapım maliyeti dünyada görülmemiş yükseklikte! 6.9 milyar dolar! Bu yılın ilk 50 gününde de araç geçişlerinde 1.330.389 açık var. İnşaatçılar, siyasiler, işten nemalananlar, Hazine’mize büyük bir hortum bağlamış durumdalar! Bu ve benzeri sorularla birlikte, Suriye’nin faturası ne olacak, sorusu açık ve demokratik toplumlarda sorulur ve yanıtı istenir. Fakat yanıtın ezer geçeriz olacağından şüphesi olan mı var?! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle