18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Salı 23 Ocak 2018 Ahmet Kırkavak ile söyleşi ve okuma etkinliği “Özgürlük Şarkısı” adlı ilk öykü kitabıyla ses getiren ve 2017’nin dikkat çeken isimleri arasına giren Ahmet Kırkavak bu akşam Penguen Kültür’de okurlarıyla bir araya gelecek. Kırkavak, İthaki Yayınları tarafından düzenle nen etkinlikte okurlarıyla sohbet edecek ve ardından belgeselci Haşmet Topaloğlu “Özgürlük Şarkısı”ndan öyküler okuyacak. Kadıköy, Bahariye’deki Penguen Kültür’de düzenlenen etkinliğin başlangıç saati ise 19.30. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] 15 Ankara’da ‘Sadece Diktatör’ yasağı... Barış Atay’ın Kadıköy’de sahnelenmesi yasaklanan “Sadece Diktatör” adlı oyununun Ankara’da oynanması valilik tarafından süresiz olarak yasaklandı Kadıköy’de yasaklanan ‘Sadece Diktatör’ isimli tiyatro oyunu Ankara’da süresiz olarak yasaklandı. Yasak kararına tepki gösteren oyuncu Barış Atay, kişisel Twitter hesabından Ankara Valiliği’ni etiketleyerek, “”Yasaklamışsınız da o yasak olmamış. Neyi, niçin yaptığınızdan o kadar haberiniz yok ki “geçen yıl oynadığım” temsili bu yıl oynayacağımı sanıp yasaklamışsınız. Sizi acar, çılgın dedektifler sizi :)” yorumunda bulundu. Valilik kararında, yasaklamaya gerekçe olarak ‘huzur ve güvenliğin sağlanması’ gösterilirken şu ifadelere yer verildi: “Sadece Diktatör adlı tiyatro organizasyonu, Barış Atay isimli şahıs ile çeşitli kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri organizesinde ilimizin muhtelif yerlerinde, salonlarında yapılacak birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıkları içeren tiyatro, panel, söyleşi, sinema, sinevizyon, sergi vb. eylem ve etkinlikler, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/c maddesine göre ilimiz sınırları içerisinde hu zur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyet kamu esenliğinin sağlanması amacıyla, 2911 sayılı Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17’nci maddesi ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 11/fh maddesi hükümleri doğrultusunda Ankara Valiliğince süresiz olarak yasaklanmıştır.” Yasak kararının ardından kişisel Twitter hesabından paylaşım yapan Atay, Ankara Valiliği’ni etiketleyerek, “Yasaklamışsınız da o yasak olmamış. Neyi, niçin yaptığınızdan o kadar haberiniz yok ki “geçen yıl oynadığım” temsili bu yıl oynayacağımı sanıp yasaklamışsınız. Sizi acar, çılgın dedektifler sizi :) Nispet yapar gibi olmasın da hem de matinesuare oynadım o gün :) Yani geçen yıl. 28 Ocak 2017’de :)” Oyuncu Barış Atay, oyunun son olarak Ankara’da yasaklanmasının ardınadan Oyuncular Sendikası Başkanı olan Demet Akbağ’ın sessizliğine de isyan etti. Yurt çapında getirilen TEB’den açıklama Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) bir bildiri yayımlayarak kamuoyuna seslendi. Bildiride şu ifadelere yer verildi: “Yaşamı anlamlandırmak adına en önemli sağaltım araçlarından biri olan tiyatronun bilinçlendiren, bellek tazeleten, arındıran, uyandıran, eleştirel düşünmeye sevk eden etkilerinden tedirgin olup, sansür, işten uzaklaştırma, ödenekleri kesme, hedef gösterme, ötekileştirme ve son olarak oyun yasaklamaya kadar varan uygulamalar rahatsız edici boyuttan çıkıp uygar yaşamı tehdit edici bir noktaya gelmiştir. Bir arada barış içinde, sevgiyle ve sanatla dün yayı anlamlandırma, değiştirme, güzelleştirme çabasına gelen bu tepeden inmeci müdahalelerden güç alan kimi odakların sosyal medya hesaplarından yansıyan tehditkâr söylemleri çoksesliliğin, demokrasi kültürünün olmadığı yer ve zamanda hayatımızın nasıl çoraklaşacağının örneklerini göstermektedir. Bu nedenle, fikirlerin özgürce söylenmesinden kimseye zarar gelmeyeceğini, ancak böylelikle birbirimizi anlayıp gelişeceğimizi, ortak akılda buluşabileceğimizi tekrar ifade ediyor, sanatın dönüştürücü, sağaltıcı gücüne olan inancımızı yüksek sesle haykırıyoruz.” engelleme ve yasaklara şu ana kadar her hangi bir tepki göstermeyen Demet Akbağ’ı kişisel Twitter hesabından etiketleyen Atay, “Bugün; Ankara valiliği, oynadığım oyunu yasakladı. Onunla yetinmedi, Ankara sınırları içerisinde,benim içinde olduğum, sinema, sinevizyon, sergi, söyleşi vb her şeyi süresiz yasakladı. Kurucu üyelerinden biri olduğum sendikanın başkanısınız ya! Haberdar olmak istersiniz...” ifadelerini kullandı. KONSER 27 OCAK’TA ZORLU PSM’DE Alice Russell geliyor İngiliz soul müziğinin iddialı sesi Alice Russell, 27 Ocak’ta Zorlu PSM’de konser verecek. Russell konserde, kendi şarkıları dışında aralarında Mr Scruff, Quantic ve Nostalgia 77’nin de bulunduğu birçok yapımcının parçala rınıda seslendirecek. 2004’te yayımladığı ilk albümü Under The Munka Moon’dan bu yana, dünyada büyük ilgiyle karşılanan birçok başarılı albüme imza atan; kendi projelerinin yanında eşlik ettiği çalışmalar ve karakteristik şarkılar ya pan Russell; blues, jazz ve funk’ı harmanladığı müziğiyle, sevenleriyle buluşacak.. Konser, Atlantis Yapım işbirliğiyle, MercedesBenz ana sponsorluğunda gerçekleşecek. ‘Anna Karenina’ için yeni sahne metni ‘Anna Karenina’, Lev Tolstoy’un, roman türünde dorukları zorladığı, zorlu bir yazınsal metindir. Ne ki içerdiği ‘kocasını aldatan kadın’ örgesi nedeniyle, pek çok başka kült yapıt gibi, popüler sanatın da vazgeçilmezleri arasında yer almıştır. Opera, bale, tiyatro sahnelerine çıkartılmış, televizyon dizisi olarak da çekilmiştir. Üç ayrı grup karakterin öyküsü bağlamında bir yandan 1870’lerin Çarlık Rusyası toplumunun çarpıcı bir incelemesini içeren, öte yandan kişileri iç monologlar yoluyla irdeleyen yapıta, roman türünden sonra en çok yakışan anlatım ise sinemada gerçekleşmiştir. Yapıta adını veren ünlü Anna karakteri, Greta Garbo’dan Türkan Şoray’a, birçok kadın oyuncunun yorumuyla beyazperdede canlandırılmıştır. 2012’de izlediğimiz, senaryosunu ünlü oyun yazarı Tom Stoppard’ın kaleme aldığı, başrollerini Keira Knightley ve Jude Law’un oynadığı bir Joe Wright filmi olan İngiliz yapımı ‘Anna Karenina’ ise, beni öylesine benden almıştı ki, bu hünerli anlatımdan sonra başka bir ‘Anna Karenina’ düşleyemezdim. Düşleyemedim de… Deneysel yorum Ankara Devlet Tiyatrosu bu dönem Helen Edmundson’un oyunlaştırdığı –2006’da Kent Oyuncuları yapımı olarak izlediğimiz ‘Anna Karenina’yı sahneye getirdi. Cevat Çapan çevirisindeki ustalığa kar şın, romanın hakkını vermede –Joe Wright filmine oranla yeterli sayılamayacak bu metin, neyse ki, çeşitli tablolardan oluşan alışılagelmiş bir oyun olmanın ötesine geçerek deneysel bir anlayışla değerlendirilmiş. Ankara DT’de sürmekte olan ‘Gayri Resmi Hurrem’in ödüllü başoyuncularından İpek Atagün Gezener’in sahnelediği oyun, dramatik olanı, operabaleşarkıresitatif dilsel söylemdansmim öğelerinin buluşturulmasında arayan bir anlatıma yaslandırılmış. Aslı Güneş Sümer’in koreografisiyle bir epizoddan ötekine hızlı geçiş yapabilen bir görsel ortamda, Esra Selah’ın giysi düzeni, Kerem Çetinel’in işlevsel parçalardan oluşan, ekonomik dekor tasarımı ve duyarlı ışık düzenlemesi, Ekin Eti’nin müziği, yapıtın ünlü aşk üçgeni Aleksey KareninAnnaKont Vronski, toprak sahibi soylu Levin ve Kiti, Anna’nın erkek kardeşi Spiva ile eşi Doli’nin öyküleri bağlamında gelişen Ankara Devlet Tiyatrosu bu dönem Helen Edmundson’un oyunlaştırdığı –2006’da Kent Oyuncuları yapımı olarak izlediğimiz ‘Anna Karenina’yı sahneye getirdi. Cevat Çapan çevirisindeki ustalığa karşın, romanın hakkını vermede –Joe Wright filmine oranla yeterli sayılamayacak bu metin, neyse ki, çeşitli tablolardan oluşan alışılagelmiş bir oyun olmanın ötesine geçerek deneysel bir anlayışla değerlendirilmiş. durumları ve olay dizilerini rahatça bağlıyor birbirine. İ‘hyai rçeaklıeştılmtiyışatrosu’ Bu akış içinde, oyunculuğun, dramatik yorumculuğun ötesinde, hareketdansakrobasimim ustalığı, sesi ve dili şarkıresitatif bağlamında değerlendirebilme yetisi gibi özelliklerde de yansıması öngörülmüş. Böylece, yer yer dans tiyatrosuna yaklaşan bir hareket ve/ya da performans tiyatrosu oluşturulmuş. Yönetmenkoreograf ikilisinin, benimsedikleri konsept doğrultusunda hem görselişitsel tasarımcılarla hem de oyuncularla yoğun, alabildiğine yorucu bir toplu çalışmaya girdiği görülüyor. Bu çalışmadan tüm sanatçılar yüzlerinin akıyla çıkıyor. Başrollerdeki Aslı Artuk (Anna), Barbaros Efe Türkay (Kont Vronski), Cengiz Uzun (Aleksey Karenin), Şevki Çepa (Stiva), Özden Gököz (Doli), Caner Kadir Gezener (Levin), Mihriban Rezzan Seyhan’dan (Kiti) yapımda görev alan tüm öteki oyunculara dek… Ne ki tiyatrodaki ‘koreografi’ çalışmalarının son zamanlarda göze batan bir sorunu var. Söz ve şarkıyla buluşan ‘koreografi’ ve/ ya da ‘harekette stilizasyon’, uzun metinlerin sahnelenmesinde kullanıldığında, bir aşamadan sonra sahnedeki dramatik olayın önüne geçerek, seyircinin algısında otomatikleşiyor. Bu noktada seyircinin sahneyle olan bağlantısını kopartan, sıkıcı bir izleme süreci başlıyor. 2 saat 20 dakikaya uzayan ‘Anna Karenina’ metninde de ne yazık ki aynı tuzağa düşülmüş. Oyunun ikinci yarısı –hareketteki yinelemelerin dayanılmaz boyutlara ulaşmasıylazor seyrediliyor. Ya hareket düzeni çeşitlendirilmeli ya da sahne metni en aşağı 20 dakika kısaltılmalı. Sinema ve televizyon dallarında verilen ödüllerde “This Is Us” Oyuncularöne çıkan yapımlar oldu. Birliği Oscar’ları işaret etti Amerikan Oyuncular Birliği (SAG) önceki gece Los Angeles’da düzenlenen bir törenle yılın en iyilerini belirledi. Sinema ve televizyon dallarında verilen ödüllerde “Three Billboards Outside Ebbing, Missouri” ve “This Is Us” öne çıkan yapımlar oldu. Gary Oldman’a bir ödül daha Oscar yarışında en etkili işaretlerden biri olan SAG ödüllerinde Sinema dalında Gary Oldman En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alarak iddiasını sürdürdü. “Darkest Hour” filminde canlandırdığı Winston Churchill rolüyle yılın en iyi performanslarından birine imza atan Oldman’ın Oscar’da da zafere ulaşması banko gibi görünüyor. Yılın bir diğer iddialı ismi olan Frances McDormand ise “Three Billboards Outside Ebbing, Missouri” ile En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık bulundu. Yardımcı kategorilerde de iddialı isimler ödüle uzandı önceki gece. “I, Tonya” filmindeki güçlü oyunculuğuyla çok ses getiren ve Oscar yarışının da en iddialı isimlerinden olan Allison janney En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü alırken, “Three Billboards Outside Ebbing, Missourie” ile Sam Rockwell En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Gecede ayrıca Oscar ödüllü usta oyuncu Morgan Freeman’a Yaşam Boyu Başarı Ödülü takdim edildi. cole Kidman böylece ka riyerinin ilk SAG ödülünü almış oldu. Aynı dizideki Nicole Kidman En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı. Alexander Skarsgaard da En İyi Erkek Oyuncu alarak Robert de Ni ro, Benedict Cumberbatch ve Geoffrey Rush gibi rakipleri ni geride bırakmış oldu. Drama dizisi dalında Cla ire Foy (“The Crown”) En İyi Kadın Oyuncu, Sterling K. Brown (“This Is Us”) En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini alır ken; komedi dizisi dalında Julia LouisDreyfuss En İyi Kadın Oyuncu, William H. Macy ise “Shameless” ile En İyi Erkek Oyuncu ödülleri ne layık bulundu. Gecenin en önemli ödülleri olan ve tüm kadroya verilen Ensemble ödülleri ise sinema dalında “Three Billboards Outside Eb bing, Missouri” adlı yapıma, drama dizisi dalında “This Is Us” ve komedi dizisi dalında da “Veep”e verildi. Nicole Kidman’ın ilk ödülü “Little Big Lies” adlı mini dizideki performansıyla bu kategoride En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Ni Sinema dalında Gary Oldman En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Atilla Taş yeni gösterisiyle sahnede... Atilla Taş bu kez şarkı söylemiyor; “Sakıncalı Çökelek” adlı standup gösterisiyle seyirciyle buluşuyor. Atilla Taş’ın Şubat ayında başlayacak olan “Sakıncalı Çökelek” isimli standup gösterisinde; Ham Çökelek ile meşhur olmasından, Twitter fenomenliğine ve bugününe kadar tüm hayatını büyük bir samimiyetle anlatıyor. Eskişehir’de Akdeniz esintisi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’nın bu haftaki programında Üç Tenor grubu Eskişehirliler ile buluştu. 2002 yılında kurulan ve Eskişehirli sanatseverlere unutulmaz dinletiler sunan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası bu hafta Usta Sanatçı Rengim Gökmen’in şefliğinde Ankara Devlet Operası solistlerinden Aykut Çınar, Ayhan Uştuk ve Şenol Talınlı’nın üyelerini oluşturduğu 3 Tenor grubunun katılımıyla Eskişehirlilere müzik ziyafeti yaşattı. Senfoninin birinci ve ikinci bölümünde 3 Tenor grubunun repertuarında bulunan Akdeniz, Karadeniz ve Azeri yörelerinden ünlü opera parçalarının, napolitenlerin, müzikaller ve türkülerin okunduğu gecede ayrıca Atatürk’ün çok sevdiği zeybek müziği’ni de seslendirdiler. l Can HACIOĞLU / Eskişehir C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle