18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 23 Ocak 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu Başbakan Yıldırım ve CHP lideri Kılıçdaroğlu Çankaya Köşkü’nde Afrin harekâtını konuştu. İki lider ortak açıklamada askere başarılar diledi Başbakan Binali Yıldırım, Afrin harekâtı gündemi ile Çankaya Köşkü’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıç daroğlu ile bir araya geldi. İki li der arasındaki Afrin zirvesin de Başbakan Yıldırım’ın “Ana muhalefet olarak başta sizin, top lumun geniş ke simlerinden bu harekâta birlik ve İKLİM ÖNGEL bütünlük içerisinde destek gelmesi ordumuzun mora lini yükseltti. 80 milyon tek yü rek oldu” değerlendirmesinde bulunduğu öğrenildi. Yıldırım, Afrin harekâtının ilk gününde Almanya’da bu lunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu telefonla ara mış ve harekât ile ilgili bilgilen dirmede bulunmuştu. Konuş mada, yüz yüze bir araya gelme kararı da alınmıştı. Yıldırım’ın, Kılıçdaroğlu’na 2012 yılından bu yana Afrin merkezli me seleyi özetleyen ve sınır öte si harekâtın detaylarına ilişkin bilgi notu verdiği kaydedildi. İki lider görüşmenin ardından açıklama yaptı. İlk sözü alan Kı lıçdaroğlu, toplantının son dere ce verimi olduğunu belirterek, Türkiye’nin bulunduğu coğraf yanın sınır güvenliğine önem verilmesini zorunlu kıldığını söyledi. Bu bağlamda Zeytin Da lı Harekâtı’nın kaçınılmaz ola rak ülkenin gündemine geldi ğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Kahraman askerlerimiz mü cadelelerini sürdürüyorlar. En büyük arzumuz kimsenin bur nu kanamadan ülkelerine dönmeleri. Suriye’nin toprak bütünlüğü çok önemli. Dolayısıyla askerlerimiz görev yaparken bir taraftan terör ve terör örgütlerini cezalandırırken öte yandan Suriye’nin toprak bütünlüğüne de bir anlamda katkı yapıyor. Bu bağlamda biz kahraman ordumuzun görevini başarıyla yerine getirmesini arzuluyoruz. Allah onların yardımcısı olsun. En büyük dileğimiz bu” değerlendirmesinde bulundu. ‘Barış harekâtıdır’ Başbakan Yıldırım, harekatın adı ile ilgili olarak, “Afrin, zeytini ile meşhur bir bölge. Afrin’e yapılan harekat bir barış harekatıdır. Afrin’de yaşayan Arap, Kürt, Türkmen ve diğer etnik CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’dan Afrin operasyonu konusunda bilgi aldı. gruplara sahip yerel halkın PKK ve DEAŞ terörünün baskısından kurtarılması, onların özgürlüğüne kavuşturulması, yerlerinden yurtlarından edilmesinin önüne geçilmesi. Burada Sayın Kılıçdaroğlu’nun da belirttiği gibi hassasiyetlerimiz var. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve bölgede terör örgütlerinin baskı zulüm yaparak halkı yıldırmalarının önüne geçilmesi ve bütün bunları yaparken de sivillerin zarar görmemesi” dedi. Yıldırım, harekâtın üçüncü gününde başarıyla devam ettiğini, ilk 2 günde yapılan çalışmalarla 100’ün üzerinde muharip uçakla belirlenen 170’den fazla hedefin imha edildiğini, uçakların göre vini tamamlayarak yerlerine döndüğünü söyledi. 21 Ocak itibarıyla de kara harekâtının başladığını hatırlatan Yıldırım, “Şu ana kadar herhangi bir asker kaybımız yoktur ancak Kilis’te konuşlu askerlerimize taciz saldırıları olmuş ve 1 askerimiz hafif şekilde yaralanmıştır. Dün akşam (önceki akşam) 22.00 sıralarında icra edilen hava harekâtıyla daha önce Reyhanlı’ya roket gönderen Afrin’deki nokta bombalanmış ve etkisiz hale getirilmiştir. Bugün geçtiğimiz yakın süre içerisinde Kırıkhan’a yine bir füze gönderilmiş ve 1 TEDAŞ görevlisi şehit olmuştur alınan bilgilere göre” ifadelerini kullandı. l ANKARA Gerekçede 11 Eylül var Ankara’nın, Afrin harekâtının uluslararası hukuktan doğan gerekçelerini açıklarken, BM’nin 11 Eylül’le ilgili kararlarına atıfta bulunduğu öğrenildi DUYGU GÜVENÇ Ankara’ya göre Türkiye, Rusya’ya Afrin operasyonu için güvence vermedi. Süreci Ankara, “bir alver süreci” olarak görmezken, yetkili kurulların Fırat Kalkanı Harekâtı’nda olduğu gibi koordinasyonu sürdürdüğü belirtildi. Ankara’nın harekâtın uluslararası hukuktan doğan gerekçeleri arasında BM’nin 11 Eylül kararlarına atıfta bulunduğu öğrenildi. 2930 Ocak’ta Rusya ve İran ile Soçi’de Suriyeli muhalifleri masaya oturtmayı hedefleyen Ankara, bu sürecin kısa zamanda siyasi bir çözüm sağlamasını beklemiyor. Türkiye’nin bu toplantıya PYD ve YPG gibi unsurların katılmaması şartının diğer garantörler tarafından kabul edildiğini belirten üst düzey bir Dışişleri yetkilisi, “Kürt temsilcilerle ilgili listeleri verdik. Mesela Cenevre’ye de katılan Suriye Kürt Ulusal Konseyi Soçi’de de olacak. Bazı Kürt aşiretleri ve sivil toplum örgütlerinin temscilerinin adlarını da Rusya’ya sunduk” dedi. Soçi toplantısı öncesinde Yüksek Müzakere Heyeti’nin 2526 Ocak’ta Viyana toplantısına katılacağına işaret edilirken Türkiye’nin Soçi’ye yönelik beklentileri ise şu üç başlıkta sıralandı: “Katılım, sürecin BM parametreleri ile sürmesi ve muteber muhalefetin görüşmeler katılması.” Türkiye’nin Afrin harekâtının uluslararası hukuktan doğan gerekçelerinin ise hem Suriye rejimine hem de diğer taraflara “Meşru müdafaa hakkı ve terörle mücadele” kapsamında bildirildiğini belirten yetkili, BM’nin Suriye ile ilgili kararlarının aksine terörle mücadeleye yönelik 11 Eylül kararlarına atıfta bulunduklarını söyledi. Bunun ‘Ne zaman biterse o zaman çekiliriz’ Akar da yanıt verdi ABD’nin Zeytin Dalı Operasyonu için yaptığı ‘kısa ve sınırlı olsun’ çıkışına Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akarda cevap verdi. Akar, Afrin harekatının terörist kalmayıncaya kadar süreceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Saray’da düzenlenen Ankara Sanayi Odası 54. Yıl Ödülleri Töreni’nde Afrin’e yönelik operasyonla ilgili değerlendirmelerde bulundu. ABD ve Fransa’yı sert bir dille eleştiren Erdoğan, ABD’den gelen ‘Süre belli olmalı’ açıklamasına ilişkin, “Afganistan’da sizin süreniz belli oldu mu, ne zaman bitecek o? Irak’ta bitti mi bu süre, hala Irak’tasınız. Böyle bir savaş, matematik bir olay değil ki. Ne zaman iş biterse, bizim orada durmaya da zaten merakımız yok, çekilmesini biliriz. Bunun için de birilerinden icazet almak gibi bir derdimiz yok” dedi. Fransa’nın BM Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplantıya çağırması için de Erdoğan, “BM Güvenlik Konseyini, bölücü terör örgütü Afrin’de kendisine tabi olmayanları vahşice infaz ederken toplantıya çağırmayanların şimdi böyle bir girişimde bulunmaya asla hakları yoktur” diye konuştu. Erdoğan, operasyona yönelik tepkilere ilişkin “Bazı yazar çizerler, özellikle bizim bu operasyonlarımızı ‘Kürtlere karşı yapılmış operasyonlar’ olarak ilan edip hedeften saptırma gayreti içine giriyorlar. Olay Kürt koridoru meselesi de değildir. Olay terör koridorunu bizim yok etme meselesidir. Böyle bir yazıyı yazan da eğer kalkıp gerçekten bu ülkede az çok mürekkep yalamış, hele hele askerin içinde de görev almış birileri olursa bu bizi ciddi manada üzer. Dolayısıyla Kürt koridoru nedir, terör koridoru nedir, bunu ben burada anlatacak değilim. Bunu kendilerinin anlaması lazım” dedi. Törene ABD’de devam eden Rıza Sarraf davasında 50 milyon Avro rüşvet aldığı iddia edilen eski Bakan Zafer Çağlayan’ın katılması dikkat çekti. için de Suriye iç savaşının başlamasından bu yana Türkiye’ye yönelik 700’e yakın taciz atışı yapıldığını, çok sayıda can ve mal kaybı olduğunu anımsatılarak, operasyonun gerekçesi “Bıçak kemiğe dayanmıştı” sözleri ile aktarıldı. Türkiye’nin Afrin operasyonu için Rusya’ya güvence verdiği iddialarını net bir ifade ile yalanlayan yetkili, “Belli kurumların koordinasyonu devam ediyor. Bir alver süreci yok" dedi. l ANKARA Harekât sürerken NATO Türkiye’de Afrin harekâtı sürerken, NATO Genel Sekreter Yardımcısı Rose Gottemoeller temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geldi. Anıtkabir’i ziyaret eden Gottemoeller, daha sonra Milli Savunma, Genelkurmay ve Dışişleri’nde temaslarda bulundu. TRT’nin sorularını yanıtlayan Gottemoeller, “Türkiye, halkı açısından, güvenilği ele alma hakkına sahip. NATO ile işbirliği zaten var. Bizler, karşılıklı ola rak, hava inceleme ve istihbarat imkânları ile ilgili olarak terörizme karşı doğrudan destek söz konusu. Türk pilotları ile NATO pilotlarının birlikte çalşıtıklarını görmek benim için önemli. Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği nokta önemli, zaman ve kapsam açısından bir sınırlılılk konusu” ifadelerini kullandı. Gottemoeller temaslarına bugün İstanbul’da devam edecek. l ANKARA / Cumhuriyet haber 5 Zambaklar giyinmiş genç bir kız... Uzun uzun konuşmuşlardı o gece... Yaşamın içinden küçük öykücüklerdi birbirlerine anlattıkları... Yarınlar maviye ve kızıla dönüşen seslerle çoğalacaktı. Doğan günle açılacaktı sayfalar... Uyandıklarında deniz durgundu... Fırat kıyısında bir kuş havalandı o saatlerde, Kızılırmak’ta ağaçlar uyanmak üzereydi... Harran Ovası’nda renk renk giysiler içindeki genç kızlar yaşamın kendi derinliğinde türküler söylüyorlardı... İkisi de dalıp gitti!.. Erkek ayağa kalktı, balkon kapısını açıp masmavi denize baktı... Dedi ki: “Karanlığın içinde aydınlığı arıyoruz yıllardır... Bak, iç çekişmeler mevsimindeyiz artık... Karl Krolow’un ağıtlarında buluşuyor, Yannis Ritsos’un, Octavia Paz’ın uzaklardan yankılanan sesini duyuyoruz... Söyle haydi, neden bıraktık tüm sevişmeleri? Hani uykuların derinliğinde yakaladığımız umutlarımız vardı bizim!” Kadın da balkona çıktı... Erkeğe, “Gökyüzüne baksana” dedi, “Tüm umutlarımızı salmışız oraya, renk renk uçurtmalar gibi.” Erkek gülümsedi; sonra kadının elinden tuttu. İşaret parmağından öptü... Saydam gövdesini açan gün ikisinin gözlerinin içini okuyordu... Erkek, kadına Octavia Paz’ın dizelerinde seslendi: Boşlukta dönüyor duruyor genç kul Başıboş bulutlar, çevrinti, hava. Esneyen kocaman bir ağız gökyüzü. Bir köpekbalığının ağzı, içinde gülüyor keskin ışıkları yıldızların. Zambaklar giyinmiş genç kız, geliyor söküyor dişlerini uykucunun fırlatıyor yaşı belirsiz havalara: yıldızlar, o kırpışan adacıklar dökülüyor bir bir ve tuz! yayılıyor üstüne örtülerin; yaralı balıkçıl tüy yağmuruna dönüşüyor, gitar kırılıyor ve ayna ay ışığı gibi paramparça. Heykel devriliyor. Kolu bacağı kıvranıyor toz içinde ve canlı. HHH Masmaviydi deniz... Bir süre denizi seyretti erkek ve kadın... Sonra gözlerini yumdular... Belki de İyonya kentine gittiler... Durgun akşamlar içinde buluştular... O saatte Sivas’ta, Erzurum’da, Diyarbakır çarşı sında dolaştılar... Ömer Faruk Toprak’tan şiirler okudular: gözler yollarda dağıtmış saçları rüzgâr uzun zaman sonra gün ışığına çıkmışım soluğunu duyuyorum yastığımda penceremde! anıların kıyısında yürümüşüz beraberce! şimdi ağır bas bariton sesiyle söylüyor santa lucia’yı bir zenci ilerde keten gömleğinde denizin tuzlu ağzı gözleri gülüyor avuçları beyaz beyaz bir ateşböceği ile bir an aydınlanan korkmayan, yüzünü hatırlıyorum bana yavaş sesle okuyor şiirlerini sanki eğilmiş geceleri sulara tenhada ağlayan bir nar ağacı halbuki sen kahraman yüreğinle bir kalp damarı gibi hızlı hızlı atardın cesaretle bakardın uçurumlara şimdi ağır ağır geçiyor beyaz bulutlar yelkenleri ferah rüzgârlar dolduracak yasla başını omzuma sıyrıl kederlerden duyacaksın çünkü bu titremeyi yaşadıkça. HHH Uykuların derinliğinde kaybolan kadın ve erkek, uçsuz bir denizde bulunan kuş gölgelerinden habersizdiler... Fırtınalarda sürüklenip giden aşk hırçınlığının zirvesinde buluşurken bile yüreklerinde derin izler bıraktılar... Kurban edilmiş bir akşamdan bir sabaha bakarken Efrain Huerta’nın kızıl lal taşı dudağında, ak ve lekesiz bedeninde sevişmeye hazır bir tutku oldular... İşte o sırada aşkın kanatlanışı ve uçuşu başlıyordu... Bir tanrıdır sevda, çılgın ve karanlık Canlı bir tanrı, adsız ve sözcüklerden arınık geçirir o karanlık sessizliği şarkılarla, Çaresiz dilime çığlık çığlığa battal evrene bir alev demetiyle, ateş gömülü sinesinden bir yandan öbürüne, Karanlık bilmez, sırrına erilmez, zulmünden kaçılmaz.  Erkek kadının elini tuttu ve bu kez serçe parmağından öperken şöyle dedi: “Kanını kuşatan tutkulu ateşle ve kulaklarını patlatan fırtınayla yaşa... Yaşa ki hep şaşırt beni!..” O saatlerde tenhada ağlayan bir nar ağacının altında zambaklar giyinmiş bir genç kız ile bir delikanlı düşler kuruyordu... HÜKÜMET SÖZCÜSÜ BOZDAĞ: Tercih değil, zorunluluk Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un, “Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini gidermek için birlikte neler yapılabileceğini görmeyi hedefledikleri” açıklamasına, “İşbirliği istiyorlarsa hazırız. İlk adımı, silah yardımlarını durdurmak ve daha önce verdiklerini toplamakla atabilirler” karşılığını verdi. Bakanlar Kurulu, Afrin harekâtının 3. gününde Çankaya Köşkü’nde Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Toplantıya verilen arada basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, harekâtın amacını açıklarken, “Rejimin kontrolünün bulunmadığı Afrin’deki terör gruplarının mevcudiyeti hem Türkiye’yi hem Suriye’yi tehdit ettiği gibi, Suriye’nin toprak bütünlüğü bakımından da tehdit oluşturmaktadır. Harekat Türkiye için bir tercih değil bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı. Bozdağ’ın, “Rakka’daki DEAŞ’lı teröristler PYD ve YPG terör örgütlerinin açtığı koridor içinde gittiler. Bir kısmının Afrin’e intikal ettiğine ilişkin haberler var. PYD/YPG terör örgütleri ellerindeki DEAŞ’lı teröristleri Türkiye’ye karşı savaşmak şartı ile serbest bırakmışlardır” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Fransa’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni özel olarak toplantıya çağırmadığını dile getiren Bozdağ, “Fransa Dışişleri Bakanı en son twitter hesabında Suriye’deki insani yardımlar ile ilgili olduğunu açıklamıştır” dedi. Bozdağ, “Bu konuda uluslararası toplumda bir konsensüs olduğu görülmektedir. Bazı konularda farklı yaklaşımlar olabilir. Türkiye’nin karşısında bir tutum konursa, bunun tam anlamı terör örgütlerinin yanında yer almak olur ki, dostlarımızdan bunu beklemeyiz” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle