18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 23 Ocak 2018 10 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY ‘Geleceğimizin yarışı’muharrem ince 36. olağan kurultay’da chp genel başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı Afrin savaşının öteki cephesinde durum Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve müttefiki ÖSO’nun Afrin’e karşı geçen cumartesi başlattıkları müşterek harekâtın askeri sonucu hakkında uzun söze gerek yok. Afrin’de YPG’nin aleyhine olan büyük güç dengesizliğini ve harita okumayı yeterince bilen herhangi bir gözlemci, TSK’nin askeri planda kazanacağını öngörebilir. Afrin, güneydoğusu hariç, TSK tarafından kuşatılmış küçük bir bölge. Burada YPG’ye savunma avantajı sağlayan herhangi bir stratejik derinlik yok. Afrin’in nispeten engebeli olan arazi yapısı YPG’ye önemli bir avantaj sağlamıyor. YPG’nin savaşma iradesi olduğu varsayılsa bile, bu hafif donanımlı unsurların TSK’nin çok üstün ateş gücü karşısında arazide tutunabilmesi imkânsız. Bu nedenle, savaşı yerleşim merkezlerinde kabul edip mümkün olduğu kadar uzatmayı deneyeceklerdir. Bu öngörü, savaşın öteki cephesi hakkında düşünmemizi gerektiriyor. Bu cephenin adı, “halkla ilişkiler”. İki alanı var: İç ve dış. İçerisi Ankara açısından nispeten sorunsuz. Medyayı zaten kontrol ediyorlar. Afrin harekâtı hakkında özgür bir tartışma ortamı yok. Bu şartlarda iktidarın propaganda aygıtları etkili çalışacaktır. İktidar, kendi siyasi takvimi bakımından Afrin harekâtından umduğu faydayı bir biçimde elde edecektir. Halkla ilişkiler cephesinin “dış alanı”, Türkiye açısından ziyadesiyle sorunlu olan dünya kamuoyu. Terazide iki faktör var. Birinci faktör, dünyada son yıllarda felaket boyutunda kötüleşmiş olan Türkiye algısı... En başta da yöneticilerin imajı çok bozuldu. Nedenleri ise belli: Türkiye’nin demokrasi, özgürlükler, hukuk devleti ve laiklikten şaşırtıcı bir hızla uzaklaşıp dinci otoriterliğe savrulması... Bunun sonucunda Türkiye yumuşak gücünü yitirdi. Dolayısıyla Ankara, dünya kamuoyunun kendisi gibi düşünüp tutum almasını sağlayacak kapasitelerden yoksun. Varsa, politikalarını esasen sert güçle yürütüyor. Terazinin öteki kefesindeki faktör PYD/ YPG. Gerek kökeni ve ideolojisi, gerekse de PKK’yle arasındaki organik bağlar nedeniyle bu örgüt “PKK’nin Suriye’deki uzantısı” olarak nitelendirilmeyi hak ediyor. Dolayısıyla, şartları oluştuğunda sıranın “Suriye’deki uzantı”ya gelmesi, Ankara’nın 2015’in ortasından itibaren PKK meselesi karşısında siyaseten benimsediği sert tutumun kaçınılmaz sonucu. Bu harekâtla, Afrin’deki “PKK uzantısı”ndan algılanan bir potansiyel tehdidin, kuvveden fiile geçmesini beklemeden ortadan kaldırılması da hedefleniyor. Mantık basit; zor olan ise Afrin’in harekâttan önce Türkiye için açık ve yakın bir tehlike teşkil ettiğine dünyayı ikna etmek. “Fırat Kalkanı”nın halkla ilişkiler cephesinde Ankara çok avantajlıydı, çünkü o zaman savaşılan ana unsur, dünyanın lanetlediği IŞİD’di. Afrin’de TSK ve müttefiklerinin karşısında ise IŞİD yok, Kürt örgütü PYD/YPG var. Farkı tekrar edelim: ABD ve AB’nin terörist örgütler listesinde PKK mevcut, PYD/YPG yok. Zaten Suriye’de IŞİD’e karşı savaşta ABD’nin kâğıt üzerindeki müttefiki de PKK değil, Suriye Demokratik Güçleri çatısı altındaki PYD/YPG. Afrin’deki PYD/YPG ile Fırat’ın doğusundan Irak sınırına kadar uzanan bölgedeki PYD/YPG aynı örgüt olmasına aynı örgüt, ama iki farklı jeopolitik gerçekliğe tabi idiler. Afrin’deki PYD/YPG Rusya’nın oyun sahasındaydı, diğeri de ABD’nin himayesinde... Nitekim Afrin harekâtından dört gün önce Pentagon sözcülüğünden AA’ya yapılan açıklamada, “Afrin’deki YPG’yi IŞİD karşıtı koalisyonun üyesi olarak görmedikleri, desteklemedikleri ve bu unsurla ilişki de kurmadıkları” belirtilmişti. 20 Ocak’ta harekât başladıktan sonra ise New York Times’ın internet sitesinde yer alan bir haberin başlığı, Pentagon’un bu açıklamasıyla çelişmekteydi. Başlık şöyleydi: “72 Türk jeti ABD’nin desteklediği Kürt milisleri bombaladı”. Afrin’deki alakasız YPG, birden “ABD’nin desteklediği Kürt milisler” olmuştu. Bu yaklaşım bir haberle sınırlı kalmaz ve bir tutuma dönüşürse, dünyada “Türkiye’nin, IŞİD’le savaşta ABD’nin müttefiki olan Kürt milislere karşı askeri harekât yürüttüğü” yolundaki bir algının yerleşmesine neden olabilir. Daha önemlisi Afrin, nüfusunun çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu bir bölge. Yerleşim birimlerindeki savaş sivil kayıplarını artırdıkça suçlama yarışı da kızışacak. Ankara, YPG’yi sivilleri kalkan olarak kullanmakla suçlayacak, YPG de sivil kayıplarından TSK’yi sorumlu tutacak. Ayrıca, tedbirinin şimdiden alınması gereken bir “Kürt mülteci” sorunu eşikte bekliyor. TSK’nin başarısı, savaşı mümkün olan en az kayıpla bitirmek olduğu için harekât uzayacak, uzadıkça da “halkla ilişkiler cephesi”nde durum zorlaşacak. Fransa’nın Afrin harekâtı başladıktan bir gün sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni bu nedenle acil toplantıya çağırması zorlukların sadece habercisidir. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, aday olmak için yeterli imzayı bulduğunu belirtti ve “36. Olağan Kurultayımızda CHP Genel Başkanlığı’na adayım” diyerek genel başkanlığa adaylığını açıkladı. Önümüzde 3 önemli seçim olduğunu söyleyen İnce, bu seçimlerin “köprüden önceki son çıkış” olduğunu kaydetti. Bu nedenle 36. Olağan Kurultay’da oy kullanacak delegelerin yalnızca CHP’nin kurultay delegeleri değil, Cumhuriyetin delegeleri olduğunu söyleyen İnce, “Bu kurultay, Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce veya başka adayların yarışması değildir. Bu kurultay, geleceğimizi yeniden kazanma kurultayıdır” dedi. Toplantıya Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Giresun Milletvikili Bülent Bektaşoğlu, Balıkesir Namık Havutça, Çanakkale Milletvekili Bülent Öz, Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu ve Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu katıldı. İnce toplantıda şunları söyledi: Ordumuz meşru mücadelede: Böyle bir günde CHP’nin adaylığıyla ilgili karşınızda olduğum için üzgünüm ama yaşamın içinde bunlar var. Cumhurbaşkanı Afrin’le ilgili harekâtı parti kongrelerinde konuşuyorsa hayat da bir yandan devam ediyor demektir. Türkiye Cumhuriyeti kendisine içeriden ya da dışarıdan yapılacak her türlü terör saldırısı kar CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, aday olmak için yeterli imzayı bulduğunu belirtti ve kurultayda genel başkanlığa adaylığını açıkladı. şısında mücadele etmek zorundadır. Türkiye topraklarına hava saldırıları yapılıyorsa, terörist sızmalar oluyorsa Türkiye’nin meşru müdafaa hakkı vardır ve bu hak, uluslarararası hukuka da uygundur. Allah Mehmetçiğimizin yardımcısı olsun. Türkiye rotasından çıktı: AKP tarafından beslenip büyütülen FETÖ’cülerin darbe girişimi ve sonrasında ilan edilen OHAL ve tek adam rejiminin yolunu açan 16 Nisan referandumu, Türkiye Cumhuriyeti’ni rotasından çıkardı. Artık, Türkiye’de demokrasiden, hukuk devletinden, insan haklarından, özgürlüklerinden söz etme olanağı kalmadı. Köprüden önce son çıkış: Önü müzde 3 önemli seçim var. Bu seçimler sonuçları bakımından siyasi partilerin başarısı ya da başarısızlığı olarak ifade edilemez. Çünkü bu seçimler Türkiye’nin seçimleri haline geldi. Bu seçimler parti çıkarlarının ötesinde Türkiye’nin kaderini ilgilendiren yol ayrımlarıdır. Bu seçimler köprüden önceki son çıkıştır. Kılıçdaroğluİnce yarışı değil: Bu kurultay, Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce veya başka adayların yarışması değildir. Bu kurultay, geleceğimizi yeniden kazanma kurultayıdır. Tartışmada olmayacağım: Partimiz kurultaya giderken AKP tüm devlet imkânlarıyla saldırırken Genç lik Kolları’ndan bu yana CHP’ye hizmet etmiş bir arkadaşınız olarak parti içi tartışmaların hiçbir yerinde olmayacağım. Gündemimiz ülkemiz ve milletimizdir. Amacım; güvenilir CHP: Amacım; halkına güvenen ve halkının güvendiği bir CHP’dir. Hesap vermesi gerekenler karşısında savunma yapmak CHP’nin işi değildir. Umutları canlandırmaya, yeşertmeye, tazelemeye, kardeşlik köprüleri kurmaya atılımlar yapmaya ihtiyacımız var. Adayım: 36. Olağan Kurultayımızda CHP Genel Başkanlığı’na adayım. Adayım diyorum çünkü CHP’de Genel Başkanlığa aday olunmaz, aday gösterilir. Benim de elimde yeterli sayıda imza olduğu için aday adayı değilim. Aday gösterildim diyorum. İmza topmaya da devam ediyorum. Tıpış tıpış gitmemeliyiz: Tek bir şey söyleyeyim. 2019’da CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, genel başkanın iki dudağı arasında olmamalıdır. Tıpış tıpış oy vermemeliyiz. Gönüllü oy kullanmaya gitmeliyiz. Onun için CHP’nin bir milyon 200 bin üyesinin görüşünün alındığı, onların önemsendiği bir tüzük değişikliğini CHP gerçekleştirmelidir. CHP’nin Genel Başkanı partiyi ben yöneteyim, ülkeyi başkası yönetsin diyemez. Bu 80 milyonun kurultayıdır. Partiye üye olsun olmasın, kaderinize el koyun diyorum. CHP’nin kaderi Türkiye’nin kaderidir ve herkesi 3 Şubat’ta Ankara’ya davet ediyorum. l ANKARA / Cumhuriyet Yazarımız Mumcu’nun katledilişinin 25. yılı Adalet ve Demokrasi Haftası Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag), Çankaya ve Yenimahalle Belediyesi’nin düzenlediği 25. Adalet Demokrasi Haftası etkinlikleri, 2431 Ocak 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 24 Ocak 1993 Pazar günü arabasına yerleştirilen bomba ile katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, katledilişinin 25. yılında 24 Ocak Çarşamba günü anılacak. Mumcu için düzenlenen Adalet ve Demokrasi Haftası’nın 24 Ocak programı, saat 12.00’de “Uğur Mumcu Sesleniyor” etkinliğiyle başlayacak. Karanfil ve mumlarla Uğur Mumcu’nun sokağında düzenlenen anma programında Selda Bağcan da konser verecek. Cebeci Asri Mezarlığı’nda saat 14.30’da anıt mezar ziyareti yapılacak. Çankaya Belediyesi’nin desteğiyle saat 15.15’te Çukurambar’da Uğur Mumcu Parkı’nın açılışı yapılacak. Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde saat 19.00’da Gürsel Gökçe’nin “Uğurlu Yıllar” adlı fotoğraf sergisi açıldıktan sonra saat 19.30’da SevdaCenap And Müzik Vakfı Kadınlar Korosu, müzik dinletisi sunacak. 25 Ocak programı Saat 13.00’da Sosyal Demokrasi Derneği’nin Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlediği, “2019’a Giderken Demokrasi Beklentisini Derinleştirmek Bu Süreçte Sivil Toplum Kuruluşlarının Yeri ve Rolü” temalı açıkoturum ile başlayacak. Saat 15.00’da Pir Sultan 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı’nın düzenlediği “Atatürk’ün Hacı Bektaş’a Ziyareti, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması” adlı söyleşi Pir Sultan 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı salonunda yapılacak. Saat 17.00’da Ankara Tabip Odası ve Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneğinin düzenlediği, “Türkiye’de Aydınlanma Mücadelesi” adlı açık otu UĞUR MUMCU’YU ANIYORUZ Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Uğur Mumcu’yu, ölümünün 25. yılında Harbiye’deki Uğur Mumcu Anıtı önünde anacak. TGS İstanbul Şubesi, “Tüm üyelerimizi ve meslektaşlarımızı Mumcu’yu anmaya çağırıyoruz” dedi. Tören, 24 Ocak Çarşamba günü saat 11.00’de başlayacak. TGC’den etkinlik Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Kadıköy Belediyesi’nin gerçekleştireceği “Türkiye’de Gazeteci Olmak Gazeteci Ölmek!” etkinliğinin 4.’sü, Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümü olan 24 Ocak Çarşamba günü saat 19.30’da Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Toplantı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ve Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayacak. Etkinlikte 15 gazeteci, yazar ve öldürülen gazetecilerin yakınları söz alacak. Toplantıda söz alacak isimler şöyle: GazeteciYazar Altan Öymen, yazarımız Aydın Engin, Mine Söğüt ve Kadri Gürsel, Birgün Gazetesi yazarı Barış İnce, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Temsilcisi Erol Önderoğlu, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Gazeteci Hilmi Hacaloğlu, Metin Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe, Apoyevmatini Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mihail Vasiliadis, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Başkanı Mustafa Köz, İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi Eğitim Komisyonu Başkanı Tuğçe Duygu Köksal, Gazeteci Tuğrul Eryılmaz, İletişim Aka demisyeni Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu. CHP Maltepe Gençlik Kolları 23 Ocak’ta, “Uğur Mumcu ve tüm demokrasi şehitlerini anıyoruz” etkinliği düzenleyecek. Eskişehir’de tören Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’nin, Uğur Mumcu Parkı’nda 24 Ocak’ta düzenleyeceği anma programı, Mumcu’nun bombalı saldırıya uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının sergilendiği anıtın önünde düzenlenecek. Tören saat 13.30’da başlayacak. Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde saat 20.00’de “Uğur Mumcu Anma Konseri”ne konuk sanatçı olarak Sadık Gürbüz katılacak. Zonguldak’ta anma Zonguldak Demokrasi Platformu’nun 24 Ocak’ta gerçekleştireceği anma programında, Uğur Mumcu’nun bilinmeyen fotoğraflarının yer aldığı sergi açılacak. Anma programında; CHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili Umut Oran ile gazetemizin Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Uğur Mumcu’yu anlatacak. . Mumcu’ya saygı Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, “Uğur Mumcu’ya Saygı” başlıklı etkinlik düzenleyecek. Ankara’daki vakıf binasında 26 Ocak Cuma günü gerçekleştirilecek etkinlik, saat 14.00’te başlayacak. “Türkiye’de eğitim hakkı” başlıklı açıkoturumda Vakıf Başkanı Erdal Atıcı ve eğitimci yazar Dr. Niyazi Altunya konuşma yapacak. rum Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak. Saat 18.30’da Telgrafhane Yayınları’nın düzenlediği Güven Baykan ve Anıl Değer’in “Siyahtan Beyaza Yalnızlık” adlı fotoğraf sergisinin ardından, saat 19.00’da ODTÜ Me zunları Derneği’nin düzenlediği, Gürsel Gökçe’nin “Sönmeyen Işık Uğur Mumcu” fotoğraf sergisi ve 19.30’da düzenlenecek “Kadın ve Adalet” paneli ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Salonu’nda yapılacak. ÖLÜMÜNÜN 17. YILI Gaffar Okkan anılacak Diyarbakır’da 24 Ocak 2001 günü koruma polisleri Mehmet Kamalı, Selahattin Baysoy, Mehmet Sepetçi, Atilla Durmuş ve Sabri Kün ile birlikte uğradığı suikast sonucu şehit olan Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, ölümünün 17. yıldönümlerinde düzenlenecek tören ve etkinliklerle yeniden anılacak. Aralarında Fenerbahçe’nin unutulmaz futbolcularından Tuncay Şanlı, Beşiktaşlı ünlü futbolcu Nihat Kahveci, Galatasaraylı Mehmet Gönülaçar ve Bülent Akın gibi futbolcu ve Berdan Mardini gibi sanaçıların bulunacağı ünlüler, 24 Ocak tarihinde Diyarbakır’a gelecek. Anma törenine katılacak ünlü sanatçı ve futbolcular, daha sonra Gaffar Okkan anısına düzenlenecek bir futbol maçı yapacak. l DHA ÖLÜMÜNÜN 2. YILI ‘O ustamızdı’ CHP eski Tunceli Milletvekili Kamer Genç, ölümünün 2. yıldönümünde memleketi Tunceli’nin Nazımiye ilçesine bağlı Ramazan köyünde bulunan mezarı başında anıldı. Anma törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Kamer Genç’in eşi Sevim Genç, CHP miletvekilleri, İlçe Kaymakamı Akın Zor, Nazımiye Belediye Başkanı Cafer Kırmızıçiçek ile çok sayıda partili ve vatandaşlar katıldı. CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, “Biz dizleri titremeden tek başına karşısındaki 300 kişinin dizlerini titretebilen, onların gözlerinin içine baka baka doğruları söyleyebilen bir yiğit insanın mezarının başındayız. Bizim için önce ustadır. Örnek aldığımız yolunu takip ettiğimiz hocamızdır” diye konuştu. Özel, konuşmasının ardından Kamer Genç’in 8 yıl önce Meclis’te FETÖ’ye ilişkin yaptığı bir konuşmayı izletti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da, “Kamer Genç öldüğü gün eşine ‘Beni doğduğum köyün topraklarına defnedin’ vasiyetinde bulundu. ‘ Defnederken de Türk bayrağını üzerime serin’ dedi. Tüm Türkiye’ye milliliğin ve yerliliğin ne olduğunu gösterdi sevgili Kamer Genç” ifadelerini kullandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle