18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 22 Ocak 2018 TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] Ponzi yarım milyar yuttu ekonomi 9 Son günlerde gündeme gelen Çiftlikbank vurgununu anlatan avukat Papakçı, sistemin Kombassan, Jetpa, Yimpaş, Caprice Gold’tan bir farkının olmadığını söyledi Piyasadan tam yarım milyar liradan fazla para topladı. Kullandık Ponzi sistemine Türkiye’de Kombassan, Jetpa, Yimpaş, Caprice Gold örneklerini verebili ları düzenin adı: “Ponzi siste riz. Amerika’da Murdock ola mi...” Gümrük ve Ticaret Ba yı en büyük Ponzi sistemlerinde kanlığı, Çiftlikbank’ın ardın bir tanesidir. Sistem oldukça ba dan benzeri faaliyet yürüten sittir. Para getirebileceği düşü 11 organizasyona daha el koy nülen büyük bir proje farklı yol du. İzmir’de, Konya’da, larla pazarlanır, ünlü ki İstanbul’da, Ankara’da şiler, açılışlar vs. ile göz neredeyse Türkiye’nin boyanarak daha çok ya büyük kentlerinde vur tırımcı üzerinden serma gun yapmışlar. Çiftlik ye sistemi girişi sağla bank skandalını bu ko nır. Yatırımını geri iste nuyu en iyi bilen isimlerden hukukçulardan avu AYKUT KÜÇÜKKAYA yenlere yüksek faizli ödeme yapılır ve bu kâr ora kat Dr. Acun Papakçı’yla nından yararlanmak is konuştuk. Çiftlikbank’la kamu teyenlerin manevi açıdan çı oyunda Jet Fadıl olarak bilinen kış yapmaları önlenir. Bu sıra Fadıl Akgündüz’ün Caprice Gold da gerçekten geri ödemeler san projesini Cumhuriyet için karşı ki sistem çok para kazandır laştıran Papakçı, “Şimdi Caprice mış gibi yüksek kâr ile geri öde Gold’da olduğu gibi Gümrük ve nir, zaten yüksek kâr beklenti Ticaret Bakanlığı tarafından bir si içinde olan yatırımcı kandı ön rapor hazırlanır ve suç duyu rılır. Oysa ki sistem büyüdük rusunda bulunulur. Eğer bir suç çe geri ödemeler artar ve çö işlendiğine kanaat getirilirse küş sistemin büyüklüğü ile doğ suç duyuruları da esas alınarak ru oranda büyük olur. Caprice yaklaşık bir sene içinde savcılık Gold’da Didim’de hediye tatil ile tarafından iddianame hazırlanır Çiftlikbank’ın verdiği kavurma ve dava açılır. Sorumluların tu ların aslında bu anlamda bir far tuklanması söz konusu olabilir. kı yoktur. İşte bu aşamada daha kaçırılma n Ponzi sistemi ile saadet mış bir mal varsa, ceza mahke zinciri aynı şeyler mi? mesinin insiyatif alarak suç ge Ponzi sistemleri diğer yatırım lirlerine tedbir uygulaması gere cılardan gelen paralardan kâr al kir” diye konuştu. dığını bilen kartopu, saadet zin n Çiftlikbank tam anlamıyla ciri gibi sistemlerden ayrılır. Ya nasıl bir sistem... tırımcılar kendileri kâr sağlar Bir Ponzi sistemi bu... Kuru ken diğer yatırımcıların parası cusu İtalyan kökenli Amerikan nın kendilerine ödendiğini bil vatandaşı, dolandırıcı Charles mez, kurulan sistemin çok para Ponzi’nin adı ile anılan bu sis getireceğine inandırılır. Maale temde, sisteme giren kimse di sef Ponzi sistemi bu konuyu iyi ğer bir kişinin zarara uğradı bilmesi gereken Bakanlık tara ğını bilmez. Kendisine mantık fından dahi bilinmemekte, basit lı gelen projeden para kazan açıklamalarla saadet zinciri ola dığını düşünür. Charles Pon rak tanımlanarak zararın doğ zi Amerika’da diğer ülkeler ması önlenememektedir. den kur farkı nedeniyle da Ancak bugün bunu engelle ha ucuza satılan posta pulları mekle görevli kurumun başın nı Amerika’da alıp diğer ülkeler da olan Gümrük ve Ticaret Ba de satma vaadi ile binlerce kişi kanı Sayın Tüfenkci’ nin bile yi dolandırmıştır. Hapisten çık bu sistemi saadet zinciri diye tıktan sonra arsa bölüp satma tanımlamaktadır. Oysa ki kim üzerine kurulan bir sistemle yi se kimseye saadet gösterme ne binlerce kişiyi dolandırabil mektedir. İnsanlar bir çiftlikte miştir. olduğuna inandıkları tavukla n Ponzi sistemi deyince rın yumurtasını alıp satmakta, Türkiye’de akla ilk gelen ör etlerini kestirip evlerine gön nekler neler? derebilmektedir. Oüynebsiinolelmrcueştu 2hlnogtriyTlşdkaaesaıaklşlesyahkmiiridhbmlyuigvcrlnâr,eüBıeÇkare,iaBnkaauavburarüsaçalrşıaakeriimbearnanakreaknfitne0vriandadb‘nenktyetonkatÇMn,alnk0akckıöüsliiiaataalrnaipaarğnavlimakıa,kealkenfnnkplnrbdldeBrleiıszaartbnahınrğlactşııtyıoiiırelaasaşnzsenyvyıakiamiıretkıaskk,ğon,kyallsnakeilalln“aıukatarbebTÇnanlçeıfbenralbnrakkiyıertarlıyLaanurdçatyirdadami’aaasfınmaaKrçntçaolkmalşnytyeAunıanvıadloığkKikokrlmilkaksldğkynaeirbiylıay.i’ekKkTınknytllataaly’aaıilderdaiYıoanbyaaCçıtKrfşun”ıgpydarymaerrnıedıanlnaitanTgnanepküiıgöıiarmınntılslnrydanaCldi.aı.deakıpenınaünslealhnklrdıtaKenerasıelağçtdaçetdçtnia’icmacşeıiçnngıgeıaımınöeşütrrdıaksnbmaağküıyıeçrieibyrmdlammdaüğliysenaıeavılerrleeinknıeazmdıerpskkelensrıalaeGymiieeytayrnüıais5nlarşncorrzüüdseriçi0tteaeetenleirmzuiiıitey.frkdd.dydbÇeıtayÜrBmieleeaillüeineiiafygnklnykltt4kaedliöüoıioyn0arvluyrreılayne’ee.rea, yurmuştu. Süreç mağdur lehine işlemiyor n Bu süreç nasıl işliyor? Mağdur lehine mi yoksa... Şimdi bu tür olaylarda genellikle örneğin Capricegold’da olduğu gibi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından bir ön rapor hazırlanır ve suç duyurusunda bulunulur. Eğer bir suç işlendiğine kanaat getirilirse suç duyuruları da esas alınarak yaklaşık bir sene içinde savcılık tarafından iddianame hazırlanır ve dava açılır. Sorumluların tutuklanması söz konusu olabilir. İşte bu aşamada daha kaçırılmamış bir mal varsa, ceza mahkemesinin inisiyatif alarak suç gelirlerine tedbir uygulaması gerekir. Maalesef bu aşamaya gelindiğinde bugün Capricegold’da olduğu gibi sorumlular tutuklanmamakta, sorumlu olabilecekler önce tutuklanmasına rağmen serbest bırakılmakta, tedbir uygulanmayarak kuzu kurtlara emanet edilmektedir. Capricegold’da olan bugün tam anlamıyla budur. nasıl bir Çiftlikbank’ta nasıl bir gelişme olacağı, hangi ceza mahkemesinin dosyaya bakacağı ve bir önlem yargı alıp almayacağını bu aşamada bilmek mümkün değil... Bakanlığın artık genel yolu tanımlamalardan kaçınarak onlarca yıldır tüm ülkelerde ceza ve yatırım açısından bi izlenecek? linen Ponzi sistemini, öğrenmesi ve önlem alması gereklidir. Bu aşamada yatırımcı ların aktif hale gelmesi, so rumlular hakkında suç duyurusunda bulunması ve alacaklarını dava etmeleri son derece önemli. Bu davaların tüketici mahkemesinde görülmesi durumunda, ki ne yazık ki tüketici mahkemelerinin yetkisi konusunda son derece büyük bir belirsizlik bulunmaktadır. Harç da ödenmemektedir... Mağdurları ucu açık bir süreç bekliyor. Tıpkı Caprice Gold da yaşananlar gibi... Dolar kuru 3.85’i bulabilir Türkiye’nin Afrin’e gerçekleştirmiş olduğu askeri operasyonun piyasalar tarafından günlerdir fiyatlandığı için ciddi kayıplar yaratması beklenmiyor. Bunun yanı sıra bir belirsizliğin ortadan kalkması nedeniyle kısmen olumlu yanı olduğu da düşünülüyor. Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, “Bu, ABD’nin istemediği bir operasyon. Bölgesel riskler bir taraftan artarken ikili ilişkilerde de biraz tansiyon gerilebilir gibi görünüyor. Bununla birlikte artan bölgesel risklerle birlikte içerde risk barometreleri hareketlenecek. Yüksek ihtimalle Türk Lirası varlıkların gelişmekte olan ülkeler içerisinde negatif ayrıştığını göreceğiz. Dolar/TL kurunda 3.80 üzerinde seyir biraz daha güçlenebilir. Özellikle hafta içerisinde bu hareketlenmenin 3.85’e doğru olması beklenebilir” değerlendirmesini yaptı. l Ekonomi Servisi Ekonominin zirvesi Davos’ta Dünya Ekonomi Forumu’nun 48’inci yıllık toplantısına Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya katılacak. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TCMB Başkanı Murat Çetinkaya Davos’a gidiyor. 350 üst düzey katılımcı yer alacak.l Ekonomi Servisi Mustafa Koç anıldı Koç ailesinin 3’üncü kuşak üyesi ve iş dünyasının önde gelen isimlerinden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı merhum Mustafa Koç, vefatının ikinci yıldönümünde mezarı başında anıldı. Törende konuşan Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu, Koç’un yokluğundan duydukları üzüntüyü dile getirdi. Koç’u erken ve zamansız kaybetmiş olmanın acısının hâlâ çok taze olduğunu belirten Çakıroğlu, “Mustafa Bey, aydın ve vizyoner kişiliği, vicdanlı ve alçakgönüllü mizacı, insani değerleri ve birleştirici vasıflarıyla, kendisini tanıyan tanımayan herkes tarafından çok sevildi ve büyük saygı gördü. Mustafa Bey hepimizde silinmeyecek izler bıraktı ve kalplerimizde sonsuza kadar yaşayacak. Kendisini saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz” dedi. Dedesi Vehbi Koç’un yanında yer alan kabri başında düzenlenen anma törenine, eşi Caroline Giraud Koç, kızları Esra ve Aylin Koç, annesi Çiğdem Meserretçioğlu (Simavi), kardeşleri Ömer ve Ali Koç, Ali Koç’un çocukları Kerim Rahmi Koç ve Leyla Koç, Mustafa Koç’un halası Semahat Arsel, eniştesi İnan Kıraç, iş ve sanat dünyasından çok sayıda isim katıldı. l Ekonomi Servisi İş dünyası kalıcı barış istedi Afrin harekâtına destek veren TÜSİAD ve TÜRKONFED, kısa sürede biteceğini umuyor TÜSİAD Başkanı Bilecik, “Terör odaklarına karşı haklı mücadelede yüreğimiz Türk Silahlı Kuvvetlerimizle birlikte” mesajını yayımladı. TÜRKONFED Başkanı Kadıoğlu’da savaşın kısa sürecede biteceğini umduklarını söyledi. Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Terör odaklarına karşı haklı mü cadelede yüreğimiz Türk Silahlı Kuvvetlerimizle birlikte” ifadelerini kullandı. TÜSİAD Başkanı Bilecik, Zeytin Dalı harekâtına ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Terör odaklarına karşı haklı mücadelede yüreğimiz Türk Silahlı Kuvvetlerimizle birlikte” diyen Bilecik, “Dileğimiz, kahraman askerlerimizin zaferi ve yurda sağ salim dönüşleridir. Zeytin Dalı harekâtı sa yesinde sınırlarımızda barışın ve huzurun kalıcı olarak tesisini temenni ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Barışa ihtiyaç var Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu TÜRKFOND Başkanı Tarkan Kadıoğlu da yapılan harekâtın bu ülkenin bekası için olduğunu belirterek, “kısa sürede biteceğini umuyorum” dedi. Savaşın bölgeye ve ekonomiye etkileri konusunda da “Bu savaş aslında yedi yıldır sürüyor. O nedenle bazı şeylerin çok fazla etkileneceğini sanmıyorum” yanıtı veren Kadıoğlu, “Ama bölgede barışa ihtiyaç vardı ve bu sorunun en kısa sürede sağlanması bizim de arzumuz” diye konuştu. Kadıoğlu, hem bölgeye hem ülkeye barış ve huzurun en kısa sürede gelmesini umduklarını yineledi. l Ekonomi Servisi Davos 2018: Görevimiz tehlike! Dünya Ekonomik Forumu’nun, bu yılki Davos toplantısı için yayımladığı Global Risks 2018, raporu, sistem çapında bir çöküş olasılığına açık bir resim sunuyor. Geçen yıldan bu yana Rapor, risklerin doğasında, geçen yıla göre kimi değişiklikler saptıyor. Geçen yıl rapor, “halkların, ekonomik siyasi düzene karşı yükselen tepkileri” (popülizm), “piyasa kapitalizminde kökten reformların”... “ülkelerin içinde ve arasında dayanışmayı güçlendirmenin gerekliliği” ile ilgiliydi. Bu yılki rapora göre, ekonomik, finansal, teknolojik, siyasi, ekolojik riskler, birbirlerini besleyerek gelişiyor. Bunların birinden kaynaklanan bir krizin diğer alanlara da yansıyarak “sistem çapında” bir krize yol açma olasılığını azaltacak bir uluslararası işbirliği ortamının zayıflığı, tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşündürüyor. Raporu okurken insan, teknolojik gelişmelerin, üretici güçlerle üretim ilişkileri arasındaki uyumsuzluğun artık kontrolden çıktığını da düşünmeden edemiyor. “Ülkelerin içinde ve arasında dayanışmayı güçlendirmek gerekiyor” saptamasının tarihsel bir anlamı var. Bir önceki küreselleşmenin iki savaş, bir finansal kriz, faşizm gibi felaketlerle yıkılmış olmasının arkasında “ülke içinde ve ülkeler arasında dayanışmayı” ortadan kaldıran gelir dağılımı dengesizlikleri ve dünyanın kaynaklarının bölüşüm düzenindeki değişimler vardı. Birincisi finansal krizlere, finansal krizler kitlelerin tepkilerine, bu tepkiler faşizmin yükselmesine yol açtı. İkincisi, korumacılık eğilimlerine, bunlar da yeniden paylaşım rekabetine, milliyetçiliğe açıldı. İkisi birleşerek karşımıza soykırımları, küresel savaşları çıkardı. Bu arada dünya ekonomisi parçalandı, büyük bir parçası (SSCB, Çin ve Doğu Bloku) piyasa ilişkilerinin dışına çıktı. Rapor, bu yıla girerken risklerin artarak karmaşıklaştığını, birbirine bağlanmaya başladığını saptıyor. Rapor, yeni bir finansal krizin (merkez bankalarının müdahale enstrümanlarının da çok kısıtlı olmasından), 1930’ların finansal kriz => popülizm => savaş denklemini yine harekete geçirebileceğini söylüyor. Dünya Ekonomik Forumu üyeleri arasında yapılan anketin sonuçları da bu kaygıları yansıtıyor. DEF üyelerinin yüzde 93’ü 2018’de ülkeler arasında ekonomik siyasi çatışmaların artacağını, yüzde 79’u askeri çatışma olasılığının arttığını, yüzde 78’i büyük ülkelerin yerel çatışmaları içine çekileceğini düşünüyor. Üretici güçler ve kapitalizm Yeni teknolojiler, emek biçimleri, dijital ağlar (DA) üzerinden oluşan toplumsal ilişkiler ve örgütlenmeler, üretici güçlerin gelişmekte olduğunu gösteriyor. Ancak, bu gelişme, kapitalist ilişkiler, öncelikler içinde kaldıkça, giderek canavarlaşıyor, tüm insanlığın geleceğini tehdit etmeye başlıyor. Risk raporunun dikkat çektiği “siber saldırı” olasılıkları, ekonomi (tedarik zincirleri, finans), temel hizmetler, savunma DA’ya bağlandıkça artan kırılganlıklar, DA çapında çöküş riskleri yaratıyor. Yapay zekânın savaş teknolojilerine yansıması öldürme kapasitesini artırırken, balık avlama gibi alanlardaki uygulamaları türlerin yok olması eğilimini güçlendiriyor. Dijitalleşmenin istihdam, dükkânlardaki satışlar üzerindeki olumsuz etkileri toplumsal çelişkileri derinleştiriyor. Sosyal medya, reklamlar ve “online” alışveriş hacmindeki artışlarla hızlandırılan tüketim, yalnızca çevre kirlenmesi, sera gazları ile küresel ısınma sorununu ağırlaştırmakla kalmıyor, psikolojik bozuklukları çeşitlendiriyor, uyuşturucu bağımlılığını, klinikdepresyonu toplumsal kriz düzeyine yükseltiyor. Çevre kirlenmesi, küresel ısınma, su, gıda krizlerini derinleştirirken, sosyal medya, hızlı iletişim, isyanları kolaylaştırdığı kadar, “büyük veri” üzerinden, devletlerin, denetleme, fiziki, simgesel şiddet uygulama kapasitesini de artırıyor. Teknolojinin, üretici güçlerin gelişmesi, kapitalist önceliklere bağımlı kaldıkça, “Risk Raporu”nun işaret ettiği riskler, sistem çapında krizlerden öte, insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Uzakdoğu’dan ithal 16 milyon ürüne ‘fren’ Ekonomi Bakanı Zeybekci, 2017’de ithaline izin verilmeyen ürünün 16 milyonun üzerinde olduğunu açıkladı. Zeybekci, geçen yıl yaklaşık 50 bin testle Uzakdoğu menşeli, 5 milyar dolar ithalat değerine sahip 150 milyondan fazla ürünü denetlediklerini belirterek “1.3 milyon oyuncak, 150 bin çift ayakkabı, çoğu aydınlatma elemanı olmak üzere 5 milyonun üzerinde elektrikli cihaz ve 700 bin iş eldiveninin ithalatına ‘güvensiz’ oldukları gerekçesiyle izin vermedik” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle