18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 22 Ocak 2018 14 yorum TASARIM: ECE KURTULUŞ CHP’nin kırmızı gülü Kırmızı gül dünya solcularının özgürlük ve barış simgesidir. Sonunda, CHP’nin de bir kırmızı gülü oldu. İstanbul İl Başkanlığı’na Canan Kaftancıoğlu seçildi. Yıllarca emek verdiğim CHP’nin, üstelik İstanbul’da böyle bir açılım gerçekleştirmesini çok önemsiyorum. Çünkü birilerinin değil, örgütün özgürlükçü bir bilinçle yaptığı bu seçim, CHP ile birlikte ülke siyasetinin de önünü açacak bir başlangıç olabilir; dahası olmalıdır! Sağcılaşmanın ağır bedeli CHP, Kasım 2008’de, o zamanki İstanbul İl Başkanı tarafından kara çarşaflı bir kadına törenle altı ok rozetinin takılmasından ve hemen ardından gelen genel başkan değişiminden sonra hızla sağcılaştı. Yalnızca yönetimine ve milletvekilliğine taşıdığı kadroları ve gösterdiği sağcı adaylarla değil, ideolojisiyle ve söylemiyle de sağa yelken açtı. Sağcılaşarak düşünsel kimliğini tümüyle yitiren CHP, bunun kaçınılmaz sonucu olarak AKP iktidarının, ülkeyi, hukukun üstünlüğü, çağdaş eğitim ve yurtta ve dünyada barış gibi Cumhuriyetin ana değerlerinden uzaklaştırması karşısında çok yetersiz ve etkisiz kaldığı gibi çoğu zaman AKP’den bile daha hızlı savaş çığırtkanlığı yapan bir noktaya savruldu. Sağcılaşması CHP’ye hiç yaramadı; parti hiçbir önemli seçimi kazanamadı! Aynı nedenlerle, 2017 anayasa değişikliği ile parlamenter demokrasiyi yok eden büyük siyasal dönüşüme de başarılı bir karşı duruş sergilenemedi. İstanbul İl Başkanlığı seçimi, CHP’nin ve Türkiye’nin yaşadığı siyasal tıkanıklık karşısında tabandan gelen bir uyanışı yansıtıyor. Bu nedenle ne parti içinden ne de dışından gelen ve gelebilecek olan saldırılara aldırış edilmeli. Saraysermaye sarmalında özgürlüğünü iyice yitirmiş olan sağcı basınyayının yoğun saldırıları da doğaldır. Kaftancıoğlu il başkanlığına CHP örgütünün oylarıyla geldi. İnsanların bir göreve birileri tarafından atanmasına ve yine birileri tarafından görevden atılmasına iyice alıştırılmış olanların, bir türlü anlayamadığı tam da bu! Asıl bundan sonrası Seçiminden sonra AKP ve yandaşlarının uykularının kaçmasının asıl nedeni, kuşkusuz birkaç tweet değil; Kaftancıoğlu’nun temsil ettiği özgürlük, barış ve demokrasinin aydınlık değerlerinin bir toplumsal uyanışı ateşlemesinden korkmalarıdır. Ancak, korkunun ecele faydası yok! Kısır ayrıntılara takılıp kalmadan, ilk aşamada, yaklaşık 13 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde İstanbul Belediye Başkanlığı mutlaka kazanılmalıdır. Ülke içi siyasette İstanbul çok etkili ve belirleyicidir. Bu nedenle, İstanbul, özgürlükçü, solcu, barışçı ve dürüst bir söylem etkili bir belediye yönetimi programıyla tamamlanarak kazanılırsa, bu sonuç Anadolu’yu da çok etkiler; AKP, Kasım 2019 seçimlerinde sandıktan çıkamaz! Eğer AKPMHP cephesinin seçeneği olarak, CHP, cephe anlayışıyla değil, tüm toplum kesimlerini kucaklayan birleştirici bir tutumla, hukukun üstünlüğü, basın ve üniversite başta olmak üzere özgürlük; tam parlamenter demokrasi; yurtta ve dünyada barış ile akan kanın durdurulması; emekçi hakları; üniversite özerkliği, bilimin yol göstericiliği ve çevre duyarlılığı değerlerini yeniden ve güçlü bir biçimde sahiplenir, yaşama geçirir ve toplumu bu değerler çevresinde toplamayı başarırsa, AKP’nin elinde bu değerlerden çok uzaklaştırılan ve aşırı sağa bükülen Türkiye siyaseti de bütünüyle sağlıklı bir raya oturur. Sağcılaşan CHP üst yönetimi, bugüne dek çok gül aradı; aradıkları gülü CHP örgütü kendilerine sunuyor; eğer değerini bilir ve örgütün isteğini doğru okurlarsa, bu gül, hem kendilerine hem de ülkeye, inanın çok iyi gelecek! 22 Ocak 2018 SAYI: 33710 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:48 06:31 06:52 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:17 13:21 15:51 07:59 13:06 15:38 08:18 13:29 16:05 Akşam 18:14 18:01 18:27 Yatsı 19:37 19:23 19:48 Kızlar nasıl giyinmeli veOlaylarveGOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN [email protected] kaç yaşında evlenmeli? SEDA AKÇO/BÜRGE AKBULUT Avukat Sorun, çocukların yetişkinler tarafından cinsel ilişkinin partneri olarak görülmesi. Bir çocuğun buluğ çağında olması, yetişkin ile cinsel ilişkiye ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sitesinde yer alan sözlükte “evlilik” ve “buluğ” kavram evliliğe hazır olduğu anlamına gelmez, bunlar ayrı gelişim düzeylerini gerektirir lerin çatıştığı anlar. Bu çatışma alanında çocuğun korunabilmesi için, devle ları karşılığında verilen tanımlar, bü tin laik olması gerekir. Çünkü insanlık yük bir tartışma yarattı. Haklı bir tar âlemi, çocukların erken yaşta evlendi tışmaydı da. Çünkü sözlükte kız ço rilmelerinin ve yetişkinlerle cinsel iliş cuklarının 9, erkek çocuklarının ise kiye girmelerinin onların gelişimleri 12 yaşında buluğa erecekleri, evlen için zararlı olduğunu görerek, evlen me ehliyetinin de buluğ ile kazanıldı me yaşına ve çocuğun cinsel istisma ğı yazıyordu. Diyanet İşleri Başkanlı rına ilişkin yasal düzenlemeler yapıl ğı daha sonra bu kavramları sitesin ması ihtiyacını duymuştur. Deniyor ki, den kaldırdı. Ancak gene de konu ka “Ergenlik çağındaki bir erkek tıraş ola panmadı, kapanmamalı da. Çünkü bilir, ergenlik çağındaki bir kız hami sorunumuz, sitesindeki bir sözlükte bir kelimenin nasıl tanımlandığına ilişkin değil. Sorunumuz erken yaşta evlendirilen milyonlarca çocuğa ilişkin. Aslında bununla da sınırlı değil. Çocukların, yetişkinler tarafından cinsel ilişkinin partneri olarak görül Kız çocuklarının küçük yaşta evliliğe zorlanması hâlâ Türkiye’nin kanayan yaralarından le kalabilir, ancak her ikisi de nörolojik anlamda büyüklerle aynı ligde oynamaya veya yetişkinlerin dünyasında yaşamaya tam anlamıyla hazır beyinlere sahip değillerdir.” (Dr. Frances E. Jensen, Amy Ellis Nutt Ergen Beyni.) Çocukların yaşamlarının bu bil mesi esas sorunumuz. Üstelik bu so biri. giye göre düzenlenmesi ve çocukla run, milyonlarca çocuğu doğrudan et rı (kaynağı yanlış veya doğru) inan kiliyor. Nitekim, daha birkaç gün ön ca veya geleneklere dayalı zararlı uy ce de İstanbul’da bir hastanede do gulamalardan koruyacak tedbirlerin ğum yapan 115 çocuğun kaydının ya alınması gerekir. Örneğin, çocukların pılmadığını ve çocuğun korunmasın 19 yaşından önce evlendirilmesi ge dan ve suçu soruşturmaktan sorum rektiğini düşünen ve nüfusun beşte lu kurumlara durumun bildirilmedi birini oluşturanların çocuklarını er ğini öğrendik. ken yaşta evlendirmelerini engelle Kavramsal tartışma değil mek devletin görevidir. Çocukları görünce tahrik olacağını söyleyen kişi Türkiye’de, her yıl yüz binler lerin çocuklara hizmet vermesini, ço ce çocuk, çocuk yaşta resmi veya di cuk istismarını normalleştiren, öven ni nikâhla evlendiriliyor. Aile ve Sos veya özendiren açıklamalar yapılma yal Politikalar Bakanlığı’nın bir araştırmasına göre 2013’te 600 bin 138 çocuk evlendirilmiş. Aynı yıl, yasal merciler önünde evlenen kadınların beşte birinin (yüzde 20.1) 1619 yaşında olduğu ve bu yaş grubundaki kadınların sadece yüzde 8’inin eşlerinin kendi yaş grubunda olduğu tespit edilmiş. Bu sayının içerisinde resmi olmayan ve 16 yaşından küçük olan evliliklerin dahil edilmemiş olduğuna dikkat etmek gerekir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013’te 2529 yaş kuşağındaki kadınlar arasında 18 yaşına değin evlenenlerin oranının yüzde 15.2 olduğu söyleniyor. Bunların bir bölümü 15 yaşın altında evlendiğini beyan ediyor. Özetle Türkiye’de milyonlarca çocuk yaşta evlendirilmiş kadın var. Mesele yaş değil Üstelik bu sorun sadece çocukların erken yaşta evlendirilmesi sorunu da değil. Çocukların, yetişkinler tarafından cinsel ilişkinin partneri olarak görülmesi gibi önemli bir başka sorunu da, çocukların erken yaşta evlendirilmeleri ile birlikte ele almak gerekir. Bir gün bir öğretmen, bir başka gün bir müdür, bir başka gün bir kurul üyesinden duyduğumuz, kız çocuklarının vücut hatlarını görünce tahrik olunabileceğine ilişkin açıklamaların da erken yaşta evlendirilme konusu ile birlikte ele alınması gerekir. Çünkü erken yaşta evlendirmenin gerekçesi de tam budur: “Er genlik ile cinsel ilişkiye girme yeterliliği edinilmesi” ve “tahrik”. Bu nedenle, cinsel ilişkiye girebilme yetisinin edinildiği ergenlik başlangıcı itibarıyla kız çocuklarının evlendirilmesi, bir tedbir gibi ve aynı zamanda da yetişkin erkeklerin de talip olabileceği bir alan, bir seçenek gibi düşünülüyor. Dolayısıyla, çocukları örtüsüz görünce tahrik olacağını söyleyen öğretmene “sapık” deyip geçerek yola devam edemeyiz. Çünkü, bir öğretmen öğrencisini, bir yetişkin çocuğu görünce tahrik olacağını veya olunabileceğini, kamuya açık bir biçimde normal koşullarda dile getiremez. Bu türden bir açıklama hem birçok moral değeri hem de yasal düzenlemeleri reddeden bir açıklama olduğu için, dayandığı güçlü bir fikri altyapı olmadan ve toplumun en azından bir kesiminden ciddi bir onay görüleceği düşünülmeden, yapılabilecek bir açıklama değil. Nitekim, bu görüşü benimseyen birden fazla öğretmen olması, öğretmenlerin cinsel istismar davalarında evlenme niyetini bir savunma olarak kullanabilmeleri, bu gibi açıklamalar sonrasında görevlerine devam edebilmeleri, bu bakış açısının çocuk haklarına ve çocuklara yönelik ciddi bir tehdit olarak algılanmadığını gösteriyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın araştırması bu görüşü sayılar ile destekliyor: Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 13.4’ü, kadınların da yüzde 7.2’si kadınlar için ideal evlenme KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK yaşının 19 yaşın altı olduğunu ifade ediyorlar. Bu insanlar bir araya gelmiş, böyle bir karar almış değiller. Bu insanlar aynı referansları kullanıyorlar. O referanslar da, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sitesinde yer alan kavramların tanımları yazılırken kullanılan referanslar. “Âdet gören genç kızın örtünmesi gerektiğini söyleyen Ebu Davud Salad (84), buluğa erenin eylemlerinden sorumlu olacağını söyleyen Ebu Davud Hudud (17), Hz. Ayşe’nin evlendirilmesini konu alan “Sahihi Buhari Isra ve Mirac Hadisi” gibi hadisler kaynak olarak kullanılıyor. Bunların yanlış yorumlandığını iddia edenlerin de bulunduğunu dikkate almak gerekir elbette ama devletin, her yıl evlendirilen yüz binlerce çocuğun velisinin bu eleştirileri değil, erken yaşta evlendirilmeyi destekleyen görüşlere itibar ettiğini dikkate alması gerekir. Bir başka deyişle devlet, “bu konu dini referansların yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor, İslam dininde çocukların erken evlendirilmesini destekleyen düzenleme yok” demekle yetinemez. Çünkü devletin, tam da bu hatalı yorumu yapma ihtimalini dikkate alarak çocuğu koruyucu önlemleri alma sorumluluğu vardır. (ÇHS 3 ve 19) Tedbir alınmalı Bu aşamada Türkiye’nin gerilimli noktalarından birine gelmiş oluyoruz: İslam hukukunun kaynakları ile modern hukukun kurallarının ve bilimsel veri [email protected] sını engellemek de, bu bakış açılarını değiştirmek için uygun müdahaleleri büyük bir dikkat ve kararlılıkla uygulamak da devletin görevidir. Çözümü nedir?  Devletin bu görevi yerine getirebilmesi için toplumun ve kurumlarının şu üç temel prensipte anlaşması gerekiyor: Birincisi, buluğ çağında olması çocuğun, yetişkin ile cinsel ilişkiye ve evliliğe hazır olduğu anlamına gelmez, bunlar ayrı gelişim düzeylerini gerektirir. Ergenlikle başlayan cinsellik sadece akranlar arası deneyime açık olabilecek bir alandır ve gerek hukukun gerekse toplumsal yaşamın buna uygun düzenlemeler yapmasına ihtiyaç var. İkicisi yetişkinlerin, buluğ çağına girmiş olsa dahi bir çocuğu cinsel ilişkinin partneri olarak görmemesi gerekir. Bu eşitsiz ilişkide çocuğun rızasından söz edilemez. Sorumluluk yetişkine aittir, buna aykırı davranış kimden ve nasıl gelirse gelsin çocuğun cinsel istismarı sayılır ve evlenme akdi de bu durumu değiştirmez. Üçüncüsü ise toplumun bu yaklaşımı benimsemesi ve kamu görevlilerine de, “yetişkinlerden çocuklara yönelik cinsel ilgiyi görmezden gelmeyin, çocukların evlendirilmesine sessiz kalmayın, aracılık etmeyin, bu bir çocuk istismarıdır, koruyucu ve cezalandırıcı yasaları etkili biçimde uygulayın” demesi gerekir. Devletin en acil en öncelikli meselesi, bu anlayışı geliştirmek ve güvence altına alacak hizmetleri sunmak olmalı. Örneğin, evlendirilme riskine kar şı acil yardım hatları ve sığınma ku ruluşlarının oluşturulması, çocukla rın ve çocukla çalışanların bu gibi du rumlarda kullanılabilecek mekanizma lar ve izlenmesi gereken yol hakkın da bilgilendirilmesi, bildirim yüküm lülüğünün kapsam ve yönteminin dü zenlenmesi, evlenme yaşının 18’e çı karılması, erken evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, eğitimde cinsi yetler arası eşitliğin öğretilmesi, öğ retmenler için bu değerleri benimse yen davranış kurallarının yazılı hale getirilmesi ve istihdam sözleşmesinin bir parçası olarak uygulamaya sokul ması gibi birçok alanda çalışma yapıl ması gerekiyor. Ama toplum da, susup oturamaz. Çocukların hangi koşullarda han gi gerekçelerle erken yaşta evlendi rildikleri hepimiz tarafından bilinir ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI ken, “Çocuklar erken yaşta evlendi [email protected] rilmemeli, din de zaten bunu emretmiyor” demenin ötesine geçmemek samimi değildir. Aynı şekilde, ço cukların erken yaşta evlendirilme leri sorunu üzerinden Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılması ile sınır lı bir söylem de samimi değildir. Bu sorunu çözebilmek için, inananların, mensubiyetten kaynaklanan imtiyaz larını ve bilgilerini çocuğun yararı na kullanmaları, tüm toplumun da bu sorun ile mücadelede dürüst davran ması ve samimi olması gerekiyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle