23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 2 Ocak 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 İş barışı için kadro şart Adana’da çeşitli kurum ve kuruluşlarda çalışan taşeronlar adına açıklama yapan Kamu Çalışanları Platformu Başkanı Halit Önük, ayrımsız kadro istediklerini dile getirdi. Abidin Dino Parkı’nda toplanan ve ellerinde, “şeker fabrikaları 4D kadro istiyor”, “Et ve Süt Kurumu biz de kadro istiyoruz”, “TMO ve KİT’lere kadro”, “Karayolları ayrımsız kadro istiyor” yazılı dövizler taşıyan ta şeron işçiler, iş barışının sağlanması için tüm taşeronların kadroya alınmasını istedi. Taşeron işçilerin kurumlarında sürekli çalışmasına rağmen ihale türü nedeniyle kadrodan faydalandırılmadığına dikkat çeken Halit Önük, iş barışının sağlanması için tüm taşeronların ayrımsız bir şekilde kadroya geçirilmesi gerektiğini söyledi. l ADANA / Cumhuriyet İşçiye ‘yol’ göründü Taşeronda izlenecek yol belli olurken, düzenlemede ‘sürgün’ de var. Sağlıkta işçi ihtiyaç fazlasıysa başka kente gönderilecek. Kadro için yazılı sınav yetmeyecek Taşeron düzenlemesinde izlenecek yol belli nu yine idare belirleyecek. Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet olurken, yeni ayrıntılar alım sözleşmeleri kad da ortaya çıktı. Sağlık ro kapsamında olacak. Bakanlığı’ndaki taşe MUSTAFA Bir sözleşmenin bu ron işçiler “ihtiyaç yok” ÇAKIR kapsamda sayılabilme denilerek başka kentle si için ise şu 4 şart ara re gönderilebilecek. nacak: Çalıştırılacak personel İşçilerin geçmiş dava ve ic sayısının ihale dokümanında ra alacaklarından vazgeçme belirlenmiş olması. Persone leri koşulunda da hükümet lin çalışma saatlerinin tama işi sıkı tuttu. Öyle ki davalar mının idare için kullanılması. dan ve icra takiplerinden vaz Yaklaşık maliyetin en az yüz geçecek olan işçi, mahkeme de 70’lik kısmının asgari işçi lerden ve icra müdürlüklerin lik maliyeti ile varsa ayni, ye den vazgeçtiğine dair yazı ge mek ve yol giderleri dahil iş tirmek zorunda olacak. Ka çilik giderinden oluşması. Yıl nun hükmünde kararname boyunca devam eden ve nite (KHK) ile çıkarılan taşeron liği gereği süreklilik arz eden düzenlemesinin uygulanması işlere ilişkin hizmet alımı ni na ilişkin usul ve esaslar Res teliğinde olması. mi Gazete’de yayımlandı. Ayrıntılar şöyle: 10 günlük süre n İdarelerin yurtdışı teşki n Başvurular 2 Ocak 11 latlarındaki taşeron işçilere Ocak günleri (10 gün) arasın kadro olmayacak. da yapılacak. n Kadro kapsamında olan n İşçilerin başvurularını ihalelerin hangileri olduğu idareler içerisinde oluşturu lan komisyonlar değerlendirecek. Burada tüm yetki komisyonlarda olacak. n Başvuran işçiler hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü ve valilikler tarafından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak. n Sınav yalnızca yazılı, sözlü, uygulamalı şekilde yapılabileceği gibi yazılı ve sözlü, sözlü ve uygulamalı şeklilerde de olabilecek. Sınavın hangi yöntemle yapılacağına da yine idare karar verecek. n Yazılı sınavda başarılı sayılmak için en az 50 puan almak gerekecek. Sınavlarda sorulacak sorular, çalışanların “iştigal ettikleri” görevlerle ilgili konularda, yürütmekle yükümlü oldukları vazifelerdeki yetkinliklerini ölçmeye yönelik ve eğitim düzeylerine uygun olarak sınav kurulu tarafından hazırlanacak. Sınav kurullarını da idareler belirleyecek. Sınav sonuçlarına itirazları yine sınav kurulla rı karara bağlayacak. Kurulun kararları kesin olacak. n Sınavı geçen işçi, idareye karşı açtığı davalardan vazgeçtiğine dair dilekçeyi mahkemeye sunacak. Sürgüne gidecek n Kamu özel işbirliği kapsamındaki tesislere taşınan sağlık kurum ve kuruluşlarındaki taşeron işçiler de Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimlerinde kadroya alınacak. Ancak bakanlığın o ilde bu işçilere ihtiyacı yoksa, işçiler Sağlık Bakanlığı’nın ihtiyacı olan başka bir ile de gönderilebilecek. İşçiler, 5 gün içinde yeni görev yerlerinde işe başlamak zorunda olacak. l ANKARA Kıdem belirsiz n İşçilerin kıdem tazminatlarıyla kadroya alınacakları açıklanmıştı. Ancak ne KHK’de ne de dün yayımlanan usul ve esaslarda kıdem tazminatlarına ilişkin düzenleme yer almadı. n Kadroya geçirilenlerden daha sonra şartları taşımadığı tespit edilenler tazminatsız işten atılacak. Yapılan ödemeler de geri alınacak. n Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımının “yıl boyunca devam etmediği” yerlerdeki taşeron işçiler, geçici işçi kadrosuna alınacak. n İşçilerin ücretleri Yüksek Hakem Kurulu’nun daha önce karara bağladığı taşe ron sözleşmesine göre belirlenecek. n Sözleşmelerin feshedilmesi nedeniyle taşeron firmalara tazminat ödenecek. Adaletsizlik derinleşiyor Otomobile ÖTV zammı Motor silindir hacmi 1600 cc’yi geçmeyen binek otomobiller için ÖTV matrahının alt limiti 40 bin liradan 46 bin liraya, üst limiti 70 bin liradan 80 bin liraya yükseltildi. Binek otomobillerde vergiye konu ÖTV matrah limitleri yeniden belirlendi. Motor silindir hacmi 1600 cc’yi geçen ancak 2000 cc’yi geçmeyen binek otomobiller için ÖTV matrahı 100 bin liradan 114 bin liraya çıkartılırken, elektrik motoru da olanlardan motor gücü 50 kilovatı geçip motor silindir hacmi 1800 cc’yi geçmeyen binek otomobiller için ÖTV matrahının alt limiti 50 bin lira yerine 57 bin lira, üst limiti 80 bin lira yerine 91 bin lira olarak uygulanacak. l Ekonomi Servisi Vergiye yeni düzenleme Otomotiv ve teknoloji ürünlerinin de aralarında bulunduğu çeşitli maddelerin ithalatında, 2022’nin sonuna kadar gümrük vergisi alınmayacak. Otomotiv sanayisinde kullanılan çeşitli ürünler, cep telefonu görüntüleme ve kontrol modülü, röleler, OLED göstergeler, LCD modüller, fiber optik plakalar, elektronik devre kartları, yeniden şarj edilebilir lityum iyon polimer pillerin aralarında bulunduğu çeşitli mallar için gümrük vergisi sıfırlandı. Gelir adaletsizliğinde Türkiye yüzde 32 ile Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü sırada Asgari ücretli, hiç harcamazsa 3.5 yılda sıfır araç alabilecek! Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, şaka gibi bir açıklama yaparak bir asgari ücretlinin 42 maaşıyla 1.4 motor gücüne sahip bir sıfır araç satın alabileceğini söyledi. Bursa’da AKP il binasında Hakİş yönetici ve üyeleriyle bir araya gelen Çavuşoğlu, konuşması sırasında asgari ücretin ne kadar olduğunu bir an için unutunca yanındakilerden destek alarak 1603 lira olduğunu söyledi. Çavuşoğlu’nun, Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği bir işçinin asgari geçim tutarı olan 1893 TL’nin 290 TL gerisinde olan 1603 TL’lik asgari ücretle sıfır araç alınabileceğini söylemesi sosyal medyada tepkilere neden oldu. Açlık sınırının altında maaş alan bir asgari ücretlinin, sıfır bir araç satın alabilmesi için 42 ay boyunca yemek dahil hiçbir masraf yapmaması gerekiyor. Vergi Uzmanı Ozan Bingöl’ün paylaştığı verilere göre, bir asgari ücretli 1.6 motor sıfır bir otomobil alabilmek için; Almanya’da 19 ay çalışmak zorunda. Bunun 17 ayı araç, 2 ayı vergisi için. Türkiye’de ise 111 ay çalışmak zorunda, 58 ay araç 53 ay vergisi için. Türkiye’de hem asgari ücret hem de motorlu taşıtlardaki yüksek vergi oranları dikkat çekiyor. Brüt 2 bin 29 TL olan asgari ücretten, 304 TL SGK primi, 259 TL gelir vergisi, 15 TL damga vergisi kesiliyor. Gümrük girişi 26.500 TL olan Türkiye’deki en ucuz 1.6 otomobile ise 106 TL TRT payı, 11 bin 972 TL ÖTV, 6 bin 945 TL KDV, 650 TL tescil, 1035 TL MTV eklenince bayi kârı hariç fiyat neredeyse ikiye katlanarak 47 bin 208 TL’ye ulaşıyor. Ülkelerin güncel siyasi gelişmelerinin yanı sıra ekonomi alanındaki istatistiklerini de derleyen ABD kökenli kuruluş The Spectator Index (TSI), kişi başına düşen milli gelir oranının ülkelere göre dağılımını açıkladı. 2012 ve 2017 arasını kapsayan çalışmada Türkiye, yüzde 32 ile Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü sırada yer aldı. Çin, yüzde 48’le birinci sırada yer alırken Çin’i yüzde 43 ile Hindistan izledi. Makas açılıyor Hindistan ve Türkiye’de yoksul ve zengin arasındaki uçurum son yıllarda artış gösterdi. Zengin ile yoksul arasındaki makasın giderek açıldığı Türkiye’de, toplumun en üstünde yer alan yüzde 20’lik grubun gayrisafi milli hasıladan aldığı pay yüzde 50’leri buldu. Pakistan, Endonezya, Hindistan ve Çin’le beraber kişi başına düşen büyüme oranlarında ilk beşte yer alan Türkiye’de, toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı yüzde 7.7 olarak gerçekleşti. Gelir dağılımındaki adaleti ölçmek için kullanılan Gini katsayısı 0.404 oldu. 11 milyon 26 bin yurttaş, günlük 20 lirayı bulmayan geliriyle 2017 yılını geride bıraktı. Dünya Varlık ve Gelir Veri Bankası verilerine göre, Türkiye’deki gelir adaletsizliği son üç yılda daha da büyüdü. l Ekonomi Servisi Satır arası okumalarıyla yeni yıl kutlamaları... İsterseniz bir ömür gazeteciliğin deformasyonu olarak da okuyabilirsiniz.. Haberlerin satır aralarını okumaya çalışmak, öğrencilik yıllarımdan edindiğim şakayla karışık 54 yıllık geçmişi olmuş bir alışkanlık.. Işıklar içinde yatsınlar Ecvet Güresin, Abdi İpekçi, Cevat Fehmi Başkut, Muhsin Ertuğrul, Metin Kutal, Haluk Cillov, Cavit Orhan Tütengil, Çetin Özek.. uzmanlık alanlarıyla birlikte gazeteciliğe yansıtılmasında efsane hocalarımın katkılarını unutamam... Türkiye’nin siyasi iktidarların paranoyası sayesinde kutlanması karabasana çevrilmiş 1 Mayıs’lar üzerinden, pek çok yıl o yılın 1 Mayıs kutlamalarına bakarak, severek değerlendirme yazıları yaptığımı, “1 Mayıs’ların kutlanma biçimleri ülkelerin emek haklarının okunmasına ayna tutar” anlamında sonuçlar çıkardığımı anımsıyorum.. Doğrusu pek çok toplumsal olaya yönelik önemli günlerin kutlanması biçimlerine de bakarak kendimce değerlendirmeler yapma alışkanlığım da hep var oldu.. Dini, milli bayram kutlama alışkanlıkları, aileler, bölgeler, geleneklerin etkileri, inançlar, yaşam tarzları arasındaki barışçı kaynaşmalar, birlikte yaşam, barıştan yana, insan haklarının korunabilmesi, demokrasiye, insanca yaşama dönük etkileşimler... Ya da tam tersi düşmanlıklar, çelişkilerin beslenmesi üzerinden yaratılan çatışmaların yansımaları kan akıtılmasına gidişin, savaşların önünün açılması.. ile çok haksız, bir o kadar acımasız ekonomik, sosyal, siyasal güç odaklarının kucağına, tuzaklarına düşme anlamındaki.. içdış odaklı kirli oyunlardan başını kaldıramama halleri. Uygarlık, gelişmişlik, hakhukukdemokrasiyi kavramış toplumlar ile sürekli tuzaklara düşenler arasındaki uçurum tam da bundan değil mi? Dahası kendi öznel koşulları içinde de bölgeler, ülkeler için de değişmez, şaşmaz gelişim tabloları söz konusu değil. Zengin kuzey dünyasında bile önce çok kutuplu, sonra tek kutuba doğru, daha sonra yeniden çok kutuplu dünya dengelerinin oluşabilirliği bir yana, dünya çapında en dibe vuruşlar ile en yukarılara doğru sıçrayışlarda akıl almaz boyutlarda inişçıkışların yaşanmakta olduğu bir dünya gerçeği ile yüz yüzeyiz. İlişkiler, halkların başlarına gelebilenler üzerinde öngörülen, öngörülemeyen değişimler, çelişkiler, tepetaklak oluşu yansıtan haberlerde hız başdöndürücü... Yılbaşı gecelerinin saat farkları içinde gelen haberlerinin görüntüleri, kutlamaları bir yıl öncesiyle bile çelişkileri kadar çarpıcı, ülkelerin merkezleri arasında bile uçurum olan, zenginlik, güç, demokrasi, hak ve özgürlüklerin varlığı, aynası olabilecekler ile yaşamı karabasana çeviren korkular, çaresizlikler, düşmanlıkların, terör kırımı, karabasanı üzerinden yeni çatışmacılıkların ateşinin yakıldığı bir tablo gördünüz mü? Ortadoğu’da bir hafta öncesine kadar Amerika’nın öfkesinin odağında bir ülke değil miydi İran? Irak işgalinin ünlü BOP projesi, enerji kaynakları üzerinden haritaların yeniden çizilmesinin hesapları tutmamış, tek kutuplu zengin kuzey dünyasının öngördüğü kaynak aktarımları yerine, öngörülemeyen Amerika merkezindeki şirketlerin çalışanlarının ellerinde kutuları ile iflaslar bağlantılı işlerinden ayrılmalarını öngören, zengin kuzey dünyasını sarsan ekonomik krizi üretmişti. Üstelik öngörülemeyen Sovyetler dağılmış olsa da Rusya’nın, İran’ın toparlanması, Çin ve Hindistan gibi yeni güç odaklarının oluşmasını üretmişti. Amerika’nın dengeleri düzeltme adına Sünni İslam üzerinden FetÖ’cü örgütlenmeler ile Soros örgütlenmelerini kardeş kardeş dünya arenasına attığı projeler de çok çarpıcı sonuçlar üretseler de dengenin korunmasına yetmemişti. Destek verilmiş radikal İslamcı terör örgütlerinin birçoğu ile arayı açmak, yenileri ile ittifakların gerekli olduğu bir geçiş süreci zorunluluk olunca, en çarpıcısı IŞİD ile ortak savaş gündeme girmişti ki.. İran’ın içinde yeni yıla kanlı çatışmalarla girildi. Türkiye’de terör travmalarına karşı, gerekçeli yeni yıl kutlama yasakları... Ama insanoğlu nefes aldığı sürece kendi değerleri, alışkanlıkları içinde ölümüne savaşmak yerine çatışmasız, insanca yaşamak istiyor. Bir ırk, inancın özgürlüğü, değerlerinin haksız, hukuksuz, demokratik değerlere, insanca yaşam hakkına karşı dayatılmasına isyan ediyor... İstanbul’da enflasyon yüzde 13’e dayandı İstanbul Ticaret Odası (İTO), Aralık 2017 fiyat indekslerini açıkladı. Aralık 2017 itibarıyla Ücretliler Geçinme İndeksi yıllık ortalama yüzde 9.33, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi de yıllık ortalama yüzde 12.77 yükseldi. İstanbul’da Aralık 2017’de perakende fiyatlar yüzde 0.65, toptan fiyatlar ise yüzde 1.94 artış kaydetti. Aralık 2017’de bir önceki yılın aynı ayına göre perakende fiyatlar yüzde 9.50, toptan fiyatlar ise yüzde 11.32 arttı. Perakende fiyatlar, aralıkta bir önceki aya kıyasla ev eşyasında yüzde 1.43, gıdada yüzde 1.42, sağlık ve kişisel bakımda yüzde 1.33, konutta yüzde 0.35, ulaştırma ve haberleşmede yüzde 0.13 arttı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle