Katalog

sigorta Dövizde beklenti yukarı yönlü Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği’nin (GYİAD) üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdiği 2018 Yılı Beklentileri Araştırması’na göre, yeni yılın en bü yük fırsatlarını sanal para birimleri ve dijital dönüşüm barındırıyor. Araştırmaya göre, 2018 yılsonu dolar kuru beklentisi 4.3 TL, Avro kuru beklentisi 5.2 TL olarak şekillenirken, her üç GYİAD üyesinden ikisi 2018’de seçim olmayacağı düşüncesinde. 2017 hasar yılı oldu8 EDİTÖR:ŞEHRİBANKIRAÇ TASARIM:BAHADIRAKTAŞ Salı 2 Ocak 2018 Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, özellikle beklenmedik bir anda yoğun olarak yağan dolunun, 2017’yi hasar yılına çevirdiğini dile getirdi Sadece İstanbul’da yaşanan dolu hasarının 500 mil şat var. Burada da öyle, regülasyon önemli faktörlerden biri ol yon lira civarında oldu maya başladı. ğunu söyleyen Anado n Geçenlerde ‘sigor lu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, bu miktarın geçen yılı, hasar yılı OLCAY BÜYÜKTAŞ ta sektörünü etkileyen riskler’ nelerdir diye anket yapılmış. olarak tanımlanmasına Regülasyon riski, en neden olduğunu dile getirdi. önemli risk olarak karşımı 2017’yi hem sektör hem de za çıkıyor. Çünkü regülasyon Anadolu Sigorta için değer hem iyi hem kötü. Daha re lendirmek üzere sorularımızı güle bir ortamda rekabet yap yanıtlayan İlhami Koç, finans mak iyi bir şey. Ama fiyatlara sektörünün dünyada genel müdahale olursa bu da kötü. de daha fazla regüle olmasına doğru bir gidiş olduğunu dile Fırtına gibi geçti getirdi. Bunun sektör açısın n Geçen yıl çok fazla hasar dan hem yararlı hem de riskli oldu. Hasar yılı oldu diyebili olduğunu anlatan Koç’un yap riz bu yıla. Birincisi şu fırtına tığı değerlendirmenin satır hasarları sigortacılığı çok faz başları özetle şöyle; la etkiledi. Dünyanın bir kö n Sektöre ilişkin ilk sapta şesinde çok büyük bir hasar ma, dünyada genelde finans olduğu zaman, maliyetler yu sektörünün daha fazla regü karı çıkmaya başlıyor. Çün le olmasına doğru bir gidi kü bir yerde olan hasar reasü rans maliyetlerini yukarı çek Kârlılık saptı tiği için tüm fiyatlar zamanla yukarı çıkıyor. Sigorta hem yerel hem uluslararası bir iş. n Anadolu Sigorta, birçok sektörde lider. Kas Yüzde 1’in altı koda, gemi işinde, konutta ve yangında.. Sa n Dolu ve selin ciddi etkisi oldu. Özellikle de dolu ha dece bu sene sektörün sarı. Beklenilmeyen bir ha kârlılık beklentileri çok sar türüydü. Hem şiddeti çok saptı. Bütçeleri bayağı yüksekti hem saat olarak her etkiledi ama buna karşı kesin trafikte olduğu bir saat lık kamuda sermaye ye te oldu. Bu tür dolular kırsal terliliğinde rahatlamalar alanda oluyordu. En yoğun sa sağladı. O açıdan da fe atte oldu, bölgesel olarak da.. na geçmedi. Dolayısıyla çok etkiledi bizi. n Hasar 500 milyon TL’ler Trafikte tavan yumuşar n 2018, 2017’den daha iyi olacak diye düşünüyorum. Zaten sigorta genel ekonomik büyümeden bağımsız değil. Bu kadar çok yüklü hasarlar bu sene olmayabilir. n Bu yıl sibere karşı daha ciddi ürünler görmek mümkün olacak, biz de bu konuda çalışmalar yaptık. n Bireylere yönelik bir ilk. Büyük şirketlere bir hizmet veriliyor. Ol mayan şey bireyler ve KOBİ seviyesiydi. En tepeye zaten yapılıyordu. En aşağıya da yapılmaya başlandı. Siber en çok konuşulan konulardan biri olmaya aday. n Dolu hasarları sırasında Anadolu Sigorta’da iki lokasyonda İlhami Koç Fransa, Brezilya, İspanya, Arjantin, Çin ve Romanya uyruklu yaklaşık 40 teknisyen çalıştı. Yaklaşık 2 bin 300 aracın onarım işlemleri yapıldı. Onarılan araçların bazılarında 2 binden fazla göçük olduğu saptandı. Madenciler sigortalandı n 26.01.2015 tarihli ve 2015/7249 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yer altı ve yer üstü kömür madenciliği, kömürden gayri yer altı madenciliği faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigorta poliçesi yaptırmaları zorunlu tutulmuştu. Bu uygulamaya ilişkin bilgi veren İlhami Koç, kişi başına 150 bin lira sakatlanma ve ölüm teminatı verildiğini anlatarak, 01.11.2017 31.11.2017 arasında yaklaşık 50 bin maden çalışanın sigorta kapsamına alındığını, Anadolu’nun yüzde 28 pazar payı ile ikinci sırada yer aldığını ve 55 maden ocağında yaklaşık 14 bin maden çalışanına sigorta güvencesi sunduklarını anlattı. civarında bir şey tahmin ediliyor. Hâlâ dolu hasarından olup da gelen müşteriler var. “Şunu artık yapın” diye. Çünkü dolu hasarını yapacak usta sayısı Türkiye’de sınırlı. Yetmiyor bu yüzden. Birçok kurum biz dahil yurtdışından usta ithal ettik. Yeter ki müşterinin işi hallolsun. Dolu hasar ustası ithal ediliyor. n Finansın diğer bölümlerine nazaran teknolojinin daha az kullanıldığı bir alan sigorta sektörü. Ama artık bilgisayar bile değil, cepten halloluyor her şey. Sigorta satışlarının çok azı web’den gidiyor. Yüzde 1’in altında. Bankacılıkta son rakamları bilmiyorum ama işlemler yüzde 80’den fazlası web ve cep ten gidiyor ama bizde öyle değil. Ama bu bize özgü de değil, yurtdışında da böyle. n Biz de şöyle bir şey yaptık, 5 saniyede hasar tespiti, turbo jet. Faturanızı alıp, fotoğrafını telefonunuzdan çekip, banka hesap numaranızı girdiğiniz andan itibaren para hesabınıza geliyor. Gittikçe yaygınlaşacak. 6 milyon aracın kaskosu yok Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, 22 milyona yaklaşan kayıtlı araç sayısından kasko sigortası yaptıranların oranı 6 milyonu bulmuyor. Yılda ortalama 1.2 milyon trafik kazasının yaşandıniğı açıklayan TÜİK, her ay çok sayıda otomobilin çalındığı Türkiye’de, araç sahiplerinin kabaca dörtte biri hırsızlık, yanma, kaza gibi risklere karşı kasko yaptırarak önlem almış durumda olduğunu duyurdu. 16 milyonu aşkın araç sahibi ise, bu riskler karşısında zararı bütçesinden karşılamak zorunda kalıyor. Dijital dönüşümün aklı ‘Start up’larda Geliştirmeye müsait girişimci fikirler olarak adlandırılan Start up’ların gelecekte işgücünün ne olacağına referans olduğunu aktaran Aksigorta Bilgi Teknolojileri ve Dijitalden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel, dijital dönüşümü ileriye taşımak için ‘start up’lardan akıl aldıklarını söyledi. Demirel, düzenledikleri Start up Challenge’da 50 girişimcinin başvurduğunu ve seçilen 10 girişimcinin fikirlerinin yarıştığını söyledi. ‘BES’te gönüllülük azaldı Şu ana kadar 3 milyon 425 bin çalışan sayısına ve 1 milyar 780 milyon liralık fon tutarına ulaşan otomatik Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) gönüllü BES’in önünü kesti. Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre, 2015’te yüzde 18.5 ve 2016’da yüzde 9.7 artan gönüllü BES’e katılım sayı sı otomatik BES’in başladığı 2017’de yüzde 4.1’e düştü. 2015’te 941 bin artarak 6 milyon 39 bine çıkan, 2016’da ise üstüne 587 bin daha koyarak 6 milyon 627 bine tırmanan gönüllü BES’e katılanların sayısı bu yıl ancak 274 bin artabildi. Böylece geçen yıla göre gönüllü BES’e katılanların sayısı 312 bin da ha az oldu. Öte yandan dün itibarıy la 1.1 milyonu özel sektör, 261 bini memur olmak üzere 1.3 milyon çalışan BES’e dahil edilecek. Temmuzda ise ağırlığı KOBİ’ler olmak üzere 3.1 milyon kişi sisteme girecek. 2018’de toplam 4.5 milyon çalışan otomatik BES’e dahil edilmiş olacak. 9 ayda 21 milyar lira tazminat Sigorta sektörünün üstlendiği tazminat miktarı, 2017’nin 9 ayında 2016’nın aynı dönemine göre, yüzde 22 artışla 21 milyar liraya ulaştı. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) yaptığı açıklamaya göre, sektörün prim üretimi geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında, hayat dışı branşlarda yüzde 10.4, hayat sigortaları branşında ise yüzde 49.2, ortalamada da yüzde 14.9’luk büyüme kaydetti. Bu sonuçlarla hayat dışı sigortalar prim üretimi 28.4 milyar TL, hayat sigortaları prim üretimi 5 milyar TL olurken, sektörün toplam prim üretimi 33.4 milyar liraya ulaştı. Hayat dışı prim üretiminin hayat sigortaları prim üretimine göre daha düşük artmasında, üretimde büyük payı olan trafik branşındaki tavan fiyat uygulamasının etkisi oldu. Şirketlerin net dönem kârı 2.7 milyar TL olarak gerçekleşirken, bilanço kârının 1.2 milyar lirası hayat dışı şirketlerin, 1.5 milyar lirası da hayat ve emeklilik şirketlerinin elde ettiği bilanço kârı şeklinde gerçekleşti. 2018 çalışana zor Yeni yıl ile birlikte 2018 Bütçe Kanunu da yürürlüğe girdi. Parlamenter rejimlerde bütçe tasarılarının parlamentoda kabul edilerek yasalaşması, egemenlik gücünü gösteren, aynı zamanda anayasal bir zorunluluk. Fakat bir bütçe, sırada başka önemli yasalar dururken hemen ertesinde sayısal üstünlüğün zorlamasıyla tatile sokulan bir Meclis’te kabul edilmişse, o kabul pratikte toplumsal bir rızanın sonucu olamaz. 2018 bütçesinin karakterine, rakamsal tahlillerden önce bu açıdan değerlendirmek gerekiyor. Parlamenter rejimin, şaibeli referandumla sona erdirildiği Türkiye’de 2018 bütçesinin TBMM’deki müzakere sürecinin pek çok aşamasında, AKP’nin sürece mecburiyetten ihtiyaç duyduğu işaretlerine tanık olduk. Muhalefetin eleştiri ve önerilerinin gerçekten bir önem ve ağırlığı olsa, Meclis’in bütçe sonrası apar topar zorla tatile sokuluşun hemen ertesinde 56 kanunda değişiklik yapan OHAL KHK’si yayımlanmazdı. Her iki OHAL KHK’sinin yayımı için Meclis’in zorla tatile sokulmasının beklendiği ve bunun planlandığını görmek, başka türlü bir ihtimale izin vermiyor. HHH Her ülkenin yıllık bütçesi, o ülkedeki siyasi iktidarın tercihler demetidir. Bütçe kanunları, devletin mali kaynaklarını oluşturacak gelirlerin kimlerden, hangi tutarda, hangi yöntemlerle toplanacağını, sonra da bu toplanan kaynakların da kime, nasıl dağıtılacağını gösteren siyasi belgelerdir. Toplanan mali kaynakların gideceği yerler; karar verenlerin önceliklerini; öncelikler de hangi sınıfların çıkarlarının gözetildiğini anlatır. Bu yanıyla 2018 bütçesinin sermayeye kaynak aktarımının arttığı; güvenlik ve savunma harcamalarının merkeze alındığı bir karakter taşıdığını, bütçenin yürürlüğe girmesi vesilesiyle yeniden vurgulayalım. (Bütçe kaynaklarının yerli ve dış sermayeye aktarımının; hizmet alımları ve farklı alanlardaki altyapı yatırımları aracılığıyla nasıl sağlandığını yıl içindeki yazılarda irdeliyoruz.) Türkiye ağırlıklı olarak inşaata dayalı, kalıcı istihdamı dikkate almayan, önemli oranda borçlanmaya dayalı bir büyüme politikası izliyor. Asgari ücretin 1603 TL olarak açıklandığı, 2017 enflasyonun eğer müdahale olmazsa iki haneli beklendiği bu dönemde, 2018 yılı için öngörülen bütçe harcamaları AKP’nin önceliklerini net yansıtıyor. Çocuklarımızın benzeri görülmemiş yoğunlukta ve yaygınlıkta dinsel gericiliğe, istismara maruz kaldığı eğitim alanında, bakanların her sene tekrarladığı “En büyük payı Milli Eğitim’e ayırdık” söyleminin ezber propagandadan öte anlamı yok. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin, büyük bölümü (yaklaşık yüzde 80) personel giderlerine ayrılmış durumda. Eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 10’u bile bulmuyor. Şehir hastanesi müteahhitleri için 2.6 milyar TL ayrılan 2018 bütçesinde sağlık alanındaki ödeneklerin kullanımı da parlak bir görünüm vermiyor. Kaldı ki, şehir hastanelerine yönelik kamunun taahhütlerinin döviz kuruna bağlı olması nedeniyle, ayrılan ödeneğin, vatandaşlara sunulan sağlık hizmetleri aleyhine artması muhtemel. 2018 bütçesinde gelirlerin yüzde 86’sını oluşturan verilerin yüzde 60’ının dolaylı vergiler olduğunu düşünürsek, vergi yükünün çalışanların üzerinde olacağı ortada. Özetle; şehir hastanesinde sunulan hizmetlerin, otoyol, köprü geçişlerinden alınan geçiş ücretlerinin, bütçeden dolara, Avro’ya endeksli olarak müteahhit şirketlere akacağı 2018 çalışanlar için 2017’den daha zor olacak. OHAL emekçiyi işsiz bıraktı Sosyal Haklar Derneği (SHD), “2017 İşçi/Emekçi Hak İhlalleri Raporu”na göre yüzlerce işçi, işle ilgili nedenlere bağlı hastalığa yakalanarak hayatını kaybederken, binlercesi de işten atıldı. Raporda işçilerin intihar ettiği, işyerinde mobbinge uğradığı, sendikal haklarından faydalanamadığı vurgulandı. Rapora gö re, kamu emekçileri üzerindeki baskılar ve hak gaspları ola ğanüstü hal döneminde önceki dönemlere göre artış gösterdi. Çok sayıda kamu emekçisine sürgün, ücret kesme, kıdem durdurma cezaları uygulanmıştır. 2016 Temmuz istatistiklerinde KESK’in üye sayısı 221 bin iken 2017 Temmuz istatistiklerinde söz konusu baskıların etkisiyle 167 bine geriledi. BAT’tan 2 milyarlık yatırım Dünyanın önde gelen tütün şirketlerinden Bri tish American Tobac co (BAT) Türkiye’deki 15’inci yılını kutladı. BAT Türkiye ve Ku zey Afrika Bölge Direktörü Gök han Bilgiç, “Türkiye’de 2 milyar dola rı aşan ya tırımımızla Gökhan Bilgiç en büyük 3’üncü FMCG şirketiyiz. Ülkemizden 22 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl TİM’in açıkladığı ‘Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı’ sıralamasına baktığımızda ise fabrikamız 37’nci sırada” dedi. 2002’de İzmir Tire’deki fabrikasında faaliyetlerine başlayan BAT, 2006’da Türkiye’den ihracata başladı ve şu an doğrudan ve dolaylı olarak 3 bin kişiyi istihdam ediyor. BAT, 2008 yılında TEKEL özelleştirme ihalesini kazanarak Türkiye pazarındaki konumunu güçlendirmişti. Narenciye üreticisi dertli Türkiye’nin narenciye deposu Mersin’de narenciye üreticilerinin yüzü bu yıl da gülmedi. İlaç, bakım, gübre, yakıt ve işçi maliyetlerinin altında ezilen çiftçi, portakalı en yüksek 60 kuruş, mandalinayı ise en yüksek 80 kuruştan satabildi. Dalındaki narenciye satış fiyatlarının 10 yıl önceki fiyatlarla aynı olmasına rağmen girdi maliyetlerinin bel büken duruma geldiğini kaydeden üreticiler, çözüm arayışı içerisinde. Narenciye bahçelerindeki ha sadı yerinde inceleyen Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, “Narenciyeyi 10 yıl önceki fiyatlara satıyoruz. Bir çuval gübreyi 10 yıl önce 67 liraya alırken, su an bunun fiyatı 1015 katı daha fazla durumda” dedi. C MY B