Katalog

Cuma 19 Ocak 2018 6 HRW: 2017’de Türkiye’de baskı arttı İnsan Hakları İzleme Örgütü, 2018 Dünya Raporu’nda sert eleştirilerde bulundu İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), dün yayımladığı 2018 Dünya Raporu’nda, “Türkiye 2017 yılında medyanın, muhalefetin ve insan hakları savunucularının üzerindeki kısıtlamaları artırdı. Ayrıca “kıl payı sonuçlanan bir referandumun ardından Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini suiistimal etmesine karşı yeterli denge ve kontrol mekanizmalarını içermeyen bir başkanlık sistemini uygulamaya soktu” değerlendirmesini yaptı. 90’dan fazla ülkedeki insan hakları uygulamalarının incelendiği raporda, şu ifadelere yer verildi: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümet, nisan ayında, dokuz ay önce ilan edilmiş olan olağanüstü halde getirilmiş olanlar da dahil olmak üzere insan haklarının kısıtlandığı ve dolayısıyla seçimin adaletini zedeleyen koşullar altında bir anayasa referandumu yaptı. Seçmenler önerilen değişiklikleri çok küçük bir farkla kabul ettiler. “Türkiye hükümeti mahkemeler ve savcılıklar üzerinde çok büyük bir baskı uyguladı. Terörle mücadele yasalarının yaygın bir şekilde istismar edilmesi, 2016 darbe girişiminden sorumlu olanların yargılanması yönündeki meşru çabaları baltaladı. 2017’de gazetecilere siyasi saiklerle, terörle mücadele ile ilişkili suçlar isnat edilerek açılmış çok sayıda dava başladı, hükümet ayrıca insan hakları savunucuları nı da hedef aldı.” Bu yıl 28’incisi hazırlanan 643 sayfalık raporun Türkiye bölümü ayrıca, “polis gözetimi altında işkence iddialarının artışı, Güneydoğu’da sürmekte olan çatışmaların insan hakları açısından sonuçları, yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan bir ülke olarak Türkiye’nin rolü ve Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde insan haklarının rolü” konularını da içeriyor. l Dış Haberler DİRENİŞE ÖVGÜ İnsan Hakları İzleme Örgütü Almanya Şubesi Direktörü Wenzel Michalski, 2018 Dünya Raporu’nda yer alan sonuçlarla ilgili Alman DW’ye demeç verdi. Tüm dünyada sağ popülizme karşı direnişin bir başarı olduğunu belirten Michalski, Türkiye ve Yemen gibi ülkelerdeyse bu durumun tam tersini gördüğünü ifade etti. AB: Endişe artıyor AYM kararının uygulanmamasına ve OHAL’in uzatılmasına tepkiler artıyor. AB’den “AİHS ve AİHM içtihatlarına uyulsun” çıkışı geldi Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) gazeteci ler Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın serbest bırakılma sı için verdiği kararına alt dü zeydeki mahkemelerin uyma masına Avrupa Birliği Komis yonu Sözcüsü’nden tepki gel di. Sözcü, kara ra uyulmaması nın Türkiye’de hukukun üs tünlüğü ve yar gı bağımsız DUYGU GÜVENÇ lığı konusundaki ciddi en dişeleri artır dığını dile getirirken, Türki ye ile ilgili nisan ayında ya yımlanacak raporu anımsat tı. AB, OHAL’in bir kez daha uzatılmasına da tepki göste rirken “adil yargılama” hak kına saygı duyulmasını iste di ve “OHAL Komisyonu’nun etkin şekilde faaliyet göster mesi hayatidir” dedi. AB’nin yanı sıra BM ve AGİT’ten de benzer açıklamalar geldi. Artık Türkiye ile müzake relerin adını anmayan AB, “İlerleme Raporu” olarak bi linen rapor için de “yıllık ra por” tanımlamasını kulla nırken, Türkiye’den Avru pa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hak ları Mahkemesi (AİHM) içti hatlarına uyması istendi. AB Sözcüsü, AYM’nin kararını yerel mahkemelerin uygula madığının anımsatılması üze rine “AB’nin, Türkiye’de hu kukun üstünlüğü ve yargı ba ğımsızlığı ile ilgili ciddi endi şelerini daha da artırıyor” de di. Türk yetkililerden, masu miyet karinesinin yanı sıra tutuksuz yargılama konusun da AİHS’ye ve AİHM’nin içti AGİT’TEN ÇAVUŞOĞLU’NA MEKTUP Harlem Désir Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT/ OSCE) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Désir de önceki gün, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na gönderdiği mektupta AYM kararına uyulması gerektiğine işaret ederken, kararın tutuklu tüm gazeteciler için “dönüm noktası” olabileceğini söyledi. Désir, Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın tutukluluklarıyla ilgili “hak ihlali” ve serbest bırakılmaları kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, Türkiye’deki siya silere çağrı yaptı. Désir, “Tam metninin kısa süre içinde yayımlanmasını beklediğimiz kararın, ifade özgürlüğünün korunması konusundaki önemi vurgulayacağına ve bu nedenle Türkiye’deki tutuklu tüm gazetecilerin serbest bırakılmasının yolunu açacağına inanıyorum” dedi ve ekledi: “Bu Türkiye’nin rotasını değiştirmesi, gazetecilerin çalışma hakkını koruması ve halkın hayatlarını etkileyebilecek konular hakkında çoğulcu bilgiye erişme hakkını sağlaması açısından azami önem taşıyor.” BM İNSAN HAKLARI UZMANLARI UYARDI: OHAL insan hakları için tehdit BMinsan hakları uzmanları Türkiye’nin OHAL ilanından bu yana 18 maddede anayasa değişikliği yaptığı, Cumhurbaşkanının yasama ve yargı üzerindeki gücünün arttığını, 22 KHK’nin kabul edildiğini anımsatarak, “OHAL’in bir rutin halinde uzatılması, hükümetin sorumluluklarını olağanüstü güç ile askıya aldığı için, insan haklarının etkili şekilde korunmasına tehdit teşkil eder” denildi. BM insan hakları uzmanları darbe girişiminden bu yana hükümetin insan hak larına aykırı adımlar atmasından endişeli olduklarını anımsatarak, sivil toplum, gazeteciler, medya, insan hakları savunucuları, yargıçlar, akademisyenler ve kamu görevlileri üzerindeki kısıtlamalardan ve Türkiye’nin yükümlülüklerine aykırı tutu mundan büyük endişe duyduklarını belirtti. BM uzmanları AYM’nin kararının onlarca gazetecinin ifade özgürlüğü için örnek teşkil ettiğini anımsattı ve Türk yetkililerle alınan önlemlerin kalıcı hale gelmemesi için görüşme isteği tekrarlandı. hatlarına uyulmasını beklediğini anımsattı. AB Sözcüsü OHAL’in 3 ay daha uzatılması kararını da not ettiklerini belirtirken, “Daha önce de belirtildiği gibi, her türlü koşulda Türk yetkililerin; tüm vatandaşların adil yargılanma hakkı dahil olmak üzere; hukukun üstünlüğü, insan hakları ve temel özgürlüklere say gı duyması önemlidir” denildi. AB’nin OHAL’deki uygulamaları yakından izlemeye devam edeceğini belirten Sözcü, “OHAL Komisyonu’nun etkin şekilde faaliyet göstermesini sağlamak önemlidir” dedi. AB, Türkiye’yi, OHAL konusunda Avrupa Konseyi’nin dile getirdiği endişe ve tavsiyelere uymaya çağırdı. Bu arada AB Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas da dün Brüksel’de düzenlediği brifingde AB’nin Türkiye ile yola devam etme kararında olduğunu belirtirken bu aşamada AB ve Türkiye liderler düzeyinde bir buluşmanın planlanmadığını aktardı. Schinas, yakın ortaklığın sürmesi ve konuşmaya devam etmeye önem verdiğini vurguladı. Schinas, önceki Lüksem burg Başbakanı JeanClaude Juncker’in “Türkiye, AB’den çok uzaklaşacak adımlar atıyor ve eğer tekrar yakınlaşmak istiyorsa gerekli çabayı göstermeli. AB bunun için yardım etmeye hazır” dediğini anımsattı. Schinas, Juncker’e atıf yaparak “Ancak, gazeteciler hapisteyken bizim ilişkilerimizde bir gelişme olmayacak” dedi. l ANKARA T.C. BÜYÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2018/25 Esas Konu: İlan hk. İLAN Davacı, İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ vekili Av. Sibel Tekin tarafından, İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Eskice Çiftliği, 1244 parsel sayılı taşınmazın tamamının, Büyükçekmece Baraj Gölü Mutlak Koruma alanında kalması nedeniyle, 2942 Sayılı Yasa’nın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 8. maddesi uyarınca, kamulaştırılması yönünde alınan karar gereği, davalı Ebubekir Karadiş, Hüseyin Sözkesen’e ait taşınmazın değerinin tespiti ile mülkiyetinin haciz, ipotek ve her türlü takyidattan arındırılmış olarak taşınmazın davacı idare adına tapuya kayıt ve tescili istemli dava açılmıştır. TAPU KAYDI: İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Eskice Çiftliği, 1244 parsel sayılı taşınmazın tamamının, TAPU MALİKİ: Ebubekir Karadiş, Hüseyin Sözkesen KAMULAŞTIRMA YAPAN İDARE: İSKİ Genel Müdürlüğü İlan tarihinden itibaren, taşınmaz üzerinde hak iddia edenlerin 30 gün içinde idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri, Açılacak davalarda husumetin, İSKİ Genel Müdürlüğü’ne yöneltileceği, 2942 Sayılı Yasa’nın 14. maddesinde gösterilen yukarıdaki süreler içinde, kamulaştırma işlemlerine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden, taşınmazın, kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına Vakıfbank T.A.O. Valide Sultan Şubesineyatırılacağı, Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma delillerinin tebliğ (ilan) tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri, Tensiben karar verilmiş olduğu ilgililere ilanen tebliğ olunur. 12/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 738272) T.C. İSTANBUL ANADOLU 28. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/367 Esas KARAR NO: 2017/361 Davanın kabulü ile, Siirt İli Şirvan İlçesi, Otluk Mah/Köyü, Cilt No: 35, Hane No: 25, 217 BSN’de nüfusa kayıtlı 20687213548 T.C. kimlik numaralı Hayrettin ve Herdem’den olma 27/08/2006 Kartal doğumlu çocuğun nüfusta “MOHYATİN” olan isminin”ÖMER” olarak değiştirilmek suretiyle tesciline karar verilmekle TMK 27. maddesi uyarınca ilan olunur. 16/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 738176) T.C. İSTANBUL ANADOLU 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2018/10 Esas İstanbul İli, Pendik İlçesi, Kurna Köyü, 11 Pafta, 381 Parsel sayılı, Tarla Vasıflı, 14.640, 00 m² yüzölçümlü, malikinin Gürkan Kıral olduğu taşınmaz, İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmıştır. 2942 Sayılı Yasa’nın 14. Maddesi uyarınca iptal ve düzeltim davası açılabileceği, husumetin kamulaştırmayı yapan idareye yöneltilebileceği, iptal davası ve yürütmeyi durdurma kararı sunulmadığı takdirde kamulaştırmanın kesinleşeceği, mahkemece belirlenecek bedel üzerinden taşınmazın idare adına tescil edileceği, mahkemece tespit edilecek bedelin hak sahibi adına Vakıfbank Anadolu Adliyesi Şubesi’ne yatırılacağı, konuya ilişkin bilgi ve belgelerin 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerektiği hususu ihtar olunur. Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2018/10 Esas sayısında dava açılmıştır. Duruşmasının 13.02.2018 tarihinde saat 10.45’te yapılacağı, taşınmazla ilgililerin mahkememize ilgilerini gösterecek belgelerle duruşmaya kadar başvurmaları, 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 09/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 738077) T.C. İSTANBUL ANADOLU 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/678 Esas KARAR NO: 2017/1563 İstanbul, fatih, Mesihpaşa, 87 cilt, 424 hanede nüfusa kayıtlı bulunan, Mustafa ve Haticeden olma 1932 doğumlu 26090008016 T.C. Kimlik No’lu RAMAZAN KIRDIM’ın VESAYET ALTINA ALINMASINA, Kayseri, Develi, Yukarı Fenese, 8 cilt, 8 hanede nüfusa kayıtlı bulunan, ismail ve Hayriye’den olma, 1958 doğumlu 45505480988 T.C. Kimlik No’lu MEHMET KIRDIM’ın VASİ OLARAK ATANMIŞTIR. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 738142) T.C. İSTANBUL ANADOLU 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/362 Esas KARAR NO: 2017/410 Erzurum İli, Horasan İlçesi, Aliceyrek Köyü, Cilt: 17, Hane no: 74, BSN: 19’da nüfusa kayıtlı 16742003148 T.C. Kimlik numaralı, Mehmetemin ve Songül kızı, 25/08/1992 doğumlu Sıddıka Altay’ın adının SERAP olarak değiştirilmesine karar verilmiş olup ilan olunur. 09/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’te (Basın: 738128) haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ AKP ve MHP’nin oylarıyla uzatıldı OHAL ‘olağan hal’e geldi TBMM Genel Kurulu’nda OHAL’in uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin görüşmeleri sonucunda; OHAL Cuma günü 01.00’den geçerli olmak üzere 3 ay süreyle yine uzatıldı. AKP ve MHP’nin “evet” oyu kullandığı OHAL Tezkeresi, bu kararla 6. defa uzatılmış oldu. Görüşmelerde CHP Grubu adına konuşan Muharrem Erkek, hükümetin “45 günde bitireceğiz” dediği OHAL’in 1.5 yıldır sürdüğünü belirterek, “OHAL rejimi demek tam bir keyfilik demektir” dedi. AKP ve MHP’nin bu keyfiliğe, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe devam ettiğini kaydeden Erkek, Kurtuluş Savaşı’nın Meclis’te yürütüldüğünü, Meclis’in iradesinin egemen olduğunu söyledi. Erkek, “Tüm kararlar Meclis’ten çıkıyordu. Şimdi siz TBMM’yi devre dışı bırakan OHAL’e yine devam edeceksiniz. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazısının olduğu bu Meclis’te egemenliğin gasbedilmesine onay vereceksiniz” diye konuştu. OHAL’de anayasal düzenin korunması için KHK’lerin de istisnai olması gerektiğini vurgulayan Erkek, “Kanunları değiştiremezsiniz, genel düzenleyici ve kalıcı işlemler tesis edemezsiniz. Çünkü OHAL bittiğinde KHK’ler de ortadan kalkar. Ancak ekonomiden milli eğitime, Danıştay ve Yargıtay’dan taşeron işçilerin kadrolarına kadar her konu KHK’lerle düzenleniyor” görüşünü dile getirdi. KHK’lerin sarayda hazırlandığını, tam bir saray düzeninin hâkim olduğunu vurgulayan Erkek, KHK’lerin Meclis ve Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmediğini söyledi. Darbe girişimi başarılı olsaydı ilk tutuklanacak kişinin Ahmet Şık olacağına dikkat çeken Erkek, Murat Sabuncu, Akın Atalay ve Enis Berberoğlu’na selam gönderdi. ‘Arkasına saklanıyorlar’ CHP’li Cemal Okan Yüksel, hükümetin veremeyeceği hesapları olduğu için OHAL’in arkasına saklandığını vurguladı. HDP’li Ayhan Bilgen de “Bütün dünya görüyor, herkes biliyor ki OHAL bir iktidarın devamına hizmet ediyor. OHAL olmadan bu ülkenin yönetilemeyeceği, atamaların yapılamayacağı, belediyelere kayyım atanamayacağı, tek tip kıyafet dayatmasının yapılamayacağı çok açık.” Hükümet adına söz alan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, OHAL sürecinde yurttaşların hayatlarında olumsuz bir etki bulunmadığını, halkın güvenliği ve günlük yaşamı kolaştırmak için olduğunu iddia etti. Gül, Avrupa’da OHAL’i iki yılın üzerinde uygulayan ülkelerin var olduğunu, kimi ülkelerin de OHAL’i kaldırırken o döneme özgü birçok düzenlemeyi kalıcı hale getirdiğini anlattı. Gül, 40 yıllık örgütün bir anda temizlenmesini beklemenin beyhude olacağını vurguladı.l ANKARA / Cumhuriyet AYM’YE DİRENMEYİ İÇTİHAT SAYDI Bakan Gül’den pembe tablo Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararlarına yerel mahkemenin direnmesini “Yerel mahkeme, Anayasa Mahkemesi kararını aldıktan sonra dosyaya nihai olarak karar verecek ilk derece mahkemesi. Dava devam ediyor daha istinafa, Yargıtay’a gidecek. Tüm bu yargılamalarla ilgili delilleri değerlendirerek bir esas karar verme, nihai karar verme mercii elbette ilk Abdülhamit Gül derece mahkemesidir. İlk derece mahkemesi ‘Ben dosyadaki delillerime göre baktım ve bu şekilde bir karar verdim ya da gerekçeyi henüz görmedim’ şeklinde bir karar vermiştir” dedi. NTV’nin sorularını yanıtlayan Gül, “İlk derece mahkemesi de kendi delillerine göre yaklaşımını ortaya koymuştur, bir karar vermiştir. Bunların hepsi Türkiye hukuk sistemidir, kendi içinde itirazları, değerlendirmeleri, içtihatları oluşacak bir müessesedir. Dolayısıyla bu konuda bir içtihat ortaya konulduğunu söyleyebilirim” sözleri ile değerlendirdi. l ANKARA / Cumhuriyet TÜRK HUKUK KURUMU: AYM’yi tanımamak kaotik durum yaratır Türk Hukuk Kurumu Başkanı Avukat Yaşar Ça tak, “AYM kararları tüm kurum ve organları bağlar. Uyulması zorunludur. Yüksek Mahkeme kararlarını tanımamak kaosa yol açar” dedi. Yazılı açıklama yapan Çatak, şunları kaydetti: “Anayasa Mahkemesi’nin bazı sanıkların tutukluluk halleri nedeniyle yapmış oldukları bireysel başvuru üzerine vermiş olduğu ‘hak ihlali’ kararı karşısında, ceza mahkemelerinin vakit geçirmeden tahliye kararı vermesi gerekir. Anayasa Mahkemesi’nin, yetki ve sorumluluk alanını belirleyen kurallara ilişkin yapmış olduğu yorumlar da bağlayıcıdır. Mahkemenin vermiş olduğu kararla yetkisini aştığı şeklindeki değerlendirmeler son derece yanlıştır. Öte yandan, kim olursa olsun herkes için tutuksuz yargılama esasdır. Kişileri keyfi şekilde tutuklayarak değil, haklı mahkumiyet kararlarının infaz edilmesiyle caydırıcılığın sağlanacağı unutulmamalıdır.” l ANKARA / Cumhuriyet C MY B