18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Gardiyanlar koruma talep etti Fransa’da gardiyanlar, geçen hafta El Kaide bağlantılı bir mahkumun düzenlediği jiletli saldırının ardından ayaklandı. 2002 yılında Tunus’un Cerba Adası’nda bir sinagogda 21 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan saldırının zanlıların dan Alman vatandaşı Christian Ganczarski’nin düzenlediği saldırıda 3 gardiyan yaralanmıştı. VendinleVieil bölgesinde bulunan cezaevinde yaşanan bu olayın ardından dün yaklaşık 100 gardiyan, cezaevine giden yolları kapayarak protesto gösterisi düzenledi, hükümetin hapishanelerdeki güvenliği artırmasını talep etti. Suriye’yi bölecek planSalı16Ocak2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: EMİNE BİLGET 13 ABD’nin sahada yakın müttefiki YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nden (SDG) TürkiyeIrak sınırında konuşlandırmak üzere 30 bin kişilik güç oluşturma planlarına Ankara’nın yanı sıra Şam ve Moskova hattından da sert tepkiler yükseldi. Diğer yandan her iki ülkenin Ankara’ya da yüklenmesi dikkat çekti. Şam, TSK’nin ülkeden çıkması çağrısını yinelerken Moskova’dan da “Kürtler de Suriye’nin geleceğinde olmalı” vurgusuyla Afrin ve İdlib gerilimlerine atıf yapıldı. ABD’nin Suriye’de kalıcı olma hamleleri bu kez de Ankara’nın terör örgütü gördüğü YPG’yle ordu kurma planlarıyla sürüyor. Suriye resmi ajansı SANA’ya yansıyan Şam açıklamasında, ABD’nin “sınır gücünün” ülke egemenliğine, bütünlüğüne yönelik açık bir ihlal olacağı vurgusu yapıldı. ‘Hain kabul edilirler’ Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynağa dayandırılan açıklamada, ülkenin kuzeydoğusunda ABD’nin böyle bir yapılandırma yönündeki açıklamasının güçlü bir şekilde kınandığı belirtilirken bunun uluslararası hukukun çiğnenmesi anlamına geleceğine işaret edildi. “Suriye ordusu ülkedeki ABD varlığına ve onun her tür maşasına son vermeye kararlıdır. ABD tarafından desteklenen bu milis oluşuma destek veren Suriyeliler vatan haini olarak görülecektir” denildi. Diğer yandan Rus Sputnik’e konuşan Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad, “Hiçbir ülkenin Şam hükümetinin onayı olmadan topraklarımızda askeri üs bulundurması kabul edilemez. Bu saldırganlık ve işgaldir” ifadesini kullandı. Mikdad, “ABD’nin çıkarlarına hizmet eden Kürtlerin, Türk güçleri için kapıları açtıklarını düşünüyoruz. Ülke içindeki sorunları kendi kendimize çözmeli İÖŞ LKÜUMYRGUEĞLDUİNDA ABD’nin SDG ile 30 bin kişilik ‘Sınır Gücü’ oluşturma planına Şam ve Moskova’dan ülke bütünlüğünün ihlali çıkışı yükseldi yiz. Suriye’yi bölmeyi başaramayacaklar. Onlar için daha iyi olan Suriye ordusunun safına geçmeleri” görüşünü de dile getirdi. TSK’nin Suriye’deki varlığını “saldırganlık” olarak niteleyen Mikdad, “Ankara’dan Suriye’deki güçlerini çekmesini ve içişlerimize karışmamasını istiyoruz” dedi. Mikdad’ın tepkilerinin bir diğer hedefinde ise BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura vardı. Mikdad, Mistura’nın Suriye’de krizin çözümü konusunda çok gayretli olmadığı ve görevine uygun davranmadığı” suçlamasında bulundu. Türkiye’ye İdlib çağrısı Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un da geçen yıla ilişkin Rus diplomasisini değerlendirdiği dünkü toplantıda ana gündem maddeleri arasında ABD’nin Suriye planı vardı. Lavrov, “Türk, İranlı ve baş ka pek çok meslektaşımız gibi biz de ABD’den, bu planına ilişkin detaylı açıklama bekliyoruz” diye konuştu. Lavrov, “Türkiye’nin Irak’la sınırında Fırat Nehri boyunca uzanan bölgenin ABD yönetimindeki gruplar tarafından kontrol edilecek olması, Suriye’nin bölünmesi yoluna gidildiğine dair kaygı yaratıyor” dedi. Ayrıca böyle bir durumun Kürtler ve Türkiye arasındaki ilişkiler açısından da sorun olduğu, ABD’nin bu tek taraflı ültimatom adımının Afrin’deki durumun yatışmasına yardım etmeyeceği uyarısında bulundu. Diğer yandan da Lavrov Ankara’ya yönelik İdlib mesajı verdi: “Türk meslektaşlarımızın, İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesinin çevresine geri kalan gözlem noktalarını yerleştirmeyi de olabildiğince yakın bir zamanda tamamlamasını bekliyoruz. Zira şimdiye kadar sanırım 3 gözlem noktası oluşturdular. Toplam sayılarıysa 20 olmalı.” ‘ÖSO, ABD’DEN YARDIM İSTEDİ’ ABD’nin SDG’ye yönelik ordu hamlesinin yankıları sürerken muhalif Özgür Suriye Ordusu’ndan bir heyetin Washington’da temaslarda bulunduğu iddia edildi. Reuters’ın muhaliflere dayandırdığı haberine göre, Washington’a giden ÖSO heyeti ABD’ye Suriye’deki İran etkisine karşı kendileriyle işbirliği önerdi. Heyetin “ABD, İran’ın bölgedeki etkisi ile mücadele etmek konusunda ciddi ise CIA’nın Suriye’de durdurulan eğitdonat programını yeniden başlatması” çağrısı yaptığı da savunuldu. Reuters’ın haberine göre, Türkiye ve Ürdün tarafından desteklenen örgütün lideri Mustafa Sejari, “Trump’ın bölgedeki İran hegemonyasıyla mücadele edilmesi gerektiği yönündeki açıklamasını destekliyoruz. Şimdi kelimelerin eyleme dökülme zamanı” diye konuştu. Öte yandan ABD’nin planladığı “Sınır Güvenlik Gücü”nün yarısını SDG’nin daha önce de sahada bulunan unsurlarının, diğer yarısını ise yeni eğitilenlerin oluşturacağı savunuluyor. İddiaya göre IŞİD’in bölgede yeniden etkinlik alanı bulmaması gerekçesiyle yaşama geçirilecek güç önümüzdeki birkaç yıl içinde tümüyle oluşturulmuş olacak. ‘İstanbul’da Taliban zirvesi’ Irak’ın başkenti Bağdat dün güne bombalarla başladı. Günlük iş arayanların uğrak yeri olan şehir merkezindeki bir meydanda peşi sıra iki ayrı intihar saldırısı düzenlendi. Dikkatler IŞİD’e çevrilirken kanlı eylemde en az 27 kişi yaşamını yitirdi, 70 kişi de yaralandı. Bunun Bağdat’ta bu yıl gerçekleşen en fazla can kaybına yol açan saldırı olduğu belirtiliyor. Geçen ay IŞİD’e yönelik zafer ilan eden Bağdat yönetimi buna karşın sık sık IŞİD militanlarının halen etkinlik alanının olduğu uyarısında da bulunuyor. Berlin, Amman’a kesenin ağzını açtı Türkiye ile gerilimden dolayı geçen yaz İncirlik’ten çektiği askerlerini Ürdün’e taşıyan Almanya’nın, bölgede “sağduyunun” temsilcisi olarak nitelendirdiği Amman’a 18 milyon Avro’luk askeri yardım yaptığı bildirildi. Ürdün’ü ziyaret eden Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, “Terör, savaş ve ihtilafların sürdüğü Ortadoğu’da, Ürdün’ün önemli bir denge unsuru olduğunu” söylerken Avrupa’nın Ürdün’ün istikrarının muhafazasına büyük önem atfettiğini kaydetti. Von der Leyen, “Bu bölgenin uzun bir süre huzura kavuşamayacağını biliyoruz bu nedenle karşılıklı güvene dayalı ilişkilerin geliştirilmesi daha da büyük önem taşıyor” dedi. Ürdün’ün Ortadoğu’da “istikrarın çıpası” rolü oynadığını kaydeden Alman Bakan, Amman’a desteğin sürdüreceğini ifade etti. Von der Leyen’ın ziyareti sırasında, Almanya’nın Ürdün’e verdiği yaklaşık 18 milyon değerindeki askeri araç ve teçhizatın teslimi de gerçekleştirildi. Almanya Savunma Bakanı Von der Leyen, Ürdün Kralı Abdullah ile görüştü. Afganistan hükümetinden temsilcilerin Taliban içindeki fraksiyonlarla geçen hafta sonunda İstanbul’da bir re katılmadıklarını açıkladı. BçıMka’drmenaKsıâbil araya gelerek barış müzake Bu arada BM Güvenlik releri yürüttüğü öne sürüldü. Konseyi’nden bir delegas Pajhwok Afghan ajansının ha yonun temaslarda bulun berine göre, geçen cumarte mak üzere başkent Kâbil’e si günü başlayan dörtlü görüş gittiği bildirildi. Sürpriz melerin amacı “Afganistan’da bir ziyaret gerçekleştiren yılladır süren çatışmaları sona erdirmekti.” Haberde ismi açıklanma Afganistan Devlet Başkanı Gani ve eşi, önceki gün aralarında ABD’nin BM elçisi Nikki Haley’in de yer aldığı BM Güvenlik Konseyi üyelerinin temsilcilerini ağırladı. 15 kişilik ekipte ABD’nin BM Daimi Telsilcisi Nikki Haley’nin de bulunduğu be yan bir kaynağın, görüşmele lirtildi. UNAMA olarak bili rin Türk hükümeti tarafından lı Taliban üyelerinin, Afganistan’ın nen BM Afganistan Yardım organize edildiği, daha önce kapa eski başbakanlarından, geçen yıl Misyonu’ndan yapılan açıklamada lı kapılar ardında benzer görüşme hükümetle barış anlaşması imza ziyarette güvenlik, sosyoekonomik lerin yapıldığı iddiasına yer veril layan Gulbeddin Hikmetyar lider ve insan hakları konularının ele di. Haberde, müzakerelere Afga liğindeki Hizbi İslami örgütünün alındığı, tarafların güvenlik işbirli nistan hükümetinin kurduğu Yük katıldığı savunuldu. ğinin öneminde mutabık olduğu ak sek Barış Konseyi yetkililerinin, Kâbil hükümeti konuyla ilgili tarıldı. Geçen ay ABD Başkan Yar Taliban’ın Katar ofisinden isimle açıklama yapmazken Taliban sözcü dımcısı Mike Pence Afganistan’a rin, Molla Muhammed Resul’a bağ sü Zebihullah Mücahid, görüşmele bir ziyaret gerçekleştirmişti. yeni delhi’de Filistin protestosu Hindistan’ı 15 yıldır ziyaret eden ilk İsrail başbakanı olan Binyamin Netanyahu, savunma, uzay, enerji, havacılık, güvenlik ve tarım alanlarında dokuz anlaşma imzaladığı Yeni Delhi hükümeti ile “yeni bir dönemin” başladığını duyurdu. Netanyahu’nun yeni dönem açıklaması geçen temmuz ayında İsrail’i ziyaret eden ilk Hindistan lideri olan Başbakan Narendra Modi ile görüşmesinin ardından geldi. Modi, İsrail savunma şirketlerine Hindistan’da doğrudan yabancı yatırımın liberalleşmesi için atılan adımlar dan faydalanması çağrısında bulundu. Netanyahu’nun ise Hindistan’a ihracatı üç yıl içinde yüzde 25 artırmak istediği belirtildi. Hindistan, İsrail ile 500 milyon dolarlık Spike güdümlü tanksavar füzelerinin alımını öngören anlaşmayı iptal etmişti. Bu arada İsrail elçiliğinin önünde toplanan kalabalık, dün İsrail Başbakanı’nın ziyaretini protesto etti. Netanyahu, ‘Hindistan’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması yönündeki talebimizi reddetmesi, bizi hayal kırıklığına uğrattı ancak bu ülkeyle ilişkilerimiz devam edecek’ dedi. ‘ARMATÖRDEN ŞANTAJ’ Türkiye’den Libya’ya giderken 7 Ocak’ta Girit açıklarında durdurulan ve içinde patlayıcı olarak kullanılan malzemelerin bulunduğu iddia edilen Tanzanya bandıralı yük gemisi Andromeda’nın, Yunan armatörün, parasını ödemediklerini iddia ettiği 2 Türk firmasına yaptığı şantajdan dolayı rotasını Libya’ya çevirdiği iddia edildi. Hürriyet’in haberine göre “geminin sahibi Teodoros Rellas, iki Türk firması hesabına, geçen kasımda Mersin ve İskenderun limanlarından yüklediği malzemenin Libya’ya götürülmediğini itiraf etti.” Rellas, Türk firmalarının kendisine önceden anlaştıkları parayı ödememeleri nedeniyle geminin Ukraynalı kaptanına “Libya’nın Misrata Limanı’na gitmesi” talimatı verdiğini söyledi. Gemi belgelerine göre kolilerin Mersin ve İskenderun limanlarından yüklendiği, Cibuti ve Umman’a gitmesi planlanan geminin sahibinin talimatı ile rotasını Misrata Limanı’na çevirdiği haberleri gündeme yansımıştı. BM 2011’den beri Libya’ya silah ambargosu uyguluyor. Türkiye’ye suçlama Öte yandan Çin’in resmi ajansı Xinhua’nın haberine göre, Libya’nın doğusundaki Tobruk hükümetine bağlı Libya Ulusal Ordusu’nun komutanı, Hafter’e bağlı güçlerin sözcüsü, “Türkiye’yi Libya’da teröre destek vermekle” suçladı. Bingazi’de önceki gün düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü Mismari, Andromeda’nın Misrata’ya gitmediğini “İhvan ve Kaide’ye malzeme taşıdığını” öne sürdü. Lavrov: Washington rekabetten kaçıyor Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus diplomasisinin 2017’deki sonuçları hakkındaki basın toplantısında, Rusya’nın NATO ve ABD’yle ilişkilerine de değindi. ABD’nin enerji sektöründe adil rekabetten korktuğunu söyleyen Lavrov, “Washington diğer ülkeleri Rusya gazı ve silahları almaktan caydırıyor. Maliyetler yarıya indirecek olmasına rağmen Avrupa ülkelerini açık şekilde Kuzey Akım 2’den çıkmaya zorluyor” diye konuştu. Başka bir soru üzerine, ABD Başkanı Trump’ın son bir kez daha uzatmaya karar verdiği İran’la yapılan nükleer anlaşmaya değinen Lavrov, Washington’ın, söz konusu anlaşmada değişiklik yapılmasına yönelik girişimlerini desteklemeyeceklerini vurguladı. Lavrov ayrıca, ABD’nin iddialarının aksine, İran’ın nükleer anlaşmaya uyduğunu kaydetti. ABD Başkanı Donald Trump, İran ile nükleer anlaşmayı son bir kez daha uzatmaya karar vermişti. Fakat 120 gün içinde anlaşmada bir değişiklik yapılmazsa ABD tek taraflı olarak anlaşmadan çekileceği belirtilmişti. BAEKatar arasında yüksek tansiyon Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Mısır’ın terorizme destek vermek, İran ile işbirliği yapmakla suçladıkları Katar’a geçen temmuzdan beri uyguladıkları ambargo sürerken BAEKatar hattında tansiyon yeniden yükseliyor. BAE’de bir Katar yetkilisinin “alıkonulduğu” haberlerinin ardından BAE’den Bahreyn’e uçan bir yolcu uçağının Katar savaş uçakları tarafından havada engellendiği iddia edildi. Katar merkezli Al Jazeera kanalında yer alan habere göre, Katarlı kraliyet ailesi üyesi Şeyh Abdullah bin Ali el Tani, bir video kaydında Abu Dabi Veliahtı Şeyh Muhammed bin Zayid tarafından misafir edildikten sonra alıkonulduğunu öne sürdü. BAE Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili ise istediğini yapmakta özgür olan El Tani’nin Katar hükümetinin uyguladığı kısıtlamaların ardından BAE’ye sığındığını, kendi güvenliği için BAE’de kalmasının istendiğini savundu. Ardından El Tani’nin BAE’den ayrıldığı iddiası da gündeme yansıdı. ‘Yolcu uçağına taciz’ Öte yandan Dubai merkezli Emirati Havayolları’na ait iki yolcu uçağının Katar jetleri tarafından taciz edildiğini öne süren BAE, bunun uluslararası hukukun ihlali olduğunu duyurdu. Doha hükümeti ise iddiaları reddetti. Katar hafta sonunda BAE’ye ait bir savaş uçağının hava sahasını ihlal ettiği suçlaması ile BM’ye şikâyette bulunmuştu. Borsa binasının tavanı çöktü: 72 yaralı Endonezya’nın başkenti Jakarta’daki Menkul Kıymetler Borsası’nın (JSX) “Tower 2” adlı binasının giriş katının üstündeki orta tavanın tamamen çökmesi sonucu 72 kişi yaralandı. Yetkililer, yaralılardan 28’inin durumunun ağır olduğunu duyurdu. O sırada binanın lobisinde bulunan ancak yara almadan kurtulan görgü tanıkları önce bazı asma katların kopup düştüğünü daha sonra da tavandan parçalar inmeye başladığını aktardı. Öte yandan, olay nedeniyle kısa bir süre ara verilmesinin ardından borsa işlemleri dün gün içinde yeniden başladı. Olayla ilgili soruşturma sürerken yetkililer ilk bulgulara göre saldırı ihtimalini dışladı. Madrid hedefe Puigdemont’u koydu İspanya’da Katalonya Özerk Yönetimi’nin Ekim 2017’deki bağımsızlık referandumunun ardından merkezi hükümet ile patlak veren kriz, Madrid’in özerkliğini askıya aldığı bölgeyi erken seçime götürmesiyle de çözülmedi. Katalan parlamentosunda çoğunluğu elde eden ayrılıkçı partiler, Katalonya’nın eski lideri, halen Belçika’da bulunan Carles Puigdemont’un yeniden başkan seçilebileceğinin sinyalini vermişti. Ancak tutuklanma tehlikesi nedeniyle İspanya’ya dönemeyen Puigdemont’un olası liderlik görevini Brüksel’den yönetmesine, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’dan “de facto” yasak geldi. Rajoy, “Puigdemont’un yeniden seçilmesi halinde Katalonya’nın Madrid’den yönetilmesi durumu devam edecek” dedi. Puigdemont C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle