Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                Salı 16 Ocak 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / BURAK YURTTAŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Yargıdan örnek karar  haber 11  10 Ekim’i yazan gazetecilerin davası 4 aylık dava açma süresi aşıldığı gerekçesiyle  düşürüldü. Bu karar başta Cumhuriyet davası olmak üzere örnek teşkil edecek  Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 101 kişinin öldüğü 10 Ekim katliamında Emniyet’in ihmalini yazan muhabirimiz Kemal Göktaş ile gazetemiz eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Evrensel Gazetesi Yayın Yönetmeni Fatih Polat’ın da aralarında bulunduğu 5 gazetecinin davasını, Basın Kanunu uyarınca 4 aylık dava açma süresinin aşıldığı gerekçesiyle düşürdü. Bu karar, benzer durumdaki diğer gazeteci davalarına örnek teşkil edecek. Ancak İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘YAKINDAN İZLİYORUZ’ Avrupa Konseyi’nden AYM tepkisi DUYGU GÜVENÇ Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) gazetemiz ekinin Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay’ın yanı sıra hâlâ tutuklulukları sürdürülen gazeteciler Şahin Alpay ve Mehmet Altan ile ilgili aldığı hak ihlali kararına karşın serbest bırakılmamalarına tepkiler devam ediyor. Avrupa Konseyi sözcüsü Daniel Holtgen, twitter’dan yaptığı açıklamada AYM’ye sahip çıkarken “Yakından izliyoruz” dedi. Holtgen Twitter’dan şunları paylaştı: “AYM, özellikle ifade özgürlüğü konusunda, birçok defa AİHS presiplerine ve Strazburg Mahkemesi’nin içtihatlarına uymuştur. Şimdi neler olduğunu yakından izliyoruz.” Konsey’den üst düzey bir yetkili, AYM’nin bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uyduğunu anımsatırken, AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın da önümüzdeki hafta AİHM’nin yıl sonu istatistiki veri toplantısı için Strazburg’a gideceğini anımsattı. Arslan ile kararın ardından yaşananların ele alınacağını belirten yetkili, Ankara ile Strazburg arasında da temasların sürdüğünü söyledi. Yetkili “AYM’nin ve İstanbul Mahkemeleri’nin aldığı kararlara da, hükümet yetkilileri tarafından açıklamaları da bir ünlem ile takip ediyoruz” dedi. l ANKARA GÖKTEPE’YE DAVA Skandal iddianame KHKile ihraç edildikleri işlerine dönebilmek için başladıkları açlık grevi eylemini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işlerine iadesi için İstanbul’da basın açıklaması yapan 33 kişi hakkında dava açıldı. Sanıklar arasında, gözaltında işkenceyle öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe de yer aldı. İddianamede, Gülmen ve Özakça için, hayatta değillermiş gibi “Bu isimdeki şahısları anmak” ifadesi kullanıldı. Savcılık kaynakları bunun “sehven” yazıldığını iddia etti. İddianamede Göktepe hakkındaki, “DHKPC terör örgütünün mahalli yapılanması olan Gülsuyu yapılanmasında faaliyet gösteren şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarda 7 Ekim 2013’te 15 şahısla birlikte yakalandığı ve gözaltına alındığı, Emniyet’teki işlemlerden sonra sevk edildiği İstanbul 1 No’lu Hâkimliği’nce tutuklandığı” ifadeleri yer aldı. Göktepe, hakkında bu şekilde yürütülen bir soruşturma, yapılan gözaltı işlemi ve verilmiş tutuklama kararı ise bulunmuyor. Başka bir sanık hakkında da aynı bilgilerin sıralanması ise fezlekede “kopyalayapıştır” yönteminin kullanıldığını ve dosyanın savcılığa bu şekilde gönderildiğini ortaya koydu. Konuyla açıklamalarda bulunan Meryem Göktepe, “Çamur at, izi kalsın. Ben KESK’e bağlı Tüm BelSen’in şube yönetim kurulu üyesiyim. Onun çağrısı üzerine gittiğim bir eylemdi. Bir karşı suç duyurusunda bulunmayı düşünüyorum. Duruşmada da söyleyeceğim” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet  Cumhuriyet davasının 4 ay  va açılmıştı. Dava Basın Yasası’nın 26. maddesi  lık süre aşılarak açılmasına karşın davayı düşürmek ye  ÇARŞAMBA 13 nİSAn 2016 91. YIL SAYI: 33061 KURUCUSU YUNUS NADİ (19241945) BAŞyAZArlArı NADİR NADİ (19451991) İLHAN SELÇUK (19922010)  FİYATI 1.5 TL (KDV içinde) KKtC’DE 2 tl  KARS EMNİYETİ’NDEN GİzLİ UYARI ‘70 ilde ıŞİD hücresi’ KArs Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, 28 Ekim 2015 tarihinde teşkilatına gönderdiği ‘gizli’ ibareli yazıda “IŞİD’in İstanbul, İzmir, Diyarbakır’ın arasında bulunduğu 70 ilde hücre evlerinin bulunduğunu” bildirdi. >> ALİCAN ULUDAĞ 11’de  nın ilk duruşması ne göre 4 ay içinde dava açılAnkara 2. Ağır Ce madığı gerekçiyle düşme ka  rine, devam ediyor. ‘Biliyorlardı’ haberi Cumhuriyet ve Evrensel,  Bombayı biliyorlardıAnKArA GArı SAlDırıSıylA İlGİlİ MÜFEttİŞ rAPorUnDA BÜyÜK SKAnDAllAr VAr  CAUÇMIHKULIRYİOYERTSald1ı0rı2gbküildinşiiürnmigneeöylelednnüğiesütmihpnbaiaytrleaatmttmaalüabdroınümrilsebtriahi cibsıinamırnaitsaıindmıı übssıirltealelavrnainrddeı.ı  BAŞSAVCILIK VE VALİLİK KAPATTI eSkİ Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal, TEM Şubesi C Büro Amiri Hüseyin  BİRDEN ÇOK CANLI BOMBA İHBARI Tem Daire Başkanlığı’nın 14 Eylül 2015 tarihli yazısıyla, Ankara ve 47 il em  za Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Fatih Polat, Cem Gurbetoğlu ve Ta  rarı verilmesini talep etti. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı da 15 Nisan 2016’da haberle ilgili suç duyurusunun  10 Ekim 2015’te IŞİD tara  10 ekİm’Dekİ patlamadan 25 gün önce, IŞİD’in eylem yapacağına dair TEM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan gelen istihbaratı, Ankara Terörle Mücadele C Şubesi Müdürü Hüseyin Özgür Gür’ün  Özgür Gür ve ihmalleri görülen diğer emniyet müdürleri hakkında soruşturma izni istenmesine rağmen Valilik izin vermedi. Baş  niyet müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı’nın ise 81 ilin tümüne gönderdiği istihbaratta IŞİD’in birden çok canlı bombayla eylem  mer Arda Erşin ka yapıldığını, kamu davasının  fından yapılan katliamın ya  üstlerine ve miting önlemi alan Güvenlik Şube’ye iletmediği ortaya çıktı. rAPorDA o tarihteki Ankara Emniyet Müdürü ile TEM, Gü  savcılık itiraz etmedi. ‘İHMAL SURETİYLE  kararı aldığı aktarıldı. BOMBACININ  tılırken, Kemal  10 Ekim 2017’de açıldığını,  şanması süresinde dönemin  venlik ve İstihbarat Şube müdürlerinin de ihmalden soruşturulması gerektiği belirtildi. Raporda, Hüseyin Özgür Gür’ün ağır Alagöz ihmaline dikkat çekildi.  ENGELLENMİŞ’ rAPorDA TEM C Büro Amiri Hüseyin Özgür Gür hakkında şu ifadeler yer  ADI BELLİYDİ PATlAmAnın olduğu 10 Ekim sabahı İstihbarat Dairesi Başkanlığı “Gizli” ya  Göktaş yurtdışında bu nedenle düşme kararı ve  o TarİHTekİ Ankara Emniyet Müdürü Kar  aldı: “IŞİD’in eylemine dair  zılı ibareyle TEM Daire  Ankara Emniyet Müdürlü  tal da önlem almamakla suçlandı. 1 Ocak10 Ekim arasında polis ve MİT’in canlı bombalara ilişkin 62 ayrı istihbarat notu olduğu bilgisi yer aldı. Son istih  istihbari bilginin adı geçen tarafından ihmal veya değişik saiklerle bağlı olduğu TEM Şube Müdürü’ne  Başkanlığı’na Yunus Emre Alagöz ile Hacı Yusuf Kızılbay ve Mehmet Işık’ın eylem hazırlığında olabilece  bulunduğu gerek  rilmesini istedi.  baratta canlı bomba Yunus Alagöz’ün  “Savaşa inat, barış hemen şimdi!” sloganıyla 10 ekim 2015’te düzenlenen “emek, barış  bildirilmediği...”  ğine ilişkin bilgi gönderdi.  ğü yöneticilerinin ihmallerini yazmıştı. Bunun üzerine haberi yazan muhabirimiz Kemal Göktaş, eski Yayın Yönetmenimiz Can Dündar ile  adı vardı. >>KEMAL GÖKTAŞ 11’de  ve Demokrasi mitingi”nde canlı bomba saldırısıyla 102 kişi yaşamını yitirmişti.  Dava konusu olan haberimiz. çesiyle mazeret bilTECAVÜz DAVASINDA MAĞDUR İSYANI: CHP lideri Kılıçdaroğlu Ensar’daki cinsel istismarların dökümünü çıkardı  Btararekanaftnsa’eladleamyğniuliızhaTbirAlerCi CIzemVGuAr KFI Gazetecidleirrdini.avukatlarınCengiz  Ay (solda)  Bostancı’da  evine giden  betoğlu ile Tamer Arda Erşingençkıza  dan Mustafa Söğütlü, dava kotecavüzet  mekten yar  Ölüm tehdidiyle tecavü  gılanıyor.  ze uğrayan E.F.B’nin ailesi, Ai  hakkında “Terörle mücadeleveSosyalPolitikalarBakanı  nusu haberin Nisan 2016’daRamazanoğlu’nundavayamüdahilol  RİzE 1. 20012003 yıllarında Ensar Vakfı Başkanlığı yapan M.N.G., 2 erkek çocuğa tecavüz etti.  EDİRNE 2. Çocuk pornosu indiren H.S’nin Ensar Vakfı ile işbirliği yaptığı ortaya çıktı.  ARTVİN 3. Ensar, 1980’de erkek çocuğa tecavüzden ceza alan M.İ’ye Artvin’de ödül verdi.  SİNOP 4. Gerze’de 4 erkek çocuğa tecavüz edildi. Sanıkları AKP’li milletvekili savundu.  AFYON 5. İki öğrenciyi taciz eden imam E.Ç., Afyon’daki Ensar Vakfı toplantılarına katılan bir kişi.  ÇORUM 6. Ensar Vakfı şube başkanı Z.İ., 2008 yılında iki çocuğa cinsel istismardan hüküm giydi.  karaman’Dakİ tecavüzlerin tek olmadığını örneklerle anlatan Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı, Baş  ‘Kamuya yararlı vakıf’ Ensar  bakan, bakanlar koro halinde çocukları değil, Ensar bugün Ensar’a toz kondurmayan bütün  Mahkeme heyeti, Basın Kanunu’nun 26. maddesinde tanınan 4 aylık dava açma süresinin aşıldığı gerekçesiyle davanın oybirliğiyle düşürül  Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ve eski Ev  ma talebine Ensar Vakfı’na verdiği destek nedeniyle karşı çıktı. >> 2’de le eden kamu görevlilerini heCAnSEl’İnİntİHArınAyol AÇAn öğrEtMEnE BErAAt>>3’te def gösterme” suçundan daAKPTERÖRÜBAHANEETTİ  Ramazanoğlu  Vakfı’nı savundu” dedi. CHP lideri, Ramazanoğlu’na yönelik sözlerinin arkasında olduğunu belirtti. >>5’te  siyasi aktörler, bu gücü ona sağlayan isimler. Yani Ensar, yasalar önünde “kamuya yararlı bir vakıf.” >>ÇİĞDEM TOKER 8’de  YARALI ASKERLERDEN SON GÖREV  23 Nisan’da yine  yayımlandığını,Kılıçdaroğlu ancak dava  15 SAATTE 2 ÖLÜ 18 YARALI  nın EkimKilislilerden roket isyanı  2017’de  açıldığını,  mesine karar verdi. 		 l ANKARA / Cumhuriyet  resepsiyon iptali  IŞİD bölgesinden atılan 5 roket mermisinin önceki akşam  Kilis’te 2’si ağır 12 kişiyi ya  AKP, 23 Nisan ya da 29 Ekim resepsiyonla  ralamasının ardından kente  rını iptal etmeyi alışkanlık haline getirdi. 23  dün yine aynı bölgeden 2 roket  Nisan’ın 96. yılı resepsiyonu terör saldırıları ne  mermisi daha düştü, 2 kişi öldü  Iki  deniyle iptal edildi. Aynı dönemde AKP’lilerin katıldığı açılış ve davetler iptal edilmezken Sümeyye Erdoğan’ın nişanı da yapılmıştı. >> 4’te ‘ÖzgürlüklerAKP ÖNERİSİ MECLİS’E SUNULDU tDeokkliufinTuBlmMMaz’dlıke Acı bilanço: 6 şehit, 55 yaralı temel değer’DoKunulmAzlıKlArlAilgilianayasade ğişikliği önerisine son imzayı Davutoğlu attı. AKP’nin teklifi 316 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Davutoğlu, her şeyin ayan beyan ortaya çıkacağını belirtti. >>4’te KOÇ: İHRACAT İÇİN HEDEF 10 MİLYAR DOLAR gazeteciyeTofaŞ’InFiatEgeaHat  Hani’deki saldırıda şehit olan Burak Cantürk için Diyarbakır Asker Hastanesi’nde yapılan cenaze törenine şehidin silah arkadaşları yaralı halde katıldı. Cantürk’ün nişanlısı Aylin Şensöz’ün dün doğum günüydü. Acılı genç kadın nişanlısına “Seni doğum günümde mi kaybedecektim” diye seslenerek gözyaşı döktü.  DİyarbakIr Hani’de PKK’lilerin Jandarma Komutanlığı’na bomba yüklü tankerle düzenlediği saldırıda 2 asker şehit oldu, 46 kişi yaralandı. Şırnak’ta 1 uzman çavuş şehit olurken 3 asker yaralandı.  Hakkârİ’nİn Dağlıca bölgesinde meydana gelen patlamada 1 asker şehit oldu. Nusaybin’de 2 asker şehit düştü, 2 asker de yaralandı. 13 Mart’tan bu yana süren operasyonlarda şehit sayısı 40’a çıktı. >> 10’da  FENER SIRAT KÖPRÜSÜNDE Galatasaray ve Fe  ‘MARMARAY ACELEYE GELDİ’ UYARISI AnADolu ve Avrupa Yakası’nı denizin  ağır 6 kişi yaralandı. >> 10’da MERKEL HATIRLADI zDF’De yayımlanan Erdoğan şiirinin yankıları büyüyor. Eleştirilerin odağındaki Merkel de konuştu. Merkel, “Sığınmacı krizine çözüm bulmak istiyoruz ama ifade özgürlüğü temel değerimiz” mesajı verdi. >> 7’de  yine  ret  chback’inin üretimi törenle  nerbahçe ertelenen  altından birbirine bağlayan Marmaray  başladı. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M.  derbide bu akşam saat 19.30’da karşı kar  dün Ayrılık Çeşmesi  Üsküdar arasında raydan çıktı. Yolcular tünelde yürümek  MADENCİLER  Koç, “2023’e kadar 10 mil  İnan Kıraç  yar dolar ihracat hedefliyoÖmer ruz” dedi. >> HAKAN AKARSU 8’de  Koç  şıya geliyor. Kanarya kaybederse şampiyonluktan uzaklaşacak. >> Spor’da  zorunda kaldı. Üsküdar Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Nezih Küçükerden “Aceleye gelmişti. Tekrar yoldan çıkar” dedi. >> 20’de  FENALAŞTI Amasya’nın Suluova ilçesinde kapatılma kararı alınan Yeni Çeltek Maden İşletmesi’nin 220 işçisinin açlık grevi sürüyor. Yerin 1200 metre altında  ki grevin 8’inci gününde 34 işçi fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. >> 11’de  AYM kararı ardından üst mahkemeCMlYeB re yapılan başvurular sonuç vermedi  CANAN COŞKUN  Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına kar  şın yerel mahkemece tutuk  luluğuna devam kara  rı verilen gazeteci  Mehmet Altan ve Şa  hin Alpay’ın bu hük  me itirazı üst mah  kemeler tarafın  dan reddedildi.  Kararın Res  mi Gazete’de  yayımlan  madığı ve  gerekçesi  Mehmet  nin gönde  Altan  rilmediği gibi  nedenlerle alındığı ifade edilen kararın ardından Altan’ın avukatları gerekçeli karar ile bir kez daha tahliye talebinde bulunmuştu. Bu talep ise he nüz değerlendirilmedi. AYM’nin hak ihlali kararı verdiği gazeteciler Altan ve Alpay, yargılan dıkları mahkemelerin tutukluluklarının devamı na ilişkin kararları nedeniyle tahliye edil memişlerdi. Avukatlarının itirazı sonrasında, mahkemeler dosyaları bir üst mahkeme  ye iletmişti. İtirazı inceleyen üst mahkemelerden İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi dün Altan’ın tahliye talebini oyçokluğuyla reddetti. İhlal kararının Resmi Gazete’de yayımlanma zorunluluğu olduğunu belirten mahkeme, tutukluluk kararının usul ve yasaya uygun olduğunu kaydetti. Bir üye şerh koydu Karara, üye hâkim Halit İçdemir ise muhalif kaldı. Muhalefet şerhinde, Anayasa’nın 153. maddesine göre ihlal kararlarının gerekçesi yazılmadan açıklanmasının mümkün olduğunu kaydeden İç  87 SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜNDEN İMZA KAMPANYASI  Kadınlar OHAL’e karşı  Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kadın Komisyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kadın Çalışma Grubu ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik Kadın Sağlığı Kolu’nun çağrısıyla bir araya gelen 87 kadın ve LGBTİ örgütü 87 kadın ve LGBTİ örgütü uzatılması planlanan OHAL’e karşı imza kampanyası başlattı. “Olağanüstü Hal’in ‘olağan’ hale gelmesine alışmıyoruz” başlıklığıyla yapılan yazılı açıklamada, kadınların OHAL’i ne  den istemedikleri şu sözlerle anlatıldı: “Sadece 696 No’lu KHK bile OHAL’den kurtulmak istememiz için yeter. Erkeklerin kadınları kolayca katlettiği bu topraklarda, erkekler iyi hal, haksız tahrik indirimi diyerek ‘cezasız’ bırakılır, kolluk ve yargı erkekleri korur. Şimdi de son KHK ile silahlanmış ya da silahlandırılmış erkekler ‘darbe karşıtıyım’ diye cinayet işlese bu kez yargı karşısına bile çıkarılmayacak. Çünkü ‘bazı’ sivillere yargı muafiyeti getiren maddeyle öldürmek, şiddet uygulamak, işkence yapmak yasal koruma altına alındı. ‘15 Temmuz darbe girişimi ile sınırlı’  açıklamalarına da inanmıyoruz.  İktidar kanadı bile birbirini ya  lanlarcasına açıklamalar yaptı.  Bir de ‘anayasal suçlar’dan yar  gılananlara tek tip kıyafet zo  runluluğu çıkarıldı. Biz bunların  birtakım kişilere işledikleri suç  lar için cezasızlık zırhı sağlarken  diğerlerini tek tip kıyafet gi  bi haysiyet kırıcı bir cezalandır  mayı yargılama sürerken uygu  lamak suretiyle peşin hükümle  suçlu ilan edeceğini açıkça gö  rüyoruz.” Açıklamanın sonunda  kadınlar KHK’lerin ve demok  ratik şekilde yapılmamış bü  tün yasal düzenlemelerin iptal  edilmesini talep etti. 	  	  l İSTANBUL/Cumhuriyet  KHK İLE İŞTEN ÇIKARILAN BOZARSLAN’IN 5 İNEĞİNE DE TEDBİR KONDU ‘İneğime kayyım atandı’  Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken KHK ile işten çıkarılan Ali Vuran, geçimini sağlamak için aldığı beş ineğe de tedbir konulunca, tamamen işsiz kaldı. İnekleri ne satabilen ne de ürünlerinden faydalanabilen Vuran, “İneklerime kayyım atandı” dedi. Amerika’nın Sesi’nden Mahmut Bozarslan’ın haberine göre belediyenin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nde çalışan Ali Vuran, OHAL ilanının ardından KHK ile işten çıkarıldı. Sur ilçesine bağlı Yeşilli köyünde yaşayan Vuran, bunun üzerine beş inek alarak, hayvancılık yapmaya başladı. Tarımsal destek almaya başlayan Vural işleri yoluna  Bozarslan koyduğunu sandığı bir anda, Tarım Müdürlüğü’nden gelen haberle hayal kırıklığına uğradı. Devletten aldığı tarımsal desteğin kesildiğini öğrenen Vuran, “Sadece benim değil birçok kişinin primi kesilmiş. Bir arkadaşımın yaklaşık 72 bin TL’lik primine el konulmuş. Benim de 89 bin TL’ye el konuldu. Bu bir çiftçi için ciddi bir paradır. Geçim kaynağımız budur. Bununla yaşıyor ve ayakta kalabiliyo  ruz” dedi. Hakkındaki kararların, bazı istihbarat bilgilerine dayandırıldığını söyleyen Vuran “Ben de hayvanları satayım dedim ama 5 ineğime de küpe numaraları (Tarım Bakanlığı’nda kayıt altında) nedeniyle tedbir kararı konulmuş. Bundan dolayı ineklerimi de satamıyorum. İnekler üzerinden buzağı, süt ve yoğurt primi almamak için tedbir konuluyor. Tarım İlçe Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmede tedbirin ay başında kaldırılacağı söylendi. Ben bir suç işlemedim ve sabıkam da yok. Bizi mağdur ediyorlar. Ticari ilişkilerimi kesmişler. 5 ineğime kayyım atamışlar. Mağduriyetimin giderilsin” diye konuştu. l Yurt Haberleri  demir, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşan kararda konunun anlaşılabildiğini ifade etti. AYM’nin bireysel başvuru yolunda yeterli ölçüde kriter oluşturamadığını belirten İçdemir, evrensel ve ulusal hak odaklı hareket etmesi gerekirken yasal mevzuata uygunluk denetimi ve uyuşmazlığı esastan çözmeye çalışmak şeklinde anlayış benimsediğini kaydetti. Bunun sonucu olarak Resmi Gazete’de yayımlanan ihlal kararlarının büyük çoğunluğunun 2014 tarihli olduğunu belirten İçdemir, “AYM’nin üye profili gözetildiğinde özellikle ceza yargılamasında uyuşmazlığı esastan çözmeye yönelmesi kabul edilemez” dedi. Başvurularda AYM’nin “delil mahiyeti reddi” yorumunun süregelen bir hata olduğunu savunan İçdemir, şöyle devam etti: “Tutuklamaya yönelik başvurular hassas niteliktedir. Bu hassasiyetin kaynağını ise devam eden yargılama oluşturmaktadır. Mahkemenin nihai kararını etkileyici ibarelerden kaçınılması gerekmektedir.” Anayasa’nın ‘mahkemelerin bağımsızlığı’ başlıklı kısmında ‘Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” düzenlemesini anımsatan İçdemir, bunun AYM yönünden de geçerli olduğunu ifade etti. İçdemir ayrıca AYM kararının sonrasında mahkemece aksi yönde bir karar çıkması halinde hüküm sonrası yapılacak incelemede AYM’nin “ihsası rey”de (oyunu belli etmek) bulunmuş olacağını ifade etti. İçdemir, bunlara karşın AYM’nin kararlarının bağlayıcı olduğunu, kısa kararın da bağlayıcı nitelikte olduğunu belirterek, gerekçeli kararının beklenmesinde hukuki yarar olmadığını, Altan’ın tahliyesine karar verilmesi gerektiğini ifade etti. Alpay’a da ret kararı Öte yandan gazeteci Şahin Alpay’ın tutukluluğunun devamına hükmeden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına yapılan itiraz başvurusu da bir üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce dün reddedildi. Oy birliğiyle alınan kararda “Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru sonucunda hak ihlaline karar vermesinin otomatik olarak tahliye sonucunu doğurmadığı” savunuldu. “Kaçmaz denilen birçok örgüt üye ve yöneticisinin yasal ve yasadışı yollarla yurtdışına kaçtığını” belirten heyet, bunlara örnek olarak gazeteci Can Dündar ve ABD’deki Sarraf davasının tanığı olan eski polis Hüseyin Korkmaz’ı gösterdi. Bu kişilerin yurtdışında devlet aleyhinde faaliyet yürüttüğü savunularak, bu nedenlerle tutukluluğun devamına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu iddia edildi. 		 l İSTANBUL  Tiranlık üzerine V ittorio Alfieri bir 18. yüzyıl İtalyan düşünürü ve tiyatro yazarıdır. 1749’da doğmuş, 54 yaşında ölmüş, İtalya’da Risorgimento hareketinin olgunlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Bettinelli’nin 1775’te kültürel yeniden doğuş, Rönesans anlamında ilk kez kullandığı Risorgimento kavramını, 18. yüzyıl sonunda popürleştiren ve ona İtalya’nın birliği ve özgürleşmesi anlamını yükleyen Alfieri’dir. Alfieri’nin bugün en çok tanınan eseri özyaşamöyküsüdür (Hayatım) ama zamanında ona ün kazandıran eserleri, 1777’de yayımladığı Tiranlık Üzerine başlıklı kitabı ve bu tema etrafında yazdığı birçok trajedidir. Despotluğun her türlüsüne karşı çıkan Alfieri, 1788’den sonra “özgürlükler ülkesi” olarak tanımladığı Fransa’ya yerleşti fakat1792’de Fransız devriminin aldığı yönü tasvip etmeyerek İtalya’ya döndü. 1803’te vefat etti. Bugün Tiranlık Üzerine’nin ikinci bölümünden birkaç paragrafın tercümesini yaparak, sözü Alfieri’ye bırakmanın yeterli olacağını düşünüyorum: “Kanunları uygulamakla görevli olan kişinin, cezalandırılmayacağı güveniyle, kanunları yaptığı, ortadan kaldırdığı, ihlal ettiği, yorumladığı, engellediği, askıya aldığı ve hatta sadece yoklarmış gibi yaptığı her türlü yönetimi, ayrım gözetmeden, tiranlık olarak tanımlamak gerekir. Bu kanun ihlalcisi, kan bağı yoluyla ya da seçimle, el koyarak veya meşru biçimde gelmiş olsun, iyi veya kötü, bir ya da birçok kişi olsun; kim ki, kendine bu yetkiyi veren etkili güce sahiptir, o tirandır. Bunu kabul eden her toplum tiranlık, bundan eziyet çeken her halk köledir. Benzer şekilde, kanunları var etmekle görevli olanın aynı zamanda bunları uygulayan kişi olabildiği yönetimi de tiranlık olarak adlandırmak gerekir. Burada belirtmek gerekir ki, kanunlar yani herkese eşit olan görkemli toplumsal sözleşme, halkın meşru seçilmişlerinin oyunu alarak sadece ve sadece çoğunluğun iradesinin ürünü olmalıdır. Eğer çoğunluğun iradesini kanuna dönüştürmekle görevli bu seçilmişler, kendi kaprislerine göre bunları uygularlarsa, tiran olurlar; çünkü bu kanunları yorumlamak, yürürlükten kaldırmak, değiştirmek veya kötü biçimde uygulamak veya hiç uygulamamak onların isteğine bağlıdır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, adil bir yönetimle tiranlık arasındaki fark, ahmaklıkları nedeniyle ya da kasıtlı biçimde bazılarının iddia ettiği gibi, ilan edilmiş kanunların var olup olmamasıyla ilişkili değildir. Fark, bunu uygulamakla yükümlü olanların, hiçbir hal ve koşulda bunları uygulamayı reddedememeleri ya da değiştirememelerinde yatar. Dolayısıyla bir yönetim, kanunu uygulayanla onu yapan veya kanunu yapanla onu uygulayan aynı kişi olduğu zaman tiranlık olduğu gibi, kanunu uygulamakla yükümlü olanın, kanunları yapana hiçbir zaman hesap vermediği zaman da mükemmel bir tiranlık söz konusudur.” Üzerinden neredeyse iki buçuk yüzyıl geçmiş olan bu değerlendirme bugün birçok ülkede yürürlükte olan yönetimin tiranlık olarak nitelendirilebileceğini bize hatırlatıyor. Tiranlığın Osmanlıcada karşılığı istibdattır. Başına buyruk, keyfi yönetimi ifade eder. Müstebit de tiranı. Bugün Ahmet Şık’ın mahkeme salonunda “Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet” diye haykırtan da, 1777’de Alfieri’nin tasvir ettiği tiranlık yönetiminin, “devri istibdadın” hortlamasıdır. Not: 1 Alfieri’nin kitabını Abdullah Cevdet çevirdi ve 1899’da Cenevre’de Osmanlı İttihat ve Terakki Matbaası’nda yayımladı. Çevirinin ikinci baskısı 1908’de Kahire’de yapıldı. 2015’te Akademi Titiz Yayınları bu çeviriyi yeniden basmış. 2 Timothy Synder’in, Tiranlık Üzerine, Yirminci Yüzyıldan Yirmi Ders başlıklı kitabı, tiranlık yönetiminin modern tezahürlerini gösterip, bunlara karşı direnme olanaklarını aydınlatmaya çalışıyor (Türkçe çevirisi, Olvido Kitap, Nisan 2017).  Gazeteci Baki Avcı son  yolculuğuna uğurlandı  Sözcü Gazetesi Haber Müdürü Baki Av  cı, bir süredir tedavi gör  düğü hastanede önce  ki gün hayatını kaybetti.  Avcı’nın vefatı tüm seven  lerini yasa boğarken dün  Avcı için Halkalı’da bulu  Baki Avcı  nan Sözcü gazetesi bina  sı önünde tören düzenlendi. Törene Avcı’nın eşi  Ümran Avcı, oğlu Baran Avcı ile yakınları, gaze  te çalışanları ve arkadaşları katıldı. Tören bo  yunca Avcı’nın eşi ve oğlu el ele tutuşarak bir  birlerinden güç aldılar. Törenin ardından Ataşe  hir Mimar Sinan Camii’ne ikindi namazını müte  akip kılınan namazın ardından Avcı, Küçükbak  kalköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.  Avcı’nın çalışma masasına da arkadaşları ta  rafından karanfiller bırakılırken, her sabah içti  ği kahvenin de masasında hazır olduğu görül  dü. l İSTANBUL/Cumhuriyet  C MY B   
            
    
