Katalog

Cumartesi 13 Ocak 2018 TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 100/5 0 180/7 0 70/3 0 80/7 0 70/3 0 50/ 1 0 00/ 4 0 40/2 0 130/7 0 110/4 0 90/4 0 140/1 0 0 10/ 2 0 190/9 0 70/3 0 60/ 9 0 60/2 0 80/1 0 60/3 0 140/5 0 60/ 1 0 0 90/ 2 0 TARİHTE BUGÜN 1992: Japonya, 2. Dünya Savaşı sırasında Japon askerlerinin, on binlerce Koreli kadını seks kölesi olmaya zorladıkları için özür diledi. ‘Kaza’dan kaçamadılarIRAK’TAKİ SAVAŞTAN KAÇTILAR AMA... Ülkelerine geri dönmeye çalışan Iraklı savaş mağdurlarını taşıyan Metro Turizm’e ait otobüs, Silopi’de kaza yaptı. 3’ü çocuk 9 kişi öldü, 38 kişi yaralandı Kazadan kurtulanların birçoğu, ağlama krizine girdi. Sıklıkla karıştığı ölümlü kazalarla bilinen Metro Turizm, bu kez savaş mağdurlarını vurdu. İstanbul’dan Irak’ın Erbil kentine yolcu taşıyan, sürücüsünün adı öğrenilemeyen Metro Turizm’e ait Irak plakalı yolcu otobüsü, HaburSilopi arasındaki çevre yolunun 6. kilometresinde dün sabah şarampole yuvarlandı. Kaza haberinin duyulması üzerine olay yerine çok sa yıda ambulans, sağlık, jandarma, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Kazada, biri hastanede olmak üzere 3’ü çocuk 9 kişi öldü, 2’si ağır 38 kişi de yaralandı. Devrilen otobüsün altında kalan yaralıların çıkarılması için itfaiye ve jandarma ekipleri tarafından çalışma yapıldı. Jandarma ve polis ekipleri, bölgede geniş güvenlik önlemleri alırken, kurtarma çalışmaları nedeniyle, karayolu trafiğe kapatıldı. Kazada sağ kurtulanlara, bölgeye giden askerler yardımcı oldu. Yaralılar, ambulanslarla Silopi Devlet Muharrem mi suçlu! Kapanan yolları açmayanlar, ambulans gönderme yenler değil küçük Muharrem’in babası haksızmış! Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yalınca köyü Çalık mezrasında 1 Şubat 2014’te hastalanan ve yolların kardan kapalı olması nedeniyle hastaneye götürülemediği için daha 1.5 yaşındayken yaşamını yitiren Muharrem Taş’ın ölümündeki ihmallerin araştırıldığı soruşturma ta mamlandı. Van Cumhuriyet Başsavcılığın ca ihmali olduğu belirtilen 112 Acil Komuta Merkezi, jandarma ve dönemin Özel İdare çalışanları hakkında “taksirle ölüme neden olmak” ve “görevi kötüye kullanmak” suçlarından açılan soruşturmada, şüpheliler hak kında kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildi. Kararda, çocuğunun cenazesini bir çuval içinde kilometrelerce taşımak zorunda kalan baba Abdulvahap Taş’ın, yolların kapanacağı bilinmesine rağmen mezraya çıktığı ileri sürüldü. Baba Taş’ın oğlu vefat ettikten sonra cenaze için ambulans talep etmesi de ‘yanlış bir davranış’ olarak değerlendirildi. l DHA Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Olayla ilgili jandarma ekipleri soruşturma başlatırken savcılık, kaza yerinde inceleme yaptı. Mkaevmulşeakmeatldeırlianre Otobüsteki yolcuların, Irak’taki iç karışıklıktan kaçarak önce Suriye’ye, ardından da Türkiye’ye sığınan ve ülkelerine dönmeye çalışan Iraklı Türkmenler olduğu tespit edildi. Yaralıları tedavi gördüğü hastanede ziyaret eden Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, “10 otobüsten oluşan yaklaşık 460 kişinin tamamı, Türkmen ve Irak’ın Telafer kentine gidiyormuş” dedi. l DHA Baba Abdulvahap Taş, çocuğunun cansız bedenini kilometrelerce taşımıştı. DUYURU 8. Türkan Saylan Sanat Ödülü, “ÖYKÜ” Dalında Sahibini Arıyor Nemutlu ailesinden duygusal paylaşım Erzurum’da Konaklı Kayak Merkezi’nde 6 yıl önce antrenman yaparken pist kenarındaki tahta kar perdelerine çarpa rak hayatını kaybeden milli kayakçı 17 yaşın daki Aslı Nemutlu’nun ölüm yıldönümü için ailesi duygulandıran bir şiir paylaştı. ‘Canı mız Aslımız’ başlığı ile Aslı Nemutlu paylaşılan şiirden bir kısım şöyle: “...Sen çağdaş bir Türk kızısın Gittiğin yerde iz bırakan, cesur bir Türk kızı Hem batısın, hem doğu Kışın dağsın, yazın deniz Sen bizim hayallerimizsin Sen çağdaş bir Türk kızısın Ara sıra ağladığımızı göreceksin, inanma Gözlerimizden dökülen gözyaşı değil Kar taneleri...” Nemutlu’nun ölümü ile ilgili açılan dava da, eski Türkiye Kayak Federasyonu başka nı Özer Ayık, antrenörler ile birlikte 7 sanık 1 yıl 8 ay ile 2.5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmış, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Nemutlu ailesine tazminat ödemesine karar verilmişti. l Haber Merkezi haber 3 Adalet mülkün temeli Anayasa Mahkemesi’nin Turhan Günay, Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın hak ihlaline uğradığını tespit ettiği ve tutuklu olan Alpay ve Altan’ın tahliyesini gerektiren kararı önemliydi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden önce karar verilmesi işin bir ayağıydı. Diğer ayağı ise hukuk devletinin tamamen ortadan kalkmadığının gösterilmesi ve yargının bir bütün halinde yürütmenin emrinde olmadığının işaretinin verilmesiydi. Kendi iki üyesinin tutuklan edilmişti. Demek ki hukukun işlemedi ğini düşündüğümüz o dönemde bile, hukuk devletinin mahkeme kararlarına uymak gibi asgari bazı kırıntıları hâlâ varmış. Bugün ise hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi’nin sınırını aştığını ifade ederek, demokrasinin temel koşulu “kuvvetler ayrılığı”nın Türkiye’de hiçbir şekilde geçerli olmadığını ilan edebilmekte. OHAL KHK düzeninde, KHK’lerle anayasaya ay ması hakkında verdiği huku kırı düzenleme getirebilme ki gerekçeleri bir hayli sallan imkânı zaten normlar hiyerar tılı karardan ve özellikle OHAL şisini altüst etmişti. Ağır Ce KHK’lerini denetleyemeyece za Mahkemeleri’nin Anayasa ğini ilan ettiği karardan sonra Mahkemesi’nin kararını uygu Anayasa Mahkemesi’nin hâlâ lamaması da bu altüst oluşun var olduğunu ispat etmesi bakı adli mercilere bir yansıması. mından da önemli bir karardı. Fiilen anayasayı ortadan kal Bunun yanında, diğer bir dırırsanız, doğacak hukuki boş çok tutuklu gazeteci için emsal lukta siyasi güç ilişkileri belirle niteliğinde bir karar niteliğiyle Türkiye’nin dünyanın en çok gazeteci hapseden ülke unvanını taşıma utancını sona erdirme imkânı da sunmaktaydı. Gelgelelim, Alpay ve Altan’ı yargılayan 13. ve 26. Ağır Ceza Mahkemeleri, “gerekçeli karar tebliğ edilmediği ve Resmi Gazete’de yayımlanmadığı”nı ileri sürerek, tahliye taleplerini reddetti. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’nin Twitter hesabından Günay, Alpay ve Altan yici olacaktır. Bu da yürütmenin, yargıyı tamamen boyunduruğu altına almasıyla sonuçlanır. Hukuk devletinin ölümü, demokrasinin de ölümü demek. Türkiye’de demokrasi sahte bir kabuktan ibaret. “Adalet mülkün temelidir”, mahkeme salonlarına asılacak bir süs objesi değildir. Adaletin çökmesiyle mülkün yani devletin de çökeceğini anlatır. Yaşadığımız da budur. Ağır Ceza Mahkemeleri’nin bu yanlış karardan dönüp ana hakkındaki kararların kendi in yasaya uygun davranmaya ternet sitesinde yayımlandığı başlamasını umalım. Anayasa nı duyurması da akıllara sosyal Mahkemesi kararının uygulan medya üzerinden atışan maga ması sadece müthiş bir şekil zin figürlerini getirdi. Daha önce, Can Dündar ve Erdem Gül de benzer bir Ana de daralmış hak ve özgürlükleri bir nebze rahatlatmakla kalmaz aynı zamanda devletin temeli yasa Mahkemesi kararıyla tahli nin çatırdamasını da engeller. ye edilmişti. O zaman Sayın Er “Yerli ve milli” olduğunu iddia doğan, mahkeme kararına say edenler, devletin bekasını dille gı duymadığını ve tanımadığını söylemiş ancak karara “sessiz kalacağını” da eklemişti. Sonuçta, Gül ve Dündar tahliye rinden düşürmeyenler, yaptıklarının nereye varacağını göremeyecek kadar kendilerinden mi geçtiler? İstanbul’A yeni imar yönetmeliği Stüdyo daire artık yok HAZAL OCAK Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Planlı Alanlar Yönetmeliği doğrultusunda düzenlenen yeni İstanbul İmar Yönetmeliği dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) kabul edildi. Yönetmeliğe göre İstanbul’da artık stüdyo daire yapılamayacak. Yönetmeliğe göre İstanbul’daki yapılarda bodrum kat, asma kat ve çatılarda yeni düzenlemeler yapılacak. Eğimli arazilerde binaların üst katlarında kademeli yapılaşma şartı konulacak. “Bölge kat rejiminin aşılmaması ve sokak siluetinin korun ması” esas alınacak. İnşa edilecek yapılarda, banyo, mutfak ve yatak odasının bir arada olduğu stüdyo daire yapılamayacak. Bir artı birden daha küçük dairelere izin verilmeyecek. Yönetmeliği değerlendiren CHP’li meclis üyesi Esin Hacıalioğlu ‘Çatılar 5 metreye kadar yükseltilebilecek. Yani çatıya dubleks kat yapabilecekler’ dedi. Belediye meclisinde CHP’li üyelerin ‘ret’ oyu vermesine karşın AKP oylarıyla kabul edilen yeni imar yönetmeliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. l İSTANBUL CagdasYasamDD cydd.org.tr Meclis önünde kendini yakmak istedi Meclis Hastanesi önünde üzerine benzin döken S.A. kendini ateşe verdi. Hastane önüne gelen 39 yaşındaki S.A., maddi sıkıntılar nedeniyle kendini ateşe vereceğini söyledi. İnşaat işçisi S.A., başından aşağı benzin döktükten sonra kendini ateşe verdi. Polis müdahalesiyle S.A.’nın kıyafetleri söndürüldü. Kafasının sol tarafıda yanık olduğu belirlenen S.A. Numune Hastanesi’ne kaldırıldı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B