Katalog

Perşembe 11 Ocak 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Paralar ranta gitti haber 5 CHP MYK’de kötüye giden ekonomi masaya yatırılırken AKP’nin kaynakları tarım ve sanayiye aktarmadığı belirtildi CHP MYK, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Kılıçdaroğlu’nun kaynak ve teşvikin tarım ve sanayi ye rine ranta ak tadıldığını be lirterek, “Ran ta giden pa İKLİM ÖNGEL ra tarıma sanayiye gitmeliy di. Böyle olsay dı Türkiye’de işsizlik, itha lat, ihracat, kişi başına dü şen gelir ne olurdu? 15 yıldır Türkiye’yi biz yönetseydik çok daha farklı olurdu” dedi ği öğrenildi. Basın kapalı olarak 2.5 sa at süren MYK’de, kötüye gi den ekonomi masaya yatı rıldı. Edinilen bilgiye gö re toplantıda, Kılıçdaroğlu Türkiye’nin bir büyük tari hi fırsat kaçırdığını, tarım, sanayi ve hizmet sektörü ne gerekli teşvikin yapıldığı nı söyledi. Kaynak ve teşvi kin inşaat sektörüne aktarıl dığını belirten Kılıçdaroğlu, insanların ranttan gelir elde edince tarım ve sanayiye ya tırımı bıraktığını anlattı. Kı lıçdaroğlu, “Bütçe konuları sağlıklı işleseydi Türkiye or ta gelir tuzağına düşmezdi. Çok ileride olurdu. Çin, Hin distan ve Güney Kore örnek leri çok önemli. Ranta de ğil tarım ve sanayiye yatırım yapmamız gerekiyordu. Ran ta giden para tarıma sana yiye gidecekti. Böyle olsay dı Türkiye’de işsizlik, itha lat, ihracaat, kişi başına dü şen gelir ne olurdu? 15 yıldır Türkiye’yi biz yönetseydik çok daha farklı olurdu” dedi. Bahçeli konusu Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayını Tayyip Erdoğan olarak açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle ilgili doğrudan yorum yapmayacağı, Bahçeli’ye karşılığın gerektiğinde genel başkan yardımcıları ve grup başkan vekilleri tarafından verileceği öğrenildi. l ANKARA BAHÇELİ’YE YENİ TEKERLEME MYK’nin ardından basın toplantısı düzenleyen Tezcan, Erdoğan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP’yi “Yavru muhalefet” diye tabir ettiğini belirterek, “Süreçten görüyoruz ki yavru muhalefetin hedefi yavru iktidar olmakmış” dedi. Bahçeli’nin söylediği bir tekerlemeyi anımsatan Tezcan, “İki artı üç dört etmez, suyun içinde ateş yanmaz, bala tuz katılmaz, Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olmaz”. Şimdi ne oldu? Yeni bir matematik mi keşfettiniz, suda yanan ateşi mi buldunuz yoksa tuzlu bala mı alıştınız?’ dedi. Bülent Tezcan Süleyman Soylu Ali Kılıç O FOTOĞRAF TEPKİ ÇEKTİ CHP’li Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile çektirdiği fotoğrafı sosyal medyada paylaşması, parti içinde tepkilere neden oldu. Toplantıda MYK üyeleri Kılıç’a yönelik eleştirilerini dile getirirken, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bu konuyla ilgili yorum yapmadığı öğrenildi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “O fotoğrafı görünce içim sızladı” derken, Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, “Zorunlu resmi temaslar dışındaki bu görüntüler, en azından boyun eğmeyenlere ve direnenlere hakarettir” şeklinde konuştu. TEZCAN’DAN ERDOĞAN’IN UYAP İTİRAFINA TEPKİ ‘Bırakın kaptırmayı devleti teslim ettiniz’ CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “UYAP’ı FETÖ’ye kaptırdık’ itirafı ile ilgili olarak, “Neyi kaptırmadılar ki. Bırakın kaptırmayı devleti teslim ettiniz. TSK’nin kozmik odasına soktular. Sonra dediler ki; FETÖ kozmik odadan aldı casusluk yaptı. Şimdi casusluktan yargılıyorlar. Bu casusluğa yardım ve yataklık yapan, altyapıyı hazırlayan sizdiniz. Siz niye yargılanmıyorsunuz? Siz de yargılanacaksınız. Yargıyı, UYAP’ı, devleti teslim ettiler, milleti teslim edecekleri sırada FETÖ’nün ayakları sürçtü millet de işe el koydu. Şimdi başka yapılara teslim etme peşindeler ama ona da fırsat vermeyecek bu millet” şeklinde konuştu. MİT TIR’ları ikrarı Tezcan, Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili olarak “Çalıştırılmayan gazeteciler gününe dönüştü. Cumhuriyet, Sözcü, Birgün gazeteleri... Erdoğan tembihli gazatecilere alışkın olmanın alışkan lığıyla Fransa’da şaşırdı. Silah taşımayla ilgili bir şeyler söyleyince öfkelendi ve kalktı ‘Sen FETÖ’cü müsün?’ Öfkelendi, bir de dili sürçtü aslında gerçeği söyledi. ‘Dünyanın her yerinde istihbarat birimleri böyle operasyon yapar” dedi. MİT TIR’larıyla ilgili gazetecilere zulmettiklerini, Berberoğlu’nu hapiste tuttuklarını, MİT TIR’larında silah taşıdığını ikrar etti. Tavsiyemiz bu tür toplantıları yapmaktan kaçınsın, yoksa başka neleri ifşa edeceğini bilmiyoruz” dedi. l ANKARA Kim bu adam?.. Aşk ve düş parantezleri arasına bedenini koyan Marie, kırmızı bir güneşi yakalamaya çalışıyordu... Bir süre denize baktı... Mavi akşamın ortasında kiralanmış sessizliğin içindeydi Marie... Gözleri titriyor, elleri büyüyordu... Birden Jacques Prevert’in söylediği şarkıyla irkildi... N’apıyorsun orda küçük kız Yeni koparılmış bu çiçeklerle N’apıyorsun orda genç kız Bu çiçeklerle bu kurumuş çiçeklerle N’apıyorsun orda güzel kadın  Bu solan çiçeklerle N’apıyorsun orda yaşlı kadın Bu ölen çiçeklerle Sevgilimi bekliyorum  Marie eski sevgiliyi düşünüyordu o şarkıyı dinlerken... Bedeni buz kesti, üşüdü bir anda... “Eski sevgili, eski sevgili...” Kendi kendine mırıldandı... “Çok tuhaf geliyor bana bu. Bunu ona yakıştıramıyorum, kendime yakıştıramıyorum... Bir şeyin, birinin eski olması için, bir yenisi olması gerekmez mi? Yenisi kim peki? Şu karşımda oturan, dört beş aydır tanıdığım, tanımaya çalıştığım adam mı?” Gözlerini yumdu... Aklına bir soru geldi: “Niye ben bu adamla beraberim?” Adamın adı Paul’dü... Bir şirkette muhasebeciydi... Paul, Marie’yi izliyordu, içinden geçenleri tahmin ediyordu... O da kendi kendine mırıldandı: “Ben çok kolay elde etmiştim Marie’yi. Demek ki, herkes kolay elde edebilir...” Marie, düş kuruyor, eski sevgiliyle yağmurlu bir akşamda sevişiyordu o sırada... Birden, Paul’ün kendisini izlediğini fark etti... Dedi ki: “Salata çok güzelmiş!” Paul, gülümseyerek yanıt verdi: “Hiç yemedin ki!” Marie, “Eyvah” dedi, “İçimden geçenleri anladı.” HHH Marie, yürekli bir kadındı... Açık konuşmayı severdi... Paul ise Marie’yle konuşmaktan kaçınırdı... Marie, ilk tanıştığı gün Paul’ün kendisinden gözlerini kaçırdığını görünce sormuştu? “Niçin başını öne eğiyorsun konuşurken?” Paul yanıt vermemiş, şarap kadehini kaldırıp “Haydi içelim” demişti... Marie yine dalıp gitti... Jacques Prevert’i dinlemeye devam ediyordu?  “Karanlıkta tek tek yakılmış üç kibrit İlki görmek için tüm yüzünü senin Gözlerini görmek için ikincisi  Sonuncusu dudaklarını  Ve kollarımla sararken seni Koyu bir karanlık bütün bunları bana hatırlatmak için.”  Paul, Marie’yi izliyordu yine... Gözlerini kaçırarak sordu Marie’ye: “Hayrola daldın!” Marie, “Yok... Öylesine” diye yanıt verdi. Biliyordu ki üstelemeyecekti Paul. İçinde doldurulmayacak kocaman bir boşluk vardı... Gülümsemeye çalışıyordu ama yapamıyordu... Marie, “Kim bu adam” dedi birden... Denize baktı uzun uzun... “Ben bu adama hiç düşlerimi anlatmadım. Neden? Bu adam bana, burnumdan öpüp, ‘Sevgilim’ demedi. Neden? Bir gece uyurken ansızın uyanıp, ‘Bana sarıl’ diyemedi. Neden?” Eski sevgiliyi düşünüyordu... Gökyüzünde ıslak çalan ses, tüm zamanlarda akan kederli ırmaklar, kara balçıktaki güney rüzgârı hep eski sevgiliyi anımsatıyordu Marie’ye... Çünkü onun yokluğu içinde buruk bir acıydı... O sırada garson gelmişti masaya... Paul garsona, “Şarap şişesi öyle tutulmaz” diye bağırdı. Tüm masalar alaycı gözle izledi Paul’ü... Paul, sonra Marie’ye döndü... “Kapat şu göğsünü, erkekler bakıyor!” Marie, bir anda buz kesti... Tir tir titriyordu... Dışarı çıktılar... Paul, hiçbir şey olmamış gibi “Üşüyorsan kazağımı vereyim” dedi. Marie, “Hayır” deyip ekledi: “Senin yanında olduğum zaman hep ruhum üşüyor, sence neden?” Paul, her zamanki gibi sustu, bir şey sormadı!.. Yolda giderlerken şöyle dedi: “Bu mevsim buraları hep soğuk olur zaten!..” Cemal Canpolat İstanbul için iki Canan Kaftancıoğlu aday İlk olarak Cemal Canpolat, dün öğlen saatlerinde basın mensuplarının karşısına çıktı. Açıklama sırasında Canpolat’ın bir yanında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay yer alırken, diğer yanında ise CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi vardı. Öğleden sonra ise Canan Kaftancıoğlu partilerilerin ve kameraların karşısına geçti. çıktı CHP İstanbul İl Başkanı Canpolat ve PM üyesi Kaftancıoğlu, dün düzenledikleri basın toplantılarıyla il başkanlığı koltuğu için aday olduklarını resmen duyurdu CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ve CHP PM üyesi Canan Kaftancıoğlu dün farklı saatlerde İstanbul İl Binası’nda düzenledikleri basın toplantısıyla cumartesi günü yapılacak İstanbul 36. Olağan İl Kongresi’nde il başkanlığı koltuğu için aday olduklarını açıkladılar. İstanbul’un sorunlarını da çözümlerini de bildiklerini söyleyen Canpolat, “İstanbul’un iki yakasını bir araya getireceğiz. Bu kentin il çeleri arasında derin sosyal ve mekânsal uçurumlar kaldırılmalıdır. İstanbul’un arka mahalleleri kentle bütünleştirilmeli, ayağa kaldırılmalıdır” diye konuştu. AKP’nin CHP’li belediyelere saldırarak kendi yolsuzluklarını kapatamayacağını söyleyen Canpolat, “Sonuna kadar hesabını soracağız. Yıktığınız talan düzeninin yerine CHP’nin, Mustafa Kemal Atatürk’ün anlayışını dikeceğiz. Bize güvenen milyonlar var. O milyonlarla beraber so kağa çıktığımız gün Türkiye’yi size dar ederiz.” Kaftancıoğlu: Başaracağız Hakikatlerin susturulduğu bir dönemden geçildiğini söyleyen Kaftancıoğlu, “Talibim çünkü gerekçelerim var. Bu gerekçeler sevgili ülkem, sevgili kentim ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yol arkadaşlarıyla kurduğu Cumhuriyet ile ilgili, çocuklarımızın geleceğiyle ilgili ve tek adam rejiminden ülkeyi kurtarmakla ilgili. İstanbul’u kazanmak için adayım. İstanbul’u kazanmakla kalmayıp tek aday yönetimini sonlandırmak için adayım. 2019 İstanbul Büyükşehir’i partisine ve memleketine kazandıracak olan o inanmış ekibin öncüsü olarak adayım ve biliyoruz ki başaracağız. Çünkü bizim arkamızda inancımız, örgütümüz, mücadelemiz, ayıptır söylemesi 400’e de yaklaşan delegemiz var” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘ERDOĞAN, DAVUTOĞLU’NA BAĞIRDI’ Akşener’den farklı Boğaziçi yorumu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Kırıkkale İl Başkanlığı binasının açılışında konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hayatında ilk defa halkla bu kadar ters düştüğünü söyleyen Akşener, “Girdin saraya çıkmıyorsun. Kapalı alanlarda muhtarlara konuşuyorsun. Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’ne bağırmadı. O üniversiteden mezun olan Ahmet Davutoğlu’na bağırdı. O çemkirmenin ardında Davutoğlu’na olan kızgınlık var” dedi. Kırıkkale girişinde gördüğü, Erdoğan için hazırlanan afişin üzerinde “Diz çöktüremeyeceksiniz” ifadesinin yer aldığını hatırlatan Akşener, “İstiklal Marşı ‘Korkma’ diye başlar. Erdoğan’a afiş yapmışlar; sen kork san, biz müsaade etmeyiz, biz varız korkma” ifadelerini kullandı. Vaatleri arasında seçim barajını düşürmek olduğunu yineleyen Akşener, “Biz programımıza Türkiye milletvekilliği kavramını koyduk ve temsil kabiliyeti herkeste olsun diye baraj hedefimiz yüzde 5. Adalet vaat ediyoruz, demokrasi vaat ediyoruz, bölüştüren değil barıştıran bir siyaset vaat ediyoruz. Yalan söylememeyi vaat ediyorum, hem şahıs olarak hem de partim adına size asla yalan söylememeyi vaat ediyorum. Sabah başka öğleden sonra başkayı izah etmek zorunda kesinlikle kalmayacaksınız. Hem seven hem döven bir devlet baba yerine, herkesi seven bir devlet ana vaat ediyoruz” dedi. l DHA Akşener’in başdanışmanı: Ne sağda ne soldayız Yurt gezileri kapsamın da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir likte Tunceli’ye giden Akşener’in başdanışmanı, halk ozanı Âşık Veysel’in torunu Çiğdem Özer, parti lerinin ne sol ne de sağda olduğunu be lirterek her ke sime eşit mesafede oldukla Çiğdem Özer, âşık Veysel’in torunu rını söyledi. Parti sini “merkez partisi” olarak tanımlayan Özer, “İYİ Parti yeni bir partidir. Merkezin ne sağında ne de solundadır. İYİ Parti merkez partisidir. Her kesime eşit mesafede duran bir partidir. İYİ Parti merkezde olduğu sürece merkezin sağında ve solunda tüm insanları tüm vatanını seven, milletini seven tüm yurttaşları yüzde yüz kucaklayan bir parti olarak doğdu. Bu çizgisini de ısrarla sonuna kadar devam ettirecektir” dedi. Özer, “Ülkemize hizmet etmek için dedemin yani Âşık Veysel’in birlik ve beraberlik felsefisi üzerinden yola çıkarak herkesin anayasa önünde eşit haklara sahip olduğu fikri ile yola çıkıp tüm insanları kucaklamayı hedefledik” diye konuştu. l DHA C MY B