18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 11 Ocak 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Gazetecilerin gözü AYM’de haber 11 Anayasa Mahkemesi, Günay, Altan ve Alpay’ın başvurularını karara bağlayacak ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, bugün dört önemli dosyayı ele alacak. Mahkeme, yaklaşık 9 ay tutuklu kalan Gazetemiz Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay ile tutuklu yazarlar Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın bireysel başvurularıyla ilgili nihai kararını verecek. Verilecek karar, arasında gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve muhabirimiz Ahmet Şık’ın bulunduğu tutuklu gazeteciler için emsal niteliğinde olacak. 26 Aralık 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan Günay, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, ifade ve basın özgürlüğünün ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 18. maddesinin ihlal edildiğini bildirmişti. Adalet Bakanlığı ise AYM’ye gönderdiği savunmada herhangi bir hak ihlali olmadığını öne sürmüştü. Günay’ın ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğini iddia eden bakanlık, başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verilmesini istemişti. Günay’ın avukatlarının bakanlığın görüşüne karşı AYM’ye sunduğu dilekçede ise tutuklama tedbirinin gerçek amacının hükümet politikalarıyla uyumlu bir basın oluşturmak ve bazı hassas konularda haber yapılmasını cezalandırmak olduğuna dikkat çekildi. Dilekçede, “Cumhuriyet gazetesinin hedef alınmasının bir diğer nedenini de gazetenin Türkiye’de eleştirel habercilik yönünden sembolik bir anlam taşımasıdır” denildi. Eski Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, “FETÖ terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla 31 Temmuz 2016’da tutuklandı. Köşe yazılarının delil olarak girdiği iddianamede adı geçen yazarların, yazılarında darbe mesajı verdikleri, hükümeti itibarsızlaştırmaya çalıştıkları öne sürüldü. Gazeteciyazar Mehmet Altan ise 22 Eylül 2016’da “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklandı. Tutuklu AYM üyesi Anayasa Mahkemesi, ayrıca 4 Ağustos 2016’da bizzat ihraç ettiği tutuklu üyesi Alparslan Altan’ın şikâyetini de görüşecek. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini öne süren Altan, hukuka aykırı bir şekilde meslekten çıkarma kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma ve özel hayata saygı haklarının ihlal edildiğini savundu. l ANKARA Türkiye’nin sınavı Basın Konseyi’nin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Silivri’de yaptığı toplantıda, Anayasa Mahkemesi’nin bugün vereceği kararın önemine vurgu yapıldı Basın Konseyi Yüksek Kurulu, yılın ilk toplantısını 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde tutuklu gazetecilere destek vermek amacıyla Silivri’de yaptı. Toplantıya gazetemizin davasında yargılanan Cumhuriyet Vakfı üyesi Musa Kart, Önder Çelik ve muhasebe çalışanımız Emre İper ile tutuklu İcra Kurulu Başkanımız avukat Akın Atalay’ın eşi Adalet Dinamit de katıldı. Dinamit, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Cumhuriyet davasında bugün karar vereceğine dikkat çekerek, “Bu karar sadece Cumhuriyet Gazetesi tutukluları için değil, tüm hak ihlallerine uğramış gazeteciler için emsal teşkil etmesi bakımından çok önemli. Bu sınav salt AYM’nin değil, Türkiye’nin sınavı” dedi. Gazeteciler de sosyal medyada ‘kutlamıyoruz’ etiketiyle muhabirimiz Ahmet Şık’ın da aralarında olduğu tutuklu meslektaşları için özgürlük talep ettiler. Aileler acı içinde Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’ndeki toplantının açılışında konuşan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “Gazeteciler 57 yıl önce 10 Ocak’ta 212 sayılı yasanın hayata geçmesiyle yaşamsal ve sosyal haklarına kavuşmuşlardı. Yıllar içinde bu hakları kaybetmeye başladık. Geldiğimiz bu noktada 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, bugün için Çalışamayan Gazeteciler günüdür. Çalıştırılmayan gazeteciler günüdür. Hapise konulan gazeteciler günüdür. Binlerce, on binlerce gazetecinin işsiz kaldığı gündür. Sendikalılaşmanın yok edildiği gündür. Ailelerin acı içinde evde beklediği gündür. Babalarını göremeyen çocukların hapisten çıkacağı özlemiyle yaşadığı gündür. 10 Ocak’ta Silivri’de buluşmanın önemi şuradan kaynaklanmakta; hemen yanımızdaki o korkunç Silivri hapishanesinde çok sayıda gazeteci özgür kalacağı günü bekliyor” dedi. Cindoruk: Yapılan işkence Eski TBMM Başkanı ve Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Hüsamettin Cindoruk ise “Bugün bu arkadaşlarımıza yapılan, bu düşünce adamlarına yapılan yargısal işkencedir. Buna alışmamız çok yanlıştır, buna alışamayız. İçinde bulunduğumuz durum yargısal işkence kadar yargının düşünce ve ifade özgürlüğüne bir saldırısıdır. Üzüntü ile bakıyoruz, bu saldırıyı önlemek için başvurduğumuz makam yurdumuzun içindeki mahkemeler veya Anayasa Mahkemesi olmaktan çıkmıştır” dedi. Kederi yaşıyoruz Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar da “Biz dokuz yıldır bu hüznü, bu kederi burada yaşıyoruz. Her seferinde yargılamaların başladığı günden bu yana haksızlıkların, adaletsizliğin bulunduğu yer olarak belki anıldı Silivri. Ama biz bu kavramla mücadele etmeye devam ediyoruz” diye konuştu. Işıklar, toplantı sonunda tüm gazetecileri temsilen Basın Konseyi Başkanı Türenç’e çiçek takdim etti. Basın Konseyi’nin Silivri’de yaptığı toplantıya Cumhuriyet Davası kapsamında bir süre tutuklu kalan Musa Kart, Önder Çelik ve Emre İper ile EMSAL OLACAKhâlâ tutuklu bulunan Akın Atalay’ın eşi Adalet Dinamit de katıldı. Akın Atalay’ın eşi Adalet Dinamit, eşinin ve Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu’nın 437 gün, muhabirimiz Ahmet Şık’ın ise 376 gündür tutuklu olduğunu anımsatarak, şunları söyledi: “Cumhuriyet davası bize suç ve cezanın yasallığı ilkesinin açıkça çiğnendiğini göstermesi bakımından önemlidir. Bu davada gazeteciler ve gazetecilik yargılanıyor. Sorulan sorular köşe yazıları ve haberler... Medyanın, iktidarları ve yöneticileri eleştirme, sorgulama ve olan bitenden halkı haberdar etme görevi vardır. Bu davada sanıklar herhangi bir eylemleri nedeniyle değil, fikirleri nedeniyle ve gazetecilik yaptıkları için yargılanıyor. Cumhuriyet davası basın özgürlüğü üzerinde tehdit gibi durmaktadır. Gazetecilik faaliyeti ‘terör örgütü adına faaliyette bulunma’ suçu olarak görülemez. Gazetecilik faaliyetleri engellenemez. Tam da bu noktada Türkiye’de demokrasi ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi bakımından gözler en üst yargı mercii olan AYM’ye çevrildi. Yarın (bugün), Cumhuriyet davasından seçilen pilot dosya hak ihlali bakımından değerlendirilecek. 11 Ocak Perşembe 2018 tarihi demokrasi sınavının nasıl verileceği konusunda önemli bir tarih. Bu karar sadece Cumhuriyet Gazetesi tutukluları için değil, tüm hak ihlallerine uğramış gazeteciler için emsal teşkil etmesi bakımından çok önemli. Hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi bakımından önemli, basın özgürlüğü için önemli, AYM’nin varlık nedeni açısından önemli. Bu sınav salt AYM’nin değil, Türkiye’nin sınavı. Bu sınavın nasıl verildiğini bu davanın Adalet Nöbeti 41. kez tutuluyor Gazetemizin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay nezdinde tüm haksız tutuklamalara karşı çıkmak için avukatların Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde başlattığı Adalet Nöbeti bugün 41. kez tutulacak. Adliyenin C kapısı girişindeki Themis heykellerinin bulunduğu alanda saat 11.30’da başlayacak nöbetin ardından C kapısının önünde saat 12.15’te avukat Barış Aybay, gazeteci Fatih Polat ve ÖDP İstanbul İl Başkanı avukat Deniz Demirdöğen açıklama yapacak. öznesi olan bizler de yaşayarak göreceğiz. Sözlerimi eşim Akın Atalay’ın duruşma sırasındaki sözleriyle bitirmek istiyorum: Dünyaya 100 defa gelecek olsaydım, her defasında bu davada savunma makamında olmayı tercih ederdim. Çünkü adalet, özgürlük ve demokrasi değerlerinin yanında saf tutmak onurdur. Vicdanım rahat ve huzurluyum. Hiç merak etmeyin; bugün güçlü gibi görünenler değil, haklı olanlar kazanacaktır.” Kart: Tarifi zor Cumhuriyet davasında 9 ay tutuklu kalan Musa Kart, 5 ay sonra ilk kez Silivri’ye geldiğini ifade ederek, “Duygularımı tarif etmekte zorlanıyorum doğrusu... Öncelikle sevgili kardeşlerim Akın Atalay, Ahmet Şık, Murat Sabuncu’nun haksız hukuksuz biçimde, bir yılı aşkın süredir cezaevinde tutulmalarına itirazım var. Ama itirazım aynı zamanda sadece muhalif oldukları için siyasetçilerin, akademisyenlerin ve gazetecilerin zindanlara atılmasına. Bakın dünyada 3D yani üç boyutlu baskıyla uçak yedek parçaları üretiliyor artık. Bizde de baskı teknikleri uygulanıyor ama sadece muhalifler üzerinde ne yazık ki... Evet, ömürlerimizden, günler, aylar ve yıllar çalındı ama daha özgür bir ülkede yaşama umudumuz yerinde duruyor, onu çalamadılar ” dedi. Çelik: Biz simgeseliz Önder Çelik ise “Bizler aslında simgesel isimleriz. Yapılan hukuksuzluklar ve haksızlıklar ve adalet sistemindeki çarpıklıklar, kişiler hepsi bir semboldür. İsimler bir şey ifade etmiyor olabilir ama bütünen ifade ediyor” diye konuştu. İper: Çıkmak daha zor Yakın zamanda tahliye olan çalışanımız Emre İper de şunları söyledi: “İçeri girmek zormuş dışarı çıkmak daha zor. Bugünün anlamına karşılık olarak çalıştırılmayan baskı gören gazeteciler var. 2 gün önce ölüm yıldönümünde andığımız Metin Göktepe, araştırmacı gazeteci olan Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı gibi katledilen gazeteciler de var. Gerçekleri yazdığı için içerde olan Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Akın Atalay gibi içerde esaret çeken gazeteciler var. Bize düşen ise onların ölüm yıldönümlerini hatırlayıp esaret günlerini saymak. Umutla yapılan haksızlıkların son bulmasını beklemek.” Kemal Kılıçdaroğlu: Gazetecilik suç değildir CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla sosyal medya hesabından bir mesaj yayımladı. Kılıçdaroğlu, “Gazetecilerin mesleklerini yapamaz hale gelmesi, baskı rejiminin en açık göstergesidir. Gazetecilerin özgürce haber yapmasını sağlamak demokrasinin olmazsa olmazıdır. Gazeteciliğin suç olmadığını bir kez daha tüm dünyaya haykırıyorum” dedi. CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret etti. Hamzaçebi, gazetecilerin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. CHP’li Barış Yarkadaş, TBMM’de gazetecilere karanfil dağıttı. CHP’li Gülay Yedekci, “Karanlık günler elbet geçecek, ne bizler ne de gazete ciler karanlığa teslim olmayacağız” dedi. BASIN MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN 10 OCAK MESAJLARI TGS: Korkunun ecele faydası yok Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan (TGS) yapılan yazılı açıklamada “Medya mensupları hiç bu kadar kötü durumda olmamıştı. Fakat bu dibe vuruşu yeniden zirveye çıkmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Bunun için birer birer ayağa kalkıyor ve mücadeleye katılıyoruz. Patronlar ve hükümetler dayattıkları bu haysiyetsizlik düzeninin sürdürülemez olduğunu bildiğinden, bir araya gelişimizi engellemeye çalışıyor. Ancak korkunun ecele faydası yok: Mevcut medya düzenini mutlaka değiştireceğiz” denildi. ÇGD: Birlikte mücadele edelim Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada da “Bugün gazetecilik mesleği gazetecilik mücadelesi haline gelmiştir. ÇGD olarak tüm meslektaşlarımızı OHAL rejimine, devlet baskısına, işverenin çok yönlü sömürüsüne karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Biz ÇGD olarak 10 Ocak’ı kutlamıyor, OHAL rejimini reddediyor, tutuklu meslektaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını; her türlü baskı, şiddet ve sömürünün ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz” denildi. DİSK Basınİş: Güçlü kalacağız DİSK Basınİş’ten yapılan açıklamada, “Bizler 10 Ocak’ı kutlanacak bir gün olarak değil, aksine gazeteciliğin özgürleşmesi ve insanca çalışma koşulları için mücadelenin yükseltileceği bir gün olarak görüyoruz. Gazeteciliğin sınırlarının ceberut devlet uygulamalarıyla değil meslek ahlakımız ve evrensel hak ve özgürlükler anlayışıyla belirlendiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Gazetecilerin özgür olduğu, güvenli, güvenceli ve insanca yaşayacağı bir güne kadar dayanışmayla güçlü kalacağız” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Devletin başına Devlet geldi Devlet Bahçeli, hayatının sonbaharında yüzde 50’lik bir sosyolojiye hükmetmenin mutluluğunu yaşıyor olmalı ki, hafta başında büyük özgüvenle Adalet ve Kalkınma Partisi ile seçim koalisyonunu açıkladı. Bundan sonrası teferruat. İki parti arasındaki Haziran 2015’ten beri süregelen zımni ittifak, artık kurumsallaşmış bir otoriterlik olarak karşımızda. İslamcıların demokrasiyle imtihanı çoktan fiyaskoyla bitmiş olduğu için, bu durum şaşırtıcı değil. MHP’ye “AKP’nin payandası oldu” diyenler bana göre yanılıyor. Tam tersi söz konusu. İktidar partisi, çıkış ve yükseliş dönemlerindeki tüm söylemini ve vaatlerini reddederek, öz kadrolarını, hatta kurucularını da tasfiye ederek, bambaşka bir yere savruldu. Bakın medyada hükümet adına kimler öne atılıyor, kimler konuşuyor? Bırakın AKP’nin kurucularını, “İslamcı” diyebileceğiniz kaç kişi var iktidar sözcüleri arasında? Dedim ya, MHP’yle ilgili “Kendini AKP içinde eritti” ya da “Baraj altında kalmamak için koalisyon yapıyor” yorumlarına katılmıyorum. Devlet Bahçeli’nin hiçbir zaman oy derdi olmadı. O bir misyon adamı. MHP lideri kendi dünya görüşü doğrultusunda, çözüm sürecini bitirdi, milliyetçiliği yeniden devletin tek felsefesi yaptı, AB sürecini fiiliyatta sonlandırdı, yargı ve bürokratik atamalara el attı. Ez cümle, AKP’yi kendi çizgisine getirdi. Haliyle Devlet Bey mutsuzlar ülkesi Türkiye’nin en mutlu insanlarından biri olmalı an itibarıyla... Bu gidişattan hoşnutsuz olanların başında muhalefet ve her türlü demokrat var. Kuşkusuz ki MHP liderinin “Hayır bloku” dediği ancak hiçbir şekilde uyum ve koordinasyon içinde olmayan memleketin “öteki yarısı”, 2018 yılı Türkiye’sinin vasat ve kurumsallaşmış bir otoriterlik sistemiyle yönetilmesinden mutsuz. Ancak iktidar partisi içinde de gidişattan memnun olmayanların sayısı da hayli fazla. Ara sıra Adalet ve Kalkınma Partisi tabanıyla temasım oluyor. Gördüğüm, beş AKP’li bir araya gelince 6 saat “Ne olacak bu gidişat!” diye ağlaşıyorlar. Neden şikâyet ediyorlar? Tutuklama furyasından, baskılardan, otoriter rejim tesisinden, gazetecilerin tutuklanmasından, Abdullah Gül ve parti kurucularına yapılan vefasızlıktan, tanımadıkları insanların parti adına racon kesmesinden, Ortadoğu politikasından, Batı’yla kopuştan, partinin kişilik kültüne dönüşmesinden, çözüm sürecinin bitmesinden, şatafattan, Kürt vekillere yapılan muameleden kısaca her şeyden. Sizin gibi, benim gibi onlar da her şeyden şikâyet ediyorlar. İşte yüzde 51’i temsil ettiği iddiasında olan MHP+AKP iktidar blokunun “Abdullah Gül” ismini duyduğu anda hayalet görmüş gibi bas bas bağırmaya başlamasının arkasında yatan neden de bu. Onlar Abdullah Gül’ün kısa dönemde siyasete girmeyeceğinden, kendi partisi dururken tutup da ideolojik olarak herhangi bir yakınlık hissetmediği CHP, İyi Parti ya da HDP’nin davetiyle Tayyip Erdoğan’a karşı rakip olmayacağını biliyorlar. 11’inci cumhurbaşkanı, kendi partisinden ve temsil ettiği tabandan kopmaya niyetli değil. Ancak rahatsız oldukları, Gül’ün partisi ve muhafazakâr seçmen üzerindeki saygın konumu. Yüzde 51 kat kat ötesindeki çekim gücü. Bir fısıltısının bile siyaseti kıpır kıpır hareketlendiriyor oluşu gerçeği. Rahatsız oldukları, Gül değil, Gül ismi her telaffuz edildiğinde aynaya bakıp gördükleri o resim. Rahatsız oldukları, aslında kendi akisleri. Meclis’te gündem tutuklu Cumhuriyetçiler Muhalefet milletvekilleri ise TBMM Genel Kurulu’nda tutuklu bulunan gazetecileri gündeme getirdi. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu yaptığı konuşmada, tutuklu Cumhuriyetçilerin savunmalarından örnekler verdi. Ahmet Şık’ın “Ne hakikati aramaya devam etmekte ne de hakikati bulduğumuzda sahibi olan halka teslim etmekte bir an bile tereddüt etmeyeceğiz”; Murat Sabuncu’nun “Bir gazeteci olarak bu duruşmada manşetlerin üstünden geçmem bana ağır geliyor”; Akın Atalay’ın “Korkuya teslim olmayız” dediğini anımsatan Kerestecioğlu, “İşte onlar gazeteciler, onlar tutuklular ve Zehra Doğan da o güzelim resimleriyle cezaevinde. Hepsini saygıyla selamlıyor ve kutluyorum” dedi. CHP’li Atila Sertel de “Ahmet Şık’ı cezaevi parmaklıkları ardında yatırırken savunmasını engellemek bile bizim Türkiye açısından ne kadar kötü durumda olduğumuzun göstergesidir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Gazetemizi ziyaret eden CHP Fatih İlçe Kadın Kolu Başkanı Vasfiye Esel ve yönetim kurulu üyeleri, “Basınımızın değerli mensupları, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününüzü tebrik eder, büyük özveri ile sürdürdüğünüz çalışmalarınızda başarılar dileriz” mesajını paylaştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle