26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 21 Eylül 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Türk Telekom’un sahibi değişebilir Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan: Türk Telekom’da sahiplik değişebilir, sözleşme kapsamında gereğini yaparız, bununla ilgili işler yürüyor Türk Telekom’un en büyük ortağı Otaş’a 4.75 milyar dolar kredi sağlayan bankalar, Türkiye’nin en büyük geri ödenemeyen kredisinde soruna çözüm bulmak için danışman firmalara yöneldi. Konuya yakın 3 kaynağa göre bankalar, Saudi Telecom, Ojer Telekomünikasyon ve Hazine ile devam eden görüşmelerde danışmanlık yapması için ABD’li yatırım bankası Lazard Ltd. ve Avusturyalı Raiffeisen Investment AG’yi tuttu. Bankalar ve Otaş’ta dolaylı hissesi bulunan Saudi Telecom arasındaki görüşmeler, Otaş’ın Eylül 2016’da Türkiye’ye kredi taksidi ödemesini yapamamasının neredeyse birinci yılında kilitlenmiş durumda. Türk Telekom’da yüzde 55 hisseye sahip Otaş, liradaki değer kaybının şirketin yerel para biriminde kârlılığını azaltmasıyla dolar cinsi kredi geri ödemelerini yapmakta zorlanmıştı. Otaş 2013’te 29 Türk ve uluslararası bankadan aldığı kredide 290 milyon dolarlık iki taksit ödemesini kaçırmıştı. Kredide Akbank’ın 1.5 milyar dolar, Garanti’nin 1 milyar dolar ve İş Bankası’nın 500 milyon dolar paya sahip. Lübnanlı Hariri ailesinin, Saudi Telecom Company ile ortak olduğu Oger Telecom şirketi 2005’te Türk Telekom’un yüzde 55’ini satın almış; satın alma Oger Telecom’un Türkiye’de kurduğu Ojer Telekomünikasyon AŞ (Otaş) adlı bir şirket üzerinden yapılmıştı. Gereğini yaparız Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ana hissedarı Oger’in borçlarını geri ödemekte zorlandığı Türk Telekom’da, hissedarlık yapısının değişebileceğini belirterek, “(Türk Telekom’da) sahiplik el değiştirebilir, sözleşme kapsamında Hazine veya Hazine temsilcisi olan bizler gereğini yapa Türkİş Başkanı Ergün Atalay Ahmet Arslan Paul Doany Sözleşme tamam Türk Telekom ile Türkiye Haberİş Sendikası arasında 12 bin çalışanı kapsayan toplusözleşme imzalandı. Birinci 6 ay 325 lira, ikinci 6 ay 125 lira seyyanen zam verilecek. Sözleşme 1 Mart 201728 Şubat 2019 tarihlerinde yürürlükte olacak. Genel Müdürlükteki imza törenine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da katıldı. Arslan konuşmasında taşeronla ilgili çalışmanın hükümet seviyesinde devam ettiğini belirterek, “O süreçle ilgili sözün gereği yerine getirilecek” dedi. Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Paul Doany de “En büyük yatırımı çalışanlarımıza yapıyoruz. Sektördeki tek sendikalı operatörüz” diye konuştu. l ANKARA (Cumhuriyet) rız. Zaten bununla ilgili işlemler yürüyor, yürümeye de devam edecek” dedi. Arslan, önemli olanın Türk Telekom’un işleyişi, üstlendiği görevleri en iyi şekilde yapması olduğunu belirterek, “Güzide kuruluşlarımızdan birinin yıpratılmasına izin verme şansımız yok. Türk Telekom’un hisse sahipliğinden kaynaklanan işler Türk Telekom’un işleyişini ve gelişmesini etkileyen işler değil” diye konuştu. l Ekonomi Servisi BOTAŞ’ın gazı Katar’dan Dolar toplantı sonrası arttı. Fed, 1.001.25 aralığında sabit bıraktı ABD Merkez Bankası (Fed) Açık Piyasa Komitesi (FOMC), küresel piyasaların beklediği faiz kararını açıkladı. Fed, beklendiği gibi faiz oranlarını 1.001.25 aralığında sabit bıraktı. Son dönemde açıklanan makroekonomik veriler ve ABD’deki kasırgaların ekonomiye olumsuz etkileri nedeniyle Fed’in Eylül ve Kasım ayı toplantılarında faizleri sabit tutacağı beklentisi yüzde 98 seviyelerine çıkarken, Aralık ayına ilişkin faiz artırım beklentisi ise yüzde 52.5 seviyesinde bulunuyor. FOMC faiz kararını 9’a karşı 0 oyla aldı. Fed, Ekim ayı itibarıyla bilançosunu 10 milyar dolar azaltmaya başlayacak. Türkiye saatiyle dün 21:00’da açıklanan kararın ardından dolar/TL’de 3.48’in üzerinde hareket gözlendi. Dolar/TL saat 21:03’te 3.49’u aştı. l Haber Merkezi. Özelin borcu 92 milyarı buldu. Kısa vadeli dış borç yüzde 11 arttı Kısa vadeli dış borç stoku, temmuz ayında geçen yılın sonuna göre yüzde 11.1 artarak 108.9 milyar dolara yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 4.2 artarak 59.8 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku da yüzde 20.8 artarak 49 milyar dolara çıktı. Bankaların yurtdışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2016 sonuna göre yüzde 2 azalarak 14.4 milyar dolara geriledi. Borçlu bazında incelendiğinde, büyük çoğunluğu kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2016 sonuna göre yüzde 4 artarak 16.9 milyar dolar, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 12.5 artarak 91.8 milyar dolara yükseldi. l Ekonomi Servisi Katar krizi gündemdeki yerini korurken BOTAŞ, Katar’la 3 yıllık anlaşma imzaladı Tü6rgilykeöiıylrkieeçuT’in2rAnüui0drnrlmk0aeiin3lyakpkZ’ğeEtuayee’rarnzekynuaiturnn’lralıuninemeüşttpvçanuaTesüEmbraarnrardükreckaıyuimnütsğünöıliynükttrbeağr,5iarbülgg0lkiniirit0rsyeödyeesriıyr.laümeinnçraaüilneyyüdşei reeertetki. Erkunt Hintli oldu Dünyanın en büyük traktör üreticilerinden Hindistan merkezli Mahindra&Mahindra (M&M), yılbaşında Hisarlar’ı alarak girdiği Türkiye pazarında ikinci alımını da gerçekleştirdi. (M&M), Türkiye’nin önde gelen yerli üreticilerinden Erkunt Traktör’ü satın aldı. Mahindra’nın satış için 260 milyon Türk Lirası karşılığı, 3.44 kur baz alınarak 76 milyon dolar ödediği öğrenildi. Satışla ilgili işlemler 30 Kasım’a kadar tamamlanacak. Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Ar mağan, “2018’de kutlayacağımız 15. yılımıza M&M’le birlikte güçlü bir giriş yapıyoruz. Markamızı, M&M’nin global üretim ve satış ağının önemli bir parçası yaparak ülkemize ve ülkemiz çiftçisine daha fazla kazandırmak için çalışacağız” dedi. M&M Tarımsal Ekipmanlar Bölüm Başkanı Rajesh Jejurikar, Türkiye’nin konumu, ileri teknoloji altyapısı ve tarımsal kapasitesiyle hem üretim hem pazarlama açısından çok değerli bir stratejik pazar olduğunu belirterek “Erkunt’un yaygın bayiservis ağı ve ye rel tedarik zinciriyle, hızla büyüyen bu pazarda bugünden sonra Mahindra ile birlikte daha önemli adımlar atacağına inanıyoruz” diye konuştu. Çiftçilere dünya çapında 2 bin 500’den fazla yetkili satıcıyla hizmet veren M&M, yılda 270 bin traktör üretiyor. 19 milyar dolar büyüklüğü ile havacılıktan turizme, finansmandan inşaata, tarım makinelerinden enerjiye 10 farklı sektörde faaliyet gösteren M&M çatısı altında 100’ün üzerinde ülkeden 164 şirket yer alıyor. l Ekonomi Servisi Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) üreticisi olan Katar devletine ait Qatargas şirketi üç yıl süreyle her yıl 1.5 milyon ton LNG satmak üzere (Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi) BOTAŞ ile orta vadeli alım satım anlaşması imzaladığını duyurdu. Qatargas’ın açıklamasına göre Qatar Liquefied Gas Company Limited (2), LNG’yi Egegaz, Marmara veya Etki LNG terminaline sevk edecek. Katar Petrol Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Saad Sherida Al Kaabi ve Katar Yönetim Kurulu Başkanı, “BOTAŞ ile olan bu yeni anlaşmayı, Türkiye’deki dostlarımızla olan ilişkimizi daha da güçlendirecek olan yeni anlaşmayı duyurmaktan çok memnunuz” dedi. İlişkiler kesilmişti Katar’ın komşuları, “teröre destek verdiği” gerekçesiyle ülkeyle ilişkilerini dondurmuştu. Katar, radikal gruplara destek verdiği iddialarını reddediyor ve krizin siyasi nedenlerle çıkarıldığını savunuyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap ülkeleri 5 Haziran’da Katar’la ilişkilerini kesmişti. Katar, Arap ülkeleriyle anlaşmazlığının ilk iki ayında ekonomisini desteklemek için 38.5 milyar dolar harcadı. l Ekonomi Servisi Bayraktar’a bir şirket yetmedi Eski Bakan Erdoğan Bayraktar eşi ve oğlu ile hissedar olduğu şirketle yeni yatırımlara başladı. Bayraktar İnşaat’ın Sancaktepe’de de devam eden projesi var ŞEHRİBAN KIRAÇ Bayraktar İnşaat’ın sahi bi eski Çevre ve Şehircilik Ba kanı Bakanı Er doğan Bay raktar, eşi ve oğlunun da hisse dar oldu ğu Oğuz kağan Erdoğan Bayraktar şirketi ile Hal kalı’da 250 milyon TL yatırımla Bulvar Atakent’i hayata geçiriyor. Maksem ve Oğuzkağan ortaklığıyla hayata geçirilen ve 22 bin 274 metrekare arsa üzerine inşa edilen proje Bulvar Atakent’te 391 konut, 26 ticari ünite ile 1 adet kreşten oluşuyor. Projenin tanıtımında konuşan Erdoğan Bayraktar, Oğuzkağan şirketinin yüzde 51’nin Bayraktar İnşaat’a, Bulvar Atakent projesinin de 3’te 2’si nin kendilerine ait olduğunu söyledi. Projeyi kat karşılığı satın aldıklarını kaydeden Bayraktar, “Projenin arsasını Vatan Eğitim ve Teknoloji Vakfı’ndan ihale ile aldık. Orada üyeliğim yok ama tanıdığım arkadaşlarım var. Arsa karşılığı Vatan’a iki kolej, 1 yurt ve 1 tane teknik lise yapacağız, 25 milyon TL’de para vereceğiz” dedi. Projede dairelerin metrekaresinin 4 bin 300 TL’den başladığını, projenin yüz de 10’unun İstanbul’da yaşayan çocuklu ailelere yüzde 35 indirimli satıldığını anlatarak, 300 daireli her projede bu indirimlerin uygulanması gerektiğini aktardı. 1 Ekim’de bitecek vergi indirimleriyle ilgili Bayraktar, “Sektörü ilgilendiren genel vergisel indirimlerin bir kısmı kalıcı hale gelecek” ifadesini kullanırken Türkiye’de konut problemi değil kentsel dönüşüm problemi olduğunu söyledi. ekonomi 9 ‘Oyunun sonu’ ve Godot’ya dair... AKP’de temsil edilen siyasal İslamın dışında kalanlar açısından dünya adeta Beckett’in tiyatro oyunlarına benzemeye başladı. Örneğin, eğitim sistemindeki son gelişmeler ve “Oyunun sonu.” Kör ve yatalak Ham, soruyor: “Ne oluyor, ne oluyor?” Uşağı Clov cevap veriyor: “Bir şey olduğu yok, şeyler kendi seyrini izliyor.” Ya da, başbakanın “Değişimi okumak, değişime göre kendimizi de gözden geçirmek zorundayız” sözlerinden esinlenirsek: “Bir şey olduğu yok! On beş yıl önce başlayan ‘değişim’ kendi seyrini izliyor”... ‘Değişim’ diyerek... Her şey, şimdi artık ıskartaya çıkarılan Zaman gazetesinin, Taraf’tar liberallerin, “darbe geliyor” korkutmalarıyla boğazımıza tıktığı “değişim” fantezisiyle başlamadı mı? “Değişim” ilerledikçe siyasal İslam, AKP eliyle devlet kurumlarına yerleşmeye, iktidarı kullanmaya, özgüveni artmaya başladı; “devleti yöneten sınıflar” konumundaki kadroları tasfiye ederek kendine yer açtı, ardından da bu tasfiye sürecinde kullandığı liberal entelijansiyayı ıskartaya çıkardı. Devlet aygıtına egemen olma süreci giderek toplumda üretilen ekonomik artığı paylaşma, bilgi üretimini kontrol etme araçlarına yansıdı. Siyasal İslam içinde, kirli çamaşırların ortalığa serilmesiyle başlayan, ucu 15 Temmuz şeyine kadar uzanacak bir iç savaş patlak verdi. Bu arada, Kürt siyasi hareketinin Başkanlık rejimini, totaliter projeyi onaylamadığı ortaya çıkmış, onlar da tasfiye sürecine dahil edilmişler, AKP Türkiye’si de çoktan, gazeteci ve entelektüel tutuklama rekorunu eline geçirmişti. Ekonomik kontrol tamamlandıktan, devletin fiilen değiştirilmiş biçimine “mühürsüz” oylardan bir kılıf dikildikten sonra, değişim, kaportadan gelen kimi çatırdama seslerine rağmen hızlandı. TEOG ve yeni müfredat Eğitim sistemi, siyasal İslamın elinde 15 yılda 5 kez, müfredat da giderek değişti: Evrim teorisi çıkarıldı; Cumhuriyetin kuruluş “olayı”, öyküleri, değerleri, haklar ve özgürlükler yönündeki eğilimleri ve liderleri siliniyor. Bunların yerini, Osmanlı nostaljisi, lider kültü, “dini hakikat rejiminin” değerleri, kadına, çocuğa yönelik şiddeti sıradanlaştıran cinsiyet, beden politikaları, “cihat” kavramı alıyor. Tüm bunlar, “eski rejim”in penceresinden bakanlar için tam anlamıyla bir çılgınlık! Ancak arkalarındaki mantık sağlam! Değişim süreci ilerliyor ama, “Dindar, kindar nesiller yetiştirme”, “kültürel egemenliği” kurma projesi arzulanan ivmeyi kazanamıyor. Diğer bir deyişle siyasal İslamın egemen sınıfının, kendisinin yeniden üretimini garantileyecek yapılanmaları istikrar kazanamıyor. Her ne kadar, eğitim vakıflarla el ele özelleştirilirken yaratılan alanda yetişecek olanlar varsa da bunlar piramidin yalnızca en tepesini yeniden üretebilir. Esas önemli olan imam hatipler gereken işlevi üstlenemiyor. Öğrencilerinin sayısı 10 yılda 7 kat artarak 650 bini geçmiş olsa bile, mezunlarının üniversiteye giriş oranları yerlerde sürünüyor. “Okumuşları sevmeyen bir yönetim için neden sorun olsun ki?” Ancak devlet bürokrasisinden şiddet organlarına, parti, vakıf, eğitim kadrolarına, mikro iktidar noktalarına kadar birilerinin eski rejimden boşalan yerleri doldurması, en azından verilecek talimatları anlayacak, “gücü” uygulayacak düzeyde programlanması gerekiyor. İşte bu nedenle, AKP liderliğindeki siyasal İslam, TEOG’u kaldırarak ÖSYS’yi kaldırmaktan söz ederek, yeni müfredatı dayatarak “değişimi” toplum üzerinde, kültürel olarak “bütünsel” (totaliter) kontrol noktasına doğru hızlandırmaya çalışıyor. Toplumun, “değişimi” kabullenemeyen, direnmeye çalışan yüzde 50’si için çok sancılı bir süreç bu. “Otoriter mi, faşist mi” tartışmaları ne yazık ki yararlı olamıyor. Rejimin, siyasal İslamın yarattığı somut sonuçlara, gündeme getirdiği, açık ve güncel tehlikelere öncelikle odaklanmak gerekiyor. Bu sırada, birileri, AKP Türkiye’si, uluslararası alanda yalnızlaştıkça, umutla, Godot’yu bekliyorlar. Birileri de “ya gelirse” diye korkuyorlar. İkisini de kale almamakta yarar var.  Ulukaya, ‘En Büyük 100 İş Dehası’ndan Amerika merkezli dünyaca ünlü Forbes dergisi, 100. yaşını bir dizi özel çalışma ile kutluyor. Derginin bu kapsamda hazırladığı “Yaşayan En Büyük 100 İş Dehası” listesinde, Chobani markasının kurucusu Türkiyeli girişimci Hamdi Ulukaya da yer aldı. Dergi, 100 iş insanının en etkili görüşlerini bir araya getiren koleksiyonda Hamdi Ulukaya’ya şu sözleri ile yer verdi: Mevlana, “Sen yürümeye başlayınca yol kendiliğinden görünür” demiş. Oturup beklemeyin, yürümeye başlayın, merak etmeyin yol kendiliğinden görünür. Her şeyi tek başınıza yapamazsınız, güvenebileceğiniz bir ekip şart. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle