30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 23 Ağustos 2017 6 Yağcılık işe yaramadı haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY “Maalesef statlarda İzmir Marşı söyleniyor, Konya hariç” diyen, Gülmen ve Özakça’yı terörist olarak niteleyen Konyaspor Başkanı Şan, ByLock iddiasıyla gözaltına alındı Son günlerin tartışılan ismi olan Atiker Konyaspor Başkanı Ahmet Şan’ın, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) haberleşme ağı ByLock’u kullandığı iddiasıyla sabaha karşı Konya’daki evinde gözaltına alındı. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Şan, Konyaspor başkanlığından istifa ettiğini açıkladı. Kombassan’daydı ‘Yeşil sermaye’ olarak bilinen Kombassan Holding’in yöneticilerinden birisi olan Ahmet Şan, 1996’dan sonra firma çatısı altındaki bazı şirketlerin grup başkanlığı görevine getirildi. Şan, 19962015 yılları arasında Kombassan Holding bünyesinde görev yaptı. Bu dönemde holdingin ismi Avrupa’da yaşayan gurbetçileri dolandırma iddiaları ile gündeme geldi. Marş rahatsızlığı Şan, 16 Temmuz’da Konyaspor taraftar grubu Nalçacılar’ın gecesinde “Bugün maalesef bütün statlarda İzmir Marşı söyleniyor, Konya hariç” dedi. Gelen tepkiler üzerine Şan, yeni açıklama yaparak “Bizim İzmir Marşı ile sorunumuz yok. Ancak bu marş siyasi amaçlarla kullanılıyor” dedi. Aynı gecede AKP Konya İl Başkanı Musa Arat da yer almış ve konuşma yapmıştı. Soylu referans Samsun’daki olaylı Süper Kupa finalinde Konyasporlu taraftarların İzmir Marşı söyleyen Beşiktaşlılara “PKK dışarı” diye bağırması üzerine Şan, “O tepki İzmir Marşı’na değil, Nuriye ve Semih pankartına yönelikti” dedi. Şan’ın, açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’dan “terörist” diye bahsetmesi, açıklamalarına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu referans göstermesi de dikkat çekti. Şan’ın, ayrıca olaylı Süper Kupa finalinde stada biletsiz gelen ve maç sonu sahaya giren Konyasporlu taraftarların Konya’dan Samsun’a taşınmasında rol oynadığı iddia ediliyor. Usulsüz seyirci 5 Aralık 2016’da Alanyaspor ile oynanan lig maçında Şan’ın bazı Konyasporlu taraftarları Passolig kartı olmadan stada soktuğu kameralara yansımış, taraftarlar Alanya Oba Stadı’nda görevli jandarmaları tartaklamıştı. Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu, “Konyaspor Başkanı maça biletsiz seyirci soktu, maç boyunca da küfretti” demişti. 6222 sayılı yasaya göre bu suçun cezası üç ay ile bir yıl arası hapis. 2011’den bu yana Şan’ın yönettiği YeşilBeyazlı kulüp, usulsüz seyirci girişleri nedeniyle birçok kez PFDK’den ceza aldı. ENİŞTESİ BELEDİYE BAŞKANI Konyaspor başkanının akra balık ilişkileri dikkat çekici. Konya’nın AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Ahmet Şan’ın kız kardeşi Fatma Akyürek ile evli. Yani Akyürek, Şan’ın eniştesi. Şan’ın serbest kalmasında bu akrabalık ilişkilerinin de payı olduğu konuşuluyor. Şan’ın adı, 7 Haziran 2015’teki genel seçimlerde AKP Konya milletvekili adaylığı için geçmişti. Ayrıca, Süper Kupa finalinden sonra PFDK’nin Konyaspor’a verdiği beş maçlık cezayı değerlendiren Başbakan Binali Yıldırım “Konyaspor’a verilen cezanın en hafif şekilde atlatılması için elimden geleni yaByLock gözaltısı yapılan Şan, ifadesinin ardından serbest bırakılırken başkanlıktan istifa etti. pacağım” dedi. AKP’Lİ KÜLÜNK: KORUYANI MI VAR? AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Şan’ın ByLock kullandığı iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmasına “ByLock’tan gözaltına alınan bu şahıs neden son ra serbest bırakıldı. Bu şahsı koruyan mı var? ‘O, onun yakını, bu, bunun ortağı, bu, şunun akrabası, bu, bunun arkadaşı’ cümlelerini millet duymak istemiyor. Ve gereğinin yapılmasını istiyor. Ellerindeki para gücü ile Konya’daki FETÖ yapılanmasının işbirlikçi ayağı yerel medya üzerinde konunun konuşulmaması için baskı yapmayın” diye tepki gösterdi. Eski milli kaleciye FETÖ gözaltısı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince dün sabah saatlerinde düzenlenen operasyonda, eski milli kaleci Ömer Çatkıç gözaltına alındı. Ömer Çatkıç’ın cep telefonuna da el konulduğu belirtilirken, operasyonun terör örgütü FETÖ soruşturması kapsamında gerçekleştirildiği öğrenildi. Ömer Çatkıç’ın, FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı Bylock kullandığı iddia ediliyor. Eski kaleci Ömer Çatkıç, Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emni yet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ömer Çatkıç Mutlu’nun davası başlıyor FETÖ’nün mülkiye yapılanmasına ilişkin aralarında eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da bulunduğu 15 sanığın yargılanmasına bu gün başlanıyor. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları’nın salo nunda görülecek ilk duruş mada hâkim karşısına çıka cak olan Mutlu ve Çapkın’ın 3’er kez ağırlaştırılmış mü ebbet hapsi isteniyor. Mutlu İstanbul Cumhuriyet Başsav cılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruştur ma Bürosu tarafından hazırlanan iddia nameye göre, tüm sanıkların üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile “silah lı terör örgütüne üye olma” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Sanık Mutlu’nun arasında bulunduğu 8 sanığın ayrıca “Terörizmin Finansmanı Kanununa muhalefet” 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep ediliyor. İddianamede, Mutlu’nun Gezi direnişi döneminde attığı 9 Haziran 2013 tarihli “Gençler, Gezi parkında kuş sesleri, ıhlamur kokusu ve arı vızıltısıyla huzurlu bir sabah varmış doğru mu? Aranızda olmak isterdim.” ve 13 Haziran 2013 tarihli “Gezi Parkı’nda çevre duyarlılığıyla hareket eden gençler”, şeklindeki paylaşımları da yer alıyor. Tweet’lerin İstanbul ili genelinde eylemcilere destek verir nitelikte olduğu iddia ediliyor. Mutlu, 5 Haziran 2016’dan bu yana cezaevinde yatıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Muhbir vatandaş’ işbaşında! Edirne’nin Havsa ilçesinde, gittiği çay bahçesinin işletmecisi tarafından ihbar edilen bir kişi hakkında ‘15 Temmuz hatıra parasına hakaret’ iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Çay bahçesi işletmecisi H.G., dar be girişiminde hayatını kaybedenler anısına hatıra olarak basılan 1 liralık madeni paraları ayırdığı ve “Ne anlamı var o paranın” dediğini öne sürdüğü müşterisi K.T’yi polise şikâyet etti. Polisin ifadesine başvurduğu K.T. ise H.G’yi tanımadığını belirterek suçlamaları kabul etmedi. İfadesinin ardından serbest bırakılan K.T. hakkında ‘devletin egemenlik alametlerini aşağılama’ suçundan soruşturma başlatıldı. l DHA Darbe girişimini amatörce buldu! Eski Akıncı Üssü Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim, “15 Temmuz amatörce planlanmış” dedi. Evrim, TSK’deki subayların yüzde 80’inin örgüt mensubu olduğunu iddia etti ALİCAN ULUDAĞ 15Temmuz darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü’ne ilişkin 486 kişinin yargılandığı davada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’a, “Sizi kanaat önderimiz Gülen ile görüştürürüz” dediği iddia edilen dönemin Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanı Hava Tuğgeneral Hakan Evrim savunma yaptı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın 16. duruşmasında Akar’a Gülen’le görüştürme teklifi yapmadığını öne süren Evrim, darbe girişimini “son derece amatörce planlanmış, mantık dışı, TSK teamüllerine aykırı bir garabetler manzumesi” olarak nitelendirdi. Darbeye erler dahil 8 bin kişi katıldığını anlatan Evrim, “Bu sayı TSK’deki personel sayısının yüzde 23’üdür. TSK’deki subayların yüzde 80’nin örgüt mensubu olduğu söyleniyor. Son çare olarak ölüm kalım mücadelesi olduğu bildirilmesine rağmen ne den örgütün tüm elemanları kullanılmamıştır” diye sordu. Evrim’in, “İktidar partisi ilçe teşkilatlarından, partililere, saat 21.30’da ilgili yerlere yürüneceği mesajı iletilmiştir. Bu ne demektir, bilerek önlenmeyen bir organizasyondan mı söz ediliyor acaba?” şeklindeki sözlerine salonda bulunan şehit ve gazi yakınları, “Sallama, sallama” diyerek tepki gösterdi. Uçakların alçak uçuş yapmasının da kullanılan bir yöntem olmadığını ileri süren Evrim, “Ne 12 Eylül’de ne Sisi’nin Mısır’daki darbesinde böyle bir yöntem kullanılmıştır. Dünyada böyle bir yöntem yoktur, bu da başka bir amatörlüktür” savunmasını yaptı. Evrim, isminin bulunduğu “Yurtta Sulh Konseyi” listesini daha önce görmediğini söyleyeyerek, darbe girişimine ilişkin hiçbir planlama toplantısına katılmadığını ifade etti. Evrim, “Adil Öksüz’ün kim olduğunu bilmediğim gibi yaptığı toplantılara da katılmadım. Ben bu işin parçası değilim” dedi. Darbe girişimi gece si asla bir yerin bombalanması, ateş edilmesi emrini vermediğini belirten Evrim, iddianamede kuleyle yapıldığı belirtilen konuşmaları kendisinin yapmadığını söyledi. Evrim, “O konuşmaları ben yapsam, suçlu olsam teslim olurken kule kayıtlarını sildirirdim” ifadesini kullandı. Davanın sivil sanıklarından FETÖ imamı Kemal Batmaz’a asker selamı verdiği görüntüleri de reddeden Evrim, Batmaz’ın kim olduğunu bilmediğini, hiç tanımadığını ifade etti. Duruşmada Albay Fatih Yarımbaş’ın da çapraz sorgusu tamamlandı. Yarımbaş, Zekai Aksakallı’yı kaçırma girişimini kabul etmezken, “koruma amaçlı” hareket ettiklerini öne sürdü. Yarımbaş, o gece, ÖKK’ye daha yakın birlikler varken neden en uzak noktadaki Akıncı Üssü’ne gittiği soru üzerine “Ben bunaldım” ifadesini kullandı. Akıncı üssüne gece saat 02.00’de nasıl girdiği sorulan Yarımbaş, soruyu yanıtsız bıraktı. l ANKARA Evrim, savunmasında “Bilerek önlenmeyen bir organizasyondan mı söz ediliyor” diye sorunca salondakiler tepki gösterdi. Batı ile Kavga Ülkemizin zor durumda olduğu bilinen, rüya âleminde yaşayanların bile inkâr edemediği bir gerçektir. Güncel veriler, rakamlar, iç ve dış politikada sıkışmışlık, durumun her geçen gün biraz daha kötüye gittiğini, gideceğini gösteriyor. Sonuçta gelinen noktanın faturasını da hep birlikte ödediğimiz, ödeyeceğimiz gerçeğin öteki yüzüdür. Ne yapalım? Faturayı ödemeyi reddetme şansımız, olanağımız yok mu? Var olduğunu düşünüyorum. HHH Ama her şeyden önce nesnel bir durum değerlendirmesi yapmalıyız. Üstelik durum değerlendirmesini dünyaya bakış açımızın süzgecinden geçirerek yapmak zorundayız: Sosyalistler, durumu sermayenin bakışı ile değerlendiremez, onların sistemi korumayı esas alan hedefleriyle ortak bir çizgiyi öngörerek çözüm üretemezler. Bu teorik çerçeve, nesnel durumu kendi istediğimiz gibi görmek, öznelleştirmek, verileri amaçlarımızla uyumlu hale getirmek, kısacası kendimizi kandırmak hakkını bize vermez. HHH Peki, nesnel durum, içinde bulunduğumuz evrede bizim yakın ya da uzak siyasi hedeflerimizle çelişiyor mu? Doğrusu söylemek zor; ama en azından büyük bir çelişkiden söz etmek de haksız bir kötümserlik olacaktır. İçeride, dışarıda aşılması güç bir çıkmaza girmiş iktidar, ülkeyi toptan yıkıma götürebilecek tehlikeli adımlar atmayı sürdürüyor. Bu çıkmazdan kurtulmanın öncelikli adımlarını atabilecek teorik politik ufuk ise yalnızca solda var. Çözüm yolunu da, atılması gereken adımları da ancak teorik politik ufku açık, net olan sol gösterebiliyor. Ama solun da sıkıntıları vardır. HHH Solun en büyük sıkıntısı kendine güven eksikliğidir. Örneğin, nesnel durum değerlendirmesi yaparken, ülkeyi tehlikeli bir rotaya sokmuş iktidarın, öteki kapitalist ülkeler, emperyal heveslerini gizlemeyen bloklarla ilişkileri, çelişkileri konusunda ne diyeceğini bilemiyor sol. Kaygılar içindeyiz; acaba Almanya, Rusya, ABD ile sıkışan politikalar konusunu değerlendirirken teorik çerçevemizi sıkıntıya sokacak bir hata içine girer miyiz? O nedenle de nesnel durumu değerlendirirken hep “amalı”, “fakatlı” rezervli cümleler kurmaya özen gösteriyoruz. Haklı olabiliriz. Öyle yapalım. Ama nesnel durumu da görmezden gelmeyelim. HHH Türkiye’nin AB ile Avrupa Konseyi ile ilişkilerindeki sıkıntı bugüne kadarki konjonktürel sıkıntıları epeyce aştı. Bu kez daha keskin bir çatışma söz konusudur. AB liderleri her ne kadar konuyu ekonomik ilişkiler boyutu ile görmek, sınırlandırmak isteseler de, nesnel durum zorluyor. Batı konuyu, sahip çıktığını hep söylediği, sıkıştığında kolaylıkla vazgeçebildiği, uzun sürmüş mücadelelerin; aydınlanma savaşının ürünü olan insan hakları çerçevesinden çıkartmakta zorlanıyor. En azından isteklerini kabul ettirebilmek için bu “kozu” kullanmak zorunda olduğunu görüyor. HHH Sosyalistler bu durumu nasıl değerlendirecek? “Biz sizin gerçek niyetinizi biliyoruz, o nedenle de bu çatışmaya gözlerimizi kapatmayı seçiyoruz” mu diyeceğiz. Kısacası; Batı ülkeleriyle, iktidar partileriyle, sermaye çevreleriyle sosyalizm tartışacak değiliz. Bu konu onlara ancak halk gücüyle dayatılabilir. Peki, nesnel durum değerlendirmesi yaparken çelişkileri, çatışmaları, sürtüşmeleri ciddiye almak gerekmiyor mu; gerekiyorsa, bu bizim politikalarımıza yansımaz mı, yansımamalı mı? Herhalde yansımalı; yoksa AKP’yi kimilerinin yaptığı gibi antiemperyalist saymaya kadar gider bu iş. Deniz Naki ‘Erdoğan’a hakaretten’ gözaltı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatları, Türkiye 2. Ligi’nde mücadele eden Amedsporlu futbolcu Deniz Naki’nin ismiyle açılan bir Twitter hesabından Erdoğan’a hakaret içerikli paylaşımlar yapıldığı gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Soruşturma başlatan savcılığın talimatı ile Amedsporlu Deniz Naki dün gözaltına alındı. Emniyette ifadesi alınan Naki, paylaşım yapılan hesabın kendisine ait olmadığını söyledi. Yapılan araştırmada Twitter hesabının Deniz Naki adına açılmış fan sayfası olduğu tespit edilince, futbolcu Naki serbest bırakıldı. 34 farklı kasada 17.4 milyon dolar FETÖ/PDY’nin Emniyet mahrem imamlarının ifadeleri sonrası el konulan 34 farklı kasada yaklaşık 17.4 milyon dolar ele geçirildiği belirtildi. Paraların darbe öncesi toplandığı ve Pensilvanya’ya gönderilmeden yakalandığı kaydedildi. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) ele geçirdiği listenin ardından emniyet imamı ve emniyetin mahrem imamlarının bulunduğu 30 bin kişilik liste deşifre olmuştu. Yakalanan ve itirafçı olan mahrem imamların ifadelerinden ise FETÖ’nün gizli kasalarının ortaya çıktığı öğrenildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle