Katalog

Çarşamba 2 Ağustos 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Erdoğan’a Yıldırım’dan YAŞ bilgisi Cumhurbaşkanı ve Başbakan dün sürpriz biçimde Saray’da bir araya gelerek görüştü Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) bugün yapılacak toplantıları öncesinde alınacak kararlara ilişkin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bilgi verildi. Başbakan Binali Yıldırım, çalışmalar konusunda Erdoğan’ı bilgilendirdi. Erdoğan, dün bu amaçla Yıldırım’ı Saray’da kabul etti. Kabulde son dönemde Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde YAŞ’a ilişkin yürütülen çalışmalar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aktarıldı. Benzer bilgilendirmeler daha önceki yıllarda da yapılmıştı. YAŞ toplantısında sırası gelen generalamirallerin durumları değerlendirilecek. Ayrıca emeklilikler nedeniyle boşalacak rütbelere terfi işlemleri ile atama işlemleri gerçekleştirilecek. Hükümetin bu konuda yaptığı çalışmaları anlatan Yıldırım’ın Erdoğan’ın önerilerini de aldığı değerlendiriliyor. YAŞ, bugün yapılacak tek gün lük toplantılarıyla Türk silahlı Kuvvetleri’nin yeni dönemini de şekillendirmiş olacak. Kararların Erdoğan’ın imzasından sonra açıklanması bekleniyor. l ANKARA/Cumhuriyet ‘O gece’ çatlağı Erdoğan’ın ‘Kılıçdaroğlu 15 Temmuz gecesi neredeydi’ sorusu AKP’de tartışma yarattı. Partililer, ‘Kılıçdaroğlu neredeydi dersek bize de sorarlar’ yorumu yaptı “Kontrollü darbe” eleştirilerine karşılık olarak CHP Genel Baş kanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “15 Temmuz gecesi nerede olduğu”, “Neden milletin yanında değil de evde olduğu” yönün deki eleştiriler AKP içinde tartışma ya rattı. Partililerce, “Bize de ‘bakanlar, il başkanları, belediye SİNAN TARTANOĞLU başkanları, çocukları neredeydi, kaç şe hidiniz var, kaç ga ziniz var?’ diye sorarlar” itirazları seslendirildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdo ğan, hükümet ve AKP’lilerin; 15 Temmuz darbe girişiminin ar dından geçen 1 yıllık süre için de, o gecenin tam olarak aydın latılmamasını, siyasi ayağın or taya çıkarılmamasını “öngörü len, önlenmeyen ve sonuçları kul lanılan kontrollü darbe” söylem leri ile eleştiren CHP’ye ve Ke mal Kılıçdaroğlu’na “O gece nere deydin” sorusu ile karşılık verme si, 15 Temmuz’un yıldönümüne damgasını vurmuştu. Erdoğan’ın sözleri Bu söylemi en yüksek sesle dile getiren Erdoğan, “15 Temmuz gecesi havalimanına indiği zaman arkadaşlarıyla, havalimanındaki tankların oradan çekilmesini isteyip, Bakırköy Belediye Başkanı’na kaçan o değil mi?” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun evinde çekilmiş fotoğrafları için de “Örtülü darbe girişimi diyorsun. Niye ayrıldın oradan? Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine gitmiş. Milletin arasında kalsaydın ya. Hani tanklar oradaydı, sen neredeydin?”, “Kılıçdaroğlu örtülü darbeyi belediye başkanının evinden izledi” demişti. ‘Bize de sorarlar’ Bu soruların, AKP içinde rahatsızlık yarattığı, partinin kendisine zarar verdiği değerlendirmesi yapıldığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Kılıçdaroğlu’na “neredeydin” sorusunun artık bir kenara bırakılması gerektiğini belirten partililer, itirazlarını şöyle ifade etti: “Kılıçdaroğlu 15 Temmuz’da neredeydi tartışması bize zarar verecek boyuta ulaştı. Artık bunu bir kenara bırakmalıyız. Çünkü bunu sürdürürsek dönüp bize de sorarlar, ‘Bakanlarınız, il başkanlarınız, belediye başkanlarınız o gece neredeydi’ diye. ‘Onların çocukları neredeydi’ diye. ‘15 Temmuz gecesi şehit olan kaç mensubunuz var’ diye sorarlar.” Partide panik! Son olarak 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü etkinliklerindeki konuşmasında Erdoğan, “Demokrasinin safında yer alan CHP’lileri tenzih ederek söylüyorum. 15 Temmuz kontrollü bir darbe değildi ama CHP’nin başındaki bu zat, kontrollü bir şekilde oraya getirilmiştir. Ve oraya kendisini oturtanlara sadakatle hizmetini sürdürmektedir” demişti. Partide, “Artık tersine, 15 Temmuz gecesi ile ilgili olarak ayrıştırıcı bir tutum değil, birleştirici bir tutum içinde olmalıyız. Artık dikkatimizi darbecilerin yargılanmasına ve cezalandırılmalarına yöneltmeliyiz. 15 Temmuz konusunda ayrıştırıcı bir tutum, darbeyle ve FETÖ ile mücadeleye zarar verir” itirazları yükseldi. l ANKARA ‘Alevi’ vurgusuDiyanet İşleri Başkanlığı’na vekâleten atanan Ekrem Keleş, Görmez’e çiçek sunarken Görmez, çiçeği eşine hediye etti. Emeklilik talebi kabul edilen Görmez, vedasında “Bürokratik bir kurum muyuz, dini hayata yön mü vereceğiz artık karar verin” dedi Görev süresinin dolmasına daha 3 yıl varken emekliye ayrılan Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı’na “Diyanet Alevi vatandaşlarımızı kucaklayarak yoluna devam etmelidir. Diyanet teşkilatı bir daha sapkın hiçbir dini yapı konusunda 40 yıl gecikmiş olmanın mahcubiyetini yaşamamalıdır. Bu köklü müessesenin salt bürokratik bir kurum mu yoksa yoksa dini manevi hayatımızı sevk ve idare eden bir müessese mi olacağına artık karar vermelidir” sözleri ile veda etti. Önceki gün Başbakanlığa sunduğu emeklilik dilekçesi kabul edilen Mehmet Görmez, dün başkanlık personeline veda etti. Görmez konuşmasında, “Başta Alevi vatandaşlarımız olmak üzere, aynı vatanı, aynı toprağı, aynı havayı paylaştığımız, farklı inanç mensubu kardeşlerimizi daima kucaklayarak yoluna devam etmelidir. 40 yıllık mahCubiyet FETÖ ile ilgili olarak da Görmez, “Diyanet teşkilatı bir daha sapkın hiçbir dini yapı konusunda 40 yıl gecikmiş olmanın mahcubiyetini yaşamamalıdır. Ancak, tek gayesi cemiyete imanlı, ahlaklı bireyler yetiştirmek olan dini kurum ve kuruluşlar bu tür yapılarla karıştırılmamalıdır” diye konuştu. Dini azınlıklar Diyanet’in varlığını hissederek azınlık duygusuna kapılmamalıdır” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bürokratik bir kurum olmanın ötesine geçmesi ve dinimanevi hayata yön veren bir millet kurumuna dönüşmesine önem verdiklerini dile getiren Görmez, “Camileri sosyal hayatın merkezi, mahallenin kalbi haline getirme çabamızda önemli bir mesafe aldığımızı müjdelemek istiyorum” ‘HEDEF HALİNE GELDİ’ Görmez’in emeklilik kararını değerlendiren eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Görmez’in görevi bırakmasından ‘büyük üzüntü’ duyduğunu belirterek, “Görmez, Müslümanlar arasındaki çatışmaların körüklenmesini isteyen çevrelerin ve FETÖ gibi odakların hedefi haline gelmiştir” dedi. dedi. Ancak Görmez, “Diyanet İşleri Başkanlığımızın, aziz milletimizin gönlündeki yeri ile devlet bürokrasisindeki yeri arasındaki farklı konumlar yeniden gözden geçirilmelidir. Bu köklü müessesenin salt bürokratik bir kurum mu yoksa ilmiyyeyi de temsil eden dinimanevi hayatımızı sevk ve idare eden bir müessese mi olacağına artık karar vermelidir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Sarraf nedeniyleHALKBANK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ATİLLA’NIN AVUKATLARI: görüşemiyoruz New York JFK Havalimanı’nda 27 Mart’ta tutuklanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın kefaletle serbest bırakılıp, tutuksuz yargılanmak için mahkemeye sunduğu başvuruda önemli ayrıntılar göze çarptı. Amerika’nın Sesi Türkçe Servisi’nin haberine göre Atilla’nın avukatlarının, hâkim Richard Berman’a yaptıkları son başvuruda müvekkilleriyle cezaevinde yeterince görüşmemelerinin nedenleri arasında Sarraf’ın avukat görüşmeleri de gerekçe gösterildi. Atilla’nın avukatları Victor J. Rocco, Thomas E. Thornhill ve Cathy Fleming aracılığıyla yaptığı yeni ve daha kapsamlı kefalet başvurusunun eklerinde yer alan belgelere göre yaklaşık bir buçuk yıldır New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde tutuklu olarak Rıza Sarraf yargılanan İran asıllı Türk işadamı Rıza Sarraf ile aynı mahkemede yargılanan müvekkillerinin, aynı hapishanede bulundukları zamanlarda Sarraf’ın, avukatlarıyla görüşmesi olduğu için müvekkilleriyle görüşemediklerini iddia edip bugünleri tarihleriyle birlikte mahkemeye sundu. Avukatlar, müvekkilleri Atilla aleyhine Türk yetkililere dayandırılarak dava dosyası na konulan delillerin transkriptlerinin ise kafa karıştırıcı olduğunu öne sürdüler. 2013 yılında Türk kolluk güçleri tarafından elde edilen bu delillerin, Türkçeden garip bir şekilde İngilizceye çevrildiğini iddia ettiler. ABD savcılarının bu konuşmaların kayıtlarını veya transkriptlerini nasıl elde ettiklerinin ise yeterince açık olmadığını savundular. Söz konusu iddialarla ilgili, müvekkilleri Atilla’nın adının geçtiği 12 ayrı konuşmanın bulunduğunu, ancak savcılığın bunlardan sadece dördünün kayıtlarının karşılığı olan transkriptleri dosyaya koyduğunu belirttiler. Avukatlar, 5 Temmuz 2013’te Atilla ile Sarraf arasında yapıldığı iddia edilen iki görüşmenin kayıtlarına dair transkriptlerin de dosyada yer almadığını iddia ettiler. l Haber Merkezi haber 5 ALMAN ÇİMENTO DEVİ ‘Türkiye’yi endişeyle izliyoruz’ Dünyanın ikinci büyük çimento üreticisi ve Akçansa’nın Alman ortağı Heidelberg Cement Üst Yö netici (CEO) Bernd Scheife le, şirketin ikinci çeyrek bi lançosunun değerlendiril diği toplantının ardından Türkiye ile Almanya ara sında yaşanan siyasi gerginlik hakkında gazetecile Bernd Scheifele re değerlendirme yaptı. Scheifele, “Türkiye’de ki siyasi gelişmeleri endişeyle izliyoruz” dedi. Scheifele, “Türkiye’deki faaliyetlerimizin satış tarafındaki performansı aşağı yukarı bizi tat min ediyor” diye konuştu. Sabancı Holding’in ortağı dünyanın en büyük çimento şirketlerinden Alman HeidelbergCe ment, geçen mart ayında Türkiye’deki yatırım larını askıya alacağını duyurmuştu. Alman çi mento devi HeidelbergCement’in CEO’su Bernd Scheifele, ülkedeki siyasi belirsizlik nedeniy le Türkiye’ye yapılan yeni yatırımların tümü nü askıya alacaklarını açıklamıştı. Sabancı Hol ding ve HeidelbergCement ortak kuruluşu olan Akçansa, Türkiye’nin en büyük çimento üreti cisi konumunda. Akçansa, Türkiye’nin çimen to ihtiyacının yüzde 10’unu, toplam çimento ve klinker ihracatının ise yüzde 12.5’ini karşılı yor. l Ekonomi Servisi ‘TORNADO’LAR GİTTİ Almanya son uçağını İncirlik Üssü’nden çekti Almanya, IŞİD’e karşı mücadele eden koalisyon güçlerine destek vermek amacıyla İncirlik’te konuşlu Tornado uçaklarının sonuncusunu da üsten çekti. Almanya Savunma Bakanlığı’ndan pazartesi günü yapılan açıklamada, üsteki beş uçaktan sonuncusunun da Rheinlandpfalz eyaletindeki Büchel Üssü’ne ulaştığı belirtildi. İncirlik’ten çekilen keşif uçaklarının, Ürdün’ün Azrak kentindeki Muvaffak Salti Hava Üssü’ne konuşlanmadan önce Almanya’da tutulması öngörülüyor. Bakanlık açıklamasında, Tornado pilotlarının IŞİD’e karşı mücadele kapsamındaki keşif uçuşlarına ancak ekim ayından itibaren devam edebileceği bilgisi verildi. Misyon için gereken teknik teçhizatın ekim ayına kadar gemi ve uçaklarla Türkiye’den Ürdün’deki El Azrak Üssü’ne nakledilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca halihazırda Ürdün’deki üste inşaat çalışmalarının sürdüğü aktarıldı. Alman Hava Kuvvetleri’nden kısa süre önce yapılan açıklamada da Alman ordusunun kesintisiz şekilde faaliyetlerini sürdürebilmesi için her iki üste de personel ve malzeme olması gerektiği belirtilmişti. Nakil işlemlerinin maliyetli olması gerekçesiyle, üsteki çalışmalar tamamlanıncaya kadar tornadoların Almanya’da bekletilmesinin daha uygun olduğu bilgisi verilmişti. PENTAGON: S400’ler konusunda kaygılarımız var ABD Savunma Bakanı Sözcüsü Jeff Da vis, Türkiye’nin Rusya’dan almak istediği S400’ler ile NATO hava savunma sistemleri arasındaki uyumsuzluktan endişeli olduklarını bildirdi. Davis, “Genel olarak, çalıştığımız tüm partner ve müttefiklerimizin ki biz elbette Türkiye’yle çalışıyoruz, ne aldığı bizim umurumuzda. İttifakımıza katkı sağlayan şeyleri almalarını isterdik. Eğer bu yapılmazsa, bu alımların uyumumuza katkı sağlamaması endişe oluşturuyor” dedi. l WASHINGTON/İHA ESTONYA NATO jetleri, 3 Rus uçağının önünü kesti NATO Estonya hava sahası yakınında uçan 3 Rus uçağının durdurulduğunu duyurdu. NATO askeri ittifakı tarafından yapılan açıklamada, 3 Rus jetini durdurmak için F18 İspanyol ve Fin savaş uçakları gönderildiği bildirildi. Açıklamada, Rus uçaklarının iki MiG31 yüksek irtifa önleme uçağı ve bir Antonov AN26 nakliye uçağı olduğu belirtildi. Rusya’nın Ukrayna krizine dahil olmasının ardından Batı ile Moskova arasındaki gerginlikler artarken, NATO tarafından da Rus uçakları daha sık devre dışı bırakılmaya başlandı. l İHA C MY B