14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 14 Ağustos 2017 14 haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Rezil ettik!’ Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta gittiği Doğu Karadeniz’de, yaptığı bir konuşmada “Biz Ayder’i kirlettik, rezil ettik” demiş. Bu çok doğru da; sadece Ayder’i mi?.. Bir varmış Bundan tam 16 yıl önceydi, 14 Ağustos 2001’de, AKP’nin kuruluş günü, Genel Başkan Erdoğan, Ankara Bilkent Oteli’nde üzerinde Aydınlığa açık, Karanlığa kapalı yazılı ışıklı bir panonun önünde kamuoyuna şöyle sesleniyordu: Aziz milletimiz… Bugün, önemli bir gün… Bugün Türk siyaset tarihine “lider oligarşisinin çöktüğü gün” … “tekelci bir anlayışa dayanan liderlik yerine kolektif aklın temsilcisi olan bir liderlik anlayışının geçtiği…” … parti içi demokrasi(nin)… egemen olduğu... her yönüyle şeffaf, seçmenin sorgulamasına ve denetimine açık, yepyeni bir siyasal örgütlenme modelinin kurulduğu… Koltuğa değil, hizmete sevdalı insanların kurduğu AK Parti’nin doğum günü... Kutlu olsun! … Partide asla bir “Lider Diktatoryası” oluşmayacaktır… Partimizin Türk siyaset hayatında getireceği diğer öncü bir tavır ise siyasetçilik makamını bir “kolay servet ve imtiyaz aracı” aracı olarak görme hevesine son verecek oluşudur. Parti yönetiminde… her görev için seçim… Milletvekilliği ve belediye başkanlığı gibi seçimle belirlenen görevler için aday tespitinde bütün üyelerin katılacağı ön seçim ve teşkilat yoklaması… Ben ve arkadaşlarım… “İkinci” hatta “Üçüncü sınıf” bir demokrasi modeliyle yönetilmek bu büyük milletin alın yazısı değildir, diyoruz. Hak kısıtlamaları, özgürlük ihlalleri ve işkence nedeniyle başka ülkelerden azar işitmek bu ülkenin kaderi değildir… Bizler bu gidişe dur demek için geliyoruz. ... bizler... global ölçekteki ilişkilerde de son derece rasyonel davranacağız. … “Avrupa Birliği Üyeliğine “EVET” diyoruz. … Türkiyeli insanları, yabancı ülkelere göç etmeye yönelten yoksulluk ve yoksunluklardır. Gidilen o ülkenin siyasal ve ekonomik standartlarının Türkiye’ye taşınmasıyla bu zorunluluk ortadan kalkacaktır. … ulaştığı ekonomik refah düzeyiyle, hukuk, eğitim, adalet sistemleriyle, … yüksek standarttaki demokrasisiyle Avrupa’yı insanımızın ayağına getirmeyi hedeflediğimiz için AB Üyeliğine “EVET” diyoruz… Diyaloğa, hoşgörüye açık, uzlaşmacı ve birleştirici bir dil kullanmayı kendisine ilke edinen partimiz… İnsanlığın bugüne kadar keşfettiği en mükemmel yönetim biçimi olan “Demokrasi” adını verdiğimiz siyasal sistemin uzun ve sancılı doğuş sürecine çağını aşan görüşlerle değerli katkılarda bulunmuş bir düşünür olarak, Voltaire’in şu etkileyici deyişi bu zorlu yolda en ciddi kılavuzlarımızdan biri olmaya adaydır: “Sevgili Dostum, sizin görüşlerinize katılmıyorum. Ancak bu görüşlerinizi rahatlıkla ifade edebilmeniz için canımı bile vermeye hazırım”… (Hüseyin Besli ve Ömer Özbay; Recep Tayyip Erdoğan Bir Liderin Doğuşu. İstanbul: Meydan; 2010; s. 285, 377). Bir yokmuş Bugün; 14 Ağustos 2017’de, AKP çok coşkulu kuruluş ve Kutlu Dava Yürüyüşü törenleri yapıyor; bu sözlerden ise eser yok! İki soru sormak gerekiyor; birincisi, “varmış”tan yokmuş” noktasına uzanan bu büyük düşünsel dönüşümün, nesnel ekonomik, siyasal ve toplumsal nedenleri nelerdir? İkincisi, kurulduğunda AKP’ye, bilim insanı, siyasetçi, yazar, yorumcu ve sermayedar olarak destek veren kişi ve kuruluşlar, on altı yıl süren bu büyük değişimin geçtiği aşamalar sırasında ne yaptılar; bugün neredeler? Aynı destekçiler bizim Ayder gibi rezil edildiklerini veya olduklarını neden toplumla paylaşmıyorlar? Yoksa korkudan paylaşamıyorlar mı? Oysa bu soruların yanıtlanması, değil tarihe, yarına bırakılamayacak kadar yaşamsaldır. Yoksa Türkiye bu soruları soramayacak kadar da mı aklını yitirme noktasına varmış bulunuyor? 14 AĞUSTOS 2017 SAYI: 33549 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.27 04.16 04.45 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 06.06 13.16 17.04 20.13 05.52 13.00 16.47 19.55 06.18 13.23 17.08 20.15 Yatsı 21.44 21.24 21.41 Okurların Beklediği... Cumhuriyet okuru bu köşenin 10 aya yaklaşan zorunlu sessizliğini hızlı ve etkin bir şekilde ortadan kaldırdı. Gelen iletiler gazetenin, internet sitesinin eskiden olduğu gibi yapıcı bir şekilde eleştirileceğini, hataların görmezden gelinemeyeceğini gösteriyor. İletilerin ağırlıklı bir bölümü ise gazetenin bir yazarla yolunu ayırması ile ilgilidir. Okurlarımız bu durumun gazetenin yayın ilkeleriyle uyuşmayan ısrardan kaynaklandığını biliyor, bir başka yönden ilkelere aykırılığa kapı açılması anlamı taşımaması gerektiğine de dikkat çekiyorlar. Konuyu dışarıdan tartışan ve eleştirenlerle ilgili iletilerin ortak noktası ise bu yol ayrımının nedenlerinin eleştirmenlerce iyi anlaşılamadığı, kavranamadığı yönündedir. Başka mecralarda gazete ve internet sitelerinde gazetenin tutumunu eleştirenler genellikle “o yazarın görüşlerine katılmıyorum ama yazmaya devam etmeliydi, gazete düşünce özgürlüğüne sahip çıkmalıydı” tezini ileri sürüyorlar. Okurlarımızın büyük çoğunluğu bu tezi “zaten sorun da bu ‘görüşler’; bu ‘görüşlerin’ Cumhuriyet sayfalarında yer almasıydı, ilkelere aykırı olan da buydu” diye yanıtlıyorlar. Kuşkusuz bu değerli akademisyenyazar ilginç görüşlerini yayımlayacak bir kanal bulacak, bizi tezlerinden mahrum bırakmayacaktır. Gazetenin ve internet sitesinin geçen 10 aylık sürede dil ve yazım hataları konusunda iyi bir sınav vermediğini belirten okurlarımızın iletileri birinci sırada. Okurlarımız gerek yazım hataları gerekse eski sözcüklere ilginin her nedense artmasını can sıkıcı buluyorlar. Sayfa editörlerinin isimlerine sahip çıkmalarını, yalnızca görünüm konusunda değil, yanlışlar, yazım hataları, dile özen gösterme konusunda da kendilerini sorumlu saymalarını bekliyorlar. Köşe yazarlarından ise uzun paragraflar, çoklu cümle yapıları yerine nefes aldıran yazılar bekliyorlar. Kuşkusuz bu yalnızca bir dilektir. Okurlarımızın gazetenin karşı karşıya kaldığı baskılara, yazar ve yöneticilerimizin bir bölümünün hâlâ tutuklu olmasına duydukları öfke ise tüm iletilerin temel konusudur. Öfkeleri üsluplarına yansıyor. Arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmalarını istiyor, bu durumun ülkenin karşı karşıya kaldığı tehlikenin en önemli işareti olduğunu vurguluyor, muhalefet güçlerinin bir an önce birlikte hareket etme zorunluluğunu kavramasını bekliyorlar. Gazete ile ilgili eleştirilerinin önemli bir odağını da bu konuda özendirici yayının eksikliği oluşturuyor. Okurlar gazetenin sola açılmasını diliyor, nesnel habercilikten ödün verilmemesi gerektiğini vurguluyorlar. Ulaşamazsak nasıl ilişki kurabiliriz ki Sayın Öz geçmiş olsun, hoş geldiniz. Yaşadığınız sıkıntılı sürecin bir daha tekrarlanmaması ve kalan Cumhuriyetçilerin de bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları en büyük dileğimdir. Aşağıda alıntı yaptığım ve tamamına katıldığım yazınız üzerinden sizden bir talebim olacak. “Gazetede farklı görüşlerin köşelerde tartışılması konusunda son günlerde gelen eleştirilerle ilgili olarak eski ve okurların yakından bildiği ilkeyi yinelemekle yetineceğim. Kuralımız bellidir; Cumhuriyet çalışanları editörler, redaktörler, köşe yazarları yayın ilkelerine uymak; laik, demokratik Cumhuriyete sahip çıkmak, fikir özgürlüğünden taviz vermemek zorundadırlar. Kendi aralarında ve okurlarla kuracakları interaktif ilişki, yürütülen tartışmalar gazetecilik ilkelerine, etiğine uygun olarak yürütülmelidir.” Bu bağlamda, gazetenizde yazan tüm görüş sahiplerinin iletişim bilgilerinin de mutlaka belirtilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazı köşe yazarlarının eposta adresleri olmadığı için  okur olarak kendileri ile bağlantı kurma olanağımız olmuyor. Cumhuriyet okurunun  her türlü görüşü  herhangi bir okur kitlesinden çok daha geniş boyutta ve seviyeli şekilde tartışabileceğini düşünüyorum. Kişisel olarak herhangi bir görüşe katılmıyorsam, bunu nedenleri ile ilgili yazara ileterek konuyu tartışabilmem gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca görüşlerini Cumhuriyet’e yazan kişilerin de yazdıkları ile ilgili kendisine yöneltilecek değerlendirmelerden, eleştirilerden ve karşıt görüşlerden çekinmeyecek bir donanıma sahip olması gerektiğine inanmak isterim. Bu nedenle gazetenizde yayımlanan her köşe yazısı ve görüş yazarının eposta adresinin de yazılmasına özen gösterilmesini sağlamanızı rica ederim. Tekrar hoş geldiniz.  Saygılarımla… Mehmet Sağduyu 3 yaşındaki çocuğun öz annesi 15 Haziran’da şikÂyet etmiş Üvey anne dayağına isyan Karabük’te oturan Ali A., 4 gün önce işten eve geldiğinde ilk eşinden olan kızı 3 yaşındaki E.A’yı göz çevresindeki morluk ve şişlik nedeniyle Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Tedavi altına alınan E.A’nın göz çevresindeki yaralanmalarının darp sonucu ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğine ilişkin rapor verildi. Doktorların durumu polise bildirmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Ali A. ve eşi Fatma A. gözaltına alındı. Ayrıca E.A’nın öz annesi Ayfer K.’nin geçen 15 Haziran’da polise başvurarak eski eşi Ali A. ile onun eşi Fatma A.’dan kızına şiddet uyguladıkları iddiasıyla şikâyetçi olduğu, bunun üzerine “kasten yaralama” suçundan başlatılan soruşturma kapsamında aranan çiftin adreslerinde bulunamaması nedeniyle ifadelerinin alınamadığı belirlendi. Üvey anne Fatma A., sevk edildiği adliyede “Kasten yaralama” suçundan tutuklanarak 1 aylık bebeğiyle ce 3 YAŞINDAKİ E.A’NIN YÜZÜ ŞİŞTİ. zaevine konuldu. Ali A. ise delil yetersizliğinden adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Çocuk koruma altında E.A., Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nce koruma altına alınarak sevgi evine yerleştirildi. Zonguldak’ın Gökçebey İlçesi’nde 2 yaşındaki diğer kızı ve annesi ile birlikte yaşayan Ayfer Kuzucu, inşaat işçisi eski eşi 32 yaşındaki Ali A’nın kendisini şu an evli olduğu Fatma KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK A. ile aldatması üzerine 2 yıl önce boşandıklarını söyledi. Eski eşinin hemen ardından Fatma A. ile evlendiğini ve çocukları konusunda Gökçebey Aile Mahkemesi’nde velayet davalarının sürdüğünü anlatan Ayfer Kuzucu, “Boşandıktan sonra çocuğum bende 1 ay durdu. Sonra çocuğumu ‘evde bakıcı var’ diyerek benden aldı. Bir süre sonra evlendiğini de söyledi. 7 aydan sonra çocuk dövülmeye başlandı. Bir kere dövmüş kadın. İkincide banyo yaparken terlikle dövmüşler. Kızım telefonda bana, ‘Babam elime terlikle vurdu, annem de yüzüme banyo yaparken tokatla vuruyor’ dedi. Üçüncüde de Haziran’ın 15’inde çocuğum bendeyken ben banyo yaptırdım. Vücudunda darpları gördüm. Kızım bana, ‘üvey annem dövdü’ dedi. Hastaneye götürdüm. Ben şikâyetçi olduğumu söyledim. Darp raporu aldık ve ikisinden de şikâyetçi oldum. Şikayetimi de geri çekmiyorum. Sevgi Evi yetkilileri çocuğumu 8 gün sonra bana teslim edeceklerini söylediler” dedi. l DHA behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr KISA KISA Katkı yapma hakkımı özledim Sayın Öz, yokluğunuzda, doğrusu hem yazılarınızı hem köşenizde yer alan okur mektuplarını hem de kişisel olarak köşenize katkı yapmayı, kısacası temsilcimizi özledim. İnanıyorum ki tutuklulukları süren arkadaşlarınız da sonraki aşamada özgürlüklerine kavuşacaklardır. Ayrıca, Cumhuriyet mensupları bu içi boş davadan yüzlerinin akıyla çıkacaklardır. Hoş geldiniz. Geçmiş olsun. Emre Yazman Sevindik Merhaba, yaklaşık 10 ay sonra özgürlüğünüze kavuşmanıza çok sevindik. Cumhuriyet gazetesinin yazarıçizeriçalışanı ve okuru olmak her dönem gerici iktidarların hedefinde olmuştur. Bu kara günlerin son bulması ve ülkemizin gerçek anlamda barış ve demokrasi içerisinde yaşaması umudu ile size selam ve sevgilerimizi iletiyoruz. Nejdet Özer Ülkenin durumu hata yapma hakkı vermez Güray Bey, çok geçmiş olsun. Dilerim, arkadaşlarınız da yakında kurtulur. Ülkenin durumunu öne sürüp, dil yanlışı için titizlenmeyi ayıplayan bile var. Bense tabakta kıl görmüş gibi oluyorum. Sevgiler... Necati Tosuner Yer sıkıntısı mı var? Sayın Öz, öncelikle büyük geçmiş olsun.... Daha güzel bir sabaha ve ülkeye uyanmak dileğiyle... Gazetede yayımlanan haberler internete yüklendiğinde, orijinal fotoğraflar yerine gazete sayfasından taranmış fotoğraflar konuluyor...  Üstelik bazı haberlerin metin içinde söz edilen görsellerine, internet sayfasında hiç yer verilmiyor... Hadi gazetede yer sıkıntısı var, görsel konamıyor; peki daha fazla görsel internete niçin konulamıyor, internette de yer sıkıntısı olabilir mi? İyi günler. Teşekkürler... Sergen Çirkin DELİL YETERSİZLİĞİ! 12 yaşındaki çocuğa taciz davasında beraat Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde yaşayan S.G., 16 Mayıs 2005’te evden kaçıp, teyzesinin oğlu O.S’nin yaşadığı Silvan ilçesine gitti. S.G. yöresel geleneklere göre düğün yapılarak O.S. ile evlendirildi. Kızının evlendirildiğini öğrenen anne A.D.’nin şikayeti üzerine soruşturma başlatılırken S.G. düğünden 10 gün sonra yeniden evine döndü. Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan damat O.S., mağdurenin rızasıyla geldiğini, dini nikâh kıyıldıktan sonra yaklaşık bir ay karı koca hayatı yaşadıklarını söyledi. Adli mercilerin ulaşamadığı mağdur S.G.’nin 2007’de ifadesi alınabildi. Kuzeni O.S. ile karı koca hayatı yaşadıklarını, nüfus kaydına göre 1993 doğumlu olduğunu, asıl yaşının 1819 olduğunu söyledi. İfade verdikten sonra sağlık ve yaş tespiti raporlarının alınabilmesi için aranan ancak 7 yıl kendisine ulaşılamayan mağdur S.G., 2014’te bulunarak yeniden ifadesi alındı. İfadesini değiştiren S.G. annesinin evine döndükten sonra yeniden evlendiğini belirterek, “O.S. ile aramızda cinsel birliktelik olmadı” dedi. Hastaneden alınan raporda mağdurenin olay tarihinde 12 yaşında olduğu belirlendi. Mağdurun ailesinin göçebe olması nedeniyle savcılık, soruşturmayı 2016’da tamamladı. Savcı, O.S. hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Mahkeme, O.S’nin “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan beraatına karar verdi. Gerekçede “Mağdurun olay sonrasında alınmış bir muayeneye dayalı doktor raporunun bulunmadığı gözetildiğinde sanığın cinsel istismar suçunu işlediği hususunda şüphe sınırlarını aşan kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı” belirtildi. l DHA BİNGÖL’DE 6 GÖZALTI IŞİD’in cephaneliği ele geçirildi Bingöl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, dün sabah saatlerinde terör örgütü IŞİD’e yönelik kentte şafak operasyonu düzenlendi. Operasyonun ardından saat 08.45 sıralarında Yenişehir Mahallesi Eski Saray Caddesi’nde seyir halindeki bir araç, şüphe üzerine polis ekiplerince durduruldu. Araçta yapılan aramada, 3 Biksi makineli tüfek, 1 lav silahı, 7 adet AK 47 Kaleşnikof silah, 2 hücum yeleği içerisinde 9 dolu 1 boş AK47 şarjörü, çuvallar içerisinde Biksi ve Kaleşnikof mermisi ile şarjörler, 1 çuval mayon ve 2 el bombası ele geçirildi. Terör örgütü IŞİD içerisinde faaliyet yürüttüğü tespit edilen A.G. gözaltına alındı. A.G. ile irtibatlı olduğu değerlendirilen L.Ü., Ö.Ö., M.A., O.U. ve Ö.B. de yakalandı. Şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği belirtildi. l DHA İstanbul Gelişim Üniversitesinden almış olduğum okul kimlik kartımı kaybettim.Hükümsüzdür. Berfin KANDEMİR C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle