05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 17 Temmuz 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET haber 5 Tekin: Konuşması engellendi, katılmadı Gürsel Tekin CNN Türk de katıldığı televizyon programında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki anma törenine neden katılmadığını açıklayan Gürsel Tekin, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun törende konuşması yasaklanarak, millete seslenmesi engellendi” dedi. Hakan Çelik’in sorularını yanıtlayan Tekin, “Tören programı bir gün içinde üç defa değişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun törende konuşması da ya saklanarak, millete seslenmesi engellendi. Darbeye karşı milli birlik çağrısı yapanlar, Kılıçdaroğlu’nu hedef göstererek milleti bölmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı ve diğer siyasileri bu söylemlerinden ötürü kınıyorum” diye konuştu. Anketi açıkladı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a gerçekleştirdiği ‘Adalet Yürüyüşü’ne ilişkin araştırma sonuçlarını da açıklayan Gürsel Tekin, “Vatandaşlar ‘mevcut hukuk sisteminden memnun musunuz’ sorusuna yüzde 74’ü ‘Hayır’ diyor. Adalet Yürüyüşüne yüzde 60 destek var, yüzde 18’i tarafsız, yüzde 6.5’i haberdar değil. Siyasi parti desteğinde AKP’lilerin yüzde 12’si yürüşüyü destekliyor, MHP’nin yüzde 37’si, CHP ve HDP’den de yüksek oranda yürüşüye destek var” ifadelerini kullandı. İdam tartışmalarına ilişkin soruya da Tekin, “Şiddetle karşıyım. Allah’ın verdiği canı Allah alır” diye yanıt verdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bombalanan Meclis’te muhalefetsiz anma Erdoğan, 15 Temmuz’un Meclis önündeki anmasında Kılıçdaroğlu’nu hedef tahtasına oturttu. İsim vermeden Batılı liderleri eleştirdi 15Temmuz’un 1. yılı etkinlikleri kapsamında eski Meclis ile TBMM arasında yürüyüş yapıldı. Meclis’te ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda törenler düzenlendi. Erdoğan, Saray’daki konuşmasında MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili olarak, “‘Ben yaptım, oldu’ dediler, bu işi de yaptılar. Şimdi içeride. Bu hesabı verecekler, bu işin lamı cimi yok” dedi. Erdoğan ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için de “Özel oturumda bile hâlâ ortalığı karıştırmanın gayreti içerisinde. Bir defa şu anda hakkındaki belgeleri senin temizlemek için daha çok bu iş için vakit ayırman lazım” diye konuştu. Meclis önünde, protokol konuşmalarından önce Diyanet İşleri Başkanı ilk kez Meclis yerleşkesi içinde uzun süre dua etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP temsilcisi törene katılmadı. Başbakan Binali Yıldırım ve protokol konuşmasına katılması son anda iptal edilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise törendeydi. Törene eski başbakanlardan Tansu Çiller de katıldı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Atatürk Havalimanı’ndaki görüntüleri üzerindeki sözlerini de yineleyerek, “Bugün, konuşurken de hâlâ bu olayı, ‘kontrollü darbe’ olarak ifade ediyor. Kimseyi aldatmayalım, bu olaya ‘kontrollü darbe’ demek, gerçekten bir nasipsizliktir. Bu olaya ‘kontrollü darbe’ demek, nasipsizliğin ötesinde vurdumduymazlıktır. Siz, bu milleti ne zannediyorsunuz, nasıl buna ‘kontrollü darbe’ dersiniz” dedi. OHAL ile ilgili olarak da Erdoğan, yine Kılıçdaroğlu’na seslenerek, “Kusura bakma, OHAL pazartesi günü MGK gündemine gelecek, konuşacağız, hükümetimize tavsiye kararını alacağız. 250 kardeşimiz şehit ediliyor, 2 bin 193 vatandaşımız gazi oluyor, hâlâ ‘kontrollü darbe’den bahsediliyor. Yazıklar olsun” dedi. ‘Keser döner sap döner’ Darbe davaları için de Erdoğan, “Darbeci soysuzlar da onları üzerimize salanlar da bundan sonra rahat yüzü görmeyeceklerdir. Zayıf düştüğümüzü sanarak, bir sırtlan gibi üzerimize saldıran ama bu aslanın hâlâ dimdik ayakta olduğunu görünce süklüm püklüm geri çekilenler de yaptıklarının bedelini ödemeye hazır olsunlar. Atalarımızın dediği gibi ‘keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. İnşallah o gün yakındır” ifadelerini kullandı. ‘Kafalarını koparacağız’ 15 Temmuz darbe girişiminin ilk saldırı olmadığını söyleyen Erdoğan, “Son saldırı da olmayacaktır. Terör örgütlerini piyon olarak kullananların asırlık kuyruk acılarının çok iyi farkındayız. FETÖ’nün sadece FETÖ, PKK’nin sadece PKK DEAŞ’ın sadece DEAŞ olmadığını, diğer terör örgütlerini sadece görünen yüzlerinden ibaret olmadığını çok iyi biliyoruz. Arkalarında kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Piyonlarını ezip geçmeden atları, veziri alıp Meclis’e drone düştü Erdoğan’ın konuşması sırasında, dinleyenlerin üzerine ‘drone’ düştü. 7 kişi yaralandı. Sağlık ekiplerinin müdahalesi ile yaralıların sedye ile ambulansa götürüldüğü, yaralıların durumunun iyi olduğu öğrenildi. “Drone” düşmesi üzerine olay yerine sağlıkçıları yönlendiren Erdoğan, “Orada bir sıkıntı var mı şu anda herhangi bir şey. Yok hamd olsun. Ba zen dronlar da düşüyor demek ki” dedi. Nazım’ın şiirini okudu. Erdoğan, konuşmaları sırasında sık sık şiir okudu, Nazım Hikmet’in adını vermeden “Bu vatana nasıl kıydılar” şiirinin dizelerini aktardı. Okuduğu şiir, Nazım Hikmet’in 1959’da, Erdoğan’ın siyasi selefi kabul ettiği Adnan Menderes’e ve Demokrat Parti iktidarına atfen yazdığı şiirdi. şahı da mat edemeyiz. Önce bu hainlerin kafasını kopartacağız. Kandil’de Bestler Deresi’nde bütün dağlarda şu anda askerimiz, komandolarımız güvenlik güçlerimiz oralarda bunları tek tek temizliyorlar” dedi. Erdoğan’ın “Savaş uçaklarının gürültüleri altında desteklerini bildirenler de, günler sonra güya üzüntülerini bildirenler de oldu. Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız” ifadeleri de dikkat çekti. ‘Hesabını verecekler’ Erdoğan, Meclis’teki törenin ardınan Cumhurbaşkanlı ğı Sarayı’na geçti. Burada 15 Temmuz Şehitler Abidesi’nin açılışına katıldı. Meclis’teki törene katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Saray’daki anıt açılışına katılmadı. Erdoğan burada da CHP’nin Adalet Yürüyüşü için, “Birileri de sözde Adalet Yürüyüşü yapıyor. Niçin? Hatay’da, Türkmen kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımların ne yazık FETÖ’cüler tarafından önünün kesilerek... MİT TIR’ları, FETÖ’cü savcıların talimatıyla önleri kesiliyor, ondan sonra sandıklarda ne var, ne yok bunlara da bakıyorlar. Bunlara bakma yetkisi de yok ama anında ‘Ben yaptım, oldu’ dediler, bu işi de yaptılar. Şimdi içeri de. Bu hesabı verecekler, bu işin lamı cimi yok” ifadelerini kullandı. ‘Hakkında belge var’ Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz gecesi fotoğrafları ile ilgili olarak da Erdoğan, “Darbecilerin yolları açmasıyla kendilerini güvenli evlere atıp, çaykahve eşliğinde televizyondan olup bitenleri seyredenleri de unutmayacağız” diye konuştu. Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Özel oturumda bile hâlâ ortalığı karıştırmanın gayreti içerisinde. Bir defa şu anda hakkındaki belgeleri senin temizlemek için daha çok bu iş için vakit ayırman lazım.” l ANKARA /Cumhuriyet Telefona da Erdoğan çıktı! 15Temmuz Fetullahçı darbe girişiminin birinci yılında anmalar geç saatlere kadar sürerken, GSM operatörleri telefonla arama yapan herkese Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mesajını dinletti. Cep telefonu operatörlerinden başlatılan çağrılarda, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Cumhurbaşkanınız olarak 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nüzü tebrik ediyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerime sıhhat ve afiyet diliyorum” şeklindeki mesajı dinletildi. Bilgi Teknolojileri Kurumu Başkanı Ömer Fatih Sayan konuya ilişkin, “Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone olmak üzere 460 lisanslı operatörle birlikte yüksek Kürtçe ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısı 15Temmuz anmaları yurdun birçok merkezinde de meydanlarda yapıldı. Batman Valiliği tarafından düzenlenen ‘Demokrasi Nöbeti’ne çok sayıda yurttaş katıldı. AKP İl Başkanı Diyaddin Uçar ve Vali Ahmet Deniz çıkarak, alanda toplanan kalabalığa hitap etti. Alanda Grup Tillo’nun Kürtçe seslendirdiği ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısına Vali Ahmet Deniz ve diğer il yöneticileri eşlik etti. l DHA bir gayretle her zaman milletin emrindeyiz” ifadelerini kullandı. Tepki çığ gibi Sosyal medya hesaplarından tepki gösteren yurttaşlar, “Telefon da mı etmeyelim, ne istiyorsunuz”, “Tövbe birisini arayayım dedim telefon elimden düşüyordu. İnsan bir haber verir, aklım çıktı” şeklinde tepkilerini diye getirdiler. CHP milletvekilleri de Erdoğan’ın ses bandının cep telefonlarından dinletilmesine tepki gösterdi. İstanbul milletvekili Aykut Erdoğdu Twitter hesabından yaptığı açıklamayla “Yeter be... Telefonda bile karşımıza çıkıyor... Bu kadar hakaretin üstüne bu nedir be. Kâbus gibi” dedi. Barış Yarkadaş ise “Recep Tayyip Erdoğan’ın sesini, isteğim dışında dinletmek; haberleşme özgürlüğünün gaspıdır. GSM şirketleri suç işlemiştir” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet 15 Temmuz’un anlamı Keşke, 15 Temmuz’un yıldönümü Türkiye’nin daha barışık, daha özgürlükçü ve uzlaşmacı olduğu bir zeminde anılabilseydi. Demokrasiye karşı en büyük tehdit olan darbecilik, komploculuk en başında olduğu gibi ortak ses ile lanetlenebilseydi. Böyle bir belanın savuşturulması yeni bir demokrasi eşiği olabilseydi. Öyle olmadı, Türkiye’de siyasal gerilim azalmak bir yana arttı, demokratik özgürlükler, ‘ülkenin güvenliği’, ‘düşmanların çokluğu’ gerekçeleri ile tamamen rafa kalktı. Ama en önemlisi, Türkiye’de artık değil muhalefet etme, siyasal tartışma yapmanın sonunun geldiği net bir şekilde anlaşıldı. Ben, bu gerçeğin muhalif çevrelerde halen iyi anlaşılmadığı kanaatindeyim. ‘Herkes bu gerçeği anlayıp, sesini kessin’ manasında söylemiyorum, ama artık söz konusu olanın doğrudan suç isnadı ve buna dayalı uygulamalar olacağı kesinleşti, bunu hakkıyla kavramak lazım, diyorum. En başta, Cumhurbaşkanı’nın söylediklerinden benim anladığım bu. Çeşitli vesileler ile daha önce de yazdım, söyledim, artık söz konusu olan son referandum ile teyit edilen bir rejim değişikliği, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve ardından yaşananlar, Yeni Türkiye’nin ‘kurucu mit’ini oluşturuyor. Biz hâlâ, ‘15 Temmuz’da demokrasiyi hedef alanlara hepimiz karşıyız, zaten darbeye birlikte karşı çıktık’ demeye devam edebiliriz, ama artık olay bundan ibaret değil. Tam da bu nedenle, partili cumhurbaşkanı modelinde bile yaşatılmaya çalışılan, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’de yaşayan herkesi kucaklaması, dikkate alması gibi bir beklenti anlamını yitirdi. Zira, Cumhurbaşkanı, 15 Temmuz için bir çerçeve çizdi ve bu çerçeve dışına taşan herkesi doğrudan veya dolaylı olarak darbeci olarak algılayacağını açıkça ifade etti. Darbecilik bir suç olduğuna göre, bu şekilde tanımlananların sadece farklı fikir mensubu değil, ‘suçlu’ mu amelesi göreceği kesin. Aksi halde, Cumhurbaşkanı’nın, ana muhalefet partisi genel başkanını doğrudan darbeye hizmet etmekle itham etmekte tereddüt etmesi gerekirdi, zira bu son derece sıra dışı bir durum. Zaten Cumhurbaşkanı da, partisi de, destekçileri de bu noktanın altını çiziyor, yeni bir ‘tarihi başlangıç’tan söz ediyor. Yani tüm rejim değişimlerinde olduğu gibi, millet, devlet, vatan, tarih, dost, düşman, her şey yeniden tanımlanmak durumunda. Bu koşullar altında yeni resmi ideolojinin ‘kurucu miti’ni kurcalamak, yeni rejimin kurucuları tarafından kabul edilebilir bir şey değil. Artık bu ülkenin mensubu olmak, milletin, toplumun bir parçası olmak için yeterli değil, kurucu ideolojiyi sorgusuz sualsiz kabul etmek gerekiyor. Zira ülkenin halen büyük bir saldırı altında olduğu ve her farklı sesin, bu saldırının değirmenine su taşıyacak bir çaba olduğu, dolayısı ile suç sayılacağı ilan ediliyor. Yani durum çok ciddi, artık fikir ayrılığı gibi bir kategori yok, ‘milletten ve onun kurtarıcı liderinden’ yana olmak veya ‘milletin düşmanı’ olmak gibi iki kategori var. Söylediğiniz her şey hakkınızda delil olarak kullanılabilir, bu durumda artık siyasal tartışma imkânı yoktur, yok sayılacaktır. Bu durumda, yapabileceğimiz tek şey durum tespiti ve tanıklık yapmak, ben de bunu yapmaya çalışıyorum Cumhurbaşkanı’nın idam meselesini tekrar gündeme getirmesi, yeni rejimin kurucu sürecinin ne denli sert olacağının işaretlerinden biri. Bir diğeri, ana muhalefet partisi genel başkanını ‘sokağa çıkamaz hale gelmek’ şeklindeki ‘uyarması’. Bir ülkede kalabalıkların başka kalabalıklar ile karşı karşıya getirilme eşiğine gelmesi, çok ama çok vahim, çok kaygı verici bir gelişme. Maalesef geldiğimiz nokta burası, belli ki, Cumhurbaşkanı öncülüğünde kurulması söz konusu olan Yeni Türkiye’ye geçiş süreci, pek çoklarımızın sandığından daha sert olacak ve öyle olursa bu ülkeye çok acı çektirecek. KERİMOĞLU’NDAN ERDOĞAN’A YANIT: Ankara’ya gidecekti ama uçak yoktu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fethullahçı darbe girişimi sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Darbeyi Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinde izledi” suçlamasına Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’ndan yanıt geldi. Kılıçdaroğlu’nun Ankara’ya gitmek istediğini söyleyen Kerimoğlu, “Darbe girişimi olunca sayın Genel Başkanımız Ankara’ya gitmek istedi. Uçaklar kalkmayınca evimde misafir ettim” dedi. Karanfil bıraktı Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin önemli merkezlerinden biri olan Atatürk Havalimanı’nda şehit olan yurttaşlar anısına 249 karanfil bıraktı. Daha sonra burada açıklamada bulunan Kerimoğlu, “Burada toplanan yurttaşlarımız o gün demokrasi ve cumhuriyetimize sahip çıkmak bilinciyle burada darbe girişiminde bulunan hainlere karşı mücadele ettiler ve cumhuriyetimizi demokrasimizi korudular. Bizler de bugün burada bu demokrasi ve milli birlik gününde seçilmiş olan hükümetlere olan saygımızla ve laik demokratik sosyal hukuk devletine olan bağlılığımızla demokrasiye ve cumhuriyete sahip çıkmak için bulunuyoruz” dedi. Gazetecilerin Cumhur başkanı’nın Kılıçdaroğlu hakkındaki suçlamalarını anımsatması üzerine Kerimoğlu, “Bu konuyla ilgili olarak Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları oldu. Bir saklanma durumu söz konusu değil. Genel Başkanımız o gün 21.50 uçağıyla Ankara’dan İstanbul’a gelmişti. Yanında Devlet Bakanı Hayati Yazıcı da vardı. Sayın Genel Başkanımız o akşam evimizde misafir oldu. Televizyondan takip etti, telefonlarla gerekli devletin bakanlarıyla görüşmelerini yaptı. Kesinlikle kendisini alana indiği andan itibaren orada bulunan partili arkadaşlarımızla Cumhuriyet Halk Partisi’nin darbelere karşı olduğu yönünde açıklamaları oldu. Parti örgütünden karşılamaya gelen insanlara parti örgütünden yöneticilere ‘Bulunduğunuz ilçelere ve alanlara gidiniz ve darbe konusunda CHP’nin karşı olduğu yönünde kararlı tutumu ifade edin’ dedi. Ben bile bir şahidim. Kendisi demokrasiye olan bağlılığını, cumhuriyete olan bağlılığını defalarca ifade etti” dedi. Kılıçdaroğlu’nun darbeyi havalimanında öğrendiğini ve hemen Ankara’ya dönmek istediğini söyleyen Kerimoğlu, “Genel Başkanımız uçaktan inerken darbe girişimini öğrendi. Hemen Ankara’ya dönmek istedi ama uçak yoktu” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle