24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 17 Temmuz 2017 14 haber/yorum TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 260 gündür özgürlüğünden yoksun... Dış kazanım Adalet Yürüyüşü’nün sağladığı kazanımlar doğru değerlendirilirse, ülke siyasetinin bundan sonraki gelişmelerini de belirleyebilir. Çok önemli kazanımlardan biri, ABD ve AB’de ana akım basınyayının Adalet Yürüyüşü’ne çok olumlu bir bakışla yoğun ilgi göstermesidir. Batı medyası, AKP iktidarının demokratik değerleri hiçe saymakta olduğunu görüyor. AKP, anayasa değişiklikleri ve OHAL uygulamalarıyla, temel insan haklarını tanımayan bir tutum sergilemekte; çağdaş demokrasinin iki temel direği olan düşünce özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı kavramlarından hızla uzaklaşmaktadır. Bu gerçek, kurulduğu sırada ve ilk iktidar yıllarında AKP’ye toz kondurmayan dış basın tarafından da sonunda anlaşılmış bulunuyor. Bu ülkenin özgürlükçüleri için bu büyük bir kazanımdır. Demokratik dayanışma Siyasal boyut demokrasidir. Basınyayın, ABD ve AB’de genel olarak toplumun, özellikle de yönetimleri üzerinde çok etkilidir. Bizdekinin tersine o ülkeleri yöneten(ler) basınyayını yönetemez ve yönlendiremez; özgür ve tarafsız basınyayın, hükümetin yaptıklarını mercek altında tutar ve bunu, toplumun yararı için, halk adına yaptığını bilir. Medyası bu kadar AKP karşıtı olan o ülkelerin yönetimi de isteristemez AKP yönetimine eleştirel bakar; bu, o ülkeler için bir zorunluluktur, kaçınılmazlıktır. AKP, AB’ye karşı efelenirken bunu, kimi kendisine körü körüne bağlı yerli yandaşlarının öne sürdüğü gibi Batı emperyalizmine karşı olduğu için yapmıyor; AB’den gelen ve giderek yükselen hukuk, hak ve özgürlük konusundaki uyarıları hiçe saymak, böylelikle Türkiye’yi AB’de savunulan o değerlerden uzak tutmak için yapıyor. AKP’nin AB gerekçesini kullanarak ülkeyi demokrasiden daha fazla uzaklaştırmasını durdurmak ve tersine çevirmek için bu ülkenin yürüyen kişi ve kuruluşlarının, AB kurumları ve halkları ile demokratik değerler üzerinden yoğun bir dayanışma içinde olması çok büyük bir önem taşıyor. Sermaye daha duyarlı olmalı Batı medyasının AKP’ye eleştirel bakışının bir de ekonomi ayağı var. AKP, sermayenin tüm bileşenlerine, kişi ve şirketlerine eşit davranmıyor; elindeki devlet gücünü yandaş sermayeye bir rant dağıtım merkezi olarak kullanıyor; yanlı davranıyor. AKP’nin sermaye yaklaşımı, sermayeyi ve onunla birlikte başta basın olmak üzere, eğitimi, kültürü ve sermayenin el atacağı diğer toplumsal alanları kendi dünya görüşüne göre biçimlendirme kararlılığından kaynaklanıyor. Demokrasinin düşünce özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı değerlerinden iyice uzaklaşan AKP, ülke ekonomisini de piyasa ekonomisinin günümüzde geçerli oyun kurallarına göre yönetmiyor; sergilediği bu yandaş sermayeci tutum, kesinlikle, kurallı çalışmak isteyen yerli ya da küresel sermaye kesimlerinin onaylayacağı bir tutum değildir. Cumhurbaşkanı, birkaç gün önce Biz OHAL’i iş dünyasının rahat çalışması için getirdik dese de böyle bir ortama yabancı sermaye yine Cumhurbaşkanı’nın istediği gibi delikanlı olarak gelmez; ya hiç gelmez ya da hukuk dışı yollara başvurarak gelir. Bu nedenle başta TÜSİAD olmak üzere bu ülkenin sermaye kesiminin önde gelen kişi ve kuruluşları demokrasi yürüyüşüne daha güçlü katılmalı; kendi geleceği için özgürlük ve eşitlik istemelidir. Yargısı AKP’nin eline geçmiş, basını hapsedilmiş, bilim insanları üniversitelerinden kovulmuş bir ülkede, üretken, rekabet edebilir ve küresel kulvarlarda yarışabilir bir sermaye birikimi olamayacağını, bu ülkenin sermaye örgütleri de artık anlamalı ve buna göre somut adımlar atmalıdır. Özetle, demokratikleşmede dış dayanışma büyük önem taşıyor. 17 TEMMUZ 2017 SAYI: 33521 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.46 03.37 04.09 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 05.39 13.17 17.13 20.42 05.27 13.02 16.56 20.23 05.54 13.25 17.16 20.42 Yatsı 22.27 22.04 22.19 Çocuklar zehir yemesinOlaylar ve GOrUSler EDİTÖR:NAZANÖZCAN posta@cumhuriyet.com.tr BÜLENT ŞIK Gıda Mühendisi Avrupa Birliği ülkeleri, ithal ettikleri gıda ürünlerini laboratuvarlarında test ediyor. Testlerde mevzuata aykırı zehirli kimyasal madde kalıntısı bulunan ürünler ülkeye sokulmuyor ve ihracatçı ülkeye geri gönderiliyor. Avrupa Birliği ülkeleri yaptıkları test sonuçlarını bir internet portalında yayımlıyor. Dolayısıyla ülkemizin ihraç ettiği gıda ürünlerinde tespit edilen zehirli kimyasal madde kalıntıları ile ilgili bilgilere o portaldan erişmek mümkün. 2016 yılı haziran ayından itibaren ülkemizin Avrupa Birliği ülkelerine ihraç ettiği gıda ürünlerinde klorpirifos zehri içerdiği belirlenen gıda ürünlerinin sayısı önceki yıllara kıyasla anormal seviyelere tırmandı. Bu bebek ve çocuk sağlığı açısından ciddi bir sorun. Klorpirifos nedir? Klorpirifos (chlorpyrifos) tarımsal ürünlerin üretiminde böcekleri öldürmek için kullanılan ve organik fosfatlı pestisit olarak nitelenen bir zehir. Klorpirifos insanlarda beyin ve sinir sistemi üzerinde zararlı etkiler gösteriyor. Bebek ve çocuklar bu zararlı etkilere en duyarlı kesim. Klorpirifos, bebek ve çocuklarda “nörodavranışsal gelişim bozucu” olarak nitelenen 12 zehirli maddeden biri. Otizm, dikkat eksikliği, hiperaktivite sendromu, disleksi, öğrenim güçlükleri ve diğer bilişsel bozukluklar tıpta nörodavranışsal gelişim bozuklukları kategorisinde inceleniyor. Çocuklar özellikle anne karnında iken klorpirifos’a maruz kaldığında entelektüel yetilerimize kaynaklık eden beynin serebral korteks bölgesinin gelişimi olumsuz etkileniyor. 2014 yılında dünyanın en saygın tıp dergilerinden biri olan Lancet’de çıkan bir makalede bebek ve çocuk gelişimine zarar veren klorpirifos’un yasaklanması gerektiği belirtilmişti. Türkiye’de yasaklandı mı? Klorpirifos kullanımı 2015 yılı ocak ayında Avrupa Birliği ülkelerinde yasaklandı. Ülkemizde de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, klorpirifos içeren tarım zehirlerinin 31 Mayıs 2016 tarihine kadar piyasadan toplatılmasına ve satışının yasaklanmasına karar verdi. Peki, bu yasaklama ve toplatma kararı bir işe yaradı mı? Bu sorunun yanıtını alabilmek için ihraç ettiğimiz gıda ürünlerinde klorpirifos kalıntısı çıkıp çıkmadığına bakmak bir fikir verebilir. Yandaki grafikte son beş yıl içinde ülkemizden Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilen meyve ve sebze ürünlerinde klorpirifos kalıntısı tespit edilen ürün sayısının yıllara göre dağılımı görülüyor. Grafikte de görüleceği gibi 2013 ve 2014 yılında ihraç ettiğimiz ürünlerde klorpirifos kalıntısı çıkmazken, 2015 yılından sonra klorpirifos tespit edilen ürün sayısında ciddi bir artış olduğu göz 2016 yılı haziran ayından itibaren ülkemizin Avrupa Birliği ülkelerine ihraç ettiği gıda ürünlerinde klorpirifos zehri içerdiği belirlenen gıda ürünlerinin sayısı önceki yıllara kıyasla anormal seviyelere tırmandı. Bu bebek ve çocuk sağlığı açısından ciddi bir sorun. Avrupa Birliği’nden klorpirifos nedeniyle Türkiye’ye geri gönderilen meyve ve sebzeleri kim yiyor? leniyor. Özellikle 2017 yılındaki artış önceki yıllara kıyasla epeyce fazla. İhraç ürünlerde durum buysa Bu veriler şunu gösteriyor: Tarımsal üretimde klorpirifos kullanımı geçmiş yıllara kıyasla çok daha fazla. Öyleyse geçen yıl piyasadan toplatılması gereken bu zehirli maddenin bayi satışları da devam ediyor demektir. Klorpirifosun 2015 yılından önce ihraç ettiğimiz ürünlerde kalıntısının çıkmaması ise şunu gösteriyor: 2015 Ocak ayında Avrupa Birliği’nin aldığı yasaklama kararı er veya geç ülkemizde de alınacaktı. Yasak kararı alınmadan elde mevcut klorpirifos stoklarını bir an önce eritelim diye düşünülmüş olmalı. Dahası elde mevcut klorpirifos stokları tükenene kadar da kullanılması devam edecek gibi görünüyor. Yurtiçinde tüketilen ürünlerin büyük bir kısmında klorpirifos kalıntısı çıkacağı kesindir. İç piyasada tüketilen domates, biber, patlıcan, hıyar, dolmalık biber, kırmızı biber, elma, armut, şeftali, üzüm, asma yaprağı, patates ile diğer meyve ve sebze ürünlerinde klorpirifos kalıntısı çıkması sürpriz olmaz. Tüketici örgütlerinin ya da meslek odalarının hızlı bir şekilde yapacağı bir saha çalışması iddiamı kanıtlayacaktır. Bu ülkenin çocukları için Bu mesele basit bir konu olarak görülmemeli. Gıdalarda kontrolü yapılması gereken binlerce toksik kimyasal madde var. Gıdalarda toksik kimyasal madde kalıntılarını analiz etmek, yasaklı maddelerin kullanılmamasını sağlamak gıda güvenliğini açısından yapılması gereken en önemli kamu görevlerinden biri. Klorpirifos bu işin ülkemizde nasıl yapıldığına (ya da yapılmadığına) bir örnek teşkil ediyor. Mesele yapmamız, üzerinde ısrarla durmamız gereken konu ise şu: Piyasada satılan gıda ürünlerinde klorpirifos kalıntısı çıkması mümkün olduğuna göre çocuklar bu zehirli kimyasala maruz kalıyor mu? İhraç ürünlerdeki klorpirifos kalıntılarının çokluğuna bakılırsa maruz kalıyorlar. Çocuk sağlığını, sağlıklı bir neslin oluşmasını önemsiyorsak bu ülkenin çocukları sahipsiz bırakılmamalı. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr baydemir waar tv’ye konuştu ‘Hükümet de Kürtler de sürecin bitmesini istedi’ ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr HDP Sözcüsü Osman Baydemir, barış süreciyle ilgili olarak iki tarafın da birbirine güvenmediğini belirterek, “Açıkça söylüyorum, her iki taraf da hükümet de Kürtler de bir an önce çatışma ortamının başlaması için çaba yürüttü. Her iki taraf da birbirine güvenmiyordu ve çözüm sürecinin bitmesini istiyordu” dedi. Irak’ın Duhok kenti merkezli uydudan yayın yapan Waar Televizyonu’na konuşan Osman Baydemir, Abdullah Öcalan’ın çözüm konusunda izlenecek yola ilişkin mesajlarının 2013 Nevruzu’nda Diyarbakır’da açıklandığını anımsatarak şöyle dedi: “O günden Dolmabahçe toplantısına dek her iki taraf da yani ne hükümet Kürt hareketine ne de Kürt hareketi hükümete inanıyordu. Tek adımın atılmasını bile biz çok önemsiyorduk. Hükümet bunu uzattıkça uzattı, adım atmadı, bu da her iki tarafın birbirine güvensizliğini getirdi. Her ikisi de kendi varlığının devamını sürecin bitmesinde görüyordu.” Baydemir, şöyle devam etti: “Biz 18 yerde miting yaptık, barikatların çatışmasız bir şekilde kaldırılmasını sağlamak için. Aslında hükümet, devlet barikatların kalkmasından yana değildi, savaşın derinleşmesinden yanaydı. Devletin içinde bir klik vardı, darbe mekaniğinin devreye girmesini istiyordu. Hükümet bundan habersizdi, biz hükümeti yüz kereden fazla uyardık, dedik ki ‘Eğer 1990’lardaki metotlarla gelirseniz bu topraklara tekrar darbe gelir.’ Kimse bize kulak vermedi, arkasında da darbe geldi.” l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle