Katalog

KULTUR ‘Ata Demirer Gazinosu’ Ege sahillerinde Komedyen Ata Demirer, tek kişilik gösterisi “Ata Demirer Gazinosu”yla bu yaz Ege sahillerinde olacak. Demirer, 19 Temmuz Çarşamba günü Altınoluk Amfi tiyatro’da, 21 Temmuz Cuma günü Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda, 22 Temmuz Cumartesi günü Bodrum Antik Tiyatro’da, 23 Temmuz Pazar günü ise Marmaris Amfi tiyatro’da izleyicilerle buluşacak. Pazartesi 17 Temmuz 2017 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: ZARİFE SELÇUK kk20aadteamrhmvuirzzy’aaonmda Haanlık: ıGnEsnüpceor [email protected] 15 28. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülünü alan “Genco”, Kürt bir süper kahramanın maceralarını anlatıyor. Fantastik komedi türündeki filmi senaristi, yönetmeni ve başrol oyuncusu Ali Kemal Çınar’la konuştuk. n Nereden çıktı bir Kürt sü per kahraman filmi yapmak? Amerikan yapımı filmleri ve çizgi romanları referans nokta sı almaktansa, kendime göre na sıl biçmlendirebilirim diye dü şündüm. Kahramanlık kültüy le de ilgilenmek istedim. Bunları kendime ait kılma çabası sonucun da “Genco” oluştu. Film Kürtçe, esp rilerin Kürtçede ifade bulması fil EZGİ ATABİLEN min mizahını destekledi. Asıl ama cım kaynağı nere den olursa olsun bu süper kah ramanlık denen kültü kendime ait kılabilmekti. Kürt sineması tekrara düşüyor n Süper kahraman filmleri ve çizgi romanlara özel bir ilginiz var mıydı? Tabii. Çocukluğuma denk gelenler “Teksas” ve “Tommiks”di. Anne babalar çocuklarının bunları okumalarını yasaklarlardı hep. Daha sonra televizyondaki filmleri izleme dönemi başladı. Süpermen gibi çocukken hepimizin izleyip hayran olduğumuz süper kahramanlarla o filmlerde tanıştım. Zamanla sinemayla ilgilenmeye de başlayınca süper kahraman filmlerinin ortak ögelerini araştırdığım derinlikli bir incelemeye giriştim. n Son birkaç yıldır Kürt yönetmenler filmleriyle daha da dikkat çeker oldular. Bir yandan da Kürt sinemasının, Kürt halkının dertlerini anlatmaya çalışırken tekrara düştüğüne dair eleştiriler yapılıyor. Ali Kemal Çınar “Genco”nun gördüğü ilgide bu tekrarı kırıyor olmasının payı da var mı? Bence bu doğru. Kürt sinemasında bir tekrar hali söz konusu. Bu filmler de bir ihtiyaçtan doğmuş, elbetteki olması gereken filmler. Ama maalesef bir zaman sonra kendi içinde tekrara döndü. “Genco”nun ilgi görmesinin sebebi biraz bu farklılığından. Diyarbakır’da çekilen, Kürt karakterlerin oynadığı, Kürtçe bir film olmasından. Ayrıca derdinin başka bir mesele olmasından. n Nedir o mesele? Kişisel meseleler... Politik okumaya açık ama daha çok hayatın sıradan, küçük dertlerini odağa almasıyla ilgili bence. Filmin doğaüstü güçleri olan ana karakterinin rögar kapağının sesinden rahatsız olan birisi olması bence ilginç bir şey. Gücünü bir şekilde çok küçük meseleler için kullanıyor olması da öyle. n Politik okuma kısmına gelirsek... Filmin odağında güç meselesi var. Karakterler güç için savaşıp, çarpışıyorlar. Güç denince de haliyle akla günümüzün iktidar yapısı geliyor. Film böy le bir okumaya da müsait. İktidar meselesi, güç kar “Genco” Başka Sinema salonlarında izlenebilir. şısındaki insanın zafiyeti, güç için girilen çaba, gösterilen hırs vs... Bunları absürd bir çerçevede vermek lazımdı. Sinemamı hayal gücü üzerine kurdum n Genco kendisine verilmek istenen gücü dünya barışı ve insanlara yardım etmek için kullanacak ama güç yanlışlıkla oturduğu apartmanın görevlisine veriliyor... Absürd anlatım seçiminizin sebebi ne? Bu ilk kısa filmimden itibaren yapmaya karar verdiğim bir şeydi. İkinci filmim “Veşarti”de (Gizli) fantastik bir hikâye anlattım. Hikâye fantastik olunca filmin yaratıcısı için bir özgürlük alanı oluşuyor. Gerçekle bağ kurmak zorunda kalmıyorsunuz. O rahatlığı ve özgürlüğü hissedince gerçeklikle oynamaya başladım. İkinci filmde mesela karakterler bir gecede cinsiyet değiştiriyordu. Orada Kafka’nın “Dönüşüm”üne bir gönderme vardı. Genco’nun odağında ise bir güç var. Birinden diğerine de geçebiliyor, yanlışlıkla da geçebiliyor. n Filmin Beyoğlu Sineması’ndaki gösterimine Onur Ünlü de katıldı. Sonrasında bir likte bir söyleşi yaptınız. Neydi ikinizi aynı masaya oturtan? Ortak noktamız absürd. Tabii ki farklı baktığımız noktalar da var. Ancak her ikimizin de sinemasını hayal gücü üzerine kurduğunu söyleyebiliriz. n Filmde canlandırdığınız ana karakter Kemal’in diyaloglarıyla güldüren ailesi sizin kendi anne babanız mı? Evet. Taslak bir metin var sonuçta ama diyalogları rahat olsunlar diye onların kendi seçimlerine bırakıyorum. Nasıl hissediyorlarsa öyle konuşmalarına müsaade ediyorum. Diğer karakterler için de aynı şey geçerli. Oyuncular kendi anne babam ve arkadaşlarım. Aslında hepsi sinemayla ilgili arkadaşlar ama hiçbiri profesyonel oyuncu değil. Bizim küçük bir ekibimiz var. Hem film çeken, hem kamera arkasında yer alan bir ekip. Benim filmimde oyuncu olan arkadaşımın filminde ben görüntü yönetmenliği yapıyorum mesela. Kime ne düşüyorsa o görevi üstleniyor. Kendi yağımızda kavruluyoruz. n Filmin çekimleri nerede yapıldı? Bütün filmlerim gibi Diyarbakır’da. Orada yaşıyorum, orada rahatım. İlk kez Türkiye’de okunacak “Da Vinci Şifresi”, “Melekler ve Şeytanlar” ve “Cehennem” kitaplarının yazarı Dan Brown’ın yeni romanı “Başlangıç” (Origin), 3 Ekim’de raflarda. Brown’ın bir önceki romanı “Cehennem”de olduğu gibi, yeni kitabın hazırlık sürecinde de çevirmen ve editörler tek bir merkeze toplanıyor. Güvenlik önlemlerinin yüksek tutulduğu bu süreçte, çevirmenler internetin olmadığı bir odada yanlarına özel eşyalarını bile almadan çalışıyorlar. Aynı anda 13 ülkede yayımlanacak romanı ilk okuyan ülke ise saat farkı ile Türkiye olacak. Altın Kitaplar etiketiyle yayımlanacak “Başlangıç”, “Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?” sorusunun cevabını arıyor. Oyun yazarlarına yarışma çağrısı Kadıköy Belediyesi ilki geçen yıl yapılan Ulusal Tiyatro Sahne Eseri (Oyun) Yarışması’nın ikincisini düzenliyor. Tiyatroya yeni eserler kazandırmayı amaçlayan yarışma, Türkiye vatandaşı tüm yazar ve edebiyatçılara açık. Seçici kurulunda Orhan Alkaya, Cevat Çapan, Bilgesu Erenus, Yücel Erten, Beliz Güçbilmez, Dikmen Gürün ve Nesrin Kazankaya’nın yer alacağı yarışmanın ön seçici kurulu ise Levent Aras, Günay Ertekin ve Sinem Özlek’ten oluşuyor. Seçici kurulca layık görülen oyunlara birin cilik, ikincilik ve üçüncülük ödüllerinin yanı sıra iki adet mansiyon ödülü verilecek. Kadıköy Belediyesi, seçici kurulun basılmaya değer gördüğü oyunları kitap hali ne getirecek. Yarışmaya son katılım tarihi 2 Nisan 2018. Ödül kazanan eserler Kasım 2018’de web sitesinde açıklanacak ve ödüller üç hafta içinde Kadıköy Belediyesi tarafından yapılacak bir törenle sahiplerini bulacak. Ayrıntılı bilgi için: www.tiyatroyarismasi.kadikoy.bel.tr Mustafa Altıoklar için GÖZALTI KARARI Yönetmen Mustafa Altıoklar hakkında, Twitter hesabından 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılında düzenlenen anma törenlerine ilişkin yaptığı paylaşımları dolayısıyla gözaltı kararı çıktı. Sosyal medya paylaşımları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenen Altıoklar’ın Almanya’da bulunduğu belirtildi. Gözatı kararının ardından Odatv’ye konuşan Altıoklar, “Eleştiriye kapalı bir toplum haline geldik. Yıllardan beri uyardığımız bir totaliter rejim, bugün Türkiye’de gerçekleşiyor. Hukukun askıya alındığı bir toplumda gözaltı kararı beni şaşırtmadı” dedi. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili endişeli olduğunu da ifade eden Altıoklar “Tek tip elbiseler giydirmek isteniyor. Kırk milyon insana bu tek tip kıyafetler nasıl giydirilecek?” şeklinde konuştu. ‘Ekşi Elmalar’ Açık havada film keyfi Çankaya Belediyesi’nin 30 Temmuz’a kadar sürecek Açık Hava Sinema Etkinlikleri, bugün “Yaşamak Güzel Şey” filmiyle başlayacak. İki hafta boyunca devam edecek etkinliklerde ilk perde 100. Yıl pazaryerine kurulacak. Film gösterimleri 100. Yıl, Karapınar, Türközü, Sey ran, Çayyolu, Dikmen ve İncek dahil olmak üzere yedi farklı mahallede gerçekleşecek. 23 Temmuz’da “Yaşamak Güzel Şey”, 2430 Temmuz tarihleri arasında ise “Ekşi Elmalar” filmi izleyiciyle buluşacak. Film gösterimleri her akşam saat 21.00’de başlayacak. ‘Babam ve Oğlum’ Sinema sokağa geliyor Eskişehir Odunpazarı Belediyesi tarafından düzenlenen “Sokağa çıkın sinema geliyor” etkinliği devam ediyor. Çağan Irmak’ın yönettiği “Babam ve Oğlum” filminin yanında başrolünde Şener Şen’in yer aldığı “Züğürt Ağa” ve “Arabesk” filmlerinin gösteriminin yapıldığı etkinlik, 19 Temmuz Çarşamba gününe kadar devam edecek. Etkinlik kapsamında bu akşam Emek Mahallesi kapalı pazaryerinde “Arabesk”; Erenköy Mahallesi açık pazaryerinde “Babam ve Oğlum” filmleri sinemaseverlerle buluşacak. Gösterimlerin son gününde ise Gündoğdu mahallesi kapalı pazaryerinde “Züğürt Ağa” ve Büyükdere Mahallesi Cem Evi Yanı toprak sahada “Arabesk” filmleri izlenebilecek. Film gösterimleri her gün 21.00’de başlayacak. l İHA Kolombiya rüzgârı esecek Bomontiada, “Kolombiya Festivali” ile Kolombiya kültürünü İstanbul’a taşıyacak. 25 30 Temmuz tarihleri arasında Bomontiada’da gerçekleştirilecek festivalde, Kolombiya sinemasının dikkat çeken yapımlarndan “Gabo: The Magic of Reality”, “The Wind Journeys”, “Land and Shade” ve “Embrace of Serpent” filmleri sinemaseverlerle buluşacak. Filmler, festivalin ilk dört günü saat 21.30’da Bomontia’da avluda gösterilecek. Kolombiya lı mimar, fotoğrafçı ve film yapımcısı Nicolás Van Hemelryck’in “Amazing Amazon” isimli fotoğraf sergisinin de yer alacağı festival, Colombian All Star Dance Company’nin sergileyeceği akrobatik salsa performansı ile devam edecek. Dans şovları 29 Temmuz Cumartesi 21.30’da ve 30 Temmuz Pazar 17.00’de izlenebile cek. Festivale katılım ücretsiz. C MY B