29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 14 Haziran 2017 eğitim 2 EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ Baba olmak şahaneKadınhareketininöncülerinden sorumluluk annedeyse Şirin Tekeli Şirin Tekeli’yi kaybettik Türkiye’deki kadın hareketinin ve kadın çalışmalarının öncü isimlerinden, Doç. Dr. Şirin Tekeli (73) yaşama veda etti. Tekeli bir süredir beyin tümörü tedavisi görüyordu. Paris’te hukuk ve Fransızca, ardından İsviçre’deki Lozan Üniversitesi’nde siyaset bilimi öğrenimi gören Tekeli, 19681981 arasında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğretim üyeliği yaptı ancak 12 Eylül darbesinin ardından görevinden istifa etti. İnsan Hakları Derneği’nin kurucu üyelerinden olan Tekeli, 1985’te Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep eden dilekçe kampanyasını, Medeni Kanun reformu mücadelesini başlattı. 1987’deki Aile İçi Şiddete Karşı Yürüyüş ve Kariye Şenliği ile başlayan, 1989’da Mor İğne Kampanyası ile devam eden, genç kadınların, taşralı kadınların, Kürt kadınların katılmalarıyla gerçek anlamda bir toplumsal harekete dönüşen eylemlerin içinde ve başında yer aldı. Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nın kuruluş çalışmalarını başlatan Tekeli, 1997 yılında KADER (Kadın Adayları Destekleme Derneği), Anakültür Kooperatifi ve Winpeace Türk ve Yunan Kadınları Barış Girişimi’nin oluşumunda kurucu olarak bulundu. 1996 yılında kendisine Fransa Kültür Bakanlığı’nın Akademik Palmiye Ödülü Officier dans l’ Ordre des Palmes Académiques verildi. “Kadınlar ve SiyasalToplumsal Hayat”, “80’ler Türkiye’sinde Kadın Bakış Açısından Kadınlar”, “Kadınlar İçin”, “Meryem Koray ile: DevletKadınPolitika”, “David Easton`un Sistem Teorisine Katkısı Üzerine Bir İnceleme” gibi pek çok kitabı bulunan Tekeli ayrıca Fransızca ve İngilizceden çoğu kadınlar ve demokrasiyle ilgili 25 kitabı da Türkçeye kazandırdı. Babaların yüzde 92’si çocukları sevdiği için çocuk sahibi olduğunu belirtse de yüzde 91’i çocuk bakımında önceliğin annede olduğunu söylüyor Babalar, çocuklarını çok seviyor, hastalandıklarında yanlarında oluyor. Ama iş, bakı ma, okul etkinliğine katılmaya, nite likli zaman geçirmeye gelince nere deyse tüm sorumluluk annelerin üs tüne atılıyor. Çocuk gelişi minde babala rın rolüne dik kat çekmek ama cıyla bu yıl “ilgi li babalık” teması na odaklanan An FAigtaelany ne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) Bernard van Leer Vakfı’nın da des teğiyle yaptığı “Türkiye’de Babalık Araştırması’’nın sonuçları dün dü zenlenen toplantıyla açıklandı. AÇEV Genel Müdürü Nalan Yal çın, babaların kendilerini, çocuğun gelişim ve eğitiminden birinci dere ce sorumlu hisetmediklerini söyledi. 03 yaş arasında çocuklarından uzak durduğunu belirtti. Babalık Araştırması’nın sonuçları nı analiz eden Prof. Dr. Güler Fişek, babaların 03 yaş arasında çocukla rından uzak durduğunu, çocuklar büyüdükçe ilgilerinin arttığını be lirterek, “Babalar kontrol ve disiplin konusunda zorlanıyorlar, çocukları nın hayatındaki kötü kişi olmamak için kural koymaktan kaçınıyorlar. Yakınlık konusunu ise gündeme ge tirmekten keyif alıyorlar ama çocuk la zaman geçirmeyi de birlikte TV iz lemek olarak tanımlıyorlar’’ dedi. Kağıtçıbaşı’na ithaf Geçen aylarda vefat eden AÇEV kurucularından Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı’na ithaf edilen ve 51 ilden 3 bin 235 babanın katılımıyla gerçek Çocuk önce sevgi bekler “Eşim çocukların temizliğiyle ilgileniyor, ders çalışmalarıyla, yatma kalkma saatleriyle… Öyle düşünüyorum, bana biraz ters geliyor çocuğun altını değiştirmek, çocuğa yemek hazırlamak. Ha yapmam gerekirse, illaki yaparım da; ama anneleri olduğu için benim işim değil gibi düşünüyorum” (GaziantepLise mezunu39 yaşındafabrika işçisi) “Öyle ben şey değil, şu an öyle dövme falan olayım yok benim de, mesela çok aşırı laf dinlemezse, gene aynı şeye devam ederse şöyle bir vururum.” (İstanbulÜniversite mezunu36 yaşındasatış danışmanı) “Valla, bir çocuk babasından önce sevgi bekler. Her şey boş bence...’’ (KonyaLise mezunu42 yaşındafayans ustası). leştirilen araştırma, Türkiye’de erkeklerin çocuk bakımı ve gelişimine bakış açılarına dair ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. “Yüzde 92 oranında çocukları çok sevdiği için çocuk sahibi olduğunu” belirten babaların, yüzde 91’i ise çocuk bakımında birincil sorumlunun anne olduğunu söylüyor. Araştırmaya göre babaların yüzde 50’si çocuğunu hiçbir zaman tuvalete götürmediğini, yüzde 36’sı çocuğunun hiç altını değiştirmediğini, yüzde 5’i ise hiçbir zaman tırnaklarını kesmediğini söylüyor. Çocukların fiziksel bakımına katılmayan babalar aynı za manda ev içindeki diğer işleri de paylaşmıyor. Babaların yarısından fazlası hiç yemek yapmıyor ve ev temizliğine destek olmuyor. Sadece dört babadan biri çamaşır yıkama, çamaşır asma ve cam silme işlerine yardımcı oluyor. Konu eğitim olduğunduysa babaların yüzde 35’i çocuklarının okul etkinliklerine ya hiç katılmadıklarını ya da nadir olarak katıldıklarını söylüyor. Babalar ev dışına çıktılarında da durum pek farklı değil. Babalar, genelde çocuklarıyla birlikte sokakta dolaşarak, akraba ziyaretleri gerçekleştirerek ve alışveriş merkezlerine gide rek zaman geçiriyorlar. Çocuklara uygun sinema veya tiyatroya giden babaların oranı ise yalnızca yüzde 30. Hafifçe vurma! Araştırmaya göre, gerçekte çocuklarının zararına olan bazı disiplin yöntemlerini onlar için faydalı olduğunu zannederek uygulayan babalar mevcut. Bazı babalar “şöyle hafifçe vurmanın”, dövmek “olmadığını” düşünüyor. Ancak babaların büyük bir çoğunluğu kendi babalarından gördükleri şiddeti unutamadıklarını ve bugün bile hatırladıklarını söylüyor. İstihdam ve kalkınma için STEM atağı şart TÜSİAD, STEM eğitimi alanındaki çalışmalarını açıkladı. TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, teknoloji kuşağına uygun eğitim verilmezse ekonomik kalkınmanın mümkün olmadığını söyledi. Deniz Ülkütekin Türkiye Sanayici İşadamları Derneği (TÜSİAD), STEM (fen, teknoloji, matematik, mühendislik) eğitim modeli ile ilgili çalışmalarını içeren TÜSİADSTEM Projesi’ni tanıttı. Toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, günümüzde, artık eposta bile kullanmayan bir neslin iş dünyasına adım atmaya başladığını kaydederek, gelecek kuşaklardan, geleneksel eğitim sistemiyle yeterli verim almanın mümkün olmadığını kaydetti. Bilecik sözlerine şöyle devam etti; “Her türlü hizmeti bulut tabanlı servislerden ve mobil cihazlardan alıp rahatlıkla kullanan bu yeni bir kuşağın iş hayatına katılmaya başladığı günümüzde, iş yapma biçimleri de hızla değişiyor. Böylece yine şahane bir problemimiz başlıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun bir çalışmasında, nesnelerin interneti, ileri üretim teknolojileri, 3 boyutlu baskı ve yeni enerji kaynakları endüstrilerinin iş yapma biçimlerinde değişimin şimdiden başladığına işaret ediliyor. Aynı çalışmada uzak değil, sadece 3 yıl içinde ise ileâa, biyoteknoloji ve genomiksin etkisini daha yakından yaşayacağımız öngörülüyor.” Yeni bir kuşak geliyor Dünyadaki iş tanımlarının hızla değiştiğine değinen Bilecik, günümüzde var olan pek çok mesleğin yakın gelecekte bir anlam ifade etmeyeceğini kaydederek gelecek kuşakların yenilikçi ve girişimci bir anlayışla yetiştirilmesinin istihdam açısından önemine değindi. Bilecik sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yılın ilk günlerinde açıklanan taslak müfredatlarda 21. yüzyıl becerilerine ve STEM yaklaşımına yer verilmesi önemli bir adım oldu. Eğitim ve iş dünyası arasında STEM işbirliklerini güçlendirmeye devam edeceğiz. Her zaman olduğu gibi bugün de iş dünyası olarak yenilikçi, araştırmacı ve sorgulayan bireylerin topluma kazandırılması için her türlü katkıda bulunmaya hazırız.” Müdüre soruşturma Konya’da Konevi Anadolu Lisesi’nin web sitesinden “20172018 öğretim yılından itibaren kızerkek öğrenciler ayrı sınıflarda eğitime devam edecek’’ duyurusu sonrasında soruşturma başlatıldı. Meram ilçesinde bulunan okulun müdürü Ömer Faruk Özarslan tarafından, velilere yönelik yapılan bu duyuru, sosyal medyada hızla yayılması üzerine kısa süre sonra kaldırıldı. Okulda 740 öğrencinin eğitim gördüğünü ve bu öğrencilerin yüzde 60’nın kız olduğunu söyleyen, Özarslan, velilerden gelen istek üzerine geçen yıl ikinci dönem pilot olarak birer sınıfı kız ve erkek öğrenci olarak ayrı oluşturduklarını anlattı. Okulda sınıflarda bu tür uygulamayı yapma yetkisinin olduğu görüşünü savunan Özarslan, duyuruyu gelen tepkiler üzerine kaldırdıklarını, MEB’in da bu konu hakkında kendilerinden açıklama istediklerini sözlerine ekledi. İl Milli Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy, ise konu hakkında soruşturma başlatıp, duyuruyu okulun web sitesinden kaldırdıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Yönetmelik hükümlerine aykırı bir durum. Konuyla ilgili okula inceleme ve soruşturma başlattık. Ne ilçe, ne de il Milli Eğitim Müdürlüğü’nün haberi var. Velilerin talepleri olabilir ama bizler yönetmeliği uygulamak zorundayız. Geçen dönem pilot olarak bir sınıf oluşturmuşlar, ondan da haberimiz yok. Okul müdürlerinin, böyle bir yetkileri yok. Geçen dönem açılan sınıf için de soruşturma başlattık. Duyuruyu da hemen kaldırmalarını söyledik.’’ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle