Katalog

Pazar 11 Haziran 2017 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İlknur filiz Trump yoksa ‘Deccal’ mi?! Üç büyük tektanrıcı dinde de (Yahudilik, Hristiyanlık, İslam) karşımıza çıkan “eskatolojik” söylem,* kıyamet yaklaştığında insanlığı selamete çıkaracak bir kurtarıcı figür, yani “Mesih” ya da “Mehdi” içermez sadece. Bir de bu “pozitif” figürlerle neredeyse aynı önemde bir negatif figür olarak “Deccal”, yahut YalancıMesih (“AntiChrist”) vardır. Deccal’den İslam’da hadisler sayesinde haberdar oluyoruz. Ama hadisler de “Kıyamet”le ilgili Hristiyan kaynaklardan, azizlerin yazmalarından besleniyor Deccal konusunda. İnanılmakta ki “Kıyamet” yaklaştığında Deccal yeryüzünde küfrü, kötülüğü ve zulmü yaymak üzere ortaya çıkacak ve ilk iş, İsrail’e yol tutup Kudüs’e gidecektir. Haddizatında Yahudilerin beklediği “Mesih” de bazı sufitarikat çevrelerince ileri sürüldüğü üzere Deccal’in ta kendisidir. Hatta İsrail meclisi Knesset’teki koltuk da onu beklemektedir!.. HHH Dünyanın küresel ekonomipolitik kriz ve beşerinüfus baskısı sonucu bir “kıyamet” halinin içinde olduğuna ve ABD’nin yeni başkanı Trump’ın da böyle bir bağlamda ortaya çıktığına, daha doğrusu öne çıkma imkânı bulduğuna defalarca değindik. Lâkin daha önceleri bu çerçevenin içine Trump’ı (soyadından esinle) “Kıyamet”i haber vermek üzere Melek İsrafil’in çalacağı “trompet” olarak dâhil etmeyi yeğlemiştik. Ne var ki Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini gerçekleştirdiği Suudi Arabistan’da “kılıç dansı” ve “küre ayini” eşliğinde Ortadoğu’yu ateş topuna çevirecek bir kıvılcım gibi hareket etmesi, onu “Kıyamet” senaryosunda İsrafil’in “boynuzdan boru”su saymanın bile masum kalacağı kanaatini hâkim kıldı bende!.. Trump, ABD sınırları dışına adımını bir attı, pir attı. Yıllardır iyikötü bir barışçıl uykuya yatırılmış İran, üzerine gidilerek sarsıla sarsıla uyandırıldı. Katar ablukaya alındı, dış müdahale ihtimaline açık hale geldi. Katar krizine IŞİD’in “katalitik” etkisi eklenerek İran’la Suud kapışma noktasına taşındı. Ortadoğu toz duman ve kim bilir belki de bir “Armageddon” (Kıya met Savaşı) eşiğinde!.. HHH Trump’ın ortalığı kızılca kıyamete döndüren bu marifetlerini artık olsa olsa “Deccal etkisi” şeklinde nitelendirmek uygun olur diye düşünüyorum. Bilmem katılır mısınız?! Ona zaten tüm dünyada “yürüyen bir badire” dendiğini ve Ortadoğu’da bir yeni “şer ekseni” açtığını usta ve duayen dış politika yazarımız Nilgün Cerrahoğlu kaydetti geçenlerde. Biz de bu nitelemeleri “eskatolojik” çerçeveye oturtmayı teklif ediyoruz!.. Konuya hâkim olanlar diyebilir ki böyle bir ihtimal zayıf, çünkü Trump “zuhurat”ı sonrası ilk değil, ikinci seyahatini İsrail’e yaptı. Gel gelelim şu da ileri sürülebilir ki Trump esas itibarıyla Suudi Arabistan’a gitmedi; İsrail’e, Kudüs’e, “Ağlama Duvarı”na Riyad üzerinden intikal etti. Bu durumda Deccal telakkisi, hafazanallah, kuvvet kazanıyor gibi!.. HHH Yine gönüllere bir parça su serpme yolunda denilebilir ki ilgili literatürde Deccal’in ortaya çıkacağı yer olarak en çok Horasan (İran), sonra İsfahan, Kufe, nihayet Bağdat ve Şam belirtilmekte ki bu da Trump’ın “Deccal” olma ihtimalini zayıflatıyor. Fakat dikkat: Ben, 1990’ların başından itibaren tarikat çevrelerinde Deccal’in hâlihazırda Amerika’da olduğu ve ortaya çıkacağı zamanı beklediğine dair lakırdıları da bol bol işittim (bkz. T. Atay, “Batı’da Bir Nakşi Cemaati”, Berfin Yayınları, 2011). O yüzden iyisi mi kollayın kendinizi!.. HHH Ve tabii şunu not etmeden de tamamlamamak gerekir: Bazı din bilirlere göre de Deccal’i aslında bir “karakter” olarak değil, hareket olarak anlamak doğrudur. E, o zaman Trump’ta cismani karşılığını bulan küresel ekonomipolitik “hareket”e dikkat yöneltmek gerekir ki bu takdirde “Deccal”in çoktan zuhur etmiş olma ihtimali daha da kuvvetli olarak önümüzdedir!.. HHH (*Eskatoloji, dünyanın ve dünya üzerindeki yaşamın sonunun nasıl olacağına, bunları takip eden ahiret yaşamına ve insanı nasıl bir akıbetin beklediğine dair görüş ve kavramlardan oluşan dinsel öğreti.) 2 bin 738 şiddet mağduru Aile Bakanlığı’nın verilerine göre, 2016 yılı içerisinde 29 bin 612 kadın, 19 bin 956 çocuk konukevlerinden yararlandı. Söz konusu kadın ve beraberindeki çocukların yoğunlukla şiddet mağduru olduğu belirtildi. Aile Bakanlığı’nın uyarı yazısında, 2017 yılının yalnızca ilk iki ayında 2 bin 237 kadının şiddet nedeni ile, 2 bin 738 kadının ise yalnızca barınma ihtiyacı ile Aile Bakanlığı’na bağlı kadın konukevlerinden hizmet aldığı bilgisine yer verildi. 250/1 5 0 320/2 1 0 220/1 4 0 290/1 8 0 250/1 4 0 220/1 1 0 240/9 0 240/1 2 0 330/1 7 0 310/1 8 0 260/1 4 0 haber 3 270/2 0 0 280/1 5 0 290/2 0 0 230/1 4 0 210/8 0 310/1 5 0 380/2 1 0 270/1 3 0 290/1 7 0 320/23 0 260/1 5 0 TARİHTE BUGÜN 1919: Mustafa Kemal, kendisini İstanbul’a geri çağıran Vahdettin’e geri dönmeyeceğini bildirdi. 1937: Trabzon’da konuşan Atatürk, tüm çiftliklerini ve mallarını millete bağışladığını açıkladı. Belediyelerde234 belediyeden sadece 24’ünde kadın konuk evi var kadının adı yok ŞEYMA PAŞAYİĞİT Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasındaki yazışma, yasal olarak kadın konuk evi açmak zorunda olan belediyelerin kadına yönelik şiddetle mücadelede bu görevlerini yapmadıklarını ortaya çıkardı. Aile Bakanlığı’nın yazısına göre, yasal olarak kadın konukevi açmak zorunda olan nüfusu 100 bini aşan belediyelerden yalnızca 24’ünün kadın konuk evi hizmeti verdiği anlaşıldı. 210 belediyenin kadın konuk evi açmadığını belirleyen bakanlık, İçişleri Bakanlığı’na öncelikli olarak 88 belediyede kadın konuk evi açılması ödevini verdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 20 Nisan’da İçişleri Bakanlığı’na “Kadın Konukevlerinin Açılması” konulu bir yazı gönderdi. Bakan Fatma Betül Sayan Kaya, yazıda, nüfusu 100 binin üzerindeki belediyelerin “kadınlar ve çocuklar için konukevleri” açmalarının “yasal bir zorunluluk” olduğunu anımsattı. Yasaya uyan 24 belediye Ülke genelinde 100 binin üzerinde nüfusa hizmet sunan belediye sayısının 234 olduğunun ifade edildiği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yazısında, “Nüfusu 100 bini aşan belediyelerden yalnızca 24’ü bünyesinde kadın konuk evi bulunmaktadır” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA TOPLAM 136 konuk evi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yazısında Türkiye genelindeki kadın konuk evlerinin durumuna ilişkin bilgiler de verildi. Buna göre Aile Bakanlığı’na bağlı 101 kadın konuk evi 2 bin 657 kapasite ile, belediyelere bağlı 33 kadın konuk evi 751 kapasite ile, sivil toplum kuruluşlarına bağlı 1 kadın konuk evi 20 kapasite ile hizmet veriyor. Toplam 136 kadın konuk evi 3 bin 440 kapasite ile kadınlar ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılıyor. Miray’ın tek umudu İtalya Gaziantep’te, milyonda bir görülen Metakromatik Lökodistrofi (MLD) teşhisi konulan 20 aylık Sevim Miray Orhan’ın ailesi, yalnızca İtalya’da olduğu belirtilen tedavi için yardım bekliyor. Cuma (36) ve Gülben Orhan (30) çiftinin en küçük çocuğu Sevim Miray, MLD yüzünden her geçen gün eriyor. Kasların kullanılmasını engelleyen hastalık nedeniyle çocuklarının ölümle karşı karşıya olduğunu söyleyen aile yardım istiyor. l DHA Tanju Çolak gözaltında Tokat’ta deprem: 4.1 Tokat’ın Zile ilçesinde dün saat 11.51’de Richter ölçeğine göre 4.1 büyüklüğünde deprem oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre merkez üssü Zile’nin Közdere köyü olan deprem, yerin 5 kilometre derinliğinde meydana geldi. l DHA Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunan bir organize suç örgütüne yönelik yürütü len soruşturma kapsamında dün sabah saatlerinde eşzamanlı operasyonlar düzenlendi. Eski milli futbolcu Tanju Çolak, Tanju Çolak İstanbul’daki evinde gözaltına alınarak Ankara’ya götürüldü. Şüphelilerin organize suç örgütü kurarak dolandırıcılık faaliyetlerinde bulundukları iddia ediliyor. l Haber Merkezi C MY B