29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Fotoğraf sanatçısı Sabit Kalfagil son yolculuğuna uğurlandı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi fotoğraf sanatçısı Sabit Kalfagil Fatih’te son yolculuğuna uğurlandı. 83 yaşında hayatını kaybeden “Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” sahibi fotoğraf sanatçısı Fotoğraf Sabit Kalfa gil son yolculuğuna uğurlandı. Prof. Dr. Kalfagil bir süredir Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Kalfagil için Fatih Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene çok sayıda fotoğraf sanatçısı, akademisyen ve öğrenci katıldı. Kalfagil’in cenazesi İstanbul Fatih Camii’nde ikindi namazında kılınan cenaze namazının ardından Topkapı Çamlık Mezarlığı’nda toprağa verildi. l İHA Pazartesi 8 Mayıs 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] 15 ‘Seyirci sizi bulur’ Belge Yayınları’na bu kez ‘DevSol’ baskını Işıl Kasapoğlu, 15 yıl önce Kocamustafapaşa’daki Çevre Tiyatrosu’nda kurduğu Semaver Kumpanya’nın ayakta kalma öyküsünü anlattı SEMAVER KUMPANYA 15 YAŞINDA Işıl Kasapoğlu, ilk tiyatrosu Theatre a Venir’i 1982’de Paris’te kurdu. İstanbul’a döndükten sonra da önce Cü neyt Türel ve Til be Saran’la birlik te Aksanat Prodük siyon Tiyatrosu’nu, ardından 1997’de İzmit Belediyesi Şe EZGİ ATABİLEN hir Tiyatrosu’nu, son olarak da ken di bağımsız tiyatro sından nereden nereye geldiniz? Önce Haliç’in öte yanındakiler vardı. Mahallelimiz, Kocamustafapaşalılar, Fatihliler. Kendimiz de vardık. Kuruluşu gerçekleştiren bir avuç gencin yanı sıra kadromuz 135’e varmıştı. 135 oyuncu ya da oyuncu adayı. Aileleriyle birlikte 400500 kişi, seyirci. Ne güzeldi. En başta kendi kendimizi seyrettiğimiz çok oldu. Mahalleli seyirci bilet almıyor, bö Yayınevine yapılan polis baskınında 2 bin kitaba el konuldu, 1 çalışan gözaltına alındı Gazeteci yazar Ragıp Zarakolu ile Ayşenur Zarakolu’nun kurduğu Belge Yayınları dün polis tarafından basıldı, 2 bin kitaba el konuldu. 40 yıldır muhalif çizgide yayıncılık yapan ve defalarca baskına uğrayan, birçok kitabı hakkında dava açılan Belge Yayınları bu sefer DevSol bağlantısı olduğu iddiası ile basıldı. Yayınevinin Cağaloğlu’nda bulunan yerine gelen polisler, “bandrol suz kitap ihbarı var” iddiasıyla hem yayınevinde hem de depoda arama yaptılar. ‘Devletsiz Kürtler’ ve ‘Ölümden Zor Kararlar’ adlı kitaplar için toplatma kararı olduğunu söyleyen polisler, yayınevinde bulunan, 1980’lerden, 1990’lardan kalma kitapları, toplatma kararı olmadığı halde alıp götürdüler. Yaklaşık 2000 kitaba el koyan polisler, yayınevi çalışanı Mehmet Ali Varış’ı gözaltına alıp daha sonra serbest bıraktı. su Semaver Kumpanya’yı... Tüm reklerle geliyordu. Ece Bar’ın kültür sanat etkinlikleri şehir merkezindeyken ve merkezden çıkmaya pek de cesaret edilemezken o, öğrencileriyle birlikte Kocamustafapaşa’da kurduğu Semaver Kumpanya’yı tam 15 senedir dimdik ayakta tutuyor. Peki nasıl?.. n Semaver Kumpanya’yla şehir merkezinde toplanan kültür, sanat etkinliklerini Kocamustafapaşa’ya taşımanızın üzerinden 15 yıl Ece’si tepsi tepsi dolmalar, börekler gönderiyordu. Oyunumuza, oyunlarımıza hep güvendik. Süreç içinde onlar da bize güvendi. Her gün biraz daha çoğaldık. Önce çok “uzak”tık, yakınlaştık; önce “arabalar için park yeri” yoktu, şimdi tüm Kocamustafapaşa park yeri; önce “üşüyorduk” şimdi ortalık çok sıcak. Oyunlarımız iyileştikçe sorunlar ortadan kalktı. Şimdi anlattıklarımızı dinleyen, bizimle yolcu Budan’ın yeni romanı ‘Büyük Açlık’ raflarda Cem Yılmaz Budan’ın üçüncü romanı “Büyük Açlık”, Altın Bilek Yayınları etiketi ile raflarda yerini aldı. Budan kitabında; 1845 yılında İrlanda’da baş gös kan Büyük Açlık romanı ile Türk okuyucusunun ilgisine sunularak yeniden gün ışığına çıkarılıyor. Romanda Sultan Abdülmecit ile Kraliçe Victoria arasında bu dönemde yaşanan po geçti. 15 yıl önce neden duymuştunuz bu ihtiyacı, neden Kocamustafapaşa’yı seçmiştiniz? Fransa’dan Türkiye’ye döndüğümde tiyatro ortamında en fazla konuşulan şeylerin biri tiyatro salonu eksikliği, ikincisi ise onlarca üniversiteden mezun gençlerin işsizliği ya da iş bulma problemiydi. Aslında her yerde “iş” vardı ama gençler hazırlıklı değillerdi. Gençler sadece İstanbul’da olmak, çok para kazanmak ve dizi sektöründe bambaşka bir yaşam sürmek istiyorlardı. İş öylesine boyutlara varmıştı ki, bırakın diğer kentlere gitmeyi, İstanbul içinde bile birçok kullanılmayan sahne “uzak, sapa, oraya kimse gelmez” bahaneleriyle dışlanıyordu. Herkes Taksim’de yer arıyor, Beyoğlu’nda kalmak istiyordu. Yapabilirdim. Hem kullanılmayan, tu kaka edilen birçok salonu tekrar gözden geçirebilir hem de “iş” bulma korkusuyla yaşayan gençlere olanak yaratabilirdim. Önce salonu bulup, yenileyip sonra da rahatça “hodri meydan” diyebilmek için genç oyuncularla birlikte, aylarca “istenmeyen” birçok salon dolaştım. Sonunda Haliç’in öte yanında bir tiyatro doğdu: Semaver Kumpanya. Hodri meydan! n Sponsor ve finansör desteği olmadan, üstüne bir de şehir merkezinde bulunmayan bir tiyatroyu ayakta tutabilmenin zorlukları neler? Nasıl başardınız? Her tiyatronun yaşayabileceği zorluklar aynı. Önce “ürün” yani iyi oyun. Sahnede seyirciyi yanınıza alıp birlikte yol katedemiyorsanız asıl zorluklar başlar. Kira, elektrik, su, telefon, her şey ama her şey zordur, zorludur. Ama yarattığınız oyun seyirciyi değiş tirebiliyorsa tüm zorluklar birdenbire yok olur. Her zaman söylerim: Yeter ki biz iyi ürünler verelim, seyirci bizi bulur, bizimle birlikte yolculuğa çıkmayı sever, yeter ki bu yolculukta anlatabilecek bir şeylerimiz olsun. İkinci önemli olgu ise sürekliliktir. Her zaman söylemeyi sevdiğim gibi, “kayaları aşındıran dalgaların gücü değil, sürekliliğidir”. Tiyatro hayatında ben 42’nci, Théâtre a Venir 15’inci, Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu 10’uncu, Semaver Kumpanya 15’inci yılı görebildiysek, sırrı budur. Önce çok ‘uzak’tık, yakınlaştık n Bu 15 yılda Semaver bulunduğu çevrede kendi izleyicisini de yetiştirdi. İzleyici profili açı luğa çıkmak isteyen, çoğu gençlerden oluşan, muhteşem bir seyircimiz var. Birlikte yol almayı çok seviyoruz. n ‘Halk için tiyatro’ prensibinizin altında nasıl bir düşünce yatıyor? Bu prensiple bu 15 yılda başka neler yaptınız? Semaver’i kurarken birinci ilkem Fransızcadaki “elite populaire” kavramıydı. Türkçedeki tam karşılığına karar veremiyorum. “Seçkin halk tiyatrosu” mu desem acaba? Tüm tiyatro yaşamım bu ilkenin ışığında seyretti. Hep anlatmaya çalıştım. Anlatacağım, paylaşabileceğim bir şey yoksa o oyunu yapmadım. Her oyunuma mutlaka kendimi kattım. Bazen yazardan izin bile almadım. Hâlen oyun yapmaya devam ediyorum. Bu yıl Adana Devlet Tiyatrosunda “Silahlı Manzara” adlı oyunu sahneledim. Bilkent Üniversitesi’nde “Madde 22”. Her iki oyunda da haykıracağım şeyler vardı. Haykırdım. Sırada “Elektra”, “Üçüncü Richard” ve “Batı Rıhtımı” var. Sofokles, Shakespeare ve Koltès. teren ve İrlandaca’da Gorta Mor olarak anılan Büyük Kıtlık felaketi, 19. yüzyılın en büyük kitlesel yıkımlarından birine sebep olumuştur. İrlanda’ya Osmanlı yardımlarının 170. yıldönümünde bugüne dek birçok yönüyle bir sır olarak kalan bu tarihi realite, Budan’ın kaleminden çı litik gerilim ekseninde, bir halkın açlıkla imtihanı, Osmanlı yardımlarını İrlanda’ya ulaştırmakla vazifelendirilen Flavio isimli İtalyan denizcinin Dublin’de Sultan’ın şahsi tabibinin geride bıraktığı Coreen isimli sevgilisiyle yaşadığı yasak aşk ve İngilizlere karşı verilen mücadele anlatılıyor. Ege’de 10. Belgesel Film Günleri başlıyor Bu yıl 10. kez düzenlenen Ege Belgesel Film Günleri, bugün başlıyor. Ege Üniversitesi İletişim Çalışmaları Topluluğu ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Bölümü’nün birlikte düzenlediği etkinlik, 13 Mayıs’a dek sürecek. Belgeseller, Fransız Kültür Merkezi ile DEÜ Güzel ölümcül gerçekliği karşısında Ürdün Çölü’nün ortasında Zataari isminde bir çadır kentte kalan çocukların hayallerine sığınma çabalarını anlatan Zataari Djınn filmi, Watchers Of The Sky, Yeşil Kırmızı, Ali Değil Ari Komutanım, Angel Of Nanjing gibi yapıtlar yer alıyor. Tüm gösterimlerin ücretsiz olacağı 10. Ege Belge Oyunda, Demet Evgar, Binnur Kaya ve Esra Dermancıoğlu rol alıyor. Güzel bir dünya için “Uluslararası Bilim, Kültür ve Sanat’ta Güzeli Arayış Kongresi” 11 Mayıs 13 Mayıs tarihleri arasında Çanakkale Kepez’de düzenlenecek. Kongre boyunca 100’ü aşkın sanatçı, Sanatlar Fakültesi’nde gösterilecek. Etkinliğin öne çıkan yapımları arasında, savaşın sel Film Günleri’yle ilgili ayrıntılı bilgi, www.egebelgesel. com adresinden alınabilir. Seferihisar’ın dünyalı dergisi Keçi çıktı akademisyen ve kültürel çevreyi dert edinenler; yaşadıkları dünyayı her boyutuyla tartışacaklar. Rating Academy Kuruluşu’nun öncülüğünde Çanakkale Kepez Belediyesi Turhan Mildon Kültür ve Sanat Merkezi işbirliğiyle düzenlenen kongrenin ana teması, özlenen bir dünya. Bu nedenle, kültürün, sanatın, bilimin her dalında panel “Yavaş şehir” Seferihisar’ın dergisi Keçi Mayıs ayında çıkan ilk sayısıyla yayın hayatına başladı. “Yaşamı savunmakta inatçı” sloganıyla çıkan dergi, seçtiği konular ve yazarlarıyla hem Sefe Keçi’nin ilk sayısı, “Yavaş kardeşim, hayat aceleyle yakalanmaz” kapağıyla çıktı. Genel yayın yönetmenliğini Baha Okar’ın üstlendiği dergi, “cittas ler yapılacak, bildiriler sunulacak. Rating Academy Genel Müdürü Doç. Dr. Mehmet Şahin, Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan ve Prof. Dr. Nihat Falay’ın açış konuşmasıyla başlayacak etkinlikler kültür merkezinin tüm salonlarında yapılacak. l Kültür Servisi rihisarlı hem Anadolulu ve dünyalı olma iddiasını taşıyor. Seferihisar’dan yazarlar ve röportajların yanı sıra Bilge Umar, Ender Helvacıoğlu, Melda Onur, Sunay Akın gibi “dışarıdan” yazarları misafir eden low” düşüncesinin çeşitli temalarını işleyen, Seferihisar’da ve dünyanın diğer yavaş şehirlerindeki uygulamaları gündeme getiren bir çizgi izleyecek. Üç kadın ve sıradan bir gün Pangar Tiyatro’nun “Kozalar” adlı oyununun yönetmenliğini Ayşenil Şamlıoğlu üstleniyor. Oyun yarın saat 20.30’da Zorlu PSM Stüdyo Sahne’de tiyatroseverle buluşacak. 1971 tarihli Adalet Ağaoğlu eseri “Kozalar”da, üç kadının sıradan bir günde, evde gerçekleşen buluşma sırasında başlarına gelenler, bastırılmış arzular, korkular ve yabancılaşma gibi temalarla izleyicinin karşısına çıkıyor. Demet Evgar, Binnur Kaya ve Esra Dermancıoğlu’nun rol aldığı oyun, üç kadın karakterin sıradan bir gününün üzerinden erkek egemen toplumun dayattığı değer yargılarına dair çarpıcı eleştiriler getiriyor. Perge’de ‘Okeanos’ ve ‘Medusa’ Antalya’daki Perge antik kentindeki kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan ve “Türkiye’nin ikinci Zeugma’sı” olarak adlandırılan mozaikler, turizme kazandırılacak. Antalya Perge antik kentindeki kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan ve “Türkiye’nin ikinci Zeugma’sı” olarak adlandırılan mozaikler, turizme kazandırılacak. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Haluk Abbasoğlu başkanlığında, 2003’te Perge antik kentindeki kazı çalışmalarında anıt mezarlara rastlandı. Titizlikle yürütülen kazıda, anıt mezarların önünde, rengi, dokusu ve bozulmayan yapısıyla Türkiye’de ilk olduğu değerlendirilen denizler tanrıçası “Okeanos” ve kendisine bakanları taşa çevirdiğine inanılan “Medusa” figürlü mozaikler ve çeşitli motiflerin yer aldığı lahitler bulundu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle