05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 17 Mayıs 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Türkiye’de kopuş süreci yaşanıyor’ 15 Temmuz’un ardından hükümetin yaptığı uygulamaları ‘karşı darbe’ olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, bunun ülkenin dengelerini ‘altüst ettiğini’ vurguladı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumun ardından oluşan tabloyla Türkiye’nin bir kopuş süreciyle karşı karşıya kaldığı uyarısında bulundu. Kopuşları, “Meclis ile devleti yönetenler, Cumhurbaşkanı ile ona oy vermeyen milyonlar, toplum ile yargı, çöken adalet ve demokrasi ile birlikte Türkiye’nin uygar dünyadan kopması” olarak sıralayan Kılıçdaroğlu, “Asla umutsuz değiliz. Kayseri’den Ankara’ya gençler yürüyor, demokrasi, insan hakları, hak, adalet, vicdan için yürüyorlar. O gençler olduğu sürece hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet etti” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle: n Ortak olanlar pişman: 15 Temmuz’u fırsat bilip karşı darbe yaptılar, kontrollü darbe yaptılar. Milyonları temizliyorlar. Kontrollü darbe dedim diye üzerimize geldiler. Ben her yerde ve her zaman bilerek konuşuyorum. “Darbe yapmaya kalktılar, karşı darbe yaptık” sözü bana ait değil. Neden darbenin asıl faillerinin ortaya çıkmasına izin vermiyorlar. Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Tüm annelere ve sandığa gidip evet diyenlere sesleniyorum; size söyledim ‘evet’in vebali ağırdır, ortak olmayın diye. Ortak olanlar derin pişmanlık içinde. n İçeride aslan dışarda kedi: Devlette çöküş liyakati yok ederek başladı. Önce dışişleri ile başladılar, bürokratlarıyla monşer diye alay ettiler. Şimdi çuvalladılar. Putin ile Trump arasında gidip geliniyor. Biri, bana nasıl gaz verir, sırtımı nasıl sıvazlar diye, bir oraya bir oraya gidiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle bir tablo yaşanmadı. Şimdi ABD’de neler yaptığını bilmiyoruz. Gelecek. Eleştiri yapmak istemiyorum bu aşamada. Görüşmeler, Türkiye’nin lehine sonuçlanırsa mutlu oluruz. Eğer oradan farklı bir tablo ile Türkiye’ye gelirse herhalde bizim de söyleyeceklerimiz vardır. İçeride aslan kesilip dışarıda kedi rolü üstlendiğinizde dış politikayı yapamazsınız. n Kimseyi sırtında taşıma: Ekonomi iyi diye zorla haber yap tırıyorlar. Çiftçiler eylem yaptı, bize sahip çıkın dediler. Biz size sahip çıkacağız ama siz de bize sahip çıkacaksınız. Güç birliği yapacağız. Sanki Türkiye’de toprak, çiftçi yok Sudan’da 99 yıllığına arazi kiraladılar. Bizim köydeki vatandaşımız da gidip oy veriyor. Oy ve CHP lideri, parti grubunda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikasını, ‘İçeride aslan, dışarıda kedi’ sözleriyle eleştirdi. Kılıçdaroğlu’ndan uyarı Kılıçdaroğlu, referandumun ardından oluşan tabloyla Türkiye’nin bir kopuş süreciyle karşı karşıya kaldığı uyarısında bulundu. Türkiye’nin 4 temel konuda ciddi bir kopuş süreci yaşadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, kopuş süreçlerini şöyle sıraladı: Tek tek saydı... “Bir; Meclis ile devleti yönetenler arasındaki kopuş. Meclis’in yetkileri bir başka kişiye verildiği için Meclis ile devleti yönetenler arasında ciddi bir kopuş var. Parlamentonun yetkileri büyük ölçüde elinden alındı. Yönetenleri denetleyebilecek bir güç artık yok. Bu tarihsel bir kopuştur, bu kopuş Türkiye’yi felakete götürür. İki; taraflı Cumhurbaşkanı ile ona oy ver meyen milyonlar arasındaki kopuştur. Tarafsız Cumhurbaşkanı, 80 milyonun Cumhurbaşkanı’dır, şimdi sadece ona oy verenlerin Cumhurbaşkanlığı rolünü üstlendiği için milyonlarla Cumhurbaşkanı arasında ciddi bir kopuş yaşanıyor. Üç; adaleti arayan toplum ile adaleti dağıtan yargı arasındaki kopuştur. Hâkimler artık hukukun üstünlüğüne göre değil üstünlerin hukukuna göre adalet dağıtacak. Dolayısıyla adalet isteyen vatandaşla adalet dağıtan yargı arasında ciddi bir kopuş olacak. Dört; çöken adalet ve demokrasi ile birlikte Türkiye’nin uygar dünyadan kopmasıdır. Entelektüel gücün de giderek kan kaybetmesi, Türkiye’nin yumuşak gücünü de büyük ölçüde törpüledi ve yok etti.” rirsen bir dahaki sefere açlıktan nefesin kokacak, sen de bunu gör. “Sırtına binip sopayla vursak bile bize oy verecek” diyor. Çiftçi kardeşim, kimseyi sırtında taşıma, kim senin hakkını savunuyorsa onun yanında ol. n Adalet mahkÛm: Adale ti dağıtan hâkim siyasi otoriteden talimat alıyorsa, açık hükme rağmen kanunu uygulamıyorsa o zaman bu ülkede adalet çöktü demektir. Adalet çöktüyse orada devlet yoktur. Bir özdeyiş var, “ve adalet aradığımızda fark ettik ki, adalet hapisteki mahkumlar kadar mahkum”. Şu anda da adalet mahkumdur. n Tamamı fasa fiso: 23 Ocak 2017 bir KHK yayımlandı. OHAL işlemleri inceleme komisyonu kurulacaktı. 5 ayda 7 kişi bulamadılar. 5 ayda 7 kişiyi bulamayan hükümet koskoca Türkiye’yi sağlıklı yönetebilir mi, yönetemez. Çünkü hükümet, hükümet değil. Hükümet de bir kişiye bakıyor. Ne söyleyecek acaba. Ne Adalet Bakanı Adalet Bakanı, ne SağlıkBakanı Sağlık Bakanı ne Başbakan Başbakan tamamı fasa fiso... l ANKARA / Cumhuriyet Gazetecilik AKP için suç CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden tutuklu gazeteciler için AKP’ye sert eleştirilerde bulundu. Mahkemelerin yasalara göre değil, kişilere göre karar aldığını, toplumsal ayrışmanın günden güne büyüdüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, “Hayatları boyunca FETÖ’yle mücadele eden gazetecileri hapse atıyorlar. AKP, eski ortağı FETÖ ile değil, muhaliflerle mücadele ediyor. Gazetecilik mesleğini onuruyla yapmak AKP iktidarında en büyük suç sayılıyor. Yalan ve adaletsizlik üzerine kurulu bu düzen elbet yıkılacak!” dedi. ‘Vicdanınıza dokunmuyor mu?’ Kılıçdaroğlu KHK ile ihraç edilen ve açlık grevinde bulunan akademisyenler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında da açıklamalarda bulundu. Twitter adresinden yaptığı açıklamada CHP lideri, “İki genç eğitimcinin açlık grevi hiç mi vicdanınıza dokunmuyor? Hukuksuzca insan hayatını karartanlar gün gelecek bunun hesabını verecekler. Gücü olan hapishaneden kurtulurken, gücü olmayan ölüme mahkum ediliyor. AKP iktidarı bu ülkede adaleti silmiş, hukuku yok etmiştir” ifadelerini kullandı. l ANKARA ATATÜRK’E HAKARET İBB, Armağan’ın söyleşisini iptal etti Derin Tarih dergisinde ve televiz yon söyleşilerinde kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden Prof. Dr. Mustafa Armağan’ın, “Fetih ve Diriliş” söyleşisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından iptal edildi. Yeni Şafak yazarı Mustafa Armağan, Fatih’teki İBB Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde dün 20.00’de gerçekleşmesi beklenen ‘Derin Tarih Söyleşileri: Fetih ve Diriliş’ adlı etkinlikte tek konuşmacı olarak yer alıyordu. İBB etkinliği iptal etti. Armağan ile programın sunucusu Yavuz Bahadıroğlu önceki gün Bakırköy Adliyesi’nde şüpheli sıfatıyla ifade vermişti. Emekli işçiden şikâyet Öte yandan Kayseri’de işçi emeklisi İsmail Birol (54), bir televizyon programında Atatürk’e hakaret eden Süleyman Yeşilyurt ve sosyal medyada Atatürk’e hakaret eden Hasan Akar hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Birol, “80 milyon suç duyurusunda bulunmalı” çağrısı yaptı. l HAZAL OCAK/İSTANBUL Sonunda Arslan’la görüştüler HDP’li Önder ve Buldan, tutuklu milletvekilleriyle ilgili başvuruyu aylardır gündeme almayan AYM Başkanı ile bir araya geldi HDP’liler, AİHM önünde 194 gündür adalet bekliyoruz HDP’li vekiller ve bir grup Avrupalı parlamenter, Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde tutuklu vekiller için açıklama yaptı. dihaber’de yer alan habere göre, HDP Sözcüsü Osman Baydemir, vekiller Mithat Sancar, Ertuğrul Kürkçü ve Feleknas Uca ile Avrupa Parlamentosu’nda grubu bulunan birçok siyasi parti parlamenterinin katılımıyla yapılan açıklamada, AİHM’e tutuklu vekiller için derhal karar alması çağrısın da bulunuldu. HDP heyeti adına konuşan Parti Sözcüsü Osman Baydemir, destek veren parlamenterlere tutuklu HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın selamlarını iletip teşekkür ederek başladığı konuşmasında “194 gündür 6 milyon insanın iradesi ve seçilmişi adalet bekliyor. İç hukuk tükendi, AİHM’den başka yol kalmadı. AİHM’ye haykırıyor, geciken adalet adalet değildir, ivedilikle karar alınmalıdır” dedi. l Haber Merkezi Tutuklu milletvekilleri konusundaki başvuruları aylardır gündemine almayan Anayasa Mahkemesi (AYM) Baş kanı Zühtü Arslan, HDP’li TBMM İdare Amiri Sırrı Süreyya Önder ve HDP’li TBMM Başkanvekili Pervin Buldan ile görüştü. HDP heyeti haftalardır AYM binası önünde mahkeBuldan menin tutuklu milletvekilleri konusundaki başvuruları gündeme almasını talep ediyordu. Geçen ay AYM’nin 55. kuruluş yıldönümü törenine bütün HDP’li vekillerin katılmak istemesi üzerine çıkan protokol krizi nedeniyle Önder Arslan, Önder’e randevu vermek zorunda kalmıştı. Edinilen bilgiye göre Önder ve Buldan dün saat 14.00’te Arslan ile görüştü. Bir saat süren görüşmenin ardından HDP’den hiçbir açıklama yapılmadı. Görüşmede tutuklu vekillerin durumu gündeme gelirken HDP heyeti Balbay kararı olarak bilinen milletvekillerinin tutuklu yargılanamayacağı yönünde AYM’nin daha önce verdiği kararı anımsattı. l ANKARA / Cumhuriyet haber 5 HDP’Lİ BESİME KONCA ‘Tutuklanırsak vekâlet halkımızda’ Hakkında tutuklama kararı olan HDP Si Besime Konca irt Milletvekili Besime Konca, dün HDP grup toplantısında konuş tu. Konca, “Biz vekâlet etmeye devam ede ceğiz. Biz de tutsak düşebiliriz, biz de seç menlerimize sesleniyoruz, vekâletimizi halkımıza veriyoruz ve bu koşulda 6 mil yon seçmen, birer milletvekili gibi çalış malarını yürütecek” dedi. Konca, tutukla ma kararıyla ilgili sorular üzerine, “Baka lım her an bekliyorum” yanıtını verdi. Konca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tutuklu HDP milletvekilleri hakkında söyle diklerini anımsatarak, “İçişleri Bakanı bize dedi ki, ‘biz onlara dört duvar verdik.’ Cin siyetçi, hukuk dışı bir yaklaşımla; hukukun değil siyasi kararla bizi oraya gönderdikleri ni kendileri ifade ettiler. Ama bu çok önem sedikleri Meclis de dört duvardır. Burada hu kuk adalet, halk için siyaset üretilmiyorsa, bu Meclis de, hapishanedir zindandır” dedi. Siyaset yapmak için halk tarafından seçil diklerini söyleyen Konca, “Bizi Meclis’ten çıkarken tutukladılar sonra bıraktılar, tek rar tutukladılar bir kez daha serbest bıraktı lar şimdi bu kararı bir kez daha aldılar. Di ğer vekillerimiz için bunları yaptılar. Bizi 3 kez tutuklayıp bıraktılar. Bu ‘tutukla bırak’ yaklaşımı hukuki değildir. Bu tutuklamala rın tekçilikte ısrar edenlerin yaklaşımı ol duğunu biliyoruz. Biz güçlü olmasaydık bizi 23’üncü kez tutuklamazlardı” diye konuştu. Konca, bu uygulamalardan korkmadıklarını, çekinmediklerini belirterek, “Sözümüzü da ha güçlü söyleyeceğiz. Onun için buradayım” değerlendirmesini yaptı. ‘Her an bekliyorum’ Akademisyenlerin açlık grevinde olduğunu, gazetecilerin bedel ödediğini söyleyen Konca, “Biz vekâlet etmeye devam edeceğiz. Biz de tutsak düşebiliriz, biz de seçmenlerimize sesleniyoruz vekâletimizi halkımıza veriyoruz ve bu koşulda 6 milyon seçmen, birer milletvekili gibi çalışmalarını yürütecek” dedi. Grup toplantısı sonrası Konca, gazetecilerin tutuklama kararı konusundaki soruları üzerine, “Bakalım, her an bekliyorum” yanıtını verdi. l ANKARA / Cumhuriyet DEMİRTAŞ HAKKINDAKİ DAVA Savcı da polis de FETÖ’den tutuklu Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında açılan bir davada, şikâyetçi olan emniyet müdürünün de dava dosyasını hazırlayan savcının da FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu oldukları ortaya çıktı. Demirtaş’ın BDP Genel Başkanı olduğu dönemde Selahattin Demirtaş Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 4 Ağustos 2013’te düzenlenecek bir yürüyüş öncesi Demirtaş’ın konvoyu Viranşehir ilçesi çıkışında durduruldu. Burada Viranşehir İlçe Emniyet Müdürü Selami Ermiş ile Demirtaş arasında tartışma yaşandı. Demirtaş hakkında, “Görevini yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine hakaret” suçlaması ile kamu davası açıldı. Selami Ermiş de müşteki olarak davaya dahil oldu. Gazeteduvar’ın haberine göre 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Emniyet Müdürü Selami Ermiş ve Demirtaş hakkında fezleke düzenleyen savcı Yusuf Başlar, FETÖ üyeliği iddiası ile tutuklandı. Demirtaş hakkında açılan davanın ilk duruşması, dün Viranşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme duruşmanın 22 Haziran’a bırakılmasına karar verdi. l Yurt Haberleri ‘Erdogone’ mesajı dergiyi kapattırdı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, 1453 İstanbul Kültür ve Sanat Dergisi’nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ‘hedef alan’ fotoğraf ile ilgili “Dergiyi kapattık. Dergide yapılan ahlaksızlıktır ve adiliktir” dedi. Kültür A.Ş tarafında yayımlanan ve ücretsiz temin edilen derginin 27. sayısında hayvanlarla ilgili Ceyda Torun’un yönetmenliğini yaptığı “Kedi” belgesel filmi tanıtılmış ve iç sayfadaki yazılı görselde “ErdoGone!, İnşallah, Maşallah” ifadeleri yer almıştı. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle