Katalog

Cumartesi 8 Nisan 2017 4 Tayyip Bey neden 16 Nisan’da ısrarcı? Türkiye’deki gelişmeleri izleyenlerin tam yanıtlayamadıkları soru şu: Tayyip Bey, bu anayasa değişikliğinde neden bu kadar ısrarcı? İlk bakışta, 16 Nisan ile amaçlanan ve başka bir örneğine hiçbir yerde rastlanmayan “Türk usulü başkanlık” ile iktidarın bütün dizginlerinin Tayyip Bey’in eline geçmesi hedeflenmekte olduğuna göre, soru pek anlamlı değil gibi görünüyor. Ama biraz düşününce pek de öyle olmadığı anlaşılacaktır. Öyle ya, şu anda zaten yargının dizginleri Beş Tepe’nin elindedir. Beş Tepe yürütmenin de, hem resmi hem de fiili başıdır. Tayyip Bey, AKP üstündeki rakip tanımaz ağırlığı sayesinde TBMM çoğunluğunu da denetlemektedir. OHAL ve KHK’ler yoluyla da TBMM’nin yasama organının işlevi yürütmenin eline geçtiğine göre, 16 Nisan’da evet çıksa ne olur, hayır çıksa ne olur? HHH İrdeleme bu noktaya varınca Tayyip Bey’in muhalifleri ilk bakışta pek geçerli gibi görünen bir sav atıyorlar ortaya: Tayyip Bey anayasa değişikliğiyle kendini, geleceğini güvenceye almayı amaçlıyor. Bu yanıtın da geçerliliği şu argümanla sarsılıyor: İyi ama demokrasi dışı iktidarlar, zaten normal demokratik yollarla devrilmezler ki. Tarihe bakın, bunların hangisi seçimle veya parlamento denetimiyle gittiler ki! Doğrusu bu sav, insanı Tayip Bey’in 16 Nisan’da çıkacak olası bir “evet”e neden bu kadar bel bağladığı konusunda düşündürüyor. Özellikle, 16 Nisan ertesinde belirginleşecek olan, etnik terör, bölgesel çatışmalar, ekonomik durum ve Tayyip Bey’in uluslararası arenadaki enterne edilmişliği göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin gittikçe yönetilemez hale gelmekte olduğu görülecektir. Ortadoğu’da sınırlar, Türkiye’nin de toprak bütünlüğünü ilgilendirecek biçimde yeniden çizilirken, bölgede enterne edilmesi konusunda, ABD ile Rusya’nın görüş birliğine vardığı Tayyip Bey’in yalnızlığı, sakıncaları gittikçe daha barizleşen bir kişisel kusur olarak göze batmaya başlayacaktır. Bu konumdaki Tayyip Bey’in “yedi düvele meydan okuyan lider” olarak sunulup, kabul ettirilmesi gittikçe olanaksız hale gelmekte. Zaten şu sıralarda kamuoyunda esen rüzgârlar hiç de bu yönde değil. Sosyal medyada dönüp duran şu ileti, durumun ne merkezde olduğunu çok güzel gösteriyor: Tarih böyle zafer görmedi! El Bab’ı almaya gittik. Kerkük’ü verdik. Döndük. HHH 16 Nisan ertesinde Türkiye’nin müttefikleri ve bu arada Almanya ile ilişkilerinin daha da gerilmesi bekleniyor. Alman Der Spiegel dergisinde, 31 Mart günü çıkan bir yazı çok dikkat çekici. Türkiye’nin, Japonya’dan Afrika’ya, Ulan Battur’dan Dar üs Selam’a, Kopenhag’dan Berlin’e bütün dünyada kendi yurttaşlarını takip ettiğini, bu iş için diplomatik görevlilerini MİT’i ve Diyanet’in yurtdışındaki imamlarını ve örgütlerini kullandığı, Almanya ve Avusturya’da bunların bir kısmı hakkında soruşturma açıldığı söylenen yazıdaki şu ifade de son derecede düşündürücü: “...Açıkça belli oluyor ki Türkiye bu ülkelerdeki casusluk faaliyetini legal görüyor.” Türkiye’de son zamanlarda, aralarında askerler, polisler ve öğretmenler de bulunmak üzere 130 bin kişinin işinden çıkarılıp takibata uğratıldığı da belirtilen yazıda Almanya’da Türk casusları tarafından takip edilenlerin, Türkiye’ye gitmeleri halinde kovuşturulacakları da yazılıyor. Yazı, Türkiye ile Almanya arasında, 16 Nisan’ın hemen ertesinde patlak verecek ve tırmanabilecek yeni gerginliklerin habercisi. Buna bir de Türkiye’nin ülkelerindeki casusluk faaliyetlerine aracı olanları yargı önüne çıkaracaklarını söyleyen Avusturya Yeşiller Partisi’nin Güvenlik Sözcüsü Pils’in, Viyana ile de yeni bir gerginliğin ufukta olduğunu belirten açıklamaları eklediniz mi sandıktan evet de çıksa, Tayyip Bey için 17 Nisan’ın, 16 Nisan’dan daha kolay olmayacağı görülüyor. Öyleyse Tayyip Bey’in 16 Nisan’da bu kadar ısrarının hikmeti ne? Rektör buyruğu: Mitinge katılın İzmir 9 Eylül Üniver setisi Rektörü yazılı bir emir yayımladı ve bütün personelin 9 Nisan Pazar günü saat 12’de üniversite otoparkında toplanmasını istedi. 9 Nisan günü İzmir’de Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın katılacağı “evet” mitingi var. Rektörün yazılı emrinde toplantıyla katılımın zorunlu olduğunu belirtiyor ve imza tutanağı karşılığında olmak koşuluyla toplantıya katılanlara bir gün “idari izin” verileceği de vurgulanıyor. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘Hayır çıkarsa mesajı alacaktır’ Meral Akşener MHP tabanının etkili ismi Akşener, referandumda ‘Hayır’ çıkacağına emin olduğunu, evet çıkarsa da en büyük zararı Erdoğan’ın göreceğini söyledi Hayır kampanyasının MHP’den ihraç edilen isimlerinden Meral Akşener, referanduma bir hafta kala AKP’lilere, “Eğer evet çıkar sa bundan en büyük zararı Tayyip Erdo ğan görecek. Çünkü bir kişiye bu kadar yetki verirsen en çok bedeli o öder” diye rek hayır oyu kullan maları çağrısında bu lundu. Akşener, hayır kampanyası çerçe vesinde Muş, Bitlis, Tatvan ve Ahlat’ta yaptığı çalışma EGrüdlem ların dönüşünde İstanbul’da bir grup gazeteciye referan dum süreciyle ilgi li değerlendirmelerde bulundu. Akşener şunları söyledi: n Kadıncağızın önünü kestiler: Re ferandum sürecinde 54 yere gittim. Git tiğim her yerde halk bana sahip çıkıyor. Benimle ilgili şunu gördüm: Gittiğim her yerde insanlar, ‘Bu kadıncağızın önünü kestiler’ diyor. Yani koskoca adamların benden, bu kadıncağızdan korktuğunu söylüyorlar. İnsanlar benimle ilgili bu gerçeği görüyor. n Güneydoğu’da örgüt ve devlet var: Ben Muş’ta, Bitlis’te kendi mütevazı ‘Bozkurt’tan koyun olmaz’ “Milliyetçiler Hayır Diyor Platformu” çalışmaları kapsamında Trabzon’a giden eski MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Atilla Kaya, Ülkü Ocakları eski genel başkanları Azmi Karamahmutoğlu, Suat Başaran, Ulvi Batu, Yeniçağ gazetesi yazarı Servet Avcı, anayasa referandumunda neden ‘hayır’ denilmesi gerektiğini anlattı. AKP iktidarı ve MHP yönetiminin sert bir dille eleştirildiği toplantıda Atilla Kaya, “Ülkeye giydirilmek istenen deli gömleğine, despotik dayatmaya karşı hayır denilmelidir” derken, Suat Başaran, “Li dere itaat şerefimizdir sloganı Nazi Almanyası’ndan devşirilen yabancı tutum ve tavırdır. Kültür ve tarihimizde lidere kayıtsız şartsız itaat yoktur. Bozkurtlar bozkoyun olmayacak” diye konuştu. Azmi Karamahmutoğlu, temel hak ve özgürlükleri kaybetmemek, çocukların geleceğini kurtarmak, tek adam rejimini önlemek için uğraştıklarını söyledi. Ulvi Batum, platformun bir sivilleşme hareketi olduğunu belirterek, “Milletimizle alakalı kararları milletimizle birlikte biz alırız. Biz boyunduruk kabul etmeyiz” dedi. l AHMET ŞEFİK/TRABZON imkânlarımızla toplantılar yaptım. Esnafı dolaştım. İnsanlarla tek tek sohbet ettim. Kahvelere girdim oturdum, anlattım. Özellikle Güneydoğu’da iki parti çok kolay oy alıyor, HDP ve AKP. Biri örgüt, diğeri devlet olarak algılanıyor orada. Ama o insanlar unutulmuş. Orada öyle bırakılmış. Ve çok büyük bir yoksulluk var. Ben öyle gördüm. Muş’ta bana bir vatandaşımız “Türkiye kokuyorsun” dedi. Ben bu sözü çok önemsiyorum. Diğer iki partiyle aramızdaki fark bu. n 2010’da uyardım dinlemediler: Ben 2010 referandumunda da hayır diyordum, hayır kampanyası yaptım. O yüzden benim hayırcılığım kimsede alerji yaratmıyor. Şimdi iddiayla söylüyorum. 2010 referandumunda hayır çıksaydı bugün ülke bu hallere gelmezdi. 15 Temmuz yaşanmazdı. Ben o zaman Meclis’te Mehmet Ali Şahin başta olmak üzere onları uyardım. Yapmayın bu anayasa değişikliğinden vazgeçin dedim. Beni dinlemediler. İşte 15 Temmuz oldu ül ke bu hallere geldi. n Erdoğan zarar görecek: Şimdi de aynı şekilde AKP’li seçmenleri uyarıyorum. 16 Nisan’da sandıktan evet çıkarsa bundan en büyük zararı Tayyip Bey görecek. Çünkü bütün yetkileri tek bir kişiye verirsen, en çok bedeli o kişi öder. Herkes ülkede olan biten her şeyin hesabını o kişiden sorar. n Erdoğan hayır mesajını alır: Ben kampanya sürecinin başından beri anket yaptırıyorum. Şu ana kadar yaptırdığım anketlerin hiçbirinde evet önde çıkmadı. Tamamında hayır önde. Hayır çıkması lazım. Hayır çıkarsa benim tanıdığım Tayyip Bey, milletle inatlaşmaz. Mesajı alır. Milletle ve tabanıyla inatlaşan tek lider Devlet Bahçeli’dir. Tayyip Bey inatlaşmaz ve hayırın gereğini yapar. Hayır çıkarsa şu anda insanları en çok rahatsız eden sert ve ayrıştırıcı dil hızla yumuşar ve en önemlisi de milletin sorunları konuşulmaya başlanır. n Bakcez duruma be ya!: Ben şu anda bütün planlamalarımı hayıra göre yapıyorum. Kendimi hayıra endeksledim. 16 Nisan’dan sonra ne yapacağıma gelince... Beraber çalıştığım yol yürüdüğüm arkadaşlarımla durumu değerlendirip ona göre karar vereceğiz. Bizim Rumeli göçmenlerinde bir söz vardır. ‘Bakcez’ derler. Bakcez duruma be ya! Denge ve denetleme yok Türkiye’nin referandum için davet ettiği AGİT gözlemcileri, anayasa DUYGU GÜVENÇ Rdeğişiklikleri konusunda Venedik Komisyonu raporuna atıfta bulundu eferandumu gözlemlemek üzere Türkiye’ye gelen AGİT gözlem cileri ara dönem raporlarını yayımladı. 20’den Türkiye’nin davet ettiği AGİT gözlemcileri de yapılacak anayasa değişikliğinin fazla denge ve denetleme mekanizmasından mahrum olduğunu tekrarladı. yaralı Avrupa Konseyi’nin anayasa değişiklikleri konusunda uzman olan Venedik Komisyonu’nun raporuna atıfta bulunan AGİT gözlemcileri, “Venedik Komisyonu önerilen değişikliklerin sonucunda güç ler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının gü vence altına alınmayacağını, böylelikle otoriter bir başkanlık rejimine dönüşme mesi için gerekli olan denge ve denetle me mekanizmalarından mahrum olduğu nu belirtmiştir” dedi. AGİT’in ara dönem raporundan diğer başlıklar ise şöyle: 19 parti yasaklı: YSK 10 siyasi parti nin referandum kampanyasına katılımı nı onaylamıştır. Kasım seçimlerine katı lan 19 partiye izin vermemiştir. Kamu görevlileri bile taraf: Kampan Miting yolunda kaza: 4 ölü ya bağımsız olması gereken Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere çok sayıda üst ve alt düzeydeki kamu görevlisi tarafından desteklenmektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Adana’da yaptığı açılış törenine katılmak için yola çıkan servis midibüsü Adana İmamoğlu karayolu Handeresi Mevkii’nde yağış nedeniyle kayganlaşan yolda şarampole yuvarlandı. Kazada 4 kişi öldü, 20’den fazla kişi yaralandı. Ölenlerin Kozan ilçesinde oturan Adil Avcı (63), Bekir Arıkan (51), Tahsin Dal (53) ve Ayşe Topaldemir olduğu bildirildi. İmamaoğlu İlçe Belediye Başkanı Gazi Adam Hasan, kaza sonrası DHA’ya yaptığı ilk açıklamada aracın AKP tarafından kiralandığını söylemişti. Antakya İtfaiye Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan ise Türkiye’de sistem değişikliğinin gerekli olduğunu, bu değişikliği gerçekleştiren Güney Kore, Portekiz, Fransa gibi ülkelerin Türkiye’ye kıyasla ekonomik olarak daha hızlı büyüdüğünü söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yüklenen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde katıldığı bir televizyon programındaki görüntülerini izletti. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na “Sen anlamazsın bu işten. Batırdın rezil ettin” dedi. Kandil, İmralı ve FETÖ’nün yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da “hayır” kampanyası yürüttüğünü söyleyen Erdoğan, “Bunlar, ‘hayır diyenlere terörist diyorlar’ diyor.” l DHA/İHA Yıkılan Şırnak’ta toplu açılış töreni! Şırnak’a giden Başbakan Yıldırım, geçen yıl hendekbarikat operasyonlarının gerçekleştirildiği Yeni Mahalle’de toplu açılış töreninde konuştu. Tören alanına Türkçe “Her Evet, çukur siyasetine bir tokattır” ile Kürtçe “Biji serok Erdoğan” (Yaşasın Başkan Erdoğan) yazılı pankartları asıldı. Yıldırım “Şırnak’ı harabeye çevirdiler. Çukur ve hendeklerle insanlara hayatı dar ettiler. Ne diyorlar? ‘Devlet Cizre ve Şırnak’ı yaktı’. Buradaki vatandaşlarımız bu işi kimin yaptığını çok iyi biliyor. Yıkılanları en iyi şekilde yapacağız” dedi. l DHA Antalya Başsavcısı bile...: Kampanya kapsamında, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Antalya Başsavcı Vekili de dahil olmak üzere birtakım kıdemli politikacılar ve memurlar hayır oyu verenleri terör örgütleri ve darbe girişimi planlayıcıları ile denk tutmaktadır. Gözlemciye geçit yok: Darbe girişiminin ardından, geçen seçimlerde gözlem çabalarını desteklemiş olan 1583 STK tasfiye edilmiştir. Daha önceki seçimleri gözlemleyen STK’lar, güvenlik sebebiyle ya gözlem çabalarından kaçınacak ya da sınırlandıracaklardır. Kampanyalara kısıtlama: Birtakım siyasi liderlerin ve aktivistlerin parmaklıklar ardında olması bazı grupların kam ‘Keşke siz dinleseydiniz’ panya yapma yetilerini ciddi ölçüde kısıtlamıştır. Şimdiye kadar “Hayır” destekçileri, polis müdahalesi ile karşılaşmışlar, bir kısmı cumhurbaşkanına hakaret gibi suçlamalar ile tutuklanmışlardır. Medya kısıtlandı: Terörle Mücade Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Fey ri ile işbirliği yapmakla suçla muzu en iyi bilmesi gerekenlerden bidı. Açıklama yapan Feyzioğ ri sizsiniz Sayın Cumhurbaşkanı. Tüm le Kanunu, Ceza Kanunu, Basın Kanunu ve diğer yasal mevzuat aşırı kısıtlamalara izin vermektedir. Hükümlerdeki belir zioğlu, kendisinin “Terör örgüt lu, kendisine yönelik bu sözle terör örgütlerine karşı en kararlı duru sizlikler gazetecilerin hapsedilmeleri için leri ile kol kola girerek yürüttü rin çok ağır ve üzücü olduğu şu sergileyen bizim üzerimizden, hayır gerekçe olarak kullanılabilmektedir. İfa ğü kampanyada suç işlediğini” nu, gerçekle ilişkisi olmadığı diyen tüm vatandaşlarımızı suçlama de özgürlüğü kapanan çok sayıda basın iddia eden Cumhurbaşkanı Tay nı kaydetti. Feyzioğlu, şunları ya devam ediyorsunuz aslında. Keşke yayın kuruluşu ve tutuklanan gazetecile yip Erdoğan’a “Biz görevimizi kaydetti: “Bizim anayasa pake tüm toplumu kucaklamayı tercih etsey rin yanı sıra olağanüstü hal yasal çerçe yapıyoruz. Niçin rahatsız olu tiyle ilgili duruşumuzu bir ihti diniz, ne güzel olurdu. Bu milli mesele vesi ile daha da kısıtlanmıştır. yorsunuz sayın Cumhurbaşka ras veya şahsi bir menfaat bek de, olması gerektiği gibi düşüncelerimi Referandum için tarafsızlık şart: Re nı” yanıtını verdi. Metin Feyzioğlu lentimiz belirlemiş olsaydı, hiç zi doğrudan öğrenmeyi tercih etmiş ol Feyzioğlu’nun, anayasa pake kuşkusuz evet kampanyasının saydınız, paketin ülkemizi nasıl bir fe ferandum için yasal çerçeve basına tarafsız yayıncılık zorunluluğu getirmekte. tine ilişkin “İktidar partisi ilçe başkan en önünde koşardık. Ancak bu milli bir lakete sürükleyeceğini siz de görürdü Ancak, KHK, YSK’nin tarafsız yayın yap ları ilçelerin kralcıkları olacaklar” tes mesele. Bir milli mesele söz konusu ol nüz. Siz dinlemek istemediğiniz için mayan özel yayın kuruluşları üzerindeki pitini eleştiren Erdoğan, katıldığı bir duğunda bizim Türkiye Cumhuriyeti biz yollara düştük, sayın Cumhurbaş cezai müeyyide yetkisini ortadan kaldır programda Feyzioğlu’nu terör örgütle Devleti’nin yanında koşulsuz durduğu kanı.” l ANKARA/Cumhuriyet mıştır. l ANKARA C MY B