25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Trump’tan10 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Suriye’ye yönelik saldırı ABD’nin Doğu Akdeniz’deki USS Porter ve USS Ross isimli destroyerlerinden gerçekleşti. Rusya Savunma Bakanlığı’na göre, saldırıda 59 füzeden 23’ü isabet etti. I. Dünya Savaşı’nın 100. yılında... ABD’nin Suriye’ye düzenlediği hava saldırısı, ülkenin Birinci Dünya Savaşı’na girişinin 100’üncü yıldönümüne denk geldi. ABD, kongrenin Başkan Wilson’un savaş deklarasyonunu 6 Nisan 1917 günü onaylamasıyla Almanya’ya karşı savaşa girmişti. Cumartesi 8 Nisan 2017 nilwgun@cumhuriyet.com.tr gövde gösterisi İdlib’de onlarca kişinin yaşamını yitirdiği kimyasal saldırının failine yönelik tartışmalar sürerken ABD, Şam politikasında değişime gitti. İlk kez Esad yönetimi hedefleri vuruldu Putin, Esad yönetimine desteğini yineledi. Şam’ın hava savunma kapasitesini güçlendireceklerini duyurdu. RUSYA’DAN SERT TEPKİ ‘ÇATIŞMA EŞİĞİNE GELİNDİ’ ABD saldırısına Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın en yakın müttefiki olan, sahadaki askeri varlığıyla savaşın seyrini Şam yönetiminden yana değiştiren Rusya’dan sert tepki yükseldi. Cenevre ve Astana barış görüşmeleri süreçlerinin de baş aktörlerinden Rusya, ABD’yi uluslararası hukuku çiğnemekle suçladı. Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü, “Bağımsız bir devlete karşı girişilen bu saldırı uluslararası hukukun açık ihlali ve zaten kötü olan ABDRusya ilişkilerini olumsuz etkileyecek” dedi. Başbakan Dimitri Medvedev, ABD’nin bu saldırıyla Rusya ile çatışmanın eşiğine geldiğini belirtti. Medvedev “Trump yönetimi, IŞİD’e karşı ortak mücadele yerine Suriye’deki meşru hükümetle öfkeli şekilde mücadele edeceğini gösterdi. Saldırı, uluslararası hukuk normları ihlal edilerek ve BM’nin onayı olmadan düzenlendi. ABD’ye yönelik saldırıyla ilgisi olmayan operasyon için ABD Kongresi’ne önbildirimde bulunulmadı” dedi. ‘Dikkati Nusra’dan kaçırma’ Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da saldırıyı “provokasyon” diye niteledi. “Umarım ABDRusya ilişkilerine tamir edilemez bir zarar getirmez” diye konuşan Lavrov, ABD’nin dikkatleri Nusra’nın yaptıklarından uzaklaştırmak istediğini savundu. 2003’teki Irak işgalini hatırlatan Rus bakan “O zaman bir şekilde (kanıt niyetine) bir şeyler göstermeye çalışmışlardı. (Eski ABD Dışişleri Bakanı) Colin Powell, iyi arkadaşım, kandırılmıştı. Ona içinde diş macunu tozu olan bir tüp vermişlerdi, o da bu tüpü, kanıt niyetine, içinde şarbon olduğunu söyleyerek BM Güvenlik Konseyi’nde sallamıştı. Şimdiyse herhangi bir kanıt getirmeye zahmet bile etmediler” dedi. Moskova ayrıca ABD ve Rusya uçakları arasında Suriye hava sahasındaki olası kazaları önlemeye yönelik güvenlik protokolünü askıya aldığını açıkladı. Trump’ın değişen politikası ABD Başkanı Trump, seçim kampanyası boyunca Rusya’yla ilişkileri düzeltme vurgusunda bulunmuş, ancak Rusya’nın, ABD başkanlık seçimlerine müdahil olarak Trump’ı desteklediğine dair iddialar gündemden düşmek bilmemişti. Trump yönetiminin Moskova’yla ilk yüzyüze teması, Dışişleri Bakanı Tillerson’ın gelecek haftaki Rusya ziyareti olacak. İRAN KINADI İran, ABD’nin Suriye’deki Şayrat Hava Üssü’ne düzenlediği füze saldırısının “uluslararası hukuka aykırı tehlikeli bir hareket” olduğunu ifade ederek şiddetle kınadı. İran Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklamada her türlü tek taraflı askeri eylemi şiddetle kınıyoruz ifadesine yer verdi. Ülkede cuma namazı çıkışında saldırıyı protesto eden gösteriler de düzenlendi. Gösterilerde “Amerika’ya ölüm” sloganları atıldı. ABD, 7. yılındaki Suriye savaşının başından beri ilk Vurulan üssün fotoğrafları yayımlandı. cak dün akşam muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Şayrat’ın kısmen ye kez Esad yönetimini vur niden devreye girdiğini ve du. Suriye’nin İdlib vilaye üsten havalanan iki uçağın tinde kimyasal silahların Palmira’daki hedefleri vur yol açtığı en az 86 ölüm duğunu ileri sürdü. ABC’ye ESAD: APTALLIK, SORUMSUZLUKden Suriye Devlet Başka nı Beşşar Esad’ı sorumlu konuşan Humus’taki tanıklar da Suriyeli askeri yetki tutan ABD Başkan Donald Trump, bununla ilgili BM Suriye Devlet Başkanı Esad, yazılı açıklama yayımlayıp saldırıyı “aptalca ve sorumsuzca” diye niteledi. “Gerçeklikle ilgili siyasi ve as lilerin saldırıdan önceden haberdar gözüktüğünü, zira as Güvenlik Konseyi’ne sunu keri körlük içindeki” ABD yönetiminin “sahte bir propaganda kam keri personelin çekildiğini lan tasarıyı Rusya’nın vetoyla tehdit etmesi sonrası, hava saldırısı emri verdi. Dün sabaha karşı yerel saatle 03.42’de ABD’nin Doğu Akdeniz’deki USS Porter ve panyasının içine çekildiğini” söyleyen Esad, “terörü yok etme ve her nerede olursa olsun bu amaca yönelik atılacak adımları hızlandırma konusunda azimlerinin arttığını” belirtti. Esad’ın başdanışmanı Buseyna Şaban, “Müttefiklerimizle koordineli olarak bu saldırganlığa adım adım karşılık vereceğiz” dedi. Şam ve Moskova, kimyasal saldırıyla Suriye ordusunun ilgisinin olmadığını savunuyor. Olayın söyledi. Lübnan’ın Mayadin kanalına göre de saldırıdan önce uçaklar üsten çekildi. Rusya biliyordu Şayrat’ı İran ve Rusya da USS Ross destroyerlerinden Humus yakınındaki Şayrat bölgedeki cihatçıların kimyasalları koydukları depoların kullanıyor. Pentagon, Rus patlaması sonucu yaşanmış olabileceğini söylüyor. ve Suriyeli personele yöne Hava Üssü’ne 59 Tomahawk Cruise füzesi fırlatıldı. Pistler, uçaklar, hangarlar, radarlar, cephanelikler, yakıt depoları ve hava savunma sistemlerinin hedef alındığı açıklandı Pentagon’dan bazı kaynaklar, bunun bir defaya mahsus bir operasyon olduğunu söyledi. 9 sivil yaşamını yitirdi En çok uçuşun gerçekleştiği, en büyük hava üslerinden biri olan Şayrat, özellikle Palmira ve Deyr ez Zor’daki IŞİD karşıtı operasyonların yönetildiği üs ola rak Suriye’nin cihatçılarla mücadelesinde büyük önem taşıyor. Rusya Savunma Bakanlığı, 59 füzeden 23’ünün isabet ettiğini ve saldırının etkinliğinin “çok düşük” olduğunu söyledi. Şam’a göre biri general, 6 asker öldü, 6 asker yaralandı, çevre köylerde 4’ü çocuk 9 sivil öldü, üste maddi zarar meydana geldi. ‘Üs tekrar kullanımda’ Rusya’ya göre 6, muhaliflere göre 14, ABD’ye göre 20 uçak imha edildi. An lik riski en aza indirgemek için saldırıdan önce Rus askeri yetkilileri bilgilendirdiklerini belirtti. Trump, nokta atışının ardından “Bu, ABD’nin güvenliği için elzemdi” dedi. Esad’ı, “güzel bebekleri insafsızca öldürmek, yardıma muhtaçların canını almakla” suçlayan Trump, daha önce müdahale edilmediği için sığınmacı krizinin ve bölgedeki istikrarsızlığın ABD’yi tehdit ettiğini savundu. “Tüm medeni ülkeleri, Suriye’deki katliamı ve terörizmi durdurmak için ABD’ye katılmaya” çağırdı. h‘Şeadibeeflia’ lüınsdı ÇİN LİDERİNE MESAJ GİBİ KARŞILAMA Trump yönetiminin Suriye yönetimini askeri olarak ilk kez hedef almasının dünyanın merakla izlediği iki ekonomik dev ABDÇin liderlerinin buluşmasına denk gelmesi dikkat çekti. Florida’daki ikametinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile eşini ağırlayan Trump’ın, Suriye’ye sert çıkışla bir anlamda Çin’e nükleer füze denemeleriyle tepki çeken Kuzey Kore’yi engelleme, devreye gir BM’demezsen tek başıma yaparım mesajı verdi ği yorumları da birbirini izledi. Öte yandan, Trump’ın Tayvan lideri ile telefon görüşmesi sonrası gerilen iki ülke arasındaki ilişkiler, Şi’nin Florida ziyareti ile yumuşama sinyalleri verirken Suriye’deki üsse yönelik bombardımana ilişkin Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Suriye’de durumun daha da kötüye gitmesinden kaçınılmalı” denildi. Pekin, ilgili tüm tarafların siyasi çözüme sa kılıçlardık kalmasını umduklarını söyledi. ABD Başkanı Trump, kampanyasının başından beri Suriye’de önceliğin IŞİD olduğunu, Esad’ın terörle savaşta ABD’nin ortağı olabileceğini söylemişti. Ancak ABD yönetiminin üst düzey isimlerinden Esad’ın Suriye’de kalıcı olduğu, bunun siyasi gerçeklik olduğu, kaderine Suriye halkının karar vereceği açıklamalarının hemen ardından Nusra’nın kontrolündeki İdlib vilayetinin Han Şeyhun bölgesinde kimyasal silahtan ölümler meydana gelmişti. Öncesinde de AB cephesinden Suriye’nin geleceğinde Esad’ın yeri yok çıkışı basına yansımıştı. Batı medyasına göre, salı günü Trump kimyasal ölümlerle ilgili bilgilendirilirken istihbarat servisleri Esad’ı sorumlu olarak belirledi. Çarşamba günkü Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısında Suriye’ye yaptırım, diplomatik baskı ve askeri müdahaleyle ilgili üç seçenek sunulan Trump, kimyasal saldırıyı düzenleyen Sukhoi22 jetinin Şayrat’tan kalktığının belirlendiği söylenince en çekildiküçük çaplı askeri seçeneği tercih etti. ABD’nin Suriye hükümetinin Şayrat Üssü’nü vurma korkunç eylemlerine karşı verilen bu kararlılık mesajının sade IŞİD SONRASI İÇİN sına Ankara, Riyad, Tel Aviv’in yanı sıra Batı dünyasından mem ce Şam değil, aynı zamanda Tahran ve Pyongyang’da yankılan MÜCADELE... nuniyet açıklamaları yükseldi. Dün Bolivya’nın çağrısıyla bir Imasını umduğunu” açıkladı. Irak Dışişleri, Suriye’de kimyasal si ŞİD’in Irak’taki kalesi Musul’dan sonra Suriye’deki kalesi Rakka’ya yö kez daha toplanan BM Güvenlik lah kullanan tarafların cezalandı nelik operasyonun eli kulağındayken Konseyi’nde ABD Temsilcisi Nikki Haley “Biz çok ölçülü bir adım attık. Tümüyle haklıydık. Daha BM’de Powell’ın Irak brifingi hatırlatıldı. rılmasını desteklediğini açıkladı. NATO Genel Sekreteri Jens Stol tenberg “Bu gelişmenin sorumlu fazlasını yapmaya hazırız, ama gerek olma su Suriye rejimidir” dedi. Fransa Cumhur yacağını umuyoruz” dedi. Rusya Temsilci başkanı François Hollande ile Almanya Baş ABD’nin Esad’ı vurması hesapların yeniden yapılmasına yol açtı. Reuters’e göre Suriye savaşında yeni bir cephe açılırken bunun sonuçlarını şimdiden öngörmek zor, ama IŞİD’le savaşın daha karmaşık hale geleceği kesin. ABD si Vladimir Safronkov “Bölgesel ve ulusla bakanı Angela Merkel, ABD saldırısının so saldırısının Cenevre, Astana gibi siya rarası istikrar için son derece ciddi sonuçları olabilir” uyarısı yaptı. ABD’nin “soruşturmacı, savcı, yargıç ve cellat” olarak davrandığını söyleyen Bolivya Temsilcisi Sacha Lorenti, 2003’te ABD Dışişleri Bakanı rumlusunun Esad olduğunu savundu. AB, kısıtlı operasyona destek verse de diplomatik çözümden yana olduğunu belirtti. si çözüm süreçlerine zarar vereceği yorumları yapılırken gözler IŞİD sonrası hâkimiyet mücadelesine çevrildi. IŞİD’in merkezini Rakka’dan doğudaki Deyr ez Zor’daki Meyadin’e taşıdığı haberleri geliyor. ABD Powell’ın Irak’ın olmayan kitle imha silah ise Suriye hükümetinin Deyr ez larıyla ilgili BM’ye brifinginin fotoğrafını gösterip “ABD kanıtı olduğunu söylüyordu. Bu yüzden 1 milyon insan öldü” dedi. Zor’daki direniş hattını tutan Şayrat hava üssünü vurdu. Yani IŞİD ve Kaide ile savaşan tarafa darbe indirdi. Bunun, ABD’nin Esad yö Suudilerle İsrail hemfikir ABD, Suriyeli muhalifleri memnun etti, netimini LazkiyeHalepŞam hattına sıkıştırma planına uygun bir adım olduğu belirtiliyor. Diğer “saldırı sürsün” çağrıları yükseldi. Suudi yandan da ABD’nin sahadaki müt Arabistan’da bir dışişleri yetkilisi Trump’ı överek “cesur” diye niteledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “Esad rejiminin Musul’dan kaçmayı başaran sivillerin kaldığı kamplarda yiyecek, içecek için uzun kuyruklar oluşuyor. tefiki YPG’nin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Rakka kentine doğru hızla ilerliyor. Bayar’ın kızından ‘Hayır’ manifestosu: ‘Getirilen bir ucube’ Bir okur sohbetinde orta yaşlı bir bey söz alıp “Nilgün Hanım” demişti, “yanımda 16 yaşındaki kızımı da getirdim. Sizden ricam ona umut verecek bir şeyler söylemenizdir!” Referandum konusunda ne zaman bir şey yazmaya kalksam, aklıma o okurun sözleri geliyor. Ve öyle kalakalıyorum. 11 yazarı 5 ayı aşkın süredir tutuklu ve de çaycısından kuryesine kadar çalışanları belli aralıklarla içeri alınan bir gazetenin yazarı olarak, ne yalan söyleyeyim artık umut verecek bir şeyler ifade etmekte zorlanıyorum. Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy’un Hürriyet’te tam sayfa “Hayır” ilanını gördüğümde, içimde çok uzun zamandır ilk kez bir umut ışığı uyandı. “Kuşkulu ve endişeli miyiz? Evet öyleyiz” diyor 96 yaşındaki Nilüfer Hanım: “Aynı zamanda nereden nereye gelindi diye hüzünlüyüz. Ama asla ümitsiz değiliz. Referandumdan yüksek sesle ‘hayır’ çıkmasını ümit ediyoruz. ‘Hayır’ diyeceğiz ve hayırlı olmasını dileyeceğiz. Milletimizin sağduyusuna ve vefasına güveniyoruz.” Yandaşlar öfke saçıyor Cumhuriyet tarihinin tanıklığını yapmış bir çınardan bu kerte güçlü ve özgüvenli bir “ümit” mesajı almak öncelikle insanı yüreklendiriyor. Bir asra merdiven dayayan bir kişinin, bu karabasan konjonktürde “umudunu” yitirmemesi insana damardan pozitif duygular yüklüyor. Nilüfer Gürsoy’un mesajı bu nedenle çok değerli. Üstelik her satırı düşünülerek yazılmış. Ve oturma odasında karşılıklı konuşur gibi… sıkıcı olmayan bir üslupla “direkt” ifadelerle kaleme alınmış. Şapo! Nilüfer Gürsoy, dahası herhangi bir isim değil. RTE’nin her daim hikâye ettiği DP’nin kurucusu Celal Bayar’ın kızı. “Gürsoy’un manifestosu”, içinde bulunduğumuz kritik kavşakta sağdaki çatlakların görünenden daha derin olduğunu düşündürtüyor… 96 yaşında bir insan, “Her ne olursa olsun… Bu yaştan sonra ortaya çıkıp eleştiri oklarına hedef olamam. Biraz da gençler düşünsün. Onlar uğraşsın!” diye düşünebilirdi. Nilüfer Hanım bunu yapmamış… Ustalıkla “Yeter artık! DP’yi araçsallaştırmaktan vazgeçin!” mesajı verdiği için bu nedenle şimdi “evet”çilerin düşmanca beyanlarına, saldırılarına maruz kalmakta. Yazımın başına oturmadan baktım… Yandaşlar öfke saçıyor. Şimdiden “Nilüfer Hanım’ın hazin intiharı”, “Hayır çetesi Celal Bayar’ın kızını bile ayarttı” şeklinde alabildiğine ilkel bir kavim anlayışı ile kaleme alınan yazılar karalamışlar. Gürsoy’un “hayır” metninin içeriğiyle ilgili değiller. “Manifesto”yu baştan sona okudukları şüpheli. ‘Sistem değil, rejim değişikliği’ Nilüfer Gürsoy, “Hayır” deklarasyonunda 16 Nisan’a dair sorulması gereken bütün soruları ve tehlikeleri sıralıyor. Darbeleri yaşamış biri olarak mevcut iklimi bir “darbe ortamı”na benzetiyor. Etrafımız ateş çemberi ile çevriliyken bu anayasa değişikliğine ne gerek vardı, diyor. Değişiklik ne getiriyor ve özellikle ne götürüyor, diye soruyor. “Çift başlılığı önlemek” bahanesiyle “tek adamlığa soyunmanın” eleştirisini yapıyor. Cumhuriyetin erdeminin bizi ümmet olmaktan çıkarıp, “vatandaş” yapmak olduğunu hatırlatıyor; “darbe anayasalarının bile Cumhuriyetin temel görüşlerine saygılı olduğunun” altını çiziyor. Getirilmek istenen değişikliğin ise “cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temel değerlerini sarsmakta olduğuna” işaret ediyor. “Bu anayasa paketi, TBMM’nin manevi yapısına konmuş bir dinamittir” diyor. Gürsoy bu yol ayrımının, sıkça dile getirildiği üzere bir “sistem değişikliği” değil, bir “rejim değişikliği” içerdiğini anlatıyor. En vurucu bölüm bana göre bu “rejim değişikliğine” yapılan atıf. “Sistem değişikliği” ve “rejim değişikliği” farkı, başlı başına ayrı bir yazı konusu. Nilüfer Hanım bunu “Sistem, parçaların bir araya gelerek bütünleşmesini ifade eder” diyerek özetlemiş. Kendi içinde tutarlılığı olan bir “sistematik” yerine “getirilen (her ne ise) ‘nevi şahsına münhasır’ kendine özgü bir ucubedir” diyerek konuyu noktalıyor. Filli Boya reklamı, Haluk Levent’in “İzmir Marşı” ve de Nilüfer Gürsoy’un manifestosu… Kampanyada “hayır”cılara “ilham veren” üç çıkış… bunlar oldu. Son haftaya girerken yenilerini bekliyoruz. Moskova’dan Kudüs çıkışı Rusya Dışişleri, Ortadoğu’da iki devletli çözümü savunan bir mektup yayınlayarak Batı Kudüs’ü İsrail’in resmi başkenti olarak tanımaya hazır olduğunu bildirdi. Mektupta, Doğu Kudüs’ün de Filistin devletinin başkenti olması gerektiği vurgulandı. Kıbrıs’ta müzakereler yeniden Kıbrıs’ta müzakerelerin durmasına neden olan “Enosis’in Rum okullarında kutlanması” kararı Güney Kıbrıs Temsilciler Meclisi tarafından iptal edildi. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerin 11 Nisan’da başlayacağını duyurdu. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle