05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Susuz bırakıp öldürmüşler ABD Başkanı Donald Trump’ın en sıkı destekçilerinden siyahi şerif David Clarke’ın yönettiği bir hapishanede tutulan akli dengesi bozuk Terrill Thomas’ın (38) bir yıl önceki ölümünün nedeni açıklığa kavuştu. Gardiyanlar “ceza” olsun diye bir hafta boyunca kasten su vermeyince Thomas su için yalvara yalvara ölmüş. Bangladeş’e Suudi parasıyla yüzlerce cami Bangladeş, Suudi Arabistan’ın verdiği paralarla 560 cami inşa edecek. Başbakan Şeyh Hasina Vecid, geçen yılki Riyad ziyaretinde camiler için 1.07 milyar dolarlık fon almıştı. Vecid’in gelecek yılki seçim öncesi anketlerde önde giden İslamcılara taviz verme peşinde olduğu belirtiliyor. Ancak Suudi destekli camilerin Bangladeş’e Vahabiliği yayması bekleniyor. David Clarke Perşembe 27 Nisan 2017 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: ZARİFE SELÇUK 13 Bu kez THAAD krizi [email protected] Çin, ilk yerli uçak gemisini suya indirdi ABD’nin Carl Vinson uçak gemisi Kore sularına yaklaşırken Çin ilk yerli yapım uçak gemisini suya indirdi. Geçici olarak Typ 001A adı verilen uçak gemisi, Çin’in ilk uçak gemisi Liaoing’den esinlenerek üretildi. Eski Sovyet uçak gemisi Varyag’ı 1998’te Ukranya’dan “kumarhane yapacağız, turistik amaçla kullancağız” diye satın alınıp 2001’de İstanbul Boğazı’ndan geçiren Çin, modernize edip 2011’de Lianig adıyla ilk uçak gemisi olarak filosuna katmıştı. Böylece uçak gemisi teknolojisini öğrenen Çin’in, tümüyle yerli yapımı olan ikinci uçak gemisini 315 metre uzunluğunda, 75 metre eninde. Üretimi süren üçüncü uçak gemisi ise ilk ikisinden daha büyük olacak. Antik kent Hatra IŞİD’den kurtarıldı Irak güçleri Musul’u IŞİD’den kurtarma operasyonuna koşut olarak UNESCO Dünya Mirası listesindeki antik kentlerden biri olan Hatra’yı geri aldı. Şiilerin başını çektiği milis gücü Haşdi Şabi, IŞİD’le şiddetli çatışmaların ardından Hatra’yı kurtardı. Musul’un güneybatısındaki çölde bulunan Hatra’daki paha biçilmez antik eserlerin çoğunu 2014’teki hızla ilerlemesi sırasında imha eden IŞİD, heykelleri Kalaşnikoflarla tarayıp balyozlarla yıkmasının görüntülerini yayımlamıştı. MÖ 23. yüzyıllarda dini ve ticari merkez olarak kurulan, MS sonra bir dizi Arap kentinin bağlandığı merkez olarak bir nevi imparatorluk başkenti haline gelen Hatra’daki yıkımın bütün boyutları bundan sonra saptanacak. Lübnan’da Suriye organ pazarı Lübnan’da Suriyeli sığınmacılar üzerinden organ ticaretinde patlama yaşanıyor. Çaresiz Suriyeliler geçinmek için organlarını satmaya çalışırken bunu fırsat bilip köşeyi dönen bir sektör ortaya çıktı. BBC’den Alex Forsyth’a konuşan Beyrutlu Ebu Cafer’in işi para karşılığında organlarını satacak kadar çaresiz insanları bulmak. Çoğunun Suriye’deki evlerinde kolayca ölebileceğini ve organlarını satmanın şimdiye dek karşılaştıkları dehşete kıyasla hiçbir şey olmadığını savunan Cafer, “İnsanlardan faydalanıyorum ve onlar da çıkar sağlıyor” dedi. Son üç yıldır bir kafenin arka odasında 30 sığınmacının organ satışını ayarlamış. “Genelde böbrek istiyorlar. Bir keresinde göz istediler ve gözünü satmaya niyetli birini bulmuştum. Gözün bir resmini çektim ve WhatsApp’tan yolladım. Sonra da müşteriyi götürdüm” diye anlattı. Doktorlar bazen geçici kliniklere dönüştürülmüş kiralık evlerde ameliyat yapıyor. Ebu Cafer, ameliyat bittiğinde dikişleri alınana dek baktığı vericiler için “Bundan sonra ölmelerine aldırmıyorum” dedi. Fransa: Kimyasal kanıtını bulduk Suriye’nin İdlib vilayetinin Han Şeyhun kasabasında nisan başında 87 kişinin öldüğü söylenen kimyasal silah saldırısıyla ilgili Esad yönetimini suçlayan Fransa, saldırıda kullanıldığını ileri sürdüğü sarin gazının Esad yönetimi tarafından üretildiğini, Nusra ve diğer cihatçılarca üretilmiş olması ihtimalinin bulunmadığını iddia etti. Fransa Dışişleri Bakanı Jean Marc Ayrault, istihbarat servislerinin bulgularıyla ilgili bakanlar kurulunu bilgilendirmesinin ardından gazetecilerin karşısına geçti. “Suriye hava kuvvetlerinin sarin bombaları attığına dair şüphe bulunmadığını, bunu gösteren kanıtlar olduğunu” ileri süren Ayrault, kanıt olarak şunları söyledi: “Belli bir kaynaktan biliyoruz ki, bu numunelerin üretim süreci Suriye laboratuvarlarında geliştirilen yöntemin tipik bir örneği. Bu yöntem rejimin imzasını taşıyor ve saldırının sorumlusunu belirlememizi sağlıyor. Biz önceki saldırılardan numuneleri de kıyas yapabilmek için elimizde tutmuştuk.” Son saldırıyla ilgili tüm numuneler Suriye’den Türkiye’ye getirilen yaralı ve ölülerden alındı, Han Şeyhun’a gidilmedi. ABD K. Kore’ye karşı G. Kore’ye THAAD füze sistemi kurmaya başladı. Güney’de protesto patlak verdi; Rusya, Çin, İran kınadı Nükleer savaş çıkarma potansiyeline sahip Kuzey Kore krizi her gün kızışıyor. ABD, Güney Kore’ye THAAD füze savunma sistemini kurmaya başladı. “Bölgesel Yüksek İrtifa Hava Savunması” THAAD’ın, dün başkent Seul’un 250 km güneyindeki Seongju’da bir golf sahasına yerleştirilmesine geçildi. İlkin Körfez Savaşı’nda Irak’ın Scud saldırılarına karşı geliştirilen THAAD, kısa ve orta menzilli füzeleri radar sistemiyle tespit edip düşüş aşamasında yok eden füzeler fırlatıyor. 200 km menzili ve 150 km yükseğe füze fırlatma kapasitesi bulunan sistemin Güney’e tam manasıyla kurulması yıl sonunu bulabilir. ‘Kim’in aklı başına gelsin’ Dün ABD Kongresi’ni bilgilendiren Pasifik donanması komutanı amiral Harry Harris, “Amacımız Kuzey Kore lideri Kim Jongun’a diz çöktürmek değil, onun aklını başına getirmek” dedi. Kim’in her silah denemesiyle ABD şehirlerine nükleer saldırı amacına yaklaştığını iddia eden Harris, THAAD’ın gelecek günlerde operasyonel hala gelebileceğini öne sürdü. Bunun tümüyle savunma sistemi olduğunu, Çin’e tehdit oluşturmadığını savundu. Ama Çin Dışişleri sözcüsü Geng Şuang “Çin, bölgesel gerginlikleri artıran ve ulusal güvenlik çıkarlarına zarar veren eylemleri durdurmaları için ABD ile Güney Kore’yi kuvvetle uyarıp THAAD’ın iptalini talep ediyor. Çin, çıkarlarını korumak için gereken adımları kararlılıkla atacak” dedi. Moskova Güvenlik Konferansı’nda Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, sert yaklaşımların felaketle sonuçlanacağı, THAAD’ın tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyeceği uyarısı yaptı. Rus Genelkurmayı’ndan Viktor Poznihir, Rusya’ya ani nükleer THAAD’ın gönderildiği Seongju’da halkın protestosu polisle çatışmaya dönüştü. saldırı düzenlenebileceğinden söz etti. İran Savunma Bakanı Hüseyin Dekhan “Kore krizi savaşa doğru giderse dünya çapında yıkıcı etkileri olur” ikazı yaptı. THAAD’ın sevk edildiği golf sahası çevresinde yaşayan köylüler, Kuzey Kore için açık hedef haline geldiklerini söyleyerek protestoya başladı. Sahada nöbet tutan köylüler ve barış aktivistlerinden oluşan 200 göstericiye polisin saldırısı sonucunda 3’ü ağır 10 gösterici yaralandı. G. Kore’de 8 Mayıs’ta yapılacak seçimin favorisi Mun Jaein de THAAD’ın ertelenmesini istedi. Mun, kararı, halkın görüşüne başvurarak yeni yönetimin alması gerektiğini belirtti. Senato Trump’a gitti Bu arada hem ABD ile G. Kore hem de K. Kore tatbikata çıktı. Yüzlerce tankın aynı anda ateş açıp gökyüzünü alev topuna çevirdiği dev tatbikatı Kim yerinde izledi. Çin, tüm tatbikatların durmasını istedi. ABD Başkanı Donald Trump, 100 senatörü Beyaz Saray’a getirtip özel bir K. Kore brifingi verdirdi. THAAD 150 km. yükseğe füze fırlatabiliyor, 200 km. menzile sahip. Tgooakpsyrpaaınkyadakanrçşııktı Brezilya Devlet Başkanı Michel Temer’i Amazon’da korumayı kaldırarak yerli topraklarının gasp edilmesine izin vermekle suçlayan kabileler, dün başkenti ‘bastı’. Kongre binasına ilerlemeye çalışan grup, polisin plastik mermi, göz yaşartıcı gazla müdahalesine ok, sapan atarak karşılık verdi. Sırtlarında tabutlar taşıyan protestocular, daha önce toprak meselesi yüzünden öldürülen kabile üyeleriyle aynı sonu yaşamak istemediklerini dile getirdi. Tabutlar, yerli halka uygulanan “soykırımı” ve hükümetin desteğiyle öldürülen yerlileri simgeliyor. Brezilya’da yerliler, topraklarını gasp eden çiftçi, ormancı ve diğer işletmelerle sık sık çatışmak zorunda kalıyor. Macron kuzey cehenneminde Macron Seçimin favorisi Macron’u kuzey seferinde işçiler yuhaladı Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçiminde kozlarını paylaşacak liberal Emmanuel Macron ile aşırı sağcı, küreselleşme karşıtı Marine Le Pen, rekabeti kuzeye taşıdı. Rakibinin ka Le Pen lesi kuzeye çıkarma yapan Macron, Amiens kentinde üretimin Polonya’ya kaydırılması sonucu kapanması tehlikesi bulunan Whirlpool beyaz eşya fabrikasının sendika temsilcileriyle buluştu. 1.5 saatlik görüşmenin ardından işçilere seslenmeye kalkan Macron, kalabalığın yuhalamaları arasında sözlerini tamamlayamadı. Le Pen ise doğrudan fabrikaya gidip işçilerle sarmaş dolaş oldu. Kadın lider, işçilere “Macron büyük şirketlerin tarafında. Bense işçinin tarafındayım” diye seslendi. Macron “Le Pen sadece taraftarlarıyla otoparkta kameralar önünde 10 dakika geçirdi” yorumunu yaptı. Macron zaferi çantada keklik mi? Gabrielle Russier isimli 32 yaşındaki bir edebiyat öğretmeni Fransa’da bundan yarım asır önce intihar etmiş... Genç kadının yaşamına son vermesinin nedeni 16 yaşındaki bir öğrencisine âşık olmasıymış. Aile hocayı devlete şikâyet edince, öğretmen de canına kıymış. Olay o yıllarda daha drama dönüşmüş; dönemin Cumhurbaşkanı Pompidou trajik öyküye Paul Eluard’ın “Aşktan Ölmek” şiirini ithaf etmiş. O gün bugün unutulmayan konu arkadan Annie Girardot’nun kariyerinde dönüm noktası olan bir filmle beyazperdeye taşınmış. 2000’lerde de sil baştan Eluard’ın şiirinden ilhamla “Aşktan Ölmek” ismiyle dizi haline getirilmiş… Bu unutulmayan hikâyeyi şimdi Fransa’nın eski kültür bakanlarından Frédéric Mitterand, ilk turun favori adayı Macron ve Macron’un fenomen eşi Brigitte Trogneux’ya atıfla hatırlatıyor. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Mitterand’ın yeğeni olan eski bakan, Fransız TV’lerinde hâlâ her yıl bu filmin gösterildiğini belirttikten sonra, dramın ortak bellekte bıraktığı izlere dikkat çekiyor. Dizi haline gelen öykünün Macron’dan 24 yaş büyük olan edebiyat hocası, eşi Brigitte’in popülaritesine yaptığı katkıyı vurguluyor. Siyasetin kişiselleşmesi İdeolojilerin çöküşü ve siyasi partilerin savruluşunu izleyen büyük yön kaybı sonunda siyaset işte böyle kişiselleşiyor. Liderlerin kişisel öyküleri, siyasi görüşlerinin gitgide önüne geçiyor. Macron bu yükselen trendin son örneği. Melanie ile arasında keza gene çeyrek asırlık yaş farkı olan Trump örneğinde de görüldüğü gibi, “reality show” veya “TV dizisi” kıvamındaki bol reytingli öyküler, sandıkta oy şeklinde geri dönüyor. EmmanuelBrigitte Macron serüveninin reytingi o kadar çok ki, Fransa’nın popüler siyasimagazin dergisi ParisMatch, bu çok konuşulan çifti son dönemde 5 kez kapak olarak işlemiş... Marine Le Pen’le ilk turu kazanan Emmanuel Macron’ın maceralı Elysées yarışı için gerçekte çok şey söylenebilir: Geleneksel partilerin iflasından, küreselleşme ve korumacılık karşıtlaşmasına, Fransa haritasının DoğuBatı arasında karpuz gibi bölünmesine, kentlerle kırsal bölgeler ayrışmasına dek... Bu son seçimler pek çok ilginç veriyi önümüze koydu. Ama Macron fenomeninin Eski Kıta’da en önemsenen veçhesi, kendisinin Avrupa’da yükselen faşizmlere set çekecek bir aday olarak görülmesi. Avusturya da aşırı sağcı Norbert Hofer’in cumhurbaşkanlığı projesi henüz yeni direkten döndü. Bunu arkadan Hollanda seçimlerinde hüsrana uğrayan Geert Wilders balonunun sönmesi izledi. Sıra Len Pen’de... 7 Mayıs’ta ikinci turu yapılacak Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bu eğilim devam edecek mi, etmeyecek mi? Avrupa buna bakıyor. Başta Berlin olmak üzere Brüksel ve Avrupa başkentleri, yeni açılan Macron sayfasıyla özellikle bu nedenle ilgileniyor. ‘Onlar oligarşi, biz halkız!’ Fransa’da ilk turda milim şaşmayan ama Brexit ve ABD seçimlerinde çok yanıltıcı olan kamuoyu yoklamalarına göre, 7 Mayıs ta Macron’un Le Pen’i en az 15 puanlık bir farkla yenmesi bekleniyor. AB kurumları ile piyasalar bu sonucu satın aldı ve şimdiden bayram havasına girdi. 39 yaşındaki genç Elysées adayı Macron da bu nedenle ilk turun ardından maç bitmişçesine zaferi, Paris’in en lüks restoranlarından birinde kutladı. Ekonomik kriz yorgunu Fransa’da bu hiç hoş karşılanmadı. Sarkozy’nin de zamanında cumhurbaşkanlığı seçimlerini, Paris’in “in” mekânı “Fouquet’s”de şampanyayla kutladığını hatırlayanlar, Sarko’nun o günden beri üstüne yapışan “bling bling/maganda” etiketinden kurtulamadığını ve sırf bu yüzden yeniden seçilemediğini belirttiler. Macron böyle erken havaya girerken, Le Pen ise “Onlar oligarşi, biz halkız!” sloganıyla yaptığı kampanyayı hiç hız kesmeden sürdürüyor. Hollande bu gelişmelerin ardından Macron’u “Dikkat et! Henüz seçimi kazanmadın!” diye uyarmak zorunda kalıyor. Macron’un aleyhindeki bir diğer gelişme de, Jean Marine Le Pen ve Chirac karşılaşmasından farklı olarak Marine Le Pen’in babası gibi artık şeytanlaştırılmaması. On beş yıl önce Le Pen’in 2. tura kalması şok yaratmıştı. Bugün aynı şok etkisi hissedilmiyor ve gerek ulusalcıkorumacı sol uçtaki Melenchon komünistlerinin, gerek Fillon konservatifi seçmenlerin bir kısmının son turda Le Pen’e kayması sürpriz olarak karşılanmıyor. Le Pen tehlikesinin tamamen bertaraf edildiğini söylemek için bu yüzden henüz erken. Venezüella’da eylem çıtası yükseliyor Venezüella’da solcu Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya karşı eylemlerini tırmandıran sağcı muhalefet, başkent Caracas’ta hükümet binalarının bulunduğu, güvenlik güçleri ile Maduro taraftarlarının koruduğu şehir merkezine yürüme çağrısı yaptı. Bunun üzerine düne dek 26 kişinin öldüğü protestoların daha kanlı hal alabileceği belirtildi. Dün çağrıya uyan eylemciler molotof kokteylleri de atarak ilerlemeye çalışsa da güvenlik güçlerince püskürtüldü. C MY B nilgun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle