04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 20 Nisan 2017 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 16 Nisan yine de umut veriyor Daha yurttaşlar sandığa gitmeden çok önce de, 16 Nisan’ın zor, sonrasının ise çok daha zor geçeceği belliydi. Zor günleri en az hasarla atlatmak için yapılması gereken ilk şey 16 Nisan’ı öncesi ve sonrasıyla doğru okumaktır. Satır başlarıyla öyle yapmaya çalışalım: 16 Nisan’da çıktığı iddia edilen evet, yalnızca fiili durumu resmileştirme sonucunu doğurmuştur. Zaten Türkiye’de yasamanın, yürütmenin, yargının dizginlerinin hepsi tek adamın elindeydi. Bu sonuç değişmedi, yalnızca resmileşti. Fiilen yürürlükte olan tek adam rejiminin resmileşmesi, onun meşrulaşmasını sağlamış değildir. Oylar dikta yönetimini resmileştirebilir ama meşrulaştıramaz. Halkın “muhalif olanı ve benim gibi olmayanları bastır, sustur, tutsak et!” diyerek diktaları meşrulaştırma yetkisi yoktur. Çağımızda meşruiyetten kasıt demokratik meşruiyettir. Yeni metin halkın yüzde 51’inin onayını aldığının iddia edilmesine karşın, “anayasa” vasfına sahip değildir. Çünkü temel hak ve özgürlükleri güvence altına almak yerine ayaklar altına alan, kuvvetler ayrılığını hiçe sayan, geniş toplumsal mutabakata dayanmayan metinlere anayasa denmez. HHH Aslında belirli bir kişinin kalıbına uygun biçilmiş bir metnin oylanması olan 16 Nisan bir referandum değil plebisittir. Bu plebisitin kampanyası demokratik koşullar altında yapılmayıp OHAL koşullarında baskı, yasaklar, engellemeler, tutuklama ve içeri atma uygulamaları altında yapılmasının yanı sıra iktidarın halkı korku ve baskı altında sindirmeye çalışmasından dolayı da şaibelidir. Bu husus yerli, yabancı hukukçu ve gözlemciler tarafından çok dile getirilmiştir. Seçim sırasında, YSK’nin kendisini de bağlayan Seçim Kanunu’nun açık hükümlerine aykırı olarak iktidarın talebi üzerine yaptığı mühürsüz oyların geçerli sayılacağı açıklaması ve bunun uygulanmasıyla, bağımsız yargı denetiminde yapılmayan bütün oylamalar gibi bu oylamanın da meşruiyetini zedelemiştir. Burada sureta yargı denetimi var gibi görünse de söz konusu bağımsız yargı olmadığından meşruiyetten, yasaya uygunluktan söz etmek olanaksızdır. Bütün bu koşullar altındaki oylamanın sonucunun evet ya da hayır çıkmasının fiili uygulamayı değiştirmeyeceği için aslında fazla kıymeti harbiyesi de yoktu. İlan edilen sonuç “hayır” da olsaydı, uygulamada bir şey değişmeyecekti. HHH Bütün bu tehditlere, baskılara, eşitsiz uygulamalara karşın nüfusun hemen hemen yarısı, baskıyı, zulmü, işsizliği, hapsi göze alarak sandığa gidip “hayır” demiştir. Resmi sonuçta iddia edilen aradaki fark o kadar azdır ki eğer 700 bin kişi karar değiştirseydi, “hayır”ların çoğunluğu kabul edilmek zorunda kalınacaktı. Bu kadar yüksek hayır oyu, dünyada en fazla gazetecinin hapiste bulunduğu, can güvenliği dahil, bütün temel hak ve özgürlüklerin tehdit altında olduğu, belirli bölgelerinde iç savaşın sürdüğü bir ülkede verilmektedir. Devletin bütün erklerini ele geçirmiş olan, Milli Eğitim ve diğer kurumlar aracılığıyla beyin yıkayan, bağımlı yargı yoluyla yurttaşı yıldıran AKP’nin 15 yıllık kesintisiz iktidarı sonunda demokrasi ve özgürlük talepleri azalmayıp artmaktadır. Her şeyi göze alıp tehditlere aldırmadan demokrasi talebini dile getirenlerin oranının solun klasik oy oranının da çok üstünde olması, artık bu taleplerin, sadece solla sınırlı kalmayıp sağda da yaygınlaşmaya başladığını göstermektedir ki bu durum ülkemizin sağ ayağı topal bir demokrasi diyarı olmaktan çıkmaya başladığının habercisi olarak kabul edilebilir. Büyük kentlerde ve dinamik nüfus arasında hayırların çok öne çıkması, toplumsal dinamiğin artan demokrasi talepleri doğrultusunda olduğunun göstergesidir. 16 Nisan sandığının yükselen yıldızı bu kez Tayyip Erdoğan ve AKP değil, demokrasi cephesidir. Gelişmeler iyi okunduğunda, önümüzdeki güç günlere karşın, 16 Nisan’ın umut verdiği açıkça görülmektedir. Çalışma esaslarında değişiklik yapılacak Kurulamayan OHAL komisyonuna rötuş! EMİNE KAPLAN KHK ile OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmasına karar veren AKP hükümetinin, 3 ay geçmesine karşın komisyonu kurmamasının nedeni ortaya çıktı. Hükümetin, komisyonun çalışma esaslarını yeniden düzenlemek için yeni bir KHK çıkarmayı planladığı öğrenildi. Hükümet yetkilileri, komisyon üyelerinin belirlendiğini, ancak ihtiyaç duyulan değişikliğin yapılmasının ardından komisyonun çalışmalarına başlayacağını belirtti. AKP, 23 Ocak’ta çıkardığı 685 sayılı KHK ile OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kurmuştu. İlgili KHK’de “Komisyonun ilk üyeleri, 1 ay içinde seçilir” hükmü yer alıyordu. Ancak üyeleri 23 Şubat’a kadar belirlenmediği gibi referandum sonrasına bırakılmıştı. Anayasa ihlali varYSK tüm itirazları jet hızıyla reddetti. Bir üye karara şerh koydu: Yüksek Seçim Kurulu (YSK), “sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulalarının geçerli olduğuna” ilişkin kararına karşı CHP, HDP ve sivli toplum örgütlerinin yaptığı itirazları reddetti. Kurul, seçimlerin yenilenmesi talebini de reddetti. YSK; referandum sonuçlarına ilişkin yapılan itirazı, benzeri görülmemiş şekilde jet hızıyla karara bağladı. YSK; mühürsüz oyların geçerliği olduğuna ilişkin kararının gerekçesini ancak 3 günde yayımlayabildi. Üstelik bu kararın, CHP’nin itirazından hemen sonra açıklanması dikkat çekti. YSK; CHP’nin bu gerekçeli karara karşı ek dilekçe vermesine imkân bırakmadan dün sürpriz bir şekilde toplanarak, ittirazları ele aldı. Kurul, tüm itirazları ve referandu mun yenilenmesi talebini reddetti. Referandumun iptaline ilişkin baş vuruları dün gündeme alarak değerlendiren YSK, 10.30’da başlayan toplantının sonucunu 17.30’da açıkladı. YSK’yi oluşturan 11 üyenin 10’u itirazları kabul etmezken, 1 üye ise seçimlerin yeni lenmesi konusunda görüş bildirdi. Seçimin yenilenmesini isteyen YSK üyesi Cengiz Topaktaş, 10 üyenin kararına karşı “Oyların mühürsüz olması referandumu yargı denetiminden çıkarır. 98. ve 101. madde lerde seçmen pusulası ve zarfların mühürlü olması şartı vardır. Anayasanın 79. maddesi, seçimlerin yargı denetiminde yapılacağını hüküm altına almıştır. Burada Anayasa’nın ihlali söz konusudur” diyerek muhalefet şerhi koydu. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’Lİ TEZCAN: MEŞRUİYET KRİZİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, YSK’nin ret kararının ardından “Bu ciddi bir meşruiyet krizidir” dedi. Tezcan YSK’nin referandumu iptal talebini reddetmesinin ardından “Oy çokluğu ile reddedilmiş talebimiz. 10 üye ret demiş. 1 üye iptali gerekir demiş. O 1 üyeye özel olarak teşekkür ediyoruz. Karar bizi mutlu etmedi. YSK, sayım döküm sırasındaki bu tutumu nedeniyle seçimlerde ciddi bir meşruiyet sorunu yaratmış” diye konuştu. CHP’li Bülent Tezcan bundan sonraki sürece ilişkin “Bundan sonra sadece ‘hayır’ oyu verenlerin değil 49 milyonun oyuna saygısızlıktır. Evet oyu verenin de oyunu ve millli iradeyi tartışmalı hale getirmiştir. Gerekçeli kararı gördükten sonra yetkili kurullarımızla tüm hukuk yollarını kullanacağız. Bundan sonraki hukuk yolunda AYM ve AİHM olmak üzere 2 değerlendirme yapacağız. Yarın hukukçularımızla toplanarak hukuki süreci tartışacağız. Ayrıca yarın siyasi bir karar vererek tutumumuzu netleştireceğiz” dedi. Bahçeli: Bu bahis kapandı MHP lideri Devlet Bahçeli, YSK’nin ret kararını Twitter’dan, “Yenilen pehlivan güreşe doymaz. 16 Nisan’a mühürsüz seçim dediler. Tanımıyoruz dediler. Meşruiyetini tartıştılar. Ama kesin karar ve hükmü YSK verdi, bu bahsi kapadı” şeklinde değerlendirdi. l ANKARA ‘Hayır’ı geleceğe yayma stratejileri Başkanlık seçimlerinde CHP ‘hayır’ sinerjisini artırmaya yönelik strateji peşinde. HDP Kürt oylarının belirleyici olduğunun görüldüğünü savunuyor. Akşener ise beklemede Referandum sonuçlarına “şaibe, usulsüzlük” iddialarıyla yaptıkları iti raz başvuruları Yüksek Seçim Kurulu tarafın dan reddedilme sine tepki göste ren ‘hayır’ cep hesi, diğer yan dan da ‘hayır’ si AYŞE SAYIN nerjisinin başkanlık seçimle rine nasıl taşı nacağını tartışıyor. CHP, re ferandum sonucunun, baş kanlık seçimlerinin ‘ilk turda sonuçlanamayacağı’nı ortaya koyduğunu, büyük şehirlerde ki ‘hayır’ı yükseltmeye dönük strateji yürütülmesi gerektiği ni belirtirken; HDP, ‘başkanlık seçimlerinde en önemli aktö rün Kürt seçmen’ olacağı görü şünde. Referandumdan sonra bir süre gelişme leri izleyecek olan Me ral Akşener, sonuçların kesinleşmesinden son ra kendisine destek ve renlerle il il görüşerek, yeni parti kurup kur mayacağına karar verecek. Referandum sonrasında, ön ceki gün 1 günlük mesai yapıp, çalışmalarına yine ara veren TBMM’de ana gündem madde si referandum sonuçlarıydı. İk tidar ve muhalefet kulislerinde dile getirilen ortak görüş, sonu cun ‘evet’çiler için ‘parlak bir zafer’ olmadığı ancak, ‘hayır’cı Meral Akşener ACELE ETMEYECEK Siyasi kulislerde, referandum sonuçlarının “merkez sağda” yeni bir oluşumun kapılarını aralayacağı ve Bahçeli muhalifi Meral Akşener’in de bu oluşumun başında yer alacağı konuşuluyor. Referandumdan sonra kendisine 10 günlük ‘dinlenme’ süre si tanıyan Akşener, YSK’nin resmi sonuçları açıklamasının ardından, referandum sürecinde kendisine destek verenlerle il il görüşerek yeni yol haritasını belirleyecek. Kulislerde, Akşener’in ‘dereyi görmeden paçayı sıvamayacağı’na dikkat çekilerek, “Önce konjonktüre bakacak. Destekçilerinin önerisini dinleyecek, ona göre kararını verecek, ama aceleci olmayacak” yorumu yapılıyor. Akşener, yeni parti iddialarını Twitter hesabı üzerinden, “Parti kurma çalışmamız yoktur” diye yalanlarken, bundan sonraki önceliğini ise “YSK’nin hukuku katlettiği, ‘abidik gubidik’ işlerin yapıldığı bir süreçte önceliğimiz oylarımıza sahip çıkmaktır” sözleriyle dile getirdi. lar için de ‘hezimet olmadığı’ yönünde. OHAL koşulları, kampanyada ‘hayır’ cephesine çıkarılan zorluklar, HDP’nin eşbaş kanları da dahil çok sayıda milletvekili, belediye başkanı tukuklu olmasına karşın, yurttaşların ‘tek adamlığa’ direndiğini savunan ‘hayır’ cephesini oluşturan; CHP, HDP ve muhalif ülkücülerin referandum sonucu ve bundan sonraki sürece ilişkin değerlendirmeleri şöyle: CHP: ‘Hayır’ çıktı Hayır kampanyasının başını çeken CHP’de, partinin 18 maddeyi anlatmaya yönelik söyleminin seçmen ve diğer hayır destekçilerinin üzerinde etkin olduğu vurgulanıyor. MHP’den ‘hayır’a yüzde 56 oranında oy geldiği hesabı yapılırken, ‘Referandumdan alınan yüzde 48’lik oyun, yüzde 3538’inde CHP etkili oldu’ görüşü dile getiriliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, CHP’nin bundan sonraki seçimlerde artık ‘yüzde 25’i aşamayan parti’ olarak nitelendirilmesinin doğru olmayacağını ifade ederek, başkanlık seçimlerinde de CHP’nin ‘lokomotif parti’ olacağını belirtiyor. CHP’de ayrıca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan bir kampanya yürütmesinin, ‘hayır’a yaradığına işaret ediliyor. “Zulüm ters teper, öyle de oldu, keşke daha çok saldırsalardı, bu ‘hayır’ı daha yüksel tirdi” ve “Sandıktan aslında hayır çıktı” diyen parti yetkilileri, AKP ve Erdoğan’ın çıkan sonuçlardan sonra bir erken seçime gitmeyeceği görüşünde. CHP kulislerinde, Erdoğan’ın en fazla yerel seçimlerin öne alınmasını gündeme getirebileceği konuşuluyor. Ancak erken seçim olsa da olmasa da CHP referandumda ‘hayır’a dönen büyükşehirlerdeki ‘hayırcı’ damarın güçlendirilmesine yönelik çalışmalara öncelik vermeyi planlıyor. Başta 3 metropol olmak üzere 17 büyükşehirde çıkan ‘hayır’ın Erdoğan’a başkanlık getirmeyeceğini savunan CHP’liler, “Bugünkü tabloda ilk turda başkan seçilmesi zor. İkinci tur için ‘hayır’ cephesi nin sinerjisi sürdürülürse, başkanlık Erdoğan için hayal olabilir” yorumu yapılıyor. ‘Ana aktör Kürtler’ Güneydoğu’da 1 Kasım seçimlerine 450 bin civarında fire veren HDP’de ise tüm olumsuz koşullara karşın partili seçmenin ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ tavrını sürdürdüğüne, ‘Evet’e kayan oyların aslında, 7 Haziran’daki parti dışından gelen oylar olduğuna dikkat çekiliyor. HDP’li Altan Tan, “7 Haziran seçimlerinde bize 2 milyon dışarıdan, AKP’den oy gelmişti. Bunların 1 milyonu, 1 Kasım seçimlerinde gitti, referandumda da bu oyların yaklaşık 600700 bini ‘evet’e yöneldi. Bunlar aslında HDP’li olmayan, ama çözümden yana olan Kürt seçmenler” görüşünü dile getiriyor. HDP kaynakları, başkanlık seçimi konusunda ise artık Kürt seçmenin ‘en önemli aktör’ haline geleceği görüşünde. Büyükşehirlerdeki ‘hayır’da Kürt seçmen oylarının yüksek olduğuna dikkat çeken HDP’liler, “Önümüzde Kürtlerin belirleyici olacağı bir süreç var. Kürtlerin oyunu alamayan cumhurbaşkanı seçilemez. Dolayısıyla Erdoğan’ın da Kürtlerin oyunu almadan başkan seçilmesi mümkün değil. MHP’yle bu işin olmayacağı görüldü” yorumunu yapıyor. l ANKARA Başbakan Yıldırım’a göre yakıştı Kabine revizyonu sinyali Başbakan Yıldırım AKP genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP genel başkanı olması için olağanüstü kongre yapılmayacağını dile getiren Yıldırım, sandık sonuçları ışığında kabine revizyonu olup olmayacağını sorulması üzerine “AK Parti olarak ken di payımıza düşen mesajı aldık, ‘Şu, şu hususlarda da daha dikkatli olmanız gerekiyor’ diye bize not düşüyor vatandaş. Gerek yerel yönetimlerde, gerek teşkilatlarımızda, gerek hükümet faaliyetlerinde daha vatandaş memnuniyetini artıracak ne gerekiyorsa o hususlarda adımlar atacağız” dedi. Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandum sonuçlarını hazmetmek zorunda olduğunu belirterek, “Milletin kabul ettiğini sen kabul etmesen ne yazar” dedi. Yıldırım, referandum sonuçlarını değerlendirmek için önce il başkanlarını, ardından da MYK ve MKYK’yi topladı. Halkoylamasının ‘demokrasiye yakışır’ şekilde sonuçlandığını belirten Yıldırım, “Millet, herkesin gözü önünde tercihini yaptı, kararını verdi. Şimdi herkese düşen, milletin verdiği bu karara saygı göstermektir, boyun eğmektir” dedi. Yıldırım vatandaşın 16 Nisan’da ne söylediğini çok iyi anlayıp değerlendireceklerini de söyledi. İtirazların adresinin YSK olduğunu kaydeden Yıldırım, çeşitli iletişim mecralarının kullanılarak insanları sokağa davet etmenin ve sonuçları tanımamanın asla kabul edilemeyeceğini ifade etti. Yıldırım, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun 50 milyona yakın insanımızın sandığa giderek oyunu kullandığı bir seçime gölge düşürme çabası, hem üzücüdür hem de büyük talihsizliktir. Eğer sen bu sonuçları tanımazsan, bu sonuçları ortaya koyan millet de seni tanımaz kardeşim” dedi. Yıldırım erken seçimin gündemde olmadığını da belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle