Katalog

Pazar 2 Nisan 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 5 Öğrenci oy verirse sınava giremeyecek! Üniversitelerde vizelerin referanduma göre ayarlan HDP’li Bilgen ekleme suçla tutuklanmış! maması nedeniyle birçok öğrenci oy kullanamayacak Bilgen’in, fezlekesine dokunulmazlık düzenleme KEMAL GÖKTAŞ Referandumda sandığa gitme oranının sonucu büyük ölçüde belirleyeceği belirtilirken bazı üniversitelerde ara sınav tarihlerinin referanduma göre ayarlanmaması nedeniyle birçok öğrencinin oy kullanamayacağı belirtildi. Referanduma sayılı günler kala CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal bazı üniversiteler tarafından sınav takvimlerinin öğrencilerin oy kullanmasına engel teşkil edecek şekilde düzenlendiği iddiasında bulundu. Tanal’ın verdiği bilgilere göre, Adıyaman Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde 13 Nisan Perşembe ve 15 Nisan Cumartesi günleri biri vize diğeri final sınavı olmak üzere iki sınav yapılacak. 15 Nisan Cumartesi günü yapılacak sınav saat 10 12 arasında olacak. Fakültede, 17 Nisan Pazartesi günü ders yapılacağı için birçok öğrenci oy kullanmak için memleketlerine gidemeyecek. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Adıyaman Üniversitesi, Van 100.Yıl Üniversitesi Eczacılık Fakülteleri internetteki akademik takvim ile öğrencilere mail ve mesajlarla gönderilen sınav takvimlerinin farklı olduğu, 12 Nisan’da vize sınavı yapılacak olan bu okullarda 15 Nisan Cumartesi gününe de final sınavı konulduğu belirtildi. Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde ise 17 Nisan Pazartesi günü saat 9.00’a sınav konuldu. Tanal “Öğrencilerimiz bize ulaşarak sorunu dile getirdi. Konuyla ilgili soru önergemizi pazartesi grubumuza sunacağız. Bunlar yeni anayasayla getirilmek istenen parti devletinin ayak sesleridir, ancak halk bu düzene 16 Nisan’da dur diyecek” dedi. l ANKARA sinin ardından eklenen suçlama kapsamında tutuklandığı belirlendi. Bilgen TBMM’ye başvurdu MAHMUT LICALI HDP Milletvekili Ayhan Bilgen’in hakkındaki fezlekeye dokunulmazlığın kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliğinin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildiği 20 Mayıs 2016 tarihinden sonra TCK’nın 314/2 maddesinde düzenlenen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlaması eklendiği belirlendi. Bilgen; 31 Ocak 2017 tarihinde TCK 314/2 maddesinde düzenlenen “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Dokunulmazlığın kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliği; 20 Mayıs 2016 öncesindeki tüm dosyaları kapsarken, söz konusu tarihten sonra milletvekillerinin dokunulmazlığı devam ediyor. Bilgen, söz konusu durumun TBMM’de kabul edilen düzenlemeye ve anayasanın ilgili maddelerine açıkça aykırı olduğunu dile getirdi. Bilgen TBMM Başkanlığı’na gönderdiği dilekçede, “Bu tutumun, hakkında fezleke hazırlanan tüm milletvekilleri için doğuracağı sorun ciddi bir kaosa neden olacaktır. Meclis Başkanlığı’nın bu konuda hukuki bir mütalaa hazırlayarak tarafıma ve Adalet Bakanlığı’na sunmasını talep etmekteyim” görüşünü dile getirdi. Bilgen’in Meclis Başkanlığı’na yaptığı başvuru, TBMM’de sıra sayısı ve tarih verilerek işleme alındı. l ANKARA Art arda usulsüzlük! Yurtdışı seçmen listesinde olmadığı halde oy kullandırılan kişi ‘evet’i itiraf etti. CHP, sandıktan bir ‘evet’in düşürülmesi gerektiği görüşünde Avrupa’nın bazı ülkelerinde referandum için oy verme işlemleri başlarken, oy vermedeki usulsüzlükler de tuta naklarla ispatlanıyor. Almanya’nın Düsseldorf şehrinde oy vermek is tiyen bir kişinin, yurtdışı seçmen listesinde kaydı olmamasına kar şın, o anda listeye eklendiği ve oy kullandığı ortaya çıktı. Söz konusu ki şi hem listeye son radan eklendiğini hem de verdiği oyun İKLİM ÖNGEL “evet” olduğunu yazılı olarak itiraf etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, “Sandık açıldığında bir ‘evet’ oyunun düşü rülmesi gerekir” dedi. Avrupa’nın 6 ülkesinde refe randum için oy verme işlemi baş ladı. Oy vermede ilk günden iti baren birçok usulsüzlük yaşan dığı CHP’li üyelerin dikkati saye sinde bir bir ortaya çıkarılıyor. Frankfurt’ta oy kullanan Nizamet tin Uyanık adlı seçmenin bir daki ka arayla iki ayrı sandıkta oy kul landığını tespit eden CHP’li üye duruma itiraz etti. İki ayrı tutanak tutuldu. Tutanakların ilkinde lis tede olmamasına karşın adı ekle nerek seçmene oy kullandırıldı ğı, ikinci tutanakta ise usulsüz oy kullandırılan kişinin “evet” oyu verdiğini itiraf ettiği kayda geçi rildi. Olayın YSK’ye iletilmesiyle YSK oy verme işlemini durdurdu. YSK iki saat sonra oy verme işle mini yeniden başlattı. Oy sandığa atıldığı için bir şey yapılamayaca ğı, ancak sorumlular hakkında ya sal işlem yürütüleceği açıklandı. ‘Bir ‘evet’ düşürülmeli’ CHP’li Bingöl, olayın sandık kurullarına, konsolosluklara ve YSK’ye bildirildiğini kaydetti. Kişinin “evet” oyu kullandığını itiraf ettiğine dikkat çeken Bingöl, “CHP, bu ‘evet’in düşürülmesinin de takipçisi olacak. Herhalde yurtdışında işler iyi gitmiyor ki ahlaki olmayan yollara başvuruluyor” dedi. l ANKARA DENİZ BAYKAL: Gizlice eyalet kurma kanunu çıkarılıyor CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Balıkesir’in Edremit ilçesinde halka seslendi. Referanduma katılımın tam olmasını isteyen Baykal, “Bu anayasa oylamasına herkes katılmalı. Nasıl askere gitmeyene kız verilmiyorsa bu görevi yerine getirmeyene de kız vermeyin” dedi. Cumhuriyet Meydanı’nda konuşan Baykal, gizlice kanunların çıkarıldığını söyleyerek, “Eyalet kurma yetkisi Meclis’tedir. Şimdi bu kanun gizlice, gizlice diyorum çünkü açıkça söylemiyorlar. Bir torba anayasa maddesi var. 16. madde, onun içine yerleştirmişler. Eyalet kurma imkânını sağlayan yetkiyi Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde vermişler. Ya senin böyle bir niyetin yoksa niye alıyorsun?” dedi. l DHA Görevden alınan HDP’li belediye başkanlarının yerine kayyım atanan Diyarbakır’da konuşan Erdoğan, belediye başkanlığının elinden alınışını anlatarak evet istedi. Mağduriyetini anlattı çocukla ‘evet’ istediler Van’da Beşyol Meydanı’nda düzenlenen mitingde Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasından önce Bakanlar Recep Akdağ ve Mehmet Şimşek’in Kürtçe selamlama yapıp, Kürtçe “evet”oyu istemesinden sonra sahneye çıkan 5. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Ö. F. D, “CHP Van’a ne yapmış ki gelip Van’da oy istiyor. Hizmet bizim işimiz. Van’ın bu referandumda ‘evet’ diyeceğine çok eminim. Cumhurbaşkanımız maalesef Van’a gelemedi. Onun yerine ben size hitap ettim” dedi. Bahçeli’den barzani tepkisi MHP lideri Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın “anayasa teklifinde Meclis’i feshetme hakkı verilmediği”ne yönelik söylemlerini destekledi. CHP’yi suçlayan Bahçeli, “Kılıçdaroğlu yine çakıyor, yine batıyor, yine sallıyor. Zira anlattığını kendisi bilmiyor. Cumhurbaşkanı’na TBMM’yi fesih hakkı asla verilmiyor. Sadece hem Meclis’e, hem de Cumhurbaşkanı’na seçimleri yenileme hakkı sağlanıyor” dedi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bayrağının Kerkük’te kamu binalarına asılması kararına tepki gösteren Bahçeli, “Barzani’den asla dost olmayacak, olsa olsa yalnızca üzerine basıp geçeceğimiz post olacaktır” dedi. SELDA GÜNEYSU l SAKARYA SİNAN TARTANOĞLU Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Diyarbakırlılara kendisinin cezaevine gönderilmesini anlattı, “Belediye başkanlığım elimden zorla alınmış cezaevine düşmüş birisiyim, hiç şüphesiz Diyarbakır benden daha fazla zulüm görmüştür. ” dedi. Erdoğan, referandum programı kapsamında dün Diyarbakır’daydı. Miting daha önceki AKP mitingleri gibi İstasyon Meydanı’nda değil, daha küçük bir alan olan Valilik önünde düzenlendi. Miting için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Bastonlu ve koltuk değnekli vatandaşlar bile alana alınmadı. Ayrıca alanı gören binaların önceki akşamdan kontrol edildiği, bazı evlerin de arandığı öğrenildi. Mitinge gelmek isteyen Diyarbakırlıların tamamına evet şapkalarının ve Türk bayraklarının dağıtılması için büyük bir çaba sarfedildiği görüldü. Erdoğan’ın mitingi için Diyarbakır genelindeki tüm otobüsler ücretsiz işletildi. Mitinge özellikle yerli medya kuruluşları olmak üzere çok sayıda gazeteci, başvurularının alınmasına karşın akredite edilmedi ve alana alınmadı. Diyarbakır mitinginin AKP mitinglerinde görülmeyen bir yönü ise saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlaması oldu. Erdoğan özetle şu mesajları verdi: Ben yönetimde kaldığım sürece: PKK yanlıları diyorlar ki ikide bir barış barış barış, lafla barış olur mu? Bu kardeşiniz ülkenin yönetiminde sorumluluk sahibi olduğu sürece terör örgütünün çapulcuları size dokunamaz. Haklardan geri adım yok: Size sağlanan haklardan en küçük bir geri adım yoktur. Biz özgürlüklerin teminatıyız be! Hâlâ fırsat arayanlar var. Bütün yaptıklarımız ana sütünüz gibi helaldir. Tek şartımız kimsenin elinde silah olmayacak. Türkiye’nin özerkliği sana yetmiyor mu?: Türkiye Cumhuriyeti’nin özerkliği sana yetmiyor mu nereden çıkarıyorsun özerkliği? Tek muhatabımız millet. Oy sandıklarını mermi sandığı ile değiştirmek isteyenlerin devri sona eriyor. Onlar Kandil’e gönderiyor, biz sizi Meclis’e davet ediyoruz. l DİYARBAKIR Mersin’de bakana protesto Mersin İdman Yurdu ile Şanlıurfaspor arasında oynanan maçın 70. dakikasında Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da stada geldi. Sunucunun Bakan Elvan’ı anons etmesinin ardından tribünlerden yuhalama sesleri yükseldi. Ardın dan kale arkası taraftarlar “Sahipsiz Mersin’in sahipsiz çocukları” şeklinde slogan atarken kapalı tribündeki bir grup taraftar “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan attı, İzmir Marşı’nı söyledi. l ABİDİN YAĞMUR/MERSİN ‘Öksüz ölü ya da diri bulunacak’ Başbakan Binali Yıldırım, katıldığı canlı yayın programında gündemi değerlendirdi. FETÖ imamı Adil Öksüz’ün Türkiye’de bir ülkenin diplomatik temsilciliğinde saklandığına ilişkin iddialara “Her yerde aranıyor. Böyle bulunamayınca da bu ve buna benzer iddialar da sıkça ortaya atılıyor. Ama işin peşindeyiz. Nerede olursa olsun aranıp bulunacak. Ölüsü yahut dirisi... Her türlü iddiayı ciddiye alıyoruz” açıklaması yaptı. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı nın ABD’de tutuklanması hakkında ‘ilginç bir durum’ nitelendirmesi yapan Yıldırım, “Bu arkadaş 2014’ten bu yana 78 sefer gitmiş gelmiş. O vakte kadar hiçbir şey olmuyor, bu sefer tutuklanıyor. Tutuklanma sebebi de Rıza Zarrab davası. İran’a ambargoyu ihlal edecek birtakım para transferlerinde imzası olması, iddia bu. Peki bu yeni bir şey değil ki o zaman yapmadınız da şimdi yaptınız? Burada FETÖ’nün bir oyunu, bir tezgâhı olduğu çok aşikâr” dedi. Tutuklu gazeteciler hakkında gelen soruya ilişkin Yıldırım, ‘batının tezviratları” nitelendirmesi yaptı. Yıldırım, “Gazetecinin işi terör örgütüne lojistik destek yapmak, Kandil’e gidip onlara bilgi aktarmak mıdır? Gazetecisiniz diye sizin teröre destek verme hakkınız mı var? Türkiye bir hukuk devletidir. Kanunlara uygun hareket etmeyen kimse ceza alır. Gazetecilerin suç işleme hakkı olamaz. Size niye gelmiyorlar?” diye sordu. l ANKARA/Cumhuriyet Laik eğitim... Edgar Quinet’in 1846 yılında yazdığı “Halk Eğitimi” kitabını okudunuz mu? Kitabın bir bölümünde şunlar yazılıdır: “Birbirinden farklı kiliselerin arasındaki çelişmelere karşın, toplumun varlığını sürdürmesi için genç kuşakların, bu inan ve dogma konusunda çarpıcı farklılıklara karşılık, toplumun tüm üyelerinin tek bir aile olduğunu öğrendikleri bir yer olmalı. Oysa, katı inançlar ve kiliselerin zıtlaştıkları ortamda, birliğin, barış ve uygar uyumun öğrenildiği yer laik okuldur.” Katı inançlar, Kilise, laik eğitim sistemi... Kilise de, umutların bağlandığı okulun da bilincindedir. Nitekim, restorasyon döneminde gücü eline geçiren Kilise, eğitim tekelini savunuyordu. Prof. Dr. Server Tanilli 1848 devriminden sonra, eğitimin özgürlük çizgisine kaydığını söylerdi. Bu konuda en kazançlı çıkanlar tarikatlar olur... Gerçekten, papalık savunmadadır. Kutsalla dünyevinin, dinselle siyasalın gitgide birbirinden ayrıldığı bir süreçte (sekülerleşme), papa 1870’te Vatikan’da mahpustur: İtalyan Birliği’ne inananlar Roma’yı feshedip Vatikan’ı da kuşatmışlardır. Şimdi bütün bu olgulara bakıp Katolikler, büyük bir komployla karşı karşıya olduklarını düşünmeye başlamışlardır. HHH Bu komplonun başında da, Masonlar ve Yahudiler bulunmaktadır. Amaç Kiliseyi yıkmaktır. Tanilli Hoca, bunu derinliğine inceleyip yazmıştır “Din ve Politika” adlı yapıtında... Der ki: “Gitgide Cumhuriyetçilerle iç içe giren liberallerle Katolik Kilisesi’nin çatışması 3. Cumhuriyet’in başlarında doruğa çıkar. Siyasal rejim, 1877’de iğreti durumdadır. Cumhuriyet fiilen vardır, ama meclise egemen olan monarşistlerdir. Ruhban ve sadıklarının bütünü, çığlıklar içinde monarşiye bağlılıklarını sürdürürler...” Bitmedi... Çeşitli yerlerde büyük haç lı seferlerinde, dev birikimleri olan gayretli tarikatların ağzında iki de bir papayla kralın savunulması dile getirilir. Cumhuriyetçiler için ruhban sınıfıyla hesaplaşma saati gelmiştir... Ama bu Katolik diniyle değil, ruhban sınıfının dini kötüye kullanmasıyla bir hesaplaşmadır. Cumhuriyetçilerin başında olan Leon Gambetta, bunu açıkça şöyle dile getirir: “Hayır, dinin, hiçbir dinin düşmanı değiliz. Tersine vicdan özgürlüğünün, bütün dinsel ve felsefi görüşün yandaşıyız.” HHH Peki, laik eğitimcilerin amaçları nedir? Şudur: “Onların içinde iki eğilimi görmek olasıdır. Bir grupta, başta Jules Ferry olmak üzere, işi Tanrı’ya inanmamaya götürmeyen ılımlı Cumhuriyetçiler yer alır. Tanrı’ya inanmakla birlikte çözülmüş Katolikler, Agnostikler, kimi zaman Félix Pécaut, Ferdinand Buisson ya da Jules Steeg gibi Protestanlar da vardır. Bunların ardından gittikleri egemen felsefe, kuşkusuz Auguste Comte’tan kalan pozivitizmdir; kimileri de, Victor Cousin’in cilasını taşıyan ruhçuluğa bağlıdır daha çok.” Jules Ferry, 9 Temmuz 1876’da, kendisinin de üyesi olduğu “Gönüllü Yüce Dostluk” adlı Mason localarında verdiği söylevde şöyle diyordu: “Sosyal ahlakın güvenceleri vardır; kökleri insan bilincindedir; sosyal ahlak tek başına yaşanabilir ve nihayet ilahi kol değneklerini atıp dünyanın fethine çıkar.” Laik eğitim sistemi gökten altın tepsi içinde inmiyor... İnsanlık tarihi o denli kolay yazılmıyor... Bu tür yazıları peş peşe yazmamın nedeni, laikliği ve demokrasiyi bütünüyle anlatamadığımızdan kaynaklanıyor. Yurttaşlık, yurtseverlik, imana karşı bilim... Özgür birey olmamız giderek zorlaşıyor. Çağdaş, uygar toplum olmamız için laik eğitim sistemine, bilime önem vermemiz gerekiyor... MELİH GÖKÇEK AÇIKLADI ‘Evet’ için Ankara’da otobüsler bedava Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın bugün başkentte “evet” propagandası yapacakları toplu açılış töreni için tüm otobüs ve metro seferlerini ücretsiz yaptı. Ankara Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenleyeceği açılış töreni Atatürk Kültür Merkezi’nde 12:00’de yapılacak. Bu kapsamda Ankara’da tüm otobüs ve metro seferlerinin, 06:0019:00 saatleri arasında ücretsiz olacağı duyuruldu. Buna ilişkin ilanlar, otobüslerin önüne asıldı. Gökçek de twitter hesabı üzerinden otobüs ve metroların bedava olacağını ilan etti. Öte yandan başkentin çeşitli yerlerinde AKP’nin evet afişleriyle, valiliğin etkinlik duyurusunun beraber dağıtıldığı öğrenildi. Etimesgut, Ayaş ve Sincan ilçe milli eğitim müdürlüklerinden okul müdürlerine atılan mesajlarda Erdoğan’ın Atatürk Kültür Merkezi’nde konuşma yapacağı toplu açılış törenine öğrenci, öğretmen ve velileri göndermeleri istenmişti. l ANKARA/Cumhuriyet Ümit Özdağ: Yüzde 58 hayır çıkacak Bağımsız milletvekili Ümit Özdağ, Konya Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Özdağ, “Bizim ayın 17’sinde devlet ve millet olarak bir anayasamız olmayabilir. Bir kişinin iradesi bütün milli iradenin yerine geçecek şekilde siyasal ve toplumsal yaşamımız şekillenir. Allah’a şükürler olsun ki, Türk milleti bu gerçeği kavradı. Bundan dolayı çok net bir hayır çoğunluğu görüyoruz. Şu anda yüzde 58 üzerinde gümbür gümbür gelen bir hayır var. İktidar da bunun paniği içerisinde” dedi. l DHA Meral Akşener: Vali bize ‘Ben sizi koruyamam’ dedi MHP’den ihraç edilen Meral Akşener, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde yaptığı konuşmada referandum sürecinde Ankara Valisi’nin kendilerine ‘sizi koruyamam’ diyerek izin vermediğini belirtti. Akşener, “Ankara’da miting yapmak istedik, vali ‘sizi koruyamam’ dedi. Ee kardeşim sen ne işe yararsın o zaman. Ya ben kadın halimle kimseden korkmuyorum. Siz adam olarak benden niye korkuyorsunuz?” dedi. Akşener, “aylık anketler yaptırıyorum. Bu anketlerde 55’e 45 hayır önde görünüyor” dedi. l DHA C MY B